Peter Diamandis: Taking the next giant leap in space

Peter Diamandis bir sonraki atılım ile ilgili konuşuyor

49,537 views

2008-09-04 ・ TED


New videos

Peter Diamandis: Taking the next giant leap in space

Peter Diamandis bir sonraki atılım ile ilgili konuşuyor

49,537 views ・ 2008-09-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Ahmet Yükseltürk Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:18
My mission in life since I was a kid was,
0
18330
3000
Hayatımın amacı çocukluğumdan beri
00:21
and is, to take the rest of you into space.
1
21330
3000
sizleri uzaya götürmek oldu.
00:24
It's during our lifetime that we're going to take the Earth,
2
24330
4000
Dünya'yı ve Dünya'daki insanları kalıcı olarak uzaya taşımamız
00:28
take the people of Earth and transition off, permanently. And that's exciting.
3
28330
4000
bizim ömrümüz içinde olacak. Bu da çok heyecan verici.
00:32
In fact, I think it is a moral imperative
4
32330
2000
Aslında, bence uzaya gitmemiz
00:34
that we open the space frontier.
5
34330
3000
bizim için bir zorunluluk.
00:37
You know, it's the first time that we're going to have a chance
6
37330
2000
Biliyorsunuz, ilk defa gezegen fazlalığını
00:39
to have planetary redundancy,
7
39330
2000
idrak etme şansımız olacak.
00:41
a chance to, if you would, back up the biosphere.
8
41330
3000
Biyosferi yedekleme şansı.
00:44
And if you think about space,
9
44330
3000
Uzayı hayal ettiğiniz zaman,
00:47
everything we hold of value on this planet --
10
47330
3000
bu gezegende değer verdiğimiz her şey --
00:50
metals and minerals and real estate and energy -- is in infinite quantities in space.
11
50330
4000
metaller ve mineraller ve gayri menkuller ve enerji -- uzayda sonsuz miktarda.
00:54
In fact, the Earth is a crumb in a supermarket filled with resources.
12
54330
5000
Aslında, Dünya kaynaklarla dolu bir süpermarkette bir kırıntı.
00:59
The analogy for me is Alaska. You know, we bought Alaska.
13
59330
3000
Ben bunu Alaska'ya benzetiyorum. Biliyorsunuz, biz Alaska'yı satın aldık.
01:02
We Americans bought Alaska in the 1850s. It's called Seward's folly.
14
62330
4000
Biz Amerikalılar Alaska'yı 1850'lerde satın aldık. Buna Alaska'nın Satışı deniyor.
01:06
We valued it as the number of seal pelts we could kill.
15
66330
4000
Alaska'nın değerini öldürebileceğimiz deniz samuru cinsinden hesapladık.
01:10
And then we discovered these things -- gold and oil and fishing and timber --
16
70330
4000
Ve ondan sonra altın, petrol, balık ve kereste gibi şeyleri keşfettik
01:14
and it became, you know, a trillion-dollar economy,
17
74330
3000
ve Alaska trilyon dolarlık ekonomiye dönüştü
01:17
and now we take our honeymoons there. The same thing will happen in space.
18
77330
3000
ve şimdilerde balaylarımızı burada geçiriyoruz. Aynı şey uzay için de olacak.
01:20
We are on the verge of the greatest exploration
19
80330
3000
İnsanlığın idrak edeceği
01:23
that the human race has ever known.
20
83330
2000
en büyük keşfin ucundayız.
01:25
We explore for three reasons,
21
85330
2000
Keşif yapmamızın üç nedeni var,
01:27
the weakest of which is curiosity.
22
87330
2000
en zayıf olanı merak.
01:29
You know, it's funded NASA's budget up until now.
23
89330
4000
Biliyorsunuz, bu şu ana kadar NASA bütçesi ile gerçekleştirildi.
01:33
Some images from Mars, 1997.
24
93330
3000
Mars'tan 1997 yılında çekilmiş birkaç fotoğraf.
01:36
In fact, I think in the next decade, without any question,
25
96330
2000
Aslında, bence önümüzdeki on yıl içinde, kesinlikle
01:38
we will discover life on Mars and find that it is literally ubiquitous
26
98330
4000
Mars'ta hayat bulacağız ve o gezegenin
01:42
under the soils and different parts of that planet.
27
102330
3000
farklı bölgelerinde ve topraklarında hayatın yaygın olduğunu anlayacağız.
01:45
The stronger motivator, the much stronger motivator, is fear.
28
105330
3000
Daha kuvvetli, çok daha kuvvetli neden korku.
