Jeff Bezos: The electricity metaphor

Jeff Bezos'tan bir sonraki web yeniliği üzerine

1,456,059 views ・ 2007-05-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Oner Gözden geçirme: Diba Szamosi
00:26
When you think about resilience and technology it's actually much easier.
0
26000
3000
Aslında dirençlilik ve teknolojiyi düşündüğünüzde daha kolay.
00:29
You're going to see some other speakers today, I already know,
1
29000
3000
Bugün başka konuşmacılar da göreceksiniz, şimdiden biliyorum,
00:32
who are going to talk about breaking-bones stuff,
2
32000
3000
çarpıcı şeylerden bahsedecekler,
00:35
and, of course, with technology it never is.
3
35000
2000
ve, tabii ki, teknolojide asla böyle olmaz.
00:37
So it's very easy, comparatively speaking, to be resilient.
4
37000
4000
Dolayısıyla, karşılaştırınca, dirençli olmak çok kolay.
00:41
I think that, if we look at what happened on the Internet,
5
41000
2000
Bence, internette olanlara baktığımızda,
00:43
with such an incredible last half a dozen years,
6
43000
4000
inanılmaz bir son yarım düzine yılla,
00:47
that it's hard to even get the right analogy for it.
7
47000
3000
doğru benzetmeyi bulmak çok zor.
00:50
A lot of how we decide, how we're supposed to react to things
8
50000
4000
Kararları nasıl verdiğimiz, olaylara nasıl reaksiyon göstermemiz gerektiği
00:54
and what we're supposed to expect about the future
9
54000
2000
ve gelecekten neler beklememiz gerektiğinin çoğu
00:56
depends on how we bucket things
10
56000
2000
olayları nasıl tuttuğumuz
00:58
and how we categorize them.
11
58000
1000
ve nasıl kategorize ettiğimize dayanır.
00:59
And so I think the tempting analogy for the boom-bust
12
59000
4000
Ve dolayısıyla İnternette yaşadığımız patlama-çöküş için en cezbedici benzetmenin
01:03
that we just went through with the Internet is a gold rush.
13
63000
4000
altına hücum olduğunu düşünüyorum.
01:07
It's easy to think of this analogy as very different
14
67000
3000
Bu benzetmenin seçilebileceğiniz diğer benzetmelere nazaran
01:10
from some of the other things you might pick.
15
70000
2000
farklı olduğunu düşünmek çok kolay.
01:12
For one thing, both were very real.
16
72000
2000
Bir kere, ikisi de oldukça gerçek.
01:14
In 1849, in that Gold Rush, they took over $700 million
17
74000
4000
1849'da, Altına Hücumda, 700 milyon dolardan fazla
01:18
worth of gold out of California. It was very real.
18
78000
2000
altın Kaliforniyadan çıkarıldı. Bu oldukça gerçekti.
01:20
The Internet was also very real. This is a real way for humans to
19
80000
4000
İnternet de oldukça gerçekti. Bu insanların
01:24
communicate with each other. It's a big deal.
20
84000
3000
birbiriyle iletişim kurmalarının çok gerçek bir yoluydu. Bu büyük bir olay.
01:27
Huge boom. Huge boom. Huge bust. Huge bust.
21
87000
4000
Dev bir patlama. Dev bir patlama. Dev bir çöküş. Dev bir çöküş.
01:31
You keep going, and both things are lots of hype.
22
91000
3000
Devam ettiğinizde, ikisi de bolca abartma.
01:34
I don't have to remind you of all the hype
23
94000
3000
Size internet hakkındaki bütün o abartmaları
01:37
that was involved with the Internet -- like GetRich.com.
24
97000
3000
hatırlatmama gerek yok -- mesela ZenginOl.com.
01:40
But you had the same thing with the Gold Rush. "Gold. Gold. Gold."
25
100000
3000
Ama Altına Hücumda da aynı şey vardı. "Altın. Altın. Altın."
01:43
Sixty-eight rich men on the Steamer Portland. Stacks of yellow metal.
26
103000
4000
Portland buharlısında altmış sekiz zengin adam. Külçelerce sarı altın.
01:47
Some have 5,000. Many have more.
27
107000
3000
Kiminde 5,000. Çoğunda daha fazla.
01:50
A few bring out 100,000 dollars each.
28
110000
3000
Kimileri adambaşı 100,000 dolar çıkarıyor.
01:54
People would get very excited about this when they read these articles.
29
114000
3000
İnsanlar bu makaleleri okudukça çok heyecanlanırlardı.
01:57
"The Eldorado of the United States of America:
30
117000
3000
"Amerika Birleşik Devletleri'nin El Doradosu:
02:00
the discovery of inexhaustible gold mines in California."
31
120000
4000
Kaliforniya'da tüketilemez altın madenlerinin keşfi."
02:06
And the parallels between the Gold Rush and the Internet Rush continue very strongly.
32
126000
4000
Ve Altına Hücum ile İnternete Hücum arasındaki benzerlikler çok kuvvetli olarak devam ediyor.
02:10
So many people left what they were doing.
33
130000
3000
Bir çok insan işini bıraktı.
02:13
And what would happen is -- and the Gold Rush went on for years.
34
133000
3000
Ve olan şuydu -- ve Altına Hücum yıllarca devam etti.
02:16
People on the East Coast in 1849, when they first started to get the news,
35
136000
4000
Doğu yakasındaki insanlar 1849'da, haberleri ilk duymaya başladıklarında,
02:20
they thought, "Ah, this isn't real."
36
140000
2000
düşündüler ki, "Ah, bu gerçek değil."
