Will automation take away all our jobs? | David Autor

513,862 views ・ 2017-02-06

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Joseph Geni Reviewer: Joanna Pietrulewicz
0
0
7000
Çeviri: Hasan Kemal Erkaraca Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
Here's a startling fact:
1
13240
1831
Korkutucu bir gerçek:
00:15
in the 45 years since the introduction of the automated teller machine,
2
15095
3721
Bankamatiklerin, şu nakit dağıtan otomatların
00:18
those vending machines that dispense cash,
3
18840
2856
ortaya çıkışından 45 yıl içinde
00:21
the number of human bank tellers employed in the United States
4
21720
3176
Birleşik Devletler'de çalışan bankacıların sayısı
00:24
has roughly doubled,
5
24920
1256
kabaca iki katına çıktı,
00:26
from about a quarter of a million to a half a million.
6
26200
3296
bir milyonun çeyreğinden yarım milyona.
00:29
A quarter of a million in 1970 to about a half a million today,
7
29520
3036
1970'te bir milyonun çeyreğinden, bugün bir milyonun yarısına,
00:32
with 100,000 added since the year 2000.
8
32580
4236
2000 yılından beri 100 bin eklendi.
00:36
These facts, revealed in a recent book
9
36840
2416
Boston Üniveristesi ekonomisti James Bessen'ın
00:39
by Boston University economist James Bessen,
10
39280
3136
yeni kitabında açıklanan bu gerçekler
00:42
raise an intriguing question:
11
42440
2176
akıllara merak uyandıran bir soru getiriyor:
00:44
what are all those tellers doing,
12
44640
1896
Bu bankacılar ne yapıyor
00:46
and why hasn't automation eliminated their employment by now?
13
46560
4016
ve makineleşme onların istihdamını şimdiye kadar neden ortadan kaldıramadı?
00:50
If you think about it,
14
50600
1336
Bu konuda düşünürseniz
00:51
many of the great inventions of the last 200 years
15
51960
3136
son 200 yılın büyük buluşlarının çoğu
00:55
were designed to replace human labor.
16
55120
2800
insan iş gücünün yerini alması için tasarlanmıştır.
00:58
Tractors were developed
17
58720
1776
Traktörler bedensel emeğin
01:00
to substitute mechanical power for human physical toil.
18
60520
4336
yerini mekanik gücün alması için geliştirilmiştir.
01:04
Assembly lines were engineered
19
64880
2336
İnsan emeğinin tutarsızlığının yerini
01:07
to replace inconsistent human handiwork
20
67240
3336
makinelerin kusursuzluğunun almasını sağlayan
01:10
with machine perfection.
21
70600
1936
montaj üretim hatları geliştirildi.
01:12
Computers were programmed to swap out
22
72560
3216
Bilgisayarlar, hataya açık, tutarsız
01:15
error-prone, inconsistent human calculation
23
75800
2656
insan hesaplamasının yerini dijital mükemmeliyetin
01:18
with digital perfection.
24
78480
1760
alması için programlanmıştır.
01:20
These inventions have worked.
25
80760
2176
Tüm bu icatlar işe yaradı.
01:22
We no longer dig ditches by hand,
26
82960
2056
Artık elimizle hendekler kazmıyor,
01:25
pound tools out of wrought iron
27
85040
2056
demirden aletler dövmüyor,
01:27
or do bookkeeping using actual books.
28
87120
2280
defterlerle muhasebe hesapları tutmuyoruz.
01:30
And yet, the fraction of US adults employed in the labor market
29
90240
4736
Yine de, Amerika'da içinde bulunduğumuz 2016 yılında
01:35
is higher now in 2016
30
95000
2856
çalışan yetişkin oranı, 125 yıl
01:37
than it was 125 years ago, in 1890,
31
97880
2736
öncesinden(1890) , daha yüksek
01:40
and it's risen in just about every decade
32
100640
3016
ve bu artış arada geçen 125 yılda
01:43
in the intervening 125 years.
33
103680
2320
her geçen yıl daha da arttı.
01:46
This poses a paradox.
34
106560
1680
Bu bir paradoksu ortaya çıkarıyor.
01:48
Our machines increasingly do our work for us.
35
108760
3056
Makinelerimiz giderek daha çok bizim işimizi yapıyorlar.
01:51
Why doesn't this make our labor redundant and our skills obsolete?
36
111840
4136
Peki neden bu işgücümüzü gereksiz ve yeteneklerimizi işe yaramaz kılmıyor?
01:56
Why are there still so many jobs?
37
116000
3696
Neden hala bu kadar çok iş var?
01:59
(Laughter)
38
119720
1736
(Gülüşmeler)
02:01
I'm going to try to answer that question tonight,
39
121480
2336
Bu gece bu soruyu cevaplamaya çalışacağım,
02:03
and along the way, I'm going to tell you what this means for the future of work
40
123840
3736
bu sırada bunun iş hayatının geleceği açısından ne anlama geldiğini
02:07
and the challenges that automation does and does not pose
41
127600
4176
ve makineleşmenin toplumumuzda ortaya çıkaracağı ve çıkarmayacağı
02:11
for our society.
42
131800
1440
tehlikeleri anlatacağım.
02:14
Why are there so many jobs?
43
134520
1760
Neden bu kadar çok iş var?
02:17
There are actually two fundamental economic principles at stake.
44
137680
3376
Aslına bakarsanız tehlikede olan iki ekonomik prensip söz konusu.
02:21
One has to do with human genius
45
141080
2696
Bunlardan biri insan zekası
02:23
and creativity.
46
143800
1416
ve yaratıcılıkla ilgili.
02:25
The other has to do with human insatiability,
47
145240
2856
Diğeri ise insanoğlunun istikrarsızlığı ile ilgili, ya da
02:28
or greed, if you like.
48
148120
1576
açgözlülüğü de diyebilirsiniz.
