Bruno Torturra: Got a smartphone? Start broadcasting

128,311 views ・ 2014-12-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Miraç Şendil Gözden geçirme: Nihal Aksakal
00:12
Has anyone among you ever been exposed to tear gas?
0
12739
4579
Aranızda biber gazına maruz kalan var mı?
00:17
Tear gas? Anyone?
1
17318
3115
Biber gazı? Kimler var?
00:20
I'm sorry to hear that, so you might know that it's a very toxic substance,
2
20433
4571
Bunu duyduğuma üzüldüm, belki çok zehirli bir madde olduğunu biliyorsunuzdur
00:25
but you might not know that it's a very simple molecule
3
25004
3424
ama telafuz edemeyeceğiniz bir ismi olan
00:28
with an unpronouncable name:
4
28428
2214
basit bir molekül olduğunu bilmiyorsunuzdur:
00:30
it's called chlorobenzalmalononitrile.
5
30642
3120
Klorobenzalmalononitril.
00:33
6
33762
2017
Başardım.
00:35
It's decades old, but it's becoming very trendy among police forces
7
35779
5358
Onlarca yıldır var ancak görünüşe göre son zamanlarda
polis kuvvetleri arasında çok popüler olmaya başladı
00:41
around the planet lately, it seems,
8
41137
2879
00:44
and according to my experience as a non-voluntary breather of it,
9
44016
4737
ve deneyimlerime göre, istemsizce soluyan biri olarak
00:48
tear gas has two main but quite opposite effects.
10
48753
4273
biber gazının iki temel fakat birbirine oldukça zıt olan etkileri var.
00:53
One, it can really burn your eyes,
11
53026
3142
Birincisi, gözlerinizi cidden yakabilir.
00:56
and two, it can also help you to open them.
12
56168
3275
İkincisi, gözlerinizi açmanıza yardım edebilir.
01:00
Tear gas definitely helped to open mine to something
13
60603
3589
Biber gazının bugün sizinle paylaşmak istediğim şeyi
01:04
that I want to share with you this afternoon:
14
64192
3740
görmeme oldukça yardımı dokundu:
01:07
that livestreaming the power of independent broadcasts through the web
15
67932
5294
İnternetteki bağımsız canlı yayınların gücü
01:13
can be a game-changer in journalism,
16
73226
3181
basında, aktivizmde ve gördüğüme göre
01:16
in activism, and as I see it, in the political discourse as well.
17
76407
6342
politik söylemlerde dönüm noktası olablir.
01:22
That idea started to dawn on me in early 2011
18
82749
4773
Bu fikir ilk olarak 2011'in başlarında
01:27
when I was covering a protest in São Paulo.
19
87522
3538
Sao Paulo'da bir protestoda aklıma geldi.
01:31
It was the marijuana march,
20
91060
1988
Marijuana için yapılan bir yürüyüştü,
01:33
a gathering of people asking for the legalization of cannabis.
21
93048
3962
bir grup insan kenevirin yasallaşmasını istiyordu.
01:37
When that group started to move,
22
97010
2465
Grup hareket etmeye başladığında,
01:39
the riot police came from the back with rubber bullets, bombs,
23
99475
4310
çevik kuvvet arkadan plastik mermiler, bombalar
01:43
and then the gas.
24
103785
1759
ve ardından gazla saldırdı.
01:46
But to make a long story short,
25
106184
2018
Uzun lafın kısası,
01:48
I had entered that protest as the editor-in-chief
26
108202
3889
11 yıldır çalıştığım köklü bir derginin
01:52
of a well-established printed magazine where I'd worked for 11 years,
27
112091
4773
baş editörü olarak katıldığım eylemden,
01:56
and thanks to this unsolicited effects of tear gas,
28
116864
4912
biber gazının istenmeyen etkileri sağ olsun
02:01
I left it as a journalist that was now committed to new ways
29
121776
4933
orada olmanın nasıl bir şey olduğunu yeni yöntemlerle paylaşmaya
02:06
of sharing the raw experience of what it's like to be there, actually.
