Our dangerous obsession with perfectionism is getting worse | Thomas Curran

244,507 views ・ 2019-04-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: fatmagül küçükoğlu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I'm a bit of a perfectionist.
0
12817
3245
Ben biraz "mükemmeliyetçiyim."
00:16
Now, how many times have you heard that one?
1
16086
2539
Bu hayatınızda kaç defa duydunuz?
00:19
Over drinks, maybe, with friends, or perhaps with family at Thanksgiving.
2
19683
4883
Arkadaşlarla içerken duydunuz belki ya da ailenizle şükran günü yemeği yerken.
00:25
It's everyone's favorite flaw,
3
25281
2539
Bu herkesin favori kusuru,
00:27
it's that now quite common response
4
27844
3233
iş mülakatlarının son sorusu olan
00:31
to the difficult, final question at job interviews:
5
31101
4471
"En büyük kusurum?" sorusuna verilen
00:36
"My biggest weakness?
6
36165
1460
yaygın cevap
00:38
That's my perfectionism."
7
38864
1766
"Mükemmeliyetçiliğim."
00:41
You see, for something that supposedly holds us back,
8
41339
3898
Bunun bizi baskılayan, engelleyen bir şey olmasına rağmen
00:45
it's quite remarkable how many of us are quite happy to hold our hands up
9
45261
3524
çoğu insanın elini kaldırıp mutlu bir şekilde "Ben mükemmeliyetçiyim." demesi
00:48
and say we're perfectionists.
10
48809
1705
oldukça dikkat çekici.
00:51
But there's an interesting and serious point
11
51250
4480
Bunun ilginç ve ciddi bir yanı da var
00:55
because our begrudging admiration for perfection is so pervasive
12
55754
6482
çünkü mükemmele olan hayranlığımız o kadar içimize nüfuz etmiş ki
01:02
that we never really stop to question that concept in its own terms.
13
62260
4079
bu kavramı oturup da sorgulamıyoruz.
01:06
What does it say about us and our society
14
66363
3770
Bireyle ve toplum hakkında ne söylüyor ki
01:10
that there is a kind of celebration in perfection?
15
70157
4308
mükemmelliği kutlamaya değer buluyoruz?
01:14
We tend to hold perfectionism up as an insignia of worth.
16
74489
6581
Mükemmeliyetçiliği bir "değer" sembolü olarak görüyoruz.
01:21
The emblem of the successful.
17
81704
2902
Ya da "başarının" sembolü olarak.
01:25
Yet, in my time studying perfectionism,
18
85718
2254
Mükemmeliyetçilik hakkında araştırma yaparken
01:27
I've seen limited evidence that perfectionists are more successful.
19
87996
3841
mükemmeliyetçilerin daha başarılı olduğuna dair bir bulguya rastlamadım.
01:31
Quite the contrary --
20
91861
1183
Tam tersine --
01:33
they feel discontented and dissatisfied
21
93068
3120
hiçbir zaman yeterince mükemmel olamayacakları hissine kapılıyor
01:36
amid a lingering sense that they're never quite perfect enough.
22
96212
4086
ve yetersiz hissediyorlar.
01:40
We know from clinician case reports
23
100322
2207
Klinik vaka raporlarından biliyoruz ki
01:42
that perfectionism conceals a host of psychological difficulties,
24
102553
3258
mükemmeliyetçilik birçok psikolojik hastalığın üstünü örter:
01:45
including things like depression, anxiety, anorexia, bulimia
25
105835
4130
depresyonun, anksiyetenin anoreksiyanın, bulimianın
01:49
and even suicide ideation.
26
109989
2239
hatta ve hatta intihar düşüncesinin bile.
01:52
And what's more worrying is that over the last 25 years,
27
112252
3784
Asıl üzücü olan da şu: Son yirmi beş yıldır
01:56
we have seen perfectionism rise at an alarming rate.
28
116060
3659
"mükemmeliyetçilik" ciddi oranda artış gösterdi.
02:00
And at the same time,
29
120209
1401
Aynı zamanda
02:01
we have seen more mental illness among young people than ever before.
30
121634
3551
gençler arasında psikolojik rahatsızlıklar da artış gösterdi.
02:05
Rates of suicide in the US alone
31
125209
3170
Son yirmi yılda tek başına ABD'deki intihar oranları
02:08
increased by 25 percent across the last two decades.
32
128403
3952
yüzde yirmi beş oranında arttı.