02:29
I'm going to call the first of these the O-ring principle,
49
149720
2736
Bunlardan ilkine O-ring(halka) ilkesi diyeceğim
02:32
and it determines the type of work that we do.
50
152480
2176
ve bu ilke yaptığımız işin türünü belirliyor.
02:34
The second principle is the never-get-enough principle,
51
154680
2616
İkinci ilke ise hiçbir zaman yetinmeme ilkesi ve
02:37
and it determines how many jobs there actually are.
52
157320
3480
gerçekte ne kadar iş olduğunu belirliyor.
02:41
Let's start with the O-ring.
53
161440
2336
O-ring ilkesi ile başlayalım.
02:43
ATMs, automated teller machines,
54
163800
2776
ATM'ler, yani bankamatiklerin
02:46
had two countervailing effects on bank teller employment.
55
166600
3336
bankacılar açısından iki telafi edici etkisi oldu.
02:49
As you would expect, they replaced a lot of teller tasks.
56
169960
2696
Doğal olarak bankacıların çoğu görevini üstlendiler.
02:52
The number of tellers per branch fell by about a third.
57
172680
2680
Şube başına düşen bankacı sayısı üçte bir oranında azaldı.
02:56
But banks quickly discovered that it also was cheaper to open new branches,
58
176240
3816
Ama bankalar kısa zamanda yeni şube açmanın daha ucuz olduğunu keşfettiler
03:00
and the number of bank branches increased by about 40 percent
59
180080
3136
ve aynı zaman diliminde banka şubelerinin sayısı
03:03
in the same time period.
60
183240
1496
yüzde kırk arttı.
03:04
The net result was more branches and more tellers.
61
184760
4080
Sonuç; daha çok banka şubesi ve daha çok banka çalışanı.
03:09
But those tellers were doing somewhat different work.
62
189440
3416
Ancak, banka çalışanları aslında biraz farklı bir iş yapıyorlardı.
03:12
As their routine, cash-handling tasks receded,
63
192880
3656
Rutin nakit para idaresi işlemleri azaldıkça,
03:16
they became less like checkout clerks
64
196560
2136
vezne memurlarından ziyade
03:18
and more like salespeople,
65
198720
1816
satıcı haline geldiler,
03:20
forging relationships with customers,
66
200560
2056
müşteri ilişkilerini geliştirip,
03:22
solving problems
67
202640
1216
sorunları çözen ve onlara
03:23
and introducing them to new products like credit cards, loans and investments:
68
203880
4216
kredi kartı, krediler ve yatırımlar gibi hizmetler sunan kişiler haline geldiler:
03:28
more tellers doing a more cognitively demanding job.
69
208120
3840
daha fazla çalışan zihinsel açıdan daha fazla yetenek gerektiren işler yapıyorlar.
03:32
There's a general principle here.
70
212840
1640
Burada genel bir ilke söz konusu.
03:35
Most of the work that we do
71
215120
1696
Yaptığımız işlerin büyük çoğunluğu
03:36
requires a multiplicity of skills,
72
216840
3480
bir arada birden çok yeteneğin varlığını gerektiriyor
03:41
and brains and brawn,
73
221160
3176
ve Thomas Edison'un sözüyle zihin ve kas gücü,
03:44
technical expertise and intuitive mastery,
74
224360
3616
teknik beceri ve sezgisel hakimiyet,
03:48
perspiration and inspiration in the words of Thomas Edison.
75
228000
2960
çaba ve ilham.
03:51
In general, automating some subset of those tasks
76
231480
3256
Genel olarak, bu görevlerin birkaçının alt kümesinin makineleşmesi
03:54
doesn't make the other ones unnecessary.
77
234760
2216
diğerlerini gereksiz kılmıyor.
03:57
In fact, it makes them more important.
78
237000
2960
Aslına bakarsanız onları daha da önemli hale getiriyor.
04:01
It increases their economic value.
79
241080
1976
Onların ekonomik değerlerini yükseltiyor.
04:03
Let me give you a stark example.
80
243080
2016
Size çarpıcı bir örnek vereyim.
04:05
In 1986, the space shuttle Challenger
81
245120
3816
1986'da Challenger uzay mekiği
04:08
exploded and crashed back down to Earth
82
248960
2296
kalkışından sonra iki dakikadan kısa bir zamanda
04:11
less than two minutes after takeoff.
83
251280
1920
patladı ve Dünya'ya düştü.
04:13
The cause of that crash, it turned out,
84
253720
3096
Bu kazanın nedeni, meğerse,
04:16
was an inexpensive rubber O-ring in the booster rocket
85
256840
3536
güçlendirici rokette kullanılan ucuz bir halkaydı(O-ring),
04:20
that had frozen on the launchpad the night before
86
260400
2856
bu önceki gece fırlatma rampasında donmuştu ve
04:23
and failed catastrophically moments after takeoff.
87
263280
3376
kalkışından birkaç dakika sonra feci bir şekilde patladı.
04:26
In this multibillion dollar enterprise
88
266680
2815
Bu milyarlarca dolarlık girişim
04:29
that simple rubber O-ring
89
269519
1697
basit kauçuk halka(O-ring),
04:31
made the difference between mission success
90
271240
2575
görevin başarılı olamamasında büyük bir etki oluşturdu
04:33
and the calamitous death of seven astronauts.
91
273839
2841
ve yedi astronot acı bir şekilde hayatını kaybetti.
04:37
An ingenious metaphor for this tragic setting
92
277600
3736
Harvard Üniversitesindeki Profesör Michael Kremer
04:41
is the O-ring production function,
93
281360
2216
Challenger uzay mekiği kazasından sonra
04:43
named by Harvard economist Michael Kremer
94
283600
2496
bu trajik durum için O-Ring üretim fonksiyonu diye
04:46
after the Challenger disaster.
95
286120
2016
çok akıllıca bir benzetme yaptı.
