The doctors, nurses and aid workers rebuilding Syria | Rola Hallam

40,348 views ・ 2018-06-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ahmed Elhosseni Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
"Five hospitals in Aleppo have been bombed."
0
13896
2800
"Halep'te beş hastane bombalandı."
00:17
That was a text message that I received on a dark winter night in November 2016.
1
17952
5012
2016 Kasım'ında, karanlık bir kış gecesinde aldığım mesajdı bu.
00:23
One of them was a children's hospital
2
23877
2666
Hastenelerden biri,
Bağımsız Doktorlar Derneği'ndeki (IDA)
00:26
run by my Syrian colleagues
3
26567
1318
00:27
at the Independent Doctors Association, IDA.
4
27909
2903
Suriyeli arkadaşlarımın işlettiği bir çocuk hastanesiydi.
00:31
It was the sixth time it had been bombed.
5
31726
2733
Bu hastanenin altıncı bombalamasıydı.
00:35
I watched in horror heartbreaking footage of the head nurse, Malak,
6
35644
3170
Bombalamadan sonraki, başhemşire Malak'in yürek yakan
00:38
in the aftermath of the bombing,
7
38838
1593
videosunu dehşet içinde izledim.
00:40
grabbing premature babies out of their incubators,
8
40455
2730
Erken doğan bebekleri güvenli bir yere götürmek için
00:43
desperate to get them to safety,
9
43209
2542
can havliyle küvözlerden kapıp alıyor
00:45
before she broke down in tears.
10
45775
2067
ve sonra gözyaşlarına boğuluyordu.
00:48
And I felt devastated.
11
48982
1467
Yıkılmıştım.
00:51
Fellow humanitarians and I have spent blood, sweat and tears
12
51300
3776
Hastalarımız yaşayabilsin ölmesinler diye diğer yardımseverler
00:55
rebuilding hospitals
13
55100
1469
ve ben hastaneyi
00:56
so that our patients may live, not die.
14
56593
2600
kan, ter ve gözyaşıyla yeniden inşa ettik.
01:01
And through this work, I made a discovery.
15
61238
2907
Bu çalışmalar sırasında bir şeyi anladım.
01:05
The reason that people survive in crisis
16
65574
2491
Krizlerde insanların hayatta kalmalarının sebebi,
01:08
is because of the remarkable work of the people in crisis themselves.
17
68089
4674
insanların kriz içindeyken muhteşem çalışmalarıdır.
01:13
People survive because of the local doctors, nurses and aid workers
18
73703
3610
İnsanlar, sarsılmış olan bu topluluğun bağrından gelen,
diğer insanların cesaret edemediği veya etmeyeceği işler yapan yerel doktorlar,
01:17
who are from the very heart of the affected community,
19
77337
3128
01:20
the people who dare to work where others can't or won't.
20
80489
3533
hemşireler ve yardım görevlileri sayesinde hayatta kaldı.
01:24
People survive because of people like Malak,
21
84990
3317
İnsanlar Malak gibiler sayesinde hayatta kaldı.
01:28
who, despite sustaining a severe burns injury in the line of duty,
22
88331
3786
Görevi başındayken ciddi şekilde yanık yaraları oluşmasına rağmen
01:32
the first thing she did when discharged from hospital
23
92141
2809
hastaneden taburcu olur olmaz yaptığı ilk şey
01:34
was to go back caring for small children.
24
94974
2198
küçük çocuklara bakmak için geri dönmek oldu.
01:38
From the rubble of death and devastation
25
98338
2875
En yürekli ve asil insanlar
01:41
arise the most gallant and noble human beings.
26
101237
3267
ölüm ve yıkımın enkazında ortaya çıkar.
01:45
Local humanitarians are the beacons of light
27
105157
3277
Yerel yardımseverler, savaşın karanlığındaki
01:48
in the darkness of war.
28
108458
1534
işaret ışıklarıdır.
01:51
Now, the data shows that Syrian organizations carry out
29
111508
3314
Veriler, Suriye'deki insani yardımın %75'ini Suriye'li organizasyonların
01:54
75 percent of the humanitarian work in Syria.
30
114846
3308
gerçekleştirdiğini gösteriyor.
01:59
Yet, they receive 0.3 percent of the Syria aid budget.
