We should aim for perfection -- and stop fearing failure | Jon Bowers

175,135 views ・ 2017-11-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cahid Atik Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:12
Have you ever heard of typosquatting?
0
12809
2407
Daha önce typosquatting diye bir şey duydunuz mu?
00:15
Well, typosquatting is where companies like Google
1
15240
2736
Typosquatting, Google gibi şirketlerin yaygın olarak
00:18
post advertisements on websites that are commonly miskeyed,
2
18000
3456
yanlış yazılmış internet sitelerinde reklam yayınladıkları yer.
00:21
and then they sit back and rake in millions
3
21480
2096
Arkalarına yaslanıyorlar
00:23
banking on the fact that you're visiting something like gmale.com
4
23600
3496
ve gmaile.com ya da mikerowesoft.com gibi şeyleri ziyaret ettiğinde
00:27
or mikerowesoft.com.
5
27120
1576
büyük para kazanıyorlar.
00:28
(Laughter)
6
28720
1016
(Gülüşmeler)
00:29
It just seems kind of silly, doesn't it?
7
29760
1920
Aptalca görünüyor, değil mi?
00:33
How about this?
8
33520
1456
Buna ne dersiniz?
00:35
On February 28, an engineer at Amazon
9
35000
2376
28 Şubat'ta Amazon'daki bir mühendis
00:37
made a similar, seemingly small key error.
10
37400
2656
buna benzer, görünüşte küçük bir tuş hatası yaptı.
00:40
Only I say seemingly small
11
40080
1496
Görünüşte küçük diyorum
00:41
because this one little typo on Amazon's supercode
12
41600
3056
çünkü sadece dört saat içinde Amazon’un süperkodundaki
00:44
produced a massive internet slowdown
13
44680
1736
küçük yazım hatası
00:46
that cost the company over 160 million dollars
14
46440
3016
şirkete 160 milyon dolara mal olan
00:49
in the span of just four hours.
15
49480
1840
interneti büyük çapta yavaşlatıyor.
00:52
But this is actually really scary.
16
52360
2080
Aslında bu gerçekten korkutucu.
Geçenlerde ilaç üreticisi New England Compound'da bir çalışan
00:55
You see, recently, an employee at the New England Compound,
17
55040
2816
00:57
which is a pharmaceutical manufacturer,
18
57880
1936
laboratuvarı düzgün bir şekilde temizlemediği için
00:59
didn't clean a lab properly
19
59840
1696
01:01
and now 76 people have died
20
61560
2456
76 kişi öldü,
01:04
and 700 more have contracted meningitis.
21
64040
2776
700 kişi menenjit hastalığına yakalandı.
01:06
I mean, these examples are crazy, right?
22
66840
3096
Bu örnekler inanılır gibi değil.
01:09
When did we come to live in a world where these types of typos,
23
69960
2976
Bu tür yazım hataları, yaygın yanlışlar, ''Elinden geleni yap'' tutumu
01:12
common errors, this do-your-best attitude or just good enough was acceptable?
24
72960
3620
veya ''yeterince iyi''nin kabul edilir olduğunu dünyaya ne zaman geldik?
01:17
At some point, we've stopped valuing perfection,
25
77319
3337
Bir yerde mükemmelliğe değer vermeyi bıraktık,
01:20
and now, these are the type of results that we get.
26
80680
2560
şimdi elde ettiğimiz sonuçlar işte böyle.
01:24
You see, I think that we should all seek perfection,
27
84040
3576
Anlayacağınız, mükemmellik arayışında olmalıyız,
01:27
all the time,
28
87640
1456
her zaman,
01:29
and I think we need to get to it quick.
29
89120
1960
ve bence çabuk olmamız gerekiyor.
01:31
You see, I run a training facility
30
91840
1656
Profesyonel teslimat sürücülerinin
01:33
where I'm responsible for the education of professional delivery drivers,
31
93520
3456
eğitiminden sorumlu olduğum bir tesis işletiyorum,
01:37
and in my line of work,
32
97000
1256
maliyeti yüzde 99 olan
01:38
we have a unique understanding of the cost of failure,
33
98280
3096
başarısızlık bedeline dair eşsiz bir anlayışa sahibiz mesleğimde
01:41
the cost of just 99 percent,
34
101400
1880
çünkü profesyonel sürücü dünyasında
01:43
because in the world of professional driving,
35
103880
2136
sadece %99'luk başarı oranı
01:46
just 99 percent of the job means somebody dies.
