How Life Begins in the Deep Ocean

Çeviri: Oğulcan Coşar Gözden geçirme: Can Boysan

I must look rather strange to you,

Size oldukça garip görünüyor olmalıyım,

all covered in spines,

dikenlerle kaplıyım,

without even a face.

bir suratım dahi yok.

But I've taken many forms during my life.

Ancak, hayatım boyunca birçok farklı biçime sahiptim.

I started out just like you:

Hayata tıpkı sizler gibi başladım,

a tiny egg in a watery world.

su kaplı dünya içinde küçük bir yumurta olarak.

My parents never knew each other.

Annem ve babam birbirlerini hiç tanımadılar.

One moonlit night before a storm,

Ayışığının aydınlattığı fırtına öncesi bir gecede,

thousands of urchins, clams and corals

binlerce deniz kestanesi, istiridye ve mercan

released trillions of sperm and eggs into the open sea.

trilyonlarca sperm ve yumurtayı açık denize saldı.

My father's sperm somehow met my mother's egg,

Babamın spermi annemin yumurtasıyla

and they fused.

bir şekilde birleşti.

Fertilization.

Döllenme.

Instantly, I became an embryo the size of a speck of dust.

Aniden, toz lekesi büyüklüğünde bir embriyo oldum.

After a few hours of drifting,

Birkaç saatlik savrulmanın ardından,

I cleaved in two,

önce ikiye bölündüm,

then four,

sonra dörde,

then eight cells.

sonra sekiz hücreye.

Then so many, I lost count.

Sonrasında ise sayamayacağım kadar fazla.

In less than a day,

Bir günden kısa bir sürede,

I developed a gut and a skeleton.

organ ve iskelet gelişimimi tamamladım.

I became a rocket ship,

Uzay gemisi şeklindeki,

a pluteus larva.

pluteus larva'ya dönüştüm.

I floated through the world of plankton,

Planktonlar dünyasında,

searching for tiny algae to eat.

yemek için küçük algler arayarak yüzdüm.

For weeks, I was surrounded by all kinds of organisms,

Haftalarca, etrafım her türden organizmalarla,

larvae of all sorts.

her çeşit larvalarla sarılıydı.

Most are so different from their adult form

Birçoğu, yetişkin formlarından o kadar farklıydı ki

that biologists have a tough time figuring out who they are.

biyologlar ne olduklarını anlamakta zorlandılar.

Try matching these youngsters to their parents.

Bu yavruları ebeveynleriyle eşleştirmeye çalışın.

This veliger larvae will turn into a snail;

Bu veliger larva, salyangoza dönüşecek,

this zoea, into a crab;

bu zoea, bir yengece,

and this planula, into a clytia jelly.

bu planula ise denizanasına dönüşecek.

Some of my young companions are easier to picture as grown-ups.

Bazı yavruların ise yetişkin hallerini tahmin daha etmek kolay.

These baby jellies, known as ephyrae,

Efira olarak bilinen bu yavru denizanaları,

already resemble their beautiful but deadly parents.

şimdiden, zarif ancak ölümcül olan ebeveynlerini andırıyorlar.

Here in the plankton, there's more than one way

Planktonlar arasında, genlerini sonraki nesle

to get your genes into the next generation.

aktarmanın birden fazla yolu vardır.

Most Medusa jellies make special structures called polyps,

Birçok Medusa denizanası, polipler adı verilen

that simply bud off babies with no need for sex.

özel bir bağ ile, çiftleşmeye ihtiyaç duymadan yavrularlar.

Salps are similar.

Benzer şekilde Salpler,

When food is abundant,

besin miktarı bol ise,

they just clone themselves into long chains.

kendilerini uzun zincir halinde klonlarlar.

The plankton is full of surprises when it comes to sex.

Söz konusu çiftleşme olduğunda, planktonlar sürprizlerle doludurlar.

Meet the hermaphrodites.

Hermafroditler ile tanışın.

These comb jellies and arrow worms

Bu ktenoforlar ve kıllıçeneliler

produce, store and release both sperm and eggs.

hem sperm hem de yumurta üretirler, depolarlar ve onları salabilirler.

They can fertilize themselves,

Kendi kendilerini veya başkalarını dölleyebilirler.

or another.

When you're floating in a vast sea,

Açık bir denizde yüzerken,

with little control over who you may meet,

kiminle tanışabileceğiniz konusunda çok az kontrole sahipseniz,

it can pay to play both sides of the field.

çift cinsiyete sahip olmak yararlı olabilir.

The majority of species here, however, never mate,

Buradaki türlerin çoğu, ne yazık ki, asla çiftleşmez

nor form any sort of lasting bonds.

veya kalıcı bir bağ kurmazlar.

That was my parents' strategy.

Tıpkı benim ailem gibi.

There were so many of us pluteus larvae,

O kadar çok pluteus larva var ki

I just hid in the crowd,

akrabalarımın çoğu avlanılırken,

while most of my kin were devoured.

ben kalabalığın arasında saklanıyorum.

Not all parents leave the survival of their offspring to chance.

Bütün ebeveynler yavrularının hayatta kalmasını şansa bırakmaz.

Some have far fewer young and take much better care of them,

Bazılarının çok daha az yavruları vardır ve onlarla çok daha iyi ilgilenirler,

brooding their precious cargo for days, even months.

günlerce, hatta aylarca bu değerli yavrular için kuluçkaya yatarlar.

This speedy copepod

Bu hızlı yüzücü kopepod,

totes her beautifully packaged eggs for days.

güzelce paketlenmiş yumurtalarını günlerdir taşıyor.

This Phronima crustacean carries her babies on her chest,

Bu kabuklu Phronima bebeklerini göğsünde taşır,

then carefully places them in a gelatinous barrel.

sonra bunları dikkatlice jelatinimsi bir fıçıya yerleştirir.

But the black-eyed squid takes the prize.

Fakat ödül kara gözlü kalamara ait.

She cradles her eggs in long arms for nine months,

Dokuz ay boyunca yumurtalarını uzun kollarında taşır,

the same time it takes to gestate a human infant.

insan gebelik süresi ile aynı.

Eventually, all youngsters have to make it on their own

Nihayetinde, tüm gençler bu gelgitli dünyada

in this drifting world.

kendi başının çaresine bakmak zorunda.

Some will spend their whole lives in the plankton,

Bazıları yaşamlarını planktonda geçirecek

but others, like me, move on.

ama diğerleri benim gibi yola devam edecek.

A few weeks after I was conceived,

Hamile olduktan birkaç hafta sonra

I decided to settle down,

yerleşmeye karar verdim

and metamorphosed into a recognizable urchin.

ve şekil almış bir kestaneye dönüştüm.

So now you know a bit of my story.

Artık hikâyemi az buçuk biliyorsun.

I may just be a slow-moving ball of spines,

Yavaşça hareket eden dikenli bir top olabilirim

but don't let my calm adult exterior fool you.

fakat benim sakin görünüşümün seni yanıltmasına izin verme.

I was a rocket ship.

Ben bir uzay gemisiydim.

I was a wild child.

Ben vahşi bir çocuktum.