Alwar Balasubramaniam: Art of substance and absence

Alwar Balasubramaniam: Varlık ve yokluk sanatı

26,869 views

2010-09-08 ・ TED


New videos

Alwar Balasubramaniam: Art of substance and absence

Alwar Balasubramaniam: Varlık ve yokluk sanatı

26,869 views ・ 2010-09-08

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yusuf Paşa ÖZDEDE Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
The moment I say "school,"
0
16260
2000
Okul dediğim zaman
00:18
so many memories come back to me.
1
18260
3000
Öğretmenin her sınavdan sonra
00:22
It's like after every exam, when I walk out,
2
22260
3000
"Hey buraya gel, bunu nasıl yaptın?"
00:25
the teacher would say, "Hey, come.
3
25260
2000
söylemesi gibi
00:27
How did you do?"
4
27260
2000
bir çok şey geliyor aklıma.
00:29
I would say with a great smile, "I will definitely pass."
5
29260
2000
Ben de harika bir gülümsemeyle "Ben kesinlikle geçtim" derdim
00:31
And I didn't understand why,
6
31260
2000
ve anlamazdım
00:33
in one hand they say, "Speak the truth,"
7
33260
2000
bir taraftan "doğruları söyle" derlerdi
00:35
in the other hand, when you say the truth, they hated you.
8
35260
2762
ama diğer taraftan sen doğruyu söylediğinde senden nefret ederlerdi.
Bu da bunun gibi giderdi
00:38
So it went on like that,
9
38046
1214
00:39
and I didn't know where else to find myself.
10
39260
3000
ve kendimi nerde bulacağımı bilemezdim.
00:42
So I remember those nights
11
42260
2000
Yatmadan önce
00:44
I used to go to sleep
12
44260
2000
Bir "bilinmeyen" den yardım istediğim
00:46
with asking help from [the] Unknown
13
46260
3000
geceleri hatırlıyorum
00:49
because, for some reason,
14
49260
2000
çünkü bazı sebeplerden dolayı
00:51
I couldn't believe what my father and mother
15
51260
2096
Annemin ve Babam'ın Tanrı olarak tuttukları Pooja'ya
00:53
hanged in the Puja room as a god,
16
53380
2880
inanamıyordum
00:56
because my friend's family
17
56260
2000
çünkü arkadaşımın ailesi de
00:58
had something else as a god.
18
58260
2000
başka bir şeye Tanrı olarak inanıyordu.
01:00
So I thought, "I guess I'll pray to [the] Unknown
19
60260
2334
Sonra düşündüm,
01:02
and ask help,"
20
62618
2642
"Sanırım ben bir bilinmeyene dua edecek ve yardım dileyeceğim"
01:05
and started getting help from everywhere,
21
65260
2000
sonrasında da hayatımın her köşesinde ve her anında
01:07
each and every corner of my life at that time.
22
67260
3000
bir çok yerden yardım almaya başladım
01:11
My brothers started giving me a few tips about drawing and painting.
23
71260
3239
Abim, çizimlerim ve resimlerim için bana harçlık vermeye başladı
01:14
Then, when I was in eighth standard
24
74523
2737
sonra 8.sınıfta
01:17
around 13 years old,
25
77260
3000
13 yaşındayken
01:20
I started working in a part-time job
26
80260
2000
Putu isimli bir reklam panosu artisinin yanında
01:22
in one of the signboard artists called Putu.
27
82260
3000
part time olarak çalışmaya başladım
01:28
And then school also started supporting me.
28
88212
2048
sonrasında okul da beni destekledi.
01:30
"Oh, he's bad at studies,
29
90260
2000
"Derslerde kötü ancak
01:32
but let him send to the drawing competitions."
30
92260
3000
resim yarışmalarına gönderelim."
01:35
So it was good to survive with that little tool
31
95260
3000
Tabi bu okulda kendi yerimi bulabilmem
01:38
that I found to find my own place in school.
32
98260
3000
açısından iyi bir kurtuluş yoluydu.
01:42
And one of those competitions,
33
102260
2000
Bu yarışmalardan bir tanesinde
01:44
I just won a small, little transistor Philips radio.
34
104260
3000
küçük bir philips radio'nun transistör'ünü kazandım
01:47
And I didn't have the patience to wait
35
107260
2000
ve eve gitmek için
01:49
until I reached home.
36
109260
2000
bekleyecek sabrım yoktu.
01:51
So I just switched on in the train, loudly.
37
111260
2048
Hemen trende sessizce açtım.
01:53
If you travel in Indian trains,
38
113332
1928
Eğer Hint trenlerinde seyahat ettiyseniz
01:55
you can see people listening to radio
39
115260
2000
insanların radyo dinlediklerini görürsünüz,
01:57
and, you know, even from their mobiles.
40
117260
2000
cep telefonlarından bile.
01:59
So at that time -- and I was 13 --
41
119260
2000
O zamanlar 13 yaşındaydım
02:01
and I was listening to just radio,
42
121260
3000
ve sadece radio dinliyordum
02:04
and someone happened to sit next to me,
43
124260
2000
ve birden birisi gelip yanıma oturdu
02:06
like these three people are sitting here.
44
126260
2000
tıpkı şu 3 kişinin oturduğu gibi.
02:08
You know, like just adjacent to me.
45
128260
2000
Bilirsiniz bitişik bir şekilde.
