How one tree grows 40 different kinds of fruit | Sam Van Aken

250,739 views ・ 2019-10-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Cihan Ekmekçi
00:13
100 years ago,
0
13627
1688
100 yıl önce ABD'de
00:15
there were 2,000 varieties of peaches,
1
15339
3315
iki bin tür şeftali,
00:18
nearly 2,000 different varieties of plums
2
18678
3776
yaklaşık iki bin çeşit erik
00:22
and almost 800 named varieties of apples growing in the United States.
3
22478
4270
ve neredeyse sekiz yüz çeşit elma yetişiyordu.
00:27
Today, only a fraction of those remain,
4
27333
2487
Bugün çok az bir bölümü hâlâ yetişiyor,
00:29
and what is left is threatened by industrialization of agriculture,
5
29844
4271
bunlar da tarımın makineleşmesi, hastalık ve iklim değişikliği tehdidi altında.
00:34
disease and climate change.
6
34139
1790
00:36
Those varieties that are threatened include the Blood Cling,
7
36264
4177
Tehdit altında olan çeşitler arasında
00:40
a red-flesh peach brought by Spanish missionaries to the Americas,
8
40465
4721
İspanyol misyonerler tarafından Amerika'ya getirilen
ve yüzyıllarca yerlilerin yetiştirdiği kırmızı etli Blood Cling şeftali;
00:45
then cultivated by Native Americans for centuries;
9
45210
3380
00:48
an apricot that was brought by Chinese immigrants
10
48614
2694
kıtalar arası demir yolunda çalışmak için
00:51
who came to work on the Transcontinental Railroad;
11
51332
3214
ABD'ye gelen Çinlilerin yanlarında getirdiği bir tür kayısı
00:54
and countless varieties of plums that originated in the Middle East
12
54570
4371
ve İtalyan, Fransız ve Almanlar tarafından getirilen
00:58
and were then brought by Italian, French and German immigrants.
13
58965
3683
Orta Doğu kökenli sayısız erik türü var.
01:03
None of these varieties are indigenous.
14
63116
2217
Bunların hiçbiri ülkemizde doğal olarak yetişmiyor.
01:05
In fact, almost all of our fruit trees were brought here,
15
65357
4306
Aslında neredeyse tüm meyve ağaçlarımız buraya başka ülkelerden getirilmiş.
01:09
including apples and peaches and cherries.
16
69687
3174
Elma, şeftali ve vişne ağaçları da dahil.
01:13
So more than just food,
17
73395
1363
Bu yüzden bu meyveler sadece gıda değil,
01:14
embedded within these fruit is our culture.
18
74782
2762
onlara kültürümüz de işlenmiş.
01:18
It's the people who cared for and cultivated them,
19
78176
2831
Onları önemseyen, yetiştiren
01:21
who valued them so much that they brought them here with them
20
81031
3515
ve evlerini hatırlatması için
yanlarında buraya getirecek kadar değer veren insanlar işlenmiş.
01:24
as a connection to their home,
21
84570
2278
01:26
and it's the way that they've passed them on and shared them.
22
86872
2960
Bu insanların diğer nesle aktarması ve paylaşması işlenmiş.
01:29
In many ways, these fruit are our story.
23
89856
2556
Birçok yönden bu meyveler bizim hikâyemiz.
01:33
And I was fortunate enough to learn about it
24
93062
3794
Oluşturduğum Kırk Meyve Ağacı isimli sanat eseri sayesinde
01:36
through an artwork that I created entitled the "Tree of 40 Fruit."
25
96880
3229
bu hikâyeyi öğrendiğim için şanslıyım.
01:40
The Tree of 40 Fruit is a single tree
26
100133
2588
Kırk Meyve Ağacı, üzerinde kırk çeşit çekirdekli meyve yetişen tek bir ağaç.
01:42
that grows 40 different varieties of stone fruit.
27
102745
2852
01:46
So that's peaches, plums, apricots, nectarines and cherries
28
106121
4938
Yani şeftali, erik, kayısı, nektar ve kiraz; hepsi bir ağaçta yetişiyor.
01:51
all growing on one tree.
