Nalini Nadkarni explores canopy worlds

Nalini Nadkarni ve orman tepe örtüsünün korunması

46,656 views ・ 2009-03-04

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Zeynep Bilgi Bulus Demircan Gözden geçirme: Halil Kasap
00:18
Trees are wonderful arenas for discovery
0
18330
4000
Ağaçlar harikulade keşif sahalarıdır.
00:22
because of their tall stature, their complex structure,
1
22330
4000
Yüksek boyları, karmaşık yapıları vardır,
00:26
the biodiversity they foster and their quiet beauty.
2
26330
4000
biyoçeşitliliği desteklerler ve dingin bir güzelliğe sahiptirler.
00:30
I used to climb trees for fun all the time
3
30330
2000
Eğlence olsun diye her zaman ağaçlara tırmandım ve
00:32
and now, as a grown-up, I have made my profession understanding trees
4
32330
5000
şimdi ise, bir yetişkin olarak, bilimi kullanarak,
00:37
and forests, through the medium of science.
5
37330
2000
ağaçları ve ormanları anlamayı mesleğim haline getirdim.
00:39
The most mysterious part of forests is the upper tree canopy.
6
39330
4000
Ormanların en gizemli kısmı ağaç üstü tepe örtüsüdür.
00:43
And Dr. Terry Erwin, in 1983,
7
43330
2000
Dr. Terry Erwin, 1983 yılında,
00:45
called the canopy, "the last biotic frontier."
8
45330
4000
orman tepe örtüsü için "son biyotik sınır" ismini verdi.
00:49
I'd like to take you all on a journey up to the forest canopy,
9
49330
3000
Sizi orman tepe örtüsüne bir geziye götürmek,
00:52
and share with you what canopy researchers are asking
10
52330
3000
tepe örtüsü araştırmacılarının neler aradığını,
00:55
and also how they're communicating with other people outside of science.
11
55330
5000
ve bilim dünyası dışında, insanlarla nasıl iletişim kurduklarını paylaşmak isterim.
01:00
Let's start our journey on the forest floor
12
60330
2000
Geziye önce Costa Rica'da
01:02
of one of my study sites in Costa Rica.
13
62330
2000
benim araştırma alanlarımdan birinin orman tabanından başlayalım.
01:04
Because of the overhanging leaves and branches,
14
64330
3000
Yukarıdan sarkan yaprak ve dallardan dolayı,
01:07
you'll notice that the understory is very dark,
15
67330
3000
aşağının epey karanlık olduğunu fark edeceksiniz.
01:10
it's very still.
16
70330
2000
Oldukça durgun.
01:12
And what I'd like to do is take you up to the canopy,
17
72330
2000
Yapmak istediğim sizi yukarı tepe örtüsüne çıkarmak.
01:14
not by putting all of you into ropes and harnesses,
18
74330
3000
Ancak bunu hepinizi halat ve iplerle çekerek yapmayacağım.
01:17
but rather showing you a very short clip
19
77330
2000
Size, National Geographic'den "Yüksek Hudutların Kahramanları" isimli
01:19
from a National Geographic film called "Heroes of the High Frontier."
20
79330
4000
kısa bir klip göstererek yapacağım.
01:23
This was filmed in Monteverde, Costa Rica
21
83330
2000
Bu film Costa Rika - Monteverde'de çekildi ve
01:25
and I think it gives us the best impression of what it's like
22
85330
3000
sanıyorum, kökleri toprak dışında da uzayabilen dev incir ağacına
01:28
to climb a giant strangler fig.
23
88330
3000
tırmanmayı hissetmenin en iyi yolu.
01:31
(Music)
24
91330
30000
(Müzik)
02:01
(Growling)
25
121330
3000
(homurtu)
02:04
(Rustling)
26
124330
10000
(hışırtı)
02:15
So what you'll see up there is that it's really like the atmosphere of an open field,
27
135330
4000
Yukarıda göreceğiniz şey, oranın gerçekten bir açık alana benzediği ve
02:19
and there are tremendous numbers of plants and animals that have adapted
28
139330
3000
tepe örtüsünde yaşayabilmek için
02:22
to make their way and their life in the canopy.
29
142330
2000
çok sayıda bitki ve hayvanın ortama uyum sağladığıdır.
02:24
Common groups, like the sloth here, have clear adaptations
30
144330
4000
Yaygın grupların -örneğin tembel hayvanın- tepe örtüsünde yaşamak için
02:28
for forest canopies, hanging on with their very strong claws.
31
148330
3000
çok güçlü pençeleri ile asılmak gibi belirli adaptasyonları vardır.
02:31
But I'd like to describe to you a more subtle kind of diversity
32
151330
3000
Ancak size daha ince ayar bir çeşitliliği tanımlamak
02:34
and tell you about the ants.
33
154330
2000
ve karıncalardan bahsetmek istiyorum.
02:36
There are 10,000 species of ants that taxonomists --
34
156330
3000
Hayvanları tanımlayan ve isimlendiren taksonomistlere göre,
02:39
people who describe and name animals -- have named.
35
159330
3000
10,000 tür karınca vardır.
02:42
4,000 of those ants live exclusively in the forest canopy.
