Robin Chase: Getting cars off the road and data into the skies

Robin Chase - Zipcar ve sıradaki büyük fikri üzerine

18,863 views

2008-02-01 ・ TED


New videos

Robin Chase: Getting cars off the road and data into the skies

Robin Chase - Zipcar ve sıradaki büyük fikri üzerine

18,863 views ・ 2008-02-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Kaan P. Gözden geçirme: Meric Aydonat
00:12
I'm going to talk about two stories today.
0
12160
3000
Sizlere bugün iki hikayeden bahsedeceğim.
00:15
One is how we need to use market-based pricing to affect demand
1
15160
7000
Bir tanesi, market bazlı fiyatlandırmayı talebi etkileyecek şekilde nasıl kullanacağımız
00:22
and use wireless technologies to dramatically reduce our emissions
2
22160
4000
ve kablosuz teknolojileri, ulaşım alanındaki giderlerimizi yüksek
00:26
in the transportation sector.
3
26160
3000
oranda düşürmede nasıl kullanabileceğimiz.
00:29
And the other is that there is an incredible opportunity
4
29160
2000
Eğer doğru kablosuz teknolojiyi seçersek,
00:31
if we choose the right wireless technologies;
5
31160
3000
bu ekonomiyi geliştirecek
00:34
how we can generate a new engine for economic growth
6
34160
3000
yeni bir değer yaratmamızı sağlar.
00:37
and dramatically reduce C02 in the other sectors.
7
37160
3000
Ve diğer sektörlerde de karbondioksit salınımını düşürür.
00:40
I'm really scared.
8
40160
2000
Ben gerçekten korkmuş durumdayım.
00:42
We need to reduce C02 emissions in ten to fifteen years by 80 percent
9
42160
4000
Karbondioksit salınımını 10-15 yıl içerisinde yüzde 80 düşürmeliyiz.
00:46
in order to avert catastrophic effects.
10
46160
3000
eğer bunu yapmazsak dünyamıza yıkıcı etkileri olacak.
00:49
And I am astounded that I'm standing here to tell you that.
11
49160
3000
Ve ben bunu burada sizlere anlattığım için gerçekten hayretler içerisindeyim.
00:52
What are catastrophic effects? A three degree centigrade climate change rise
12
52160
5000
Yıkıcı etkiler nedir? 3 derecelik hava sıcaklığı değişimi,
00:57
that will result in 50 percent species extinction.
13
57160
5000
dünyadaki canlı türlerinin yüzde 50'sini yok edecek.
01:02
It's not a movie. This is real life.
14
62160
3000
Bu film değil. Bunlar gerçekler.
01:05
And I'm really worried, because when people talk about cars
15
65160
3000
Ve ben gerçekten endişeliyim, çünkü insanlar arabalar hakkında konuştuklarında,
01:08
-- which I know something about --
16
68160
3000
-- ve arabalar hakkında biraz bilgiye sahibim --
01:11
the press and politicians and people in this room are all thinking,
17
71160
4000
medya, politikacılar ve buradaki insanlar şunu düşünmeye başlıyorlar:
01:15
"Let's use fuel-efficient cars."
18
75160
3000
"o zaman benzin tassarruflu arabalar kullanalım".
01:18
If we started today, 10 years from now, at the end of this window of opportunity,
19
78160
8000
Eğer bugünden başlamış olsak bile
01:26
those fuel-efficient cars will reduce our fossil fuel needs by four percent.
20
86160
6000
benzin tasarruflu arabalar fosil yakıt ihtiyacımızı yüzde 4 düşürecek.
01:32
That is not enough.
21
92160
2000
Bu yeterli değil.
01:34
But now I'll talk about some more pleasant things.
22
94160
1000
Ama şimdi daha huzur verici şeyler hakkında konuşacağım.
01:35
Here are some ways that we can make some dramatic changes.
23
95160
3000
Etkiliyici değişiklikler yapabileceğimiz bazı yollar mevcut.
01:38
So, Zipcar is a company that I founded seven years ago,
24
98160
4000
Bu yüzden, 7 yıl önce kurduğum Zipcar şirketi,
01:42
but it's an example of something called car sharing.
25
102160
3000
araba paylaşımı olarak da varsayabileceğiniz bir şey yapıyor.
01:45
What Zipcar does is we park cars throughout dense urban areas
26
105160
3000
Arabaları kalabalık kentsel alanlarda park ediyoruz, Zipcar üyeleri de
01:48
for members to reserve, by the hour and by the day, instead of using their own car.
