Why I choose humanism over faith | Leo Igwe

132,940 views ・ 2018-04-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gözde Alpçetin Gözden geçirme: Gözde Zülal Solak
00:13
Something happened
0
13381
1595
Papaz okulunda rahip olmak için
00:16
while I was studying in the seminary
1
16571
2467
eğitim alırken
00:19
and training to be a priest.
2
19683
2515
başıma bir şey geldi.
00:23
I came in contact with a different idea of life.
3
23703
3555
Yaşamın farklı bir fikri ile buluştum.
00:28
An idea of life that contradicted the main teachings of religion --
4
28933
4595
Dinin ana öğretileri ile çelişen bir yaşam felsefesi:
00:33
humanism.
5
33552
1150
hümanizm.
00:36
Some of you may be wondering, what on earth is humanism?
6
36294
4205
Bazılarınız merak ediyor olabilir, nedir bu ‘hümanizm’’?
00:41
Humanism is a way of thinking and living
7
41945
2664
Hümanizm, insanoğlunun faaliyetlerini vurgulayan
00:44
that emphasizes the agency of human beings.
8
44633
2933
bir düşünce ve yaşam felsefesidir.
00:48
Humanism stresses the fact that we, human beings,
9
48712
3445
Hümanizm, bizim, yani insanoğlunun
00:52
are capable of changing the world.
10
52181
2163
dünyayı değiştirebileceği gerçeğini vurgular.
00:55
That we have the power to make a difference in our lives,
11
55014
3881
Bazı dış güçlere başvurmadan,
00:58
both individually and collectively,
12
58919
2706
hem bireysel hem de toplu olarak,
01:01
without recourse to some outside force.
13
61649
2533
hayatlarımızda fark yaratacak güce sahip olduğumuzu vurgular.
01:05
It may interest you to know that the best humanist lessons I learned
14
65768
5142
Hümanizmden öğrendiğim en iyi dersleri felsefe kitapları okumaktan
ya da hümanist bildirileri ve beyanları incelemekten
01:10
were not from reading philosophy books
15
70934
2651
01:13
or from poring over humanist manifestos and declarations.
16
73609
4204
öğrenmediğimi bilmek ilginizi çekebilir.
01:18
No, not at all.
17
78363
1698
Hayır, hiç de öyle değil.
01:20
The best humanist lesson I learned was from the life of my own parents.
18
80791
4603
Hümanistliği en iyi ebeveynlerimin yaşamlarından öğrendim.
01:26
My parents come from a poor family background
19
86790
2843
Ailem, Nijerya’nın güneydoğusundaki
01:29
in Mbaise, in southeastern Nigeria.
20
89657
2348
Mbaise’deki fakir bir aileden geliyor.
01:33
They had limited opportunities.
21
93069
2067
Onların kısıtlı olanakları vardı.
01:35
But my parents did not allow the circumstances of their bad upbringing
22
95791
4628
Fakat ailem kötü yetişme koşullarının
kendilerinin ve çocuklarının hayal ve tutkularının önüne geçmesine izin vermedi.
01:40
to determine the ambition and dreams for themselves and for their children.
23
100443
5069
01:46
My father worked part-time, trained as a teacher,
24
106577
3818
Babam yarı zamanlı çalışıp öğretmenlik eğitimi gördü
01:50
and rose to become a headmaster at a local primary school.
25
110419
3658
ve yerel bir ilkokulda müdürlüğe yükseldi.
01:54
My mother dropped out of school quite early,
26
114862
2468
Annem okulu oldukça erken bıraktı.
01:57
because her mother, my grandmother, could not afford her education.
27
117354
5447
Çünkü annesi, benim anneannem okul ihtiyaçlarını karşılayamadı.
02:03
As a parent, my mother worked very hard,
28
123481
2937
Bir ebeveyn olarak annem çiftçiliği, ucuz mal ticaretini
02:06
combining farming, petty trading and taking care of my siblings and me.
29
126442
6268
ve kardeşlerimle bana bakmayı bir araya getirerek çok sıkı çalıştı.
02:13
By the time I was born --
30
133807
1507
Ben doğana kadar
02:15
that was shortly after the Nigerian civil war --
31
135338
2913
-- Nijerya iç savaşından kısa bir süre sonraydı --
02:18
life was very difficult, a struggle day by day.
32
138275
3873
hayat çok zordu, her geçen gün zorlaşan bir mücadeleydi.
02:23
My family was living in a hut.
33
143006
2381
Ailem bir kulübede yaşıyordu.