36
162330
4000
Bunların 4,000'i orman tepe örtüsünde yaşar.
02:46
One of the reasons I tell you about ants
37
166330
3000
Karıncalardan bahsetmemin bir sebebi
02:49
is because of my husband, who is in fact an ant taxonomist
38
169330
3000
kocamın da bir karınca taksonomisti olması.
02:52
and when we got married, he promised to name an ant after me, which he did --
39
172330
4000
Evlendiğimizde, bir karıncaya benim ismimi takma sözü vermişti, ve sözünü tuttu.
02:56
Procryptocerus nalini, a canopy ant.
40
176330
2000
Procryptocerus nalini, bir tepe örtüsü karıncası.
02:58
We've had two children, August Andrew and Erika
41
178330
3000
İki çocuğumuz oldu, August Andrew ve Erika
03:01
and actually, he named ants after them.
42
181330
2000
ve onların da isimlerini karıncalara verdi.
03:03
So we may be the only family that has an ant named after each one of us.
43
183330
4000
Bu şekilde, herbiri adına bir karıncası olan tek aile biz olabiliriz.
03:07
But my passion -- in addition to Jack and my children --
44
187330
4000
Ancak benim tutkum -- Jack ve çocuklarımın yanında-
03:11
are the plants, the so-called epiphytes,
45
191330
2000
bitkilerdir, epifit adı verilen bitkiler.
03:13
those plants that grow up on trees.
46
193330
3000
Bunlar ağaçlar üzerinde büyürler.
03:16
They don't have roots that go into trunks nor to the forest floor.
47
196330
4000
Gövde üzerinde veya orman tabanında kökleri yoktur.
03:20
But rather, it is their leaves that are adapted
48
200330
2000
Yaprakları, sis ve pus şeklinde gelen
03:22
to intercept the dissolved nutrients that come to them in the form of mist and fog.
49
202330
5000
çözünmüş besinleri alabilecek şekilde adapte olmuştur.
03:27
These plants occur in great diversity,
50
207330
3000
Bu bitkiler tüm dünyada 28 bin türün üzerinde
03:30
over 28,000 species around the world.
51
210330
2000
bir çeşitlilik gösterir.
03:32
They grow in tropical forests like this one
52
212330
3000
Bunun gibi tropikal ormanlarda yetişirler.
03:35
and they also grow in temperate rainforests, that we find in Washington state.
53
215330
3000
Ayrıca Washington Eyaletindeki ılıman yağmur ormanlarında da yetişirler.
03:38
These epiphytes are mainly dominated by the mosses.
54
218330
3000
Bu epifitler ağırlıklı olarak yosunlardan oluşur.
03:41
One thing I want to point out is that underneath these live epiphytes,
55
221330
4000
İşaret etmek istediğim şeylerden biri şu: bu epifitler ölüp çürüdükçe,
03:45
as they die and decompose, they actually construct an arboreal soil,
56
225330
4000
hem ılıman, hem de tropik kuşakta, altlarında
03:49
both in the temperate zone and in the tropics.
57
229330
3000
bir arboreal (ağaçsı) toprak oluştururlar.
03:52
And these mosses, generated by decomposing,
58
232330
4000
Çürüyen bu yosunlar,
03:56
are like peat moss in your garden.
59
236330
2000
bahçenizdeki turba yosunu gibidir.
03:58
They have a tremendous capacity for holding on to nutrients and water.
60
238330
3000
Çok fazla besin ve su tutma kapasiteleri vardır.
04:01
One of the surprising things I discovered
61
241330
3000
Keşfettiğim ilginç şeylerden biri
04:04
is that, if you pull back with me on those mats of epiphytes,
62
244330
3000
bu epifit tabakasını kaldırırsanız,
04:07
what you'll find underneath them are connections, networks
63
247330
4000
altında, tepe örtüsü kökleri dediğimiz
04:11
of what we call canopy roots.
64
251330
2000
bağlar, ağlar bulursunuz.
04:13
These are not epiphyte roots:
65
253330
2000
Bunlar epifitlerin kökleri değildir:
04:15
these are roots that emerge from the trunk and branch of the host trees themselves.
66
255330
3000
Bunlar konak ağaçların kendi gövde ve dallarından çıkmış köklerdir.
04:18
And so those epiphytes are actually paying the landlord a bit of rent
67
258330
4000
Bu şekilde epifitler, orman tabanından hayli yukarda destekleniyor olmanın karşılığı olarak,
04:22
in exchange for being supported high above the forest floor.
68
262330
4000
ev sahibine bir miktar kira ödemiş olurlar.
04:26
I was interested, and my canopy researcher colleagues have been interested
69
266330
3000
Tepe örtüsü araştırmacısı arkadaşlarım ve ben,
04:29
in the dynamics of the canopy plants that live in the forest.
70
269330
3000
ormanda yaşayan tepe örtüsü bitkilerinin devinimlerini merak ettik.
04:32
We've done stripping experiments
71
272330
2000
Epifit tabakalarını kaldırarak
04:34
where we've removed mats of epiphytes
72
274330
2000
bazı soyma denemeleri yaptık, ve
04:36
and looked at the rates of recolonization.