04:48
The O-ring production function conceives of the work
96
288160
2576
O-ring üretim fonksiyonun tasarımı,
04:50
as a series of interlocking steps,
97
290760
2336
zincirdeki bağlantılar gibi birbirine geçmiş bir dizi
04:53
links in a chain.
98
293120
1256
adımdan oluşmaktadır.
04:54
Every one of those links must hold for the mission to succeed.
99
294400
3696
Görevi başarmak için bu bağların hepsinin birbirine tutunmuş olması lazımdır.
04:58
If any of them fails,
100
298120
2136
Eğer biri hatalı olursa,
05:00
the mission, or the product or the service,
101
300280
3296
görev veya üretim veya hizmet
05:03
comes crashing down.
102
303600
1320
başarısız olur.
05:05
This precarious situation has a surprisingly positive implication,
103
305560
4936
Bu tehlikeli durum şaşırtıcı derecede olumlu bir etkiye sahiptir,
05:10
which is that improvements
104
310520
1896
ki bu her bir zincirin
05:12
in the reliability of any one link in the chain
105
312440
2976
diğerine olan bağlantısının
05:15
increases the value of improving any of the other links.
106
315440
3776
güvenilirliğinin değerini arttırır.
05:19
Concretely, if most of the links are brittle and prone to breakage,
107
319240
4976
Somutça, eğer bağlantıların çoğu kırılgan veya kırılmaya yatkın ise,
05:24
the fact that your link is not that reliable
108
324240
2456
sizin bağlantınızın güvenirliliği
05:26
is not that important.
109
326720
1256
önemli değildir.
05:28
Probably something else will break anyway.
110
328000
2000
Muhtemelen başka şeyler patlak verecektir.
05:30
But as all the other links become robust and reliable,
111
330024
3992
Ancak, diğer tüm bağlantılar güçlü ve güvenilir olursa,
05:34
the importance of your link becomes more essential.
112
334040
3496
sizin bağlantınızın ehemmiyeti daha önemli hale gelir.
05:37
In the limit, everything depends upon it.
113
337560
2320
Her şey ona bağlı olur.
05:40
The reason the O-ring was critical to space shuttle Challenger
114
340640
3536
O-Ring uzay mekiği Challenger için çok kritikti,
05:44
is because everything else worked perfectly.
115
344200
2720
çünkü diğer her şey mükemmel çalışmıştı.
05:47
If the Challenger were kind of the space era equivalent
116
347480
2576
Eğer Challanger bir uzay dönemi olsaydı,
05:50
of Microsoft Windows 2000 --
117
350080
2536
Microsoft Windows 2000'in eşiti olurdu.
05:52
(Laughter)
118
352640
2096
(Gülüşmeler)
05:54
the reliability of the O-ring wouldn't have mattered
119
354760
2456
O-ring'in önemi olmadı
05:57
because the machine would have crashed.
120
357240
1858
çünkü uzay mekiği patladı.
05:59
(Laughter)
121
359122
1480
(Gülüşmeler)
06:01
Here's the broader point.
122
361960
1576
İşte daha kapsamlı bir nokta.
06:03
In much of the work that we do, we are the O-rings.
123
363560
3816
Aslında biz yaptığımız işlerin çoğunda O-Ringiz.
06:07
Yes, ATMs could do certain cash-handling tasks
124
367400
3536
ATM'ler belli nakit para işleme işlerini
06:10
faster and better than tellers,
125
370960
3016
veznedardan daha hızlı ve daha iyi yapabilir,
06:14
but that didn't make tellers superfluous.
126
374000
2056
fakat bu veznedarları gereksiz yapmaz.
06:16
It increased the importance of their problem-solving skills
127
376080
3296
Bu onların sorunları çözme becerilerini ve
06:19
and their relationships with customers.
128
379400
2616
onların müşterilerle olan ilişkisinin önemini arttırdı.
06:22
The same principle applies if we're building a building,
129
382040
3296
Aynı ilke bina inşa ederken, hastanın hastalığını teşhis ederken
06:25
if we're diagnosing and caring for a patient,
130
385360
2536
ve onunla ilgilenirken
06:27
or if we are teaching a class
131
387920
3136
veya bir sınıf dolusu lise öğrencisine
06:31
to a roomful of high schoolers.
132
391080
2456
ders anlatırken uygulanabilir.
06:33
As our tools improve,
133
393560
2376
Aletlerimiz geliştikçe,
06:35
technology magnifies our leverage
134
395960
2096
teknoloji bizi bir üst seviyeye çıkaracak,
06:38
and increases the importance of our expertise
135
398080
3896
bizim bilgimizin, muhakeme yeteneğimizin ve olayları
06:42
and our judgment and our creativity.
136
402000
2200
çözümlememizin önemini arttıracak.
06:45
And that brings me to the second principle:
137
405000
2240
Ve bu beni ikinci ilkeye getiriyor:
06:48
never get enough.
138
408160
1200
Asla yetinmeyin.
06:50
You may be thinking, OK, O-ring, got it,
139
410280
2416
Düşünebilirsin, tamam, O-Ring, anladım,
06:52
that says the jobs that people do will be important.
140
412720
3096
bu insanların yaptığı işin önemini gösteriyor.
06:55
They can't be done by machines, but they still need to be done.
141
415840
2976
Bunu makineler yapamaz ama bunların yapılması gerek.
06:58
But that doesn't tell me how many jobs there will need to be.
142
418840
2896
Ama bu bana kaç tane işin gerektiğini söylemez.
07:01
If you think about it, isn't it kind of self-evident
143
421760
2456
Düşünürseniz,
bir konuda yeteri kadar üretken olduğumuzda
07:04
that once we get sufficiently productive at something,
144
424240
2536
işten kurtulmanın bir yolunu bulduğumuz çok aşikar değil mi?
07:06
we've basically worked our way out of a job?