36
106040
2840
birisinin ölümü anlamına geliyor.
01:49
Look, a hundred people die every day
37
109640
2616
Her gün yüz insan araç kazalarında hayatını kaybediyor.
01:52
due to vehicular crashes.
38
112280
1240
01:54
Think about that for a second.
39
114080
1736
Bunu bir saniyeliğine düşünün.
01:55
That's like the equivalent of four commercial airliners
40
115840
2616
Her hafta düşen dört ticari uçağa denk,
01:58
crashing every week,
41
118480
1256
ancak hâlâ kendimizi
01:59
yet we still can't convince ourselves to pay perfect attention behind the wheel.
42
119760
3816
direksiyon başında tamamen konsantre olmaya ikna edemiyoruz.
02:03
So I teach my drivers to value perfection.
43
123600
3096
Bu yüzden sürücülerime mükemmelliğe değer vermeyi öğretiyorum.
02:06
It's why I have them memorize
44
126720
1616
Bu yüzden 131 kelimelik tedbirli araç kullanma programımızı
02:08
our 131-word defensive driving program
45
128360
3096
kusursuz şekilde onlara ezberletiyor,
02:11
perfectly,
46
131480
1216
02:12
and then I have them rewrite it.
47
132720
1576
sonra yeniden yazdırıyorum.
02:14
One wrong word, one misspelled word, one missing comma, it's a failed test.
48
134320
3960
Yanlış kelime, yanlış yazılmış bir kelime, eksik bir virgül, başarısız bir test.
02:18
It's why I do uniform inspections daily.
49
138960
2456
Bu yüzden günlük üniforma teftişleri yapıyorum.
02:21
Undershirts are white or brown only,
50
141440
1736
Atlet ya beyaz ya da kahverengi,
02:23
shoes are black or brown polished leather
51
143200
2056
ayakkabı siyah ya da kahverengi cilalı deri,
02:25
and frankly, don't come to my class wrinkled and expect me to let you stay.
52
145280
3576
yani sınıfıma kırışık giysiyle gelip oturmana izin vermemi bekleme.
02:28
It's why I insist that my drivers are on time.
53
148880
2696
Bu yüzden ısrar ediyorum ki sürücülerim dakik olsunlar.
02:31
Don't be late, not to class, not to break, not to lunch.
54
151600
2776
Sınıfa, molaya, öğle yemeğine geç kalma.
02:34
When you're supposed to be somewhere, be there.
55
154400
2400
Bir yerde olman gerektiğinde orada ol.
02:37
You see, I do this so that my students understand
56
157680
3136
Bunu yapıyorum ki öğrencilerim,
02:40
that when I'm training them to drive a car and I say,
57
160840
2576
araç kullanmaları için ders verirken
02:43
"Clear every intersection,"
58
163440
1696
"Her kavşağı temizle" dediğimde
02:45
they understand that I mean every traffic signal, every cross street,
59
165160
4136
her trafik işareti, her çapraz yanyol, her ara sokak, her otopark,
02:49
every side street, every parking lot, every dirt road, every crosswalk,
60
169320
3976
her toprak yol, her yaya geçidi, her kavşak
02:53
every intersection without fail.
61
173320
2520
demek istediğimi başarısız olmadan anlasınlar.
02:56
Now, new students will often ask me
62
176640
2736
Yeni öğrenciler sıklıkla
02:59
why my class is so difficult, strict, or uniform,
63
179400
3656
dersimin neden bu kadar zor, otoriter ya da tekdüze
03:03
and the answer is simple.
64
183080
1576
olduğunu soracak, cevap basit.
03:04
You see, perfectionism is an attitude developed in the small things
65
184680
3576
Görüyorsunuz ki mükemmeliyetçilik küçük şeylerde gelişen,
03:08
and then applied to the larger job.
66
188280
2016
daha büyük işe uygulanan bir davranış.
03:10
So basically, if you can't get the little things right,
67
190320
2616
Küçük şeyleri başarıyla halledemezsen
03:12
you're going to fail when it counts,
68
192960
1736
daha önemli işlerde başarısız olursun,
03:14
and when you're driving a car, it counts.