02:22
But they keep hearing about people getting rich,
37
142000
3000
Ama insanların zengin olduklarını duymaya devam ettiler,
02:25
and then in 1850 they still hear that. And they think it's not real.
38
145000
3000
ve sonra 1850'de hala duyuyorlardı. Ve bunun gerçek olmadığını düşünüyorlardı.
02:28
By about 1852, they're thinking, "Am I the stupidest person on Earth
39
148000
5000
Artık 1852'ye doğru, "Kaliforniya'ya koşmadığım için
02:33
by not rushing to California?" And they start to decide they are.
40
153000
4000
dünyadaki en salak kişi ben miyim?" diye düşünmeye başladılar. Ve öyle olduklarına kanaat getirmeye başladılar.
02:37
These are community affairs, by the way.
41
157000
2000
Bunlar topluluk işleriydi, bu arada.
02:39
Local communities on the East Coast would get together and whole teams
42
159000
3000
Doğu yakasındaki yerel topluluklar birleşirlerdi ve 10, 20 kişilik
02:42
of 10, 20 people would caravan across the United States,
43
162000
3000
takımlar Birleşik Devletlerin bir ucundan öbür ucuna konvoy halinde geçerlerdi,
02:45
and they would form companies.
44
165000
2000
ve şirketler kurarlardı.
02:47
These were typically not solitary efforts. But no matter what,
45
167000
3000
Bunlar genelde bireysel çabalar değildi. Ama ne olursa olsun,
02:50
if you were a lawyer or a banker, people dropped what they were doing,
46
170000
3000
ister avukat ol ister bankacı, insanlar işlerini bırakıp,
02:53
no matter what skill set they had, to go pan for gold.
47
173000
3000
ne tür bir beceri grubuna sahip olduklarına bakmadan, altın aramaya giderlerdi.
02:57
This guy on the left, Dr. Richard Beverley Cole,
48
177000
3000
Bu soldaki adam, Dr. Richard Beverley Cole,
03:00
he lived in Philadelphia and he took the Panama route.
49
180000
3000
Philedelphia'da yaşardı ve Panama rotasını seçti.
03:03
They would take a ship down to Panama, across the isthmus,
50
183000
3000
Gemiyle Panama'ya inerler, kanalı geçer,
03:06
and then take another ship north.
51
186000
2000
sonra kuzeye başka bir gemiyle giderlerdi.
03:08
This guy, Dr. Toland, went by covered wagon to California.
52
188000
4000
Bu adam, Dr. Toland, Kaliforniya'ya kapalı at arabasıyla gitti.
03:13
This has its parallels, too. Doctors leaving their practices.
53
193000
4000
Burada da paralellikler var. Muhayenehanelerini kapatan doktorlar.
03:17
These are both very successful -- a physician in one case,
54
197000
2000
Bu ikisi de çok başarılı -- biri hekim,
03:19
a surgeon in the other.
55
199000
1000
diğeri cerrah.
03:20
Same thing happened on the Internet. You get DrKoop.com.
56
200000
4000
İnternette de aynı şey oldu. DrKoop.com çıktı.
03:24
(Laughter)
57
204000
1000
(Kahkahalar)
03:25
In the Gold Rush, people literally jumped ship.
58
205000
3000
Altına Hücumda, insanlar tam anlamıyla işlerini terk ettiler.
03:28
The San Francisco harbor was clogged with 600 ships at the peak
59
208000
7000
San Francisco limanı sayıları 600'e varan gemilerle tıkanmıştı
03:35
because the ships would get there and the crews would abandon
60
215000
2000
çünkü gemiler gelir ve mürettebat gidip altın aramak için
03:37
to go search for gold.
61
217000
2000
gemiyi terk ederdi.
03:39
So there were literally 600 captains and 600 ships.
62
219000
4000
O yüzden tam anlamıyla 600 kaptan ve 600 gemi vardı.
03:43
They turned the ships into hotels, because they couldn't sail them anywhere.
63
223000
3000
Gemileri oteller çevirdiler, çünkü bir yere gidemiyorladı.
03:46
You had dotcom fever. And you had gold fever.
64
226000
5000
Nokta com ateşi vardı. Altın ateşi vardı.
03:51
And you saw some of the excesses
65
231000
2000
Nokta com ateşinin yarattığı bazı
03:53
that the dotcom fever created and the same thing happened.
66
233000
4000
aşırılıkları gördünüz ve aynı şey oldu.
03:57
The fort in San Francisco at the time had about 1,300 soldiers.
67
237000
4000
San Francisco kalesinde o zaman yaklaşık 1,300 asker vardı.
04:01
Half of them deserted to go look for gold.
68
241000
4000
Yarısı gidip altın aramak için kaçtı.
04:05
And they wouldn't let the other half out to go look for the first half
69
245000
3000
Ve diğer yarıyı, ilk yarıyı arayıp bulmaları için yollamıyorlardı
04:08
because they were afraid they wouldn't come back.
70
248000
2000
çünkü geri dönmeyeceklerinden korkuyorlardı.
04:10
(Laughter)
71
250000
2000
(Kahkahalar)
04:12
And one of the soldiers wrote home, and this is the sentence that he put:
72
252000
3000
Ve askerlerden biri eve yazmış, ve bu da kurduğu cümle:
04:15
"The struggle between right and six dollars a month
73
255000
4000
"Doğru ve ayda altı dolar ile
04:19
and wrong and 75 dollars a day is a rather severe one."
74
259000
5000
yanlış ve günde 75 dolar arasındaki çekişme oldukça sıkı."
04:27
They had bad burn rate in the Gold Rush. A very bad burn rate.