02:25
With the eye of a child, I can still see water
34
145411
2888
Yağmur yağdığında sazdan çatının su damlatmasını
02:28
dripping from the thatched roof of our house when it rained.
35
148323
3174
bir çocuk gözüyle hala görebiliyorum.
02:32
My father reared goats to supplement the family income.
36
152252
3858
Babam ailemizin gelirini artırmak adına keçiler beslerdi.
02:36
And part of my duty after school hours or during vacation
37
156712
3794
Benim okul saatlerinden sonraki veya tatil sırasındaki görevim
02:40
was to feed these goats.
38
160530
1666
bu keçileri beslemekti.
02:43
There was no electricity, no pipe with water.
39
163037
3555
Elektrik yoktu, su yoktu.
02:47
We trekked to fetch water from the nearby streams.
40
167387
3133
Yakındaki akarsulardan su almak için yürürdük.
02:50
That was an easy work in the wet season,
41
170854
2938
Bu, yağışlı mevsimlerde kolay bir işti.
02:53
but kilometers when it was hot and dry.
42
173816
2599
Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.
02:57
Through hard work and perseverance,
43
177817
1708
Sıkı çalışma ve sabır ile
02:59
my parents were able to erect a block apartment
44
179549
2935
ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi
03:02
and send my siblings and me to school.
45
182508
2381
okula gönderebilecek konuma geldiler.
03:05
They made it possible for us to enjoy a standard of living
46
185254
3563
Onların büyürken sadece hayal ettikleri
hiçbir zaman erişemedikleri
03:08
which they never did
47
188841
1380
03:10
and to attain educational levels
48
190245
2135
eğitim seviyesini ve standart yaşam şeklini
03:12
which they only imagined when they were growing up.
49
192404
2817
bizim tatmamızı sağladılar.
03:16
My parents' life, their story, is my best lesson in humanism.
50
196172
4810
Ebeveynlerimin hayatları, hikayeleri, öğrendiğim en iyi insanlık dersi.
Bir hümanist olarak,
03:22
So as a humanist, I believe that human beings
51
202553
2580
insanoğlunun inancın tutsağı olmadığına; meydan okuyucu olduğuna inanıyorum.
03:25
are challengers, not prisoners of faith.
52
205157
3071
03:28
Our destinies are in our hands, not predetermined.
53
208252
4174
Kaderlerimiz önceden belirlenmedi, bizim ellerimizde.
03:32
And it's left for us to shape our lives and destinies
54
212450
3064
Bize hayatlarımızı ve kaderlerimizi
03:35
to reflect our best hopes and aspirations.
55
215538
3317
en iyi umut ve arzularımız doğrultusunda yansıtmamız için verildi.
03:39
I believe that human beings have the power
56
219506
2830
İnsanoğlunun sefaleti
03:42
to turn situations of poverty into those of wealth and prosperity.
57
222360
4027
bolluk ve refaha çevirebilecek güce sahip olduğuna inanıyorum.
03:46
We have the capacity to alleviate suffering,
58
226789
2912
Bizim acıları dindirme, hayatı genişletme
03:49
extend life, prevent diseases,
59
229725
3223
hastalıkları önleme, zayıf düşüren rahatsızlıkları iyileştirme,
03:52
cure debilitating ailments, reduce infant mortality
60
232972
3359
bebek ölüm oranlarını azaltma
03:56
and preserve our planet.
61
236355
1667
ve gezegenimizi koruma kapasitemiz var.
03:58
But we cannot accomplish all these goals by wishful thinking with our eyes closed
62
238442
4682
Ancak bütün bu hedefleri boş ümitlerle
04:03
or by armchair speculation or by expecting salvation from empty sky.
63
243522
4982
ya da gökyüzünden kurtuluş bekleyerek başaramayız.
04:09
In contrast, millions of Africans imagine that their religious faith
64
249654
4723
Aksine, milyonlarca Afrikalı,
dini inançlarının hayallerini gerçekleştireceğini düşünüyor.
04:14
will help their dream come true,
65
254401
1905
04:16
and they spend so much time praying for miracles
66
256330
3192
Hayatlarında ilahi müdahaleler ve mucizeler olması için
04:19
and for divine intervention in their lives.
67
259546
2933
o kadar çok fazla dua ederek zamanlarını harcıyorlar ki.
04:23
In 2009, a Gallup survey in 114 countries
68
263300
4928
2009'da 114 ülkede gerçekleşen bir Gallup anketi,
04:28
revealed that religiosity was highest in the world's poorest nations.
69
268252
5753
dini inancın dünyanın en fakir ülkelerinde en yüksek seviyede olduğunu açıkladı.