29
111083
1817
01:52
It's designed to be a normal-looking tree throughout the majority of the year,
30
112924
3753
Yılın bir dönemine, bahar ve yaza kadar normal görünecek şekilde tasarlandı.
01:56
until spring, when it blossoms in pink and white
31
116701
3538
Bahar gelince pembe ve beyaz renkte çiçekler açıyor
02:00
and then in summer, bears a multitude of different fruit.
32
120263
3466
ve yazın çeşit çeşit meyve veriyor.
02:03
I began the project for purely artistic reasons:
33
123753
3278
Bu projeyi sadece sanatsal nedenlerle başlattım.
02:07
I wanted to change the reality of the everyday,
34
127055
2814
Alışılagelmiş gerçeği değiştirmek istedim.
02:09
and to be honest,
35
129893
1160
Dürüst olmak gerekirse insanların, ağacın çeşitli renklerde çiçek açtığını
02:11
create this startling moment when people would see this tree
36
131077
2849
02:13
blossom in all these different colors
37
133950
3358
ve birçok çeşit meyve verdiğini gördükleri o şaşırtıcı anı da oluşturmak istedim.
02:17
and bear all of these different fruit.
38
137332
1832
02:19
I created the Tree of 40 Fruit through the process of grafting.
39
139188
3236
Kırk Meyve Ağacı'nı, aşıyla oluşturdum.
02:22
I'll collect cuttings in winter, store them,
40
142782
2947
Kışın, kesilen dalları toplayıp onları sakladım
02:25
and then graft them onto the ends of branches in spring.
41
145753
3166
ve baharda ağaca aşıladım.
02:28
In fact, almost all fruit trees are grafted,
42
148943
3033
Aslında neredeyse tüm meyve ağaçları aşılanmıştır
02:32
because the seed of a fruit tree is a genetic variant of the parent.
43
152000
3843
çünkü meyve ağacının tohumu, ana tohumdan genetik olarak farklıdır.
02:35
So when we find a variety that we really like,
44
155867
3316
Hoşumuza giden bir çeşit bulduğumuzda
02:39
the way that we propagate it is by taking a cutting off of one tree
45
159207
3692
bu ağaçtan bir dal kesip başka bir ağaca aşılayarak bu çeşidi çoğaltırız.
02:42
and putting it onto another --
46
162923
1469
02:44
which is kind of crazy to think
47
164416
2202
Her bir Mekintoş elmasının
02:46
that every single Macintosh apple came from one tree
48
166642
4058
nesiller boyu aşılanmış tek bir ağaçtan geldiğini düşünmek çılgınca olsa da
02:50
that's been grafted over and over from generation to generation.
49
170724
4171
02:55
But it also means that fruit trees can't be preserved by seed.
50
175603
4046
bu, aynı zamanda meyve ağaçlarının tohum olarak korunamayacağını gösterir.
03:00
I've known about grafting as long as I can remember.
51
180147
2851
Kendimi bildim bileli aşılamanın ne olduğunu biliyorum.
03:03
My great-grandfather made a living grafting peach orchards
52
183022
2928
Büyük büyükbabam, Güneydoğu Pensilvanya'da
03:05
in Southeastern Pennsylvania.
53
185974
1833
şeftali bahçeleri aşılayarak geçimini sağlıyordu.
03:07
And although I never met him,
54
187831
1432
Onunla hiç tanışmamış olsam da ne zaman adı anılsa
03:09
any time anyone would mention his name,
55
189287
2212
03:11
they were quick to note
56
191523
1151
mucizevi veya gizemli bir aşılama yeteneği olduğunu söylenir.
03:12
that he knew how to graft as if he had a magical or mystical capability.
57
192698
3758
03:16
I decided on the number 40 for the Tree of 40 Fruit
58
196817
3000
Kırk Meyve Ağacı için kırk sayısını seçtim
03:19
because it's found throughout Western religion
59
199841
2206
çünkü Batı boyunca bu sayı, ölçülebilir veya sonsuz olarak görülmez
03:22
as not the quantifiable dozen and not the infinite
60
202071
2897
03:24
but a number that's beyond counting.