75
267000
4000
Ve Altına Hücumda maliyetler yüksekti. Maliyetler oldukça yüksekti.
04:31
This is actually from the Klondike Gold Rush. This is the White Pass Trail.
76
271000
4000
Bu aslında Klondike Altına Hücumu'ndan. Burası Beyaz Geçit Yolu.
04:35
They loaded up their mules and their horses.
77
275000
4000
Katırlarını ve atlarını yüklemişler.
04:39
And they didn't plan right.
78
279000
4000
Ve iyi plan yapmamışlar.
04:43
And they didn't know how far they would really have to go,
79
283000
3000
Ve gerçekte ne kadar uzağa gitmeleri gerekeceğini bilmiyorlardı,
04:46
and they overloaded the horses with hundreds and hundreds of pounds of stuff.
80
286000
4000
ve atları yüzlerce ve yüzlerce kiloluk eşyayla aşırı yüklemişler.
04:50
In fact it was so bad that most of the horses died
81
290000
4000
Hatta durum o kadar kötüydü ki atların çoğu
04:54
before they could get where they were going.
82
294000
2000
gittikleri yere varamadan öldü.
04:56
It got renamed the "Dead Horse Trail."
83
296000
2000
O yüzden adı "Ölü At Yolu" olarak değiştirildi.
04:58
And the Canadian Minister of the Interior wrote this at the time:
84
298000
4000
Ve Kanada İç İşleri Bakanı o zaman bunu yazmış:
05:02
"Thousands of pack horses lie dead along the way,
85
302000
3000
"Yol boyunca binlerce yük atı ölü yatıyor,
05:05
sometimes in bunches under the cliffs,
86
305000
2000
kimi zaman uçurumların dibinde öbekler halinde,
05:07
with pack saddles and packs where they've fallen from the rock above,
87
307000
4000
yük çantaları ve yüklerle beraber tepedeki kayalıklardan düştükleri yerde,
05:11
sometimes in tangled masses, filling the mud holes
88
311000
3000
kimi zaman birbirine dolanmış yığınlar halinde, çamur deliklerini doldurup
05:14
and furnishing the only footing for our poor pack animals on the march,
89
314000
3000
bizim ilerleyen zavallı yük hayvanlarımızın ayak basabilecekleri yegane noktaları oluşturuyorlar,
05:17
often, I regret to say, exhausted, but still alive,
90
317000
4000
çoğunlukla, üzülerek söylüyorum, tükenmiş ama hala hayatta olarak,
05:21
a fact we were unaware of, until after the miserable wretches
91
321000
3000
zavallı garibanlar bizim atlıların toynakları altında
05:24
turned beneath the hooves of our cavalcade.
92
324000
3000
kımıldayana kadar durumlarının farkında değildik.
05:27
The eyeless sockets of the pack animals everywhere
93
327000
2000
Her yerdeki yük hayvanlarının boş göz çukurları
05:29
account for the myriads of ravens along the road.
94
329000
3000
yol boyunca sayısız kuzgunun varlığının göstergesi.
05:32
The inhumanity which this trail has been witness to,
95
332000
2000
Bu yolun şahit olduğu insaniyetsizliği,
05:34
the heartbreak and suffering which so many have undergone,
96
334000
3000
birçoklarının yaşadığı üzüntü ve acı
05:37
cannot be imagined. They certainly cannot be described."
97
337000
4000
tahmin edilemez. Kesinlikle tasvir edilemez."
05:42
And you know, without the smell that would have accompanied that,
98
342000
5000
Ve biliyorsunuz, onunla beraber olmuş olması gereken koku hariç,
05:47
we had the same thing on the Internet: very bad burn rate calculations.
99
347000
5000
bizde internette de aynı şey oldu: bizde de maliyetler çok kötü hesaplanmıştı.
05:52
I'll just play one of these and you'll remember it.
100
352000
3000
Sırf şunlardan birini oynatacağım ve hatırlayacaksınız.
05:55
This is a commercial that was played on the Super Bowl in the year 2000.
101
355000
4000
Bu 2000 yılında Süper Kupa sırasında gösterilen bir reklam.
05:59
(Video): Bride #1: You said you had a large selection of invitations. Clerk: But we do.
102
359000
4000
(Video) Gelin No. 1: Davetiye seçeneklerinizin geniş olduğunu söylemiştiniz. Çalışan: Ama öyle.
06:03
Bride #2: Then why does she have my invitation?
103
363000
3000
Gelin No. 2: O zaman neden onda benim davetiyemden var?
06:06
Announcer: What may be a little thing to some ... Bride #3: You are mine, little man.
104
366000
5000
Dış Ses: Bazıları için küçük olan bir şey ... Gelin No. 3: Benimsin küçük adam.
06:11
Announcer: Could be a really big deal to you. Husband #1: Is that your wife?
105
371000
4000
Dış Ses: Sizin için çok önemli olabilir. Koca No. 1: Bu sizin karınız mı?
06:15
Husband #2: Not for another 15 minutes. Announcer: After all, it's your special day.
106
375000
5000
Koca No. 2: Bir 15 dakika daha değil. Dış Ses: Sonuçta, bu sizin özel gününüz.
06:23
OurBeginning.com. Life's an event. Announce it to the world.
107
383000
3000
Başlangıcımız.com. Hayat bir olay. Dünyaya duyur.
06:26
Jeff Bezos: It's very difficult to figure out what that ad is for.
108
386000
4000
Jeff Bezos: Bu reklamın neyin reklamı olduğunu kestirmek çok güç.