27
108160
5000
kendi arabalarını kullanmak yerine bu arabaları saatlik ve günlük olarak kiralıyorlar
01:53
How does it feel to be a person using a Zipcar?
28
113160
3000
Zipcar kullanmak nasıl hissettiriyor?
01:56
It means that I pay only for what I need.
29
116160
3000
Bunun anlamı, ihtiyacım ne kadarsa o kadar ödüyorum.
01:59
All those hours when a car is sitting idle, I'm not paying for it.
30
119160
4000
Saatlerce boşta kalan arabaya para ödemiyorum.
02:03
It means that I can choose a car exactly for that particular trip.
31
123160
4000
Bu yapacağım belirli bir gezi için araba kullanabilmemi sağlıyor.
02:07
So, here's a woman that reserved MiniMia, and she had her day.
32
127160
4000
Bir kadın bir gün için MinıMia'yı rezerve edebilir.
02:11
I can take a BMW when I'm seeing clients.
33
131160
3000
Ben müşterileri göreceğim zaman BMW rezerve edebilirim.
02:14
I can drive my Toyota Element when I'm going to go on that surfing trip.
34
134160
8000
Surf yapmaya gideceğim zaman Toyota Element rezerve edebilirim.
02:22
And the other remarkable thing is it's, I think, the highest status of car ownership.
35
142160
6000
Ve bence bir diğer dikkat çekici şey ise, araba sahibi olmanın en iyi hali budur.
02:28
Not only do I have a fleet of cars available to me in seven cities around the world
36
148160
4000
Bu sadece arkama yaslanıp aradığımda ulaştığım, dünyadaki 7 şehirde
02:32
that I can have at my beck and call,
37
152160
2000
binlerce arabaya sahip olmak demek değil,
02:34
but heaven forbid I would ever maintain
38
154160
3000
bakım yaptırmak, Allah korusun arıza,
02:37
or deal with the repair or have anything to do with it.
39
157160
3000
tamir vs. gibi şeylerle de uğraşmayacağım demek oluyor.
02:40
It's like the car that you always wanted that your mom said that you couldn't have.
40
160160
5000
Annenin sana hiç bir zaman sahip olamazsın dediği arabaya sahip olmak gibi bir şey.
02:45
I get all the good stuff and none of the bad.
41
165160
3000
Güzelliklerine sahip oluyorsunuz, kötü yanlarına değil.
02:48
So, what is the social result of this?
42
168160
3000
Bunun sosyal sonuçları neler?
02:51
The social result is that today's Zipcar has 100,000 members
43
171160
4000
Zipcar'ın şu an 100,000 üyeye sahip olması bunun bir sosyal sonucu.
02:55
driving 3,000 cars parked in 3,000 parking spaces.
44
175160
4000
Bu üyeler şu anda 3,000 arabayı kullanıyor ve 3,000'i de park halinde.
02:59
Instead of driving 12,000 miles a year, which is what the average city dweller does,
45
179160
3000
Şehir sakinleri yılda 12,000 mil yol katedeceklerine,
03:02
they drive 500 miles a year. Are they happy?
46
182160
4000
sadece 500 mil katediyorlar. Peki mutlular mı ?
03:06
The company has been doubling in size ever since I founded it, or greater.
47
186160
4000
Şirketi kurduğumdan beri kendini sürekli ikiye katlıyor. Ya da daha fazlası.
03:10
People adore the company. And it's better,
48
190160
5000
İnsanlar bu şirkete bayılıyorlar ve bu çok iyi.
03:15
you know? They like it.
49
195160
2000
Ve biliyor musunuz? Bunu seviyorlar.
03:17
So, how is it that people went from the 12,000 miles a year to 500 miles?
50
197160
4000
Peki, bu insanlar yılda 12,000 mil yapacakları yerde nasıl olur da 500 mil yapıyorlar?
03:21
It's because they said, "It's eight to 10 dollars an hour and 65 dollars a day.
51
201160
5000
Bunun sebebi ücretler, "Saati 8-10 dolar ve günlüğü ise 65 dolar.
03:26
If I'm going to go buy some ice cream,
52
206160
3000
Eğer dondurma almaya gideceksem,
03:29
do I really want to spend eight dollars to go buy the ice cream? Or maybe I'll do without.
53
209160
3000
sadece bir dondurma için 8 dolar vermeyi ister miyim? Ya arabasız giderim,
03:32
Maybe I would have bought the ice cream when I did some other errand."