04:34
In fact, six of the 10 countries where 95 percent of the population
70
274029
5524
Aslında, nüfusun %95'inin dinin günlük hayatın önemli bir parçası olduğunu
04:39
said that religion was an important part of their daily lives, were African.
71
279577
5084
söyleyen 10 ülkeden 6 tanesi Afrikalı idi.
04:45
In some cases, religion drives many Africans to extraordinary length:
72
285411
4761
Bazı durumlarda din birçok Afrikalıyı aşırı uç seviyeye sürükler:
04:50
to attack other human beings, to commit ritual killing,
73
290196
3460
başka bir insana saldırmak, dini kurban vermek,
04:53
targeting those living with albinism,
74
293680
3699
albino, kambur
ve son öğrendiğime göre kel insanları
04:57
those with a humpback,
75
297403
1674
04:59
and as I recently learned, those with a bald head.
76
299101
2984
hedef almak gibi.
Afrika'da batıl inanç, bilimde veya mantıkta hiçbir temeli bulunmayan
05:02
In Africa, superstition is widespread,
77
302109
2881
05:05
with so many people believing in witchcraft,
78
305014
2277
bir şey olan cadılığa inanan birçok insanla beraber
05:07
something that has no basis in reason or in science.
79
307315
3270
çok yaygındır.
05:10
Yet alleged witches, usually women, children and elderly persons
80
310902
5570
Yine de cadı olduğu iddia edilen kadınlar, çocuklar ve yaşlılar
hala saldırıya uğramakta, sürgün edilmekte ve öldürülmektedir.
05:16
are still routinely attacked, banished and killed.
81
316496
3381
05:19
And I've made it part of my life's mission
82
319901
2692
Ben de Afrika'daki cadı suçlamalarını ve zulmü sona erdirmeyi
05:22
to end witchcraft accusation and witch persecution in Africa.
83
322617
4404
hayatımın görevinin bir parçası haline getirdim.
05:27
So as a humanist, I believe in a proactive approach to life.
84
327045
4200
Bu yüzden, bir hümanist olarak, hayata karşı temkinli bir yaklaşıma inanıyorum.
05:31
The changes that we want cannot be achieved only by dreaming
85
331759
4104
Yapmak istediğimiz değişikler, sadece hayal ederek gerçekleştirilemez.
05:35
but require doing as well.
86
335887
1992
Sıkı çalışarak gerçekleştirilir.
05:37
The challenges that we face cannot go away
87
337903
2873
Eğer bu problemlerin bir yolunu bulup sihirli bir şekilde kaybolmasını dileyip
05:40
if we recoil and retreat into our shells, wishing and imagining
88
340800
3951
ve hayal ederek kabuğumuza çekilirsek
05:44
that those problems will somehow magically disappear.
89
344775
3600
karşı karşıya kaldığımız zorluklar yok olamaz.
05:48
The good life that we desire will not fall like manna from heaven.
90
348926
4085
Hak ettiğimiz iyi hayat gökten yağmayacak.
05:53
My parents did not erect a block apartment by wishing and dreaming.
91
353442
4484
Ebeveynlerim, dileyerek ve hayal ederek apartman inşa etmediler.
05:58
They worked hard, they failed, they tried again.
92
358291
3889
Sıkı çalıştılar, başarısız oldular, tekrar denediler.
06:02
They toiled with rolled-up sleeves,
93
362204
2167
Kollarını sıvayarak, borca batarak çok çalıştılar.
06:04
with their hands deep in debt, they plowed ahead,
94
364395
2841
Hayallerini gerçeğe dönüştürerek ilerlediler.
06:07
growing their dreams into reality.
95
367260
2309
Bu yüzden, bir hümanist olarak maceracı ve hatta gözü pek
06:10
So as a humanist, I believe we must be adventurous and even daring.
96
370133
5028
olmamız gerektiğine inanıyorum.
06:15
The path of success is paved with risk and uncertainties.
97
375504
3962
Başarının yolu risk ve belirsizliklerle döşelidir.
06:19
We have to muster the will and courage to do what people have never done.
98
379807
4396
Kimsenin yapmadığını yapmak için, isteğimizi ve cesaretimizi toplamalıyız.
06:24
To think what people have never thought.
99
384609
1953
Kimsenin düşünmediğini düşünmek için.
06:26
Envisage what people have never imagined.
100
386586
2205
Kimsenin hayal etmediğini öngörmek için.
06:28
Go to places human beings have not been to.
101
388815
2429
İnsanoğlunun daha önce gitmediği yerlere gitmek için.