30
126709
5943
kendini adamış bir gazeteci olarak çıktım.
02:12
So in the following week, I was back in the streets,
31
132652
3840
Bir sonraki hafta, sokaklara geri dönmüştüm
02:16
but that time, I wasn't a member of any media outlet anymore.
32
136492
4063
fakat bu sefer, herhangi bir basın kuruluşu üyesi değildim.
02:20
I was there as an independent livestreamer, and all I had with me
33
140555
4621
Bağımsız bir canlı yayın takipçisi olarak oradaydım
ve yanımdaki tek şey ödünç aletlerdi.
02:25
was basically borrowed equipment.
34
145176
2136
02:27
I had a very simple camera and a backpack with 3G modems.
35
147312
6054
Basit bir kameram ve 3G modemiyle bir sırt çantam vardı.
02:33
And I had this weblink that could be shared through social media,
36
153366
5625
Sosyal medya aracılığıyla paylaşılabilen,
herhangi bir web sitesine koyulabilen bir web bağlantım vardı
02:38
could be put in any website,
37
158991
2877
02:41
and that time, the protest went along fine.
38
161868
3029
ve o sırada protesto iyi gidiyordu.
02:44
There was no violence.
39
164897
1849
Şiddet yoktu.
02:46
There was no action scenes.
40
166746
2089
Görünürde hiç aksyion yoktu.
02:48
But there was something really exciting,
41
168835
2439
Ancak heyecan verici bir şey vardı.
02:51
because I could see at a distance the TV channels covering it,
42
171274
4850
Bir mesafeden televizyon kanallarını görebiliyordum.
02:56
and they had these big vans and the teams and the cameras,
43
176124
4024
Büyük kamyonetleri, takımları ve kameraları vardı.
03:00
and I was basically doing the same thing
44
180148
2479
Temel olarak ben de aynı şeyi yapıyordum
03:02
and all I had was a backpack.
45
182627
2776
ancak benim sadece bir sırt çantam vardı.
03:05
And that was really exciting to a journalist,
46
185403
3275
Bir gazeteci için çok heyecan vericiydi
03:08
but the most interesting part was when I got back home, actually,
47
188678
4381
ancak en ilginç kısım aslında eve döndüğüm zamandır
03:13
because I learned that I had been watched
48
193059
2827
çünkü 90.000 kişi tarafından izlendiğimi öğrendim
03:15
by more than 90,000 people,
49
195886
3104
ve insanlardan bunu nasıl yaptığımı,
03:18
and I got hundreds of emails and messages of people asking me, basically,
50
198990
4905
böyle bir şeyi yapmanın nasıl mümkün olabileceğini soran
03:23
how did I do it,
51
203895
1400
binlerce elektronik posta
03:25
how it was possible to do such a thing.
52
205295
3316
ve binlerce mesaj aldım.
03:28
And I learned something else, that that was actually the first time
53
208611
3273
Başka bir şey daha öğrenmiştim.
Bir ülkede, biri ilk defa sokak protestosundan
03:31
that somebody had ever done a livestreaming in a street protest
54
211884
5138
03:37
in the country.
55
217022
1574
canlı yayın yapmıştı.
03:39
And that really shocked me,
56
219216
2542
Bu gerçekten beni şoke etti
03:41
because I was no geek, I was no technology guy,
57
221758
3778
çünkü inek veya teknoloji çocuğu falan değildim,
03:45
and all the equipment needed was already there,
58
225536
2759
ihtiyaç duyduğum tüm ekipman zaten oradaydı
03:48
was easily available.
59
228295
2206
ve kolayca temin edilebilirdi.
03:50
And I realized that we had a frontier here,
60
230501
3116
Burada çok önemli bir sınır olduğunun
03:53
a very important one,
61
233617
1463
farkına vardık.
