The mental health benefits of storytelling for health care workers | Laurel Braitman

93,227 views ・ 2020-05-28

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Elif Azaklı Gözden geçirme: Nihal Aksakal
00:13
For the last few years,
0
13500
1268
Son yıllar içerisinde,
00:14
I've been a writer in residence at the Stanford Medical School.
1
14792
3601
Stanford Tıp Okulunda bir ziyaretçi yazar olarak bulunmuştum.
00:18
I was hired by an incredible woman,
2
18417
2517
Muhteşem bir kadın tarafından işe alınmıştım,
00:20
she's a poet and an anesthesiologist,
3
20958
2268
bir şair ve anestezi uzmanıydı
00:23
named Audrey Shafer,
4
23250
1643
ve adı Audrey Shafer'di
00:24
and she started the Medicine and the Muse Program
5
24917
2309
ve beşeri bilimleri, tıp eğitimi ve öğretimine
00:27
to reintroduce humanities back into medical education and training.
6
27250
3875
yeniden dahil etmek için Tıp ve İlham Programı'na başlamıştı.
00:32
My job was to teach writing, storytelling
7
32042
3059
Benim işim doktorlara, hemşirelere
tıp öğrencilerine ve diğer sağlık çalışanlarına
00:35
and general communication skills
8
35125
2184
yazma, hikaye anlatımı
00:37
to physicians, nurses, medical students
9
37333
2476
ve genel iletişim becerilerini öğretmekti.
00:39
and other health care workers.
10
39833
1643
00:41
And I thought I'd get a ton of great student essays
11
41500
2934
Kadavraların teşrihi ve dalak hakkında
00:44
about dissecting cadavers and poems about the spleen.
12
44458
4143
bir sürü harika öğrenci makalesi ve şiiri alacağımı düşündüm.
00:48
And I did.
13
48625
1476
Aldım da.
00:50
But almost immediately,
14
50125
1268
Ama neredeyse hemen,
00:51
I started getting more essays that made me really anxious
15
51417
3309
beni gerçekten endişelendiren ve kaygılandıran daha fazla
00:54
and really worried.
16
54750
1268
deneme yazısı almaya başladım.
00:56
My students were writing about their crushing anxiety,
17
56042
2934
Öğrencilerim hissettikleri ezici anksiyete,
00:59
the unbearable pressure on them to succeed,
18
59000
2893
başarılı olmaları için duydukları dayanılmaz baskı,
01:01
their mental health diagnoses,
19
61917
1642
zihinsel sağlık teşhisleri,
01:03
their suicide attempts,
20
63583
1685
intihar denemeleri,
01:05
how alone and isolated they felt
21
65292
1851
ne kadar yalnız ve izole hissettikleri hakkında yazıyorlardı
01:07
and wondered if they'd gone into the right profession,
22
67167
2642
ve doğru mesleğe gidip gitmediklerini merak ettiler
01:09
and they weren't even doctors yet.
23
69833
2351
ve daha doktor bile değildiler.
01:12
This is my student Uriel Sanchez.
24
72208
2643
Bu benim öğrencim Uriel Sanchez.
01:14
(Audio) Uriel Sanchez: The choice you are given through medicine,
25
74875
3143
(Ses) Uriel Sanchez: Size danışmanlarınızdan bile
tıp yoluyla verilen seçim şu,
01:18
from a lot of your mentors even, is like,
26
78042
2017
01:20
you have to choose,
27
80083
1268
gerçekten iyi bir insan
01:21
like, being a really good person or a really good doctor.
28
81375
3851
ya da gerçekten iyi bir doktor olmayı seçmelisin.
01:25
(Music)
29
85250
2268
(Müzik)
01:27
Laurel Braitman: Physicians' own humanity and emotional well-being
30
87542
3309
Laurel Braitman: Hekimlerin kendi insanlıkları ve duygusal refahları
01:30
are almost never made a core part of their training
31
90875
2684
neredeyse hiç eğitimlerinin temel parçası
01:33
or even acknowledged.
32
93583
1643
olmaz veya kabul edilmez.
01:35
And real vulnerability,
33
95250
1268
Gerçek savunmasızlık,
01:36
like sharing certain mental health diagnoses, for example,
34
96542
3142
örneğin bazı ruhsal sağlık teşhislerini paylaşmak gibi,
01:39
can be absolutely career-ending.