06:31
And succeed where people have tried but failed.
102
391268
3343
İnsanların denediği, ama başarısız olduklarını başarmak için.
06:34
We must be ready to explore new frontiers of knowledge and understanding
103
394958
3714
Sadece mümkün olan şeyi değil,
aynı zamanda görünürde imkansız olan şeyi de denemeye
06:38
and attempt doing not just what is possible
104
398696
2730
ve bilgi ve anlayışın sınırlarını keşfetmeye hazır olmalıyız.
06:41
but also what is seemingly impossible.
105
401450
2341
06:44
But I realize that at the end of the day,
106
404220
4436
Ama günün sonunda fark ediyorum ki,
çabalarımız her zaman isteklerimizi vermemektedir.
06:48
our efforts do not always yield our desires.
107
408680
3484
06:52
We fail, we suffer disappointments and setbacks.
108
412649
3793
Başarısız oluruz, hayal kırıklıkları ve aksiliklere katlanırız.
06:56
Some problems, such as wars and conflict, poverty and diseases
109
416863
4317
Savaş ve anlaşmazlık, fakirlik ve hastalık
ve diğer doğal ve insan yapımı felaketler gibi problemler
07:01
and other natural and human-made disasters
110
421204
2373
07:03
seem as if they may never go away.
111
423601
2267
sanki hiç gitmeyecekler gibi görünür.
07:06
Solutions to old problems have led to new dangers,
112
426538
3587
Eski problemlere çözümler, yeni tehlikelere yol açtı,
hastalıklara yeni tedaviler, yeni hayati tehlikelerle sonuçlandı.
07:10
new cures to diseases have resulted in new health risks.
113
430149
2972
07:13
But the fact that these problems persist
114
433458
2460
Ama bu problemlerin devam etmesi
07:15
and that solutions sometimes create their own problems
115
435942
2881
ve çözümlerin bazen kendi sorunlarını yaratması gerçeği
07:18
is not a reason for us to give up or to resign.
116
438847
3198
vazgeçmemiz veya teslim olmamız için bir sebep değil.
07:22
It's not a reason for us to think that our efforts are of no consequence.
117
442355
3952
Çabalarımızın sonuçlanmayacağını düşünmek için bir sebep değil.
07:26
In fact, there is fulfillment in striving,
118
446331
2714
Aslında insanoğlunun karşı karşıya kaldığı
07:29
and trying to provide answers and solutions
119
449069
3127
muhtemel sonucun başarısızlık olduğu probleme bile
07:32
to the problem humanity faces
120
452220
1992
cevaplar ve çözümler sağlamaya çalışmakta
07:34
even when the likely outcome is failure.
121
454236
2733
bir başarı vardır.
07:37
So as a humanist, I believe we must not despair for humanity.
122
457538
5014
Bu yüzden, bir hümanist olarak
insanoğlu için umutsuzluğa düşmememiz gerektiğine inanıyorum.
07:42
Even in the face of overwhelming difficulties
123
462576
3318
Karşı konulmaz zorluklar ve en umutsuz durumlar karşısında bile.
07:45
and in the bleakest of circumstances.
124
465918
2714
07:48
Human beings are creative beings.
125
468656
2200
İnsanoğlu, yaratıcı yaratıklardır.
07:51
We have the power to generate new ideas, new solutions and new cures.
126
471179
6493
Yeni fikirler, yeni çözümler ve yeni çareler yaratma gücümüz var.
07:57
So why despair when the unexpected knocks on the horizon?
127
477696
3747
Neden beklenmedik bir şeyde umuzsuzluğa düşelim?
08:01
It is in our nature to create anew, to be inventive and innovative,
128
481776
3682
Yaratıcı ve yenilikçi olmak, yeniden yaratmak bizim doğamızdadır,
08:05
so why languish in idle expectation of a savior from above?
129
485482
4600
o halde neden yukarıdaki bir kurtarıcıyı boş beklentilerle bekleyip sürünelim?
08:10
So it is time for us Africans to take our destiny in our hands
130
490625
3500
Bu yüzden biz Afrikalıların kaderimizi kendi elimize almanın
ve hayatın gidişatında söz hakkımızın olduğunu fark etmenin zamanıdır.
08:14
and realize we have agency in the scheme of life.
131
494149
2539
08:17
We need to put an end to this game of blame
132
497006
2929
Kendi hayatlarımızın bütün sorumluluğunu almaktan alıkoyan
08:19
that has prevented us from taking full responsibility for our own lives.
133
499959
3792
bu suç oyununa bir son vermemiz gerek.
08:23
For too long, we have been prisoners of our past.