31
119051
5949
Fakat, onlar Suriye yardım bütçesinin %0.3'ünü alıyorlar.
02:05
And what's more, the same is happening across the crises of the world.
32
125895
4426
Dahası, dünyadaki bütün krizlerde aynı şey oluyor.
02:11
I have witnessed this reality.
33
131204
2000
Bu gerçeğe şahit oldum.
02:13
It means those with the knowledge, skill and ability
34
133763
2574
Yani, cephedekilere müdahale edecek olan
02:16
to respond on the front lines
35
136361
1505
bu bilgili ve yetenekli insanlar
02:17
have little of the necessary tools, equipment and resources
36
137890
3238
hayat kurtarmak için ihtiyaç duydukları malzeme ve kaynaklara
02:21
they need to save lives.
37
141152
1429
çok az ulaşabiliyorlar.
02:23
It means groups like IDA don't have funds to rebuild their hospital.
38
143275
4212
Yani IDA gibi grupların hastanelerini yeniden inşa edecek paraları yok.
02:28
The humanitarian system is failing the most vulnerable communities
39
148188
3881
İnsani yardım kuruluşları, savunmasız toplumların en zor zamanlarında
02:32
in their darkest hours.
40
152093
1534
başarısız oluyorlar.
02:35
Now, at the time of receiving that message,
41
155442
2008
O mesajı aldığım süreçte
02:37
I was on sabbatical from my clinical work,
42
157474
2017
CanDo'yu kurmak için klinik çalışmalarımdan
02:39
setting up CanDo,
43
159515
1165
ücretli izin aldım.
02:40
a start-up determined to address this imbalance
44
160704
2643
CanDo, bu dengesizliğe değinen
02:43
and enable local responders to provide health care
45
163371
2491
ve yerel müdahalecilere savaştan zarar gören topluluklara
02:45
to their war-devastated communities.
46
165886
2269
sağlık hizmeti sunmalarını sağlayan için bir girişim.
02:48
We had devised a simple model:
47
168609
1861
Çok basit bir model geliştirdik;
02:51
source trusted and impactful local groups,
48
171101
3071
güvenilir ve etkili yerel gruplara kaynak sağlamak,
02:54
support their development through an accelerator program
49
174196
2986
gelişimlerini hızlandırılmış bir programla desteklemek
02:57
and connect them to you via our crowdfunding platform,
50
177206
3853
ve kitlesel fonlama platformlarıyla onları size bağlayarak
03:01
where they can fund-raise for their health needs.
51
181083
2343
sağlık ihtiyaçları için para toplamalarını sağlamak.
03:03
So when IDA asked for help,
52
183889
1855
Böylece, IDA yardım istediğinde,
03:05
I decided to launch CanDo seven months early,
53
185768
3769
CanDo'yu 7 ay daha erken, çok az bir parayla
03:09
with very little money,
54
189561
1595
faaliyete geçirmeye karar verdim
03:11
and many people, including myself, thought I had finally gone mad.
55
191180
5112
ve kendim de dahil birçok insan delirdiğimi düşünüyor.
03:17
I wanted to do something that transformed our collective anger
56
197839
4325
Toplu öfkemizi güzelliğe dönüştürmek için
03:22
into something beautiful.
57
202188
2008
bir şeyler yapmak istedim.
03:24
And that's how the People's Convoy was born.
58
204704
2784
Böylece People's Convoy doğdu.
03:27
It was a global crowdfunding campaign
59
207512
1817
Bu, IDA'nın yeni çocuk hastaneleri inşa etmesini sağlayan
03:29
to enable IDA to rebuild a whole new children's hospital,
60
209353
3587
bir küresel kitle fonlama kampanyasıydı
03:32
and, if successful, we the people would take the medical equipment
61
212964
4429
ve eğer başarabilirsek sağlık ekipmanlarını
03:37
all the way from London to the Syria border.
62
217417
3026
Londra'dan Suriye sınırına kadar götürecektik.
03:40
And we did it.
63
220467
1416
Yaptık da.
03:42
Thousands of people came together from across the world
64
222309
2698
Dünya'nın dört bir yanından binlerce insan
03:45
to achieve a global first:
65
225031
2135
küresel bir ilki başarmak için toplandılar:
03:47
we built the first-ever crowdfunded hospital.