01:48
It drove us to the moon. We -- literally in fear -- with the Soviet Union
29
108330
4000
Korku bizi aya götürdü. Sovyet Birliği ile gerçekten korku içinde
01:52
raced to the moon. And we have these huge rocks,
30
112330
4000
ay yarışında idik. Çok büyük kayalar var,
01:56
you know, killer-sized rocks in the hundreds of thousands or millions out there,
31
116330
5000
yüzbinlerce ya da milyonlarca öldürücü büyüklükte kaya,
02:01
and while the probability is very small,
32
121330
2000
ve çarpma ihtimalleri düşük olsa da
02:03
the impact, figured in literally,
33
123330
2000
Dünya'ya muhtemel etkileri
02:05
of one of these hitting the Earth is so huge
34
125330
3000
o kadar çok fazla ki,
02:08
that to spend a small fraction looking, searching,
35
128330
3000
korunmaya hazırlanmak için
02:11
preparing to defend, is not unreasonable.
36
131330
2000
araştırmaların bir kısmını buraya ayırmak mantıksız değil.
02:13
And of course, the third motivator,
37
133330
2000
Ve tabi ki üçüncü neden,
02:15
one near and dear to my heart as an entrepreneur, is wealth.
38
135330
4000
bir girişimci olarak bana en yakın olanı, zenginlik.
02:19
In fact, the greatest wealth. If you think about these other asteroids,
39
139330
4000
Aslında, zenginliğin en büyüğü. Diğer göktaşlarını düşünürseniz,
02:23
there's a class of the nickel iron,
40
143330
2000
nikel demir sınıfı var,
02:25
which in platinum-group metal markets alone
41
145330
2000
ve bu gruptaki göktaşlarındaki platinyum grubu
02:27
are worth something like 20 trillion dollars,
42
147330
2000
metallerin değeri yaklaşık 20 trilyon dolar,
02:29
if you can go out and grab one of these rocks.
43
149330
2000
eğer gidip bu kayalardan birini kapıp gelirseniz tabi ki.
02:31
My plan is to actually buy puts on the precious metal market,
44
151330
3000
Planım değerli metaller piyasasında satma opsiyonları satın almak
02:34
and then actually claim that I'm going to go out and get one.
45
154330
2000
ve ondan sonra da gidip taşı bulup getirmek.
02:36
And that will fund the actual mission to go and get one.
46
156330
3000
Bu paralar da bir tane göktaşı bulup getirme projesinin kaynağını oluşturur.
02:39
But fear, curiosity and greed have driven us.
47
159330
3000
Korku, merak ve hırs bizi harekete geçirdi.
02:42
And for me, this is -- I'm the short kid on the right.
48
162330
4000
Benim için bu -- sağdaki kısa çocuk benim --
02:46
This was -- my motivation was actually during Apollo.
49
166330
4000
Apollo zamanı motivasyonumdu.
02:50
And Apollo was one of the greatest motivators ever.
50
170330
2000
Apollo gelmiş geçmiş en iyi heveslendirici şey idi.
02:52
If you think about what happened at the turn of -- early 1960s,
51
172330
6000
1960'ların başında olanları düşünürseniz,
02:58
on May 25, JFK said, "We're going to go to the moon."
52
178330
4000
25 Mayıs'ta JFK "Aya gidiyoruz." dedi.
03:02
And people left their jobs and they went to obscure locations
53
182330
3000
İnsanlar bu müthiş görevde yer almak için
03:05
to go and be part of this amazing mission.
54
185330
3000
işlerini bıraktı ve meçhul yerlere gittiler.
03:08
And we knew nothing about going to space.
55
188330
2000
Uzaya gitmekle ilgili hiçbir şey bilmiyorduk.
03:10
We went from having literally put Alan Shepard in suborbital flight
56
190330
3000
Alan Shepherd'ı alt orbit uçuşuna göndermekten
03:13
to going to the moon in eight years,
57
193330
2000
aya gitmemiz arasında sekiz yıl vardı
03:15
and the average age of the people that got us there was 26 years old.
58
195330
6000
ve bizi oraya götüren insanların ortalama yaşı 26 idi.
03:21
They didn't know what couldn't be done.
59
201330
1000
Nelerin yapılamayacak olduğunu bilmiyorlardı.
03:22
They had to make up everything.
60
202330
3000
Her şeyi baştan yapmalılardı --
03:25
And that, my friend, is amazing motivation.
61
205330
2000
ve bu da, değerli arkadaşım, muhteşem bir heveslendirici.
03:27
This is Gene Cernan, a good friend of mine, saying,
62
207330
3000
Yakın bir arkadaşım Gene Cernan, şöyle demişti,
03:30
"If I can go to the moon" -- this is the last human on the moon so far --
63
210330
4000
"Eğer aya gidebilirsem --" aya giden son insan --
03:34
"nothing, nothing is impossible." But of course,
64
214330
3000
"hiçbir şey, hiçbir şey imkansız değil." Tabi ki,
03:37
we've thought about the government always as the person taking us there.
65
217330
4000
bizi oraya götüren kişi olarak hep devleti düşündük.
03:41
But I put forward here, the government is not going to get us there.
66
221330
4000
Fakat şurada söylüyorum, devlet bizi oraya götürmeyecek.
03:45
The government is unable to take the risks required to open up this precious frontier.