02:12
And we're beginning to see similar trends emerge across Canada,
33
132379
3158
Aynı durumun Kanada'da
02:15
and in my home country, the United Kingdom.
34
135561
2802
ve ülkem Birleşik Krallık'ta da yaşandığını görmekteyiz.
02:18
Now, our research is suggesting
35
138792
2833
Yaptığımız araştırmaya göre
02:21
that perfectionism is rising as society is changing.
36
141649
4302
toplum yapısı değiştikçe "mükemmeliyetçilik" mefhumu yaygınlaşıyor.
02:25
And a changed society reflects a changed sense of personal identity
37
145975
4480
Buna göre, değişen toplumda değişmiş bir kişisel kimlik
02:30
and, with it, differences in the way in which young people interact
38
150479
4395
ve bununla birlikte de gençlerin birbirleriyle ve dünyayla olan
02:34
with each other and the world around them.
39
154898
2064
iletişimlerinde bir değişim demek.
02:36
And there are some unique characteristics about our preeminent, market-based society
40
156986
5489
Sınırsız seçim hakkı ve kişisel özgürlük gibi hakları içeren
02:42
that include things like unrestricted choice
41
162499
2086
rakipsiz ve pazar odaklı olan toplumumuzun
02:44
and personal freedom,
42
164609
1527
bazı eşsiz özellikleri de vardır
02:46
and these are characteristics that we feel are contributing
43
166160
3671
ve bu özellikler, bu "mükemmeliyetçilik"
02:49
to almost epidemic levels of this problem.
44
169855
3095
yarasının üstüne tuz basıyor.
02:53
So let me give you an example.
45
173680
1571
Size bir örnek vereyim.
02:56
Young people today are more preoccupied with the attainment of the perfect life
46
176069
4492
Günümüz gençleri mükemmel yaşamı ve yaşam tarzını elde etmekle
03:00
and lifestyle.
47
180585
1151
daha meşguller ve bu genellikle
03:01
In terms of their image, status and wealth.
48
181760
2146
görünüm, statü ve zenginlikle elde ediliyor.
03:03
Data from Pew show that young people
49
183930
4765
Pew Araştırma Merkezi'nin bulgularına göre
03:08
born in the US in the late 1980s
50
188719
4199
1980'lerin sonunda ABD'de doğan gençlerin yüzde yirmisi
03:12
are 20 percent more likely to report being materially rich
51
192942
4675
ebeveyn ile büyük anne ve büyük babalarına oranla
03:17
as among their most important life goals,
52
197641
1984
maddi açıdan zengin olmanın
03:19
relative to their parents and their grandparents.
53
199649
3118
en önemli hayat amaçlarından biri olduğunu belirtiyorlar.
03:22
Young people also borrow more heavily than did older generations,
54
202791
3065
Gençler, eski jenerasyonlara oranla daha çok borç almakta
03:25
and they spend a much greater proportion of their income on image goods
55
205880
4213
ve gelirlerinin büyük bir bölümünü görünümlerine
03:30
and status possessions.
56
210117
1738
ve statülerine harcamaktalar.
03:31
These possessions, their lives and their lifestyles
57
211879
4618
Yaşamlarını ise
03:36
are now displayed in vivid detail on the ubiquitous social media platforms
58
216521
4453
Instagram, Facebook veya Snapchat gibi
03:40
of Instagram, Facebook, Snapchat.
59
220998
3652
yaygın sosyal medya platformlarında sergiliyorlar.
03:44
In this new visual culture,
60
224982
2095
Bu yeni ortaya çıkan "görsel" kültürde
03:47
the appearance of perfection is far more important than the reality.
61
227101
6508
mükemmel görünmek gerçeklikten çok daha önemli.
03:54
If one side of the modern landscape
62
234396
3058
Eğer modern bağlamda bir tarafta
03:57
that we have so lavishly furnished for young people
63
237478
2664
gençler için süslediğimiz mükemmel yaşam
04:00
is this idea that there's a perfectible life
64
240166
2278
ve yaşam tarzı düşüncesi varsa
04:02
and that there's a perfectible lifestyle,
65
242468
2141
diğer tarafta kesinlikle
04:04
then the other is surely work.
66
244633
2166
bir şeyler elde etmek için çalışmak var.
04:06
Nothing is out of reach for those who want it badly enough.
67
246823
3246
Eğer bir şeyi çok isterseniz onu elde etmek daha kolaydır.
04:10
Or so we're told.
