Should you be able to patent a human gene? | Tania Simoncelli

76,280 views ・ 2016-02-17

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Isil Malatyali Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:13
It was an afternoon in the fall of 2005.
0
13424
3158
2005 sonbaharında bir oğleden sonraydı.
00:17
I was working at the ACLU as the organization's science advisor.
1
17325
3599
ACLU'de kurumun bilim danışmanı olarak çalışıyordum.
00:21
I really, really loved my job,
2
21388
2607
İşimi gerçekten çok çok seviyordum
00:24
but I was having one of those days
3
24019
1636
fakat biraz
00:25
where I was feeling just a little bit discouraged.
4
25679
2569
hevesi kırılmış hissettiğim günlerden biriydi.
00:29
So I wandered down the hallway to my colleague Chris Hansen's office.
5
29265
4104
İş arkadaşım Chris Hansen'in ofisine gittim.
00:34
Chris had been at the ACLU for more than 30 years,
6
34367
3654
Chris 30 yılı aşkın bir süredir ACLU'de çalışıyordu,
00:38
so he had deep institutional knowledge and insights.
7
38045
3075
bu nedenle güçlü bilgi ve öngörüleri vardı.
00:41
I explained to Chris that I was feeling a little bit stuck.
8
41640
2973
Chris'e biraz tıkanmış hissettiğimi anlattım.
00:45
I had been investigating a number of issues
9
45512
2182
Bilim ve sivil hakların çatışmasındaki
00:47
at the intersection of science and civil liberties -- super interesting.
10
47718
5301
bir dizi konuyu araştırıyordum -- çok ilgi çekiciydi.
00:53
But I wanted the ACLU to engage these issues in a much bigger way,
11
53043
3910
Fakat ACLU'nun bu konularla daha geniş bir şekilde,
00:56
in a way that could really make a difference.
12
56977
2245
gerçekten fark yaratabilecek şekilde ilgilenmesini istiyordum.
01:01
So Chris cut right to the chase, and he says,
13
61603
2100
Chris hemen konuya girdi ve dedi ki;
01:03
"Well, of all the issues you've been looking at, what are the top five?"
14
63727
3460
''İncelediğin tüm konular içerisinde ilk beş sırada ne var?''
01:07
"Well, there's genetic discrimination,
15
67524
2656
''Genetik ayrım,
01:10
and reproductive technologies,
16
70204
2425
üreme teknolojileri,
01:12
and biobanking, and ...
17
72653
2141
biyobanka ve
01:14
oh, there's this really cool issue,
18
74818
1842
bir de şu havalı konu,
01:16
functional MRI and using it for lie detection, and ...
19
76684
2649
Fonksiyonel MR ve yalanı saptamada kullanılması var.
01:19
oh, and of course, there's gene patents."
20
79357
2121
ah tabi, bir de gen patentleri var.''
01:21
"Gene patents?"
21
81502
1629
''Gen patentleri?''
01:23
"Yes, you know, patents on human genes."
22
83967
2082
''Bilirsin, insan genleri patentleri.''
01:26
"No!
23
86073
1506
''Olamaz!
01:27
You're telling me that the US government
24
87603
2461
Bana Amerikan hükümetinin
01:30
has been issuing patents on part of the human body?
25
90088
2924
insan vücudunun parçaları için patent verdiğini mi söylüyorsun?
01:33
That can't be right."
26
93543
1683
Bu doğru olamaz.''
01:35
I went back to my office and sent Chris three articles.
27
95861
3459
Ofisime geri döndüm ve Chris'e ilgili makaleleri gönderdim.
01:39
And 20 minutes later, he came bursting in my office.
28
99954
3327
20 dakika sonra aceleyle odama girdi.
01:43
"Oh my god! You're right! Who can we sue?"
29
103305
3616
''Aman Allahım! Kime dava açabiliriz?''
01:47
(Laughter)
30
107330
1509
(Gülüşmeler)
01:49
Now Chris is a really brilliant lawyer,
31
109713
2374
Evet Chris muhteşem bir avukattır,
01:52
but he knew almost nothing about patent law
32
112111
2909
ancak patent kanunu ve genetikler hakkında
01:55
and certainly nothing about genetics.
33
115044
2436
kesinlikle hiçbir şey bilmez.
01:57
I knew something about genetics, but I wasn't even a lawyer,
34
117504
2878
Ben genetik hakkında bir şeyler biliyordum ama,
02:00
let alone a patent lawyer.
35
120406
1661
hukukla hiçbir ilgim yoktu.
02:02
So clearly we had a lot to learn before we could file a lawsuit.
36
122091
3466
Açık bir şekilde dava açmadan önce öğrenmemiz gereken çok şey vardı.
02:06
First, we needed to understand exactly what was patented
37
126036
2858
Öncelikle gen patentlendiğinde tam olarak
02:08
when someone patented a gene.
38
128918
1681
neyin patentlediğini anlamalıydık.
02:11
Gene patents typically contain dozens of claims,
39
131679
3822
Gen patentleri genel olarak düzinelerce hak içerirler,
02:15
but the most controversial of these are to so-called "isolated DNA" --
40
135525
4777
ancak en tartışmalı olanı ayrıştırılmış DNA olarak adlandırılan
02:20
namely, a piece of DNA that has been removed from a cell.
