How we're harnessing nature's hidden superpowers | Oded Shoseyov

138,495 views ・ 2016-10-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meltem Sendag Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:13
Two hundred years of modern science.
0
13587
3032
200 yıllık modern bilim.
00:17
We have to admit
1
17678
1151
İtiraf etmeliyiz ki;
00:18
that our performance is not great.
2
18853
1665
performansımız o kadar da iyi değil.
00:20
The machines we build continue to suffer from mechanical failures.
3
20995
3336
Yaptığımız makineler mekanik hatalar yüzünden bozulmaya devam ediyor.
00:25
The houses we build do not survive severe earthquakes.
4
25109
3658
Yaptığımız evler şiddetli depremlere dayanamıyor.
00:29
But we shouldn't be so critical of our scientists for a simple reason:
5
29322
3442
Yine de, bilim insanlarımıza karşı o kadar da eleştirel olmamalıyız.
Basit bir sebep yüzünden: Pek fazla zamanları yoktu.
00:33
they didn't have much time.
6
33817
1455
00:36
Two hundred years is not a lot of time,
7
36080
2320
200 yıl çok fazla bir zaman değil,
00:38
while nature had three billion years
8
38424
3223
doğanın,
3 milyar yılı vardı,
00:41
to perfect some of the most amazing materials,
9
41671
3602
bazı harika maddeleri mükemmelleştirmesi için.
00:45
that we wish we had in our possession.
10
45297
2137
Elimizde de olmasını isteyeceğimiz maddeler.
00:48
Remember, these materials carry a quality assurance
11
48262
4640
Unutmayın ki, bu maddeler
3 milyar yılın kalite garantisini taşıyor.
00:52
of three billion years.
12
52926
1884
00:55
Take, for example, sequoia trees.
13
55694
1831
Mesela, sekoya ağaçları.
00:57
They carry hundreds of tons for hundreds of years
14
57549
4147
Yüzlerce tonu yüzlerce sene taşıyabiliyor.
01:02
in cold weather, in warm climates,
15
62243
2918
Soğuk havada, sıcak iklimlerde,
01:05
UV light.
16
65185
1343
UV ışınlarının altında.
01:06
Yet, if you look at the structure by high-resolution electron microscopy,
17
66552
4573
Eğer yapısına yüksek çözünürlüklü elektron mikroskobuyla bakarsanız
01:11
and you ask yourself, what is it made of,
18
71149
3023
ve yapısının ne olduğunu merak ederseniz,
01:14
surprisingly, it's made of sugar.
19
74196
2772
şaşırtıcı bir şekilde
şekerden yapılmış olduğunu görürsünüz.
01:16
Well, not exactly as we drink in our tea.
20
76992
2809
Tam olarak çayımıza koyduğumuz şekerden değil.
01:19
It's actually a nanofiber called nanocrystalline cellulose.
21
79825
3911
Bu, Nanokristalin Selüloz denilen bir nanofiber.
01:23
And this nanocrystalline cellulose is so strong, on a weight basis,
22
83760
5965
Ve bu nanokristalin selüloz çok güçlü. Çelikten 10 kat daha güçlü.
01:29
it's about 10 times stronger than steel.
23
89749
3319
01:33
Yet it's made of sugar.
24
93092
1754
Ve şekerden yapılmış.
01:35
So scientists all over the world believe that nanocellulose
25
95541
3821
Bu yüzden, tüm dünyadaki bilim insanları nanoselülozun
01:39
is going to be one of the most important materials for the entire industry.
26
99386
4212
sektörün en önemli materyallerinden biri olacağında hemfikir.
01:44
But here's the problem:
27
104328
1444
Ancak problem şurada:
01:45
say you want to buy a half a ton of nanocellulose
28
105796
3001
Diyelim ki yarım ton nanoselüloz almak istiyorsunuz,
01:48
to build a boat or an airplane.
29
108821
1619
bir tekne veya uçak yapmak için.
01:50
Well, you can Google, you can eBay, you can even Alibaba.
30
110852
3540
Google, eBay veya Alibaba'da bile arasanız,
01:55
You won't find it.
31
115551
1156
bulamayacaksınız.