67
225330
5000
Devlet bizi bu paha biçilemez yerlere götürecek riskleri göze alamaz.
03:50
The shuttle is costing a billion dollars a launch.
68
230330
2000
Uzay mekiğini yollamak milyar dolara maloluyor.
03:52
That's a pathetic number. It's unreasonable.
69
232330
3000
Bu çok büyük bir sayı. Bu mantıksız.
03:55
We shouldn't be happy in standing for that.
70
235330
3000
Bunu desteklemekten mutlu olmamalıyız.
03:58
One of the things that we did with the Ansari X PRIZE
71
238330
2000
Ansari X PRIZE ile yaptığımız bir şey de
04:00
was take the challenge on that risk is OK, you know.
72
240330
4000
bu riski göze almak idi.
04:04
As we are going out there and taking on a new frontier,
73
244330
3000
Bu yeni sınıra doğru giderken,
04:07
we should be allowed to risk.
74
247330
2000
risk almaya izin verilmeliyiz.
04:09
In fact, anyone who says we shouldn't, you know,
75
249330
3000
Aslında risk almamalıyız diyen kişiler
04:12
just needs to be put aside, because, as we go forward,
76
252330
4000
kenara atılmalı, çünkü zamanda ileri gittikçe
04:16
in fact, the greatest discoveries we will ever know is ahead of us.
77
256330
4000
bileceğimiz en müthiş buluşlar önümüzde.
04:20
The entrepreneurs in the space business are the furry mammals,
78
260330
3000
Uzay işindeki girişimciler tüylü memeliler gibi,
04:23
and clearly the industrial-military complex --
79
263330
2000
ve endüstriyel askeri yapılar --
04:25
with Boeing and Lockheed and NASA -- are the dinosaurs.
80
265330
4000
Boeing, Lockheed ve NASA -- ise dinazorlar.
04:29
The ability for us to access these resources
81
269330
3000
Bu kaynaklara gezegen fazlalığını
04:32
to gain planetary redundancy --
82
272330
2000
oluşturmak için ulaşabiliriz --
04:34
we can now gather all the information, the genetic codes,
83
274330
3000
artık her türlü bilgiyi toplayabiliriz, genetik kodlar,
04:37
you know, everything stored on our databases,
84
277330
2000
veritabanlarımızda saklanan her şeyi,
04:39
and back them up off the planet,
85
279330
2000
ve bir başka gezegende yedekleyebiliriz,
04:41
in case there would be one of those disastrous situations.
86
281330
4000
bahsettiğim felaketler yaşandığı zamanlar için önlem almak için.
04:45
The difficulty is getting there, and clearly, the cost to orbit is key.
87
285330
5000
Zorluk oraya gitmekte ve anahtar ise yörüngeye girmek.
04:50
Once you're in orbit, you are two thirds of the way, energetically, to anywhere --
88
290330
3000
Yörüngede iseniz, herhangi bir yere -- Ay, Mars -- gitmek için
04:53
the moon, to Mars. And today,
89
293330
3000
gerekli enerjinin üçte ikisine sahipsiniz.
04:56
there's only three vehicles -- the U.S. shuttle, the Russian Soyuz
90
296330
4000
Bugün sizi oraya götürecek sadece üç araç var --
05:00
and the Chinese vehicle -- that gets you there.
91
300330
2000
ABD'nin uzay mekiği, Rusya'nın Soyuz'u ve Çin'in aracı.
05:02
Arguably, it's about 100 million dollars a person on the space shuttle.
92
302330
5000
Uzay mekiğinde gitmenin maliyeti kişi başı 100 milyon dolar civarında.
05:07
One of the companies I started, Space Adventures, will sell you a ticket.
93
307330
3000
Benim kurduğum bir şirket, Space Adventures, size bilet satabilir.
05:10
We've done two so far. We'll be announcing two more on the Soyuz
94
310330
4000
Şu ana kadar iki tane yaptık, yakında Soyuz aracında
05:14
to go up to the space station for 20 million dollars.
95
314330
3000
20 milyon dolara iki tane daha yapacağız.
05:17
But that's expensive and to understand what the potential is --
96
317330
4000
Çok pahalı ve potansiyeli anlamak için --
05:21
(Laughter) --
97
321330
2000
(Gülüşmeler)
05:23
it is expensive. But people are willing to pay that!
98
323330
3000
pahalı. Fakat insanlar bunu ödemek istiyorlar!
05:26
You know, one -- we have a very unique period in time today.
99
326330
3000
Tarihte eşi benzeri olmayan bir dönemdeyiz.
05:29
For the first time ever, we have enough wealth
100
329330
2000
İlk defa bize uzayı keşfettirecek
05:31
concentrated in the hands of few individuals
101
331330
2000
para ve teknoloji
05:33
and the technology accessible
102
333330
2000
birkaç kişinin elinde
05:35
that will allow us to really drive space exploration.
103
335330
4000
yoğunlaşmış durumda.
05:39
But how cheap could it get? I want to give you the end point.