145
426800
2096
07:08
In 1900, 40 percent of all US employment
146
428920
2776
1990'da bütün Amerikanın %40 istihdamı
07:11
was on farms.
147
431720
1256
çiftliklerde idi.
07:13
Today, it's less than two percent.
148
433000
2256
Bugün bu oran %2'den az.
07:15
Why are there so few farmers today?
149
435280
2176
Neden bugün daha az çiftçi var?
07:17
It's not because we're eating less.
150
437480
1856
Sebebi bizim daha az yememiz değil.
07:19
(Laughter)
151
439360
2656
(Gülüşmeler)
07:22
A century of productivity growth in farming
152
442040
2736
Tarımda bir asırlık verimlilik artışı
07:24
means that now, a couple of million farmers
153
444800
2176
bugün bir kaç milyon çiftçinin
07:27
can feed a nation of 320 million.
154
447000
2736
320 milyonluk bir ülkeyi besleyebildiği anlamına geliyor.
07:29
That's amazing progress,
155
449760
1656
Bu şaşırtıcı bir ilerleme,
07:31
but it also means there are only so many O-ring jobs left in farming.
156
451440
4136
fakat bu, tarımda çok fazla O-ring görevi çıktığı anlama da gelir.
07:35
So clearly, technology can eliminate jobs.
157
455600
3016
Yani, teknoloji işleri yok edebilir.
07:38
Farming is only one example.
158
458640
1736
Tarım sadece bir örnek.
07:40
There are many others like it.
159
460400
1640
Bunun gibi daha pek çoğu var.
07:43
But what's true about a single product or service or industry
160
463440
3976
Fakat tek bir ürün, hizmet veya endüstri için doğru olan şey
07:47
has never been true about the economy as a whole.
161
467440
2776
bir bütün olarak asla ekonomi için doğru olmadı.
07:50
Many of the industries in which we now work --
162
470240
2496
Şu anda çalıştığımız sağlık, tıp
07:52
health and medicine,
163
472760
2136
finans, sigorta
07:54
finance and insurance,
164
474920
2216
elektronik ve bilgisayar
07:57
electronics and computing --
165
477160
1640
gibi sektörlerin çoğu
07:59
were tiny or barely existent a century ago.
166
479720
2736
bir asır önce ya yoktu ya da yeni yeni oluşuyordu.
08:02
Many of the products that we spend a lot of our money on --
167
482480
2816
Bugün biraz para harcayarak sahip olduğumuz
08:05
air conditioners, sport utility vehicles,
168
485320
2136
klimalar, spor aletleri,
08:07
computers and mobile devices --
169
487480
1696
bilgisayarlar ve cep telefonları
08:09
were unattainably expensive,
170
489200
1656
gibi ürünler bir asır önce
08:10
or just hadn't been invented a century ago.
171
490880
2440
ulaşılmaz derece pahalıydı veya icat edilmemişti.
08:13
As automation frees our time, increases the scope of what is possible,
172
493920
4976
Otomasyon bizim zamanımızı boş bırakırken yeni ürün, fikir bulabilir veya
08:18
we invent new products, new ideas, new services
173
498920
3216
zamanımızı alan ve tüketime teşvik eden,
08:22
that command our attention,
174
502160
1576
dikkatimizi çeken yeni hizmetler
08:23
occupy our time
175
503760
1536
keşfetmek gibi yapabileceğimiz
08:25
and spur consumption.
176
505320
1640
şeylerin kapsamını arttırır.
08:27
You may think some of these things are frivolous --
177
507760
3216
Yoga, macera turizmi, Pokémon GO
08:31
extreme yoga, adventure tourism,
178
511000
2776
gibi şeylerin bazılarının gereksiz olduğunu
08:33
Pokémon GO --
179
513800
1256
düşünebilirsiniz,
08:35
and I might agree with you.
180
515080
1320
ben de aynı fikirdeyim.
08:36
But people desire these things, and they're willing to work hard for them.
181
516979
3477
Ancak insanlar bu şeyleri arzular ve onlar için çok çalışmaya razıdırlar.
08:40
The average worker in 2015
182
520480
2176
2015'de çalışan ortalama bir işçi
08:42
wanting to attain the average living standard in 1915
183
522680
4256
1915'deki ortalama yaşam standardına ulaşmak isterse,
08:46
could do so by working just 17 weeks a year,
184
526960
3336
bunu, yılın sadece 17 haftasında, yani üçte biri daha az
08:50
one third of the time.
185
530320
1440
çalışarak yapabilir.
08:52
But most people don't choose to do that.
186
532240
2176
Ancak çoğu insan bunu seçmez.
08:54
They are willing to work hard
187
534440
1695
Onlara sunulan teknolojik nimetleri
08:56
to harvest the technological bounty that is available to them.
188
536159
3881
satın almak için çok çalışmaya razıdırlar.
09:00
Material abundance has never eliminated perceived scarcity.
189
540480
4096
Malzeme bolluğu hiç bir zaman hissedilen kıtlığı ortadan kaldırmaz.
09:04
In the words of economist Thorstein Veblen,
190
544600
2576
Ekonomist Thorstein Veblen'in söylemiyle,
09:07
invention is the mother of necessity.
191
547200
2640
buluşun anası gerekliliktir.
09:11
Now ...
192
551520
1200
Peki şimdi...
09:13
So if you accept these two principles,
193
553400
1856
Eğer O-ring ve asla yetinme
09:15
the O-ring principle and the never-get-enough principle,
194
555280
2896
ilkelerini kabul ettiyseniz,
09:18
then you agree with me.
195
558200
1336
o zaman benimle hemfikirsiniz.
09:19
There will be jobs.
196
559560
1400
Yeni işler olacak.
09:21
Does that mean there's nothing to worry about?
197
561560
2176
Yani endişelenmeye gerek yok mu?