03:55
that it was just a matter of changing the perspective,
62
235080
3157
Bu sadece bir perspektif değişikliği meselesiydi
03:58
and the web could be actually used,
63
238237
2229
ve internet aslında muazzam
04:00
already used, as a colossal and uncontrollable
64
240466
3442
ve kontrol edilemeyen ve son derece anarşik bir TV kanalı,
04:03
and highly anarchical TV channel, TV network,
65
243908
3813
TV bağlantısı ve çok temel becerilere ve çok temel donanıma sahip herkes,
04:07
and anyone with very basic skills and very basic equipment,
66
247721
5184
hatta benim gibi kekemelik sorunu olan biri bile kullanabilir,
04:12
even someone like me who had this little stuttering issue,
67
252905
5843
04:18
so if it happens, bear with me please,
68
258748
4125
bu yüzden eğer kekemelersem,
sabredin lütfen,
04:22
even someone like me could become a broadcaster.
69
262873
4519
benim gibi biri bile yayıncı olabilir.
04:27
And that sounded revolutionary in my mind.
70
267392
2192
Bu, aklıma evrimsel bir şey gibi kazındı.
04:29
So for the next couple of years,
71
269584
1578
Sonraki birkaç yıl boyunca
04:31
I started to experiment with livestreaming in different ways,
72
271162
4047
canlı yayını farklı yönlerden tecrübe edinmeye başladım,
04:35
not only in the streets but mostly in studios and in homes,
73
275209
3606
sadece sokaklarda değil, çoğunlukla stüdyolarda ve evlerde,
04:38
until the beginning of 2013, last year,
74
278815
3308
ta ki geçen yıl, 2013'ün başında
04:42
when I became the cofounder of a group called Mídia NINJA.
75
282123
4180
"Mídia NINJA" adında bir grubun kurucu ortağı olana kadar.
04:46
NINJA is an acronym
76
286303
1449
"NINJA" kelimesi
04:47
that stands for Narrativas Independentes Jornalismo e Ação,
77
287752
3830
"Narrativas Independentes Jornalismo e Ação"nun kısaltılmışı,
04:51
or in English, independent narratives, journalism, and action.
78
291582
3911
Türkçesi ise bağımsız anlatılar, gazetecilik ve eylem.
04:55
It was a media group that had little media plan.
79
295493
3922
Küçük bir planı olan bir medya kuruluşuydu.
04:59
We didn't have any financial structure.
80
299415
2049
Herhangi bir finansal dayanağımız yoktu.
05:01
We were not planning to make money out of this,
81
301464
3180
Bu işten para kazanmaya çalışmıyorduk
05:04
which was wise, because you shouldn't try to make money out of journalism now.
82
304644
4610
akıllıcaydı çünkü o zaman gazetecilikten para kazanmaya çalışmamalıydınız.
05:10
But we had a very solid and clear conviction,
83
310484
2704
Ancak, sosyal medyadaki hiper bağlantılı ortamın
05:13
that we knew that the hyperconnected environment of social media
84
313188
4954
ülke çapında deneysel gazetecilerden oluşan bir ağı
05:18
could maybe allow us to consolidate
85
318142
2631
birleştirmemize izin verebileceğini bildiğimiz konusunda
05:20
a network of experimental journalists throughout the country.
86
320773
5344
çok sağlam ve açık bir inancımız vardı.
05:26
So we launched a Facebook page first, and then a manifesto,
87
326117
5137
İlk olarak Facebook sayfası kurduk sonra da bildirgeyi hallettik
05:31
and started to cover the streets in a very simple way.
88
331254
3738
ve basit şekilde sokaklara yayılmaya başladık.
05:34
But then something happened, something that wasn't predicted,
89
334992
4318
Ancak sonra bir şey oldu, kimsenin tahmin etmediği
05:39
that no one could have anticipated.
90
339310
2507
ve kimsenin aklına gelmeyen bir şey.
05:41
Street protests started to erupt in São Paulo.
91
341817
2920
São Paulo'da sokak protestoları başladı.
05:44
They began as very local and specific.
92
344737
2180
Yerel ve spesifik şekilde başladı.
05:46
They were against the bus fare hike that had just happened in the city.