02:10
He just started asking, "Where did you buy the radio? How much is it?"
46
130260
3334
Sonra bana sormaya başladı, "Bu radyoyu nerden aldın? Ne kadara aldın?"
02:13
I said, "It's a prize from [an] art competition."
47
133618
2642
Ben de "Bu bir sanat yarışmasının ödülü." dedim.
02:16
And he said, "Oh, I teach at a college of arts.
48
136260
3000
O da bana "Ben de bir kolejde sanat üzerine eğitim veriyorum,
02:19
I think
49
139260
2000
Bence
02:21
you should study in a school of art.
50
141260
2000
bir sanat okulunda okumalısın.
02:23
You just quit school and come there."
51
143260
2000
Okuldan ayrıl ve oraya gel."
02:25
So, why I'm telling you this,
52
145260
2000
Şimdi size bunu söylerken
02:27
you know, maybe, you know,
53
147260
2000
belki biliyorsunuz,
02:29
whoever is sitting next to you can change your whole life -- it's possible.
54
149260
3572
yanınıza kim oturursa otursun bütün hayatınızı değiştirebilirsiniz, bu mümkün.
02:32
It is that we need we need to be open and fine-tuned.
55
152856
3000
İhtiyacımız olan şey açık olmak ve ince ayarlamak.
02:36
So that's what made me enter
56
156260
3000
İşte bu beni üç aşamadan sonra
02:39
[the] college of arts after three attempts
57
159260
3000
sanat okuluna girmemi
02:42
and just continue to inquire
58
162260
3000
ve sanat çalışmaları hakkında
02:45
what I really want to do with art work, or art
59
165260
3000
gerçekten istediğim araştırmaları yapmamı sağlayan etken oldu
02:48
and finally I'm here in front of you.
60
168260
2000
ve sonuç olarak şu anda sizlerin önündeyim.
02:50
When I look back, you know,
61
170260
2000
Bu süreler arasında ne olduğuna
02:52
on what happened between that time
62
172260
2000
geriye dönüp baktığım zaman
02:54
and now here --
63
174260
3000
biliyorsunuz
02:57
the last 10/15 years --
64
177260
2000
son 10-15 yılda
02:59
I can see that most of the works
65
179260
2000
3 konunun etrafında dönen bir çok
03:01
revolve around three subjects,
66
181260
3000
çalışma gördüm
03:04
but it was not intentional.
67
184260
2000
ancak bunlar tasarlanmış çalışmalar değildi
03:06
And I just start out with a trace because I was thinking,
68
186260
2000
ve sadece geçmişin izlerini sürmeyi düşündüm
03:08
"What really makes us?" -- you know,
69
188260
2000
çünkü "bizi biz yapan şey gerçekten nedir?" -- biliyorsunuz,
03:10
it's actually [the] past, what makes a person.
70
190260
3000
aslında bizi biz yapan geçmiştir
03:14
So I was thinking,
71
194260
2000
ancak
03:16
but when you look at the past,
72
196260
2000
geçmişte baktığınız zaman
03:18
the way to understand the past
73
198260
2000
geçmişi anlamak için kullanılan yol
03:20
is only by the traces available,
74
200260
2000
sadece izleri takip etmekten geçer
03:22
because we cannot go back [to] the past.
75
202260
2000
çünkü geçmişe geri dönemeyiz.
03:24
It can be ruins, or it can be music,
76
204260
2000
Bu bir çöküş olabilir ya da bir müzik olabilir
03:26
or it can be painting or drawing or writing, whatever it is.
77
206260
3000
veya bir resim, bir yazı veya çizim olabilir, her ne ise.
03:29
But it is just a kind of trace of that time.
78
209260
3000
Ancak şu an bu sadece bir izdir
03:34
And that fascinated me,
79
214260
2000
ve işte beni büyüleyen şey
03:36
to explore that territory.
80
216260
3000
bu alanı araştırmak.
03:40
So I was working on the line,
81
220260
3000
Bu yüzden bu çizgide çalışıyordum
03:43
but instead of working about traces,
82
223260
4000
ancak sonra izler konusunda çalışmalar yapmaya başladım
03:47
I started capturing traces.
83
227260
3000
İzleri yakalamaya başladım.
03:50
So here are some of the works I would like to show you.
84
230260
3000
Ve işte burda size bir kaç çalışmamı göstermek istiyorum.
03:53
So this is called "Self In Progress."
85
233260
3000
Bu "Şahsi Gelişim" olarak isimlendiriliyor.
03:56
It's just a trace of being in this body.
86
236260
3000
Bu sadece bu bedenin bir izi.
03:59
So here, what happened then,
87
239260
2000
Ve burda ne oluyor,
04:01
you know -- what I really enjoyed the most
88
241260
2000
biliyorsunuz beden kalıptan hoşlanır
04:03
is that this sculpture
89
243260
2000
ve işte bu heykel
04:05
is nothing but a trace of myself.
90
245260
3000
hiçbirşeydir ancak benden bir iz bulunuyor.
04:09
It's almost like a 3D photograph.
91
249260
2000
Bu nerdeyse 3D bir resim.
04:11
So there is an element of performance,
92
251260
2000
ve burda bir işleyişin unsurları bulunuyor
04:13
and there is an element of sculpture,
93
253260
2000
ve heykelin unsurları
04:15
and there is an element of feeling one's self, so close to one's self.
94
255260
3334
ve "kendiniz gibi hissetmenin" unsurları, kendinize yakın.