68
250093
1468
Ya da bize söylenen bu.
04:11
This is the idea at the heart of the American dream.
69
251585
3534
İşte bu "Amerikan rüyası" dediğimiz kavramın kaynağı.
04:15
Opportunity, meritocracy, the self-made person, hard work.
70
255649
4152
Fırsatlar, meritokrasi, kendi yarattığınız kişiliğiniz ve çok çalışmak.
04:20
The notion that hard work always pays off.
71
260220
2817
"Çok çalışırsan başarırsın." düşüncesi.
04:23
And above all, the idea that we're captains of our own destiny.
72
263061
4167
Hepsinin üstünde de "Kaderimizi kendimiz yönlendirebiliriz." ilkesi.
04:27
These ideas, they connect our wealth, our status
73
267633
3334
Bu düşünceler içimizdeki değerle
04:30
and our image with our innate, personal value.
74
270991
3134
zenginliğimizi, statümüzü ve görünümümüzü birbirine bağlar.
04:35
But it is, of course, complete fiction.
75
275157
2047
Diğer bir yandan tüm bunlar kurgu tabii ki.
04:37
Because even if there were equality of opportunity,
76
277228
3534
Çünkü fırsat eşitliği olsaydı bile
04:40
the idea that we are captains of our own destiny
77
280786
3096
"Kaderimizi kendimiz yönetebiliriz." düşüncesi
04:43
disguises a much darker reality for young people
78
283906
2313
gençlerden karanlık gerçekliği gizler
04:46
that they are subject to an almost ongoing economic tribunal.
79
286243
3151
ve bu da onları bir ekonomik bunalımın öznesi yapar.
04:49
Metrics, rankings, lead tables
80
289778
2294
Ölçüler, oranlar, önleme çizelgeleri
04:52
have emerged as the yardsticks for which merit can be quantified
81
292096
3721
bütün bunlar liyakatın ölçüleri olarak ortaya çıktılar
04:55
and used to sort young people into schools, classes and colleges.
82
295841
4983
ve okullarda öğrencileri sıralamada kullanıldılar.
05:01
Education is the first arena
83
301309
2247
Eğitim kurumları
05:03
where measurement is so publicly played out
84
303580
2366
standartları ve performansı yükseltmek için
05:06
and where metrics are being used
85
306354
2501
sıralamanın açıkça yapıldığı
05:08
as a tool to improve standards and performance.
86
308879
3006
ve ölçülerin kullanıldığı ilk yerdir
05:12
And it starts young.
87
312220
1333
ve bu sıralamalar küçüklükten başlıyor.
05:14
Young people in America's big city high schools
88
314180
3349
Amerika'nın büyük şehirlerindeki lise öğrencileri
05:17
take some 112 mandatory standardized tests
89
317553
5183
anaokulundan lise son sınıfa kadar
05:22
between prekindergarten and the end of 12th grade.
90
322760
2842
112 tane zorunlu sınava tabi tutuluyor.
05:26
No wonder young people report a strong need to strive,
91
326117
2706
Gençlerin bu modern hayatın ortasında
05:28
perform and achieve at the center of modern life.
92
328847
2480
bir şeyler elde etmek için çok çabalamalarına şaşmamalı.
05:31
They've been conditioned to define themselves
93
331351
2880
Kendilerini notlara ve yüzdeliklere göre sıralamaya
05:34
in the strict and narrow terms of grades, percentiles and lead tables.
94
334265
7102
katı bir şekilde koşullamışlar.
05:42
This is a society that preys on their insecurities.
95
342103
4024
Bu güvensizlikle dolu bir toplum yapısını gösteriyor bize.
05:46
Insecurities about how they are performing
96
346151
2125
Görevlerini nasıl yerine getirdikleri ya da
05:48
and how they are appearing to other people.
97
348300
2412
diğerlerine nasıl göründükleri hakkındaki güvensizlikleri.
05:50
This is a society that amplifies their imperfections.
98
350736
3512
Kusurlarını büyüten bir toplum bu.
05:54
Every flaw, every unforeseen setback
99
354553
2699
Her bir kusur, her bir yenilgi
05:57
increases a need to perform more perfectly next time, or else,
100
357276
5134
bir sonraki sefer daha iyi olma ihtiyacı doğuruyor
06:02
bluntly, you're a failure.
101
362434
2444
ya da açık açık başarısız olursunuz.