54
212160
3000
Ya da başka bir iş için dışarı çıktığımda alırım."
03:35
So, people really respond very quickly to it, to prices.
55
215160
3000
İnsanlar, fiyatları düşünerek farklı davranmaya başladılar.
03:38
And the last point I want to make is Zipcar would never be possible without technology.
56
218160
5000
Belirtmek istediğim son nokta ise, teknoloji olmadan Zipcar gerçekleşemezdi.
03:43
It required that it was completely trivial: that it takes 30 seconds
57
223160
4000
Teknoloji olmasaydı, "30 saniyede arabayı rezerve et, al ve kullan"
03:47
to reserve a car, go get it, drive it.
58
227160
4000
biraz abes olurdu.
03:51
And for me, as a service provider,
59
231160
2000
Ve benim açımdan, servis sağlayıcısı olarak,
03:53
I would never be able to provide you a car for an hour
60
233160
2000
işlem ücretini herhangi bir şey olsaydı,
03:55
if the transaction cost was anything.
61
235160
2000
1 saatte araba ayarlamak mümkün olmazdı.
03:57
So, without these wireless technologies, this, as a concept, could never happen.
62
237160
5000
Kablosuz teknoloji olmadan, bu hiçbir zaman gerçekleşemezdi.
04:02
So, here's another example. This company is GoLoco --
63
242160
3000
İşte size başka bir örnek: GoLoco şirketi--
04:05
I'm launching it in about three weeks --
64
245160
2000
3 haftaya kadar bu şirketi başlatıyorum--
04:07
and I hope to do for ridesharing what I did for car sharing.
65
247160
4000
araba paylaşımı için yaptığım şeyi yolculuk paylaşımı için yapacağım.
04:11
This will apply to people across all of America.
66
251160
3000
Bu Amerika'daki bütün insanlar için geçerli olacak.
04:14
Today, 75 percent of the trips are single-occupancy vehicles,
67
254160
3000
Bugün, yapılan seyahatlerin %75'i sadece tek kişilik,
04:17
yet 12 percent of trips to work are currently carpool.
68
257160
5000
ama iş seyahatlerinin %12'si şu an için yolculuk paylaşımlı.
04:22
And I think that we can apply social networks and online payment systems
69
262160
5000
Öyle düşünüyorum ki, sosyal ağları ve online ödeme sistemlerini kullanarak,
04:27
to completely change how people feel about ridesharing
70
267160
2000
insanların yolculuk paylaşımı hakkındaki görüşlerini tamamen değiştirebiliriz
04:29
and make that trip much more efficient.
71
269160
3000
ve seyahatlerimizi daha verimli kılabiliriz.
04:32
And so when I think about the future,
72
272160
3000
Dahası, geleceği hayal ediyorum,
04:35
people will be thinking that sharing the ride with someone
73
275160
3000
insanlar, seyahatleri başkalarıyla paylaşmanın
04:38
is this incredibly great social event out of their day.
74
278160
3000
inanılmaz bir sosyal olgu olduğunu düşünüyor olacaklar.
04:41
You know, how did you get to TED? You went with other TEDsters.
75
281160
3000
Sizler TED'in nasıl başladığını biliyorsunuz. Başka TEDster'lar ile takılarak.
04:44
How fabulous. Why would you ever want to go by yourself in your own car?
76
284160
3000
Ne kadar harika! Neden başkasını almadan sadece kendiniz araba kullanırsınız?
04:47
How did you go food shopping? You went with your neighbor, what a great social time.
77
287160
3000
Alışverişe mi gidiyorsunuz? Komşunuzla birlikte gidin, sosyalleşmek için bir fırsat!
04:50
You know it's going to really transform how we feel about travel,
78
290160
5000
Biliyor musunuz, bu bizim seyahat hakkındaki düşüncelerimizi değişterecek
04:55
and it will also, I think, enhance our freedom of mobility.
79
295160
4000
ve ayrıca, bence, bu hareket özgürlüğümüzü artıracak.
04:59
Where can I go today and who can I do it with?
80
299160
2000
Bugün nereye gidebilirim ve bunu kiminle yapabilirim?
05:01
Those are the types of things that you will look at and feel.
81
301160
3000
Bu tip şeyler, düşüneceğiniz ve dikkate alacağınız şeyler.
05:04
And the social benefits:
82
304160
2000
Ve sosyal faydaları:
05:06
the rate of single-occupancy vehicles is, I told you, 75 percent;
83
306160
3000
tek kişi yolculuk oranı, söylediğim gibi, yüzde 75;
05:09
I think we can get that down to 50 percent.