61
204992
2001
ama saymakla da bitmez,
bolluk ve çokluğu gösterir.
03:27
It's a bounty or a multitude.
62
207017
2357
03:29
But the problem was that when I started,
63
209791
2001
New York'ta, yüzyıl önce meyve üretiminde lider olan bir yerde yaşamama rağmen
03:31
I couldn't find 40 different varieties of these fruit,
64
211816
3651
03:35
and this is despite the fact that I live in New York state,
65
215491
2802
03:38
which, a century ago,
66
218317
1450
projeye başladığımda kırk farklı çeşit meyve bulmakta zorlandım.
03:39
was one of the leading producers of these fruit.
67
219791
2419
03:42
So as they were tearing out research orchards
68
222582
2572
Araştırma bahçeleri ve eski bostanlar kapatılırken
03:45
and old, vintage orchards,
69
225178
1360
03:46
I would collect branches off them
70
226562
1906
kesilen dalları topladım ve kendi bahçemdeki ağaçlara aşıladım.
03:48
and graft them onto trees in my nursery.
71
228492
2143
03:51
So this is what the Tree of 40 Fruit look like when they were first planted,
72
231140
3796
Kırk Meyve Ağacı başta işte böyle görünüyordu
03:54
and this is what they look like six years later.
73
234960
2273
ve altı yıl sonra bu hâle geldi.
Kesinlikle ha deyince olan bir şey değil.
03:57
This is definitely not a sport of immediate gratification --
74
237257
2842
04:00
(Laughter)
75
240123
1594
(Gülüşmeler)
04:01
It takes a year to know if a graft has succeeded;
76
241741
3438
Aşının tutup tutmadığını anlamak bir yıl,
04:05
it takes two to three years to know if it produces fruit;
77
245203
3146
meyve verip vermeyeceğini anlamak iki ya da üç yıl sürüyor.
04:08
and it takes up to eight years to create just one of the trees.
78
248373
3099
Böyle bir ağaç yetiştirmekse sekiz yıla kadar sürebiliyor.
04:12
Each of the varieties grafted to the Tree of 40 Fruit
79
252943
2797
Ağaca aşılanmış her çeşidin farklı bir şekli ve farklı bir rengi var.
04:15
has a slightly different form and a slightly different color.
80
255764
2936
04:19
And I realized that by creating a timeline of when all these blossomed
81
259214
3403
Fark ettim ki çiçeklenme dönemiyle ilgili bir zaman çizelgesi oluşturarak
04:22
in relationship to each other,
82
262641
1882
04:24
I can essentially shape or design how the tree appears during spring.
83
264547
4531
baharda ağacın alacağı görüntüye şekil verip onu tasarlayabilirim.
04:29
And this is how they appear during summer.
84
269102
2001
Yaz mevsiminde böyle görünüyor,
hazirandan eylüle kadar meyve yetişiyor.
04:31
They produce fruit from June through September.
85
271127
2778
04:33
First is cherries, then apricots,
86
273929
2560
İlk olarak vişne, sonra kayısı, erik, nektar ve şeftali.
04:36
Asian plums, nectarines and peaches,
87
276513
3310
04:39
and I think I forgot one in there, somewhere ...
88
279847
2320
Sanırım aralarından birini unuttum.
04:42
(Laughter)
89
282191
1285
04:43
Although it's an artwork that exists outside of the gallery,
90
283500
3018
Galeri mekânı dışında bir yerde bulunan bir sanat eseri olsa da
04:46
as the project continues,
91
286542
1651
04:48
it's been conservation by way of the art world.
92
288217
2932
sanat dünyası tarafından koruma altına alındı.
04:51
As I've been asked to create these in different locations,
93
291173
2716
Bu ağaçlardan farklı yerlerde oluşturmam istendi.
04:53
what I'll do is I'll research varieties
94
293913
2298
Tarihte orada doğal olarak yetişmiş veya kökeni orası olan çeşitleri araştırıp
04:56
that originated or were historically grown in that area,
95
296235
3421
04:59
I'll source them locally and graft them to the tree
96
299680
2938
onları yerel olarak tedarik ettim ve bir ağaca aşıladım
05:02
so that it becomes an agricultural history of the area where they're located.