04:18
So it's almost like fossils for the future.
95
258618
2642
işte nerdeyse geleceğin kalıntılarıdır.
04:21
And then moved slowly
96
261260
2000
ve şimdi
04:23
to explore the other possibilities of capturing traces.
97
263260
3000
diğer izleri yakalama olasılıklarına göz atalım.
04:29
So this is what I was talking about, while molding,
98
269260
3000
İşte bu kalıp benim bahsettiğim şey,
04:32
it's such a great experience,
99
272260
2000
gerçekten harika bir deneyim
04:34
because we have freedom of like walking,
100
274260
2000
çünkü bizim yürüme özgürlüğümüz var,
04:36
or moving my hand or, moving around in the space,
101
276260
3000
veya ellerimizi hareket ettirme, biliyorsunuz yeryüzünde hareket özgürlüğümüz var
04:39
but the moment this becomes solid,
102
279260
3000
ancak bir inç bile hareket edemediğiniz an
04:42
when you cannot move even an inch,
103
282260
3000
katılaşıyorsunuz.
04:45
because this is plaster of Paris, so the moment you pour it it's like liquid;
104
285260
3667
çünkü bu Paris alçısı ve siz onu dökerken likit gibi geliyor
04:48
but after 20 minutes, it's almost like a hard stone.
105
288951
3000
ancak 20 dk sonra nerdeyse sert bir taşa dönüşüyor.
04:52
So this is capturing the trace of a thumbprint
106
292260
4000
ve işte bu yakalayış, parmak izleridir
04:56
because, knowingly or unknowingly,
107
296260
2000
çünkü bilerek veya bilmeyerek
04:58
whatever we do, you know, we leave our traces here.
108
298260
3000
ne yaparsak yapalım, biliyorsunuz ki izler bırakıyoruz.
05:01
So I just thought, "I'm going to capture
109
301260
3000
O yüzden ben ayak izlerini
05:04
thumbprint, footprint,
110
304260
2000
parmak izlerini
05:06
or whatever traces we leave as humans."
111
306260
3000
ve insan olarak ne iz bırakıyorsak bunları yakalamayı düşündüm.
05:09
This is the trace of fire,
112
309260
3000
Bu, ateşin izi,
05:12
this is the trace of sun.
113
312260
3000
Bu güneşin izi
05:15
Because when I was capturing traces, you know,
114
315260
2191
çünkü biliyorsunuz ben izleri yakalıyordum
05:17
this thought comes to me always:
115
317475
2785
bu düşünce bana her zaman şöyle geldi, biliyorsunuz;
05:20
is it, only when the object touches the thing and it leaves the trace,
116
320260
3000
bir şey bir objeye dokunur and iz bırakır
05:23
or is there other ways to capture it?"
117
323260
2000
veya başka bir yolu var mı?
05:25
So this work is nothing but like --
118
325260
2000
bu çalışma hiçbir şey değil ancak
05:27
because of the focal length of the lens,
119
327260
2000
objektifin odak uzaklığı
05:29
it just shows what is on the other side.
120
329260
3000
yalnızca öbür tarafta ne olduğunu gösterir.
05:33
So I just put the paper on the focal length,
121
333260
2096
Bu yüzden oyulmuş baskıyı
05:35
which was an etching print,
122
335380
1880
ağıda odak uzaklığının üzerine koydum.
05:37
then I got the portrait of [the] sun from sunlight.
123
337260
3000
sonra güneş ışığı üzerinden bir portre yakaladım
05:41
This is called "Dawn to Dawn."
124
341260
2000
Bunun adı "Dawn To Dawn"
05:43
What I did here, I just put like 10 feet [of] paper
125
343260
3000
Burda sadece 10ft kağıt aldım
05:46
then put a coconut rope,
126
346260
2000
ve (belirsiz)
05:48
and just burnt it.
127
348260
2000
ve sadece (belirsiz)
05:50
So it took about 24 hours to get this line.
128
350260
2048
ve bu çizgiyi oluşturmak 24 saat sürdü.
05:52
So wherever the fire is eating the paper,
129
352308
2000
ve ateş kağıdı yemeye başladığı zaman,
05:54
that's what becomes the work --
130
354308
1952
bu "çalışma" halini aldı.
05:56
detail.
131
356260
2000
detay.
06:02
Even though we have traces
132
362260
2000
izlerimiz olmasına rağmen
06:04
when we try to understand them,
133
364260
3000
onları anlamaya çalıştığımızda
06:08
the perception and context
134
368260
2000
algı ve kontekst
06:10
play a major role to understand it.
135
370260
2000
anlama konusunda baskın bir rol oynamaya başlar.
06:12
So do we really understand what it is,
136
372260
3000
öyleyse ne olduğunu gerçekten anlıyor muyuz
06:15
or are we trying to get
137
375260
2000
yoksa ne olduğunu
06:17
what we think it is?
138
377260
2000
anlamaya mı çalışıyoruz?
06:19
Then move towards questioning the perception
139
379260
2096
sonra kavramı sorgulamaya yöneliyoruz
06:21
because, even though there are traces,
140
381380
1880
çünkü izler olsa bile
06:23
when you try to understand them, you know you play a major role.
141
383260
3048
onları anlamaya çalıştığınız zaman, biliyorsunuz, baskın bir rol oynuyorsunuz.
06:26
So like let's say even a simple act.
