How we're saving one of Earth's last wild places | Steve Boyes

61,102 views ・ 2018-07-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Rasim Yusifov Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Visible from space,
0
12687
1155
Okavango Deltası,
00:13
the Okavango Delta
1
13866
1627
uzaydan görülebilen
00:15
is Africa's largest remaining intact wetland wilderness.
2
15517
4714
ve Afrika'nın en büyük, el değmemiş, sulak vahşi arazisidir.
00:20
This shining delta in landlocked Botswana is the jewel of the Kalahari,
3
20255
5841
Botswana'daki bu parlak delta, Kalahari'nin mücevheri,
00:26
more valuable than diamonds to the world's largest diamond producer
4
26120
4429
Dünya'nın en büyük elmas üreticisi için elmastan daha değerlidir
00:30
and celebrated in 2014
5
30573
2389
ve 2014 yılında
00:32
as our planet's 1000th UNESCO World Heritage Site.
6
32986
3485
UNESCO tarafından 1000'inci Dünya Miras Alanı olarak ilan edilmiştir.
00:36
Now, what you see here are the two major tributaries,
7
36495
2905
Şimdi, burada iki önemli ırmak kolu görüyorsunuz,
00:39
the Cuito and the Cubango,
8
39424
2017
Cuito ve Cubango.
00:41
disappearing up north into the little-known Angolan highlands.
9
41465
4126
kuzeyden başlayarak çok az bilinen Angola dağlık arazisinde kayboluyor.
00:45
This is the largest undeveloped river basin on the planet,
10
45615
4299
Bu, gezegenimizdeki en büyük geliştirilmemiş su havzasıdır.
00:49
spanning an area larger than California.
11
49938
2123
Kalifornia'dan daha fazla yer kaplıyor.
00:53
These vast, undeveloped Angolan watersheds were frozen in time
12
53090
4080
Bu muazzam, gelişmemiş Angola'daki dönüşüm noktası iç savaş zamanı
00:57
by 27 years of civil war.
13
57194
2358
27 yıl boyunca donakalmıştır.
00:59
In fact, Africa's largest tank battle since World War II
14
59576
4001
Aslında Afrika'nın 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük tank savaşı
01:03
was fought over a bridge crossing the Okavango's Cuito River.
15
63601
3432
Okavango'nun Cuito nehrini ayıran köprü üzerinde oldu.
01:07
There on the right,
16
67057
1391
Burada, tam sağ tarafta,
01:08
disappearing off into the unknown,
17
68472
1754
bilinmeyenin içinde,
01:10
into the "Terra do fim do mundo" --
18
70250
2349
"Terro do fim do mundo" --
01:12
the land at the end of the earth,
19
72623
1928
dünyanın sonundaki topraklarda
01:14
as it was known by the first Portuguese explorers.
20
74575
2889
kaybolan bu arazi ilk kez Portekizli kâşifler tarafından bulunmuştur.
01:18
In 2001, at the age of 22,
21
78275
3373
2001 yılında, 22 yaşında,
01:21
I took a job as head of housekeeping at Vundumtiki Camp
22
81672
3892
Vundumtiki Kampı'nda idareci olarak işe alındım,
01:25
in the Okavango Delta ...
23
85588
2100
Okavango Deltası'ndaydı...
01:27
a patchwork mosaic of channels, floodplains, lagoons
24
87712
4604
Kanalların mozaiklerini yamama, taşkın yatakları, lagünler
01:32
and thousands upon thousands of islands to explore.
25
92340
3268
ve binlerce keşfedilmeyi bekleyen ada.
01:36
Home to the largest remaining population of elephants on the planet.
26
96289
3660
Gezegenimizdeki en büyük fil nüfusuna ev sahipliği yapan yer burası.
01:40
Rhinos are airlifted in C130s to find sanctuary in this wilderness.
27
100311
4918
Gergedanlar C130 uçaklarıyla bu vahşi doğada yaşamak için getirildi.
01:46
Lion,
28
106065
1150
Aslan,
01:47
leopard,
29
107239
1242
leopar,
01:48
hyena,
30
108505
1228
sırtlan,
01:49
wild dog,
31
109757
1171
vahşi köpekler,
01:50
cheetah,
32
110952
1273
çita,
01:52
ancient baobab trees that stand like cathedrals
33
112249
3775
katedral gibi görünen eski baobab ağaçları
01:56
under the Milky Way.
34
116048
1487
Samanyolu'nun altında.
