Can you outsmart the fallacy that started a witch hunt? - Elizabeth Cox

1,140,772 views ・ 2020-10-26

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:10
Ah, a witch hunt.
0
10703
2136
Ha, cadı avı.
00:12
Humans are tireless in their pursuit of reason.
1
12839
3630
İnsanlar mantık arayışlarında yorulmak bilmiyorlar.
00:16
"It’s 1950.
2
16469
1811
"Yıl 1950.
00:18
Following threats from the communist governments of the Soviet Union and China,
3
18280
4720
Sovyetler Birliği ve Çin'deki komünist hükümetlerden gelen tehditlerin ardından,
00:23
anti-communist sentiment in the United States is at an all-time high.
4
23000
4882
ABD'deki anti-komünist duyarlılık tüm zamanların en yüksek seviyesinde.
00:27
Senator Joseph McCarthy claims he has a list of 205 communists in the US
5
27882
6552
Senatör Joseph McCarthy, ABD'de hükümet politikasını etkileyen 205 komünistin
ismini içeren bir listeye sahip olduğunu iddia ediyor."
00:34
who are influencing government policy."
6
34434
2540
00:38
Didn’t I just change the channel?
7
38334
3080
Daha demin kanalı değiştirmedim mi?
00:41
Ah, I see. It’s a different witch hunt.
8
41414
3330
Ha, tamam. Bu farklı bir cadı avı.
00:44
"The senate forms a committee to investigate McCarthy’s claims.
9
44744
3620
"Senato, McCarthy’nin iddialarını araştırmak için bir komite oluşturur.
00:48
McCarthy names his first case:
10
48364
2620
McCarthy ilk vakasını şöyle açıklıyor:
00:50
against prominent lawyer, judge, and activist Dorothy Kenyon.
11
50984
4900
Tanınmış avukat, yargıç ve aktivist Dorothy Kenyon'a karşı.
00:55
He accuses her of membership to 28 organizations that are communist fronts.
12
55884
5129
Onu komünist taraftaki 28 örgüte üye olmakla suçluyor.
01:01
Newspapers around the country rush to her defense,
13
61013
2840
Ülkenin dört bir yanındaki gazeteler,
01:03
pointing out her vocally anti-communist record.
14
63853
3630
komünizm karşıtı siciline işaret ederek savunmasına koşuyor.
01:07
The senate committee schedules a hearing anyway,
15
67483
2990
Senato komitesi yine de bir duruşma planlıyor
01:10
and she has just five days to prepare."
16
70473
3650
ve hazırlanmak için sadece beş günü var."
01:14
This is too much.
17
74123
1950
Bu çok fazla.
01:16
If the government won’t be a voice of reason, I’ll have to.
18
76073
3820
Hükümet mantığın sesi olmayacaksa mecburen ben olacağım.
01:30
That’s better.
19
90068
1518
Bu daha iyi.
01:31
I’m surprised you good legislators have agreed to move this hearing forward.
20
91586
5204
Kanun koyucuların bu duruşmayı ileri taşımayı kabul etmelerine şaşırdım.
01:36
You’re falling prey to a type of argument from ignorance:
21
96790
3110
Cehaletten bir tür tartışmanın kurbanı oluyorsunuz:
01:39
assuming that a claim is true because it hasn’t been proven false.
22
99900
4415
Bir iddianın yanlış olduğu kanıtlanmadığı için doğru olduğunu varsaymak.
01:44
The claim being Senator McCarthy’s accusations against Judge Kenyon,
23
104315
4388
İddia, Senatör McCarthy’nin Yargıç Kenyon aleyhinde
01:48
for which he provided no legitimate evidence.
24
108703
3921
meşru delil sunmadığı suçlamaları.
01:52
Is that right? I thought so.
25
112624
3230
Bu doğru mu? Ben de öyle düşünmüştüm.
01:55
Some of the so-called communist organizations he accused her of joining
26
115854
4950
Onu katılmakla suçladığı sözde komünist örgütlerden bazıları mevcut bile değil.
02:00
don’t even exist.