97
302642
3792
böylece bulundukları bölgenin tarım tarihi olacaklar.
05:06
And then the project got picked up online,
98
306458
2318
Proje çevrim içinde de ilgi çekti,
05:08
which was horrifying and humbling.
99
308800
2254
bu, hem korkunç hem de mahcup ediciydi.
05:11
The horrifying part was all of the tattoos that I saw
100
311078
3825
Korkunç kısım, Kırk Meyve Ağacı'nın resimlerinden oluşan dövmelerdi.
05:14
of images of the Tree of 40 Fruit.
101
314927
1855
05:16
(Laughter)
102
316806
1023
(Gülüşmeler)
05:17
Which I was like, "Why would you do that to your body?"
103
317853
2627
"Vücutlarına neden bunu yapıyorlar?" diye düşündüm.
05:20
(Laughter)
104
320504
1095
(Gülüşmeler)
05:21
And the humbling part was all of the requests that I received
105
321623
3141
Mahcup edici kısımsa papaz, haham ve rahiplerden aldığım onca istekti.
05:24
from pastors, from rabbis and priests
106
324788
2931
05:27
who asked to use the tree as a central part within their service.
107
327743
3159
Ağacı, dinî törenlerinde merkez olarak kullanmak istiyorlardı.
05:30
And then it became a meme --
108
330926
1643
Daha sonra internet fenomeni hâline geldi.
05:32
and the answer to that question is "I hope not?"
109
332593
3619
Bu sorunun cevabı "Umarım değildir."
[Evliliğiniz Kırk Meyve Ağacı gibi mi?]
05:36
[Is your marriage like the Tree of 40 Fruit?]
110
336236
2214
(Gülüşmeler)
05:38
(Laughter)
111
338474
1151
05:39
Like all good memes,
112
339649
1288
Her güzel internet fenomeni gibi bu da
05:40
this has led to an interview on NPR's "Weekend Edition,"
113
340961
3476
NPR'nin Weekend Edition röportajını beraberinde getirdi.
05:44
and as a college professor, I thought I peaked --
114
344461
3993
Üniversitede görev yapan bir profesör olarak
05:48
like, that was the pinnacle of my career --
115
348478
2343
kariyerimin zirvesinde olduğumu düşündüm.
05:50
but you never know who's listening to NPR.
116
350845
3271
Ama NPR'yi kimin dinlediğini bilemesiniz.
05:54
And several weeks after the NPR interview,
117
354140
3332
NPR röportajından birkaç hafta sonra Savunma Bakanlığı'ndan bir e-posta aldım.
05:57
I received an email from the Department of Defense.
118
357496
2430
06:00
The Defense Advanced Research Project Administration invited me
119
360368
4009
Savunma İleri Araştırma Projeleri idaresi,
06:04
to come talk about innovation and creativity,
120
364401
2997
beni, yenilik ve yaratıcılık hakkında konuşmaya davet etti.
06:07
and it's a conversation that quickly shifted to a discussion of food security.
121
367422
3984
Konuşma, çabucak gıda güvenliğiyle ilgili bir görüşmeye dönüştü.
06:11
You see, our national security is dependent upon our food security.
122
371957
4504
Gördüğünüz gibi ulusal güvenliğimiz, gıda güvenliğimize bağlı.
06:16
Now that we've created these monocultures
123
376829
2080
Her ekinden sadece birkaç tür yetiştirilen mono kültürler oluşturduğumuz için
06:18
that only grow a few varieties of each crop,
124
378933
3241
06:22
if something happens to just one of those varieties,
125
382198
2973
bu türlerden yalnızca birine bir şey olsa bile
06:25
it can have a dramatic impact upon our food supply.
126
385195
2687
gıda teminimizde çok büyük etkiye sahip olabilir.
06:28
And the key to maintaining our food security
127
388388
3008
Gıda güvenliğini sürdürmenin kilit noktası biyoçeşitliliğimizi korumak.
06:31
is preserving our biodiversity.