142
386332
1928
Peki şimdi basit bir örnek verelim
06:28
How many of you saw a cow crossing in India
143
388260
3000
Kaçınız Bangalore'den Mysore'a gelirken
06:31
while you were coming from Bangalore to Mysore?
144
391260
2239
bir ineğin kesildiğini gördü?
06:33
Can you just raise the hand?
145
393523
2737
Sadece ellerinizi kaldırır mısınız?
06:36
If you just ask an opinion
146
396260
2000
Eğer yalnızca nasıl olduğuna dair fikir sormak isterseniz
06:38
of how, everyone can interpret it.
147
398260
3000
biliyorsunuz, herkes kafasında canlandırabilir.
06:41
Like, let's say, if a schoolteacher says,
148
401260
2000
Örneğin, okuldaki öğretmen söylese,
06:43
she'll simply say, "To get to the other side."
149
403260
2191
basit bir şekilde "öbür tarafa geç" diyecek.
06:45
Why the cow was crossing the road, you know.
150
405475
2785
Neden inekler yolda kesiliyordu, biliyorsunuz.
06:48
The answer can be so different if Potter said it.
151
408260
3000
Cevap eğer Potter söylerse çok farklı olacaktır.
06:51
He would say, "For the greater good."
152
411260
3000
Diyecek ki "Harika bir sevap için"
06:54
Martin Luther King would say,
153
414260
2000
Martin Luther King der ki;
06:56
"I imagine a world where all cows will be free
154
416260
3000
"İneklerin karşıya geçerken özgür olacağı
06:59
to cross the road,
155
419260
2000
gerekçelerini sorgulamadan özgür olacağı
07:01
without having their motives called into question."
156
421260
3000
bir dünya hayal ediyorum.
07:04
(Laughter)
157
424260
2000
(Kahkaha)
07:06
Imagine Moses comes now, and he sees
158
426260
2000
Bir düşünsenize, Hz. Musa geliyor ve
07:08
the same cow walking around the street.
159
428260
2000
aynı inek caddenin etrafında dolanıyor.
07:10
He would definitely say,
160
430260
2000
Eminim derdi ki,
07:12
"God came down from heaven,
161
432260
3000
"Tanrım, Cennetten aşağı in
07:15
and he said unto the cow,
162
435260
3000
ve ineğe de derdi ki
07:18
'Thou shalt cross the road.'
163
438260
3000
"Karşıya geçeceksin!"
07:21
And cow crossed the road,
164
441260
2000
ve inek karşıya geçecek
07:23
and there was much rejoicing as a holy cow."
165
443260
3000
ve kutsal bir inek olarak daha mutlu bir şekilde olacaktır.
07:26
(Laughter)
166
446260
2000
(Kahkaha)
07:28
Freud would say,
167
448260
2000
Freud der ki;
07:30
"The fact that you're at all concerned
168
450260
2000
Endişe ettiğiniz herşeyin altında
07:32
reveals your underlying sexual insecurity."
169
452260
3000
seksüel güvensizliğiniz ortaya çıkar.
07:35
(Laughter)
170
455260
2000
(Kahkaha)
07:37
If we ask Einstein,
171
457260
2000
Eper Einstein'a sorarsak
07:39
he would say, "Whether the cow crossed the road,
172
459260
3000
der ki : "İneğin yolun karşısına geçmesi
07:42
or the road moved underneath the cow,
173
462260
2000
veya yolun ineğin altından geçmesi
07:44
depends on your frame of reference."
174
464260
2000
referansı nerden aldığınıza bağlıdır.
07:46
(Laughter)
175
466260
2000
(Kahkaha)
07:48
Or Buddha --
176
468260
2000
veya Buddha.
07:50
if he saw the same cow, he would say,
177
470260
2000
Eğer aynı ineği görseydi,
07:52
"Asking this question denies your own nature [as a] cow."
178
472260
3000
"Bu soruyu kendi doğanızı inkâr ederek bir inek olarak sorun"
07:55
(Laughter)
179
475260
3000
(Kahkaha)
07:58
So, what we see
180
478260
3000
Peki, gördüğümüz şey
08:01
is just what we think often,
181
481260
3000
yalnızca düşündüğümüzdür genellikle
08:04
and most of the time, we don't see what it is.
182
484260
3000
ve çoğu zaman ne olduğunu görmeyiz.
08:07
It just all depends on one's perception.
183
487260
3000
Bu sadece bakış açısına bağlıdır.
08:10
And context, what is really context?
184
490260
3000
ve içerik, gerçek içerik nedir?
08:13
You know, I could just show you this little piece of paper.
185
493260
3000
Biliyorsunuz, ben sadece size bu kağıdın ufak bir parçasını gösterebilirim.
08:16
Because I always think meaning doesn't really exist.
186
496260
3000
Çünkü her zaman düşünürüm ki anlam gerçekten çıkmaz.
08:21
The meaning of what we create in this world doesn't exist.
187
501260
2762
Bu dünyada oluşturduğumuz şeylerin gerçek anlamı çıkmaz.
Bu sadece aklımızın oluşturduğu şeydir.
08:24
It's just created by the mind.
188
504046
2214
08:26
If you look at this piece of paper,
189
506260
3000
Eğer bu kağıt parçasına bakarsanız
08:29
this is the breadth
190
509260
2000
bu genişlik,
08:31
and this is called length.
191
511260
2000
buna da uzunluk deniliyor.