06:05
That feeling of being flawed and deficient is especially pervasive --
102
365188
3674
Bu kusurlu ve yetersiz olduğunu düşünme özellikle---
06:08
just talk to young people.
103
368886
1493
Sadece bir gençlerle konuşun.
06:10
"How should I look, how should I behave?"
104
370403
2246
"Nasıl görünmeliyim, nasıl davranmalıyım?"
06:12
"I should look like that model,
105
372673
1491
"Şu manken gibi görünmeliyim,
06:14
I should have as many followers as that Instagram influencer,
106
374188
2929
Instagram'da çok fazla takipçim olmalı,
06:17
I must do better in school."
107
377141
1788
derslerime daha çok çalışmalıyım."
06:20
In my role as mentor to many young people,
108
380088
4778
Birçok gencin danışmanı olarak
06:24
I see these lived effects of perfectionism firsthand.
109
384890
2667
mükemmelliğin bu etkilerini birinci elden görebiliyorum.
06:28
And one student sticks out in my mind very vividly.
110
388374
3143
Bir danışanımı çok iyi hatırlıyorum.
06:32
John, not his real name, was ambitious,
111
392427
3880
John (gerçek ismi değil bu arada), çok hırslı, çalışkan
06:36
hardworking and diligent
112
396331
1318
ve özenli bir çocuktu;
06:37
and on the surface, he was exceptionally high-achieving,
113
397673
2623
dışarıdan bakıldığında gerçekten üstün başarılı,
06:40
often getting first-class grades for his work.
114
400320
3503
hep en yüksek notları alan biri gibi görünüyordu.
06:43
Yet, no matter how well John achieved,
115
403847
3476
Ancak John ne kadar iyi olursa olsun
06:47
he always seemed to recast his successes as abject failures,
116
407347
3254
başarılarını her zaman küçük görüyordu
06:50
and in meetings with me,
117
410625
1174
ve benimle buluştuğunda
06:51
he would talk openly about how he'd let himself and others down.
118
411823
3302
kendisini ve ailesini hayal kırıklığına uğrattığını söylüyordu hep.
06:55
John's justification was quite simple:
119
415149
2738
John'un gerekçesi şuydu:
06:57
How could he be a success
120
417911
2222
Diğerleriyle aynı notu almak için
07:00
when he was trying so much harder than other people
121
420157
2396
diğerlerinden daha çok çalışıyorken
07:02
just to attain the same outcomes?
122
422577
2119
nasıl başarılı olabilirdi?
07:04
See, John's perfectionism, his unrelenting work ethic,
123
424720
4615
Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
07:09
was only serving to expose what he saw as his inner weakness
124
429359
3631
güçsüzlük olarak gördüğü şeyi kendinin ve diğerlerinin
07:13
to himself and to others.
125
433014
2722
etkisine açık bırakıyordu.
07:16
Cases like John's speak to the harmfulness of perfectionism
126
436212
3398
John'un sahip olduğu bu düşünceler mükemmeliyetçiliğin zararlarını
07:19
as a way of being in the world.
127
439634
2300
tüm gerçekliğiyle ortaya çıkarıyor.
07:21
Contrary to popular belief,
128
441958
1294
Yaygın inanışın aksine,
07:23
perfectionism is never about perfecting things or perfecting tasks.
129
443276
4230
mükemmeliyetçilik, bir şeyleri mükemmel yapmak değildir.
07:27
It's not about striving for excellence.
130
447530
2626
Mükemmel olan için çaba göstermek değildir.
07:30
John's case highlights this vividly.
131
450180
2400
John'a bakarak bunu çok net anlayabiliriz.
07:32
At its root, perfectionism is about perfecting the self.
132
452893
3800
Mükemmeliyetçiliğin özünde bireyin kendisini mükemmel yapması var.
07:37
Or, more precisely, perfecting an imperfect self.
133
457505
3345
Daha net bir şekilde, kusurları olan bir kişinin kendini düzeltmesi.
07:41
And you can think about it like a mountain of achievement
134
461520
4108
Mükemmelliği tırmanıyormuş gibi hayal ettiğimiz
07:45
that perfectionism leads us to imagine ourselves scaling.
135
465652
2833
bir başarı dağı gibi düşünebilirsiniz.
07:48
And we think to ourselves, "Once I've reached that summit,
136
468509
2904
Ve şöyle düşünürüz: "Zirveye ulaştığım zaman
07:51
then people will see I'm not flawed, and I'll be worth something."