69
194720
1976
bir araba sürerken bu hesaba katılıyor.
03:16
A car traveling at 55 miles an hour
70
196720
1976
Saatte 55 mil hızla ilerleyen bir araba,
03:18
covers the length of an American football field
71
198720
2216
dört buçuk saniyeden kısa sürede
03:20
in just under four and a half seconds,
72
200960
2056
bir futbol sahasının uzunluğunu kaplıyor,
03:23
but just so happens to be the same amount of time
73
203040
2336
ne tesadüf ki bir kişinin ortalama olarak
03:25
it takes the average person to check a text message.
74
205400
2456
gelen bir mesajı kontrol etmesi için geçen süreyle aynı.
03:27
So I don't allow my drivers to lose focus,
75
207880
2176
Sürücülerimin dikkatlerini kaybetmesine izin vermiyorum,
03:30
and I don't accept anything less than perfection out of them.
76
210080
2896
mükemmellikten daha az bir şeyi kabul etmiyorum.
03:33
And you know what?
77
213000
1256
Biliyor musunuz?
03:34
I'm tired of everybody else accepting 99 percent as good enough.
78
214280
3336
Başkalarının %99 oranını iyi kabul etmelerinden usandım.
03:37
I mean, being less than perfect has real consequences, doesn't it?
79
217640
3160
Yani, mükemmelden daha az olmak ciddi sonuçlar doğuruyor, değil mi?
03:41
Think about it.
80
221400
1416
Bunu düşünün.
03:42
If the makers of our credit cards were only 99.9 percent effective,
81
222840
4616
Kredi kartı üreticilerinin sadece yüzde 99.9'u etkili olsaydı
03:47
there would be over a million cards in circulation today
82
227480
2736
bugün dolaşımda arkasındaki manyetik şerit üzerinde
03:50
that had the wrong information on the magnetic strip on the back.
83
230240
3136
yanlış bilgiye sahip bir milyondan fazla kart olacaktı.
03:53
Or, if the Webster's Dictionary was only 99.9 percent accurate,
84
233400
4416
Webster Sözlüğü yüzde 99.9 doğru olsaydı
03:57
it would have 470 misspelled words in it.
85
237840
2760
470 yanlış yazılmış kelimeye sahip olacaktı.
04:01
How about this?
86
241120
1216
Peki buna ne dersiniz?
04:02
If our doctors were only 99.9 percent correct,
87
242360
3456
Doktorlarımız yüzde 99.9 doğru olsaydı,
04:05
then every year, 4,453,000 prescriptions would be written incorrectly,
88
245840
5296
her gün 4 milyon 453 bin reçete yanlış yazılacaktı,
04:11
and probably even scarier,
89
251160
1336
muhtemelen daha da ürkütücü,
04:12
11 newborns would be given to the wrong parents every day
90
252520
3256
Amerika'da her gün 11 yenidoğan
04:15
in the United States.
91
255800
1376
yanlış ailelere verilecekti.
04:17
(Laughter)
92
257200
1200
(Gülüşmeler)
04:19
And those are just the odds, thank you.
93
259120
1896
Bunlar sadece ihtimal, teşekkürler.
04:21
(Laughter)
94
261040
1256
(Gülüşmeler)
04:22
The reality is that the US government crashed a 1.4-billion-dollar aircraft
95
262320
5496
Gerçek şu ki ABD hükûmetinin 1,4 milyar dolarlık uçağı düştü
04:27
because the maintenance crew only did 99 percent of their job.
96
267840
2920
çünkü bakım ekibi, işlerinin sadece yüzde 99'unu yapmış.
04:31
Someone forgot to check a sensor.
97
271440
1976
Birisi bir sensörü kontrol etmeyi unutmuş.
04:33
The reality is that 16 people are now dead,
98
273440
2856
Gerçek şu ki 16 kişi öldü,
04:36
180 have now been injured,
99
276320
2016
180 kişi yaralandı,
04:38
and 34 million cars are being recalled
100
278360
2896
34 milyon araba piyasadan geri çekildi
04:41
because the producers of a car airbag produced and distributed a product
101
281280
4376
çünkü araba hava yastığı üreticileri, ''yeterince iyi'' sandıkları bir ürünü
04:45
that they thought was, you know, good enough.