104
339330
4000
Fakat bu ne kadar ucuz olabilir? Size bunu anlatacağım.
05:43
We know -- 20 million dollars today, you can go and buy a ticket,
105
343330
2000
Bugün 20 milyon dolara gidip bilet alabileceğinizi biliyoruz,
05:45
but how cheap could it get?
106
345330
2000
fakat bu ne kadar ucuzlayabilir?
05:47
Let's go back to high school physics here.
107
347330
1000
Şimdi lise fiziğini hatırlayalım.
05:48
If you calculate the amount of potential energy, mgh,
108
348330
4000
Sizi ve uzay giysinizi birkaç yüz kilometre yukarıya çıkartacak
05:52
to take you and your spacesuit up to a couple hundred miles,
109
352330
3000
ve 28000 km/saat hıza ulaştıracak
05:55
and then you accelerate yourself to 17,500 miles per hour --
110
355330
4000
potansiyel enerjiyi, mgh, hesaplarsanız.
05:59
remember, that one half MV squared -- and you figure it out.
111
359330
4000
Hatırlayın, ½ MV karesi -- anladınız.
06:03
It's about 5.7 gigajoules of energy.
112
363330
4000
Yaklaşık olarak 5.7 gigajoule'lük bir enerji.
06:07
If you expended that over an hour, it's about 1.6 megawatts.
113
367330
5000
Bunu bir saatte harcarsanız, yaklaşık 1.6 megawatt.
06:12
If you go to one of Vijay's micro-power sources,
114
372330
3000
Vijay'in mikro güç sistemlerini
06:15
and they sell it to you for seven cents a kilowatt hour --
115
375330
2000
size kilowatt başı saati 7 sente satıyorlar --
06:17
anybody here fast in math?
116
377330
2000
hızlı işlem yapabilen var mı?
06:19
How much will it cost you and your spacesuit to go to orbit?
117
379330
4000
Sizin ve uzay giysinizin uzaya gitmesi ne kadara mal olacak?
06:23
100 bucks. That's the price-improvement curve that --
118
383330
4000
100 dolar. Bu da maliyet iyileştirme eğrisi --
06:27
we need some breakthroughs in physics along the way,
119
387330
2000
fizikte birkaç ilerleme sağlamamız lazım.
06:29
I'll grant you that.
120
389330
3000
Size bunu bağışlayacağım.
06:32
(Laughter)
121
392330
1000
(Gülüşmeler)
06:33
But guys, if history has taught us anything,
122
393330
4000
Tarih bize bir şey öğretti ise o da
06:37
it's that if you can imagine it, you will get there eventually.
123
397330
3000
hayal edersen, bir gün elde edersin.
06:40
I have no question that the physics,
124
400330
3000
Hepimize uzay uçuşunu sağlayacak
06:43
the engineering to get us down to the point
125
403330
3000
fizik ve mühendislik bilgisinin
06:46
where all of us can afford orbital space flight is around the corner.
126
406330
4000
çok yakın olduğuna eminim.
06:50
The difficulty is that there needs to be a real marketplace to drive the investment.
127
410330
5000
Zorluk şurada, yatırım çekebilmek gerçek bir piyasa olması lazım.
06:55
Today, the Boeings and the Lockheeds don't spend a dollar
128
415330
4000
Bugün Boeing'ler ve Lockheed'ler kendi paralarından
06:59
of their own money in R&D.
129
419330
2000
Ar-Ge'ye bir dolar bile harcamıyorlar.
07:01
It's all government research dollars, and very few of those.
130
421330
3000
Hepsi devletin araştırma paraları, ve biraz da onlardan.
07:04
And in fact, the large corporations,
131
424330
2000
Aslında büyük şirketler,
07:06
the governments, can't take the risk.
132
426330
2000
devletler riski göze alamazlar.
07:08
So we need what I call an exothermic economic reaction in space.
133
428330
4000
Uzay için bize egzotermik ekonomik tepkimesi dediğim şey lazım.
07:12
Today's commercial markets worldwide, global commercial launch market?
134
432330
4000
Bugün dünya çapında ticari kaç tane uçuş var?
07:16
12 to 15 launches per year.
135
436330
3000
Yılda 12 ile 15 arasında.
07:19
Number of commercial companies out there? 12 to 15 companies.
136
439330
2000
Ticari şirket sayısı? 12 ile 15 arası.
07:21
One per company. That's not it. There's only one marketplace,
137
441330
4000
Şirket başı bir tane. Sadece bu kadar değil.
07:25
and I call them self-loading carbon payloads.
138
445330
3000
Sadece bir tane piyasa var, ona kendi kendine yüklenen karbonlar diyorum.
07:28
They come with their own money. They're easy to make.
139
448330
3000
Kendi paraları ile beraber geliyorlar. Onları yapmak kolay.
07:31
It's people. The Ansari X PRIZE was my solution,
140
451330
4000
Bunlar insan. Bizi uzaya götürecek araçlarla ilgili
07:35
reading about Lindbergh for creating the vehicles to get us there.