41
140699
4441
hücreden ayrılan bir DNA parçasıdır.
02:26
Gene patent proponents say,
42
146073
1299
Gen patenti savunucuları; ''Gördüğünüz gibi,
02:27
"See? We didn't patent the gene in your body,
43
147396
3174
vücüdunuzdaki bir geni değil, ayrıştırılmış bir gen
02:30
we patented an isolated gene."
44
150594
1935
patentledik'' derler.
02:33
And that's true,
45
153148
1201
Bu doğrudur da ancak,
02:34
but the problem is that any use of the gene requires that it be isolated.
46
154373
6733
genin her şekilde kullanımı ayrıştırılmasını gerektirir.
02:42
And the patents weren't just to a particular gene that they isolated,
47
162510
4405
Patentler de sadece ayrıştırılmış bu özel gene değil,
02:46
but on every possible version of that gene.
48
166939
2887
bu genin tüm olası versiyonlarına alınır.
02:50
So what does that mean?
49
170183
1337
Bu ne demek?
02:51
That means that you can't give your gene to your doctor
50
171981
3062
Bu, patent sahibinin izni olmadan geninizi doktorunuza verip
02:55
and ask him or her to look at it,
51
175067
2296
buna bakıp herhangi bir mutasyon
02:57
say, to see if it has any mutations,
52
177387
2100
olup olmadığını
02:59
without permission of the patent holder.
53
179511
2076
söylemesini isteyemezsiniz.
03:02
It also means that the patent holder has the right to stop anyone
54
182363
4193
Patent sahibi aynı zamanda genin herhangi bir araştırma
03:06
from using that gene in research or clinical testing.
55
186580
3482
ya da klinik testte kullanımını durdurma hakkına sahiptir.
03:10
Allowing patent holders,
56
190871
1698
Çoğunlukla özel şirketler olan
03:12
often private companies,
57
192593
1284
patent sahiplerine, genlerin araştırılmasını
03:13
to lock up stretches of the human genome was harming patients.
58
193901
4486
bloke etme hakkı vererek hastalara zarar verebiliyordu.
03:18
Consider Abigail,
59
198958
1152
Abigai'i düşününün,
03:20
a 10-year-old with long QT syndrome,
60
200134
2393
10 yaşında,
03:22
a serious heart condition that, if left untreated,
61
202551
3424
tedavi edilmediğinde ani ölümle sonuçlanabilecek
03:25
can result in sudden death.
62
205999
1778
QT sendromu var.
03:28
The company that obtained a patent on two genes associated with this condition
63
208911
3922
Bu hastalıkla bağlantılı iki gen üzerinde patente sahip şirket,
03:32
developed a test to diagnose the syndrome.
64
212857
2482
bu sendromu teşhis edebilecek bir test geliştirdi.
03:35
But then they went bankrupt and they never offered it.
65
215363
2824
Ancak iflas ettiler ve piyasaya hiç sunamadılar.
03:39
So another lab tried to offer the test,
66
219060
1928
Başka bir laboratuvar bu testi yapacakken
03:41
but the company that held the patents threatened to sue the lab
67
221012
2988
şirket patent ihlali nedeniyle laboatuvarı dava etmekle
03:44
for patent infringement.
68
224024
1182
tehdit etti.
03:45
So as a result,
69
225230
1159
Sonuç olarak,
03:46
for 2 years, no test was available.
70
226413
2862
2 yıl boyunca hiçbir test olmadı.
03:50
During that time,
71
230291
1150
Bu sürede de,
03:51
Abigail died of undiagnosed long QT.
72
231465
3250
teşhis edilemeyen QT sendromu nedeniyle Abigail hayatını kaybetti.
03:55
Gene patents clearly were a problem and were harming patients.
73
235776
3237
Gen patentleri sorunu yaşamları tehdit ediyordu.
03:59
But was there a way we could challenge them?
74
239467
2406
Ama bunu değiştirecek bir yol bulamaz mıydık?
04:02
Turns out that the Supreme Court
75
242266
1732
Farkettik ki, Yüksek Mahkeme
04:04
has made clear through a long line of cases,
76
244022
3114
bazı şeylerin patent kapsamında olmadığını
04:07
that certain things are not patent eligible.
77
247160
2786
açıklığa kavuşturmuştu.
04:10
You can't patent products of nature --
78
250925
2374
Doğanın ürettiklerini-- havayı, suyu, mineralleri,
04:14
the air, the water, minerals, elements of the periodic table.
79
254148
4209
periyodik tablo elementlerini patent altına alamazsınız.
04:19
And you can't patent laws of nature --
80
259170
2112
Aynı şekilde doğa kanunlarını,
04:22
the law of gravity, E = mc2.
81
262193
2279
yerçekimini, E=mc2 kuralını da.
04:24
These things are just too fundamental and must remain free to all
82
264909
4806
Bütün bunlar çok önemlidir ve herkese açık olmalıdır
04:29
and reserved exclusively to none.
83
269739
1823
ve hiç kimsenin tekelinde olamazlar.
04:32
It seemed to us that DNA,
84
272348
2147
Proteinlerimizin üretimini sağlayan
04:34
the most fundamental structure of life,
85
274519
2516
hayatın en temel yapısı olan DNA,
04:37
that codes for the production of all of our proteins,
86
277059
2656
hem doğanın üretimidir,
04:39
is both a product of nature and a law of nature,
87
279739
3226
hem de doğa kanunudur.
