Humans are all almost exactly the same... almost - Greg Foot

213,916 views ・ 2023-05-09

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: esra kurul Gözden geçirme: Ilayda Gokgoz
00:07
Medical science has a problem— it’s missing something.
0
7128
3378
Medikal bilimin bir problemi var— bir şeyi gözden kaçırıyor.
00:10
Something that means that not only is it harder to find
1
10506
2711
Bir şeyin anlamı, yalnızca bazı hastalıkların
00:13
the causes of some diseases—
2
13217
1961
nedenini bulmak—
00:15
and effective ways to treat them—
3
15178
2002
ve onları ekili yöntemlerle tedavi etmek değil—
00:17
some diseases are getting overlooked entirely.
4
17180
3461
bazı hastalıklar tamamen gözden kaçıyor.
00:20
It turns out what it’s missing could be you—
5
20975
3504
Görünen o ki, eksik olan şey, sen olabilirsin—
00:24
but I’ll get to that in a bit.
6
24479
1626
ama buna birazdan geleceğim.
00:26
Because first, a story.
7
26314
2002
Çünkü önce bir hikaye anlatacağım.
00:28
Or 8 billion stories, to be precise.
8
28316
2919
Ya da tam olarak 8 milyar hikaye.
00:31
See, our DNA is our body's instruction manual, sure.
9
31235
3838
Bakın, DNA’mız vücudumuzun kullanım kılavuzudur, elbette.
00:35
But it’s also a history book that records our own, unique genetic story.
10
35073
5046
Hem de kendi eşsiz genetik hikayemizin kaydını tutan bir tarih kitabıdır.
00:40
All our stories begin around 300,000 years ago
11
40286
3128
Bütün hikayelerimiz, yaklaşık 300 bin yıl önce Afrika’da
00:43
when humans arose in Africa.
12
43414
1919
insanların ortaya çıktığı yerde başlar.
00:45
Some genetic stories tell of leaving a couple of hundred thousand years later,
13
45333
4045
Bazı genetik hikayeler, bir çiftin birkaç yüz bin yıl sonra
Avrupa’ya, Doğu Asya’ya ya da Amerika’ya olan yolculuktan bahseder.
00:49
journeying into Europe, East Asia, or the Americas.
14
49378
3087
00:52
Some genetic stories speak of expanding empires.
15
52799
3712
Bazı genetik hikayeler, genişleyen imparatorluklardan bahseder.
00:56
Others the diseases we evolved to ward off,
16
56969
3295
Diğerleri ise korunmak için evrimleştiğimiz hastalıklar
01:00
and some the simple act of settling down, raising cattle, and drinking their milk.
17
60264
4713
ve bazıları yerleşmek, sığır yetiştirmek ve sütlerini içmek gibi basit bir eylem.
01:05
Each of our genetic stories are different,
18
65103
2669
Her birimizin genetik hikayesi farklıdır
01:07
but maybe not as different as you might expect.
19
67772
3128
ancak beklediğin kadar farklı olmayabilir.
01:10
We share 99.9% of our DNA with each other.
20
70983
4046
DNA’mızın %99,9′unu birbirimizle paylaşıyoruz.
01:15
Our stories are 99.9% identical,
21
75029
3670
Hikayelerimiz %99.9 aynı
01:18
but that 0.1% difference is incredibly powerful.
22
78699
4255
ama %0.1′lik farklılık son derece güçlü.
01:23
In that tiny difference between our genetic stories
23
83037
2836
Genetik hikayelerimizdeki o minik farklılık,
01:25
is where we have the potential to develop better treatments for diseases—
24
85873
3754
hastalıklar için daha iyi tedaviler geliştirme ihtimaline
sahip olduğumuz yerdir—
01:29
treatments that work for everyone.
25
89627
2211
herkeste işe yarayan tedaviler.
01:31
But medical science isn’t currently reading all those stories.
26
91921
4254
Ancak medikal bilim, şu anda bütün bu hikayeleri okumuyor.
01:37
To explain let me tell you how researchers work out the causes of diseases,
27
97135
4337
Araştırmacıların hastalık nedenini, geliştirmesini, etkisini test etme
01:41
and develop and test the effectiveness and safety of new treatments.
28
101472
3879
ve tedavilerin güvenilirliğini nasıl bulduklarını açıklayayım.
01:45
To find out the causes of a particular disease,
29
105351
2628
Belirli bir hastalığın nedenlerini bulmak için
01:47
researchers find lots of people who have that condition
30
107979
3044
araştırmacılar bu durumu yaşayan
ve genetik hikayelerini tarayan bir sürü insan bulur.
01:51
and comb through their genetic stories.