141
455330
4000
Lindbergh'i okurken aklıma gelen çözüm Ansari X PRIZE idi.
07:39
We offered 10 million dollars in cash for the first reusable ship,
142
459330
3000
Tekrar kullanılabilen, üç kişi kapasiteli, insanları 100 kilometre yukarıya çıkarıp
07:42
carry three people up to 100 kilometers,
143
462330
2000
iki hafta içinde geri dönebilen ilk gemiyi yapana
07:44
come back down, and within two weeks, make the trip again.
144
464330
3000
10 milyon dolar nakit para vaad ettik.
07:47
Twenty-six teams from seven countries entered the competition,
145
467330
4000
Yedi ülkeden 16 takım yarışmaya katıldı,
07:51
spending between one to 25 million dollars each.
146
471330
3000
1 ile 25 milyon dolar para harcadılar.
07:54
And of course, we had beautiful SpaceShipOne,
147
474330
2000
Kazanan ise SpaceShipOne idi,
07:56
which made those two flights and won the competition.
148
476330
4000
iki uçuş gerçekleştirdi.
08:00
And I'd like to take you there, to that morning,
149
480330
3000
Sizleri o günün sabahına götürmek istiyorum,
08:03
for just a quick video.
150
483330
2000
kısa bir video.
08:21
(Video) Pilot: Release our fire.
151
501330
2000
Video: Pilot: Ateşleyin.
08:26
Richard Searfoss: Good luck.
152
506330
5000
Adam: Bol şanslar.
08:31
(Applause)
153
511330
7000
(Alkışlar)
08:46
RS: We've got an altitude call of 368,000 feet.
154
526330
8000
Adam: Yüksekliğimiz 112 kilometre.
08:54
(Applause)
155
534330
1000
(Alkışlar)
08:57
RS: So in my official capacity as the chief judge
156
537330
3000
Adam: Ansari X PRIZE yarışının
09:00
of the Ansari X PRIZE competition,
157
540330
2000
resmi ana hakemi olarak
09:02
I declare that Mojave Aerospace Ventures
158
542330
2000
Mojave Aerospace Ventures'in
09:04
has indeed earned the Ansari X PRIZE.
159
544330
3000
gerçekten ödülü kazandığını açıklıyorum.
09:07
(Applause)
160
547330
2000
(Alkışlar)
09:09
Peter Diamandis: Probably the most difficult thing that I had to do
161
549330
2000
Peter Diamandis: Bu süreçte en çok zorlandığım şey
09:11
was raise the capital for this. It was literally impossible.
162
551330
3000
sermaye bulmaktı. Neredeyse imkansızdı.
09:14
We went -- I went to 100, 200 CEOs, CMOs.
163
554330
4000
Biz -- Ben 100, 200 CEO ve CMO'ya gittim.
09:18
No one believed it was done. Everyone said, "Oh, what does NASA think?
164
558330
2000
Kimse yapıldığına inanmadı. Herkes şöyle diyordu: "Oh, NASA ne düşünüyor?
09:20
Well, people are going to die,
165
560330
2000
Pekala, insanlar ölecek,
09:22
how can you possibly going to put this forward?"
166
562330
2000
bu projeyi nasıl öne sürüyorsunuz?
09:24
I found a visionary family, the Ansari family, and Champ Car,
167
564330
3000
Vizyon sahibi bir aile buldum, Ansari ailesi ve Champ Car,
09:27
and raised part of the money, but not the full 10 million.
168
567330
3000
paranın bir kısmını onlar karşıladı.
09:30
And what I ended up doing was going out to the insurance industry
169
570330
4000
Sonunda sigorta endüstrisine gidip
09:34
and buying a hole-in-one insurance policy.
170
574330
2000
ödül tazminatı sigortası satın aldım.
09:36
See, the insurance companies went to Boeing and Lockheed,
171
576330
2000
Görüyorsunuz, sigorta şirketleri Boeing ve Lockheed'e gidip
09:38
and said, "Are you going to compete?" No.
172
578330
2000
"Rekabet edecek misiniz?" diye soruyor. Hayır.
09:40
"Are you going to compete?" No. "No one's going to win this thing."
173
580330
2000
Rekabet edecek misiniz? Hayır. Kimse bu yarışı kazanamayacak.
09:42
So, they took a bet that no one would win by January of '05,
174
582330
5000
Onlar Ocak 2005'e kadar kimse yenemeyecek dediler,
09:47
and I took a bet that someone would win.
175
587330
4000
ben yenecek dedim.
09:51
(Applause)
176
591330
1000
(Alkışlar)
09:52
So -- and the best thing is they paid off and the check didn't bounce.
177
592330
6000
En iyi şey ise iddiayı kazanmamdı.
09:58
(Laughter)
178
598330
1000
(Gülüşmeler)
09:59
We've had a lot of accomplishments
179
599330
2000
Çok şeyler başardık
10:01
and it's been a tremendous success.