09:23
Automation, employment, robots and jobs --
198
563760
2776
Otomasyon, işsizlik, robotlar ve işler --
09:26
it'll all take care of itself?
199
566560
1920
hepsi kendi başının çaresine bakacak mı?
09:29
No.
200
569120
1216
Hayır.
09:30
That is not my argument.
201
570360
2056
Bu benim savım değil.
09:32
Automation creates wealth
202
572440
2536
Otomasyon daha az zamanda daha çok iş
09:35
by allowing us to do more work in less time.
203
575000
2576
yapmamızı sağlayan servet getirecek.
09:37
There is no economic law
204
577600
1576
Bu serveti iyi kullanacağımızı ve
09:39
that says that we will use that wealth well,
205
579200
2776
bunun endişelenmeye değer bir şey olduğunu
09:42
and that is worth worrying about.
206
582000
1800
gösteren ekonomik bir kural yok.
09:44
Consider two countries,
207
584800
1816
İki ülkeyi karşılaştıralım,
09:46
Norway and Saudi Arabia.
208
586640
2136
Norveç ve Suudi Arabistan.
09:48
Both oil-rich nations,
209
588800
1576
İkisi de petrol zengini bir ülke,
09:50
it's like they have money spurting out of a hole in the ground.
210
590400
3576
sanki onlar yerden para fışkırtan bir deliğe sahiplermiş gibi.
09:54
(Laughter)
211
594000
1536
(Gülüşmeler)
09:55
But they haven't used that wealth equally well to foster human prosperity,
212
595560
5216
Fakat bu serveti insanların refahını arttırmak için eşit şekilde--
10:00
human prospering.
213
600800
1200
iyi kullanmamışlardır.
10:02
Norway is a thriving democracy.
214
602440
2736
Norveç gelişen bir demokrasi.
10:05
By and large, its citizens work and play well together.
215
605200
3656
Vatandaşlarının çoğu çalışıyor ve birbiriyle iyi geçiniyor.
10:08
It's typically numbered between first and fourth
216
608880
3016
Genellikle ulusal mutluluk sıralamasında
10:11
in rankings of national happiness.
217
611920
2736
bir ve dört arasında gösterilirler.
10:14
Saudi Arabia is an absolute monarchy
218
614680
2656
Suudi Arabistan çoğu vatandaşın
10:17
in which many citizens lack a path for personal advancement.
219
617360
3616
kendini geliştirmesinin bir yolu olmayan mutlak monarşi ile yönetilir.
10:21
It's typically ranked 35th among nations in happiness,
220
621000
3496
Onlar da mutluluk sıralamasında zengin bir ülke için düşük bir değer olan
10:24
which is low for such a wealthy nation.
221
624520
2096
35. sırada yer alırlar.
10:26
Just by way of comparison,
222
626640
1336
Bu karşılaştırma yöntemi ile
10:28
the US is typically ranked around 12th or 13th.
223
628000
2800
Amerika sıklıkla 12-13. sırada yer alır.
10:31
The difference between these two countries
224
631400
2096
Bu iki ülke arasındaki fark
10:33
is not their wealth
225
633520
1256
ne servetleri
10:34
and it's not their technology.
226
634800
1736
ne de teknolojilerdir.
10:36
It's their institutions.
227
636560
1320
Onların kurumlarıdır.
10:38
Norway has invested to build a society
228
638560
3176
Norveç fırsatları ve ekonomik hareketliliği olan bir toplum
10:41
with opportunity and economic mobility.
229
641760
3336
oluşturmak için yatırım yapatı.
10:45
Saudi Arabia has raised living standards
230
645120
2176
Suudi Arabistan bir çok insanın çabalarını
10:47
while frustrating many other human strivings.
231
647320
3256
engelleyerek insanların yaşam standartlarını yükseltti.
10:50
Two countries, both wealthy,
232
650600
2776
İki ülke, ikisi de zengin
10:53
not equally well off.
233
653400
1720
ama eşit şekilde iyi değiller.
10:55
And this brings me to the challenge that we face today,
234
655880
4336
Ve bu beni bugün yüzleştiğimiz zorluğa getirdi,
11:00
the challenge that automation poses for us.
235
660240
2136
bu otomasyonun bizim için getirdiği sorun.
11:02
The challenge is not that we're running out of work.
236
662400
2456
İşimizi elimizden almayacak bir sorun.
11:04
The US has added 14 million jobs
237
664880
1936
ABD büyük buhrandan bu yana
11:06
since the depths of the Great Recession.
238
666840
2136
14 milyon iş imkanı ekledi.
11:09
The challenge is that many of those jobs
239
669000
2536
Sorun bazı işlerin iyi bir iş olmaması
11:11
are not good jobs,
240
671560
1296
ve birçok vatandaşın
11:12
and many citizens cannot qualify for the good jobs
241
672880
3096
bu yeni oluşan iyi işler için
11:16
that are being created.
242
676000
1200
vasıfsız olması.
11:17
Employment growth in the United States and in much of the developed world
243
677840
3496
ABD'deki ve gelişmiş dünyanın büyük bölümündeki istihdam artışı,
11:21
looks something like a barbell
244
681360
1456
halter çubuğunun her iki
11:22
with increasing poundage on either end of the bar.
245
682840
3376
ucundaki artan ağırlıklar gibi görünüyor.
11:26
On the one hand,
246
686240
1216
Diğer yandan,
11:27
you have high-education, high-wage jobs
247
687480
2816
siz doktorluk, hemşirelik, mühendislik, programcılık,
11:30
like doctors and nurses, programmers and engineers,
248
690320
3576
pazarlama ve satış elemanı gibi yüksek eğitim gerektiren
11:33
marketing and sales managers.
249
693920
1736
yüksek maaşlı işlere sahipsiniz.
11:35
Employment is robust in these jobs, employment growth.
250
695680
3016
Bu işlerdeki istihdam ve istihdam arışı güçlüdür.