04:42
regardless of whether it's in our bodies
88
282989
2702
Vücudumuzda ya da deney tüpünde
04:45
or sitting in the bottom of a test tube.
89
285715
2038
olmasının bir farkı yoktur.
04:48
As we delved into this issue,
90
288523
1455
Konuyu derinleştirdikçe, tüm ülkeyi dolaşarak,
04:50
we traveled all over the country to speak with many different experts --
91
290002
3908
bir çok farklı uzman, bilim adamı, tıp profesörü,
04:54
scientists, medical professionals, lawyers, patent lawyers.
92
294588
3713
avukat, patent avukatı ile görüştük.
04:58
Most of them agreed that we were right as a matter of policy,
93
298753
3910
Kanun, prensip en azından teoride
05:02
and, at least in theory, as a matter of law.
94
302687
2785
haklı olduğumuz konusunda bir çoğu hemfikirdi.
05:06
All of them thought
95
306313
1155
Ancak hepsi
05:07
our chances of winning a gene-patent challenge
96
307492
2570
gen patenti savaşını kazanma şansımızın
05:10
were about zero.
97
310086
1867
sıfır olduğunu düşünüyorlardı.
05:13
Why is that?
98
313628
1363
Neden?
05:15
Well, the patent office had been issuing these patents
99
315015
3087
Patent bürosu bu patenleri
05:18
for more than 20 years.
100
318126
1701
20 yılı aşkın süredir veriyordu.
05:20
There were literally thousands of patents on human genes.
101
320686
2880
İnsan geni üzerinde abartısız binlerce patent vardı.
05:24
The patent bar was deeply entrenched in the status quo,
102
324843
2941
Patent kısıtlaması kemikleşmişti,
05:28
the biotech industry had grown up around this practice,
103
328581
3623
bioteknoloji bu uygulama etrafında gelişmişti ve
05:32
and legislation to ban gene patents had been introduced
104
332228
3119
yıllar boyunca Kongre'ye gen patentlerinin yasaklanması için
05:35
year after year in Congress,
105
335371
1398
sunulan tasarılar
05:36
and had gone absolutely nowhere.
106
336793
1791
hiçbir yere varamamıştı.
05:39
So the bottom line:
107
339401
1214
Sonuç olarak:
05:41
courts just weren't going to be willing to overturn these patents.
108
341027
3175
Mahkemeler bu patenleri kaldırmaya yanaşmamışlardı.
05:44
Now, neither Chris nor I were the type to shy away from a challenge,
109
344916
4595
Ne ben, ne de Chris kolay kolay pes etmedik.
05:49
and hearing, "Being right just isn't enough,"
110
349535
3144
''Sadece haklı olmak yetmez.'' sözünü duymak bile
05:52
seemed all the more reason to take on this fight.
111
352703
2530
savaşmak için yeterli nedendi.
05:56
So we set out to build our case.
112
356311
1935
Dava dosyasını oluşturduk.
05:59
Now, patent cases tend to be: Company A sues Company B
113
359494
3490
Halihazırda dava örnekleri; oldukça dar teknik konularda
06:03
over some really narrow, obscure technical issue.
114
363008
3183
A Şirketi B Şirketini dava ediyor şeklindeydi.
06:06
We weren't really interested in that kind of case,
115
366822
2365
Bu şekilde davalarla ilgilenmiyorduk ve konunun
06:09
and we thought this case was much bigger than that.
116
369211
2389
bundan çok daha büyük olduğunu düşünüyorduk.
06:11
This was about scientific freedom, medical progress,
117
371624
2488
Sözkonusu olan bilimsel özgürlük, tıpta ilerleme
06:14
the rights of patients.
118
374136
1459
hasta haklarıydı.
06:15
So we decided we were going to develop a case
119
375619
3103
Sonuç olarak alışılagelmiş dava örneklerinden farklı olarak
06:18
that was not like your typical patent case --
120
378746
2518
insan hakları savunmasına
06:21
more like a civil rights case.
121
381645
1882
benzer bir dava dosyası yarattık.
06:24
We set out to identify a gene-patent holder
122
384756
2842
Aktif olarak patent hakkını dayatan bir firma bulduk,
06:27
that was vigorously enforcing its patents
123
387622
2785
daha sonra mahkemeye, patent haklarının
06:30
and then to organize a broad coalition of plaintiffs and experts
124
390431
3294
hastalara ve yeni buluşlara zarar verdiğini anlatabilecek
06:33
that could tell the court
125
393749
1890
mağdur ve uzmanlardan oluşan
06:35
about all the ways that these patents were harming patients and innovation.
126
395663
4389
büyük bir takım oluşturduk.
06:41
We found the prime candidate to sue in Myriad Genetics,
127
401404
3122
Ana adayımızı Salt Lake City Utah'da bulunan
06:44
a company that's based in Salt Lake City, Utah.
128
404550
2855
Myriad Genetics olarak belirledik.
06:48
Myriad held patents on two genes,
129
408718
2250
Myriad iki genin patentini elinde tutuyordu,
06:50
the BRCA1 and the BRCA2 genes.
130
410992
3321
BRCA1 ve BRCA2 genleri.