137
471437
3325
insanlar kusurlu olduğumu görmeyecek ve buna değecek."
07:55
But what perfectionism doesn't tell us
138
475687
1849
Ancak göremediğimiz bir şey var
07:57
is that soon after reaching that summit,
139
477560
1929
o da zirveye ulaştıktan hemen sonra
07:59
we will be called down again to the fresh lowlands of insecurity and shame,
140
479513
4198
güvensizlik ve utanma duyguları yeniden ortaya çıkar
08:03
just to try and scale that peak again.
141
483735
2652
ve tırmanmaya en baştan yine başlarız.
08:06
This is the cycle of self-defeat.
142
486411
2444
Bu bir kendini yenme döngüsü.
08:08
In the pursuit of unattainable perfection, a perfectionist just cannot step off.
143
488879
4040
Ulaşılmaz mükemmelin peşinde geri adım atamaz mükemmeliyetçi.
08:13
And it's why it's so difficult to treat.
144
493315
2096
İşte bu yüzden üstesinden gelmek çok zordur.
08:16
Now, we've known for decades and decades
145
496014
2318
Çok uzun yıllardır biliyoruz ki
08:18
that perfectionism contributes to a host of psychological problems,
146
498356
3166
mükemmeliyetçilik birçok psikolojik soruna ev sahipliği yapar
08:21
but there was never a good way to measure it.
147
501546
2682
ancak ne ölçüde olduğu hala saptanamamıştır.
08:24
That was until the late 1980s
148
504252
1462
1980'lerin sonunda doğru
08:25
when two Canadians, Paul Hewitt and Gordon Flett,
149
505738
3143
İki Kanadalı Paul Hewitt ve Gordon Flett
08:28
came along and developed a self-report measure of perfectionism.
150
508905
3227
mükemmeliyetçiliği ölçmek için bir öz bildirim ölçeği geliştirdiler.
08:32
So that's right, folks, you can measure this,
151
512156
2850
Evet doğru duydunuz millet, bunu ölçebilirsiniz
08:35
and it essentially captures three core elements of perfectionism.
152
515030
5253
ve temel olarak mükemmeliyetçiliği üçe ayırarak ele alıyor.
08:40
The first is self-oriented perfectionism,
153
520307
2221
İlki, birey odaklı mükemmeliyetçilik,
08:42
the irrational desire to be perfect:
154
522552
3040
bunlar nedensiz yere mükemmel olmak isterler:
08:45
"I strive to be as perfect as I can be."
155
525616
2326
"Olabildiğince mükemmel olmak için çabalamalıyım."
08:48
The second is socially prescribed perfectionism,
156
528566
2471
İkincisi ise, toplumun istediği mükemmeliyetçilik.
08:51
the sense that the social environment is excessively demanding:
157
531061
4064
Sosyal çevrenin aşırı talepte bulunması hissi:
"Herkes benden çok şey bekliyormuş gibi hissediyorum."
08:55
"I feel that others are too demanding of me."
158
535149
2198
08:57
And the third is other-oriented perfectionism,
159
537665
2317
Üçüncüsü ise, diğerlerinin mükemmel olmasını beklemek.
09:00
the imposition of unrealistic standards on other people:
160
540006
2849
Bu da diğer insanlara gerçekçi olmayan standartlar yükler.
09:02
"If I ask somebody to do something, I expect it to be done perfectly."
161
542879
3784
"Eğer birinden bir şey istersem mükemmel olmasını beklerim."
09:07
Now, research shows that all three elements of perfectionism
162
547076
2810
Bu mükemmeliyetçiliğin üç türü araştırmalara göre
09:09
associate with compromised mental health,
163
549910
1954
ağır depresyon, anksiyete
09:11
including things like heightened depression,
164
551888
2078
ve intihar düşüncesi gibi
09:13
heightened anxiety and suicide ideation.
165
553990
1976
tehlikeli psikolojik rahatsızlıkların habercisi.
09:15
But, by far, the most problematic element of perfectionism
166
555990
2839
Ama bu üçü arasından en tehlikelisi ise
09:18
is socially prescribed perfectionism.
167
558853
1809
toplumun istediği mükemmeliyetçilik.
09:20
That sense that everyone expects me to be perfect.
168
560686
3486
Şu "Herkes mükemmel olmamı bekliyor." hissi.
09:24
This element of perfectionism
169
564196
1437
Mükemmeliyetçiliğin bu türünün
09:25
has a large correlation with serious mental illness.