11:38
Similarly, employment growth is robust in many low-skill,
251
698720
4016
Benzer şekilde yemek servisi, temizlik, güvenlik,
11:42
low-education jobs like food service,
252
702760
3056
evde sağlık yardımı gibi az yetkinlik
11:45
cleaning, security,
253
705840
2256
ve az eğitim gerektiren işlerdeki istihdam
11:48
home health aids.
254
708120
1240
artışı da güçlüdür.
11:50
Simultaneously, employment is shrinking
255
710080
3096
Aynı zamanda, mavi yakalı üretim işçilik pozisyonları
11:53
in many middle-education, middle-wage, middle-class jobs,
256
713200
4056
beyaz yakalı büro, satış pozisyonları
11:57
like blue-collar production and operative positions
257
717280
3816
gibi birçok orta eğitim gerektiren orta ücretli,
12:01
and white-collar clerical and sales positions.
258
721120
2976
orta sınıf işlerde istihdam küçülüyor.
12:04
The reasons behind this contracting middle
259
724120
2256
Bu taşeronlaşmanın arkasındaki
12:06
are not mysterious.
260
726400
1216
nedenler gizemli değil.
12:07
Many of those middle-skill jobs
261
727640
1976
Çoğu orta sınıf işlerde
12:09
use well-understood rules and procedures
262
729640
2496
giderek yazılımla kodlanabilen ve
12:12
that can increasingly be codified in software
263
732160
3096
bilgisayarlar tarafından yürütülebilen iyi anlaşılmış kurallar
12:15
and executed by computers.
264
735280
2360
ve prosedürler kullanılır.
12:18
The challenge that this phenomenon creates,
265
738200
3376
Bu olgunun oluşturduğu sorun,
12:21
what economists call employment polarization,
266
741600
2536
ekonomistlerin istihdam kutuplaşması dediği şey,
12:24
is that it knocks out rungs in the economic ladder,
267
744160
2616
ekonomik merdiven basamaklarının bazılarının çürümesi,
12:26
shrinks the size of the middle class
268
746800
1816
orta sınıfın boyutunun küçülmesi ve
12:28
and threatens to make us a more stratified society.
269
748640
3136
bizi daha katmanlı bir toplum haline getirme tehdidinin olmasıdır.
12:31
On the one hand, a set of highly paid, highly educated professionals
270
751800
4056
Bir tarafta, yüksek ücretli, iyi eğitimli, ilginç işler yapan, profesyonellerden
12:35
doing interesting work,
271
755880
1416
oluşan bir topluluk,
12:37
on the other, a large number of citizens in low-paid jobs
272
757320
3416
diğer tarafta birincil sorumluluğu zenginlerin konforu ve
12:40
whose primary responsibility is to see to the comfort and health of the affluent.
273
760760
5656
sağlığı için düşük ücretli işlerde çalışan çok sayıda vatandaş.
12:46
That is not my vision of progress,
274
766440
2336
Bu benim kalkınma görüşüm değil,
12:48
and I doubt that it is yours.
275
768800
1880
bunun sizin görüşünüz olduğundan şüpheliyim.
12:51
But here is some encouraging news.
276
771440
2016
Fakat cesaretlendirici haberler de var.
12:53
We have faced equally momentous economic transformations in the past,
277
773480
4856
Geçmişte aynı derecede önemli ekonomi dönüşümlerle karşılaştık
12:58
and we have come through them successfully.
278
778360
2696
ve başarılı bir şekilde onların üstesinden geldik.
13:01
In the late 1800s and early 1900s,
279
781080
4936
1800'lerin sonu ve 1900'lerin başında
13:06
when automation was eliminating vast numbers of agricultural jobs --
280
786040
4536
otomasyon çok sayıda tarım işini ortadan kaldırmaya başlamıştı--
13:10
remember that tractor? --
281
790600
2336
o traktörü hatırlıyor musunuz?
13:12
the farm states faced a threat of mass unemployment,
282
792960
2696
Çiftlik eyaletleri toplu işsizlik tehdidiyle yüzleştiler.
13:15
a generation of youth no longer needed on the farm
283
795680
3816
Artık çiftlikte genç nesillere gerek yoktu
13:19
but not prepared for industry.
284
799520
1760
ve sanayi için hazır değildiler.
13:22
Rising to this challenge,
285
802080
1576
Bu sorunla birlikte,
13:23
they took the radical step
286
803680
1496
genç nüfusun tamamının
13:25
of requiring that their entire youth population
287
805200
2816
okulda kalmasını ve 16 yaşına kadar
13:28
remain in school and continue their education
288
808040
2856
eğitim alması gibi
13:30
to the ripe old age of 16.
289
810920
2120
radikal kararlar aldılar.
13:33
This was called the high school movement,
290
813600
1976
Buna lise hareketleri deniyordu
13:35
and it was a radically expensive thing to do.
291
815600
2816
ve bu tamamen maliyetli bir şeydi.
13:38
Not only did they have to invest in the schools,
292
818440
2256
Sadece okullara yatırım yapmaları gerektiği için değil
13:40
but those kids couldn't work at their jobs.
293
820720
2696
ayrıca çocukları çalıştıramadıkları için.
13:43
It also turned out to be one of the best investments
294
823440
3296
Aynı zamanda ABD'nin 20. yüzyılda yaptığı
13:46
the US made in the 20th century.
295
826760
2216
en iyi yatırımlardan biri olduğu ortaya çıktı.
13:49
It gave us the most skilled, the most flexible
296
829000
2336
Bu Amerika'ya dünyadaki en yetenekli,
13:51
and the most productive workforce in the world.
297
831360
2696
en esnek ve en üretken iş gücünü verdi.
13:54
To see how well this worked, imagine taking the labor force of 1899
298
834080
4536
Bunun ne kadar başarılı olduğunu görmek için, 1899 iş gücünü alın
13:58
and bringing them into the present.