102
285680
2240
üretmiş ve dağıtmışlardı.
04:49
The reality is that medical errors
103
289040
1776
Gerçek şu ki tıbbi hatalar
04:50
are now the third leading cause of death in America.
104
290840
2536
Amerika'da başlıca üçüncü ölüm nedeni.
04:53
250,000 people die each year
105
293400
2256
Her gün 250 bin kişi
04:55
because somebody who probably thought they were doing their job good enough
106
295680
3536
muhtemelen birileri işlerini yeterince iyi yaptığını sandığı için
hayatını kaybediyor.
04:59
messed up.
107
299240
1200
05:01
And you don't believe me?
108
301040
1536
Bana inanmıyor musunuz?
05:02
Well, I can certainly understand why.
109
302600
1816
Nedenini kesinlikle anlayabiliyorum.
05:04
You see, it's hard for us to believe anything these days
110
304440
2656
Haber uzmanlarının söylediklerinin
05:07
when less than 50 percent of what news pundits say
111
307120
2376
aslında yüzde 50'sinden daha azı gerçekken
05:09
is actually grounded in fact.
112
309520
1416
bugün bir şeye inanmak zor.
05:10
(Laughter)
113
310960
1416
(Gülüşmeler)
05:12
So it comes down to this:
114
312400
1856
Konu şuna geliyor:
05:14
trying our best is not good enough.
115
314280
2680
Elimizden gelenin en iyisini yapmak yeterli değil.
05:18
So how do we change?
116
318080
1680
Peki nasıl değişeceğiz?
05:21
We seek perfection
117
321080
2136
Mükemmelliği arıyoruz,
05:23
and settle for nothing less.
118
323240
1600
daha azına razı oluyoruz.
05:25
Now, I know. I need to give you a minute on that,
119
325560
2336
Biliyorum. Size biraz zaman tanımam lazım
05:27
because I know what you've been told.
120
327920
2016
çünkü size söyleneni biliyorum.
05:29
It probably goes something like, perfection is impossible for humans,
121
329960
3256
Aşağı yukarı böyle bir şey, mükemmellik insanlar için imkansız,
05:33
so therefore, seeking perfection will not only ruin your self-esteem
122
333240
3216
dolayısıyla bu arayış kendinize duyduğunuz saygıyı mahvetmekle kalmayıp
05:36
but it will render you a failure.
123
336480
1572
sizi başarısızlıkla damgalayacak.
05:38
But there's the irony.
124
338560
1816
Burada bir ironi var.
05:40
See, today we're all so afraid of that word failure,
125
340400
2456
Bugün hepimiz kelime hatasından korkuyoruz,
05:42
but the truth is, we need to fail.
126
342880
1976
fakat gerçek şu ki başarısızlık gerekli.
05:44
Failure is a natural stepping stone towards perfection,
127
344880
3736
Başarısızlık, mükemmelliğe doğru doğal bir adım.
05:48
but at some point, because we became so afraid of that idea of failure
128
348640
3776
Ancak bir yerde başarısızlık
05:52
and so afraid of that idea of perfection,
129
352440
2576
ve mükemmellik fikrinden çok korktuğumuzdan
05:55
we dismissed it because of what might happen to our egos when we fall short.
130
355040
3600
yetersiz kaldığımızda benliğimize ne olabileceği düşüncesiyle onu reddettik.
05:59
I mean, do you really think that failure's going to ruin you?
131
359040
3296
Yani, gerçekten başarısızlığın seni mahvedeceğini mi düşünüyorsun?
06:02
Or is that just the easy answer that gets us slow websites,
132
362360
3056
Zahmetsiz cevap, yavaş internet siteleri,
06:05
scary healthcare and dangerous roads?
133
365440
2000
ürkütücü sağlık hizmetleri, tehlikeli yollar mı?
06:07
I mean, are you ready to make perfection the bad guy in all this?
134
367920
3120
Bütün bunlardaki suçu mükemmelliğe yüklemeye hazır mısnız?
06:12
Look, failure and imperfection are basically the same thing.
135
372160
2856
Başarısızlık ve mükemmellik temelde aynı şey.
06:15
We all know that imperfection exists all around us.
136
375040
2536
Çevremizde kusurun var olduğunu hepimiz biliyoruz.