08:33
This is how we've been taught in school.
192
513260
3000
Bu okulda bize öğretilen şey
08:37
But if you tear it in the middle --
193
517260
3000
ancak ortadan ikiye ayırırsanız...
08:40
now, I didn't touch this breadth,
194
520260
2000
genişliğine dokunmadım
08:42
but still, the meaning of this changes.
195
522260
2000
ancak halen anlamı değişiyor.
08:44
So what we conceive as a meaning
196
524260
2000
öyleyse anlam olarak neyi tasarlıyorsak
08:46
is always not there;
197
526260
2000
her zaman ordadır.
08:48
it's on the other side,
198
528260
2000
biz karanlık desek de, aydınlık desek de,
08:50
even when we say dark, light,
199
530260
2000
iyi, kötü, kısa, uzun desek de
08:52
good, bad, tall, short --
200
532260
2000
her zaman öbür tarafında
08:54
all meaning it doesn't exist in reality.
201
534260
3000
gerçek anlamını taşımaz.
08:57
It's just that being a human,
202
537260
2000
bu sadece, insan olarak
08:59
the way we train to perceive the reality
203
539260
3000
anlam yaratmak için gerçeği algılamaya çalışma
09:02
creates this meaning.
204
542260
2000
yoludur.
09:04
So this work from this period
205
544260
2000
İşte bu çalışma bu periyoddan beri
09:06
is mostly like --
206
546260
2000
daha çok
09:08
you know, this is a work called "Light Makes Dark."
207
548260
2429
biliyorsunuz, "Işık karanlığı yapar" olarak adlandırılıyor.
09:10
It's just captured through from the lamp.
208
550713
2547
Bu sadece lambadan yakalanan bir bölüm.
09:13
So the lamp is not just giving a light, it's also giving a darkness.
209
553260
3239
Lamba sadece ışık vermez, aynı zamanda karanlık da verir.
09:16
So this is a work of art, which is just trying to explore that.
210
556523
3000
İşte bunu keşfetmeyi deneyen bu sanat çalışması
09:20
This is called "Limit Out."
211
560260
2000
"Limit doldu" olarak adlandırılıyor.
09:22
This shows how limited our eye or hearing sense or touch --
212
562260
3000
Bu bize gözümüzün ve kulağımızın veya dokunma duyumuzun limitini gösteriyor.
09:25
do we really see?
213
565260
2000
Gerçekten görüyor muyuz?
09:27
This is an exact negative.
214
567260
2000
Bu kesinlikle negatif.
09:29
It's about six inches deep in the wall,
215
569260
2000
Bu, duvarın 6 inç derinliğine dair
09:31
but it just appears like it's coming out of the wall.
216
571260
3000
ancak duvarın dışından geliyormuş gibi gözüküyor.
09:37
You know the wall is almost like --
217
577260
2000
Biliyorsunuz duvar çoğunlukla ---
09:39
this is the first skin, and this is the second,
218
579260
2239
bu ilk yüzdür ve bu da ikinci,
09:41
and there's a third, and each creates a meaning.
219
581499
2286
ve üçüncüsü de orda ve her biri ayrı bir anlam oluşturuyor.
09:43
And we're just pulling the wall off the gallery.
220
583809
2451
ve biz de duvarı galeriden çıkartıyoruz.
09:46
Again, "Inward Out."
221
586260
2000
Tekrar, "İçeri Dışarı"
09:48
It's a full-figure cast from myself.
222
588260
2000
Bu kendimden alçıladığım bütün bir figür.
09:50
It's about eight inches deep.
223
590260
3000
Bu 8 inç derinlikle ilgili.
09:56
When I was doing that, I always wondered since I've worked with creators --
224
596260
3000
Bunu yaparken kreatörler ile çalıştığımdan beri merak ettim
09:59
and now you know, I've moved to questioning the perception --
225
599260
3000
ve biliyorsunuz algı sorusuna taşıdım.
10:02
whenever I see the bird flying in the sky,
226
602260
3000
Ne zaman havada uçan bir kuş görsem
10:05
it just makes me feel like:
227
605260
3000
biliyorsunuz bu beni
10:08
is there anything behind, are there any traces up there,
228
608260
3000
arkasında bir şey var mı yahut bir insan gibi herhangi bir iz bırakmış mıdır
10:11
which as a human, we don't see them?
229
611260
3000
arkasında diye düşündürmüşmüştür, biliyorsunuz onları göremeyiz.
10:14
Is there any way to capture the thought
230
614260
3000
Onları görüp sanata taşıyabilmek için
10:17
into visual art?
231
617260
3000
bir yol var mıdır?
10:20
I couldn't find it.
232
620260
2000
Ben bulamamıştım
10:23
But a solution arrived
233
623260
3000
ancak çözüm
10:26
after being quiet and not working for about six, seven months,
234
626260
3000
6-7 aylık çalışmalar yapmadan bir restoranda
10:29
in the restroom,
235
629260
2000
geldi.
10:31
when I was changing the air freshener
236
631260
3000
Hava temizleyiciyi değiştirirken
10:34
that goes from solid substance to vapor.
237
634260
2000
katı şekli buhar olarak çıktı.
10:36
It's called Odonil.
238
636260
2000
"Odonil" olarak adlandırılıyor bu.
10:38
This is the work I made out of that material.
239
638260
3000
Bu, bahsettiğim materyalden yapılan bir çalışma.