299
838640
2216
ve onları günümüze getirildiğini hayal edin.
14:00
Despite their strong backs and good characters,
300
840880
2936
Güçlü geçmişlerine ve iyi karakterlerine rağmen
14:03
many of them would lack the basic literacy and numeracy skills
301
843840
3776
çoğu en sıradan işler hariç bütün işleri yapmak için
14:07
to do all but the most mundane jobs.
302
847640
2936
temel okuma yazma ve aritmetik becerilerinden yoksun kalacaklardı.
14:10
Many of them would be unemployable.
303
850600
2240
Çoğu işsiz kalacaktı.
14:13
What this example highlights is the primacy of our institutions,
304
853840
3736
Bu örnekte vurgulandığı gibi, kurumlarımızın önceliği,
14:17
most especially our schools,
305
857600
1776
özellikle de okullarımızın,
14:19
in allowing us to reap the harvest
306
859400
2536
teknolojik zenginliğimizin hasadını
14:21
of our technological prosperity.
307
861960
2296
kazanmamızdaki rolü büyüktür.
14:24
It's foolish to say there's nothing to worry about.
308
864280
2416
Endişe edecek bir şey yok demek aptalca olur.
14:26
Clearly we can get this wrong.
309
866720
2200
Açıkçası, yanlış anlamış olabiliriz.
14:29
If the US had not invested in its schools and in its skills
310
869640
3496
ABD bir asır önce lise hareketiyle okullarına ve okulların becerilerine
14:33
a century ago with the high school movement,
311
873160
2256
yatırım yapmamış olsaydı, refah seviyesi
14:35
we would be a less prosperous,
312
875440
1656
daha az haraketli ekonomisi olan
14:37
a less mobile and probably a lot less happy society.
313
877120
3616
ve muhtemelen daha az mutlu bir toplum olurdu.
14:40
But it's equally foolish to say that our fates are sealed.
314
880760
2736
Fakat geleceğimizin mühürlendiğini söylemek de aptalca.
14:43
That's not decided by the machines.
315
883520
1696
Bu kararı makineler alamaz.
14:45
It's not even decided by the market.
316
885240
1736
Piyasa bile buna karar veremez.
Bu karar biz ve kurumlarımız tarafından alınabilir.
14:47
It's decided by us and by our institutions.
317
887000
2640
14:50
Now, I started this talk with a paradox.
318
890360
2576
Bu konuşmayla bir paradoks başlattım.
14:52
Our machines increasingly do our work for us.
319
892960
2656
Makinelerimiz giderek bizim için çalışıyor.
14:55
Why doesn't that make our labor superfluous,
320
895640
2256
Neden bu emeğimizi ve yeteneklerimizi
14:57
our skills redundant?
321
897920
1216
gereksiz hale getirmiyor?
14:59
Isn't it obvious that the road to our economic and social hell
322
899160
3416
Ekonomik ve sosyal cehenneme giden yolun kendi büyük buluşlarımızla
15:02
is paved with our own great inventions?
323
902600
2200
kaplandığı açık değil midir?
15:06
History has repeatedly offered an answer to that paradox.
324
906040
4176
Tarih, tekrar tekrar bu paradoksa bir yanıt buldu.
15:10
The first part of the answer is that technology magnifies our leverage,
325
910240
3616
Cevabın ilk bölümü, teknoloji iş sahamızı büyüttü, önemini arttırdı,
15:13
increases the importance, the added value
326
913880
2616
uzmanlığımıza, yargılarımıza
15:16
of our expertise, our judgment and our creativity.
327
916520
3536
ve yaratıcılığımıza değer kattı.
15:20
That's the O-ring.
328
920080
1200
Bu, O-ring prensibi.
15:21
The second part of the answer is our endless inventiveness
329
921880
2736
Cevabın ikinci kısmı, daimi yaratıcılığımız ve
15:24
and bottomless desires
330
924640
1456
çok derin arzularımız.
15:26
means that we never get enough, never get enough.
331
926120
2336
Yani hiç yetinmedik, asla yetinmeyeceğiz demek.
15:28
There's always new work to do.
332
928480
2160
Mutlaka yapacak yeni bir iş vardır.
15:31
Adjusting to the rapid pace of technological change
333
931960
3336
Teknolojik değişimin süratli temposuna adapte olmak
15:35
creates real challenges,
334
935320
1456
büyük sorunlar yaratır
15:36
seen most clearly in our polarized labor market
335
936800
2976
ve bunlar daha çok kutuplaşmış iş gücü piyasamızda
15:39
and the threat that it poses to economic mobility.
336
939800
2520
ve ekonomik hareketliliğe getirdiği tehditte görülüyor.
15:43
Rising to this challenge is not automatic.
337
943320
2440
Bu sorunların artmasının nedeni otomasyon değil.
15:46
It's not costless.
338
946400
1496
Masrafsız değil.
15:47
It's not easy.
339
947920
1416
Kolay değil.
15:49
But it is feasible.
340
949360
1200
Fakat uygulanabilir.
15:51
And here is some encouraging news.
341
951120
1816
İşte bazı cesaret verici haberler:
15:52
Because of our amazing productivity,
342
952960
2136
Muhteşem üretkenliğimiz sayesinde
15:55
we're rich.
343
955120
1256
zenginiz.
15:56
Of course we can afford to invest in ourselves and in our children
344
956400
3136
Tabii ki, yüz yıl önce lise hareketiyle Amerika'nın yaptığı gibi,
15:59
as America did a hundred years ago with the high school movement.
345
959560
3336
kendimize ve çocuklarımıza yatırım yapmayı karşılayabiliriz.
16:02
Arguably, we can't afford not to.
346
962920
2280
Ve muhtemelen, bunu yapmamayı karşılayamayız.