73
276330
2000
yeniden kolonileşme oranlarını inceledik.
04:38
We had predicted that they would grow back very quickly
74
278330
3000
Yanlardan uzanarak, çok hızlı olarak
04:41
and that they would come in encroaching from the side.
75
281330
2000
yeniden büyüyeceklerini öngörmüştük.
04:43
What we found, however, was that they took an extremely long time --
76
283330
4000
Bunun yerine gördüğümüz şu oldu:
04:47
over 20 years -- to regenerate,
77
287330
2000
Aşırı uzun bir zamanda -- 20 yılı aşkın bir zamanda --
04:49
starting from the bottom and growing up.
78
289330
2000
tabandan başlayarak gelişiyorlar, ve yenileniyorlar.
04:51
And even now, after 25 years,
79
291330
2000
25 yıl sonra, şimdi bile halen gelişmediler,
04:53
they're not up there, they have not recolonized completely.
80
293330
3000
tam olarak tekrar yayılmadılar.
04:56
And I use this little image to say
81
296330
3000
Bu küçük resmi, yosunlara ne olduğunu
04:59
this is what happens to mosses.
82
299330
2000
anlatmak için kullanıyorum.
05:01
If it's gone, it's gone,
83
301330
2000
Eğer gitmişse, gitmiştir.
05:03
and if you're really lucky you might get something growing back from the bottom.
84
303330
2000
Eğer gerçekten şanslıysanız, aşağıdan büyüyen birşeyler bulabilirsiniz.
05:05
(Laughter)
85
305330
1000
(Gülüşmeler)
05:06
So, recolonization is really very slow.
86
306330
3000
Evet, tekrar yayılmaları çok yavaş oluyor.
05:09
These canopy communities are fragile.
87
309330
3000
Bu tepe örtüsü toplulukları narinler.
05:12
Well, when we look out, you and I, over that canopy
88
312330
3000
Evet, siz ve ben, bu el değmemiş doğal ormanın
05:15
of the intact primary forest,
89
315330
2000
tepe örtüsüne baktığımızda,
05:17
what we see is this enormous carpet of carbon.
90
317330
4000
gördüğümüz şey muazzam bir karbon halısıdır.
05:21
One of the challenges that canopy researchers are attacking today
91
321330
3000
Bugün tepe örtüsü araştırmacılarının üzerinde durdukları konulardan biri
05:24
is trying to understand the amount of carbon that is being sequestered.
92
324330
4000
buralarda ne kadar karbon yutulmuş olduğu.
05:28
We know it's a lot,
93
328330
2000
Çok olduğunu biliyoruz,
05:30
but we do not yet know the answers to how much,
94
330330
2000
ama ne kadar ve hangi süreçlerle karbonun
05:32
and by what processes, carbon is being taken out of the atmosphere,
95
332330
4000
atmosferden alındığını, biyokütlesi içinde tutulduğunu,
05:36
held in its biomass, and moving on through the ecosystem.
96
336330
5000
ve ekosistem içinde ilerlediğini bilmiyoruz.
05:41
So I hope I've showed you that canopy-dwellers
97
341330
2000
Evet, umarım tepe örtüsü sakinlerinin
05:43
are not just insignificant bits of green up high in the canopy
98
343330
3000
-- sadece Tarzan ve Jane'in ilgi duyduğu --
05:46
that Tarzan and Jane were interested in,
99
346330
2000
tepede bir parça önemsiz yeşillik olmadığını,
05:48
but rather that they foster biodiversity
100
348330
3000
biyoçeşitliliği desteklediklerini,
05:51
contribute to ecosystem nutrient cycles,
101
351330
2000
ekosistemin besin zincirine katkıda bulunduklarını
05:53
and they also help to keep our global climate stable.
102
353330
4000
ve küresel iklimimizin sabit tutulmasına yardımcı olduklarını gösterebildim.
05:58
Up in the canopy, if you were sitting next to me
103
358330
3000
Yukarıda tepe örtüsü üzerinde, yanımda otursanız ve
06:01
and you turned around from those primary forest ecosystems,
104
361330
3000
doğal orman ekosistemlerinden farklı bir yöne dönseniz,
06:04
you would also see scenes like this.
105
364330
2000
bunun gibi sahnelerde de görürdünüz.
06:06
Scenes of forest destruction, forest harvesting
106
366330
2000
Orman tahribi, orman kesimi
06:08
and forest fragmentation,
107
368330
2000
ve ormanın parçalara ayrılması,
06:10
thereby making that intact tapestry of the canopy
108
370330
3000
el değmemiş tepe örtüsünün
06:13
unable to function in the marvelous ways that it has
109
373330
3000
insanlarca rahatsız edilmediğinde,
06:16
when it is not disturbed by humans.
110
376330
2000
olması gerektiği gibi mükemmel işleyememesine neden oluyor.
06:18
I've also looked out on urban places like this
111
378330
3000
Buradaki gibi kentsel alanlara da baktım,
06:21
and thought about people who are disassociated from trees in their lives.
112
381330
3000
yaşamlarında ağaçlardan uzak kalmış insanları düşündüm.