84
309160
3000
bunu yüzde 50'ye çekebileceğimizi düşünütorum.
05:12
The demand for parking, of course, is down, congestion and the CO2 emissions.
85
312160
3000
Böylece park ihtiyacı, trafik sıkışıklığı, CO2 salınımı tabi ki de düşecek.
05:15
One last piece about this, of course, is that it's enabled by wireless technologies.
86
315160
5000
Son olarak, bu iş kablosuz teknoloji ile devreye sokulabilir.
05:20
And it's the cost of driving that's making people want to be able to do this.
87
320160
3000
Ayrıca, insanları bunu yapmaya iten şey sürüş maliyetidir.
05:23
The average American spends 19 percent of their income on their car,
88
323160
4000
Ortalama bir Amerikalı gelirinin %19'unu arabası için harcar,
05:27
and there's a pressure for them to reduce that cost, yet they have no outlet today.
89
327160
7000
bu maliyeti düşürmeleri konusunda üstlerinde bir baskı var, bundan başka bir çıkış yolu da bugün için yok.
05:34
So, the last example of this is congestion pricing, very famously done in London.
90
334160
5000
Bunun son bir örneği ise Londra'da epeyce ünlenmiş olan "tıkanıklık fiyatlaması"dır.
05:39
It's when you charge a premium for people to drive on congested roads.
91
339160
3000
Yoğunluğu bilinen yollarda yolculuk yapan insanlardan prim alıyorlar.
05:42
In London, the day they turned the congestion pricing on,
92
342160
2000
Londra'da, tıkanıklık fiyatlamasını hayata geçirdikleri gün,
05:44
there was a 25 percent decrease in congestion overnight,
93
344160
5000
bir gecede yoğunluk %25 oranında azaldı,
05:49
and that's persisted for the four years in which they've been doing congestion pricing.
94
349160
3000
ve bu ilk başlandığı günden bu yana 4 yıl boyunca sürdürüldü.
05:52
And again, do people like the outcome?
95
352160
4000
Peki, insanlar bu sonuçtan memnunlar mı?
05:56
Ken Livingstone was reelected.
96
356160
3000
Ken Livingstone tekrar seçildi.
05:59
So again, we can see that price plays an enormous role in people's willingness
97
359160
6000
Tekrar gördük ki, insanların sürüş alışkanlıklarını azaltma istemelerinde
06:05
to reduce their driving behavior.
98
365160
3000
"ücret" müthiş bir rol oynuyor.
06:08
We've tripled the miles that we drive since 1970 and doubled them since 1982.
99
368160
4000
1970'den bu yana katettiğimiz yolu üçe, 1982'den bu yana ikiye katladık.
06:12
There's a huge slack in that system;
100
372160
2000
Bu sistemde büyük bir gevşeklik var;
06:14
with the right pricing we can undo that.
101
374160
4000
doğru bir fiyatlandırma ile bunu tersine çevirebiliriz.
06:18
Congestion pricing is being discussed in every major city around the world
102
378160
3000
Tıkanıklık fiyatlaması, dünyadaki her büyük şehirde tartışıldı.
06:21
and is, again, wirelessly enabled.
103
381160
2000
Ve yine kablosuz ile hayata geçirildi.
06:23
You weren't going to put tollbooths around the city of London
104
383160
2000
Londra'nın çevresine, gişeleri açıp-kapamak için
06:25
and open and shut those gates.
105
385160
2000
bilet kulübeleri koymuyorsunuz.
06:27
And what congestion pricing is is that it's a technology trial and a psychological trial
106
387160
5000
Tıkanıklık fiyatlaması aslında, yol fiyatlandırması dediğimiz şey için bir teknolojik
06:32
for something called road pricing.
107
392160
3000
ve psikolojik bir denemedir.
06:35
And road pricing is where we're all going to have to go,
108
395160
2000
Yol fiyatlandırması ulaşmak zorunda olduğumuz bir nokta,
06:37
because today we pay for our maintenance
109
397160
2000
çünkü bugün arabalarımızın bakımı, yıpranma ve aşınmaları için
06:39
and wear and tear on our cars with gas taxes.
110
399160
3000
benzin vergileri ödüyoruz.
06:42
And as we get our cars more fuel-efficient,
111
402160
5000
Yüksek benzin-tasarruflu araçlarımız oldukça,
06:47
that's going to be reducing the amount of revenue that you get off of those gas taxes,
112
407160
4000
bu benzin vergilerine ödeyeceğiniz tutarı düşürecek,
06:51
so we need to charge people by the mile that they drive.