06:30
(Laughter)
109
390000
2000
(Kahkahalar)
06:33
But they spent three and a half million dollars
110
393000
2000
Ama bu reklamı 2000 yılı Süper Kupa'da
06:35
in the 2000 Super Bowl to air that ad,
111
395000
3000
yayınlamak için üç buçuk milyon dolar harcadılar,
06:38
even though, at the time, they only had a million dollars in annual revenue.
112
398000
3000
o sırada yıllık cirolarının sadece bir milyon dolar olmasına rağmen.
06:44
Now, here's where our analogy with the Gold Rush starts to diverge,
113
404000
4000
Şimdi burası Altına Hücum benzetmemizin dağılmaya,
06:48
and I think rather severely.
114
408000
2000
ki hatta bence oldukça fazlaca dağılmaya, başladığı noktanın olduğu yer.
06:50
And that is, in a gold rush, when it's over, it's over.
115
410000
4000
Ve o da, bir altına hücumda, bitince bitmiştir.
06:54
Here's this guy: "There are many men in Dawson
116
414000
3000
Mesela bu adam: "Dawson'da şu anda
06:57
at the present time who feel keenly disappointed.
117
417000
2000
şiddetle düş kırıklığına uğramış birçok insan var.
06:59
They've come thousands of miles on a perilous trip, risked life, health and property,
118
419000
5000
Binlerce millik tehlikeli bir yolculuk yapıp, hayatlarını, sağlıklarını ve mallarını riske atıp,
07:04
spent months of the most arduous labor a man can perform
119
424000
3000
bir adamın yapabileceği en ağır işleri aylarca yapıp
07:07
and at length with expectations raised to the highest pitch
120
427000
3000
ve nihayetinde beklentileri en tepelere çıkmışken
07:10
have reached the coveted goal only to discover
121
430000
2000
arzulanan hedefe ulaşınca buldukları tek şey
07:12
the fact that there is nothing here for them."
122
432000
4000
burada onlar için hiçbir şey olmadığıydı."
07:16
And that was, of course, the very common story.
123
436000
3000
Ve tabi bu da çok sık rastlanan bir hikayeydi.
07:19
Because when you take out that last piece of gold --
124
439000
2000
Çünkü o son altın parçasını çıkarınca --
07:21
and they did incredibly quickly. I mean, if you look at the 1849 Gold Rush --
125
441000
5000
ki bunu da bayağı hızlı yaptılar. Yani, 1849 Altına Hücuma bakacak olursanız,
07:26
the entire American river region, within two years --
126
446000
3000
Amerikan nehir bölgesinin tamamı, iki yıl içinde --
07:29
every stone had been turned. And after that, only big companies
127
449000
4000
altına bakılmadık taş kalmamıştı. Ve ondan sonra, sadece büyük şirketler
07:33
who used more sophisticated mining technologies
128
453000
2000
daha sofistike madencilik ekiplanları kullanarak
07:35
started to take gold out of there.
129
455000
3000
oradan altın çıkarmaya başladılar.
07:38
So there's a much better analogy that allows you to be incredibly optimistic
130
458000
6000
Ama inanılmaz iyimser olmanıza izin veren çok daha iyi bir benzetme var
07:44
and that analogy is the electric industry.
131
464000
5000
ve o benzetme de elektik endüstrisi.
07:49
And there are a lot of similarities between the Internet and the electric industry.
132
469000
4000
Ve internetle elektrik endüstrisi arasında bir çok benzerlik var.
07:53
With the electric industry you actually have to --
133
473000
3000
Elektrik endüstrisinde aslında --
07:56
one of them is that they're both sort of thin,
134
476000
2000
bunlardan biri ikisinin de bir çok farklı endüstriyi kaplayan
07:58
horizontal, enabling layers that go across lots of different industries.
135
478000
3000
ince, yatay, izin veren katmanlarının olduğu.
08:01
It's not a specific thing.
136
481000
3000
Belirli bir tek şey değil.
08:05
But electricity is also very, very broad, so you have to sort of narrow it down.
137
485000
5000
Ama elektrik de çok, çok geniş, o yüzden bir anlamda daraltmak gerek.
08:10
You know, it can be used as an incredible means of transmitting power.
138
490000
4000
Biliyorsunuz, güç aktarımı için inanılmaz bir yöntem olarak kullanılabiliyor.
08:14
It's an incredible means of coordinating,
139
494000
2000
Koordinasyon için inanılmaz bir yöntem
08:16
in a very fine-grained way, information flows.
140
496000
2000
bilgi akışları, çok ufak tanecikli bir şekilde.
08:18
There's a bunch of things that are interesting about electricity.
141
498000
3000
Elektriği ilginç kılan bir çok şey var.
08:21
And the part of the electric revolution that I want to focus on
142
501000
5000
Ve elektrik devriminin üzerinde durmak istediğim kısmı
08:26
is sort of the golden age of appliances.
143
506000
3000
aletlerin bir bakıma altın çağı.
08:29
The killer app that got the world ready for appliances was the light bulb.
144
509000
5000
Dünyayı aletlere hazırlayan gözde alet ampuldü.
08:34
So the light bulb is what wired the world.
145
514000
2000
Yani dünyaya hat çeken ampuldü.
08:36
And they weren't thinking about appliances when they wired the world.
146
516000
4000
Ve dünyaya hat çektikleri sırada akıllarında aletler yoktu.
08:40
They were really thinking about --
147
520000
2000
Asıl düşündükleri --
08:42
they weren't putting electricity into the home;
148
522000
2000
evlere elektrik getirmiyorlardı;
08:44
they were putting lighting into the home.