06:24
People who grew up in a place like this
113
384330
2000
Bu gibi alanlarda büyüyen insanların
06:26
did not have the opportunity to climb trees and form a relationship with trees
114
386330
4000
benim küçük bir kızken yaptığım gibi
06:30
and forests, as I did when I was a young girl.
115
390330
3000
ağaçlara tırmanma ve ağaçlarla ve ormanlarla bir ilişki geliştirme fırsatı olmadı.
06:33
This troubles me.
116
393330
2000
Bu beni kaygılandırıyor.
06:35
Here in 2009, you know, it's not an easy thing to be a forest ecologist,
117
395330
5000
Bugünlerde yani 2009'da, bu tür sorularla çevrelenmişken,
06:40
gripping ourselves with these kinds of questions
118
400330
3000
ve bunlara nasıl cevap bulacağımızı düşünürken
06:43
and trying to figure out how we can answer them.
119
403330
3000
bir orman ekoloğu olmak kolay değil.
06:46
And especially, you know, as a small brown woman
120
406330
3000
Özellikle de, ülkemizin kuzeybatısında
06:49
in a little college, in the upper northwest part of our country,
121
409330
3000
güç ve para bölgelerinden uzakta bir üniversitede
06:52
far away from the areas of power and money,
122
412330
3000
küçük esmer bir kadın olarak
06:55
I really have to ask myself, "What can I do about this?
123
415330
3000
kendime sormalıyım; "Bununla ilgili ne yapabilirim?"
06:58
How can I reconnect people with trees?"
124
418330
2000
"İnsanları nasıl tekrar ağaçlarla ilişkiye geçirebilirim?"
07:01
Well, I think that I can do something.
125
421330
3000
Sanırım birşeyler yapabilirim.
07:04
I know that as a scientist, I have information
126
424330
3000
Biliyorum ki, bir bilim insanı olarak bilgiye sahibim
07:07
and as a human being, I can communicate with anybody,
127
427330
4000
ve bir insan olarak, akademi içinden veya dışından
07:11
inside or outside of academia.
128
431330
2000
herhangi bir kişi ile iletişim kurabilirim.
07:13
And so, that's what I've begin doing,
129
433330
2000
Ve işte, yaptığım şey buydu.
07:15
and so I'd like to unveil the International Canopy Network here.
130
435330
4000
Sizlere burada Uluslararası Tepe Örtüsü Ağı'nı tanıtmak istiyorum.
07:19
We consult to the media about canopy questions;
131
439330
3000
Orman tepe örtüsü sorularıyla ilgili medyaya danışmanlık veriyoruz,
07:22
we have a canopy newsletter;
132
442330
2000
bir tepe örtüsü gazetemiz var,
07:24
we have an email LISTSERV.
133
444330
2000
bir email listemiz var. (LISTSERV)
07:26
And so we're trying to disseminate information about the importance of the canopy,
134
446330
3000
Bu şekilde akademi dünyası dışındaki insanlara
07:29
the beauty of the canopy,
135
449330
1000
orman tepe örtüsünün önemine,
07:30
the necessity of intact canopies,
136
450330
2000
güzelliğine, el değmemiş tepe örtülerinin
07:32
to people outside of academia.
137
452330
3000
gerekliliğine dair bilgiyi yaymaya çalışıyoruz.
07:35
We also recognize that a lot of the products that we make --
138
455330
4000
Ayrıca ürettiğimiz pek çok ürünün --
07:39
those videos and so forth --
139
459330
2000
bu videolar vesaire --
07:41
you know, they don't reach everybody,
140
461330
3000
herkese ulaşmadığının farkındayız.
07:44
and so we've been fostering projects that reach people outside of academia,
141
464330
4000
Dolayısı ile, özellikle akademi dışındaki insanlara ve birçok ekolojisitin
07:48
and outside of the choir that most ecologists preach to.
142
468330
3000
hitap ettiği kitlenin dışındaki insanlara ulaşabilmek için projeler geliştiriyoruz.
07:51
Treetop Barbie is a great example of that.
143
471330
3000
Bunun en güzel örneklerinden biri ağaç tepesi Barbie bebeği.
07:54
What we do, my students in my lab and I,
144
474330
2000
Labaratuvarımdaki öğrencilerim ve benim yaptığımız şey şu:
07:56
is we buy Barbies from Goodwill and Value Village,
145
476330
2000
Goodwill ve Value Village'den Barbie bebekleri alıyoruz,
07:58
we dress her in clothes that have been made by seamstresses
146
478330
4000
onlara terzilere yaptırdığımız kıyafetleri giydiriyoruz
08:02
and we send her out with a canopy handbook.
147
482330
3000
ve bir tepe örtüsü el kitabı ile dağıtıyoruz.
08:05
And my feeling is --
148
485330
1000
Bana öyle geliyor ki --
08:06
(Applause)
149
486330
1000
(Alkış)
08:07
Thank you.
150
487330
1000
Teşekkür ederim.
08:08
(Applause)
151
488330
3000
(Alkış)
08:11
-- that we've taken this pop icon and we have just tweaked her a little bit
152
491330
3000
-- bu popüler objeyi alıp, ona biraz ince ayar yaparak
08:14
to become an ambassador who can carry the message
153
494330
3000
ağaç tepelerini araştıran bir bilim kadını olmanın
08:17
that being a woman scientist studying treetops is actually a really great thing.