01:57
Here, I discovered something obvious:
35
117559
3567
Aslında çok açık olan bir şey keşfettim:
02:01
wilderness is our natural habitat, too.
36
121150
3098
vahşi tabiat bizim de vatanımız aslında.
02:04
We need these last wild places to reconnect with who we really are.
37
124272
3880
Biz onlara gerçek 'biz'lere yeniden bağlanmak için ihtiyaç duyuyoruz.
02:10
We --
38
130129
1151
Biz --
02:11
all seven billion of us --
39
131304
1298
7 milyar kişinin hepsi --
02:12
must never forget we are a biological species
40
132626
3431
unutmamalıyız ki, hepimiz biyolojik türleriz,
02:16
forever bound to this particular biological world.
41
136081
3049
her zaman özel bir dünyaya ihtiyaç duyarız.
02:19
Like the waves connected to the ocean,
42
139154
2267
Okyanuslara ait dalgalar gibi
02:21
we cannot exist apart from it --
43
141445
1557
bundan uzak kalamayız --
02:23
a constant flow of atoms and energy between individuals and species
44
143026
4788
atom ve enerjinin bireyler ve türler arasında akınından,
02:27
around the world in a day
45
147838
1647
tüm dünyadan,
02:29
and out into the cosmos.
46
149509
2092
uzaydan -- bir günlüğüne bile uzak kalamayız.
02:33
Our fates are forever connected to the millions of species
47
153022
3612
Bizim kaderimiz her gün direkt veya dolaylı olarak dayandığımız
02:36
we rely on directly and indirectly every day.
48
156658
4111
milyonlarca türe bağlı.
02:42
Four years ago,
49
162237
1270
Dört yıl önce,
02:43
it was declared that 50 percent of all wildlife around the world
50
163531
4339
dünyadaki tüm vahşi yaşamın yüzde ellisinin
02:47
had disappeared in just 40 years.
51
167894
2341
sadece 40 yıl içerisinde kaybolduğu ilan edildi.
02:51
This is a mass drowning of 15,000 wildebeests
52
171500
3036
Bu 15.000 antilopun yok olması demek,
02:54
that I witnessed in the Maasai Mara two years ago.
53
174560
3362
ben buna 2 yıl önce Maasai Mara'da şahit olmuştum.
02:57
This is definitely our fault.
54
177946
2333
Bu kesinlikle bizim hatamız.
03:01
By 2020, global wildlife populations are projected to have fallen
55
181376
4207
2020'ye kadar, dünyadaki vahşi doğa nüfusunun sarsıcı şekilde
03:05
by a staggering two-thirds.
56
185607
2190
üçte ikisinin yok olacağı bekleniyor.
03:07
We are the sixth extinction
57
187821
2191
Biz nesli tükenecek olan altıncı nesiliz,
03:10
because we left no safe space for millions of species
58
190036
3115
çünkü biz sürdürülebilir şekilde bir arada var olabilmemiz için
03:13
to sustainably coexist.
59
193175
2083
milyonlarca türe güvenli bir dünya bırakamadık.
03:16
Now, since 2010, I have poled myself eight times across the Okavango Delta
60
196174
5803
Şimdi, 2010 yılından beri, sekiz kez kendimi Okavango Deltası'na bıraktım.
03:22
to conduct detailed scientific surveys
61
202001
2739
Bunu bilimsel araştırmalar için yaptım.
03:24
along a 200-mile, 18-day research transect.
62
204764
3370
yaklaşık 320 kilometre yol gittim, 18 günlük bilimsel araştırma yaptım.
03:28
Now, why am I doing this?
63
208158
1205
Neden bunu yapıyorum?
03:29
Why am I risking my life each year?
64
209387
1667
Neden hayatımı riske atıyorum?
03:31
I'm doing this because we need this information
65
211078
2221
Bunu yapıyorum, çünkü bilgiye ihtiyacımız var,
03:33
to benchmark this near-pristine wilderness
66
213323
2000
akına karşı gelen kalkınma olana kadar
03:35
before upstream development happens.
67
215347
1962
saf vahşi doğayı korumalıyız.
03:37
These are the Wayeyi river bushmen, the people of the Okavango Delta.
68
217852
5032
Bunlar Wayeyi Nehri'nin ormancıları, Okavango Deltası'nın insanları.
03:43
They have taught me all I know about the Mother Okavango --
69
223323
2820
Onlar bana Okavango hakkında bildiğim herşeyi anlattılar --
03:46
about presence in the wild.