93
346917
5310
Şehirde yeni gerçekleşen otobüs ücreti zammına karşıydılar.
05:52
This is a bus.
94
352227
1911
İşte bir otobüs.
05:54
It's written there, "Theft."
95
354138
2964
Üstünde "Hırsızlık" yazıyor.
05:57
But those kind of manifestations started to grow,
96
357102
5059
Ancak bu tür yürüyüşler çoğalmaya başladı
06:02
and they kept happening.
97
362161
1835
ve sürekli hale geldi.
06:03
So the police violence against them started to grow as well.
98
363996
4807
Dolayısıyla isyancılara karşı olan polis şiddeti de arttı.
06:08
But there was another conflict,
99
368803
1709
Başka bir uyuşmazlık da vardı,
06:10
the one I believe that's more important here
100
370512
2504
anlattığım şeyi daha iyi destekleyecek
06:13
to make my point that it was a narrative conflict.
101
373016
3960
daha önemli bir şey: Anlatı çatışması.
06:16
There was this mainstream media version of the facts
102
376976
3030
Sokaklarda olan herkesin
06:20
that anyone who was on the streets could easily challenge
103
380006
4286
gerçekte orada olanlara ilişkin kendi görüşlerini sunmaları halinde
06:24
if they presented their own vision of what was actually happening there.
104
384292
6269
kolayca meydan okuyabileceği gerçeğinin bir de ana akım medya versiyonu vardı.
06:30
And it was this clash of visions, this clash of narratives,
105
390561
3080
Sanırım bu vizyon çatışması, bu anlatı çatışmaları,
06:33
that I think turned those protests
106
393641
3342
yüz binlerce insanın
06:36
into a long period in the country of political reckoning
107
396983
3841
tüm ülkede sokaklara döküldüğü
06:40
where hundreds of thousands of people,
108
400824
3508
siyasi hesaplaşma ülkesinde
06:44
probably more than a million people
109
404332
1818
bu protestoları
06:46
took to the streets in the whole country.
110
406150
2358
uzun bir döneme dönüştürdü.
06:49
But it wasn't about the bus fare hike anymore.
111
409638
2614
Ama bu artık otobüs zammı ile ilgili değildi.
06:52
It was about everything.
112
412252
3544
Her şeyle ilgiliydi.
06:55
The people's demands, their expectations,
113
415796
2450
İnsanların istekleri, beklentileri
06:58
the reasons why they were on the streets
114
418246
2150
sokakta olmalarının sebepleri,
07:00
could be as diverse as they could be contradictory in many cases.
115
420396
4839
birçok yönden karşıt fikirde olabilmeleri kadar çeşitliydi.
07:05
If you could read it, you would understand me.
116
425235
4108
Okuyabilseydiniz beni anlardınız.
07:09
But it was in this environment of political catharsis
117
429343
4395
Ülkenin içinde bulunduğu siyasi katarsis ortamında
07:13
that the country was going through
118
433738
2949
tabii ki siyasetle ilgisi vardı
07:16
that it had to do with politics, indeed,
119
436687
3297
ancak aynı zamanda
07:19
but it had to do also with a new way of organizing,
120
439984
4033
yeni bir iletişim yoluyla,
07:24
through a new way of communicating.
121
444017
2933
yeni bir örgütlenme yolu ile de ilgiliydi.
07:26
It was in that environment that Mídia NINJA emerged
122
446950
2802
İşte o ortamda "Mídia NINJA" neredeyse anonimlikten
07:29
from almost anonymity to become a national phenomenon,
123
449752
4683
ulusal bir fenomen haline geldi,
07:34
because we did have the right equipment.
124
454435
2853
çünkü doğru ekipmana sahiptik.
07:37
We are not using big cameras.
125
457288
2200
Büyük kameralar kullanmıyoruz.
07:39
We are using basically this.
126
459488
2624
Bunu kullanıyoruz.
07:42
We are using smartphones.
127
462112
1999
Akıllı telefonları kullanıyoruz.