154
497330
4000
gerçekten harika birşey olduğu mesajını veren bir elçi yarattık.
08:21
We've also made partnerships with artists,
155
501330
3000
Bunun yanında sanatçılarla da işbirliği yaptık.
08:24
with people who understand and can communicate the aesthetic beauty
156
504330
3000
Sanatçılar, ağaçların ve orman tepe örtüsünün estetik güzelliğini
08:27
of trees and forest canopies.
157
507330
2000
anlayabilen ve aktarabilen insanlar.
08:29
And I'd like to just tell you one of our projects,
158
509330
2000
Projelerimizin birinden bahsetmek istiyorum:
08:31
which is the generation of Canopy Confluences.
159
511330
2000
Tepe Örtüsü Birleşmesi'nin yaratılması.
08:33
What I do is I bring together scientists and artists of all kinds,
160
513330
4000
Yaptığım şey, her türden bilim insanı ve sanatçıyı bir araya getirmek.
08:37
and we spend a week in the forest on these little platforms;
161
517330
2000
Bir haftasonunu, şu küçük platformlar üzerinde, ormanda geçiriyoruz;
08:39
and we look at nature, we look at trees, we look at the canopy,
162
519330
3000
doğayı izliyoruz, ağaçları izliyoruz, tepe örtüsünü izliyoruz
08:42
and we communicate, and exchange, and express what we see together.
163
522330
5000
ve birlikte gördüklerimizi anlatıp, aktarıp, ifade ediyoruz.
08:47
The results have been fantastic.
164
527330
2000
Sonuçlar harikaydı.
08:49
I'll just give you a few examples.
165
529330
2000
Hemen birkaç örnek vereceğim.
08:51
This is a fantastic installation by Bruce Chao
166
531330
2000
Rhode Adası Tasarım Okulu,
08:53
who is chair of the Sculpture and Glass Blowing Department
167
533330
3000
Heykel ve Cam Üfleme Bölüm Başkanı,
08:56
at Rhode Island School of Design.
168
536330
2000
Bruce Chao'nun harika bir enstelasyonu
08:58
He saw nests in the canopy at one of our Canopy Confluences
169
538330
3000
Kuzeybatı Pasifik Tepe Örtüsü Birleşmeleri'nden birinde, tepe örtüsünde
09:01
in the Pacific Northwest, and created this beautiful sculpture.
170
541330
4000
yuvaları görmüştü ve bu harika heykeli yarattı.
09:05
We've had dance people up in the canopy.
171
545330
2000
Tepe örtüsünde dansçılarımız oldu.
09:07
Jodi Lomask, and her wonderful troupe Capacitor,
172
547330
4000
Jodi Lomaskk ve muhteşem grubu Capacitor,
09:11
joined me in the canopy in my rainforest site in Costa Rica.
173
551330
3000
Costa Rica yağmur ormanındaki yerimde bana katıldılar.
09:14
They made a fabulous dance called "Biome."
174
554330
3000
"Biome" adında şahane bir dans sergilediler.
09:17
They danced in the forest,
175
557330
2000
Ormanda dans ettiler.
09:19
and we are taking this dance, my scientific outreach communications,
176
559330
6000
Biz, bilim sosyal yardım çevreleri, bu dansı
09:25
and also linking up with environmental groups,
177
565330
2000
bir değişim yaratmak umudu ile,
09:27
to go to different cities and to perform
178
567330
2000
çevre grupları ile de buluşarak
09:29
the science, the dance and the environmental outreach
179
569330
3000
değişik şehirlere gidip
09:32
that we hope will make a difference.
180
572330
2000
bilim, dans ve çevresel farkındalık sergilemek için yapıyoruz.
09:34
We brought musicians to the canopy,
181
574330
2000
Tepe örtüsüne müzisyenleri getirdik, ve
09:36
and they made their music -- and it's fantastic music.
182
576330
3000
müziklerini yaptılar -- harikuladeydi --
09:39
We had wooden flutists, we had oboists,
183
579330
2000
Tahta flütçüler geldi, obuacılar geldi,
09:41
we had opera singers, we had guitar players,
184
581330
2000
opera şarkıcıları geldi, gitaristler geldi, ve
09:43
and we had rap singers.
185
583330
2000
rap şarkıcıları geldi.
09:45
And I brought a little segment to give you
186
585330
2000
Duke Brady'nin "Tepe Örtüsü Rap"inden
09:47
of Duke Brady's "Canopy Rap."
187
587330
3000
bir küçük parça getirdim, sizin için.
10:04
(Music) That's Duke!
188
604330
2000
(Müzik) Bu Duke idi!
10:06
(Applause)
189
606330
4000
(Alkış)
10:10
This experience of working with Duke
190
610330
2000
Duke'le çalışma deneyimi, bana aynı zamanda
10:12
also led me to initiate a program called Sound Science.
191
612330
3000
Sound Science isimli bir program başlatma olanağı verdi.