149
524000
3000
evlere ışıklandırma getiriyorlardı.
08:47
And, but it really -- it got the electricity. It took a long time.
150
527000
4000
Ve ama aslında -- elektrik geldi. Uzun bir zaman aldı.
08:51
This was a huge -- as you would expect -- a huge capital build out.
151
531000
4000
Bu dev bir, bekleyeceğiniz gibi, dev bir anapara çıkışıydı.
08:55
All the streets had to be torn up.
152
535000
3000
Tüm sokakların kazılması gerekiyordu.
08:58
This is work going on down in lower Manhattan
153
538000
4000
Bu aşağı Manhattan'da devam eden bir çalışma
09:02
where they built some of the first electric power generating stations.
154
542000
4000
elektrik gücü üreten istasyonların ilklerinden bazılarını kurdukları yerde.
09:06
And they're tearing up all the streets.
155
546000
2000
Ve sokakları kazıyorlar.
09:08
The Edison Electric Company, which became Edison General Electric,
156
548000
3000
Edison Elektrik Şirketi, ki sonra Edison General Electic oldu,
09:11
which became General Electric,
157
551000
2000
o da sonra General Electric oldu,
09:13
paid for all of this digging up of the streets. It was incredibly expensive.
158
553000
5000
bütün bu sokakların kazılmasının faturasını ödedi. Çok pahalıydı.
09:19
But that is not the -- and that's not the part that's really most similar to the Web.
159
559000
7000
Ama bu -- ve bu internetle en çok benzeştiği nokta değil.
09:26
Because, remember, the Web got to stand
160
566000
2000
Çünkü hatırlayın, internet uzak mesafe telefon ağı için
09:28
on top of all this heavy infrastructure
161
568000
2000
kurulmuş bütün bu ağır altyapının
09:30
that had been put in place because of the long-distance phone network.
162
570000
3000
üzerine oturabildi.
09:33
So all of the cabling and all of the heavy infrastructure --
163
573000
3000
Yani bütün o kablolama ve bütün o ağır altyapı --
09:36
I'm going back now to, sort of, the explosive part of the Web in 1994,
164
576000
4000
Şimdi internetin, bir anlamda, patladığı zamana 1994'e dönüyorum,
09:40
when it was growing 2,300 percent a year.
165
580000
2000
o zaman yılda yüzde 2,300 büyüyordu.
09:42
How could it grow at 2,300 percent a year in 1994
166
582000
3000
Nasıl 1994'de insanlar daha internete doğru dürüst yatırım yapmazken
09:45
when people weren't really investing in the Web?
167
585000
3000
yılda yüzde 2,300 büyüyebilir?
09:48
Well, it was because that heavy infrastructure had already been laid down.
168
588000
4000
İşte, çünkü bu ağır altyapı zaten kurulmuştu da ondan.
09:52
So the light bulb laid down the heavy infrastructure,
169
592000
3000
Yani ampul ağır altyapıyı kurdurdu,
09:55
and then home appliances started coming into being.
170
595000
3000
ve sonra ev aletleri gelmeye başladı.
09:58
And this was huge. The first one was the electric fan --
171
598000
3000
Ve bu dev bir olaydı. Bu ilk elektrikli vantilatör --
10:01
this was the 1890 electric fan.
172
601000
3000
bu 1890 yılının elektrikli vantilatörü.
10:04
And the appliances, the golden age of appliances really lasted --
173
604000
4000
Ve aletler, aletlerin altın çağı --
10:08
it depends how you want to measure it --
174
608000
2000
nasıl ölçeceğinize bağlı olarak değişir --
10:10
but it's anywhere from 40 to 60 years. It goes on a long time.
175
610000
3000
ama bir 40 ila 60 yıl sürdü. Bayağı bir süre devam etti.
10:13
It starts about 1890. And the electric fan was a big success.
176
613000
5000
1890larda başlıyor. Ve elektrikli vantilatör çok başarılıydı.
10:19
The electric iron, also very big.
177
619000
3000
Ve elektrikli ütü, bu da çok başarılı.
10:22
By the way, this is the beginning of the asbestos lawsuit.
178
622000
4000
Bu arada, bu asbest davasının başlangıcı.
10:26
(Laughter)
179
626000
1000
(Kahkahalar)
10:27
There's asbestos under that handle there.
180
627000
3000
Burada şu tutacağın altında asbest var.
10:32
This is the first vacuum cleaner, the 1905 Skinner Vacuum,
181
632000
3000
Bu ilk elektrikli süpürge, 1905 yılı Skinner elektrikli süpürgesi,
10:35
from the Hoover Company. And this one weighed 92 pounds
182
635000
5000
Hoover şirketinden. Ve bu 42 kiloydu
10:40
and took two people to operate and cost a quarter of a car.
183
640000
5000
ve kullanmak için iki kişi gerekiyordu ve çeyrek araba parası tutuyordu.
10:45
So it wasn't a big seller.
184
645000
2000
Yani çok satmadı.
10:47
This was truly, truly an early-adopter product --
185
647000
4000
Bu gerçekten, gerçekten bir erken-benimsiyenler ürünüydü --
10:51
(Laughter)
186
651000
1000
(Kahkahalar)
10:52
the 1905 Skinner Vacuum.
187
652000
2000
1905 yılı Skinner elektrikli süpürge.
10:54
But three years later, by 1908, it weighed 40 pounds.
188
654000
3000
Ama üç yıl sonra, 1908'de, 18 kiloydu.
10:59
Now, not all these things were highly successful.
189
659000
4000
Şimdi, bunların herbiri çok başarılı olmadı.