35
99708
2125
kesinlikle kariyer sonu olabilir.
01:42
But nearly 30 percent of American medical students are depressed,
36
102708
4060
Ancak Amerikalı tıp öğrencilerinin yaklaşık yüzde 30'u depresyonda
01:46
and one in 10 have thought about suicide.
37
106792
2559
ve her 10 kişiden biri intihar etmeyi düşünüyor.
01:49
And it's actually even worse for practicing physicians.
38
109375
2976
Durum aktif hekimler için daha da kötü.
01:52
There's really widespread job dissatisfaction,
39
112375
2143
Gerçekten yaygın iş memnuniyetsizliği,
01:54
high rates of depression,
40
114542
1559
yüksek depresyon oranları var
01:56
and doctors have one of the highest suicide rates
41
116125
2476
ve doktorlar ABD'de diğer mesleklere kıyasla en yüksek
01:58
of any profession in the United Sates.
42
118625
2083
intihar oranlarından birine sahiptir.
02:02
This is scary.
43
122375
1643
Bu korkutucu.
02:04
Not just for them but for us, too.
44
124042
2059
Sadece onlar için değil, bizim için de.
02:06
I really think doctors have the most important job.
45
126125
3018
Gerçekten doktorların en önemli işe sahip olduğunu düşünüyorum.
02:09
And if their lives are at stake,
46
129167
1524
Eğer onların hayatları tehlikede ise
02:10
ours are, too.
47
130715
1761
bizim de öyle.
02:12
Now, I am absolutely not a mental health professional,
48
132500
4184
Şimdi, ben kesinlikle ruh sağlığı çalışanı değilim.
02:16
I'm a writer,
49
136708
1268
Ben bir yazarım,
02:18
which most days is absolutely the complete and total opposite.
50
138000
3809
yani çoğu gün kesinlikle tam tersi.
02:21
But I can tell you that the more opportunities
51
141833
2143
Ama şunu söyleyebilirim ki
02:24
that I give health care workers
52
144000
1643
sağlık çalışanlarına hüsranlarını,
02:25
to share their daily frustrations, their fears, their joys,
53
145667
3392
korkularını, sevinçlerini, onları şaşırtan ve gücendiren şeyleri
02:29
what surprises them, what they resent,
54
149083
2435
paylaşmaları için ne kadar fazla
02:31
the better they seem to feel.
55
151542
1809
şans verirsem, o kadar iyi hissediyorlar.
02:33
So at Medicine and the Muse, we offer evening, weekend
56
153375
3184
Bu yüzden Tıp ve İlham'da, çiftliklerde ve diğer yerlerde akşam,
02:36
and day-long storytelling workshops
57
156583
2060
hafta sonu ve gün boyu hikâye anlatım atölyeleriyle birlikte
02:38
at farms and other places with really good food.
58
158667
3476
iyi yemekler sunuyoruz.
02:42
I invite other journalists, writers, producers,
59
162167
4601
Diğer gazetecileri, yazarları, yapımcıları,
podcastçileri ve şairleri davet ediyorum
02:46
podcasters and poets,
60
166792
2142
02:48
and they teach writing,
61
168958
1768
ve onlar katılımcılarımıza yazma,
02:50
communication and storytelling skills to our participants.
62
170750
2934
iletişim ve hikaye anlatma becerilerini öğretiyorlar.
02:53
And those participants practice being vulnerable
63
173708
2239
Bu katılımcılar hikayelerini birbirleriyle
02:55
by sharing their stories out loud with one another.
64
175971
2588
yüksek sesle paylaşarak savunmasız olmayı uyguluyor.
02:58
And in doing so,
65
178583
1268
Bunu yaparak
02:59
they reconnect with what drew them to medicine in the first place.
66
179875
3351
onları ilk etapta tıpa çeken şeyle yeniden bağlantı kuruyorlar.
03:03
These are the skills they'll draw on
67
183250
1976
Bunlar, seçtikleri işin stresli,
03:05
when they realize and are confronted with the stressful, messy reality
68
185250
3809
dağınık gerçekliği ile karşılaştıklarında
üzerinde duracakları becerilerdir.
03:09
of the work they've chosen.