06:55
Women with certain mutations along these genes
131
415150
2734
Bu genin mutasyonunu barındıran kadınlar, yüksek oranda
06:57
are considered to be at a significantly increased risk
132
417908
2626
meme ve yumurtalık kanseri
07:00
of developing breast and ovarian cancer.
133
420558
1945
riski taşıyorlardı.
07:03
Myriad had used its patents to maintain
134
423834
1880
Myriad bu patentleri
07:05
a complete monopoly on BRCA testing in the United States.
135
425738
4209
ABD'de BRCA taraması tekelini elinde tutmak için kullanıyordu.
07:10
It had forced multiple labs that were offering BRCA testing to stop.
136
430544
4188
Bu testi yapan bir çok laboratuvar bu nedenle engellendiler.
07:14
It charged a lot of money for its test --
137
434756
2159
Test için 3000 dolar gibi
07:16
over 3,000 dollars.
138
436939
1683
yüksek bir meblağ fatura ediyorlardı.
07:19
It had stopped sharing its clinical data
139
439089
2335
Kilinik verilerini
uluslararası bilim topluluklarıyla paylaşmayı kestiler.
07:21
with the international scientific community.
140
441448
2287
07:24
And perhaps worst of all,
141
444522
1903
Daha da kötüsü,
07:26
for a period of several years,
142
446449
2436
Myriad yıllarca,
07:28
Myriad refused to update its test to include additional mutations
143
448909
3713
Fransız araştırmacıların belirlediği ek mutasyonlar için
07:32
that had been identified by a team of researchers in France.
144
452646
3621
testini güncellemeyi reddetti.
07:36
It has been estimated that during that period,
145
456974
2508
Tahminlere göre, bu süre boyunca
07:39
for several years,
146
459506
1373
yıllarca,
07:40
as many as 12 percent of women undergoing testing
147
460903
3752
testi yaptıran kadınlardan en az yüzde 12'si
07:44
received the wrong answer --
148
464679
2402
yanlış sonuç aldılar,
07:48
a negative test result that should have been positive.
149
468377
3769
pozitif olması gereken sonuçlar negatif çıktı.
07:53
This is Kathleen Maxian.
150
473485
1741
İşte Kathleen Maxian.
07:56
Kathleen's sister Eileen developed breast cancer at age 40
151
476172
3257
Kathleen'in kardeşi Eileen 40 yaşında meme kanserine yakalandı.
07:59
and she was tested by Myriad.
152
479453
1840
O da testi yaptırdı.
08:02
The test was negative.
153
482032
1726
Test negatif çıktı.
08:03
The family was relieved.
154
483782
1526
Aile rahatladı.
08:05
That meant that Eileen's cancer most likely didn't run in the family,
155
485332
3788
Bu Eileen'ın kanseri ailede görülmeyecek demekti,
08:09
and that other members of her family didn't need to be tested.
156
489144
3015
diğer aile üyeleri de test olmadı.
08:12
But two years later,
157
492843
1230
Fakat iki yıl sonra,
08:14
Kathleen was diagnosed with advanced-stage ovarian cancer.
158
494097
4060
Kathleen'de ileri evrede yumurtalık kanseri teşhis edildi.
08:18
It turned out that Kathleen's sister was among the 12 percent
159
498927
3872
Anlaşıldı ki, test sonucu negatif çıkan
08:22
who received a false-negative test result.
160
502823
2869
kardeşi Eileen da hatalı test edilen yüzde 12 içindeydi.
08:26
Had Eileen received the proper result,
161
506347
3089
Eileen doğru sonucu alsaydı
08:29
Kathleen would have then been tested,
162
509460
2373
Kathleen de test edilecek
08:31
and her ovarian cancer could have been prevented.
163
511857
2913
ve yumurtalık kanseri önlenebilecekti.
08:36
Once we settled on Myriad,
164
516818
1264
Myriad'ı davası açılınca,
08:38
we then had to form a coalition of plaintiffs and experts
165
518106
3885
bu sorunları aydınlatabilecek
08:42
that could illuminate these problems.
166
522015
2088
mağdur ve uzmanlar bulmalıydık.
08:44
We ended up with 20 highly committed plaintiffs:
167
524127
2572
20 kararlı mağdur,
08:47
genetic counselors,
168
527325
1538
genetik danışmanlar,
08:48
geneticists who had received cease and desist letters,
169
528887
3359
ihtarname alan genetikçiler,
08:52
advocacy organizations,
170
532905
1849
aktivist organizasyonlar,
08:55
four major scientific organizations that collectively represented
171
535532
3065
ortak olarak temsil edilen dört büyük bilim kurumu,
08:58
more than 150,000 scientists and medical professionals,
172
538621
3530
150.000'den fazla bilimadamı ve profesyonel,
09:02
and individual women who either couldn't afford Myriad's test,
173
542755
3297
Myriad'ın testini ödeyemeyecek durumda olan kadınlar
09:06
or who wanted to obtain a second opinion but could not,
174
546076
3004
ya da ikinci bir görüş isteyen
09:09
as a result of the patents.
175
549104
1744
ama patent nedeniyle alamayanlar.
09:12
One of the major challenges we had in preparing the case
176
552315
3440
Davaya hazırlanırken en önemli sorulardan biri
09:15
was figuring out how best to communicate the science.