113
411160
4000
böylece insanları katettikleri yola göre vergilendireceksiniz.
06:55
Whatever happens with congestion pricing and those technologies
114
415160
2000
Tıkanıklık fiyatlanması bunun teknolojisinin etkisi neyse
06:57
will be happening with road pricing.
115
417160
3000
yol fiyatlanmasında da aynısı olacak.
07:00
Why do we travel too much?
116
420160
2000
Neden çok fazla yolculuk ederiz?
07:02
Car travel is underpriced and therefore we over-consumed.
117
422160
3000
Araba ile yolculuğun maliyeti ucuz ve bu yüzden çok kullanıyoruz.
07:05
We need to put this better market feedback.
118
425160
2000
Bunu daha iyi bir pazar ?
07:07
And if we have it, you'll decide how many miles to drive,
119
427160
2000
Buna sahip olursak, ne kadar km yapacağımıza, yolculuğun çeşidine
07:09
what mode of travel, where to live and work.
120
429160
2000
nerede yaşayacağımız ve çalışacağımıza biz karar vereceğiz.
07:11
And wireless technologies make this real-time loop possible.
121
431160
4000
Ve kablosuz teknolojileri bu gerçek zamanlı döngüyü mümkün kılacaklar.
07:15
So, I want to move now to the second part of my story,
122
435160
2000
Şimdi, hikayemin ikinci kısmına geçmek istiyorum,
07:17
which is: when are we going to start doing
123
437160
5000
bu ise : bizler tıkanıklık fiyatlaması uygulamasını yapmaya
07:22
this congestion pricing? Road pricing is coming.
124
442160
4000
ne zaman başlayacağız? Yol fiyatlandırması geliyor.
07:26
When are we going to do it? Are we going to wait
125
446160
1000
Bizler ne zaman yapacağız? Yoksa bunun için
07:27
10 to 15 years for this to happen
126
447160
2000
10-15 yıl bekleyecek miyiz?
07:29
or are we going to finally have this political will to make it happen in the next two years?
127
449160
3000
Ya da bunu yapmak için gerekli politik iradeye 2 yıl içinde ulaşacak mıyız?
07:32
Because I'm going to say, that is going to be the tool that's going to turn our usage overnight.
128
452160
4000
Çünkü, bu bizim alışkanlıklarımızı bir gecede değiştirecek bir araç.
07:36
And what kind of wireless technology are we going to use?
129
456160
4000
Ne çeşit bir kablosuz teknoloji kullanıyor olacağız?
07:40
This is my big vision.
130
460160
3000
İşte bu benim vizyonum.
07:43
There is a tool that can help us bridge the digital divide,
131
463160
3000
Sayısal uçurumları aşmamızı, acil durumlara cevap vermemizi,
07:46
respond to emergencies, get traffic moving,
132
466160
4000
trafiği ilerletmemizi, ekonomik büyüme için
07:50
provide a new engine for economic growth
133
470160
3000
yeni bir itiş sağlayacak ve CO2 salınımını
07:53
and dramatically reduce CO2 emissions in every sector.
134
473160
6000
her sektörde düşürmemize yardımcı olacak bir araç var.
07:59
And this is a moment from "The Graduate." Do you remember this moment?
135
479160
4000
Ve işte bu "The Graduate" dan bir sahne. Bu anı hatırladınız mı?
08:03
You guys are going to be the handsome young guy
136
483160
3000
Sizler yakışıklı genç delikanlı olacaksınız
08:06
and I'm going to be the wise businessman.
137
486160
3000
ve ben de bilge iş adamı olacağım.
08:09
"I want to say one word to you, just one word."
138
489160
2000
"Sana bir kelime söylemek istiyorum, sadece bir kelime"
08:11
"Yes, sir?" "Are you listening?" "Yes I am."
139
491160
6000
"Evet, efendim? "Dinliyor musun?" "Evet"
08:17
"Ad-hoc peer-to-peer self-configuring wireless networks."
140
497160
4000
"Eş düzeyde, ad hoc, kendini ayarlayan kablosuz ağlar"
08:21
(Laughter)
141
501160
4000
(Gülüşmeler)
08:25
These are also called mesh networks.
142
505160
2000
Bunlara örgüsel ağ deniyor.