31
111023
2253
01:53
They look for little variations they share—
32
113276
2419
Paylaştıkları küçük varyasyonları ararlar—
01:55
little bits of their DNA stories that are spelt differently.
33
115695
3670
DNA hikayelerinin farklı hecelenmiş küçük parçaları.
01:59
If they find some, then they try all sorts of different ways
34
119365
2961
Biraz bulurlarsa etkileriyle baş etmek için
02:02
of dealing with the effect of them.
35
122326
1877
bütün farklı tür yolları denerler.
02:04
And if that uncovers something that looks promising,
36
124203
2544
Bu umut verici görünen bir şeyi ortaya çıkarırsa
02:06
they then run a clinical trial to see if it actually is.
37
126747
3462
İşe yarayıp yaramadığını görmek için klinik çalışması yapmaya başlarlar.
02:10
In phase one, a small group of volunteers try the treatment.
38
130585
3670
Aşama birde, bir grup gönüllü tedaviyi dener.
02:14
Well, often only half of them do,
39
134338
2253
Genellikle sadece yarısı dener,
02:16
with the other half getting a placebo that does absolutely nothing.
40
136591
3920
diğer yarısı ise placebo etkisi ile hiçbir etkisi olmayan bir tedavi alıyorlar.
02:20
If there aren’t any notable side effects at the target dose,
41
140511
2961
Hedef dozda dikkate değen herhangi bir yan etki yoksa
02:23
the treatment is cleared to move on to the next stage of the clinical trial.
42
143472
3879
tedavi, klinik çalışmasının sıradaki aşamasına geçmesi için onaylanmıştır.
02:27
Phase two, this time with a bigger group of participants
43
147727
3086
Aşama iki, bu sefer araştırmacıların ilacın tedavi edeceğini
02:30
who all have the condition the researchers hope the drug will treat.
44
150813
3337
umduğu duruma sahip olan daha büyük bir katılımcı grubuyla beraber.
02:34
If the drug appears effective, it moves on to phase three,
45
154150
4171
Eğer ilaç etki ederse üçüncü aşamaya geçer.
02:38
with more participants trying it for even longer.
46
158321
3211
daha fazla katılımcı ile daha uzun süre denerler.
02:41
Only after all this is the new treatment then reviewed
47
161699
3587
Ancak tüm bunlardan sonra yeni tedavi gözden geçirildi
02:45
and— hopefully— approved for use by us, the general population.
48
165286
5589
ve umuyorum ki kullanmamız için onaylandı.
02:51
But there's a problem with it.
49
171834
1752
Fakat bir sorun var.
02:53
Here is the ethnicity of lots and lots of people used to recently find
50
173586
3962
İşte son zamanlarda çeşitli hastalıkların nedenlerini bulmak için
02:57
the causes of various diseases.
51
177548
2086
kullanılan çok sayıda insanın etnik kökeni.
02:59
And here is how that compares to the ethnic diversity
52
179634
3044
İşte dünya nüfusunun etnik çeşitliliği ile
03:02
of the world’s population.
53
182678
2002
karşılaştırması.
03:04
Spot the difference?
54
184764
1334
Farkı bulun?
03:06
The genetic stories that researchers are combing through are heavily biased
55
186098
4130
Araştırmacıların taradığı genetik hikayeler, Avrupa kökenli insanlara karşı
03:10
to those of people from European descent.
56
190228
2669
büyük ölçüde önyargılıdır.
03:12
Which means that if you’re searching
57
192897
1752
Bunun anlamı, yeni ilaçları hedef alacak
03:14
for those disease-causing bits of DNA to target new drugs against,
58
194649
3837
hastalığa neden olan DNA parçaları arıyorsanız
03:18
and you're mainly reading the stories of people of European descent,
59
198486
3628
ve ağırlıklı olarak Avrupa kökenli insanların hikayelerini okuyorsunuz,
03:22
you might completely overlook key bits in the stories
60
202114
3337
diğer farklı grupların hikayelerindeki önemli kısımları
03:25
of other diverse groups that tell of, say,
61
205451
2544
tamamen gözden kaçırabilir ve şunu söyleyebilirsiniz,
03:27
a changed risk of disease or even shed light on how a disease occurs—
62
207995
4797
hastalığın değişen bir riski
veya hastalığın nasıl oluştuğuna dair açıklığa kavuştursa bile—
03:32
for example, scientists may not have found the mutation
63
212792
2586
örneğin, bilim insanları, yalnızca Avrupa kökenli insanların hikayelerine baksaydık
03:35
that causes sickle cell disorder
64
215378
1960
orak hücre bozukluğuna sebep olan
03:37
if we’d only looked in the stories of people of European descent.