128
391420
1965
06:33
100 years ago, this was done by everybody that had a garden
129
393690
4435
Yüzyıl önce bu, bağı ya da arka bahçesinde birkaç ağacı olan
06:38
or a small stand of trees in their backyard,
130
398149
2524
ve diğer nesle aktarılan bitki çeşitleri yetiştiren herkes tarafından yapılıyordu.
06:40
and grew varieties that were passed down through their family.
131
400697
3087
06:43
These are plums from just one Tree of 40 Fruit in one week in August.
132
403808
4867
Bunlar, bir Kırk Meyve Ağacı'nda ağustosta sadece bir haftada yetişen erikler.
06:48
Several years into the project,
133
408699
1527
Projeye başladıktan birkaç yıl sonra öğrendim ki meyve koleksiyonum,
06:50
I was told that I have one of the largest collections of these fruit
134
410250
3355
ABD'nin doğu kesiminde bulunan en büyük koleksiyonlardanmış,
06:53
in the Eastern United States,
135
413629
2024
06:55
which, as an artist, is absolutely terrifying.
136
415677
2978
ki bu, sanatçı biri için kesinlikle korkunç.
06:58
(Laughter)
137
418679
1150
07:00
But in many ways, I didn't know what I had.
138
420300
2212
Ama birçok yönden, neye sahip olduğumu bilmiyordum.
07:02
I discovered that the majority of the varieties I had
139
422536
2490
Elimdeki çeşitlerin büyük bölümünün yadigâr çeşitler olduğunu fark ettim.
07:05
were heirloom varieties,
140
425050
1160
07:06
so those that were grown before 1945,
141
426234
2872
Yani 1945'ten daha önce de yetişiyorlardı,
07:09
which is seen as the dawn of the industrialization of agriculture.
142
429130
3380
bu tarih, tarımın sanayileşmesinin doğuşu olarak görülür.
07:13
Several of the varieties dated back thousands and thousands of years.
143
433059
3666
Bu çeşitlerden bazıları binlerce yıl öncesine dayanıyor.
07:17
And finding out how rare they were,
144
437864
3183
Ne kadar nadir olduklarını gördükçe
07:21
I became obsessed with trying to preserve them,
145
441071
2984
onları korumaya takıntılı hâle geldim
ve araç olarak kullandığım şey, sanat hâline geldi.
07:24
and the vehicle for this became art.
146
444079
1818
07:25
I would go into old, vintage orchards before they were torn out
147
445921
3140
Eski bahçeler kapanmadan önce oraya gidip
07:29
and I would save the bowl or the trunk section
148
449085
2345
aşılanabilir ağaç gövdeleri veya çanaklar toplardım.
07:31
that possessed the original graft union.
149
451454
2164
07:33
I started doing pressings of flowers and the leaves
150
453642
3712
Bitki koleksiyonu örnekleri oluşturmak için
07:37
to create herbarium specimens.
151
457378
1788
çiçek ve yaprakları birleştirmeye ve DNA sıralamaya başladım.
07:39
I started to sequence the DNA.
152
459190
2151
07:41
But ultimately, I set out to preserve the story
153
461365
3703
Ama sonunda, bakır levha gravürleri ve tipo açıklamalarını kullanarak
07:45
through these copper-plate etchings and letterpress descriptions.
154
465092
3302
hikâyeyi korumaya koyuldum.
07:48
To tell the story of the George IV peach,
155
468418
3706
George IV şeftalisinin hikâyesini anlatmak gerekirse
07:52
which took root between two buildings in New York City --
156
472148
3591
bir şeftali ağacı, New York City'de iki binanın arasında yetişiyor.
07:55
someone walks by, tastes it,
157
475763
2585
Yanından geçen biri meyvenin tadına bakıyor
07:58
it becomes a major commercial variety in the 19th century
158
478372
3408
ve tadı o kadar hoşuna gidiyor ki
08:01
because it tastes just that good.
159
481804
2656
19. yüzyılın büyük ticari çeşitliliği hâline geliyor.
08:04
Then all but vanishes,
160
484833
1821
Daha sonra ortadan kayboluyor
08:06
because it doesn't ship well
161
486678
1465
çünkü nakliyesi kolay olmuyor ve modern tarıma uymuyor.