01:57
Of course, you're going to find thousands of scientific papers --
32
117189
3606
Tabii, binlerce akademik makale bulabilirsiniz --
02:00
great papers, where scientists are going to say this is a great material,
33
120819
4817
Nanoselülozun mükemmel bir madde olduğunu söyleyen çok iyi makaleler,
02:05
there are lots of things we can do with it.
34
125660
2104
bu maddeyle yapabileceğimiz çok fazla şey derler.
02:07
But no commercial source.
35
127788
1504
Ancak ticari bir kaynak yok.
02:10
So we at the Hebrew University, together with our partners in Sweden,
36
130286
4688
Hebrew Üniversitesi'nden bizler, İsveç'teki ortaklarımızla,
02:14
decided to focus on the development of an industrial-scale process
37
134998
5651
nanoselüloz üretmek için endüstriyel ölçekte bir süreç
02:20
to produce this nanocellulose.
38
140673
1674
geliştirilmesine odaklanmaya karar verdik.
Ve tabii, ağaçları kesmek istemedik.
02:23
And, of course, we didn't want to cut trees.
39
143093
2502
02:26
So we were looking for another source
40
146251
2699
O yüzden başka bir hammadde kaynağı aradık
02:28
of raw material,
41
148974
1352
02:30
and we found one -- in fact, the sludge of the paper industry.
42
150350
4616
ve bir tane bulduk --
kâğıt endüstrisinin atıkları.
02:35
The reason: there is a lot of it.
43
155617
1965
Sebep: Çünkü çok fazla vardı.
02:38
Europe alone produces 11 million tons
44
158159
3810
Avrupa, tek başına yıllık olarak bu materyalden
11 milyon ton üretiyordu.
02:41
of that material annually.
45
161993
1541
02:44
It's the equivalent of a mountain three kilometers high,
46
164447
4607
Bu miktar,
bir futbol sahasında,
3 kilometre yüksekte duran bir dağın
02:49
sitting on a soccer field.
47
169078
1431
hacmine eşit.
02:51
And we produce this mountain every year.
48
171039
2224
Ve bu dağı her sene üretiyoruz.
02:53
So for everybody, it's an environmental problem,
49
173693
3477
Yani herkes için bir çevre sorunu oluşturuyor.
02:57
and for us, it's a gold mine.
50
177194
2276
Bizim için ise, altın madeni değerinde.
03:00
So now, we are actually producing, on an industrial scale in Israel,
51
180923
4162
Artık, endüstriyel ölçekte, İsrail'de nanoselüloz üretiyoruz.
03:05
nanocellulose, and very soon, in Sweden.
52
185109
2551
Çok yakında, İsveç'te.
03:07
We can do a lot of things with the material.
53
187684
2150
Bu maddeyle birçok şey yapabiliriz.
03:09
For example,
54
189858
1375
Mesela, gördük ki;
03:11
we have shown that by adding only a small percent of nanocellulose
55
191257
3835
pamuk liflerine -- gömleğimin yapılmış olduğu madde --
03:15
into cotton fibers, the same as my shirt is made of,
56
195677
3236
çok az yüzdeyle nanoselüloz eklediğimizde
03:19
it increases its strength dramatically.
57
199595
2191
dayanıklılığı inanılmaz bir şekilde artıyor.
03:22
So this can be used for making amazing things,
58
202611
4531
Bunu harika şeyler yapmakta kullanabiliriz.
03:27
like super-fabrics for industrial and medical applications.
59
207834
4632
Endüstriyel ve tıbbi uygulamalar için süper lifler olarak mesela.
03:33
But this is not the only thing.
60
213019
1894
Sadece bu da değil.
03:34
For example, self-standing, self-supporting structures,
61
214937
3854
Mesela, kendi kendine durabilen, kendine yeten yapılar,
03:38
like the shelters that you can see now,
62
218815
2596
şu an görebildiğiniz sundurmalar örneğin,
03:41
actually are now showcasing in the Venice Biennale for Architecture.
63
221435
4799
Venedik Mimari Bienali'nde sergilenmekte.
03:48
Nature actually didn't stop its wonders
64
228702
3173
Doğanın harikaları,
03:52
in the plant kingdom.
65
232683
1318
bitki krallığında bitmek bilmiyor.
03:55
Think about insects.
66
235144
1347
Böcekleri düşünün.