08:27
And in a mesh, every device contributes to and expands the network,
143
507160
4000
Bu ağda, her aygıt katkıda bulunuyor ve ağ genişliyor
08:31
and I think you might have heard a little bit about it before.
144
511160
2000
ve sanırım siz bunun hakkında biraz bilgi sahibisiniz.
08:33
I'm going to give you some examples.
145
513160
2000
Size birkaç örnek vereceğim.
08:35
You'll be hearing later today from Alan Kay.
146
515160
2000
Alan Kay'dan bugün dinleyeceksiniz.
08:37
These laptops, when a child opens them up,
147
517160
3000
Bu laptoplar, ne zaman bir çocuk onları açsa,
08:40
they communicate with every single child in the classroom,
148
520160
3000
bu bilgisayarlar sınıftaki, okuldaki, kasabadaki her bir çocuk ile
08:43
within that school, within that village.
149
523160
3000
iletişime geçecekler.
08:46
And what is the cost of that communication system?
150
526160
2000
Peki bu iletişim sisteminin maliyeti nedir?
08:48
Zero dollars a month.
151
528160
3000
Aylık sıfır dolar.
08:51
Here's another example: in New Orleans,
152
531160
2000
Başka bir örnek; New Orleans'dan,
08:53
video cameras were mesh-enabled
153
533160
2000
video kameralar bu ağ ile destekli
08:55
so that they could monitor crime in the downtown French Quarter.
154
535160
3000
böylece her biri şehirdeki Fransız semtinde olan suçları gözetleyebilecek.
08:58
When the hurricane happened,
155
538160
2000
Fırtına olduğunda,
09:00
the only communication system standing was the mesh network.
156
540160
3000
ayakta kalan tek iletişim sistemi örgütsel ağ sistemiydi.
09:03
Volunteers flew in, added a whole bunch of devices,
157
543160
3000
Gönüllüler hücum etti, bir çok aygıtı bağladılar
09:06
and for the next 12 months,
158
546160
2000
ve sonraki 12 ay boyunca
09:08
mesh networks were the only wireless that was happening in New Orleans.
159
548160
5000
New Orleans'da kablosuz olarak çalışan tek ağ örgütsel ağlardı.
09:13
Another example is in Portsmouth, U.K.
160
553160
2000
Başka bir örnek: Portsmouth, İngiltere'den
09:15
They mesh-enabled 300 buses and they speak to these smart terminals.
161
555160
4000
300 otobüsü örgüsel ağ erişimli yaptılar ve bu küçük terminallere konuşuyorlar.
09:19
You can look at the terminal
162
559160
2000
Terminale bakabilir
09:21
and be able to see precisely where your bus is on the street
163
561160
4000
ve bineceğiniz otobüs şu anda sokağın neresinde ve ne zaman
09:25
and when it's coming, and you can buy your tickets in real time.
164
565160
4000
gelecek görebilir ve ona göre biletinizi alalirsiniz.
09:29
Again, all mesh-enabled. Monthly communication cost: zero.
165
569160
6000
Hepsi, örgütsel ağ erişimli. Aylık iletişim maliyeti ise: sıfır.
09:35
So, the beauty of mesh networks:
166
575160
3000
Örgütsel ağların güzelliği;
09:38
you can have these very low-cost devices.
167
578160
2000
Çok ucuza bu aygıtlara sahip olabilirsiniz.
09:40
Zero ongoing communication costs. Highly scalable;
168
580160
3000
Sıfır devam eden iletişim maliyetiyle. Hızlı ölçeklenebilir ağ;
09:43
you can just keep adding them, and as in Katrina,
169
583160
2000
daha ekleyebilirsiniz, Katrina'da olduğu gibi,
09:45
you can keep subtracting them -- as long as there's some, we can still communicate.
170
585160
4000
ya da çıkarabilirsiniz -- iletişime devam edebildiğimiz sürece.
09:49
They're resilient; their redundancy is built into this fabulous decentralized design.
171
589160
4000
Bunlar dayanıklılar; artıklıkları merkezi olmayan tasarımın içine eklenmiş durumda.
09:53
What are the incredible weaknesses?
172
593160
2000
Öyleyse zayıflığı nedir?
09:55
There isn't anybody in Washington lobbying to make it happen --
173
595160
4000
Washinghton'da kimse bunun hayata geçmesi için lobi yapmaz--
09:59
or in those municipalities, to build out their cities with these wireless networks --
174
599160
3000
ya da belediyelerde, bütün şehri bu kablosuz ağ ile donatmak için--
10:02
because there's zero ongoing communications cost.