177
555779
2866
bilimi nasıl anlatacağımızı bulmaktı.
09:19
So in order to argue that what Myriad did was not an invention,
178
559079
3831
Bu nedenle, Myriad'ın yaptığının bir buluş olmadığını ve
09:22
and that isolated BRCA genes were products of nature,
179
562934
3277
izole edilmiş BRCA genlerinin doğanın bir ürünü olduğunu
09:27
we had to explain a couple of basic concepts, like:
180
567124
2713
anlatmak için bazı basit kavramları açıklamalıydık:
09:29
What's a gene? What's DNA?
181
569861
2144
Gen nedir? DNA Nedir?
09:32
How is DNA isolated, and why isn't that an invention?
182
572029
3716
DNA nasıl izole edilir ve bu neden bir icat değildir?
09:37
We spent hours and hours with our plaintiffs and experts,
183
577168
3862
Mağdur ve uzmanlarımızla bu kavramları
09:41
trying to come up with ways of explaining these concepts
184
581054
2936
basit ama doğru şekilde anlatacak yolları bulmak için
09:44
simply yet accurately.
185
584014
1543
uzun saatler geçirdik.
09:46
And we ended up relying heavily on the use of metaphors,
186
586306
3332
Sonuçta ağırlıklı olarak meteforlar kullandık
09:49
like gold.
187
589662
1156
mesela altın gibi.
09:51
So isolating DNA --
188
591789
2284
Yani DNA ayrıştırmak
09:54
it's like extracting gold from a mountain
189
594097
2500
bir dağdan ya da nehir yatağından
09:57
or taking it out of a stream bed.
190
597105
2016
altın çıkarmaya benzer.
09:59
You might be able to patent the process for mining the gold,
191
599145
3674
Altın çıkarma yönteminin patentini alabilirsiniz
10:02
but you can't patent the gold itself.
192
602843
2081
ama altını patent altına alamazsınız.
10:05
It might've taken a lot of hard work and effort
193
605929
2743
Dağdan altını çıkarmak çok çaba ve
10:08
to dig the gold out of the mountain;
194
608696
1860
sıkı çalışma gerektirebilir;
10:11
you still can't patent it, it's still gold.
195
611127
2281
ama patent altına alamazsınız o hala altındır.
10:13
And the gold, once it's extracted,
196
613432
1756
Ve altın bir kere çıkarıldığında
10:15
can clearly be used for all sorts of things
197
615212
2088
dağın içindeyken kullanılamayacak
10:17
that it couldn't be used for when it was in the mountain;
198
617324
2736
birçok farklı alanda kullanılabilir.
10:20
you can make jewelry out of it for example --
199
620084
2182
Örneğin mücevher yapabilirsiniz
10:22
still can't patent the gold, it's still gold.
200
622290
2165
ama patentini alamazsınız, hâlâ altındır.
10:25
So now it's 2009, and we're ready to file our case.
201
625364
3854
Ve 2009 yılında davayı açmaya hazırdık.
10:30
We filed in federal court in the Southern District of New York,
202
630286
3495
New York Güney Bölgesi federal mahkemede davayı açtık.
10:34
and the case was randomly assigned to Judge Robert Sweet.
203
634355
3366
Dava için tesadüfen Hakim Robert Sweet atandı.
10:38
In March 2010, Judge Sweet issued his opinion --
204
638599
3200
Mart 2010'da Hakim Sweet kararı açıkladı--
10:42
152 pages --
205
642569
1858
152 sayfa--
10:44
and a complete victory for our side.
206
644834
2252
sonuç bizim zaferimizdi.
10:47
In reading the opinion,
207
647964
1431
Kararı okurken
10:49
we could not get over how eloquently he described the science in the case.
208
649419
4715
bilimi bu kadar güzel açıklaması bizi şaşırttı.
10:54
I mean, our brief -- it was pretty good,
209
654504
2771
Yani evet, bizim dosyamız iyiydi
10:57
but not this good.
210
657299
1567
ama o kadar da iyi değildi.
10:59
How did he develop such a deep understanding of this issue
211
659778
3377
Bu kadar kısa zamanda nasıl olur da
böyle iyi bir şekilde konuyu kavrardı.
11:03
in such a short time?
212
663179
1160
11:04
We just could not comprehend how this had happened.
213
664363
3608
Bunun nasıl olduğuna anlam veremedik.
11:07
So it turned out,
214
667995
1264
Sonradan ortaya çıktı ki
11:09
Judge Sweet's clerk working for him at the time,
215
669283
3310
Hakim'in o dönemde yanındaki personeli
11:12
was not just a lawyer --
216
672617
1480
sadece bir avukat değildi,
11:14
he was a scientist.
217
674121
1714
aynı zamanda bir bilim adamıydı.
11:15
He was not just a scientist --
218
675859
1598
Sadece bilimadamı da değildii
11:17
he had a PhD in molecular biology.
219
677481
3146
Moleküler Biyoloji alanında doktora yapmıştı.
11:20
(Laughter)
220
680651
1751
(Gülüşmeler)
11:22
What an incredible stroke of luck!
221
682426
2575
İnanılmaz bir şans!
11:26
Myriad then appealed
222
686058
1300
Myriad temyiz için
11:27
to the US Court of Appeals for the Federal Circuit.