11:03
(Laughter)
190
663000
2000
(Kahkahalar)
11:05
This is the electric tie press, which never really did catch on.
191
665000
3000
Bu elektrikli kravat ütüsü, hiçbir zaman pek tutmadı.
11:08
People, I guess, decided that they would not wrinkle their ties.
192
668000
5000
İnsanlar, sanırım, kravatlarını buruşturmamaya karar verdiler.
11:15
These never really caught on either:
193
675000
2000
Bunlar da hiçbir zaman pek tutmadı:
11:17
the electric shoe warmer and drier. Never a big seller.
194
677000
4000
elektrikli ayakkabı ısıtıcısı ve kurutucusu. Hiçbir zaman çok satılan olmadı.
11:21
This came in, like, six different colors.
195
681000
2000
Bunun altı rengi falan vardı.
11:23
(Laughter)
196
683000
1000
(Kahkahalar)
11:25
I don't know why. But I thought, you know,
197
685000
3000
Niye bilmiyorum. Ama düşündüm ki, yani,
11:28
sometimes it's just not the right time for an invention;
198
688000
4000
bazen bir buluş için doğru zaman değildir;
11:32
maybe it's time to give this one another shot.
199
692000
3000
belki ona bir şans daha vermenin zamanı gelmiştir.
11:35
So I thought we could build a Super Bowl ad for this.
200
695000
4000
O yüzden düşündüm ki buna bir Süper Kupa reklamı oluşturalım.
11:39
We'd need the right partner. And I thought that really --
201
699000
4000
Doğru partnere ihtiyacımız olacak. Ve düşündüm ki gerçekten --
11:43
(Laughter)
202
703000
2000
(Kahkahalar)
11:45
I thought that would really work, to give that another shot.
203
705000
4000
Bu cidden işe yarayabilir diye düşündüm, bir şans daha verelim.
11:49
Now, the toaster was huge
204
709000
2000
Şimdi, ekmek kızartma makinası çok başarılıydı
11:51
because they used to make toast on open fires,
205
711000
3000
çünkü açık alevde kızartılıyordu ekmek,
11:54
and it took a lot of time and attention.
206
714000
2000
ve çok zaman ve dikkat alıyordu.
11:56
I want to point out one thing. This is -- you guys know what this is.
207
716000
6000
Bir şeyi belirtmek isterim. Bu -- bunun ne olduğunu biliyorsunuz.
12:02
They hadn't invented the electric socket yet.
208
722000
3000
Henüz elektrik prizini icat etmemişlerdi.
12:05
So this was -- remember, they didn't wire the houses for electricity.
209
725000
3000
O yüzden bu -- hatırlayın, evlere elektrik için hat çekilmemişti.
12:08
They wired them for lighting. So your -- your appliances would plug in.
210
728000
4000
Işıklandırma için hat çekilmişti. O yüzden ev aletleriniz ampulun duyuna bağlanırdı.
12:12
They would -- each room typically had a light bulb socket at the top.
211
732000
3000
Onlar -- tipik olarak her odanın tepesinde bir adet duy olurdu.
12:15
And you'd plug it in there.
212
735000
2000
Ve oraya bağlardınız.
12:17
In fact, if you've seen the Carousel of Progress at Disney World,
213
737000
3000
Hatta, eğer Disney World'de Gelişim Carousel'ini gördüyseniz
12:20
you've seen this. Here are the cables coming up into this light fixture.
214
740000
4000
bunu da görmüşünüzdür. İşte kablolar bu aydınlatma aletine çıkıyor.
12:24
All the appliances plug in there. And you would just unscrew your light bulb
215
744000
4000
Bütün aletler buraya bağlanırdı. Ve bir alet bağlamak istediğinizde
12:28
if you wanted to plug in an appliance.
216
748000
2000
yanlızca ampulünüzü çıkarırdınız.
12:30
The next thing that really was a big, big deal was the washing machine.
217
750000
5000
Bir sonraki gerçekten çok, çok büyük olay çamaşır makinesiydi.
12:35
Now, this was an object of much envy and lust.
218
755000
3000
İşte, bu çok imrenilen ve arzulanan bir aletti.
12:38
Everybody wanted one of these electric washing machines.
219
758000
3000
Herkes bu elektrikli çamaşır makinelerinden bir tane istiyordu.
12:41
On the left-hand side, this was the soapy water.
220
761000
2000
Sol tarafta, burada sabunlu su vardı.
12:43
And there's a rotor there -- that this motor is spinning.
221
763000
2000
Ve burada bir rotor -- bu motorun döndürdüğü.
12:45
And it would clean your clothes.
222
765000
2000
Ve elbiselerinizi temizlerdi.
12:47
This is the clean rinse-water. So you'd take the clothes out of here,
223
767000
3000
Bu da temiz çalkalama suyu. Yani kıyafetlerinizi buradan alıp,
12:50
put them in here, and then you'd run the clothes through this electric wringer.
224
770000
4000
buraya koyardınız, ve sonra kıyafetleri bu elektrikli sıkıcıdan geçirirdiniz.
12:54
And this was a big deal.
225
774000
2000
Ve bu büyük bir olaydı.
12:56
You'd keep this on your porch. It was a little bit messy and kind of a pain.
226
776000
4000
Bunu verandada tutardınız. Biraz pislik çıkarırdı ve biraz yorardı.
13:00
And you'd run a long cord into the house
227
780000
3000
Ve evin içinden uzun bir kablo geçirip
13:03
where you could screw it into your light socket.
228
783000
3000
aydınlatma duyuna bağlardınız.
