A brief history of goths - Dan Adams

Gotların kısa tarihi - Dan Adams

Çeviri: Gözde Zülal Solak Gözden geçirme: Suleyman Cengiz

What do fans of atmospheric post-punk music

Atmosferik post-punk müzik hayranlarıyla antik barbarların

have in common with ancient barbarians?

ortak bir noktası var mıdır?

Not much.

Çok değil.

So why are both known as goths?

Peki neden ikisi de gotlar olarak biliniyor?

Is it a weird coincidence

Bu garip bir tesadüf mü,

or a deeper connection stretching across the centuries?

yoksa yüzyıllar ötesine uzanan daha derin bir bağlantı mı?

The story begins in Ancient Rome.

Hikaye Antik Roma'da başlıyor.

As the Roman Empire expanded, it faced raids and invasions

Roma İmparatorluğu genişledikçe, sınırlarındaki yarı göçebe nüfusun

from the semi-nomadic populations along its borders.

baskınları ve istilalarıyla karşı karşıya kaldı.

Among the most powerful were a Germanic people known as Goths

En güçlüleri arasında Gotlar olarak bilinen bir Germen topluluğu vardı

who were composed of two tribal groups,

ve iki kabileden oluşuyordu:

the Visigoths

Vizigotlar

and Ostrogoths.

ve Ostrogotlar.

While some of the Germanic tribes remained Rome's enemies,

Bazı Germen kabileleri Roma'nın düşmanı olarak kalırken,

the Empire incorporated others into the imperial army.

imparatorluk diğerlerini kraliyet ordusuna dahil etti.

As the Roman Empire split in two,

Roma İmparatorluğu ikiye ayrıldığında

these tribal armies played larger roles in its defense

bu kabile orduları savunmada ve içsel güç mücadelelerinde

and internal power struggles.

daha büyük roller oynadı.

In the 5th century, a mercenary revolt lead by a soldier named Odoacer

5. yüzyılda, Odoacer adlı bir askerin yönlendirdiği bir isyan

captured Rome and deposed the Western Emperor.

Roma'yı ele geçirdi ve Batı İmparatorunu tahttan indirdi.

Odoacer and his Ostrogoth successor Theoderic

Odoacer ve Ostrogot olan varisi Theoderic teknik olarak

technically remained under the Eastern Emperor's authority

Doğu İmparatorluğu otoritesinin altında kaldı

and maintained Roman traditions.

ve Roma geleneklerini sürdürdü.

But the Western Empire would never be united again.

Fakat Batı İmparatorluğu bir daha asla birleşmeyecekti.

Its dominions fragmented into kingdoms ruled by Goths

Sömürgeleri, Gotlar ve yerel kültürleri özümseyen

and other Germanic tribes

diğer Germen kabileler tarafından yönetilen

who assimilated into local cultures,

krallıklara ayrıldı, ancak çoğunun ismi haritalarda hala var.

though many of their names still mark the map.

This was the end of the Classical Period

Bu, Klasik Dönemin sonu ve

and the beginning of what many call the Dark Ages.

genelde Karanlık Çağ olarak adlandırılan dönemin başlangıcıydı.

Although Roman culture was never fully lost,

Roma kültürü hiçbir zaman tamamen kaybolmuş olmasa da,

its influence declined and new art styles arose

etkisi azaldı ve simetri ile realizm yerine, dini sembolizm

focused on religious symbolism and allegory

ve alegoriye odaklanan yeni sanat türleri ortaya çıktı.

rather than proportion and realism.

This shift extended to architecture

Bu değişim, Fransa'da 1137'de

with the construction of the Abbey of Saint Denis in France in 1137.

Saint Denis Manastırının inşasıyla birlikte mimariye kadar uzadı.

Pointed arches, flying buttresses, and large windows

Sivri kemerler, kemerli payandalar ve büyük pencereler

made the structure more skeletal and ornate.

yapıyı daha iskeletsel ve süslü bir hale getirdi.

That emphasized its open, luminous interior

Klasik binaların sağlam duvarları ve kolonları yerine

rather than the sturdy walls and columns of Classical buildings.

artık açık, berrak iç kısımlar ön plana çıkmıştı.

Over the next few centuries,

Bu tür, sonraki birkaç yüzyıl boyunca

this became a model for Cathedrals throughout Europe.

Avrupa'daki katedraller için bir model haline geldi.

But fashions change.

Fakat modalar değişir.

With the Italian Renaissance's renewed admiration for Ancient Greece and Rome,

İtalyan Rönesans'ının yenilenen Antik Yunan ve Roma hayranlığıyla,

the more recent style began to seem crude and inferior in comparison.

yeni tarz daha basit ve kalitesiz görünmeye başlamıştı.