69
189083
1685
03:10
This is how they realize it's a calling.
70
190792
3017
Bunun bir çağrı olduğunu böyle fark ediyorlar.
03:13
So I have a prescription here for you today.
71
193833
3351
Bugün burada sizin için bir reçetem var.
03:17
It's not from physicians, it's for them,
72
197208
3310
Doktorlardan değil, onlar için
03:20
and I asked my students for help.
73
200542
2351
ve öğrencilerimden yardım istedim.
03:22
And before I start, let me just say I work with doctors,
74
202917
3351
Başlamadan önce, hemen doktorlarla çalıştığımı söyleyeyim
03:26
but I'm absolutely convinced
75
206292
1851
ama bunun neredeyse her meslek için
03:28
that this applies to almost any profession,
76
208167
2392
uygulunabileceğine kesinlikle ikna oldum,
03:30
especially those of us who are so committed to our work,
77
210583
3226
özellikle de çalışmalarımıza çok bağlı olan bizler için
03:33
and it can be so intense and overwhelming,
78
213833
2185
ve bazen o kadar yoğun ve ezici olur ki
03:36
that sometimes we forget why we chose to do it in the first place.
79
216042
3976
o işi yapmayı ilk etapta neden seçtiğimizi unuturuz.
03:40
To me, sharing a true vulnerable story
80
220042
3476
Bana göre gerçek bir savunmasız anıyı paylaşmak,
03:43
is a lot like raising a flag up a flagpole.
81
223542
3684
bir bayrak direğini yükseltmek gibidir.
03:47
Other people see it,
82
227250
1559
Diğerleri görebilir,
03:48
if they agree with it and it resonates with them,
83
228833
2286
eğer kabul ederler ve onlara bir anlam ifade ederse
03:51
they come and stand under it with you.
84
231143
1833
gelir ve altında sizinle dururlar.
03:53
That's what my student Maite Van Hentenryck did.
85
233000
3226
Benim öğrencim Maite Van Hentenryck bunu yaptı.
03:56
(Audio) Maite Van Hentenryck: I mean, it was super anxiety-inducing,
86
236250
3601
(Ses) Maite Van Hentenryck: Yani, süper endişe uyandırıcıydı
03:59
and I shared parts of myself
87
239875
2393
ve kendimin muhtemelen beş sınıf arkadaşıma
04:02
that I really have probably told five classmates.
88
242292
4125
söylediğim taraflarımı paylaştım.
04:08
LB: When Maite was a baby, she had to have her leg amputated.
89
248250
3851
LB: Maite daha bebekken ayağı kesilmek zorunda kalmış.
04:12
When she got to medical school,
90
252125
1477
Tıp fakültesine gittiğinde
04:13
she was taking just a standard class quiz,
91
253626
2267
sadece standart bir sınıf sınavındaydı
04:15
and she got asked the question,
92
255917
1517
ve ona şu soru soruldu:
04:17
"Please tell us about the first time
93
257458
1935
"Lütfen bize engelli biriyle
04:19
you encountered someone with a disability."
94
259417
2083
ilk karşılaşmanızdan bahsedin."
04:22
She wondered if her supervisors had ever considered
95
262458
2518
Danışmanlarının hiç engelli kişinin kendisi,
04:25
that the person with the disability was her, the doctor.
96
265000
3184
doktor olduğunu düşünüp düşünmediğini merak etti.
04:28
So she talked about it in front of about 100 of her friends, peers,
97
268208
4060
Bu yüzden onun için zor olanı yaptı ve 100 kadar arkadaş ve akranının
04:32
which is a big deal, because, you know, she's really shy.
98
272292
2851
önünde bunun hakkında konuştu ve çok utangaçtı.
04:35
And afterwards, what happened,
99
275167
1434
Sonra, tanımadığı birtakım engelli öğrenci yanına geldi
04:36
is a number of students with disabilities,
100
276625
2018
04:38
that she didn't know,
101
278667
1267
04:39
came up to her and asked her to colead a group on campus
102
279958
2643
ve şimdi kampüste daha fazla görünürlük ve tıp eğitimine dahil edilmesini savunan
04:42
that's now advocating for more visibility and inclusion in medical training.
103
282625
3583
bir gruba liderlik etmesini istedi.