175
602160
3000
çünkü, bunların devam eden iletişim maliyetleri sıfır.
10:05
So, the examples that I gave you are these islands of mesh networks,
176
605160
4000
Böylece sizlere bu örgütsel ağ adalarından örnekler verdim
10:09
and networks are interesting only as they are big.
177
609160
4000
ama ağlar sadece büyük olduklarında ilgi çekici hale gelirler.
10:13
How do we create a big network?
178
613160
5000
Öyleyse nasıl büyük ağlar kurabiliriz?
10:18
Are you guys ready again -- "The Graduate"?
179
618160
3000
"The Graduate" için tekrar hazır mısınız?
10:21
This time you will still play the handsome young thing, but I'll be the sexy woman.
180
621160
4000
Bu sefer sizler yine genç ve yakışıklı delikanlıyı oynayacaksınız ama ben seksi kadın olacağım.
10:25
These are the next two lines in the movie.
181
625160
2000
Bunlar filmdeki bir sonraki iki replik.
10:27
"Where did you do it?" "In his car."
182
627160
5000
"Onu nerede yaptınız?" "Arabasının içinde"
10:32
So you know, when you stick this idea ... (Laughter)
183
632160
5000
Bilirsiniz, bu fikre kapıldınız mı... (Gülüşmeler)
10:37
where would we expect me, Robin Chase, to be thinking
184
637160
4000
bir düşünün
10:41
is imagine if we put a mesh-network device
185
641160
2000
bizim bu aygıtlardan
10:43
in every single car across America.
186
643160
3000
Amerika'da ki her arabaya koyduğumuzu.
10:46
We could have a coast-to-coast, free wireless communication system.
187
646160
6000
Ülke genelinde, ücretsiz kablosuz iletişim sistemine sahip olabiliriz.
10:52
I guess I just want you to think about that.
188
652160
4000
Sanırım, bunun hakkında düşünmenizi istiyorum.
10:56
And why is this going to happen? Because we're going to do congestion pricing,
189
656160
4000
Peki, bu neden geçekleşecek? Çünkü, tıkanıklık fiyatlaması getireceğiz
11:00
we are going to do road tolls,
190
660160
2000
yol ücretleri getireceğiz,
11:02
gas taxes are going to become road pricing.
191
662160
3000
benzin vergileri yol ücretlendirmesine dönüşecekler.
11:05
These things are going to happen.
192
665160
2000
Bu tip şeyler olacak.
11:07
What's the wireless technology we're going to use?
193
667160
2000
Kullanacağımız kablosuz teknolojisi nasıl olacak?
11:09
Maybe we should use a good one. When are we going to do it?
194
669160
4000
Belki kaliteli olanı kullanmalıyız. Ne zaman bunu yapacağız?
11:13
Maybe we shouldn't wait for the 10 or 15 years for this to happen.
195
673160
3000
Belki de bunun gerçekleşmesi için 10-15 yıl daha beklememeliyiz.
11:16
We should pull it forward.
196
676160
3000
Daha erken bir tarihe almalıyız.
11:19
So, I'd like us to launch the wireless Internet interstate wireless mesh system,
197
679160
6000
Ben, eyaletler arası kablosuz internet, kablosuz örgütsel ağ sistemi kurmamızı
11:25
and require that this network be accessible to everyone, with open standards.
198
685160
5000
ve bu sistemin açık standartları olan, herkesin erişimine açık bir sistem olmasını isterim.
11:30
Right now in the transportation sector, we're creating these wireless devices --
199
690160
4000
Şu anda ulaşım sektöründe, bu kablosuz aygıtları oluşturuyoruz--
11:34
I guess you guys might have Fast Pass here or Easy Lane --
200
694160
3000
sanıyorum sizler Fast Pass ve Easy Lane'e sahip olabilirsiniz--
11:37
that are single-purpose devices in these closed networks.
201
697160
4000
bunlar kapalı bir ağda olan tek amaçlı aygıtlar oluyorlar.
11:41
What is the point?
202
701160
1000
Amacımız nedir?
11:42
We're transferring just a few little data bits
203
702160
2000
Yol kontrolü ya da yol fiyatlandırması yaparken,
11:44
when we're doing road controlling, road pricing.
204
704160
2000
sadece birkaç veri bitini transfer ediyoruz.
11:46
We have this incredible excess capacity.
205
706160
2000
Bu inanılması güç aşırı kapasiteye sahibiz.