66
227190
3115
İlk kitlesel fonlu hastaneyi inşa ettik.
03:50
The location was carefully chosen by the local experts, IDA,
67
230918
3564
Konumu, güvenli olduğu bilinen ve çok sayıda mülteci çocuğa
03:54
where they knew it would be safe
68
234506
1690
hizmet edebilecekleri bir yer olması için
03:56
and serve the greatest number of displaced children.
69
236220
3150
IDA'nın yerel uzmanları tarafından özenle seçildi.
04:00
IDA was so moved by people's response,
70
240188
2769
IDA insanların tepkilerinden o kadar etkilendi ki,
04:02
they named it "Hope Hospital."
71
242981
2063
ona "Umut Hastanesi" dediler.
04:05
It's been open for exactly one year,
72
245714
2040
Tam olarak bir yıldır açık ve
04:07
and they have treated over 15,000 children.
73
247778
2933
15.000'den fazla çocuğu tedavi ettiler.
04:11
(Applause)
74
251388
5413
(Alkışlar)
04:17
We can provide lifesaving assistance in the most volatile places on earth.
75
257282
4479
Dünya'daki en istikrarsız bölgelerinde hayat kurtaran yardımlar sağlayabiliyoruz.
04:22
The system needs to change,
76
262099
1773
Sistemin değişime ihtiyacı var ve
04:23
and change starts with us all sharing a new humanitarian vision,
77
263896
4990
değişim hepimizin yeni, insancıl bir vizyon paylaşmasıyla başlar.
04:29
one where you, global citizens with skills, expertise and resources,
78
269458
4357
Sizin gibi yetenekli, uzman ve kaynakları olan dünya vatandaşlarının
04:33
stand together with the local responders;
79
273839
3238
yerel yardımcılarla birlikte hareket etmesiyle,
04:37
one where we are all humanitarians,
80
277101
3413
tüm yardımseverlerin en çok ihtiyacı olan ve
04:40
putting the necessary resources in the hands of those who need them most
81
280538
3753
en etkili şekilde kullanacak olanlara
04:44
and are best placed to use them effectively and efficiently.
82
284315
3738
gerekli kaynakları verdiği yerde.
04:48
We need to support the people who are not only saving lives now,
83
288839
3603
Şu anda hayat kurtarmalarının yanında,
04:52
but it will also be them stitching their wounded communities back together,
84
292466
4301
toplumlarının yaralarını sarmaya ve savaş bittiğinde onları
04:56
once a conflict is over to help them heal.
85
296791
2433
iyileştirmeye çalışan insanları desteklemeliyiz.
05:00
Local humanitarians have the courage to persist,
86
300392
4280
Yerel yardımseverler,
kendilerini enkazdan kurtaracak ve
05:04
to dust themselves off from the wreckage
87
304696
1971
başkalarının hayatını kurtarma riskini göze alacak yüreğe sahipler.
05:06
and to start again, risking their lives to save others.
88
306691
3315
05:10
And we can match their courage by not looking away or turning our backs,
89
310030
5912
Onları görmezden gelmeyerek veya sırt dönmeyerek, kendilerine yardım edenlere
05:15
by helping those who are helping themselves,
90
315966
2571
yardım ederek cesaretlerine ortak olabilir
05:18
and together, save more lives.
91
318561
2436
ve birlikte daha çok hayat kurtarabiliriz.
05:21
Thank you.
92
321956
1151
Teşekkürler.
05:23
(Applause)
93
323131
1195
(Alkışlar)
05:24
(Cheers)
94
324350
1160
(Tezahürat)
05:25
(Applause)
95
325534
4406
(Alkışlar)
05:29
Shoham Arad: Come over here, please.
96
329964
1904
Shoham Arad: Lütfen buraya gel.
05:32
Why are hospitals being bombed?
97
332538
1841
Hastaneler neden bombalanır?
05:34
Rola Hallam: Yeah, good question.
98
334966
1602
Rola Hallam: Evet, güzel bir soru.