70
226167
1666
vahşi doğada var olmayı.
03:47
Our shared pilgrimage across the Okavango Delta each year
71
227857
4012
Okavango Deltası'nda her yıl paylaştığımız hac yolculuğu --
03:51
in our mokoros or dugout canoes --
72
231893
1977
mokorolarda veya kütükten oyularak yapılmış kanolarda --
03:53
remembers millenia living in the wild.
73
233894
2875
vahşi doğadaki binyılları yâd ediyor.
03:57
Ten thousand years ago,
74
237805
1767
Onbin yıl önce,
03:59
our entire world was wilderness.
75
239596
2796
tüm dünya vahşi doğadan ibaretti.
04:02
Today, wilderness is all that remains of that world, now gone.
76
242990
5880
Bugün, o dünyadan kalan vahşi doğa neredeyse yok olmak üzere.
04:09
Ten thousand years ago, we were as we are today:
77
249675
3516
On bin yıl önce, bugün olduğumuz gibiydik:
04:13
a modern, dreaming intelligence unlike anything seen before.
78
253215
3815
çağdaş, daha önce görülmeyen zekâ peşinde.
04:17
Living in the wilderness is what taught us to speak,
79
257054
2449
Vahşi doğa bize konuşmayı,
04:19
to seek technologies like fire and stone, bow and arrow,
80
259527
3582
ateş ve taşı, ok ve yayı aramayı,
04:23
medicine and poison,
81
263133
1832
ilaç ve zehiri keşfetmeyi,
04:24
to domesticate plants and animals
82
264989
2169
hayvanları ve bitkileri evcilleştirmeyi
04:27
and rely on each other and all living things around us.
83
267182
3255
ve birbirimize ve etrafımızdaki canlılara güvenmeyi öğretti.
04:30
We are these last wildernesses --
84
270461
2375
Biz bu sonuncu vahşi doğayız --
04:32
every one of us.
85
272860
1328
her birimiz.
04:34
Over 80 percent of our planet's land surface
86
274801
2067
Toprak örtüsünün yüzde sekseni
04:36
is now experiencing measurable human impact:
87
276892
3149
ölçülebilen insan etkisiyle yüzleşiyor:
04:40
habitat destruction
88
280065
1349
yaşam alanlarının yok edilmesi
04:41
and illegal wildlife trade are decimating global wildlife populations.
89
281438
3844
ve yasa dışı vahşi doğa ticareti global vahşi doğa nüfusunun önünü kesiyor.
04:45
We urgently need to create safe space for these wild animals.
90
285306
3936
Biz bu vahşi hayvanlar için acilen güvenli yerler yaratmalıyız.
04:49
So in late 2014,
91
289766
1745
2014 yılında,
04:51
we launched an ambitious project to do just that:
92
291535
2581
sadece bir şey için büyük bir proje başlattık:
04:54
explore and protect.
93
294140
1737
keşfet ve koru.
04:56
By mid-May 2015,
94
296472
1925
2015 yılında, Mayıs'ın ortalarında,
04:58
we had pioneered access through active minefields
95
298421
2329
aktif mayın tarlaları üzerinden
05:00
to the undocumented source lake of the Cuito River --
96
300774
2643
kimsenin farketmediği Cuito nehrinin kaynak gölüne --
05:03
this otherworldly place;
97
303441
2100
bu dünya dışı yere geçit sağladık;
05:05
an ancient, untouched wilderness.
98
305565
1960
çok eski, el değmemiş vahşi doğaya.
05:08
By the 21st of May,
99
308385
1295
21 Mayısa kadar,
05:09
we had launched the Okavango megatransect ...
100
309704
3309
yedi kütükten yapılmış kanoyla,
05:13
in seven dugout canoes;
101
313037
1661
Okavango projesini başlattık;
05:14
1,500 miles, 121 days later,
102
314722
4077
2400 kilometre ve 121 gün boyunca,
05:18
all of the poling, paddling and intensive research
103
318823
2510
yorucu ve gergin araştırmadan sonra
05:21
got us across the entire river basin to Lake Xau in the Kalahari Desert,
104
321357
3762
Kalahari Çölü'nde tüm Xau Gölü'nün çay yatakları üzerinden geçit yaptık,
05:25
480 kilometers past the Okavango Delta.
105
325143
3304
Okavango Deltası'ndan 480 kilometre uzakta.
05:29
My entire world became the water:
106
329080
2564
Tüm hayatım sudan ibaretti:
05:31
every ripple, eddy, lily pad and current ...