180
601330
2000
ve müthiş bir başarı idi.
10:03
One of the things I'm most happy about is that the SpaceShipOne
181
603330
6000
En çok mutlu olduğum şeylerden biri de SpaceShipOne'ın
10:09
is going to hang in Air and Space Museum,
182
609330
2000
Hava ve Uzay Müzesi'nde
10:11
next to the Spirit of St. Louis and the Wright Flyer.
183
611330
2000
St.Louis ve Wright Flyer'ın yanında duracak olması.
10:13
Isn't that great? (Applause)
184
613330
5000
Muhteşem değil mi?
10:18
So a little bit about the future, steps to space, what's available for you.
185
618330
4000
Birazcık da gelecekle ilgili, uzaya adımlar, size uygun şeylerden bahsedeyim.
10:22
Today, you can go and experience weightless flights.
186
622330
4000
Bugün ağırlıksız uçuşlar yapabilirsiniz.
10:26
By '08, suborbital flights, the price tag for that, you know, on Virgin,
187
626330
4000
2008'de bu uçuşların fiyatı Virgin'de
10:30
is going to be about 200,000.
188
630330
2000
200.000 olacak.
10:32
There are three or four other serious efforts that will bring the price down very rapidly,
189
632330
3000
Fiyatı çok fazla düşürecek üç dört ciddi çalışma var.
10:35
I think, to about 25,000 dollars for a suborbital flight.
190
635330
4000
Bence yörünge altı uçuşlar için fiyat 25.000 olacak.
10:39
Orbital flights -- we can take you to the space station.
191
639330
2000
Yörünge uçuşlar -- sizi uzay istasyonuna götürebiliriz.
10:41
And then I truly believe, once a group is in orbit around the Earth --
192
641330
4000
Sonra da inanıyorum ki, bir grup Dünya yörüngesinde iken,
10:45
I know if they don't do it, I am --
193
645330
2000
onlar yapmazsa ben,
10:47
we're going to stockpile some fuel,
194
647330
2000
biraz yakıt saklayıp
10:49
make a beeline for the moon and grab some real estate.
195
649330
3000
aya gideceğiz ve gayri menkul alacağız.
10:52
(Laughter)
196
652330
1000
(Gülüşmeler)
10:53
Quick moment for the designers in the audience.
197
653330
3000
Seyirciler içerisindeki tasarımcılar için.
10:56
We spent 11 years getting FAA approval to do zero gravity flights.
198
656330
4000
FAA'dan ağırlıksız uçuşlar için izin almaya 11 yıl harcadık.
11:00
Here are some fun images. Here's Burt Rutan
199
660330
2000
Burada da birkaç komik fotoğraf. Burada Burt Rutan
11:02
and my good friend Greg Meronek inside a zero gravity --
200
662330
4000
ve yakın arkadaşım Greg Meronek yerçekimsiz ortamda.
11:06
people think a zero gravity room,
201
666330
2000
İnsanlar yerçekimsiz odada
11:08
there's a switch on there that turns it off --
202
668330
2000
yerçekimini kapatan bir anahtar olduğunu düşünüyor,
11:10
but it's actually parabolic flight of an airplane.
203
670330
2000
fakat aslında bu bir parabolik uçuş.
11:12
And turns out 7-Up has just done a little commercial that's airing this month.
204
672330
5000
7-Up bu ay yayınlanmaya başlayacak bir reklam yapmış.
11:17
If we can get the audio up?
205
677330
2000
Sesi açabilir miyiz?
11:19
(Video) Narrator: For a chance to win the first free ticket to space,
206
679330
4000
Video: Kadın: İlk bedava uzay biletini kazanmak için,
11:23
look for specially marked packages of Diet 7-Up.
207
683330
4000
özel işaretli Diet 7-Up paketlerine bakınız.
11:27
When you want the taste that won't weigh you down,
208
687330
2000
Sizi üzmeyecek bir tad istediğimiz zaman,
11:29
the only way to go is up.
209
689330
2000
tek yol yukarıya gitmektir.
11:31
PD: That was filmed inside our airplane, and so, you can now do this.
210
691330
5000
PD: Bu uçağımızda çekildi, o yüzden şöyle yapabilirsiniz.
11:36
We're based down in Florida.
211
696330
2000
Florida'da kurulduk.
11:38
Let me talk about the other thing I'm excited about.
212
698330
2000
Beni heyecanlandıran başka bir şeyden bahsedeyim.
11:40
The future of prizes. You know, prizes are a very old idea.
213
700330
4000
Hediyelerin geleceği. Hediyeler bilirsiniz çok eski bir fikir.
11:44
I had the pleasure of borrowing from the Longitude Prize
214
704330
3000
Longitude ve Lindbergh'in ileri sürdüğü Orteig Ödülü'nü
11:47
and the Orteig Prize that put Lindbergh forward.
215
707330
3000
almakla şereflendim.