06:17
Nothing and nobody is perfect.
137
377600
1840
Hiçbir şey ve hiç kimse mükemmel değil.
06:20
But at some point, because it was too difficult or too painful,
138
380160
3096
Fakat bir noktada çok zor ya da zahmetli olduğundan
06:23
we decided to dismiss our natural ability to deal with failure
139
383280
3176
başarısızlıkla baş etme konusundaki doğal yeteneğimizi reddetmeye,
06:26
and replace it with a lower acceptance level.
140
386480
2496
daha düşük kabulle değiştirmeye karar verdik.
06:29
And now we're all forced to sit back
141
389000
1736
Boş oturmaya mecbur bırakılıyoruz,
06:30
and just accept this new norm or good-enough attitude
142
390760
3656
bu yeni düsturu veya yeterince iyi tutumunu
06:34
and the results that come with it.
143
394440
1640
ve onunla gelen sonuçları kabul edin.
06:39
So even with all that said,
144
399720
2776
Tüm bu söylenenlerle bile insanlar bana
06:42
people will still tell me, you know,
145
402520
2736
"Tıbbi personel, bakım ekibi,
06:45
"Didn't the medical staff, the maintenance crew, the engineer,
146
405280
2936
mühendisler en iyisini denemediler mi,
06:48
didn't they try their best, and isn't that good enough?"
147
408240
2646
bu yeterince iyi değil mi?" diye soracaklar.
06:50
Well, truthfully, not for me and especially not in these examples.
148
410910
3240
Doğrusu, benim için değil ve özellikle bu örneklerde değil.
06:54
Yeah, but, you know, trying to be perfect is so stressful, right?
149
414960
3696
Mükemmel olmaya çalışmak çok stresli, değil mi?
06:58
And, you know, Oprah talked about it, universities study it,
150
418680
2856
Oprah bununla ilgili konuştu, üniversiteler çalıştı.
07:01
I bet your high school counselor even warned you about it.
151
421560
2736
Lisede rehber öğretmeniniz bu konuda sizi uyarmıştır bile.
07:04
Stress is bad for us, isn't it?
152
424320
1536
Stres bizim için kötü, değil mi?
07:05
Well, maybe,
153
425880
1216
Belki de öyle,
07:07
but to say that seeking perfection is too stressful
154
427120
2416
fakat mükemmelliği aramak çok stresli demek
07:09
is like saying that exercise is too exhausting.
155
429560
3176
spor yapmak çok yorucu demekle aynı şey.
07:12
In both cases, if you want the results, you've got to endure the pain.
156
432760
3456
İki durumda da istediğiniz sonuçlar için bu zahmete katlanmanız lazım.
07:16
So truthfully, saying that seeking perfection is too stressful
157
436240
2936
Doğrusu, mükemmelliği aramak çok stresli demek
07:19
is just an excuse to be lazy.
158
439200
1400
tembel olmak için bir bahane.
07:21
But here's the really scary part.
159
441280
2496
İşin gerçekten ürkütücü kısmı burada.
07:23
Today, doctors, therapists
160
443800
2456
Bugün doktorlar, terapistler
07:26
and the nearly 10-billion- dollar-a-year self-help industry
161
446280
3136
ve yılda yaklaşık 10 milyar dolar harcanan kişisel gelişim endüstrisi
07:29
are all advocating against the idea of perfection
162
449440
3056
mükemmel olmaya gayret etmemenin
07:32
under this guise that somehow not trying to be perfect
163
452520
2856
onur ve egonuzu koruyacağı maskesiyle
07:35
will save your self-esteem and protect your ego.
164
455400
2776
mükemmellik fikrine karşıt bir tutumu savunuyorlar.
07:38
But, see, it's not working,
165
458200
1576
Ancak bu işe yaramıyor
07:39
because the self-help industry today has a higher recidivism rate
166
459800
3296
çünkü kişisel gelişim endüstrisinin suçu tekrar etme oranı daha yüksek,
07:43
because it's more focused on teaching you how to accept being a failure
167
463120
3336
çünkü sizi mükemmelliğe itmesi gerekirken
07:46
and lower your acceptance level
168
466480
1536
başarıızlığı nasıl kabul edeceğinize
07:48
than it is about pushing you to be perfect.