107
331668
3761
her dalga, anafor, yüzen nilüfer yaprağı ve akıntı...
05:36
any sign of danger,
108
336397
1749
Her bir tehlike işareti,
05:38
every sign of life.
109
338170
1874
her bir hayat simgesi.
05:40
Now imagine millions of sweat bees choking the air around you,
110
340952
2952
Şimdi etrafınızdaki havayı boğan milyonlarca arı hayal edin,
05:43
flesh-eating bacteria,
111
343928
1237
et yiyen bakteriler,
05:45
the constant threat of a landmine going off
112
345189
3390
sürekli bir kara mayınının patlaması tehdidi
05:48
or an unseen hippo capsizing your mokoro.
113
348603
2332
veya mokoroyu kaplayan görünmeyen su aygırı.
05:50
These are the scenes moments after a hippo did just that --
114
350959
2914
Bunlar bir su aygırının yaptığı şeyler --
05:53
thrusting its tusks through the hull of my boat.
115
353897
2280
uzun dişlerini teknemin gövdesine sokup durdu.
05:56
You can see the two holes --
116
356201
1685
İki delik görebilirsiniz --
05:57
puncture wounds in the base of the hull --
117
357910
2082
gövdenin temelindeki delinme yarası --
06:00
absolutely terrifying
118
360016
1724
kesinlikle korkutucu
06:01
and completely my fault.
119
361764
2146
ve tamamen benim hatam.
06:03
(Laughter)
120
363934
1363
(Kahkaha)
06:05
Many, many portages,
121
365321
2083
Çok fazla, bir dolu yük,
06:07
tree blockages and capsizes in rocky rapids.
122
367428
3702
ağaçların nehri tıkaması, sert ve hızlı akıntılarda alabora olmak.
06:12
You're living on rice and beans,
123
372904
2121
Pirinç ve fasulye yiyerek hayatta kalıyorsun,
06:15
bathing in a bucket of cold water
124
375049
1910
soğuk suda duş alıyorsun
06:16
and paddling a marathon six to eight hours every single day.
125
376983
2831
ve her gün sekiz saat maraton yürüşü yapıyorsun.
06:19
After 121 days of this,
126
379838
1968
121 gün sonra,
06:21
I'd forgotten the PIN numbers to my bank accounts
127
381830
2327
banka hesaplarımın PIN kodlarını, sosyal medya hesaplarımı
06:24
and logins for social media --
128
384181
1450
tamamen unutmuştum --
06:25
a complete systems reboot.
129
385655
2030
tüm sistem yeniden başlatılacaktı.
06:28
You ask me now if I miss it,
130
388041
2513
Eğer özlüyorum diye sorarsanız,
06:30
and I will tell you I am still there.
131
390578
2293
size hâlâ orada olduğumu söylerim.
06:33
Now why do we need to save places we hardly ever go?
132
393789
2521
Peki neden hiç gitmediğimiz bu yerleri korumalıyız?
06:36
Why do we need to save places
133
396653
1749
Neden oraya gitmenin bile
06:38
where you have to risk your life to be there?
134
398426
2099
hayatımızı riske atmak olduğu o yerleri korumalıyız?
06:40
Now, I'm not a religious or particularly spiritual person,
135
400549
4244
Ben dindar veya özellikle spiritüel biri değilim,
06:44
but in the wild,
136
404817
1170
ama vahşi doğada,
06:46
I believe I've experienced the birthplace of religion.
137
406011
3652
dinin doğduğu yeri gördüğüme inanıyorum.
06:50
Standing in front of an elephant far away from anywhere
138
410336
3088
Her yerden uzakta, bir filin karşısında ayakta durduğumda,
06:53
is the closest I will ever get to God.
139
413448
3016
Tanrıya hiçbir zaman hissetmediğim kadar yakın hissetmiştim.
06:57
Moses, Buddha, Muhammad, Jesus,
140
417258
2345
Musa, Budda, Muhammed, İsa,
06:59
the Hindu teachers, prophets and mystics,
141
419627
2284
Hindu hocalar, peygamberler ve sufiler;
07:01
all went into the wilderness --
142
421935
1508
onlar vahşi doğaya tutuldular--
07:03
up into the mountains, into the desert,
143
423467
1873
dağlara doğru, çöllere doğru,
07:05
to sit quietly and listen for those secrets
144
425364
2230
huzur içinde gizemleri dinlemek,
07:07
that were to guide their societies for millennia.