10:15
I saw the power of Duke's song with urban youth --
192
615330
3000
Duke'ün parçasının kentli gençler üzerindeki gücünü gördüm.
10:18
an audience, you know, I as a middle-aged professor,
193
618330
2000
Orta yaşlı bir profesör olarak,
10:20
I don't have a hope of getting to --
194
620330
2000
bu dinleyici kitlesine ulaşabileceğimi hiç ummamıştım --
10:22
in terms of convincing them of the importance of wildlands.
195
622330
3000
yaban hayatının önemi konusunda ikna etme anlamında söylüyorum --
10:25
So I engaged Caution, this rap singer,
196
625330
2000
Bu rap şarkıcısı, Caution'ı
10:27
with a group of young people from inner-city Tacoma.
197
627330
3000
Tacoma şehir merkezinden gençlerle bir araya getirdim.
10:30
We went out to the forest, I would pick up a branch,
198
630330
2000
Birlikte ormana gittik. Bir dal seçiyordum,
10:32
Caution would rap on it,
199
632330
2000
Caution onunla ilgili rap yapıyordu
10:34
and suddenly that branch was really cool.
200
634330
2000
ve aniden bu dal çok havalı oluyordu.
10:36
And then the students would come into our sound studios,
201
636330
2000
Sonra bu öğrenciler kayıt stüdyosuna geliyordu,
10:38
they would make their own rap songs with their own beats.
202
638330
3000
kendi müzikleriyle rap şarkılarını yapıyorlardı.
10:41
They ended up making a CD
203
641330
2000
Sonunda bir CD bile yaptılar ve
10:43
which they took home to their family and friends,
204
643330
2000
ailelerine ve arkadaşlarına götürdüler.
10:45
thereby expressing their own experiences with nature
205
645330
3000
Dolayısıyla CD'de doğa ile kendi tecrübelerini -- kendi araçları ile --
10:48
in their own medium.
206
648330
2000
dile getirmiş oldular.
10:51
The final project I'll talk about is one that's very close to my heart,
207
651330
4000
Bahsedeceğim son proje, yüreğimde özel yeri olan bir proje.
10:55
and it involves an economic and social value
208
655330
2000
Efifitik bitkilerle ilişkili
10:57
that is associated with epiphytic plants.
209
657330
3000
ekonomik ve sosyal değer içeriyor.
11:00
In the Pacific Northwest,
210
660330
2000
Kuzeybatı Pasifik bölgesinde,
11:02
there's a whole industry of moss-harvesting
211
662330
3000
doğal yaşlı ormanlardan
11:05
from old-growth forests.
212
665330
2000
yosun toplama iş alanı var.
11:07
These mosses are taken from the forest;
213
667330
2000
Bu yosunlar ormandan toplanıyor,
11:09
they're used by the floriculture industry, by florists,
214
669330
3000
çiçekçiler tarafından aranjmanlarda
11:12
to make arrangements and make hanging baskets.
215
672330
2000
ve çiçek sepeti yapımında kullanılıyor.
11:14
It's a 265 million dollar industry
216
674330
3000
265 milyon dolarlık bir endüstri
11:17
and it's increasing rapidly.
217
677330
2000
ve hızla da büyüyor.
11:20
If you remember that bald guy,
218
680330
2000
Bu kel adamı hatırlarsanız,
11:22
you'll know that what has been stripped off of these trunks
219
682330
2000
Kuzey Batı Pasifik doğal yaşlı ormanlarında,
11:24
in the Pacific Northwest old-growth forest
220
684330
3000
ağaç gövdelerinden sökülenlerin
11:27
is going to take decades and decades to come back.
221
687330
3000
yenilenmesinin onlarca yıl aldığını da hatırlayacaksınız.
11:30
So this whole industry is unsustainable.
222
690330
3000
Yani bu iş hiç de sürdürülebilir değil.
11:34
What can I, as an ecologist, do about that?
223
694330
3000
Bir ekolojist olarak, bunun hakkında ne yapabilirim?
11:37
Well, my thought was that I could learn how to grow mosses,
224
697330
3000
Düşüncem şuydu ki, bu yosunları üretmeyi öğrenebiliim
11:40
and that way we wouldn't have to take them out of the wild.
225
700330
3000
ve bu yolla onları doğadan toplamamız gerekmez.
11:43
And I thought, if I had some partners that could help me with this,
226
703330
3000
Ve düşündüm ki, eğer bunu yapmamda bana yardım edecek
11:46
that would be great.
227
706330
2000
ortaklarım olursa harika olur.
11:48
And so, I thought perhaps incarcerated men and women --
228
708330
2000
Böylece düşündüm ki, hükümlü erkekler ve kadınlar --
11:50
who don't have access to nature,
229
710330
2000
doğayla erişimleri olmayan,
11:52
who often have a lot of time, they often have space,
230
712330
4000
genelde boş alanları ve zamanları olan insanlar,
11:56
and you don't need any sharp tools to work with mosses --
231
716330
2000
- yosunlarla çalışırken keskin aletlere gerek yok-
11:58
would be great partners.
232
718330
2000
harika ortaklar olabilirler.
12:00
And they have become excellent partners.
233
720330
2000
Ve gerçekten de mükemmel ortaklar oldular.