03:56
Cat fleas, for example,
67
236515
1571
Kedi pireleri, örneğin,
03:58
have the ability to jump about a hundred times their height.
68
238110
3840
kendi boylarının 100 katı kadar zıplama yeteneğine sahip.
04:02
That's amazing.
69
242863
1456
Bu harika.
04:04
It's the equivalent of a person
70
244343
2596
New York'taki Özgürlük Adası'nın ortasında duran bir insanın
04:06
standing in the middle of Liberty Island in New York,
71
246963
3443
bir sıçrayışta
04:11
and in a single jump,
72
251033
1555
Özgürlük Heykeli'nin tepesine
04:12
going to the top of the Statue of Liberty.
73
252612
2880
ulaşmasına eşdeğer.
04:16
I'm sure everybody would like to do that.
74
256776
2436
Eminim herkes bunu yapabilmek ister.
04:19
So the question is:
75
259236
1299
O hâlde, asıl soru:
04:20
How do cat fleas do it?
76
260559
1961
Kedi pireleri bunu nasıl yapıyor?
04:22
It turns out, they make this wonderful material,
77
262941
3270
Görünen o ki, resilin denilen
04:26
which is called resilin.
78
266235
1726
harika bir madde üretiyorlar.
04:28
In simple words, resilin, which is a protein,
79
268467
2909
Basitçe anlatmak gerekirse, bir protein olan resilin,
04:32
is the most elastic rubber on Earth.
80
272104
4041
dünyadaki en elastik kauçuk.
04:37
You can stretch it,
81
277565
2168
Gerebilirsiniz,
04:39
you can squish it,
82
279757
1627
ezebilirsiniz,
04:41
and it doesn't lose almost any energy to the environment.
83
281408
3291
çevreye neredeyse hiç enerji yitirmez.
04:45
When you release it -- snap!
84
285699
1833
Bıraktığınızda --snap!
04:47
It brings back all the energy.
85
287556
1625
Tüm enerjisini geri alır.
04:50
So I'm sure everybody would like to have that material.
86
290201
2891
Eminim herkes bu maddeye sahip olmak ister.
04:53
But here's the problem:
87
293116
1372
Ancak sorun şurada:
04:55
to catch cat fleas is difficult.
88
295529
1889
Kedi pirelerini yakalamak çok zor.
04:57
(Laughter)
89
297442
1942
(Kahkahalar)
04:59
Why? Because they are jumpy.
90
299408
1837
Neden? Çünkü çok zıplıyorlar.
05:01
(Laughter)
91
301269
1521
(Kahkahalar)
05:03
But now, it's actually enough to catch one.
92
303466
4282
Ancak aslında, bir tanesini yakalamak yeterli.
05:08
Now we can extract its DNA
93
308653
2096
Böylece DNA'sını çıkarabilir,
05:10
and read how cat fleas make the resilin,
94
310773
3108
kedi pirelerinin nasıl resilin ürettiğini okuyabilir
05:13
and clone it into a less-jumpy organism like a plant.
95
313905
4723
ve daha az hareket eden bir organizmada kopyalayabiliriz,
mesela bitki gibi.
05:19
So that's exactly what we did.
96
319669
1685
Tam olarak böyle yaptık.
05:21
Now we have the ability to produce lots of resilin.
97
321378
3306
Şu anda istediğimiz kadar resilin üretebiliyoruz.
05:25
Well, my team decided to do something really cool at the university.
98
325348
3749
Ekibim, üniversitede çok iyi bir şey yapmaya karar verdi.
05:29
They decided to combine
99
329749
1329
Bitki krallığının ürettiği en dayanıklı madde ile
05:31
the strongest material produced by the plant kingdom
100
331102
3222
05:34
with the most elastic material produced by the insect kingdom --
101
334348
3781
böcek krallığının ürettiği en elastik maddeyi
birleştirmeye karar verdiler --
05:38
nanocellulose with resilin.
102
338902
1878
nanoselüloz ve resilin.
05:41
And the result is amazing.
103
341420
1409
Sonuç harika.
05:43
This material, in fact, is tough, elastic and transparent.
104
343691
5493
Bu madde, çok sağlam, elastik ve saydam.
05:50
So there are lots of things that can be done with this material.