169
468040
2040
ve kabul düzeyinizi azaltmaya odaklanmış.
07:50
See, these doctors, therapists and self-help gurus
170
470480
4576
Gördüğünüz gibi bu doktorlar, terapistler ve kişisel gelişim rehberleri
07:55
are all focused on a symptom and not the illness.
171
475080
2720
hastalığa değil, bulguya odaklanıyor.
07:58
The true illness in our society today is our unwillingness to confront failure.
172
478440
4336
Bugün toplumdaki asıl hastalık başarısızlıkla yüzleşme isteksizliği.
08:02
See, we're more comfortable resting on our efforts
173
482800
2376
Sonuçlarımıza odaklanmaktan daha çok,
08:05
than we are with focusing on our results.
174
485200
1976
çabalarımıza güvenme konusunda rahatız.
08:07
Like at Dublin Jerome High School in Ohio,
175
487200
2856
Ohio'daki Dublin Jerome Lisesi'nde olduğu gibi,
08:10
where they name 30 percent of a graduating class valedictorian.
176
490080
3920
mezun olan sınıfın yüzde 30'unu okul birincisi temsilci seçiyorlar.
08:14
I mean, come on, right?
177
494760
1376
Bu kadarı da fazla, değil mi?
08:16
Somebody had the highest GPA.
178
496160
1856
GNO'su en yüksek birisi mutlaka vardı.
08:18
I guarantee you it wasn't a 72-way tie.
179
498040
2696
72 kişinin aynı GNO'ya sahip olduğunu sanmıyorum.
08:20
(Laughter)
180
500760
1016
(Gülüşmeler)
08:21
But, see, we're more comfortable offering up an equal outcome
181
501800
2896
Başarısızlığa veya az başarana karşı koymaktan çok
08:24
than we are with confronting the failure, the loser or the underachiever.
182
504720
3496
daha eşit bir sonuç sunmaya meyilliyiz.
08:28
And when everybody gets a prize, everybody advances,
183
508240
2456
Herkes ödüllendirilip ilerlediğinde
08:30
or everybody gets a pay raise despite results,
184
510720
2176
veya herkes sonuçlara rağmen zam aldığında
08:32
the perfectionist in all of us is left to wonder,
185
512920
2336
hepimizdeki mükemmelliyetçi kendine soruyor,
08:35
what do I have to do to get better?
186
515280
1776
daha iyi olmak için ne yapmalıyım?
08:37
How do I raise above the crowd?
187
517080
1520
Bu insanlar arasından nasıl yükselirim?
08:39
And see, if we continue to cultivate this culture,
188
519320
2896
Bu kültürü geliştirmeye devam edersek
08:42
where nobody fails or nobody is told that they will fail,
189
522240
3736
kimsenin başarısız olmadığı veya olmayacağı söylenirse
08:46
then nobody's going to reach their potential, either.
190
526000
2616
hiçbiri potansiyeline ulaşmayacak.
08:48
Failure and loss are necessary for success.
191
528640
3416
Başarısızlık ve yenilgi başarı için gerekli.
08:52
It's the acceptance of failure that's not.
192
532080
2040
Başarısızlığın kabulü değil ama.
08:55
Michelangelo is credited with saying that the greatest danger for most of us
193
535440
3616
Michelangelo'ya göre, çoğumuz için en büyük tehlike
hedefimizin çok yüksek oluşu ve onu kaçırma olasılığı değil,
08:59
is not that our aim is too high and we miss it,
194
539080
2216
09:01
but it's too low and we reach it.
195
541320
2336
çok düşük oluşu ve ona ulaşabilmemizdir.
09:03
Failure should be a motivating force,
196
543680
1816
Başarısızlık, motive edici güç olmalı,
09:05
not some type of pathetic excuse to give up.
197
545520
2080
vazgeçmek için bir tür acıklı mazeret değil.
09:08
So I have an idea.
198
548240
1720
Bir fikrim var.
09:11
Instead of defining perfectionism as a destructive intolerance for failure,
199
551000
5256
Mükemmeli başarızlığa yönelik yıkıcı bir intolerans olarak görmek yerine
09:16
why don't we try giving it a new definition?
200
556280
2536
neden yeni tanımlama yapmayı denemiyoruz?