04:48
In English, we tend to call people creatives
104
288250
2934
İngilizcede, belirli bir işe sahip olmaları durumunda,
04:51
if they have a certain job.
105
291208
1643
bazılarına yaratıcı deriz.
04:52
Like, designer or architect or artist.
106
292875
3684
Tasarımcı, mimar veya sanatçı gibi.
04:56
I hate that term.
107
296583
2685
O terimden nefret ediyorum.
04:59
I think it's offensive and exclusionary.
108
299292
2517
Bence kırıcı ve dışlayıcı.
05:01
Creativity doesn't belong to a certain group of people.
109
301833
2768
Yaratıcılık belirli bir grup insana ait değildir.
05:04
A lot of my work with physicians and medical students
110
304625
2643
Doktorlar ve tıp öğrencileri ile yaptığım çalışmaların çoğu,
05:07
is just reminding them that no matter what profession we choose,
111
307292
3642
onlara hangi mesleği seçersek seçelim,
05:10
we can make meaning,
112
310958
1435
anlam katabileceğimizi hatırlatıyor,
05:12
find beauty in the hard stuff and create.
113
312417
3601
zor şeylerde güzellik bul ve yarat.
05:16
This is medical student Pablo Romano.
114
316042
3267
Bu tıp öğrencisi Pablo Romano.
05:19
(Audio) Pablo Romano: My parents immigrated here from Mexico
115
319333
2851
(Ses) Pablo Romano: Ailem yıllar önce
05:22
many years ago,
116
322208
1268
Meksika'dan göç etti
05:23
and when I was in college, they passed away.
117
323500
2643
ve ben üniversitedeyken öldüler.
05:26
I was 18 when my dad died and then 20 when my mom died.
118
326167
3000
18 yaşımda babam, 20'deyse annem öldü.
05:30
LB: Not only has Pablo been talking publicly for the first time
119
330458
2958
LB: Yetimlikle ilgili toplum önünde
ilk kez konuşan yalnızca Pablo değildi.
05:33
about being an orphan,
120
333430
1213
05:34
but together, we started a live storytelling series we're calling Talk Rx,
121
334667
4267
Birlikte Rx Konuşmalarında canlı hikaye anlatma dizisine başladık
05:38
and it's become a really popular place for his peers
122
338958
2518
ve onların en savunmasız, güçlü düşünce ve hislerini göstermek için
05:41
to show their most vulnerable and powerful thoughts and feelings.
123
341500
3625
gerçekten ünlü bir yer oldu.
05:47
(Audio) PR: I go to a school
124
347000
1351
(Ses) PR: Verilere, araştırmalara ve sayılara çok önem veren
05:48
that cares so much about data and research and numbers.
125
348375
2934
bir okula gidiyorum.
05:51
At the end of the day, what moves people is stories.
126
351333
2792
Günün sonunda insanları harekete geçiren şey hikayelerdir.
05:56
LB: Arifeen Rahman is a second-year medical student.
127
356958
3518
LB: Arifeen Rahman tıp ikinci sınıf öğrencisidir.
06:00
And before she was born,
128
360500
1268
O doğmadan önce
06:01
her parents immigrated from Bangladesh to the United States.
129
361792
3767
ailesi Bangladeş'ten Amerika'ya göç etti.
06:05
She grew up in a really beautiful home in Northern California,
130
365583
3060
Kararlı ve istikrarlı Kuzey Kaliforniya'da
06:08
very safe and stable,
131
368667
1267
gerçekten güzel bir evde büyüdü.
06:09
her parents are still together,
132
369958
2101
Ailesi hala birlikte yaşıyor.
06:12
she never went hungry, and she graduated from Harvard.
133
372083
3893
O asla aç kalmadı ve Harvard'dan mezun oldu.
06:16
(Audio) Arifeen Rahman: I didn't feel like the stories I had
134
376000
2893
(Ses) Arifeen Rahman: Söylemeye değer veya önemli hikayelere
06:18
were worth telling or that they mattered.
135
378917
2684
sahip olduğumu hissetmedim.
06:21
LB: Arifeen did have stories, though.
136
381625
2018
LB: Yine de Arifeen'in hikayeleri vardı.