223
687382
2495
bölge istinaf mahkemesine başvurdu.
11:30
And here things got really interesting.
224
690496
2016
Böylece iş ilginç bir hal almaya başladı.
11:33
First, in a pivotal moment of this case,
225
693465
3060
Önce davanın çok önemli bir anında
11:37
the US government switched sides.
226
697187
2631
ABD hükümeti tarafları değiştirdi.
11:40
So in the district court the government submitted a brief on Myriad's side.
227
700739
3749
Bölge mahkemesi Myriad'ın lehine bir dava özeti çıkardı.
11:44
But now in direct opposition to its own patent office,
228
704512
5128
Ancak kendi patent bürosunun tam aksine
11:49
the US government files a brief that states that is has
229
709664
2708
ABD hükümeti konuyu bölge mahkemesi kararı ışığında
11:52
reconsidered this issue in light of the district court's opinion,
230
712396
3688
tekrar ele aldığını ve ayrıştırılmış DNA'nın
11:56
and has concluded that isolated DNA is not patent eligible.
231
716108
3186
patente tabi olamayacağı kararını açıkladı.
11:59
This was a really big deal,
232
719818
1811
Bu gerçekten hiç tahmin edilemeyen
12:01
totally unexpected.
233
721653
1562
bir olaydı.
12:04
The Court of Appeals for the Federal Circuit
234
724773
2080
Yargıtay Bölge Mahkemesi
12:06
hears all patent cases,
235
726877
1683
bütün patent davalarına bakardı ve
12:08
and it has a reputation for being very, very pro-patent.
236
728584
3158
oldukça patent taraftarı olmakla ünlüydü.
12:12
So even with this remarkable development,
237
732305
2426
Bu çarpıcı gelişmeyle birlikte
12:14
we expected to lose.
238
734755
1679
kaybedeceğimizi düşündük.
12:16
And we did.
239
736458
1347
Öyle de oldu.
12:18
Sort of.
240
738389
1152
Bir bakıma.
12:20
Ends up split decision, 2 to 1.
241
740357
2587
2 ye karşı 1 oyla.
12:23
But the two judges who ruled against us,
242
743743
2496
Ancak bize karşı olan 2 hakimin gerekçeleri
12:26
did so for completely different reasons.
243
746263
2241
birbirlerinden oldukça farklıydı.
12:29
The first one, Judge Lourie,
244
749275
1826
İlki, Hakim Lourie,
12:31
made up his own novel, biological theory --
245
751125
3015
kendi oluşturduğu basit biyolojik teorisi
12:34
totally wrong.
246
754164
1168
tamamen yanlıştı.
12:35
(Laughter)
247
755356
1011
(Gülüşmeler)
12:36
He decided Myriad had created a new chemical --
248
756391
2218
Myriad'ın yeni bir kimyasal yarattığını
12:38
made absolutely no sense.
249
758633
1865
düşünüyordu ki bu hiç mantıkı değildi.
12:40
Myriad didn't even argue this, so it came out of the blue.
250
760522
2786
Myriad bunu hiç savunmamıştı bile.
12:43
The other, Judge Moore,
251
763632
1977
Diğeri, Hakim Moore,
12:45
said she basically agreed with us that isolated DNA is a product of nature.
252
765633
3878
DNA'nın doğanın ürünü olduğu konusunda hemfikirdi ancak
12:49
But she's like, "I don't want to shake up the biotech industry."
253
769987
3333
''Biyoteknoloji endüstrisini altüst etmek istemem.'' der gibiydi.
12:54
The third, Judge Bryson,
254
774248
2572
Üçüncüsü, Hakim Bryson,
12:57
agreed with us.
255
777233
1216
bizimle hemfikirdi.
12:59
So now we sought review by the Supreme Court.
256
779750
2531
Anayasa Mahkemesi'ne gitme sırası bize geldi.
13:02
And when you petition the Supreme Court,
257
782305
2703
Anayasa Mahkemesine başvurduğunuzda
13:05
you have to present a question that you want the Court to answer.
258
785032
3122
Mahkemenin cevaplamasını istediğiniz bir soru sorarsınız.
13:08
Usually these questions take the form of a super-long paragraph,
259
788534
3727
Genellikle bu soru, bir sayfa uzunluğunda
13:12
like a whole page long with lots and lots of clauses,
260
792285
3023
bir paragraf ve birbirine bağlanmış
13:15
"wherein this" and "therefore that."
261
795332
2457
birçok cümleciklerden oluşurdu.
13:18
We submitted perhaps the shortest question presented ever.
262
798294
3907
Biz olabilecek en kısa soruyu sorduk.
13:23
Four words:
263
803312
1213
Dört kelime:
13:26
Are human genes patentable?
264
806220
2051
İnsan geni patent altına alınabilir mi?
13:28
Now when Chris first asked me what I thought of these words,
265
808922
2824
Bu soru bana ilk Chris tarafından sorulduğunda
13:31
I said, "Well, I don't know.
266
811770
1374
''Bilmiyorum'' demiştim. Sanırım sorman gereken
13:33
I think you have to say, 'Is isolated DNA patentable?'"
267
813168
3167
''Ayrıştırılmış DNA patent altına alınabilir mi?''
13:36
"Nope.