105
350181
3241
Yani, bu madde ile yapılabilecek çok fazla şey var.
05:53
For example, next-generation sport shoes,
106
353446
2150
Mesela, yeni nesil spor ayakkabıları,
05:55
so we can jump higher, run faster.
107
355620
2787
daha yükseğe zıplayabilmemiz, daha hızlı koşabilmemiz için
05:58
And even touch screens for computers and smartphones,
108
358800
4585
ve hatta,
bilgisayar ve akıllı telefonlar için dokunmatik ekranlar,
06:03
that won't break.
109
363409
1374
kırılmayacak olanlarından.
06:04
Well, the problem is, we continue to implant
110
364807
3984
Şöyle bir sorunumuz var:
Vücudumuza sentetik implantlar yerleştirmeye devam ediyoruz,
06:08
synthetic implants in our body,
111
368815
2088
06:10
which we glue and screw into our body.
112
370927
2746
adeta vücudumuza uhulayıp vidalıyoruz.
06:14
And I'm going to say that this is not a good idea.
113
374514
2347
Bunun iyi bir fikir olmadığını söyleyeceğim.
06:16
Why? Because they fail.
114
376885
1911
Neden? Çünkü başarıya ulaşamıyor.
06:19
This synthetic material fails,
115
379103
1456
Sentetik madde başarılı olamıyor,
06:20
just like this plastic fork,
116
380583
2049
aynı plastik bir çatal gibi.
06:23
that is not strong enough for its performance.
117
383465
2333
Yapacağı iş için yeterince güçlü değil.
06:26
But sometimes they are too strong,
118
386483
1666
Bazen de çok güçlü olabiliyorlar.
06:28
and therefore their mechanical properties do not really fit
119
388173
3071
Bu nedenle mekanik özellikleri çevrelerindeki dokulara
06:31
their surrounding tissues.
120
391268
1490
uyum sağlayamıyor.
06:33
But in fact, the reason is much more fundamental.
121
393671
2558
Aslında, çok daha temel bir sebebi var:
06:36
The reason is that in nature,
122
396810
2699
Doğada
06:39
there is no one there
123
399533
1879
hiçbir şey yok ki;
06:41
that actually takes my head and screws it onto my neck,
124
401436
3656
benim kafamı alıp boynumun üzerine vidalayabilsin
06:45
or takes my skin and glues it onto my body.
125
405727
2674
veya cildimi alıp vücudumun
üzerine yapıştırabilsin.
06:49
In nature, everything is self-assembled.
126
409413
2409
Doğada her şey kendi kendine oluşuyor.
06:52
So every living cell,
127
412600
1870
Yani her canlı hücrenin,
06:54
whether coming from a plant, insect or human being,
128
414494
4634
bitki, böcek veya insan hücresi de olsa,
06:59
has a DNA that encodes for nanobio building blocks.
129
419152
4083
nanobiyo parçalar üretmeye kodlanmış bir DNA'sı var.
07:03
Many times they are proteins.
130
423259
1549
Çoğu zaman bunlar proteinler.
07:05
Other times, they are enzymes that make other materials,
131
425318
3631
Bazı zamanlar, başka materyaller üreten enzimler,
07:08
like polysaccharides, fatty acids.
132
428973
2087
polisakkaridler, yağ asitleri gibi.
07:11
And the common feature about all these materials
133
431783
2644
Bu maddelerin ortak özelliği ise;
07:15
is that they need no one.
134
435189
1694
hiçbir şeye ihtiyaç duymamaları.
07:17
They recognize each other and self-assemble
135
437660
2946
Birbirlerini tanıyıp kendi kendilerine organize oluyorlar
07:20
into structures -- scaffolds on which cells are proliferating
136
440630
4899
ve bir yapı kuruyorlar --
hücrelerin üzerlerinde hızla çoğalıp dokuları oluşturduğu iskelet yapılarını.
07:25
to give tissues.
137
445553
1440
Bu dokular organlara dönüşüyor ve hep beraber hayatı oluşturuyorlar.
07:27
They develop into organs, and together bring life.
138
447017
3187
Hebrew Üniversitesi'nde bizler, 10 sene önce,
07:32
So we at the Hebrew University, about 10 years ago, decided to focus
139
452115
4941
insanlar için muhtemelen en önemli olan biyomateryale odaklanmaya karar verdik:
07:37
on probably the most important biomaterial for humans,
140
457080
4978
07:42
which is collagen.