06:23
Recently, she gave a talk about being maybe
137
383667
2726
Geçenlerde Amerikan Devriminin Kızları
06:26
the only Bangladeshi American girl
138
386417
2226
makale yarışmasını kazanmak için yarışan
06:28
to win an essay contest
139
388667
1559
tek Bangladeş asıllı Amerikalı kız olmak hakkında bir konuşma yaptı.
06:30
from the Daughters of the American Revolution --
140
390250
2268
06:32
(Laughter)
141
392542
1351
(Gülüşmeler.)
06:33
and then dress up for Halloween as the Declaration of Independence.
142
393917
4226
Sonrasında Cadılar Bayramı için Bağımsızlık Bildirgesi elbisesi giydi
06:38
And I love Arifeen's story so much,
143
398167
2017
ve Arifeen'in hikayesini çok seviyorum.
06:40
because to me it represents all that is good and bad
144
400208
2685
Çünkü tüm bu iyi, kötü, zor ve yorucu şeyleri,
06:42
and hard and exhausting
145
402917
1517
yeni Amerikan rüyasını
06:44
about representing the new American dream.
146
404458
2750
göstermeyi temsil ediyor.
06:48
(Audio) AR: The hardest thing was coming up against that voice
147
408667
2934
(Ses) AR: En zor şey, bana kimsenin hikayelerimi duymayı istemediğini
06:51
that was telling me no one wants to hear my stories,
148
411625
2643
söyleyen o ses karşı gelmekti
06:54
like, why invest the time in this thing
149
414292
3642
ve hayatımda çok bir şey ifade etmeyen bu şeye
06:57
that doesn't really mean anything in the grand scale of life.
150
417958
3375
neden zaman ayırayım ki?
07:02
Maybe the biggest thing is, like, maybe it does.
151
422500
2417
Belki de en büyük şey, belki de öyle.
07:09
LB: Life is so short.
152
429042
1750
LB: Hayat çok kısa.
07:11
For me, the only thing, really, that matters with my time here
153
431667
3809
Benim için buradaki zamanımla ilgili önemli tek şey
07:15
is feeling like I can connect with other people
154
435500
3143
diğer insanlarla bağlantı kurabilmem ve belki onları daha az
07:18
and maybe make them feel slightly less alone.
155
438667
2684
yalnız hissettirmemle ilgili şeylerdir.
07:21
And in my experience,
156
441375
1518
Tecrübelerime göre
07:22
that's what stories do absolutely the best.
157
442917
2916
hikayelerin yapabileceği en iyi şey budur.
07:26
So, my student and a collaborator in a lot of these endeavors
158
446750
3934
Öğrencim ve tüm bu çabalarımdaki ortağım
07:30
is Candice Kim.
159
450708
1976
Candice Kim'dir.
07:32
She's an MD-PhD student in medical education.
160
452708
3393
Tıpta doktora öğrencisi.
07:36
She's written about #MeToo in medicine,
161
456125
2309
Muhafazakar bir alanda kendi eş cinsel kimliği
07:38
navigating her queer identity in a conservative field
162
458458
3518
ve annesinin metastetik kanseri teşhisiyle birlikte
07:42
and her mom's metastatic cancer diagnosis.
163
462000
2809
tıpta #MeToo hakkında yazdı.
07:44
And recently, she started also doing some really interesting research
164
464833
3310
Son günlerde bizim işlerimiz hakkında
gerçekten çok ilginç araştırma yapmaya başladı.
07:48
about our work.
165
468167
1392
07:49
(Audio) Candace Kim: We've seen that students
166
469583
2143
(Ses) Candace Kim: Hikaye paylaşma fırsatını değerlendiren öğrencilerin
07:51
who participate in our storytelling opportunity
167
471750
2351
yüzde 36 ve 52 oranında
07:54
show between a 36 and 51 percent decrease in distress.
168
474125
5434
stres azalması yaşadığı görülmüştür.
07:59
LB: If this was a mental health drug,
169
479583
2226
LB: Eğer bu bir ruhsal sağlık ilacı olsaydı
08:01
it would be an absolute blockbuster.
170
481833
3060
kesinlikle büyük bir başarı sağlardı.
08:04
Results seem to last up to a month.
171
484917
2517
Sonuçları bir ay kadar sürebilir.