11:50
And we have made a decision in the X PRIZE Foundation
216
710330
3000
Ve X PRIZE Vakfı'nda bir karar aldık,
11:53
to actually carry that concept forward into other technology areas,
217
713330
4000
bu fikri diğer teknoloji alanlarına taşımayı istedik
11:57
and we just took on a new mission statement:
218
717330
2000
ve yeni bir misyon belirledik:
11:59
"to bring about radical breakthroughs in space
219
719330
3000
uzaydaki ve diğer alanlardaki radikal gelişmeleri
12:02
and other technologies for the benefit of humanity."
220
722330
3000
insanlık adına ortaya çıkarmak.
12:05
And this is something that we're very excited about.
221
725330
3000
Bu da bizi çok heyecanlandırıyor.
12:08
I showed this slide to Larry Page, who just joined our board.
222
728330
3000
Bu yansıyı Larry Page'e gösterdim, o da yönetimimize katıldı.
12:11
And you know, when you give to a nonprofit,
223
731330
2000
Biliyorsunuz kar amacı gütmezseniz,
12:13
you might have 50 cents on the dollar.
224
733330
2000
bir dolara karşılık 50 sent kazanırsınız.
12:15
If you have a matching grant, it's typically two or three to one.
225
735330
3000
Bağış yaparsanız, genellikle bir dolar karşılığı 2, 3 dolar alırsınız.
12:18
If you put up a prize, you can get literally a 50 to one leverage on your dollars.
226
738330
5000
Fakat bir ödül başlatırsanız, bir dolara karşılık 50 kazanırsınız.
12:23
And that's huge. And then he turned around and said,
227
743330
2000
Ve bu da çok fazla. O da arkasını döndü ve
12:25
"Well, if you back a prize institute that runs a 10 prize, you get 500 to one."
228
745330
4000
"Enstitü olarak 10 ödül başlatırsanız, bir dolara 500 kazanırsınız" dedi.
12:29
I said, "Well, that's great."
229
749330
2000
Ben de bu muhteşem dedim.
12:31
So, we have actually -- are looking to turn the X PRIZE
230
751330
3000
X PRIZE'ı dünya çapında bir
12:34
into a world-class prize institute.
231
754330
3000
ödül enstitüsüne çevirmeyi düşünüyoruz.
12:37
This is what happens when you put up a prize,
232
757330
3000
Bir ödül açıklayıp, takımlar denemelere başlayınca
12:40
when you announce it and teams start to begin doing trials.
233
760330
4000
bu meydana geliyor.
12:44
You get publicity increase, and when it's won,
234
764330
3000
Bilinirliğiniz artıyor ve ödül kazanıldığı zaman,
12:47
publicity shoots through the roof -- if it's properly managed --
235
767330
2000
bilinirlik tavan yapıyor -- süreç iyi yönetilirse --
12:49
and that's part of the benefits to a sponsor.
236
769330
4000
bu da sponsora katkısı.
12:53
Then, when the prize is actually won, after it's moving,
237
773330
4000
Ödül kazanıldıktan sonra
12:57
you get societal benefits, you know, new technology, new capability.
238
777330
4000
sosyal yararlar ve yeni teknolojiler ve imkanlar oluşmuş oluyor.
13:01
And the benefit to the sponsors
239
781330
2000
Sponsorlara toplam katkı
13:03
is the sum of the publicity and societal benefits over the long term.
240
783330
3000
bilinirlik ve uzun vadede sosyal yararlar.
13:06
That's our value proposition in a prize.
241
786330
3000
Ödülü böyle değerlendiriyoruz.
13:09
If you were going to go and try to create SpaceShipOne,
242
789330
2000
Siz gidip SpaceShipOne'ı ya da başka yeni bir teknolojiyi
13:11
or any kind of a new technology,
243
791330
2000
gidip kendiniz yapmayı deneseniz,
13:13
you have to fund that from the beginning
244
793330
3000
sermayeyi başta bulmalısınız
13:16
and maintain that funding with an uncertain outcome.
245
796330
3000
ve ürününüz belirsiz durumda.
13:19
It may or may not happen. But if you put up a prize,
246
799330
3000
Olabilir de olmayabilir de. Fakat bir ödül koyarsanız,
13:22
the beautiful thing is, you know, it's a very small maintenance fee,
247
802330
3000
hizmete çok az para veriyorsunuz
13:25
and you pay on success.
248
805330
2000
ve başarıyı elde ediyorsunuz.
13:27
Orteig didn't pay a dime out to the nine teams that went across --
249
807330
2000
Orteig Atlantik'i geçemeyene kadar dokuz takıma da
13:29
tried to go across the Atlantic,
250
809330
2000
bir kuruş ödemedi,
13:31
and we didn't pay a dime until someone won the Ansari X PRIZE.
251
811330
3000
biz de Ansari X PRIZE ödülünü yenen biri çıkıncaya kadar hiç para ödemedik.
13:34
So, prizes work great.
252
814330
2000
Ödüllerin çalışma sistemi muhteşem.