141
462998
1293
Kolajen. Neden kolajen?
07:45
Why collagen?
142
465142
1190
07:46
Because collagen accounts for about 25 percent of our dry weight.
143
466356
3714
Çünkü kolajen kuru ağırlığımızın yaklaşık %25'ini oluşturuyor.
07:50
We have nothing more than collagen, other than water, in our body.
144
470094
3604
Su dışında, kolajenden daha fazla olan bir materyal yok vücudumuzda.
07:54
So I always like to say,
145
474611
1973
Her zaman söylemekten hoşlandığım gibi,
07:56
anyone who is in the replacement parts of human beings
146
476608
3095
insana ait parçaları yerleştirmekle uğraşan kimseler
07:59
would like to have collagen.
147
479727
1434
kolajene sahip olmak isterler.
08:01
Admittedly, before we started our project,
148
481749
2938
İtiraf etmek gerekirse, projeye başlamadan önce,
08:04
there were already more than 1,000 medical implants
149
484711
3643
halihazırda 1000'den fazla kolajenden yapılmış
08:08
made of collagen.
150
488378
1402
medikal implant vardı.
08:09
You know, simple things like dermal fillers to reduce wrinkles,
151
489804
3856
Bilirsiniz, kırışıklıkları azaltmak için cilt dolguları,
08:13
augment lips,
152
493684
1379
dudak büyütücüleri veya daha komplike medikal implantlar,
08:15
and other, more sophisticated medical implants, like heart valves.
153
495087
4269
kalp kapakçıkları gibi.
08:19
So where is the problem?
154
499906
1400
O zaman sorun nerede?
08:22
Well, the problem is the source.
155
502076
1730
Sorun, kaynakta.
08:24
The source of all that collagen
156
504330
2325
Buradaki kolajenin tümü,
08:26
is actually coming from dead bodies:
157
506679
2942
ölü bedenlerden geliyor:
08:29
dead pigs, dead cows
158
509645
2110
Ölü domuzlar, ölü inekler,
08:32
and even human cadavers.
159
512548
1310
hatta insan kadavralarından bile.
08:34
So safety is a big issue.
160
514342
2240
Bu yüzden güvenirlik kısmı önemli.
08:37
But it's not the only one.
161
517701
1484
Ancak tek sorun bu değil.
08:39
Also, the quality.
162
519709
1294
Aynı zamanda, kalite de önemli.
08:41
Now here, I have a personal interest.
163
521756
2254
Şimdi burada, özel bir ilgimden bahsetmek istiyorum.
08:44
This is my father, Zvi, in our winery in Israel.
164
524415
2793
Bu benim babam, Zvi, İsrail'deki şaraphanemizde.
08:47
A heart valve, very similar to the one that I showed you before,
165
527792
3162
Size önceden gösterdiğime benzer bir kalp kapakçığı,
08:51
seven years ago, was implanted in his body.
166
531668
3083
7 sene önce, ona takılmıştı.
08:55
Now, the scientific literature says that these heart valves start to fail
167
535941
5136
Şimdi, bilim diyor ki, bu kalp kapakçıkları
operasyondan 10 sene sonra bozulmaya başlıyor.
09:01
10 years after the operation.
168
541101
2043
09:04
No wonder:
169
544446
1214
Hiç şaşırtıcı değil:
09:06
they are made from old, used tissues,
170
546295
3496
Eski, kullanılmış dokulardan yapılıyorlar,
09:10
just like this wall made of bricks that is falling apart.
171
550426
3730
aynı tuğlalardan yapılan bu duvarın çökmesi gibi.
09:14
Yeah, of course, I can take those bricks and build a new wall.
172
554778
3441
Tabii ki, bu tuğlaları alıp
yeni bir duvar örebilirim.
09:18
But it's not going to be the same.
173
558749
1897
Ancak aynısı olmayacaktır.
09:20
So the US Food and Drug Administration
174
560670
3462
Amerika Gıda ve İlaç Kurumu, 2007'de bir bildiri yayımlayarak,
09:25
made a notice already in 2007,
175
565140
2135
09:27
asking the companies to start to look for better alternatives.