08:07
It might be longer,
172
487458
1268
Belki daha uzun olabilir,
08:08
a month is just when Candice stopped measuring.
173
488750
2768
bir ay yalnızca Candice'in ölçmeyi bıraktığı süreydi.
08:11
So we don't even know.
174
491542
1267
Bu yüzden bilmiyoruz.
08:12
Not only that, but 100 percent of our participants
175
492833
3143
Sadece bu değil, katılımcılarımızın yüzde yüzü
08:16
recommend these opportunities to a friend.
176
496000
3059
bunları arkadaşlarına tavsiye ediyor.
08:19
For me, though, the most important thing that our work has done
177
499083
3310
Benim için, işimizin yaptığı en önemli şey
08:22
is create a culture of vulnerability
178
502417
2101
daha önce kesinlikle olmayan bir yerde
08:24
in a place [where] there was absolutely none before.
179
504542
4476
savunmasızlık kültürü yaratmaktır.
08:29
I think what this does
180
509042
1351
Bence bunun yaptığı şey
08:30
is that it allows doctors and other folks
181
510417
2559
doktorlara ve diğer kişilere kendileri
08:33
an opportunity to envision a different kind of future for themselves
182
513000
3434
ve hastaları için bir tür öngörü fırsatı yaratmasına
08:36
and their patients.
183
516458
1268
izin vermektir.
08:37
This is Maite again.
184
517750
1268
Tekrar Maite'yi dinliyoruz.
08:39
(Audio) MVH: I want to be the doctor that remembers when your birthday is
185
519042
3429
(Ses) MVH: Doğum gününün ne zaman olduğunu hatırlamak
08:42
without having to look at the chart.
186
522495
1726
için tabloya bakmayan bir doktor olmak istiyorum.
08:44
And I want to be the doctor who knows
187
524245
1856
Hastalarımın favori renginin hangisi olduğunu bilen
08:46
what my patient's favorite color is
188
526125
2268
ve hangi TV şovlarını izlemekten hoşlandıklarını
08:48
and what TV shows they like to watch.
189
528417
2434
08:50
I want to be the doctor that's remembered for listening to people
190
530875
4059
bilen bir doktor olmak istiyorum.
İnsanları dinlediği için ve onların yalnızca
08:54
and making sure I take care of all of them
191
534958
2685
hastalıklarıyla değil bakımıyla da ilgilendiğinden
08:57
and not just treating their disease.
192
537667
2500
emin olan bir doktor olarak hatırlanmak istiyorum.
09:01
LB: Being human is a terminal condition.
193
541083
2935
LB: İnsan olmak nihai durumdur.
Hepimiz buna sahibiz ve hepimiz bir gün öleceğiz.
09:04
We all have it, and we are all going to die.
194
544042
2708
09:07
Helping health care professionals communicate more meaningfully
195
547625
3184
Sağlık çalışanlarına birbirleriyle, hastalarla
09:10
with each other,
196
550833
1268
ve kendileriyle daha anlamlı iletişim kurmaları için yardım etmek
09:12
with their patients and with themselves
197
552125
1905
modern sağlık sisteminde yanlış olan her şeyin
09:14
is certainly not going to magically change
198
554054
2797
09:16
everything that is wrong with the contemporary health care system,
199
556875
3184
esrarengiz bir şekilde değişeceği anlamına gelmez
ve hekimlerimi yüklediğimiz ağır sorumluklarla yaşamayacaklar
09:20
and it's not going to live to the immense burdens we place on our physicians,
200
560083
3620
fakat bu geri kalanımızı iyileştirmek için
09:23
but it is absolutely key
201
563727
1666
yeterince sağlıklı şifacılarımız olduğundan emin olmanın anahtarı.
09:25
in making sure that our healers are healthy enough
202
565417
2767
09:28
to heal the rest of us.
203
568208
2226
09:30
Communicating with each other with vulnerability,
204
570458
2685
Birbirimizle savunmasızlıkla iletişim kurmak
09:33
listening with compassion,
205
573167
1642
merhametle dinlemek
09:34
is, I believe, the absolute best medicine that we have.
206
574833
3560
inanıyorum ki sahip olduğumuz en iyi ilaç.
09:38
Thank you.
207
578417
1267
Teşekkürler.
09:39
(Applause)
208
579708
3375
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7