05:36
So, Physicians for Human Rights have documented
99
336592
2986
İnsan Hakları iç Hekimler örgütü,
hastanelere yaklaşık 500 saldırı yapıldığını,
05:39
nearly 500 attacks on hospitals
100
339602
1635
05:41
and over 800 medical personnel who have been killed --
101
341261
2752
800'den fazla sağlık personelinin öldüğünü
05:44
over 90 percent of it by the Syrian regime --
102
344037
3468
ve %90'dan fazlası Suriye Rejimi tarafından gerçekleştirildiğini belgeledi
05:47
and they say this is part of a systemic targeting
103
347529
2994
ve sağlık hizmetini yıkmayı savaş silahı gibi kullanıp bununla
05:50
and destruction of health care,
104
350547
1486
bir çeşit kasıtlı saldırılar
05:52
using it as a weapon of war.
105
352057
1378
yaptığını söylediler.
05:54
And the thing with this is that it's not just our problem,
106
354209
2726
Bu sadece bizim sorumuz değil,
05:56
it's yours, too, and everyone's,
107
356959
1531
sizin ve hatta herkesin sorunu,
05:58
because A, it exacerbates the refugee situation --
108
358514
2353
çünkü bu, mülteci sorununu artırır.
06:00
when you have a decimated health care system,
109
360891
2128
Sağlık hizmetini yok ederseniz
06:03
it means the next Ebola-type epicenter of disease is going to be Syria;
110
363043
4100
gelecekte Ebola benzeri bir hastalığın merkezi Suriye olacak demektir.
06:07
and unfortunately, it sets a very dangerous precedent
111
367167
2765
Maalesef bu dünyadaki bütün hastaneleri
06:09
that makes all of our hospitals anywhere in the world dangerous,
112
369956
3464
tehlikeye sokan bir durum oluşturuyor
06:13
and that is not how it should be.
113
373444
1778
ve bu böyle olmamalı.
06:15
SA: So this actually isn't just about money, either,
114
375246
2453
SA: Mevzu aslında para değil,
06:17
CanDo isn't just about money.
115
377723
1398
CanDo para ile ilgili bir şey değil.
06:19
Tell me what it means to you that 5,000 people all over the world
116
379145
3725
Dünya'nın dört bir yanından 5.000 insanın
06:22
contributed 350,000 dollars to build Hope Hospital.
117
382894
4219
350.000 dolar katkı yapıp Umut Hastanesi kurması senin için ne anlama geliyor?
06:28
RH: I think the answer is in that word, it's in hope.
118
388300
3404
RH: Bence cevap umut kelimesinde.
06:31
I think everyone who donated, they had their faith in humanity renewed,
119
391728
4440
Bağış yapan herkesin, insanlığa olan inançlarını yenilediklerini ve
06:36
knowing there are people like IDA and those doctors,
120
396192
2671
IDA gibi insanların ve insanlığın mutlak iyiliğini sergileyen
06:38
who are exhibiting the absolute best of humanity,
121
398887
2516
doktorların olduğunu bilmelerinin
06:41
and it was like an absolute reciprocation.
122
401427
2214
mutlak bir karşılıklı etki oluşturduğunu düşünüyorum.
06:43
IDA and these Syrians and many people in places of conflict
123
403665
3547
IDA, Suriyeliler ve çatışma bölgelerindeki birçok insan
duyulmadıklarını ve görülmediklerini hissediyorlar.
06:47
feel very unheard and unseen.
124
407236
2103
06:49
And I think the fact that --
125
409363
1357
Bence sebebi--
06:50
and they see things through the prism of government,
126
410744
2437
olayları hükumetin gözünden görüyorlar
ve hükümetin bir şey yapmadığını gördüklerinde
06:53
so when they see government's not acting,
127
413185
1964
kimsenin umursamadığını düşünüyorlar.
06:55
they assume everyone who lives in those places doesn't care.
128
415173
2833
Ve bu görüntüyü gördüklerinde
06:58
So when they see that display,
129
418030
1652
herkesin insanlığa olan güvenleri yenileniyor.
06:59
it really does just renew everyone's faith in humanity.
130
419706
2602
07:02
SA: Thank you, Rola.
131
422683
1159
SA: Teşekkürler, Rola.
07:03
RH: Thank you. SA: Thank you for everything.
132
423866
2078
RH: Teşekkürler. SA: Her şey için teşekkürler.
07:05
(Applause)
133
425968
1150
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7