170
565657
2571
ciddi mental hastalıklarla bir bağı var.
09:28
And with today's emphasis on perfection at the forefront of my mind,
171
568252
6095
Günümüz mükemmeliyetçiliği zihnimde canlandığında
09:34
I was curious to see whether these elements of perfectionism were changing.
172
574371
3563
bunların değişip değişmediğini merak ettim.
09:37
To date, research in this area is focused on immediate family relations,
173
577958
3471
Bu zamana kadar, bu alandaki çalışmalar yakın aile ilişkilerine odaklanmış
09:41
but we wanted to look at it at a broader level.
174
581453
3300
ama biz buna daha geniş bir pencereden bakmak istedik.
09:44
So we took all of the data that had ever been collected
175
584777
3087
Paul ve Gordon mükemmeliyet ölçüsünü geliştirdiğinden beri
09:47
in the 27 years since Paul and Gordon developed that perfectionism measure,
176
587888
4396
27 yıldır toplanan tüm bulguları çıkardık
09:52
and we isolated the data in college students.
177
592308
2102
ve üniversite öğrencilerine odaklandık.
09:54
This turned out to be more than 40,000 young people
178
594911
2642
Amerika, Kanada ve İngiltere'den
09:57
from American, Canadian and British colleges,
179
597577
2111
40.000 öğrencinin bilgileri vardı elimizde
09:59
and with so much data available, we looked to see if there was a trend.
180
599712
4022
ve bu bilgi yığınını incelediğimizde bir trendin olup olmadığına baktık.
10:04
And in all, it took us more than three years
181
604331
2064
Bütün bu bulguları toplamak, hesaplamak
10:06
to collate all of this information, crunch the numbers,
182
606419
2746
ve raporumuzu oluşturmak
üç yıldan fazla zamanımızı aldı.
10:09
and write our report.
183
609189
1208
10:10
But it was worth it because our analysis uncovered something alarming.
184
610421
3768
Bütün bunlara değerdi çünkü önemli bir sonuca varmıştık.
10:15
All three elements of perfectionism have increased over time.
185
615438
3378
Mükemmeliyetçiliğin o üç türü zamanla artış gösterdi
10:19
But socially prescribed perfectionism saw the largest increase, and by far.
186
619803
4513
ancak toplumun istediği mükkemmeliyetçilik ise en yüksek artışı gördü.
10:24
In 1989,
187
624634
1285
1989 yılında,
10:25
just nine percent of young people report clinically relevant levels
188
625943
3163
gençlerin sadece yüzde dokuzuna yüksek oranlarla
10:29
of socially prescribed perfectionism.
189
629130
1771
bu tür yüzünden teşhis konulmuştu.
10:30
Those are levels that we might typically see in clinical populations.
190
630925
3592
Bu oranlara, genellikle klinik nüfuslarda daha çok rastlıyoruz.
10:35
By 2017, that figure had doubled to 18 percent.
191
635069
4731
2017 yılına kadar ise bu oran iki katına çıktı ve yüzde 18 oldu.
10:40
And by 2050, projections based on the models that we tested
192
640411
3768
2050 yılına kadar ise, yaptığımız çalışmalara dayanarak
10:44
indicate that almost one in three young people
193
644203
2476
üç gençten birine
10:46
will report clinically relevant levels of socially prescribed perfectionism.
194
646703
4270
bu tür mükemmeliyetçilik teşhisi konulacak.
10:51
Remember, this is the element of perfectionism
195
651282
2529
Hatırlayın, mükemmeliyetçiliğin bu türü
10:53
that has the largest correlation with serious mental illness,
196
653835
2885
ciddi psikolojik rahatsızlıklarla diğerlerine oranla daha ilişkili.
10:56
and that's for good reason.
197
656744
1532
Haklı olarak.
10:58
Socially prescribed perfectionists feel a unrelenting need
198
658300
3325
Bu tür insanlar, diğerlerinin beklentilerine
11:01
to meet the expectations of other people.
199
661649
3270
uymak için bir ihtiyaç hâlindedirler.
11:04
And even if they do meet yesterday's expectation of perfection,
200
664943
3642
Dünün beklentilerine uymuş olsalar bile
11:08
they then raise the bar on themselves to an even higher degree
201
668609
3425
daha da mükemmel olmak için sınırlarını zorlarlar
11:12
because these folks believe that the better they do,
202
672058
3723
çünkü bu insanlar, iyi yaptıkça
11:15
the better that they're expected to do.