268
816968
1169
"Hayır.
13:38
I want the justices to have the very same reaction that I had
269
818487
4621
İşte hakimlerin de konuyu bana yedi yıl önce
13:43
when you brought this issue to me seven years ago."
270
823132
3087
ilk getirdiğinde verdiğim bu tepkiyi vermelerini istiyorum."
13:46
Well, I certainly couldn't argue with that.
271
826896
2157
Kesinlikle buna karşı çıkamazdım.
13:49
The Supreme Court only hears about one percent
272
829981
2883
Anayasa Mahkemesi iletilen davaların ancak
13:52
of the cases that it receives,
273
832888
1666
yüzde birini ele alır ve
13:54
and it agreed to hear ours.
274
834578
1591
bizimkini görüşmeyi kabul etti.
13:57
The day of the oral argument arrives, and it was really, really exciting --
275
837772
4127
Sözlü savunma günü geldi ve gerçekten
14:01
long line of people outside,
276
841923
1435
çok çok heyecan vericiydi.
14:03
people had been standing in line since 2:30 in the morning
277
843382
2764
Dışarıda uzun sıralarda insalar gece 2:30'dan beri
14:06
to try to get into the courthouse.
278
846170
1734
mahkeme salonuna girmek istiyorlardı.
14:07
Two breast cancer organizations,
279
847928
1971
Meme Kanseri Hareketi ve FORCE isimli
14:09
Breast Cancer Action and FORCE,
280
849923
1668
iki meme kanseri organizasyonu
14:11
had organized a demonstration on the courthouse steps.
281
851615
2701
adliye binası merdivenlerinde gösteri yapıyorlardı.
14:15
Chris and I sat quietly in the hallway,
282
855232
2870
Chris ile birlikte koridorda sessizce oturduk.
14:18
moments before he was to walk in and argue
283
858776
3014
Kariyerinin en önemli davasını savunmasına
14:21
the most important case of his career.
284
861814
2316
çok az kalmıştı.
14:24
I was clearly more nervous than he was.
285
864765
2379
Bariz olarak ben ondan daha gergindim.
14:28
But any remaining panic subsided as I walked into the courtroom
286
868096
4760
Ancak salondan içeri girince panikten eser kalmadı,
14:32
and looked around at a sea of friendly faces:
287
872880
2813
etrafımız tanıdık yüzlerle çevriliydi.
14:36
our individual women clients
288
876059
1765
Kendi derin kişisel
14:37
who had shared their deeply personal stories,
289
877848
2441
hikayelerini paylaşan kadın müvekkilerimiz,
14:41
the geneticists who had taken huge chunks of time out of their busy careers
290
881210
3626
kendilerini yoğun çalışmaları arasında
14:44
to dedicate themselves to this fight
291
884860
1825
bu savaşa adayan genetik bilimciler,
14:47
and representatives from a diverse array
292
887122
2579
kendi tanıdık avukatlarını devreye sokan
14:49
of medical, patient advocacy,
293
889725
1887
çok geniş bir kesimin temsilcileri;
14:51
environmental and religious organizations,
294
891636
2076
tıp ve hasta hakları aktivistleri
14:53
who had submitted friend of the court briefs in the case.
295
893736
3532
çevre koruma ve din kurumları.
14:58
Also in the room were three leaders of the Human Genome Project,
296
898609
3025
İnsan Geni Projesi'nin üç lideri de oradaydı.
15:01
including the co-discoverer of DNA himself,
297
901658
2672
Onlardan biri olan James Watson DNA mucitlerindendi ve
15:04
James Watson,
298
904354
1290
genlerin patentlenmesini
15:05
who had submitted a brief to the court,
299
905668
2146
''delilik'' olarak niteleyen
15:07
where he referred to gene patenting as "lunacy."
300
907838
3511
bir dosyayı da mahkemeye sunmuştu.
15:11
(Laughter)
301
911373
1848
(Gülüşmeler)
15:13
The diversity of the communities represented in this room
302
913245
3637
Salonda temsil edilen grupların çeşitliliği ve
15:16
and the contributions each had made to make this day a reality
303
916906
3441
her birinin bugünün gerçek olmasındaki katkıları,
15:20
spoke volumes to what was at stake.
304
920371
2297
mevzubahis konunun önemini açıkça anlatıyordu.
15:23
The argument itself was riveting.
305
923386
2213
Konu başlı başına ilgi çekiciydi.
15:26
Chris argued brilliantly.
306
926205
1663
Chris ustaca anlattı.
15:27
But for me,
307
927892
1245
Ancak benim için
15:29
the most thrilling aspect was watching the Supreme Court justices grapple
308
929161
3764
en heyecan verici yanı Anayasa Mahkemesi hakimlerinin
15:32
with isolated DNA,
309
932949
1569
renkli benzetme ve eğlenceli diyaloglarla
15:34
through a series of colorful analogies and feisty exchanges,
310
934542
3226
izole edilmiş DNA hakkındaki yorumlarıydı.
15:37
very much the same way as our legal team had done
311
937792
3340
Neredeyse, son yedi yıldır bizim yasal ekibimizin
15:41
for the past seven years.
312
941156
1690
yaptığı gibi.
15:43
Justice Kagan likened isolating DNA
313
943666
2656
Hakim Kagan yalıtılmış DNA'yı
15:46
to extracting a medicinal plant from the Amazon.