13:36
You know, innovators, the entrepreneurs out there,
253
816330
2000
Yenilikçiler, girişimciler,
13:38
you know that when you're going for a goal,
254
818330
2000
biliyorsunuz ki bir hedefe doğru gittiğinizde
13:40
the first thing you have to do is believe
255
820330
2000
ilk inanmanız gereken şey,
13:42
that you can do it yourself.
256
822330
2000
onu kendinizin yapabileceği.
13:44
Then, you've got to, you know, face potential public ridicule
257
824330
2000
Ondan sonra "Bu fikir saçma" gibi dalga geçmeleri
13:46
of -- that's a crazy idea, it'll never work.
258
826330
2000
göğüslemelisiniz.
13:48
And then you have to convince others,
259
828330
3000
Ondan sonra sermaye bulmada size yardımcı olmaları için,
13:51
so that they can, in fact, help you raise the funds,
260
831330
3000
başkalarını ikna etmelisiniz
13:54
and then you've got to deal with the fact that you've got government bureaucracies
261
834330
3000
ve ondan sonra devlet bürokrasisi ile uğraşmalısınız,
13:57
and institutions that don't want you to move those things forward,
262
837330
3000
bazı şeyleri değiştirmenizi istemeyen kurumlarla uğraşmalısınız,
14:00
and you have to deal with failures. What a prize does,
263
840330
2000
başarısızlıklarla uğraşmalısınız. Ödül ne yapıyor?
14:02
what we've experienced a prize doing,
264
842330
2000
Ödül sürecinde yaşadığımız şey şuydu,
14:04
is literally help to short-circuit or support all of these things,
265
844330
5000
bütün bu konularda size destek oluyoruz,
14:09
because a prize credentials the idea that this is a good idea.
266
849330
2000
çünkü ödül bir fikri değerli kılıyor.
14:11
Well, it must be a good idea.
267
851330
2000
Hımm, güzel bir fikir olmalı.
14:13
Someone's offering 10 million dollars to go and do this thing.
268
853330
3000
Birileri o işi yapmanız için çıkıyor 10 milyon dolar teklif ediyor.
14:16
And each of these areas was something that we found
269
856330
3000
Bütün bu alanlarda
14:19
the Ansari X PRIZE helped short-circuit these for innovation.
270
859330
5000
Ansari X PRIZE'ın işleri kolaylaştırdığını gördük.
14:24
So, as an organization, we put together a prize discovery process
271
864330
3000
Organizasyon olarak, ödül bulma sürecini yaşıyoruz,
14:27
of how to come up with prizes and write the rules,
272
867330
3000
nasıl bir ödül teklif edelim, kurallar ne olmalı
14:30
and we're actually looking at creating prizes
273
870330
3000
ve aslında birkaç farklı kategoride
14:33
in a number of different categories.
274
873330
2000
ödül yapmaya çalışıyoruz.
14:35
We're looking at attacking energy, environment, nanotechnology --
275
875330
5000
Enerjiye, çevrye, nanoteknolojiye bakıyoruz --
14:40
and I'll talk about those more in a moment.
276
880330
2000
bunlardan birazdan bahsedeceğim.
14:42
And the way we're doing that is we're creating prize teams
277
882330
2000
Bunu şöyle yapıyoruz, X PRIZE ile
14:44
within the X PRIZE. We have a space prize team.
278
884330
3000
ödül takımları kuruyoruz. Uzay ödül takımımız var.
14:47
We're going after an orbital prize.
279
887330
2000
Orbit ödülümüz var.
14:49
We are looking at a number of energy prizes.
280
889330
3000
Birkaç enerji ödülümüz var.
14:52
Craig Venter has just joined our board
281
892330
2000
Craig Venter bizim yönetimimize yeni katıldı,
14:54
and we're doing a rapid genome sequencing prize with him,
282
894330
2000
onla da hızlı genom sekanslama ödülü üzerinde çalışıyoruz.
14:56
we'll be announcing later this fall,
283
896330
2000
Bu sonbaharda duyurusunu yapacağız,
14:58
about -- imagine being able to sequence anybody's DNA
284
898330
4000
-- herhangi bir kişinin DNA'sını 1000 doların altında
15:02
for under 1,000 dollars, revolutionize medicine.
285
902330
3000
sekanslayabildiğinizi düşünün, tıpta devrim.
15:05
And clean water, education, medicine and even looking at social entrepreneurship.
286
905330
5000
Ve temiz su, eğitim, tıp ve hatta sosyal girişimcilik.
15:10
So my final slide here is, the most critical tool
287
910330
3000
Son yansım bu, bu da insanlığın büyük problemlerini
15:13
for solving humanity's grand challenges -- it isn't technology,
288
913330
4000
çözecek alet. O da teknoloji.
15:17
it isn't money, it's only one thing --
289
917330
2000
Para değil. Sadece tek bir şey --
15:19
it's the committed, passionate human mind.
290
919330
3000
o da odaklanmış ve hırslı bir insan aklı.
15:22
(Applause)
291
922330
4000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7