203
675805
2397
onlardan daha iyi yapmaları bekleniyor.
11:18
This breeds a profound sense of helplessness and, worse, hopelessness.
204
678750
5285
Ama bu derin bir acizlik ve daha kötüsü umutsuzluk duygusu uyandırıyor.
11:24
But is there hope?
205
684950
1404
Umut var mı peki?
11:26
Of course there's hope.
206
686378
1413
Tabii ki var!
11:27
Perfectionists can and should hold on to certain things --
207
687815
3151
Mükemmeliyetçiler bir şeylere tutunmalılar--
11:30
they are typically bright, ambitious, conscientious and hardworking.
208
690990
3658
genellikle parlak, hırslı, özenli ve çalışkan insanlar onlar.
11:35
And yes, treatment is complex.
209
695212
2555
Ve evet, tedavi süreci oldukça karışık.
11:38
But a little bit of self-compassion,
210
698228
2841
Ama işler yolunda gitmediğinde
11:41
going easy on ourselves when things don't go well,
211
701093
2843
kendilerine güvenmeleri ve çok yüklenmemeleri
11:43
can turn those qualities into greater personal peace and success.
212
703960
3080
iç huzura ve başarıya giden yolda onlara yardım edecektir.
11:47
And then there's what we can do as caregivers.
213
707064
2636
Onlara yardım edenler olarak biz de bir şeyler yapabiliriz.
11:50
Perfectionism develops in our formative years,
214
710190
3165
Mükemmeliyetçilik gelişme çağımızda ortaya çıkar,
11:53
and so young people are more vulnerable.
215
713379
2254
bu yüzden gençler daha savunmasızdır.
11:56
Parents can help their children
216
716292
1556
Ebeveynler çocuklarına
11:57
by supporting them unconditionally when they've tried but failed.
217
717872
3885
başarısız olsalar bile onları destekleyerek yardımcı olabilirler.
12:02
And Mom and Dad can resist their understandable urge
218
722196
2461
Ebeveynler ayrıca günümüz toplumunun getirisi olan
12:04
in today's highly competitive society to helicopter-parent,
219
724681
4618
yarış ortamında kendilerini tutmalılar
çünkü ebeveynler çocuklarının başarılarını ve başarısızlıklarını
12:09
as a lot of anxiety is communicated
220
729323
2660
12:12
when parents take on their kids' successes and failures as their own.
221
732007
3527
kendi üstlerine alırlar ve bu da strese neden olur.
12:16
But ultimately, our research raises important questions
222
736379
3544
Bizim araştırmamız, sonuç olarak
12:19
about how we are structuring society
223
739947
1933
"Toplumu nasıl yapılandırıyoruz ve toplum yarış,
12:22
and whether our society's heavy emphasis on competition, evaluation and testing
224
742525
3727
değerlendirme ve test yöntemlerine çok mu yükleniyor
ve bunlar gençler için yararlı mı?" gibi sorular soruyor.
12:26
is benefiting young people.
225
746256
1904
12:28
It's become commonplace for public figures to say
226
748184
2985
Halk figürü olan insanlar için bu yeni ve eşsiz baskılar adına
12:31
that young people just need a little bit more resilience
227
751193
3055
gençlerin dirençli olması gerektiğini
12:34
in the face of these new and unprecedented pressures.
228
754272
3600
söylemek iyice yaygınlaştı.
12:38
But I believe that is us washing our hands of the core issue
229
758534
4132
Konunun ana kaynağından elini çekenler bizleriz
çünkü biliyoruz ki ilk başta gençlerin mükemmele daha az
12:43
because we have a shared responsibility
230
763236
2365
12:45
to create a society and a culture in which young people need less perfection
231
765625
4729
ihtiyaç duydukları bir toplum ve kültür yaratmak için
paylaştığımız bir sorumluluk var.
12:51
in the first place.
232
771403
1266
12:53
Let's not kid ourselves.
233
773053
1350
Kendimizi kandırmayalım.
12:54
Creating that kind of world is an enormous challenge,
234
774427
2499
Böyle yeni bir dünya oluşturmak çok zor
12:56
and for a generation of young people
235
776950
1762
ve hayatını 7/24 sıralamalarda,
12:58
that live their lives in the 24/7 spotlight
236
778736
2031
ölçümlerle, çizelgelerle,
13:00
of metrics, lead tables and social media,
237
780791
2193
sosyal medyada geçiren bir jenerasyon için
13:03
perfectionism is inevitable,
238
783008
2513
mükemmeliyetçilik kaçınılmaz bir mefhum.