13:06
(Laughter)
229
786000
1000
(Kahkahar)
13:07
And that's actually kind of an important point in my presentation,
230
787000
3000
Ve bu sunumumda aslında önemli bir nokta,
13:10
because they hadn't invented the off switch.
231
790000
4000
çünkü henüz kapatma düğmesini icat etmemişlerdi.
13:14
That was to come much later -- the off switch on appliances --
232
794000
3000
O çok sonra geldi, aletlerde kapatma düğmesi,
13:17
because it didn't make any sense.
233
797000
2000
çünkü hiç anlamı yoktu.
13:19
I mean, you didn't want this thing clogging up a light socket.
234
799000
3000
Yani, bu şeyin duyu işgal etmesini istemezdiniz.
13:22
So you know, when you were done with it, you unscrewed it.
235
802000
3000
O yüzden, işiniz bitince çıkarırdınız.
13:25
That's what you did. You didn't turn it off.
236
805000
2000
Ve öyle yapılırdı. Kapatmazdınız.
13:27
And as I said before, they hadn't invented the electric outlet either,
237
807000
4000
Ve daha önce dediğim gibi, henüz elektrik prizini de icat etmemişlerdi,
13:31
so the washing machine was a particularly dangerous device.
238
811000
3000
o yüzden çamaşır makinesi bilhassa tehlikeli bir aygıttı.
13:34
And there are --
239
814000
2000
Ve ortada --
13:36
when you research this, there are gruesome descriptions
240
816000
3000
bunu araştırdığınızda, insanların bu aygıtlara saçlarını
13:39
of people getting their hair and clothes caught in these devices.
241
819000
5000
ve kıyafetlerini kaptırmalarının dehşet verici tasvirleri var.
13:44
And they couldn't yank the cord out
242
824000
2000
Ve kabloyu çekemiyorlardı
13:46
because it was screwed into a light socket inside the house.
243
826000
4000
çünkü evin içinde bir duya bağlanmıştı.
13:50
(Laughter)
244
830000
1000
(Kahkahalar)
13:51
And there was no off switch, so it wasn't very good.
245
831000
4000
Ve kapatma düğmesi de yoktu, yani çok iyi değildi.
13:56
And you might think that that was incredibly stupid of our ancestors
246
836000
4000
Ve atalarımızın aletleri böyle duylara sokarak
14:00
to be plugging things into a light socket like this.
247
840000
3000
inanılmaz salakça davranmış olduklarını düşünebilirsiniz.
14:03
But, you know, before I get too far into condemning our ancestors,
248
843000
4000
Ama, atalarımızı suçlamaya devam etmeden önce,
14:07
I thought I'd show you: this is my conference room.
249
847000
3000
size şunu göstereyim dedim: bu benim konferans odam.
14:10
This is a total kludge, if you ask me.
250
850000
3000
Bu tam olarak çakma bir çözüm, bana sorarsanız.
14:13
First of all, this got installed upside down. This light socket --
251
853000
3000
Bir kere, bu ters takılmış. Bu priz --
14:16
(Laughter)
252
856000
1000
(Kahkahalar)
14:17
and so the cord keeps falling out, so I taped it in.
253
857000
2000
ve o yüzden kablo devamlı düşüyor, ben de bantladım.
14:19
(Laughter)
254
859000
2000
(Kahkahalar)
14:21
This is supposed -- don't even get me started. But that's not the worst one.
255
861000
4000
Bunun -- beni konuşturmayın. Ama bu en kötüsü değil.
14:25
This is what it looks like under my desk.
256
865000
2000
Bu benim masamın altının hali.
14:27
I took this picture just two days ago.
257
867000
3000
Bu resmi iki gün önce çektim.
14:30
So we really haven't progressed that much since 1908.
258
870000
3000
Yani 1908'den beri çok da gelişim kaydetmememişiz.
14:33
(Laughter)
259
873000
2000
(Kahkahalar)
14:35
It's a total, total mess.
260
875000
2000
Çok, çok fena karışıklık.
14:37
And, you know, we think it's getting better,
261
877000
3000
Ve, biliyorsunuz, iyiye gittiğini sanıyoruz,
14:40
but have you tried to install 802.11 yourself?
262
880000
4000
ama kendi başınıza 802.11 kurmayı denediniz mi?
14:44
(Laughter)
263
884000
1000
(Kahkahalar)
14:45
I challenge you to try. It's very hard.
264
885000
2000
Denemeniz için size meydan okuyorum. Çok zor.
14:47
I know Ph.D.s in Computer Science --
265
887000
3000
Bilgisayar Bilimi doktarası olan insanlar tanıyorum --
14:50
this process has brought them to tears, absolute tears. (Laughter)
266
890000
3000
bu süreç onları ağlattı, bildiğiniz ağlattı. (Kahkahalar)
14:54
And that's assuming you already have DSL in your house.
267
894000
5000
Ki bu da evinizde DSL olduğunu varsayarsak.
15:00
Try to get DSL installed in your house.
268
900000
2000
Evinize DSL bağlatmaya çalışın.
15:03
The engineers who do it everyday can't do it.
269
903000
2000
Bu işi her gün yapan mühendisler beceremiyor.
15:05
They have to -- typically, they come three times.
270
905000
3000
Onlar -- tipik olarak üç kere geliyorlar.
15:08
And one friend of mine was telling me a story:
271
908000
2000
Ve bir arkadaşım bana bir hikaye anlattı:
15:10
not only did they get there and have to wait,
272
910000
3000
sırf eve gidip beklemek zorunda kalmamışlar,
15:13
but then the engineers, when they finally did get there,
273
913000
3000
ama sonra mühendisler, sonunda geldiklerinde,
15:16
for the third time, they had to call somebody.