07:44
And that, actually, allowed us to become invisible in the middle of the protests,
128
464111
4908
Bu durum aslında bizi protestoların ortasında görünmez hale getirdi
07:49
but it allowed us to do something else:
129
469019
2682
ancak başka şeylere de yaradı:
07:51
to show what it was like to be in the protests,
130
471701
3824
protestolarda olmanın nasıl bir şey olduğunu göstermemize,
07:55
to present to people at home a subjective perspective.
131
475525
5754
evdekilere olayın öznel tarafını göstermemize.
08:01
But there was something that is more important,
132
481279
2336
Ama bence,
08:03
I think, than the equipment.
133
483615
1356
ekipmandan daha önemli bir şey vardı.
08:04
It was our mindset,
134
484971
2728
Düşünce yapımız
08:07
because we are not behaving as a media outlet.
135
487699
3171
çünkü bir medya organı gibi davranmıyorduk.
08:10
We are not competing for news.
136
490870
1938
Haberler için yarışmıyoruz.
08:12
We are trying to encourage people,
137
492808
2321
İnsanlara bunu nasıl yapacaklarını
08:15
to invite people, and to actually teach people
138
495129
2856
ve nasıl yayıncı olacaklarını
08:17
how to do this, how they also could become broadcasters.
139
497985
4210
öğrenmeye cesaretlendiriyoruz, davet ediyoruz.
08:22
And that was crucial to turn Mídia NINJA from a small group of people,
140
502195
6070
Bu da "Mídia NINJA"nın büyümesi için önemliydi.
08:28
and in a matter of weeks,
141
508265
1650
Birkaç hafta içinde
08:29
we multiplied and we grew exponentially throughout the country.
142
509915
4577
çoğaldık ve ülke genelinde katlanarak büyüdük.
08:34
So in a matter of a week or two, as the protests kept happening,
143
514492
4677
1-2 hafta içerisinde, protestolar sürerken
08:39
we were hundreds of young people
144
519169
2212
ülkenin her yerinden
08:41
connected in this network throughout the country.
145
521381
2805
bu ağ sayesinde bağlanmış yüzlerce genç haline gelmiştik.
08:44
We were covering more than 50 cities at the same time.
146
524186
3140
Aynı anda 50'den fazla şehri görebiliyorduk.
08:47
That's something that no TV channel could ever do.
147
527326
3654
Hiçbir kanalın yapamadığı bir şey bu.
08:50
That was responsible for turning us suddenly, actually,
148
530980
3413
Aslında bizi birdenbire
08:54
into kind of the mainstream media of social media.
149
534393
4926
sosyal medyanın ana akım medyasına dönüştüren şey de buydu.
08:59
So we had a couple of thousands of followers on our Facebook page,
150
539319
4051
Facebook sayfamızda birkaç bin takipçimiz vardı
09:03
and soon we had a quarter of a million followers.
151
543370
3236
ve bu sayı kısa zamanda çeyrek milyona ulaşmıştı.
09:06
Our posts and our videos
152
546606
1684
Gönderilerimiz ve videolarımız
09:08
were being seen by more than 11 million timelines a week.
153
548290
3979
haftada 11 milyon facebook sayfası tarafından görüntüleniyordu.
09:12
It was way more than any newspaper or any magazine could ever do.
154
552269
5721
Bu, herhangi bir gazetenin veya derginin yapabileceğinin fazlasıyla üstündeydi.
09:17
And that turned Mídia NINJA into something else,
155
557990
3244
Bu durum "Mídia NINJA"yı farklı bir şeye dönüştürdü,
09:21
more than a media outlet, than a media project.
156
561234
3441
yayın organından ziyade medya projesine dönüşmüştük.
09:24
It became almost like a public service
157
564675
2759
Vatandaşa, protestocuya,
09:27
to the citizen, to the protester,
158
567434
2527
aktiviste karşı
09:29
to the activist,
159
569961
1734
neredeyse bir kamu hizmeti gibiydi
09:31
because they had a very simple and efficient and peaceful tool
160
571695
3428
çünkü polis ve medyayla yüzleşmek için
09:35
to confront both police and media authority.