Writing in his 1550 book, "Lives of the Artists,"

1550'de yazdığı "Sanatçıların Hayat Hikayeleri" adlı kitabında

Giorgio Vasari was the first to describe it as Gothic,

Giorgio Vasari ilk kez bunu Gotik olarak, yani Klasik medeniyeti

a derogatory reference to the Barbarians

yok ettiği düşünülen Barbarlara karşı

thought to have destroyed Classical civilization.

aşağılayıcı bir referans olarak tanımladı.

The name stuck, and soon came to describe the Medieval period overall,

İsim öylece kaldı ve sonrasında karanlık, batıl inanç ve sadelik ile olan

with its associations of darkness, superstition, and simplicity.

bağlantılarıyla birlikte, Ortaçağı tamamen tanımlamaya başladı.

But time marched on, as did what was considered fashionable.

Fakat zaman ilerledikçe, moda olarak var sayılan şey de değişti.

In the 1700s, a period called the Enlightenment came about,

1700'lerde, bilimselliği her şeyden önde tutan

which valued scientific reason above all else.

Aydınlanma dönemi geldi.

Reacting against that, Romantic authors like Goethe and Byron

Goethe ve Byron gibi romantik yazarlar buna karşı çıkarak,

sought idealized visions of a past of natural landscapes

doğal manzaralara ait bir geçmişin ve gizemli ruhsal güçlerin

and mysterious spiritual forces.

idealleştirilmiş görünümlerini aradılar.

Here, the word Gothic was repurposed again

Bu noktada Gotik kelimesi Romantizmin daha karanlık bir halini

to describe a literary genre that emerged as a darker strain of Romanticism.

tanımlamak üzere yeniden şekillendirildi.

The term was first applied by Horace Walpole

Bu terim ilk olarak Horace Walpole tarafından

to his own 1764 novel, "The Castle of Otranto"

1764 yılına ait "Otranto Şatosu" adlı romanında,

as a reference to the plot and general atmosphere.

hikayeye ve genel atmosfere bir atıf olarak kullanıldı.

Many of the novel's elements became genre staples

Romanın çoğu ögesi, türün içeriği haline gelerek

inspiring classics and the countless movies they spawned.

klasikleri ve sayısız filmi etkiledi.

The gothic label belonged to literature and film until the 1970s

Gotik etiketi 1970'lerde yeni bir müzik sahnesi ortaya çıkana dek

when a new musical scene emerged.

edebiyat ve filme aitti.

Taking cues from artists like The Doors and The Velvet Underground,

The Doors ve The Velvet Underground gibi sanatçılardan

British post-punk groups,

ve Victoria döneminden alınan kasvet ilhamıyla, klasik korku

like Joy Division,

Bauhaus,

and The Cure,

ve büyüleyici androjen modasını punk'ın ahenksizliğiyle

combined gloomy lyrics and punk dissonance

with imagery inspired by the Victorian era,

birleştiren Joy Division, Bauhaus ve The Cure gibi

classic horror,

and androgynous glam fashion.

İngiliz post-punk gruplarından ilham aldılar.

By the early 1980s, similar bands were consistently described

1980'lerin başında benzer gruplar müzik medyası tarafından sürekli

as Gothic rock by the music press,

Gotik rock olarak tanımlandı

and the stye's popularity brought it out of dimly lit clubs

ve popülerliği bu türü loş ışıklı kulüplerden çıkarıp

to major labels and MTV.

büyük markalara ve MTV'ye taşıdı.

And today, despite occasional negative media attention and stereotypes,

Günümüzdeki olumsuz medya ilgisi ve klişelere rağmen

Gothic music and fashion continue as a strong underground phenomenon.

Gotik müzik ve moda, güçlü bir yeraltı olgusu olmaya devam ediyor.

They've also branched into sub-genres,

Ayrıca alt-türlere de ayrıldılar;

such as cybergoth,

cybergoth,

gothabilly,

gothabilly,

gothic metal,

gotik metal

and even steampunk.

ve hatta steampunk gibi.

The history of the word gothic is embedded

Gotik kelimesinin tarihi, istilacı yabancıların

in thousands of years worth of countercultural movements,

kral olmasından, yükselen kulelerin sağlam kolonlara dönüşmesine

from invading outsiders becoming kings

ve sanatçıların karanlıkta güzellik bulmasına kadar,

to towering spires replacing solid columns

yüzyıllarca süren kültürler arası hareketlerin tarihinde gömülüdür.

to artists finding beauty in darkness.

Each step has seen a revolution of sorts

Her adımda bir devrime ve medeniyetin o anını yeniden

and a tendency for civilization to reach into its past to reshape its present.

şekillendirmesi amacıyla geçmişe ulaşmasına şahit olundu.