08:08
and it doesn't conform to modern agriculture.
162
488167
2668
08:11
But I realize that as a story, it needs to be told.
163
491716
3533
Fark ettim ki hikâye olduğu için bunun anlatılması gerek
08:15
And in the telling of that story,
164
495273
1723
ve anlatım, bu çeşitliliği koklama, tatma ve ona dokunma deneyimlerini de içermeli.
08:17
it has to include the experience of being able to touch,
165
497020
4201
08:21
to smell and to taste those varieties.
166
501245
2416
08:23
So I set out to create an orchard
167
503685
2172
Bu yüzden bu meyveleri halka sunabileceğim bir bahçe oluşturmaya koyuldum.
08:25
to make these fruit available to the public,
168
505881
2552
08:28
and have the aim of placing them in the highest density of people
169
508457
3264
Hedefim, bulabileceğim en yoğun nüfuslu bölgede bahçeyi kurmaktı.
08:31
that I could possibly find.
170
511745
1786
08:33
Naturally, I started looking for an acre of land in New York City --
171
513555
3748
Doğal olarak New York City'de bir arazi aramaya başladım.
08:37
(Laughter)
172
517327
1001
08:38
which, in retrospect, seemed, like, rather ambitious,
173
518352
4380
Geriye dönüp baktığımda bu, oldukça iddialı görünüyor
08:42
and probably the reason why nobody was returning my phone calls or emails --
174
522756
4307
ve kimsenin telefon ve e-postalarıma cevap vermeme nedeni de muhtemelen bu.
08:47
(Laughter)
175
527087
1007
Ta ki dört yıl sonra Governors Island'dan dönüt alana kadar.
08:48
until eventually, four years later, I heard back from Governors Island.
176
528118
5049
08:53
So Governors Island is a former naval base
177
533191
3435
Bu ada eskiden askerî üsmüş ve 2000 yılında New York'a verilmiş.
08:56
that was given to the City of New York in 2000.
178
536650
2574
08:59
And it opened up all of this land
179
539248
1632
Adanın tamamı, New York'tan beş dakikalık feribot seferlerine açık.
09:00
just a five-minute ferry ride from New York.
180
540904
2288
09:03
And they invited me to create a project that we're calling the "Open Orchard"
181
543216
4414
Açık Bahçe isimli bir proje oluşturmam için beni davet ettiler.
09:07
that will bring back fruit varieties
182
547654
1785
Proje, yüzyıldan uzun süredir New York'ta yetişmemiş meyve çeşitlerini
09:09
that haven't been grown in New York for over a century.
183
549463
2765
geri getirmeyi amaçlıyordu.
09:12
Currently in progress,
184
552721
1462
Hâlâ devam eden Açık Bahçe'de
09:14
The Open Orchard will be 50 multigrafted trees
185
554207
4162
antik ve yadigâr 200 meyve türüne sahip elli adet aşılanmış ağaç mevcut.
09:18
that possess 200 heirloom and antique fruit varieties.
186
558393
4820
09:23
So these are varieties that originated or were historically grown in the region.
187
563647
4025
Bunlar, bölgede doğal olarak yetişen veya tarihte yetişmiş türler.
09:28
Varieties like the Early Strawberry apple,
188
568049
2567
Örneğin 13th Street ve Third Avenue kökenli Early Strawberry elması.
09:30
which originated on 13th Street and Third Avenue.
189
570640
3479
09:34
Since a fruit tree can't be preserved by seed,
190
574143
2968
Meyve ağaçları tohum yoluyla saklanamadığı için
09:37
The Open Orchard will act like a living gene bank,
191
577135
2872
Açık Bahçe, canlı bir gen bakası veya bu meyvelerin arşivi hâline gelecek.
09:40
or an archive of these fruit.
192
580031
1542
09:41
Like the Tree of 40 Fruit,
193
581597
1387
Kırk Meyve Ağacı gibi deneysel olacak,
09:43
it will be experiential;
194
583008
1381
09:44
it will also be symbolic.
195
584413
1770
aynı zamanda sembolik olacak.