12:02
The best I can imagine.
234
722330
3000
Düşleyebileceğimin en iyisi.
12:05
They were very enthusiastic.
235
725330
2000
Çok hevesliydiler.
12:07
(Applause)
236
727330
5000
(Alkış)
12:12
They were incredibly enthusiastic about the work.
237
732330
3000
İşle ilgili inanılmaz hevesliydiler.
12:15
They learned how to distinguish different species of mosses,
238
735330
2000
Değişik yosun türlerini ayırt etmeyi öğrendiler --
12:17
which, to tell you the truth,
239
737330
2000
ki, açıkçası, Evergreen Üniversitesi'ndeki lisans öğrencilerimden
12:19
is a lot more than my undergraduate students at the Evergreen College can do.
240
739330
3000
çok daha iyiydiler.
12:22
And they embraced the idea that they could help develop a research design
241
742330
5000
Bu yosunları yetiştirmek için bir araştırma tasarımı
12:27
in order to grow these mosses.
242
747330
2000
geliştirmeye yardım edebilecekleri fikrini sahiplendiler.
12:29
We've been successful as partners
243
749330
2000
Hangi türün en hızlı yetiştiğini anlamada,
12:31
in figuring out which species grow the fastest,
244
751330
2000
ortak olarak çok başarılı olduk
12:33
and I've just been overwhelmed with how successful this has been.
245
753330
3000
ve ben başarımızdan dolayı şaşkına döndüm.
12:36
Because the prison wardens were very enthusiastic about this as well,
246
756330
5000
Hapishane gardiyanları da projeyle ilgili çok heyecan duyduklarından,
12:41
I started a Science and Sustainability Seminar in the prisons.
247
761330
4000
hapishanelerde Bilim ve Sürdürülebilirlik Semineri başlattım.
12:45
I brought my scientific colleagues and sustainability practitioners into the prison.
248
765330
5000
Bilim dünyasından arkadaşlarımı ve sürdürülebilirlik pratisyenlerini hapishanelere götürdüm.
12:50
We gave talks once a month,
249
770330
2000
Ayda bir konuşmalarımız oldu ve
12:52
and that actually ended up implementing
250
772330
2000
hatta bunlar, hapishanelerde muhteşem
12:54
some amazing sustainability projects at the prisons --
251
774330
3000
sürdürülebilirlik projelerine dönüştü --
12:57
organic gardens, worm culture, recycling,
252
777330
3000
organik bahçeler, solucan üretimleri, geri dönüşüm,
13:00
water catchment and beekeeping. (Applause)
253
780330
2000
su toplama ve arıcılık. (Alkış)
13:02
Our latest endeavor,
254
782330
3000
Washington Eyaleti Islah Dairesinin
13:05
with a grant
255
785330
2000
ödeneği ile gerçekleştirdiğimiz
13:07
from the Department of Corrections at Washington state,
256
787330
3000
en son çalışmamız,
13:10
they've asked us to expand this program to three more prisons.
257
790330
4000
bu programı başka üç cezaevinde daha uygulamamazı istediler.
13:14
And our new project is having the inmates and ourselves
258
794330
2000
Ve yeni projemiz, hükümlüler ve bizlerin
13:16
learn how to raise the Oregon spotted frog
259
796330
3000
Washington eyaleti ve Oregon'da nesli ciddi tehdit altında olan
13:19
which is a highly endangered amphibian in Washington state and Oregon.
260
799330
3000
lekeli Oregon kurbağası yetiştirmeyi öğrenmesi olacak.
13:22
So they will raise them -- in captivity, of course --
261
802330
3000
Elbette esaret altında, yumurtadan iribaşa --
13:25
from eggs to tadpoles and onward to frogs.
262
805330
4000
ve daha sonra kurbağaya dönüşecekler.
13:29
And they will have the pleasure, many of them,
263
809330
5000
Birçoğu, yumurtadan yetiştirdikleri, gelişimlerine yardım ettikleri, besledikleri,
13:34
of seeing those frogs that they've raised from eggs and helped develop,
264
814330
3000
bu kurbağaların, yaban hayatına geçmelerini görmenin, ve
13:37
helped nurture, move out into protected wildlands
265
817330
3000
bu sayede doğada tehdit altındaki türlerin
13:40
to augment the number of endangered species out there in the wild.
266
820330
5000
sayısını artırmanın keyfini yaşayacak.
13:45
And so, I think for many reasons --
267
825330
2000
Birçok sebeple --
13:47
ecological, social, economic and perhaps even spiritual --
268
827330
3000
ekolojik, sosyal, ekonomik ve belki hatta ruhani sebeple -
13:50
this has been a tremendous project
269
830330
2000
bu muazzam bir proje.
13:52
and I'm really looking forward to
270
832330
2000
Sadece, ben ve öğrencilerim olarak,
13:54
not only myself and my students doing it,
271
834330
3000
bunu gerçekleştirmek için sabırsızlanmıyorum.
13:57
but also to promote and teach other scientists how to do this.
272
837330
4000
Aynı zamanda bunu yapmayı diğer bilim insanlarına öğretmek ve yaymak için de sabırsızlanıyorum.