65
217338
3754
mutasyonu bulamayabilirlerdi.
03:41
And the thing is, what medical science is missing doesn't end there.
66
221592
3712
Mesele şu ki, medikal bilimde eksik olan şey burada son bulmuyor.
03:45
When new treatments or medical devices are being tested,
67
225304
2878
Yeni tedaviler ya da medikal aletler test edilirken,
03:48
they need to be tested on everyone that may use them.
68
228182
3337
onları kullanacak herkesin üzerinde test edilmesi gerekir.
03:51
If the genetic stories involved don’t reflect the breadth of stories
69
231519
3670
eğer genetik hikayeler dahil olursa dünya çapındaki kütüphanemizdeki
03:55
in our worldwide library then, again, something might be missed.
70
235189
4379
hikayelerin genişliğini yansıtmazsanız ve tekrardan bir şeyler eksik olabilir.
03:59
Take, for example, the medicine Warfarin; used to prevent blood clots.
71
239568
3921
Örneğin, Warfarin ilacını ele alalım; kan pıhtılarını önlemek için kullanılır.
04:03
Researchers have found that, to produce the same effect,
72
243489
2711
Araştırmacılar, aynı etkiyi üretmek için
Batı Asya soyundaki çoğu insanın
04:06
most people of East Asian descent need a lower dose
73
246200
2711
Avrupa soyundaki bazı insanların daha az doza
04:08
than some people of European descent,
74
248911
2252
ve Afrika kökenli insanların çoğunun daha fazla doza ihtiyacı olduğunu keşfettiler.
04:11
and most people of African ethnicity need a larger dose.
75
251163
3546
04:14
Which means the dose that works best for someone
76
254709
2586
Bu demektir ki, birisinde işe yarayan en iyi doz,
04:17
may vary according to their ethnicity.
77
257295
2460
etnik kökenine göre değişebilir.
04:19
It’s this kind of important information that can be missed if clinical trials
78
259755
3879
Klinik çalışmalar, bir dizi etnik kökenden insanları dahil etmezse
04:23
don’t include people from across a range of ethnicities.
79
263634
3420
bu tür önemli bilgiler gözden kaçırılabilir.
04:27
So what’s the solution?
80
267722
1835
Peki çözüm nedir?
04:29
Well, it’s quite simple... in theory.
81
269932
2878
Teoride oldukça basit.
04:32
In order to develop treatments that work better for everyone,
82
272810
3253
Herkes için iyi etki eden tedaviler geliştirmek için
04:36
we need to involve everyone’s stories in medical research—
83
276063
3671
herkesin hikayelerini medikal araştırmalara dahil etmemiz gerek—
04:39
in the early stage research, in the drug development process,
84
279734
3461
araştırmanın ilk aşamalarında, ilaç geliştirme aşamasında
04:43
and right through the clinical trial.
85
283195
2336
ve doğrudan klinik deneyleri boyunca.
04:45
The good news is that more and more people are thinking about this.
86
285531
3629
İyi haber şu ki, giderek daha fazla insan bunu düşünüyor.
04:49
For example, cancer researchers at University College London
87
289285
3128
Örneğin, University College London’da kanser için
genetik belirtiler araştıran kanser araştırmacıları,
04:52
researching genetic markers for cancer want to analyze tissue samples
88
292413
3754
çok çeşitli etnik kökenlerden doku örneklerini analiz etmek istiyor.
04:56
from a wide range of ethnicities so that the biomarkers of cancer they identify
89
296167
4504
Böylece tanımladıkları kanser biyobelirteçleri, mümkün olduğu kadar
05:00
will be relevant for people from as many ethnicities as possible.
90
300671
3420
çok etnik kökene sahip insanlarla ilişkili olacaktır.
05:04
Bottom line: medical science needs to ensure
91
304300
2544
Sonuç: Medikal bilim, sahip olabileceği
05:06
it’s got the best library it can have—
92
306844
2336
en iyi kütüphaneye sahip olduğundan emin olmalıdır—
05:09
the one with the widest collection of genetic stories possible,
93
309180
3670
mümkün olan en geniş genetik öykü koleksiyonuna sahip olanı.
05:12
so that everyone’s story can be considered—
94
312850
2961
Böylece herkesin hikayesi değerlendirilebilir,
05:15
including yours.
95
315811
1502
seninki de dahil.
05:17
That is the only way to ensure everyone, everywhere
96
317313
3503
Bu herkesin, her yerde alabileceği
05:20
can get the best medical treatment they possibly can.
97
320816
3003
en iyi medikal tedaviyi almasına emin olmanın tek yolu.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7