10:42
The process to get to make the sculpture was interesting,
240
642260
2667
Bu heykeli yaparken geçilen aşama çok ilginç
10:44
because I wrote to Balsara,
241
644951
1309
Çünkü bu hava temizleyiciyi
10:46
who produces that air freshener called Odonil,
242
646260
2000
Odonil olarak adlandıran Balsara'ya
10:48
saying, "Dear Sir, I am an artist. This is my catalogue.
243
648260
2000
"Ben artist değilim, bu benim kataloğum, bu heykeli yapmam için
10:50
Will you help me to make this sculpture?"
244
650260
2000
bana yardımcı olur musunuz?" diye yazmıştım
10:52
They never wrote back to me.
245
652260
2000
ancak bana geri dönmediler.
10:54
Then I thought, "I will go to the Small Scale Industries
246
654260
3000
Sonra , "gidip yardım isteyeceğim"
10:57
Facilitating Unit and ask help."
247
657260
2000
diye düşündüm.
10:59
So I told them, "I'd like to start an air freshener company."
248
659260
3000
Ve hava temizleme şirketi ile işe başlayacağım dedim
11:03
They said, "Of course.
249
663260
2000
Onlar da
11:05
This is the fee for the project report,
250
665260
2000
"Tamam, bu da proje raporu için ücretimiz
11:07
and we will give you all the details," and they gave.
251
667260
2524
ve size her türlü detayı vereceğiz" dediler ve verdiler.
11:09
Finally, I went back to them and said,
252
669808
2452
Sonunda onlara döndüm ve
11:12
"It's not for starting the company, it's just to make my own work.
253
672260
3143
"Bu, bir firma için değil kendi işim olacak,
11:15
Please come for the show."
254
675427
1833
lütfen şovuma gelin" dedim
11:17
And they did.
255
677260
2000
ve geldiler.
11:19
And this work is in the Devi Art Foundation in Delhi.
256
679260
3000
Ve bu çalışma Delhideki (net değil) Kuruluşundan.
11:22
In India, nobody really talks about works of art;
257
682260
3000
Hindistanda kimse sanat çalışmaları ile ilgili konuşmaz.
11:25
they always talk about the appreciation of art.
258
685260
3000
Her zaman sanatın takdiri ile ilgili konuşurlar.
11:28
You buy this for 3,000 rupees,
259
688260
2000
Bunu 3.000 rupe'ye alırsınız,
11:30
it'll become 30,000 in two months.
260
690260
2000
2 ay içinde 30.000 rupe'ye dönüşür.
11:32
This is the craft that was going on,
261
692260
2000
bu devam eden bir yolsuzluk
11:34
but there are a few collectors
262
694260
2000
ancak değeri düşmüş olan parçaların
11:36
who also collect art which can depreciate.
263
696260
2000
kolleksiyonunu yapan bir kaç kişi var
11:38
And this was collected by Anupam --
264
698260
2000
ve bu sonunda hiçbir şeye sahip olmamış gibi
11:40
which is like, finally in the end, he will not have anything,
265
700260
2905
Anapum tarafından toplanıyor
çünkü sonunda yok oluyor.
11:43
because it will evaporate.
266
703189
2000
11:46
So this is after a few weeks,
267
706260
3000
ve bu bir kaç hafta sonrası.
11:49
this is after a few months.
268
709260
2000
bu da bir kaç ay sonrası.
11:51
It's just all about questioning the preconceptions.
269
711260
3000
bu sadece önyargıların soruları ile ilgili.
11:54
So if someone says, "Oh, I see the portrait,"
270
714260
3000
eğer birisi "Ah, ben resmi gördüm" derse
11:57
it may not be the portrait after a few months.
271
717260
2191
o bir kaç ay sonra o resim omlayabilir
11:59
And if they say it's solid,
272
719475
1785
ve eğer somut olduğunu söylerlerse,
12:01
it will not be solid, it will evaporate.
273
721260
3000
o somut olmayacak, buharlaşacaktır.
12:04
And if they say they don't get it,
274
724260
2000
ve eğer anlamadıklarını söylerlerse
12:06
that's also not true,
275
726260
2000
bu gerçek değildir
12:08
because it's in the air.
276
728260
2000
çünkü bu havadadır.
12:10
It's in the same gallery or in the same museum.
277
730260
2239
O aynı galeri veya aynı müzededir
12:12
So they inhaled it,
278
732523
1737
ve onlar bunu solurlar
12:14
but they are not aware of it.
279
734260
3000
ancak farkında değildirler.
12:17
While I was doing that work,
280
737260
2000
Bu işi yaparken
12:19
my mom and my dad,
281
739260
2000
Annem ve babam
12:21
they were looking at it and they said,
282
741260
2000
baktılar ve
12:23
"Why do you deal with negative subjects all the time?"
283
743260
3000
"Neden sürekli negatif konularla uğraşıyorsun?"
12:26
And I was like, "What do you mean?"
284
746260
2000
ve ben de "Ne demek istiyorsunuz?" dedim
12:28
"Light makes dark and now evaporating self.
285
748260
3000
Onlar da "Karanlığı oluşturmak ve şimdi hücreleri buharlaştırmak.
12:31
Don't you think it remained something about death," they said.
286
751260
3000
Bunların ölümle ilgili şeyler olduğunu düşünmüyor musun?" dediler.