161
575123
4891
çok basit, etkili ve barışçıl bir araçları vardı.
09:41
Many of our images started to be used in regular TV channels.
162
581644
3991
Birçok görüntümüz TV kanallarında yayınlanmaya başlamıştı.
09:45
Our livestreams started to be broadcast even in regular televisions
163
585643
4831
İşler kızıştığında canlı yayınlarımız bile
normal kanallar tarafından yayınlanıyordu.
09:50
when things got really rough.
164
590474
1949
09:52
Some our images were responsible to take some people out of jail,
165
592433
5297
Bazı görüntülerimiz sayesinde, yanlış suçlamalar altında
09:57
people who were being arrested unfairly
166
597730
2839
haksız yere tutuklanan bazı insanların hapisten çıkmasını sağladı
10:00
under false accusations, and we could prove them innocent.
167
600569
3769
ve onların masum olduklarını da ispatlayabildik.
10:04
And that also turned Mídia NINJA very soon
168
604338
3241
Bu da ne yazık ki Mídia NINJA'yı kısa bir zamanda
10:07
to be seen as almost an enemy of cops, unfortunately,
169
607579
4011
polis düşmanı olarak göstermeye başladı
10:11
and we started to be severely beaten, and eventually arrested on the streets.
170
611590
5073
ve ciddi bir şekilde dövülmeye ve sokaklarda tutuklanmaya başladık.
10:16
It happened in many cases.
171
616663
1914
Birçok olayda yaşadık bunları.
10:18
But that was also useful, because we were still at the web,
172
618577
4332
Ancak bu da yararlıydı çünkü hala internetteydik,
10:22
so that helped to trigger an important debate in the country
173
622909
5185
bu da ülkede medyanın kendisinin rolü
10:28
on the role of the media itself
174
628094
2449
ve ülkedeki basın özgürlüğünün durumu hakkında
10:30
and the state of the freedom of the press in the country.
175
630543
3599
önemli bir tartışmayı tetiklemeye yardımcı oldu.
10:34
So Mídia NINJA now evolved
176
634142
1951
Böylece Mídia NINJA şimdi umduğumuz şeye evrildi
10:36
and finally consolidated itself in what we hoped it would become:
177
636093
6050
ve nihayetinde konsolide etti:
10:42
a national network of hundreds of young people,
178
642143
3284
yüzlerce gençten oluşan ulusal bir ağ,
10:45
self-organizing themselves locally
179
645427
3877
kendilerini sosyal, insan hakları meselelerini kapsayacak şekilde
10:49
to cover social, human rights issues,
180
649304
3761
yerel olarak örgütleyen
10:53
and expressing themselves not only politically
181
653065
2768
ve sadece siyasi değil
10:55
but journalistically.
182
655833
2902
gazetecilikle ifade eden gençler.
11:00
What I started to do in the beginning of this year,
183
660665
4335
Mídia NINJA zaten kendi kendini organize eden bir ağ olduğu için
11:05
as Mídia NINJA is already a self-organizing network,
184
665000
4156
kendimi bu yılın başında yapmaya başladığım
11:09
I'm dedicating myself to another project.
185
669156
3433
başka bir projeye adıyorum.
11:12
It's called Fluxo, which is Portuguese for "stream."
186
672589
3246
Adı "Fluxo", Portekizcede "yayın" anlamına geliyor.
11:15
It's a journalism studio in São Paulo downtown,
187
675835
2807
São Paulo şehir merkezinde,
11:18
where I used livestream to experiment
188
678642
3327
televizyon sonrası formatları dediğim şeyi denemek için
11:21
with what I call post-television formats.
189
681969
3505
canlı yayını kullandığım bir gazetecilik stüdyosu.