134
503775
3747
Çok uzun zamandır geçmişimiz tutsağıyız.
08:27
We have allowed despair and pessimism to drain us,
135
507546
3230
Umutsuzluğun ve kötümserliğin bizi tüketmesine, enerjimizi bitirmesine,
08:30
drain our energies, limit our imaginations
136
510800
2499
hayallerimizi sınırlandırmasına
08:33
and dim our vision for a better and brighter future.
137
513323
3532
ve daha iyi ve parlak bir gelecek görüşümüzü karartmasına izin verdik.
08:37
We have let this continent flounder.
138
517419
1968
Bu kıtanın batmasına izin verdik.
08:39
Why passing the buck like a Frisbee?
139
519411
2309
Neden sorumluluklarımızı bir frizbi gibi üzerimizden attık?
08:41
We've blamed slavery, colonialism and the new colonialism
140
521744
3159
Kendi kendimizin sebep olduğu yaralar da dahil, yaşadığımız keder için
08:44
for the woes we experience, including our own self-inflicted wounds.
141
524927
3904
köleliği, sömürgeciliği ve yeni sömürgeciliği suçladık.
08:48
We have conducted ourselves
142
528855
1626
Afrika lanetli ve kaderine terk edilmiş gibi davrandık.
08:50
in ways that seem as if Africa is damned and doomed.
143
530505
3198
08:53
And that all these experiences in history
144
533727
2252
Tarihteki tüm bu olaylar geri dönülemez, onarılamaz bir şekilde
08:56
have irreversibly, irreparably foreclosed the chances and possibility
145
536003
4400
Afrika'nın zorlukların üstesinden gelmesi, gelişmesi ve büyümesi için
gereken fırsatlara ve olasılığa engel olmuş gibi.
09:00
for Africa to emerge, thrive and flourish.
146
540427
3903
09:04
We must realize that there is no part of the world
147
544744
3373
Dünyanın hiçbir yerinde geçmişte sömürgeleştirilmemiş veya esir edilmemiş
09:08
that has not been colonized or enslaved in the past.
148
548141
3809
bir yerin olmadığının farkına varmalıyız.
09:12
And if other parts of the world have moved on,
149
552323
3143
Eğer dünyanın diğer kısımları hayatlarına devam ettiyse
09:15
why can't we, now?
150
555490
1721
biz neden şimdi yapamayalım?
09:17
So as a humanist, I believe that the past is gone;
151
557530
4785
Bu yüzden bir hümanist olarak geçmişin geçtiğine inanıyorum;
09:22
we cannot change it, we cannot alter it.
152
562339
2397
onu değiştiremeyiz.
09:24
But the future beckons us on with limitless possibilities
153
564760
3976
Ama gelecek, kaderimizi tekrardan yaratmak, biçimlendirmek ve yapmak üzere
09:28
to recreate, reshape and remake our destinies.
154
568760
3119
bizi sınırsız olasılıklarla çağırıyor.
09:31
So let's all of us seize this opportunity.
155
571903
3372
O halde bu fırsatı değerlendirelim.
09:35
And as my parents did, begin the urgent task
156
575728
3484
Ebeveynlerimin de yaptığı gibi
bu acil Afrika'yı tekrardan inşa etme görevine adım adım başlayın.
09:39
of rebuilding Africa, brick by brick.
157
579236
2730
09:42
Let's give free reign to our ideas and imaginations,
158
582323
2754
Bu TEDGlobal 2017'de ortaya konduğu gibi
09:45
as demonstrated at this TEDGlobal 2017.
159
585101
4492
düşüncelerimize ve hayallerimize özgürlük tanıyalım.
09:49
Let's open our hearts and minds.
160
589617
2000
Kalplerimizi ve zihinlerimizi açalım.
Enerjimizi, zekamızı ve yaratıcılığımızı kullanalım
09:52
And exert our energy, intelligence and ingenuity
161
592029
3905
09:55
and begin the urgent task of rebuilding Africa
162
595958
3445
ve bu kıtayı refahın ve medeniyetin kalesine dönüştürme
09:59
and of transforming this continent
163
599427
2372
ve Afrika'yı tekrardan inşa etme görevine başlayalım.
10:01
into a citadel of unrivaled prosperity and civilization.
164
601823
3749
10:06
This is what I believe as a humanist, as an African humanist.
165
606419
4293
Bu, bir hümanist, Afrikalı bir hümanist olarak inandığım şey.
10:10
Thank you.
166
610736
1174
Teşekkür ederim.
10:11
(Applause)
167
611934
6550
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7