12:34
"Of course not. For me," I'm thinking,
287
754260
2000
"Benim için elbette hayır" diye düşündüm
12:36
"this is tucked in some small solid,
288
756260
2000
"Bu katı ve küçük bir kalıba tıkılmıştır
12:38
but the moment it evaporates,
289
758260
2000
ama zaman onu buharlaştıran şeydir.
12:40
it's merged with the whole."
290
760260
2000
ve o tamamı ile bütünleşmiştir."
12:42
But she said, "No. Still, I don't like it.
291
762260
2000
Ancak annem "Hayr, halen hoşuma gitmedi" dedi ve
12:44
Can you make something from nothing
292
764260
2000
"Hiçbir şeyden bir şeyleri heykel olarak oluşturabilir misin?"
12:46
as a sculptor?"
293
766260
2000
diye sordu.
12:48
I said, "No, mom. It can't be.
294
768260
2000
"Hayır anne, yapamam" dedim
12:50
Because we can create
295
770260
3000
"Çünkü biz heykelleri
12:53
a sculpture
296
773260
2000
tozları bir araya getirerek
12:55
by gathering dust together,
297
775260
2000
yapıyoruz
12:57
or we can break the sculpture and get the dust,
298
777260
3000
veya heykelleri kırıp toz elde ederek
13:00
but there is nowhere that we can bring dust into the universe."
299
780260
3000
ancak tozları kainata oturtabilecek bir yer bulunmuyor" dedim
13:03
So, I did this work for her.
300
783260
3000
ve bu işi kendisi için yaptım.
13:06
It's called "Emerging Angel."
301
786260
2000
Bunun adı "Gün ışığına çıkan melek"
13:08
This is the first day --
302
788260
2000
Bu ilk gün.
13:10
it just gives the appearance
303
790260
2000
sonradan diğerine dönüşecek olan
13:12
that one is becoming the other.
304
792260
2000
bir görüntü veriyor.
13:14
So, the same sculpture
305
794260
2000
ve işte aynı heykel
13:16
after a few days.
306
796260
2000
bir kaç gün sonra.
13:20
This is after 15/20 days.
307
800260
3000
bu da 15, 20 gün sonrası.
13:23
Through that small little slit
308
803260
2000
Bu küçük ve dar
13:25
between the glass box and the wood,
309
805260
2000
ve bardak kutusu ile odun arasında kalmış,
13:27
the air goes underneath the sculpture and creates the other one.
310
807260
3048
hava heykelin altından geçiyor ve diğerini yaratıyor.
13:30
This gave me a greater faith.
311
810332
1928
Bu bana büyük bir şans getirdi.
13:32
That evaporating sculpture gave me a greater faith
312
812260
3000
bu buharlaşan heykel bana büyük bir şans verdi
13:35
that maybe there is many more possibilities
313
815260
2048
başka görünmez anları yakalayabilecek
13:37
to capture [the] invisible.
314
817332
1928
imkânlar gibi.
13:39
So what you see now
315
819260
2000
ve şimdi gördüğünüz
13:41
is called "Shadow Foreshadow."
316
821260
3000
"Gölgenin iması"
13:44
And what I'd like to tell you
317
824260
2000
Burda anlatmak istediğim şey
13:46
is we don't see shadow, and we don't see light too;
318
826260
3000
gölgeleri ve ışığı görmediğimizdir.
13:49
we see the source of the light.
319
829260
2000
Bizler ışığın kaynağını görüyoruz.
13:51
We see where it's bouncing, but we don't see [them] as they exist.
320
831260
3143
Biz onun nerde güçlendiğini görüyoruz ancak nerde varolduğunu göremiyoruz.
13:54
You know, that's why the night sky, we see the sky as dark,
321
834427
2833
Biliyorsunuz gökyüzünü geceleyin karanlık görürüz
13:57
but it's filled with light all the time.
322
837260
2000
ancak o her zaman ışıkla doludur.
13:59
When it's bounced on the moon, we see it.
323
839260
2000
O aya doğru yansıyınca, biz görürüz.
14:01
The same thing in the darkroom.
324
841260
2000
Bu karanlık oda için de geçerlidir.
14:03
The little dust particle will again, reflect the light,
325
843260
3000
küçük toz zerrecikleri tekrar tekrar ışığı yansıtır
14:06
and we realize the existence of light.
326
846260
2000
ve biz ışığın varlığını farkederiz.
14:08
So we don't see dark, we don't see light,
327
848260
3000
Öyleyse biz ışığı da karanlığı da görmüyoruz
14:11
we don't see gravity, we don't see electricity.
328
851260
3000
yer çekimini görmüyoruz, elektriği de görmüyoruz.
14:14
So, I just started doing this work
329
854260
3000
İşte bu şekilde heykel hakkında
14:17
to inquire further
330
857260
3000
ileriyi sorgulayarak
14:20
about how to sculpt
331
860260
2000
çalışmaya başladım
14:22
the space between this object and there.
332
862260
3000
.
14:25
Because, as a visual artist, if I'm seeing this and I'm seeing that --
333
865260
3334
Çünkü görsel sanatlarda, eğer bunu görürsem
14:28
but how to sculpt this, you know?
334
868618
2642
ancak nasıl heykel yapılır, biliyor musunuz?
14:31
If we sculpt this, this has two reference points.
335
871260
3000
eğer buna şekil verirsek, burda iki tane referans noktamız olur
14:34
The skin of this is also representing this.