27
120804
2060
02:02
To assume a claim is true because it hasn’t been proven false
28
122864
4665
Yanlış olduğu kanıtlanmadığı için bir iddianın doğru olduğunu varsaymak,
02:07
ignores many other possibilities:
29
127529
2550
diğer birçok olasılığı göz ardı eder:
02:10
that it hasn’t been proven false yet, that it can’t be proven true or false,
30
130079
4859
Mesela henüz yanlış olduğu kanıtlanmamış, doğru veya yanlış olduğu kanıtlanamaz
02:14
or that it isn’t completely true or completely false, to name a few.
31
134938
4540
veya tamamen doğru veya tamamen yanlış olmadığı olasılıkları.
02:19
This leads to a handy rule of thumb:
32
139478
2810
Fakat ortada pratik bir kural var:
02:22
the burden of proof lies with the person making the claim.
33
142288
3590
İspat yükü, iddiayı yapan kişiye ait.
02:25
In other words, you make the claim, you supply the proof.
34
145878
4325
Başka bir deyişle iddiada bulunursunuz, kanıtı sunarsınız.
02:30
If someone told you aliens exist,
35
150203
2890
Biri size uzaylıların var olduğunu söylese
02:33
would you head off to find proof that they don’t exist?
36
153093
3470
onların var olmadığına dair bir kanıt bulmaya gider miydiniz?
02:36
Of course not.
37
156563
1407
Tabi ki de hayır.
02:37
You’d tell that person to show you the UFO.
38
157970
4130
O kişiye size UFO'yu göstermesini söylersiniz.
02:42
The same applies when someone makes a claim
39
162100
2560
Aynı durum, birisi sabit bir fikir birliğine aykırı
02:44
that contradicts an established consensus.
40
164660
3290
bir iddiada bulunduğunda da geçerli.
02:47
So when all the available evidence suggests
41
167950
2490
Dolayısıyla, mevcut tüm kanıtlar
02:50
that humans are causing an increase in global temperatures,
42
170440
3680
insanların küresel sıcaklıklarda bir artışa neden olduğunu gösterdiğinde,
02:54
the burden of proof has been fulfilled—
43
174120
2560
ispat yükü yerine getirilmiştir—
02:56
if you disagree, it becomes your responsibility to prove otherwise.
44
176680
6390
eğer katılmıyorsanız aksini ispatlamak sizin sorumluluğunuz olur.
03:03
Right?
45
183070
1000
Değil mi?
03:06
Ah, I’ve gotten ahead of myself.
46
186088
2470
Ah, aceleci davrandım.
03:08
You’ll see what I mean soon enough.
47
188558
2540
Yakında ne demek istediğimi anlarsınız.
03:11
Anyway, your legal system supposedly recognizes this rule—
48
191098
4629
Her neyse, yasal sisteminiz sözde bu kuralı biliyor—
03:15
so what are you all doing here?
49
195727
2750
öyleyse burada ne yapıyorsunuz?
03:25
"It’s July 17th, 1950,
50
205318
2980
"Tarih 17 Temmuz 1950
03:28
and the senate subcommittee has officially dismissed all charges against Kenyon."
51
208298
4772
ve senato alt komitesi Kenyon aleyhindeki tüm suçlamaları resmen reddetti."
03:33
As they should!
52
213070
1840
Zaten öyle olması gerekiyordu!
03:34
"It’s 1954, and the senate has formally disciplined McCarthy."
53
214910
5331
"Yıl 1954 ve senato McCarthy'yi resmen cezalandırdı."
03:40
Took them long enough!
54
220241
1474
Yeterince uzun sürdü!
03:41
"He will serve out the rest of his term,
55
221715
1920
"Görev süresinin geri kalanında hizmet edecek
03:43
but will never again be elected to a public office.
56
223635
3190
ancak bir daha asla bir kamu görevine seçilmeyecek.
03:46
Because of his widespread anti-communist influence,
57
226825
3340
Onun yaygın anti-komünist etkisi nedeniyle
03:50
hundreds of people have been incarcerated, and thousands have lost their jobs."
58
230165
5300
yüzlerce insan hapsedildi ve binlerce kişi işini kaybetti. "
03:59
Ah! Look what the communists did!
59
239708
3040
Ah! Bakın komünistler ne yaptı!
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7