11:25
But I'm also trying to come up with ways to finance independent journalism
190
685474
5378
Ama aynı zamanda bir izleyici kitlesi ile doğrudan bir ilişki kurarak
11:30
through a direct relationship with an audience,
191
690852
2812
bağımsız gazeteciliği
11:33
with an active audience,
192
693664
1962
finanse etmenin yollarını bulmaya çalışıyorum
11:35
because now I really want to try to make a living
193
695626
2670
çünkü artık gerçekten göz yaşartıcı gaz çözümümden
11:38
out of my tear gas resolution back then.
194
698296
3762
geçimimi sağlamak istiyorum.
11:42
But there's something more significant here,
195
702058
2290
Ancak burada daha önemli bir şey var,
11:44
something that I believe is more important and more crucial than my personal example.
196
704348
5446
kişisel örneğimden daha önemli olduğuna inandığım bir şey.
11:49
I said that livestream could turn the web into a colossal TV network,
197
709794
4835
Canlı yayının İnternet'i muazzam bir TV ağına çevirebileceğini söylemiştim
11:54
but I believe it does something else,
198
714629
2037
ancak bence başka şeylere de yarayabilir
11:56
because after watching people using it,
199
716666
2961
çünkü insanların bir şeylerin üstünü kapatmak için değil keşfetmek için
11:59
not only to cover things but to express, to organize themselves politically,
200
719627
6024
kullandığını gördükten sonra
12:05
I believe livestream can turn cyberspace into a global political arena
201
725651
6754
canlı yayının, siber alanı herkes için kullanılabilecek
küresel bir siyasi arenaya dönüştürebileceğine inanıyorum
12:12
where everyone might have a voice,
202
732419
2384
12:14
a proper voice,
203
734803
1544
düzgün bir şekilde
12:16
because livestream takes the monopoly of the broadcast political discourse,
204
736347
5485
çünkü canlı yayın, yayın politik söylemi tekelini,
12:21
of the verbal aspect of the political dialogue
205
741832
2753
siyasi diyaloğun sözel yönünü sadece politikacıların
12:24
out of the mouths of just politicians and political pundits alone,
206
744585
5609
ve politik uzmanların ağzından alır ve vatandaşlara tecrübe
12:30
and it empowers the citizen through this direct and non-mediated power
207
750194
5470
ve diyalog alışverişinin bu doğrudan
12:35
of exchanging experiences and dialogue,
208
755664
2983
ve aracı olmayan gücü aracılığıyla verir,
12:38
empowers them to question and to influence authorities
209
758647
4050
yetkilileri görmek üzere olduğumuz şekillerde sorgulamalarını
12:42
in ways in which we are about to see.
210
762697
3529
ve etkilemelerini sağlar.
12:46
And I believe it does something else that might be even more important,
211
766226
4554
Hatta daha da önemli bir şeye yaradığını da düşünüyorum,
12:50
that the simplicity of the technology can merge objectivity and subjectivity
212
770780
6690
teknolojinin sadeliğinin, yani bence,
nesnelliği ve öznelliği çok politik bir şekilde birleştirebileceğinden,
12:57
in a very political way, as I see it,
213
777470
2663
13:00
because it really helps the audience,
214
780133
5169
izleyiciye, vatandaşa,
dünyayı başka birinin gözünden görmesine
13:05
the citizen, to see the world through somebody else's eye,
215
785302
4494
13:09
so it helps the citizen to put him- or herself
216
789796
3434
gerçekten yardımcı oluyor,
13:13
in other people's place.
217
793230
2672
böylece empati kurulmasını sağlıyor.
13:15
And that idea, I think, should be the intention,
218
795902
3268
Bu fikir, bence,
13:19
should be the goal of any good journalism, any good activism,
219
799170
4715
iyi bir gazeteciliğin, iyi bir aktivizmin,
ama en önemlisi de herhangi bir iyi politikanın niyeti ve hedefi olmalıdır.
13:23
but most of all, any good politics.
220
803885
2652
13:26
Thank you very much. It was an honor.
221
806537
2528
Çok teşekkür ederim. Onur duydum.
13:29
(Applause)
222
809065
5643
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7