336
874260
3000
Yüz, bunu zaten gösteriyor.
14:37
And skin at the other end also represents the floor.
337
877260
3000
diğer taraftan yüzü diğer katı gösteriyor.
14:40
I did this as an experiment
338
880260
3000
bu gölge dökümünü
14:43
of casting the shadow.
339
883260
2000
bir deneyim olarak yaptım.
14:45
So this is a corrugated box and its shadow.
340
885260
3000
Bu da bükümlü bir kutu ve gölgesi.
14:48
Then the second one --
341
888260
2000
Ve ikincisi --
14:50
the moment you bring any invisible into the visible world
342
890260
3000
görünmezi görünen dünyaya soktuğunuz zaman
14:53
it will have all the characteristics of the visible existence.
343
893260
3000
görünen varlığın karakteristiğine sahip olmayı getirir.
14:56
So that produced a shadow.
344
896260
2000
işte bu gölgeyi oluşturan şeydir.
14:58
Then I thought, okay, let me sculpt that.
345
898260
2000
Sonra düşündüm, evet bırakın bunu şekillendireyim.
15:00
Then, again, that becomes an object.
346
900260
2000
sonra, tekrar bir objeye dönüştü.
15:02
Again, throwing light, then the third one.
347
902260
3000
tekrar, ışığı yansıttı. sonra üçüncü defa.
15:05
So what you see is nothing but shadow
348
905260
2000
bu yüzden gördüğünüz şey hiçbir şeydir
15:07
of a shadow of a shadow.
349
907260
2000
ancak gölgenin gölgesidir.
15:09
And then again, at that point, there is no shadow.
350
909260
3000
ve sonra tekrar, işte bu noktada, gölge yok.
15:12
I thought, "Oh, good. Work is finished."
351
912260
3000
Ve sonunda "Ah evet, işim bitti" diye düşündüm.
15:16
You can see the detail.
352
916260
2000
Detayları görebilrisiniz.
15:22
This is called "Gravity."
353
922260
2000
Bu da "Gravity"
15:29
It's called "Breath." It's just two holes on the gallery wall.
354
929260
3000
Bu "Nefes". Bu galeri duvarında iki tane delik.
15:32
It's a false wall, which contains
355
932260
2000
bu yanlış bir duvar, içinde 110cubic ft
15:34
like 110 cubic feet.
356
934260
2000
bulunuyor.
15:36
So that hole actually
357
936260
2000
bu delik aslında
15:38
makes the air come out and go in.
358
938260
3000
havanın dışarı çıkmasına ve içeri girmesine yarıyor.
15:41
So where it's happening, we can see,
359
941260
2000
bunun nerde olduğunu görebiliriz
15:43
but what is happening will remain invisible only.
360
943260
2334
ancak neler olduğu görünmez olarak kalacaktır.
15:45
This is from the show called "Invisible," at Talwar Gallery.
361
945594
3000
Bu da Talwar Galeri'deki "Görünmez" şovdan
15:48
This is called "Kaayam."
362
948594
1666
bunun adı da "(net değil)"
15:50
Detail.
363
950260
2000
detay.
15:55
And what I'd like to tell you,
364
955260
3000
Söylemek istediğim şey
15:58
our senses are so limited --
365
958260
2000
duyularımızın sınırlı olduğu,
16:00
we cannot hear everything, we cannot see everything.
366
960260
2000
herşeyi alamaz, herşeyi göremeyiz.
16:02
We don't feel, "I am touching the air,"
367
962260
2000
"Ben rüzgâra dokunuyorum" diye hissedemeyiz
16:04
but if the breeze is a little more faster, then I can feel it.
368
964260
3000
ancak esinti biraz hızlanırsa hissedebiliriz.
16:08
So all of our construction of reality
369
968260
3000
Gerçeğin inşası
16:11
is through these limited senses.
370
971260
2000
duyularımızın sınırlı olduğudur.
16:13
So my request was like,
371
973260
2000
düşündüğümüz şey
16:15
is there any way to use all this
372
975260
2000
bütün bunları bir sembol veya işaret
16:17
as just a symbol or a sign?
373
977260
3000
olarak kullanıp kullanamayacağımızdır.
16:21
And to really get to the point,
374
981260
2000
ve gerçekten ana fikre ulaşmak için,
16:23
we should move beyond, you know,
375
983260
2000
daha ileri gitmemiz gerekiyor,
16:25
go to the other side of the wall, like illogic,
376
985260
2239
duvarın öbür tarafına geçin, mantık gibi,
16:27
like are invisible.
377
987523
1737
görünmez gibi.
16:29
Because when we see someone walks, we see the footprint.
378
989260
2000
Çünkü birini yürürken görürsek, ayak izleri de görürüz
16:31
But if we're just cutting that footprint from the whole thing and trying to analyze it,
379
991260
3000
ancak eğer ayakizlerini kesip bütünü görmez ve analiz etmeye çalışırsak
16:34
you will miss the point
380
994260
2000
ana temayı kaçırmış olursunuz
16:36
because the actual journey happens between those footprints,
381
996260
3000
çünkü gerçek yolculuk bu ayak izleri ile başlar
16:39
and the footprints are nothing but passing time.
382
999260
2286
ve ayak izleri hiçbir şey değildir ancak zaman geçiyor.
16:41
Thank you.
383
1001570
1690
Teşekkürler
16:43
(Applause)
384
1003260
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7