11:48
So, we can provide the lowest-cost means of going wireless coast-to-coast,
206
708160
4000
Böylece, ülke genelinde süre giden kablosuz sisteminin maliyeti düşük aletlerini oluşturabilir.
11:52
we can have resilient nationwide communication systems,
207
712160
3000
Ülke çapında dayanıklı bir iletişim sistemine sahip olabiliriz.
11:55
we have a new tool for creating efficiencies in all sectors.
208
715160
3000
Tüm sektörlerde verim sağlayacak bir alete sahibiz.
11:58
Imagine what happens when the cost of getting information
209
718160
2000
Bir yerden bir yere bilgi aktarım maliyetinin sıfıra yakın olduğunda
12:00
from anywhere to anywhere is close to zero.
210
720160
3000
neler olabileceğini bir düşünün.
12:03
What you can do with that tool: we can create an economic engine.
211
723160
4000
Bu aletle ne yapabiliriz: ekonomi için bir motor oluşturabiliriz.
12:07
Information should be free, and access to information should be free,
212
727160
3000
Bilgi ücretsiz olmalı, ve bilgiye erişimde ücretsiz olmalı,
12:10
and we should be charging people for carbon.
213
730160
4000
ve biz insanları karbon ürettikleri için vergilendirmeliyiz.
12:14
I think this is a more powerful tool than the Interstate Highway Act,
214
734160
3000
Bence bu Eyaletler Arası Otoyolu Kanunu'ndan daha etkili bir araç,
12:17
and I think this is as important and world changing
215
737160
2000
bunun elektriklendirme kadar önemli ve ekonomiyi dünya çapında
12:19
to our economy as electrification.
216
739160
2000
değiştirecek bir şey olduğunu düşünüyorum.
12:21
And if I had my druthers,
217
741160
2000
Bana kalsaydı,
12:23
we would have an open-source version in addition to open standards.
218
743160
4000
açık standartlı ve açık kaynaklı versiyonuna sahip olmayı isterdim.
12:27
And this open-source version means that
219
747160
5000
Bu açık kaynak versiyon şu demek
12:32
it could be -- if we did a brilliant job of it --
220
752160
2000
-- harika bir iş çıkarırsak --
12:34
it could be used around the world very quickly.
221
754160
5000
bütün dünya da hemen kullanılmaya başlayabilir.
12:39
So, going back to one of my earlier thoughts.
222
759160
4000
Daha önceki düşüncelerimden birine geri dönersek,
12:43
Imagine if every one of these buses in Lagos was part of the mesh network.
223
763160
4000
Bir hayal edin, Lagos'taki her bir otobüsü bu örgütsel ağın bir parçası olarak.
12:47
When I went this morning to Larry Brilliant's TEDTalk prize
224
767160
5000
Bu sabah ki Larry Brilliant'ın TEDTalk ödülüne katıldım.
12:52
-- his fabulous networks --
225
772160
2000
-- harika bir ağ --
12:54
imagine if there was an open-source
226
774160
2000
Tüm bunları yapabilecek,
12:56
mesh communications device that can be put into those networks,
227
776160
3000
bu ağların içine konulabilen açık kaynak örgütsel ağ iletişim aygıtının
12:59
to make all that happen.
228
779160
2000
var olduğunu bir hayal edin.
13:01
And we can be doing it if we could just get over the fact that
229
781160
4000
Eğer bu küçük şeyin ücretsiz olacağına inanabilirsek,
13:05
this little slice of things is going to be for free.
230
785160
2000
bunu gerçekleştirebiliriz.
13:07
We could make billions of dollars on top of it,
231
787160
3000
Milyonlarca dolar kazanabiliriz,
13:10
but this one particular slice of communications needs to be open source.
232
790160
5000
ama iletişimin bu küçük parçası açık kaynak olmalıdır.
13:15
So, let's take control of this nightmare:
233
795160
3000
Öyleyse, bu kabusu kontrol altına alalım;
13:18
implement a gas tax immediately;
234
798160
3000
benzin vergilerini derhal yürürlüğe koyalım;
13:21
transition across the nation to road-tolling with this wireless mesh;
235
801160
5000
bu kablosuz ağ ile eyaletler arası geçişte yol ücretlendirmesi koyalım
13:26
require that the mesh be open to all, with open standards;
236
806160
4000
örgütsel ağın açık standartlarla herkesin erişimine açık olması sağlayalım
13:30
and, of course, use mesh networks.
237
810160
1000
ve tabii ki bunun kullanımını da
13:31
Thank you. (Applause)
238
811160
3000
Teşekkürler. (Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7