314
946346
2776
Amazon'dan çıkarılmış şifalı bir bitkiye benzetti.
15:50
Justice Roberts distinguished it from carving a baseball bat from a tree.
315
950516
4010
Hakim Roberts ağaçtan oyulmuş bir beyzbol sopasıyla özdeşleştirdi.
15:55
And in one of my absolutely favorite moments,
316
955995
2482
En favori anım da Hakim Sotomayor'un
15:58
Justice Sotomayor proclaimed isolated DNA to be "just nature sitting there."
317
958501
5269
ayrıştırılmış DNA için ''orada duran sadece doğa'' açıklamasıydı.
16:03
(Laughter)
318
963794
1100
(Gülüşmeler)
16:05
We felt pretty confident leaving the courtroom that day,
319
965318
2875
Her ne kadar o gün salondan çıkarken güvenimiz tam olsa da
16:08
but I could never have anticipated the outcome:
320
968217
3006
sonuç tam bir sürpriz oldu:
16:12
nine to zero.
321
972574
1507
dokuza sıfır.
16:15
"A naturally occurring DNA segment is a product of nature,
322
975025
3722
''Doğal olarak oluşmuş DNA parçası doğa üretimidir ve
16:18
and not patent-eligible merely because it has been isolated.
323
978771
3047
ayrıştırılmış olsa da patent hakkı alınamaz.
16:22
And furthermore,
324
982394
1347
Ayrıca
16:23
Myriad did not create anything."
325
983765
2545
Myriad hiçbir şey üretmemiştir.''
16:28
Within 24 hours of the decision,
326
988160
1996
Karardan sonraki 24 saat içinde
16:30
five labs had announced
327
990180
1392
beş laboratuvar
16:31
that they would begin to offer testing for the BRCA genes.
328
991596
3014
BRCA genleri için test yapmaya başlayacaklarını açıkladılar.
16:35
Some of them promised to offer the tests at a lower price than Myriad's.
329
995149
3483
Bazıları Myriad'dan daha düşük ücretlere sunacaklarını açıkladılar.
16:39
Some promised to provide a more comprehensive test
330
999142
2920
Bazıları Myriad'ınkinden daha kapsamlı
16:42
than the one Myriad was offering.
331
1002086
1683
bir test sunmayı vaad ettiler.
16:44
But of course the decision goes far beyond Myriad.
332
1004490
2838
Tabii ki karar Myriad'dan daha daha büyüktü.
16:47
It ends a 25-year practice of allowing patents on human genes
333
1007352
4396
ABD'de 25 yıl boyunca süren
16:51
in the United States.
334
1011772
1207
bir uygulamanın sonuydu.
16:53
It clears a significant barrier to biomedical discovery and innovation.
335
1013383
4693
Biyomedikal alandaki keşif ve icatların önündeki bir engel kalktı.
16:58
And it helps to ensure that patients like Abigail, Kathleen and Eileen
336
1018484
4901
Abigail, Kathleen ve Eileen gibi hastaların ihtiyaçları olan
17:03
have access to the tests that they need.
337
1023409
2156
testlere ulaşmalarına yardım etti.
17:06
A few weeks after the court issued its decision,
338
1026991
3215
Kararın açıklanmasından birkaç hafta sonra
17:10
I received a small package in the mail.
339
1030230
2260
postadan küçük bir paket aldım.
17:13
It was from Bob Cook-Deegan,
340
1033246
1607
Chris ile birlikte
17:14
a professor at Duke University
341
1034877
2269
davayı açmaya karar verdiğimizde
17:17
and one the very first people Chris and I went to visit
342
1037170
3224
ilk ziyaret ettiğimiz kişilerden biri olan Duke Universitesi'nden
17:20
when we started to consider whether to bring this case.
343
1040418
2699
Bob Cook Deegan'dan gelmişti.
17:24
I opened it up to find a small stuffed animal.
344
1044033
2809
Paketten küçük bir peluş oyuncak çıktı.
17:28
(Laughter)
345
1048344
2959
(Gülüşmeler)
17:33
We took a big risk in taking this case.
346
1053568
2328
Bu davada büyük bir risk almıştık.
17:36
Part of what gave us the courage to take that risk
347
1056722
2510
Cesaretimizde doğru olanı yaptığımızı bilmenin
17:39
was knowing that we were doing the right thing.
348
1059256
2438
etkisi büyüktü.
17:42
The process took nearly eight years from the start to finish,
349
1062079
3730
Tüm süreç, yol boyunca engel ve dönemeçlerle
17:45
with many twists and turns along the way.
350
1065833
2221
başlangıcından sonuna yaklaşık 8 yıl sürdü.
17:48
A little luck certainly helped,
351
1068578
1691
Şansın küçük bir payı mutlaka olmuştur ancak
17:50
but it was the communities that we bridged,
352
1070888
2812
asıl mucizeyi yaratan, birleştirdiğimiz topluluklar
17:53
the alliances that we created,
353
1073724
2091
tek güç haline getirdiğimiz
17:55
that made pigs fly.
354
1075839
1420
stratejik birlikteliklerdir.
17:57
Thank you.
355
1077802
1156
Teşekkürler.
17:58
(Applause)
356
1078982
5514
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7