14:01
As many of you are aware, the world of academia is a rather inward-looking one.
273
841330
4000
Birçoğunuzun bildiği gibi, akademi dünyası biraz içe kapalıdır.
14:05
I'm trying to help researchers move more outward
274
845330
4000
Araştırmacıların biraz daha dışa açılmalarına,
14:09
to have their own partnerships
275
849330
2000
akademi dünyası dışındaki insanlarla
14:11
with people outside of the academic community.
276
851330
3000
ortaklıklar kurmalarına yardımcı olmaya çalışıyorum.
14:14
And so I'm hoping that my husband Jack, the ant taxonomist,
277
854330
3000
Karınca taksonomisti olan kocam Jack'in
14:17
can perhaps work with Mattel to make Taxonomist Ken.
278
857330
3000
Taksonomist Ken'i yaratmak için Mattel firması ile çalabilmesini umuyorum.
14:20
Perhaps Ben Zander and Bill Gates could get together
279
860330
6000
Belki Ben Zander ve Bill Gates bir araya gelebilir
14:26
and make an opera about AIDS.
280
866330
2000
ve AIDS üzerine bir opera yapabilirler.
14:28
Or perhaps Al Gore and Naturally 7 could make a song about climate change
281
868330
5000
Veya Al Gore ve Naturally 7, iklim değişikliği üzerine
14:33
that would really make you clap your hands.
282
873330
3000
size tempo tutturacak bir şarkı yapabilirler.
14:36
So, although it's a little bit of a fantasy, I think it's also a reality.
283
876330
3000
Biraz hayal olmakla birlikte, aynı zamanda gerçek de olduğunu düşünüyorum.
14:39
Given the duress that we're feeling environmentally in these times,
284
879330
4000
Zamanımızda çevresel olarak hissettiğimiz darlığı düşünürsek,
14:43
it is time for scientists to reach outward,
285
883330
2000
bilim insanlarının dışa açılmasının zamanıdır.
14:45
and time for those outside of science to reach towards academia as well.
286
885330
5000
Aynı zamanda, bilim dışındakilerin de, akademiye yaklaşmasının da zamanıdır.
14:52
I started my career with trying to understand the mysteries of forests
287
892330
5000
Mesleğime, bilimin araçlarını kullanarak,
14:57
with the tools of science.
288
897330
2000
ormanın gizemlerini anlamaya çalışarak başladım.
14:59
By making these partnerships that I described to you,
289
899330
3000
Size anlattığım ortaklıklar sayesinde,
15:02
I have really opened my mind and, I have to say, my heart
290
902330
4000
zihnimi ve, söylemeliyim ki, kalbimi
15:06
to have a greater understanding,
291
906330
2000
doğa ve kendimle ilgili keşifler yapmak üzere
15:08
to make other discoveries about nature and myself.
292
908330
3000
daha geniş bir anlayışa açtım.
15:12
When I look into my heart, I see trees --
293
912330
3000
Kalbimin derinliklere baktığım zaman, ağaçları görüyorum --
15:15
this is actually an image of a real heart --
294
915330
2000
bu gerçek bir kalbin resmi --
15:17
there are trees in our hearts,
295
917330
2000
kalplerimizde ağaçlar vardır,
15:19
there are trees in your hearts.
296
919330
2000
kalbinizde ağaçlar vardır.
15:21
When we come to understand nature,
297
921330
2000
Doğayı anlamaya başladığımızda,
15:23
we are touching the most deep, the most important parts of our self.
298
923330
5000
kendimize dair en derin, en önemli parçaya dokunmuş oluruz.
15:28
In these partnerships, I have also learned
299
928330
3000
Bu ortaklıklarla, aynı zamanda,
15:31
that people tend to compartmentalize themselves
300
931330
3000
insanların kendilerini kategorilere ayırdıklarını gördüm --
15:34
into IT people, and movie star people, and scientists,
301
934330
4000
IT insanı, film yıldızı, bilim insanı gibi --
15:38
but when we share nature,
302
938330
2000
ancak doğayı paylaştığımızda,
15:40
when we share our perspectives about nature,
303
940330
3000
doğayla ilgili algımızı paylaştığımızda,
15:43
we find a common denominator.
304
943330
2000
ortak paydamızı buluruz.
15:46
Finally, as a scientist and as a person
305
946330
4000
Son olarak, bir bilim insanı ve bir insan olarak
15:50
and now, as part of the TED community,
306
950330
4000
ve şimdi, TED topluluğunun bir parçası olarak,
15:54
I feel that I have better tools
307
954330
3000
daha iyi araçlara sahip olduğumu hissediyorum:
15:57
to go out to trees, to go out to forests, to go out to nature,
308
957330
4000
Ağaçlara, ormanlara, doğaya yardım için,
16:01
to make new discoveries about nature --
309
961330
3000
doğaya dair
16:04
and about humans' place in nature
310
964330
2000
-- nerede ve kim olursak olalım insanlara dair --
16:06
wherever we are and whomever you are.
311
966330
4000
yeni keşifler yapmak için.
16:10
Thank you very much.
312
970330
2000
Çok teşekkür ederim.
16:12
(Applause)
313
972330
11000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7