176
567838
3508
şirketlerden daha iyi alternatifleri araştırmalarını istemişti.
09:32
So that's exactly what we did.
177
572291
1647
Biz de tam olarak öyle yaptık.
09:34
We decided to clone all the five human genes responsible
178
574892
4642
İnsanlardaki 1.tür kolajeni yapan 5 insan genini
09:39
for making type I collagen in humans
179
579558
3225
09:43
into a transgenic tobacco plant.
180
583506
3420
trangenik tütün bitkisine kopyaladık.
09:47
So now, the plant has the ability to make human collagen brand new,
181
587462
5762
Şu anda, bu bitki yepyeni insan kolajeni üretme yetisine sahip,
yepyeni,
09:53
untouched.
182
593248
1156
el sürülmemiş.
09:54
This is amazing.
183
594428
1233
Bu harika bir şey.
Şu anda bunu yapabiliyoruz.
09:56
Actually, it's happening now.
184
596409
1767
09:58
Today in Israel, we grow it in 25,000 square meters of greenhouses
185
598899
5116
İsrail'de 25.000 metrekarelik seralarda bunu yetiştiriyoruz.
10:04
all over the country.
186
604039
1245
Tüm ülkede.
10:05
The farmers receive small plantlets of tobacco.
187
605689
2828
Çiftçiler bunu küçük bitkiler hâlinde alıyorlar.
10:08
It looks exactly like regular tobacco,
188
608541
1950
Aynı normal tütün gibi görünüyor.
10:10
except that they have five human genes.
189
610896
2150
5 insan geni taşıyor olmalarının dışında.
10:13
They're responsible for making type I collagen.
190
613459
2312
1. tür kolajen üretebiliyorlar.
10:16
We grow them for about 50 to 70 days,
191
616691
2929
50 ila 70 gün boyunca büyütüyoruz,
10:20
we harvest the leaves,
192
620628
1222
yapraklarını topluyoruz
ve soğutuculu kamyonlarla
10:22
and then the leaves are transported by cooling trucks to the factory.
193
622540
3865
fabrikaya taşıyoruz.
10:26
There, the process of extracting the collagen starts.
194
626809
3231
Burada, kolajeni çıkarma işlemleri başlıyor.
10:30
Now, if you ever made a pesto -- essentially, the same thing.
195
630555
3487
Eğer pesto yaptıysanız -- aslında aynı işlem.
10:34
(Laughter)
196
634066
1516
(Kahkahalar)
10:36
You crush the leaves, you get the juice that contains the collagen.
197
636198
4189
Yaprakları eziyorsunuz,
kolajen içeren suyu çıkarıyorsunuz,
10:40
We concentrate the protein,
198
640411
1894
proteini konsantre hâle getiriyoruz,
10:42
transfer the protein to clean rooms for the final purification,
199
642329
3267
son arındırma için proteini temiz yerlere taşıyoruz.
10:45
and the end result is a collagen identical to what we have in our body --
200
645620
5320
Son noktada, vücudumuzdaki kolajenin aynısını elde ediyoruz --
10:51
untouched, brand new
201
651956
1699
el değmemiş, yepyeni.
10:54
and from which we make different medical implants:
202
654201
2536
Bununla çeşitli medikal implantlar üretiyoruz:
10:57
bone void fillers, for example,
203
657656
2455
Kemik boşlukları dolgusu mesela,
11:00
for severe bone fractures, spinal fusion.
204
660135
4298
ciddi kemik kırıkları, omurga füzyonu için.
Hatta son zamanlarda, Avrupa'da piyasaya,
11:05
And more recently, even,
205
665068
1565
11:06
we've been able to launch into the market here in Europe
206
666657
4372
diyabetik ayak ülseri için akıcı bir jel sürdük,
11:11
a flowable gel that is used for diabetic foot ulcers,
207
671790
3343
11:15
that is now approved for use in the clinic.
208
675651
2143
şu anda tıbbi tedavilerde kullanımı onaylandı.
11:18
This is not science fiction.
209
678823
1528
Bu bir bilim kurgu değil.
11:20
This is happening now.
210
680716
1651
Şu anda bu oluyor.