16:06
Now, you may be thinking,
347
966120
1776
Şimdi, şöyle düşünüyor olabilirsiniz:
16:07
Professor Autor has told us a heartwarming tale
348
967920
2856
Profesör Autor bize uzak geçmişi,
16:10
about the distant past,
349
970800
1776
yakın geçmişi, belki de bugünümüzü,
16:12
the recent past,
350
972600
1376
ancak muhtemelen geleceği
16:14
maybe the present, but probably not the future.
351
974000
3296
anlatan güzel bir masal anlattı.
16:17
Because everybody knows that this time is different.
352
977320
3936
Çünkü herkes bu zamanın farklı olduğunu bilir.
16:21
Right? Is this time different?
353
981280
2816
Doğru mu? Bu zaman farklı mı?
16:24
Of course this time is different.
354
984120
1896
Tabii ki farklı.
16:26
Every time is different.
355
986040
1696
Bütün zamanlar farklı.
16:27
On numerous occasions in the last 200 years,
356
987760
3616
Bilim adamları ve aktivistler, son 200 yılda sayısız olayla,
16:31
scholars and activists have raised the alarm
357
991400
2776
işlerimizin yok olmaması ve
16:34
that we are running out of work and making ourselves obsolete:
358
994200
3536
kendimizi yıpratmamıza dair uyarılarını arttırdılar:
16:37
for example, the Luddites in the early 1800s;
359
997760
4616
Örneğin, 1800'lü yılların başında Luddite;
16:42
US Secretary of Labor James Davis
360
1002400
2936
1920'lerde ABD Çalışma Sekreteri olan
16:45
in the mid-1920s;
361
1005360
2416
James Davis;
16:47
Nobel Prize-winning economist Wassily Leontief in 1982;
362
1007800
5176
1982'de Nobel ödüllü kazanan ekonomist Wassily Leontief;
16:53
and of course, many scholars,
363
1013000
3256
ve elbette bugün pek çok akademisyen,
16:56
pundits, technologists
364
1016280
2136
uzmanlar, teknologlar ve
16:58
and media figures today.
365
1018440
1840
medya figürleri.
17:01
These predictions strike me as arrogant.
366
1021600
3320
Bu tahminler bana kibirli gibi geliyor.
17:05
These self-proclaimed oracles are in effect saying,
367
1025800
2696
Bu kendi kendini kahin ilan edenler,
17:08
"If I can't think of what people will do for work in the future,
368
1028520
3416
"Gelecekte insanların iş için ne yapacaklarını düşünemiyorsam,
17:11
then you, me and our kids
369
1031960
2896
sen de ben de ve çocuklar da
17:14
aren't going to think of it either."
370
1034880
1715
bunu düşünmeyecektir." diyor.
17:17
I don't have the guts
371
1037760
1935
Bu iddiaları insanın becerisine
17:19
to take that bet against human ingenuity.
372
1039720
3176
karşı koymaya benim cesaretim yok.
17:22
Look, I can't tell you what people are going to do for work
373
1042920
2976
Bakın, yüzyıl içinde insanların meslekler için
17:25
a hundred years from now.
374
1045920
1896
ne yapacağını söyleyemem.
17:27
But the future doesn't hinge on my imagination.
375
1047839
2601
Fakat geleceğimiz benim hayal gücümün üzerine kurulu değil.
17:31
If I were a farmer in Iowa in the year 1900,
376
1051280
3776
1900 yılında Iowa'da bir çiftçi olsaydım
17:35
and an economist from the 21st century teleported down to my field
377
1055079
3537
ve 21. yüzyıldaki bir ekonomist, tarlama ışınlanarak
17:38
and said, "Hey, guess what, farmer Autor,
378
1058640
2520
"Hey, biliyor musun çiftçi Autor,
17:42
in the next hundred years,
379
1062000
1536
bence önümüzdeki yüzyıl içinde
17:43
agricultural employment is going to fall from 40 percent of all jobs
380
1063560
3776
artan üretkenlik yüzünden
tarımsal istihdam %40'dan
17:47
to two percent
381
1067360
1216
17:48
purely due to rising productivity.
382
1068600
2000
%2'ye düşecek.
17:51
What do you think the other 38 percent of workers are going to do?"
383
1071400
3160
İşçilerin %38'inin ne yapacağını düşünüyorsun?" deseydi.
17:55
I would not have said, "Oh, we got this.
384
1075400
2816
"Biz bunun üstesinden gelebiliriz.
17:58
We'll do app development, radiological medicine,
385
1078240
2856
Uygulama geliştiricisi, radyolojik tıp uzmanı,
18:01
yoga instruction, Bitmoji."
386
1081120
2976
yoga eğitmeni, emoji tasarımcısı olabiliriz." diyemezdim.
18:04
(Laughter)
387
1084120
1536
(Gülüşmeler)
18:05
I wouldn't have had a clue.
388
1085680
1286
Hiçbir fikrim olmazdı.
18:07
But I hope I would have had the wisdom to say,
389
1087840
2496
Fakat, umarım ki şunu söylemek için bilgeliğim olurdu:
18:10
"Wow, a 95 percent reduction in farm employment
390
1090360
4016
"Vay canına, gıda sıkıntısı çekmeden
tarım istihdamında %95'lik bir azalma.
18:14
with no shortage of food.
391
1094400
2136
18:16
That's an amazing amount of progress.
392
1096560
2416
Bu müthiş bir gelişme.
18:19
I hope that humanity finds something remarkable to do
393
1099000
3376
Umarım, insanlık tüm bu refah için
18:22
with all of that prosperity."
394
1102400
1880
olağanüstü bir şey bulur. "
18:25
And by and large, I would say that it has.
395
1105120
3080
Ve ben genel olarak bunun, gerçekleştiğini söyleyebilirim.
18:29
Thank you very much.
396
1109960
1256
Çok teşekkür ederim.
18:31
(Applause)
397
1111240
5055
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7