09:46
Most importantly, it's going to invite people to participate in conservation
196
586207
4960
En önemlisi, bu, insanları yiyeceklerini korumaya
ve onlar hakkında daha fazlasını öğrenmeye davet edecek.
09:51
and to learn more about their food.
197
591191
2141
09:53
Through the Tree of 40 Fruit,
198
593356
1496
Kırk Meyve Ağacı sayesinde binlerce kişiden e-posta aldım,
09:54
I've received thousands and thousands of emails from people,
199
594876
2810
09:57
asking basic questions about "How do you plant a tree?"
200
597710
3433
"Nasıl ağaç dikilir?" gibi temel sorular soruyorlardı.
10:01
With less than three percent of the population
201
601661
2156
Nüfusun yüzde üçten daha az bir kısmının tarımla doğrudan bağı var.
10:03
having any direct tie to agriculture,
202
603841
2616
10:06
the Open Orchard is going to invite people
203
606481
2540
Açık Bahçe, insanları kamu programları ve atölyelerde çalışmaya;
10:09
to come take part in public programming and to take part in workshops,
204
609045
4178
10:13
to learn how to graft, to grow, to prune and to harvest a tree;
205
613247
4263
ağaç aşılama, yetiştirme, budama ve hasat etmeyi öğrenmeye;
10:17
to take part in fresh eating and blossom tours;
206
617534
2849
doğal yiyecek tüketmeye ve bahar şölenlerine katılmaya;
10:20
to work with local chefs to learn how to use these fruit
207
620407
2675
yerel şeflerle çalışıp bu meyveleri kullanmayı öğrenmeye
10:23
and to recreate centuries-old dishes
208
623106
2111
ve birçok çeşit meyvenin özellikle bu amaçla yetiştirildiği
10:25
that many of these varieties were grown specifically for.
209
625241
3341
yüzyıllık tarifleri yeniden oluşturmaya davet ediyor.
10:28
Extending beyond the physical site of the orchard,
210
628606
2334
Bahçe, fiziksel anlamından öte,
10:30
it will be a cookbook that compiles all of those recipes.
211
630964
3380
bu tariflerin hepsini içeren bir yemek kitabı olacak.
10:34
It will be a field guide
212
634753
1497
Yetişen meyvelerin karakter, özellik, köken
10:36
that talks about the characteristics and traits of those fruit,
213
636274
3349
ve hikâyesi hakkında bilgi içeren bir alan rehberi olacak.
10:39
their origin and their story.
214
639647
1697
10:41
Growing up on a farm, I thought I understood agriculture,
215
641368
3367
Çiftlikte yetiştiğimden dolayı tarımı anladığımı düşünüyordum
10:44
and I didn't want anything to do with it.
216
644759
2305
ve bununla ilgili olan hiçbir şeyi istemedim.
10:47
So I became an artist --
217
647523
1564
Bu yüzden sanatçı oldum.
10:49
(Laughter)
218
649111
1948
(Gülüşmeler)
10:51
But I have to admit that it's something within my own DNA.
219
651377
3421
Ama şunu söylemeliyim ki bu, DNA'mda olan bir şey
10:55
And I don't think that I'm the only one.
220
655358
1937
ve bu konuda yalnız olmadığımı düşünüyorum.
10:57
100 years ago, we were all much more closely tied to the culture,
221
657721
5108
100 yıl önce hepimiz tarıma, bitki yetiştirmeye
11:02
the cultivation and the story of our food,
222
662853
2992
ve yiyeceklerimizin hikâyesine çok daha bağlıydık
11:05
and we've been separated from that.
223
665869
1772
ama zamanla uzaklaştık.
11:08
The Open Orchard creates the opportunity
224
668259
2364
Açık Bahçe, bu bilinmeyen geçmişle yeniden bağ kurmamıza
11:10
not just to reconnect to this unknown past,
225
670647
3587
11:14
but a way for us to consider what the future of our food could be.
226
674258
3655
ve yiyeceğimizin geleceğinin ne olacağını düşünmemize olanak sağlıyor.
11:18
Thank you.
227
678428
1151
Teşekkür ederim.
11:19
(Applause)
228
679603
3833
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7