13:05
so long as they lack any purpose in life
239
785545
1945
Hayatta, görünüşleri ve diğer insanların
13:07
greater than how they are appearing
240
787514
1714
onları nasıl gördüklerinden
başka amaçları olmadıkça kaçınılmaz oluyor mükemmeliyetçilik.
13:09
or how they are performing to other people.
241
789252
2111
13:11
What can they do about it?
242
791387
1539
Peki ne yapabiliriz?
13:12
Every time they are knocked down from that mountaintop,
243
792950
2603
O dağ zirvesinden her indiklerinde
13:15
they see no other option but to try scaling that peak again.
244
795577
3484
tekrar çıkmaktan başka bir seçenekleri yok.
13:19
The ancient Greeks knew
245
799085
1730
Antik Yunanlar biliyordu ki
13:20
that this endless struggle up and down the same mountain
246
800839
3464
bu dağdan inme dağa tırmanma döngüsü
13:24
is not the road to happiness.
247
804327
1611
mutluluk getirmiyordu.
13:26
Their image of hell was a man called Sisyphus,
248
806244
2524
Cehennem algıları Sisyphus adında bir adamdı
13:28
doomed for eternity to keep rolling the same boulder up a hill,
249
808792
3650
ve bu adamın görevi sonsuza kadar bir kayayı dağa çıkarmak
13:32
only to see it roll back down and have to start again.
250
812466
3331
ve düşmesini izlemek ve sonra yeniden çıkarmaktı.
13:36
So long as we teach young people
251
816419
1873
Gençlere, mükemmeli aramalarının
13:38
that there is nothing more real or meaningful in their lives
252
818316
3397
oldukça normal olduğunu öğrettikçe
13:41
than this hopeless quest for perfection,
253
821737
1935
gelecek nesilleri
13:43
then we are going to condemn future generations
254
823696
2215
faydasız ve umutsuz
13:45
to that same futility and despair.
255
825935
3241
olmakla lanetleyeceğiz.
13:49
And so we're left with a question.
256
829728
1722
Geriye bir soru kaldı:
13:52
When are we going to appreciate
257
832437
1508
Sınırsız mükemmelliğin kökünde
13:53
that there is something fundamentally inhuman
258
833969
3587
insan dışı bir şeyler olduğunu
13:57
about limitless perfection?
259
837580
1800
ne zaman anlayacağız?
Kimse kusursuz değildir.
14:00
No one is flawless.
260
840064
1372
14:01
If we want to help our young people escape the trap of perfectionism,
261
841879
4960
Eğer gençlerimize mükemmellik tuzağından kurtulmaları için yardım etmek istiyorsak
14:06
then we will teach them that in a chaotic world,
262
846863
3207
onlara bu kaos dolu dünyada, yaşamın sürekli bizi yeneceğini
14:10
life will often defeat us, but that's OK.
263
850094
2734
ama bunun normal olduğunu öğretmeliyiz.
14:13
Failure is not weakness.
264
853848
1600
Başarısızlık güçsüz olduğunuz anlamına gelmez.
14:16
If we want to help our young people outgrow this self-defeating snare
265
856317
3309
İmkansız olan mükemmellik kapanından kurtulmalarına
14:19
of impossible perfection,
266
859650
1574
yardım etmek istiyorsak
14:21
then we will raise them in a society that has outgrown that very same delusion.
267
861248
4480
onları aynı sorundan kurtulmuş bir toplumda yetiştirmeliyiz.
14:26
But most of all,
268
866717
1460
Ama en önemlisi de
14:28
if we want our young people to enjoy mental, emotional
269
868201
3900
gençlerin mental, duygusal ve psikolojik olarak
stabil olmalarını istiyorsak
14:32
and psychological health,
270
872125
1238
14:33
then we will invite them to celebrate the joys
271
873387
4222
mükemmel olmamanın oldukça normal
14:37
and the beauties of imperfection
272
877633
3862
ve doğal bir şey olduğununu anlatmalı
14:41
as a normal and natural part of everyday living and loving.
273
881519
6130
ve bunu kutlamaya davet etmeliyiz.
Dinlediğiniz için teşekkür ederim.
14:48
Thank you very much.
274
888408
1334
14:49
(Applause)
275
889766
3987
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7