145
427618
2513
onları binyıllar boyunca yaşatan buydu.
07:10
I go into the Okavango on my mokoro.
146
430155
2510
Kendi mokoromda Okavango'ya gidiyorum.
07:13
You must join me one day.
147
433204
1620
Bir gün bana katılmalısınız.
07:16
Over 50 percent of the remaining wilderness is unprotected.
148
436522
2990
Vahşi doğanın yaklaşık yüzde ellisi koruma altında değil.
07:19
A huge opportunity --
149
439936
1912
Bu büyük bir fırsat --
07:21
a chance for us all.
150
441872
1611
hepimiz için bir şans.
07:25
We need to act with great urgency.
151
445253
2425
Acele etmeliyiz.
07:27
Since the 2015 megatransect,
152
447702
2385
2015 projesinden beri,
07:30
we have explored all major rivers of the Okavango River basin,
153
450111
3058
Okavango Nehir havzasının tüm önemli nehirlerini bulduk:
07:33
covering a life-changing 4,000 miles of detailed research transects
154
453193
3933
6,400 kilometre boyunca araştırarak,
07:37
on our dugout canoes
155
457150
1290
kütükten oyulmuş kanolarda
07:38
and our fat-tire mountain bikes.
156
458464
2017
ve dayanıklı dağ bisikletlerinde gezerek.
07:40
We now have 57 top scientists
157
460505
2472
Şimdi 57 bilim adamımız var,
07:43
rediscovering what we call the Okavango-Zambezi water tower --
158
463001
3977
Okavango-Zambezi sularını --
07:47
this vast, post-war wilderness with undocumented source lakes,
159
467002
6645
bu muazzam, savaş sonrası vahşi doğayı kaynak gölleri ile birlikte,
07:53
unnamed waterfalls in what is Africa's largest remaining Miombo woodland.
160
473671
4515
adsız şelâlelerini, Afrika'nın kalan en büyük Miombo ormanını araştırıyoruz.
07:59
We've now discovered 24 new species to science
161
479480
2762
Bilime 24 yeni tür keşfedip bağışladık
08:02
and hundreds of species not known to be there.
162
482266
2266
ve bilinmeyen yüzlerce tür var.
08:05
This year, we start the process, with the Angolan government,
163
485124
3222
Bu yıl, Angola hükûmetiyle birlikte bir proje başlatıyoruz,
08:08
to establish one of the largest systems of protected areas in the world
164
488370
3800
araştırılmakta olan Okavango-Zambezi sularını kaybetmemek için
08:12
to preserve the Okavango-Zambezi water tower
165
492194
2402
dünyadaki en büyük koruma sistemlerinden biri
08:14
we have been exploring.
166
494620
1175
ya da birincisi olacak.
08:15
Downstream, this represents water security for millions of people
167
495819
3947
Akıntı yönünde yaşayan milyonlarca insanın
08:19
and more than half of the elephants remaining on this planet.
168
499790
3317
ve gezegenimizdeki fillerin yarısından fazlasının su güvencesini sağlayacağız.
08:23
There is no doubt this is the biggest conservation opportunity in Africa
169
503131
4107
Şüphe yok ki, bu, on yıllar boyunca Afrika'da yapılan
08:27
in decades.
170
507262
1246
en büyük muhafaza projesidir.
08:28
Over the next 10 to 15 years,
171
508532
1410
Yaklaşık 10 veya 15 yıl sonra
08:29
we need to make an unprecedented investment
172
509966
2273
dünyadaki vahşi doğanın korunmasına
08:32
in the preservation of wilderness around the world.
173
512263
2506
eşsiz bir yatırım yapmalıyız.
08:35
To me,
174
515348
1150
Düşünüyorum ki,
08:36
preserving wilderness is far more than simply protecting ecosystems
175
516522
4659
vahşi doğayı korumak sadece ekosistemi güvenceye almak değil,
08:41
that clean the water we drink and create the air we breathe.
176
521205
2991
bununla birlikte içtiğimiz suyu ve aldığımız havayı temizliyoruz.
08:44
Preserving wilderness protects our basic human right to be wild --
177
524682
4280
Vahşi doğayı korumak bizim doğamızdaki vahşiliği --
08:48
our basic human rights to explore.
178
528986
2657
temel bir insan hakkı olan keşfetme hakkını koruyor.
08:52
Thank you.
179
532241
1230
Teşekkürler.
08:53
(Applause)
180
533495
6663
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7