İnsan vücudunun çeşitli yerlerine yerleştirebileceğimiz
11:22
We are using plants to make medical implants
211
682391
4546
medikal implantlar yapmak için
11:26
for replacement parts for human beings.
212
686961
2008
bitkileri kullanıyoruz.
11:29
In fact, more recently, we've been able to make collagen fibers
213
689660
4411
Aslında, son zamanlarda kolajen lifler yapabilmeye başladık.
11:34
which are six times stronger than the Achilles tendon.
214
694095
3297
Aşil tendonundan 6 kat daha güçlü.
11:37
That's amazing.
215
697796
1321
Bu mükemmel.
11:39
Together with our partners from Ireland,
216
699141
2882
İrlanda'daki partnerlerimizle beraber,
11:42
we thought about the next thing:
217
702047
1715
bir sonraki adımı düşündük:
11:44
adding resilin to those fibers.
218
704112
2246
Bu liflere resilin eklemek.
11:47
By doing that,
219
707311
1297
Bunu yaparak süperlif geliştirmiş olacağız,
11:48
we've been able to make a superfiber
220
708632
2798
11:51
which is about 380 percent tougher,
221
711454
2974
%380 daha güçlü,
11:54
and 300 percent more elastic.
222
714775
2712
%300 daha esnek.
İşin garip yanı şu ki, gelecekte bir hastaya,
11:58
So oddly enough, in the future,
223
718133
2458
12:00
when a patient is transplanted with artificial tendons or ligaments
224
720615
4960
bu liflerden yapılmış yapay tendon veya bağ doku
12:05
made from these fibers,
225
725599
1730
nakledildiğinde
12:07
we'll have better performance after the surgery
226
727809
3123
ameliyattan sonraki performansı,
12:10
than we had before the injury.
227
730956
1729
hasar görmeden öncekinden çok daha iyi olacak.
12:13
So what's for the future?
228
733642
1725
Peki, gelecekte bizi neler bekliyor?
12:15
In the future, we believe we'll be able to make
229
735391
3001
Gelecekte, inanıyoruz ki,
doğanın bize bahşettiği birçok nanobiyo yapı parçalarını --
12:18
many nanobio building blocks that nature provided for us --
230
738416
3577
kolajen, nanoselüloz, resilin ve daha birçoklarını yapabiliyor olacağız.
12:22
collagen, nanocellulose, resilin and many more.
231
742017
3840
12:26
And that will enable us to make better machines perform better,
232
746230
3843
Bu sayede, daha iyi makineler, daha iyi performans gösterecekler,
12:30
even the heart.
233
750097
1182
kalp bile.
12:31
Now, this heart is not going to be the same
234
751651
2446
Kalp, bir bağışçıdan aldığımız gibi değil,
12:34
as we can get from a donor.
235
754121
2142
12:36
It will be better.
236
756977
1309
ondan da daha iyi olacak.
12:38
It actually will perform better
237
758834
2032
Performansı daha iyi olacak
12:40
and will last longer.
238
760890
1301
ve kullanım süresi daha uzun olacak.
12:42
My friend Zion Suliman once told me
239
762945
2445
Arkadaşım Zion Suliman
bir keresinde zekice bir şey söylemişti.
12:45
a smart sentence.
240
765414
2213
12:48
He said, "If you want a new idea,
241
768301
3037
Demişti ki, "yeni bir fikir duymak istiyorsanız,
12:51
you should open an old book."
242
771362
1629
eski bir kitaba bakmalısınız."
12:53
And I'm going to say that the book was written.
243
773431
3502
Ben de diyorum ki, bu kitap zaten yazıldı.
12:57
It was written over three billion years
244
777815
2141
Evrimin 3 milyar yılı boyunca yazıldı.
12:59
of evolution.
245
779980
1157
13:01
And the text is the DNA of life.
246
781566
3055
Ve içeriği, hayatın DNA'sı.
13:05
All we have to do
247
785923
1214
Tek yapmamız gereken,
13:07
is read this text,
248
787816
1380
bu metni okumak,
13:10
embrace nature's gift to us
249
790156
2557
doğanın bu armağanına kucak açmak
13:12
and start our progress from here.
250
792737
1988
ve ilerlemeye buradan başlamak.
13:15
Thank you.
251
795252
1161
Teşekkürler.
13:16
(Applause)
252
796437
3880
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7