09:18
Why don't we try defining perfectionism as a willingness to do what is difficult
201
558840
4016
Doğru olanı başarmak için zor olanı yapmayı istemek
09:22
to achieve what is right?
202
562880
1600
olarak tanımlamaya ne dersiniz?
09:25
You see, then we can agree
203
565160
1536
Mükemmellik arayışında
09:26
that failure is a good thing in our quest for perfection,
204
566720
2696
başarısızlığın iyi bir şey olduğununda hemfikiriz,
09:29
and when we seek perfection without fear of failure,
205
569440
2456
başarısızlık korkusu olmaksızın mükemmelliği aradığımızda
09:31
just think about what we can accomplish.
206
571920
1936
neler başarabileceğimizi düşünün
09:33
Like NBA superstar Steph Curry:
207
573880
3216
NBA süperstarı Steph Curry gibi:
09:37
he hit 77 three-point shots in a row.
208
577120
3256
üst üste 77 üçlük attı.
09:40
Think about that.
209
580400
1216
Bunu bir düşünün.
09:41
The guy was able to accurately deliver a nine-and-a-half inch ball
210
581640
3136
Adam 24 cm çapındaki topu
09:44
through an 18-inch rim that's suspended 10 feet in the air
211
584800
2736
3 metre havada asılı 45 cm çapında potadan
09:47
from nearly 24 feet away
212
587560
1576
yaklaşık 7 metre uzaktan,
09:49
almost 80 times without failure.
213
589160
2320
neredeyse hatasız 80 kez gönderebildi.
09:52
Or like the computer programmers
214
592320
2936
4 milyon Pound'luk roket yakıtını ateşlemenin,
09:55
at the aerospace giant Lockheed Martin,
215
595280
3216
Yörüngeye yerleştirecekleri 120 tonluk uzay gemisinin
09:58
who have now written a program
216
598520
1456
her yönünü kontrol etmek için
10:00
that uses 420,000 lines of near-flawless code
217
600000
3656
420 bin satırlık kusursuza yakın kod kullanan bir program yazmış olan
10:03
to control every aspect of igniting four million pounds of rocket fuel
218
603680
3856
havacılık devi Lockheed Martin'deki
10:07
and putting a 120-ton spaceship into orbit.
219
607560
2160
bilgisayar programcıları gibi.
10:10
Or maybe like the researchers
220
610600
2096
Belki de Kansas City, Missouri'deki
10:12
at the Children's Mercy Hospital in Kansas City, Missouri,
221
612720
3096
Children's Mercy Hospital çocuk hastanesinde
10:15
who have now developed a device
222
615840
1576
sadece 26 saat içinde
10:17
that can complete human genome coding in just 26 hours.
223
617440
3080
insan genomunu kodlayan bir cihaz geliştiren araştırmacılar gibi.
10:21
So this device is able to diagnose genetic diseases
224
621320
3216
Bu cihaz bebeklerde ve yenidoğanlarda genetik hastalıkları
10:24
in babies and newborns sooner,
225
624560
2000
daha erken teşhis ederek
10:27
giving doctors an opportunity to start treatments earlier
226
627440
2696
doktorların tedaviye daha erken başlamasını
10:30
and potentially save the baby's life.
227
630160
2176
ve bebeğin hayatını kurtarmasını sağlayıyor.
10:32
See, that's what happens when we seek perfection.
228
632360
2856
Mükemmellik arayışımızda olan şey bu.
10:35
So maybe we should be more like the professional athlete,
229
635240
2976
Belki de profesyonel bir sporcuya daha çok benzemeliyiz ya da
10:38
or we should be more like that tireless programmer,
230
638240
2416
ya da yorulmak bilmeyen programcı gibi
10:40
or like that passionate researcher.
231
640680
1816
veya o hırslı araştırmacı gibi olmalıyız.
10:42
Then we could stop fearing failure
232
642520
1896
Başarısızlık korkusuna son verebilir
10:44
and we could stop living in a world filled with the consequences
233
644440
3016
ve ''yeterince iyi''nin doğurduğu sonuçlarla dolu bir dünyada
10:47
of good enough.
234
647480
1216
yaşamayı bırakabiliriz.
10:48
Thank you.
235
648720
1216
Teşekkürler.
10:49
(Applause)
236
649960
3320
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7