274
916000
2000
üçüncü seferde, birini aramaları gerekiyormuş.
15:18
And they were really happy that the guy had a speakerphone
275
918000
3000
Ve adamda hoparlörlü telefon olduğuna çok sevinmişler
15:21
because then they had to wait on hold for an hour
276
921000
2000
çünkü biriyle konuşup bir giriş kodunu
15:23
to talk to somebody to give them an access code
277
923000
2000
alabilmek için bir saat beklemek zorunda kalmışlar,
15:25
after they got there.
278
925000
2000
eve vardıktan sonra.
15:27
So we're not -- we're pretty kludge-y ourselves.
279
927000
4000
Yani o yüzden -- biz kendimiz de oldukça çakma sayılırız.
15:31
By the way, DSL is a kludge.
280
931000
2000
Bu arada, DSL çakma.
15:33
I mean, this is a twisted pair of copper that was never designed
281
933000
2000
Yani, bu bükülmüş bir çift bakır tel
15:35
for the purpose it's being put to --
282
935000
2000
kullanıldığı iş için asla dizayn edilmemiş --
15:37
you know it's the whole thing --
283
937000
2000
yani bütün her şey --
15:39
we're very, very primitive. And that's kind of the point.
284
939000
4000
biz çok, çok ilkeliz. Ve anlatmaya çalıştığım da biraz bu.
15:43
Because, you know, resilience -- if you think of it in terms of the Gold Rush,
285
943000
4000
Çünkü, biliyorsunuz, direçlilik -- Altına Hücumdan gidecek olsanız,
15:47
then you'd be pretty depressed right now
286
947000
2000
o zaman sizin şimdi moralinizin oldukça düşük olması gerekirdi
15:49
because the last nugget of gold would be gone.
287
949000
3000
çünkü altının son parçası gitmiş olurdu.
15:52
But the good thing is, with innovation, there isn't a last nugget.
288
952000
3000
Ama güzellik şu, yenilikle sayesinde, son parça diye bir şey yok.
15:55
Every new thing creates two new questions and two new opportunities.
289
955000
5000
Her yeni şey iki yeni soru ve iki yeni fırsat yaratıyor.
16:00
And if you believe that, then you believe that where we are --
290
960000
4000
Ve buna inanırsanız, o zaman bizim de --
16:04
this is what I think -- I believe that where we are with the incredible kludge --
291
964000
4000
benim düşüncem bu -- bence inanılmaz kötü çakma çözümlerdeyiz --
16:08
and I haven't even talked about user interfaces on the Web --
292
968000
3000
ve internetteki kullanıcı arayüzlerinden bahsetmedim bile --
16:12
but there's so much kludge, so much terrible stuff --
293
972000
3000
ama o kadar çok çakma çözüm, o kadar çok berbat şey var ki --
16:15
we are at the 1908 Hurley washing machine stage with the Internet.
294
975000
4000
biz internetin 1908 Hurley çamaşır makinesi aşamasındayız.
16:19
That's where we are. We don't get our hair caught in it,
295
979000
3000
Olduğumuz nokta bu. Saçımızı kaptırmıyoruz,
16:22
but that's the level of primitiveness of where we are.
296
982000
3000
ama olduğumuz yerin ilkellik derecesi bu.
16:25
We're in 1908.
297
985000
2000
Biz 1908'deyiz.
16:27
And if you believe that, then stuff like this doesn't bother you. This is 1996:
298
987000
4000
Ve buna inanırsanız bunun gibi şeyler canınızı sıkmaz. Bu 1996:
16:31
"All the negatives add up to making the online experience not worth the trouble."
299
991000
4000
"Online deneyimin tüm eksilerini toplarsak uğraşmaya değmeyeceğini buluruz."
16:35
1998: "Amazon.toast." In 1999: "Amazon.bomb."
300
995000
6000
1998: "Amazon.bitti." 1999'da: "Amazon.gümledi."
16:41
My mom hates this picture.
301
1001000
2000
Annem bu resimden nefret ediyor.
16:43
(Laughter)
302
1003000
3000
(Kahkahalar)
16:47
She -- but you know, if you really do believe that it's the very,
303
1007000
3000
O -- ama biliyorsunuz, eğer gerçekten bunun en, en başı olduğuna
16:50
very beginning, if you believe it's the 1908 Hurley washing machine,
304
1010000
4000
inanırsanız, eğer bunun 1908 Hurley çamaşır makinesi olduğuna inanırsanız,
16:54
then you're incredibly optimistic. And I do think that that's where we are.
305
1014000
3000
o zaman oldukça iyimsersiniz. Ve ben gerçekten orada olduğumuza inanıyorum.
16:57
And I do think there's more innovation ahead of us
306
1017000
3000
Ve bence gerçekten gerimizde olduğundan
17:00
than there is behind us.
307
1020000
2000
daha çok yenilik önümüzde var.
17:02
And in 1917, Sears -- I want to get this exactly right.
308
1022000
4000
Ve 1917'de, Sears -- bunu tam olarak doğru aktarmak istiyorum.
17:07
This was the advertisement that they ran in 1917.
309
1027000
4000
Bu 1917'de yayınladıkları bir reklam.
17:11
It says: "Use your electricity for more than light."
310
1031000
3000
Diyor ki: "Elektriğinizi ışıktan fazlası için kullanın."
17:14
And I think that's where we are.
311
1034000
2000
Ve bence olduğumuz nokta da bu.
17:16
We're very, very early. Thank you very much.
312
1036000
2000
Daha çok, çok başındayız. Çok teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7