How to start a conversation about suicide | Jeremy Forbes

81,088 views ・ 2018-06-14

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Dilara Kara Gözden geçirme: Nihal Aksakal
00:14
In 2013,
0
14440
2536
2013'te
00:17
I had a life-changing epiphany.
1
17000
2280
Hayat değiştiren bir aydınlanma yaşadım.
00:21
I was a painter and decorator
2
21000
2176
Merkezi Victoria'nın küçük bir kasabası olan
00:23
in Castlemaine, a small country town in central Victoria.
3
23200
3600
Castlemaine'de boyacılık ve dekoratörlük yapıyordum.
00:28
I'd gone to see Pete, who was renowned for his workmanship with steel.
4
28040
5496
Çelik işlemeciliğiyle ünlü olan Pete'i görmeye gitmiştim.
00:33
I'd gone to his shed to get some steel edging for the garden.
5
33560
4200
Bahçe için çelik kenarlık almak üzere kulübesine gitmiştim.
00:38
This day, with hindsight, which is a wonderful gift,
6
38480
4376
O gün değerini geç anlamış olsam da harika bir hediyeydi
00:42
Pete seemed happier than usual.
7
42880
1800
ve Pete normalden daha mutlu görünüyordu.
00:46
Two weeks later,
8
46040
2136
İki hafta sonra,
00:48
I was painting a house down the end of Pete's street
9
48200
4016
trajik haberi duyduğumda Pete'in yaşadığı sokağın sonunda
00:52
when I heard the tragic news.
10
52240
1840
bir evi boyuyordum.
00:56
Pete had suicided.
11
56080
1560
Pete intihar etmişti.
01:00
Pete, like myself, was a tradie, or a tradesman.
12
60040
5256
Pete de benim gibi bir esnaf veya bir zanaatkardı.
01:05
We do like to shorten things in the Australian vernacular.
13
65320
2736
Avustralya İngilizcesinde kelimeleri kısaltmayı severiz.
01:08
A tradie.
14
68080
1496
Bir esnaf.
01:09
There was an expectation as a tradie.
15
69600
3336
Esnaf olarak bir beklenti vardır.
01:12
You're expected to be stoic.
16
72960
2136
Acılara katlanman beklenir.
01:15
You're expected to be strong,
17
75120
1936
Güçlü, dirençli,
01:17
robust, macho.
18
77080
1936
maço olman beklenir.
01:19
You're expected to be tough physically
19
79040
2000
Fiziksel olarak sert olman
01:22
and silent in the face of adversity.
20
82280
2480
ve zorluklar karşısında sessiz kalman beklenir.
01:26
There is a pronounced ripple effect
21
86480
2776
Toplumdan biri intihar ettiğinde
01:29
when someone suicides in your community.
22
89280
2400
bu bariz bir dalga etkisi yaratır.
01:33
Pete's funeral was in July. It was winter.
23
93760
2840
Pete'in cenazesi Temmuzdaydı. Kıştı.
01:37
The mood was bleak and somber
24
97760
1896
Tıkış tıkış salondaki ruh hali
01:39
in the packed community hall.
25
99680
2136
kasvetli ve iç karartıcıydı.
01:41
It was a grieving community
26
101840
2536
Pete'in intiharının
01:44
who had no answers
27
104400
2280
cevabını bulamayan,
01:47
to Pete's suicide,
28
107720
1200
yas tutan bir topluluktu.
01:50
no answers at all.
29
110760
1776
Hiçbir cevap yok.
01:52
As I wandered around between the tradies and the community members,
30
112560
4976
Topluluk üyesi olan esnaflar arasında dolaşırken
01:57
I started hearing some tones of another underlying tragic level.
31
117560
4760
altta yatan başka bir trajik seviyenin tonlarını duymaya başladım.
02:03
I heard people talking in that community hall
32
123520
4456
Salondaki insanların, diğer insanların yaşadığı
02:08
about the struggles other people were going through.
33
128000
2760
zorluklar hakkındaki konuşmalarını duydum.
02:12
The essence of the conversations was contained in two words
34
132600
4696
Konuşmanın özü birkaç kez duyduğum
02:17
that I heard several times:
35
137320
1600
iki kelimeyi barındırıyordu:
02:21
Who's next?
36
141400
1200
Sıradaki kim?
02:25
Who's next?
37
145560
1200
Sıradaki kim?
02:27
That was the epiphany.
38
147960
1376
Bu aydınlanmaydı.
02:29
That was the moment where I was standing in a community hall
39
149360
3896
O an, Castlemaine topluluğunun
02:33
in a place where this Castlemaine community
40
153280
2776
20 yıldır bana büyük destek verdiği salonda durduğum andı,
02:36
had given me such support for 20 years,
41
156080
3136
bu topluluk işimi desteklemişti,
02:39
this community had backed my work, I'd played footy there,
42
159240
2936
orada futbol oynamıştım,
02:42
I'd done theater there,
43
162200
1376
tiyatro yapmıştım,
02:43
I was so grateful for what they'd given me.
44
163600
2576
bana verdikleri şey için çok minnettardım.
02:46
But I was standing there in that space,
45
166200
2736
Orada duruyordum
02:48
and I was looking around that hall as well,
46
168960
2496
ve etrafa bakıyordum.
02:51
and I could tell people in that hall
47
171480
2696
O salondaki alkol, uyuşturucu,
02:54
who were struggling with alcohol, drugs, finance, gambling,
48
174200
4976
parasal durum, kumar, aile içi istismar, zorbalık,
02:59
domestic abuse, bullying and harassment.
49
179200
3576
tacizle mücadele eden insanlara anlatabilirdim.
03:02
Yet because of my tradie culture
50
182800
2456
Yine de esnaf kültürüm ve esnaf topluluğunun
03:05
and that ignorant attitude that we have in the tradie community,
51
185280
4336
sahip olduğu bu cahil tutum yüzünden
03:09
I didn't feel confident at all.
52
189640
3280
kendime hiç güvenmedim.
03:13
I didn't have the tools. I lacked the experience.
53
193960
2776
Araçlara sahip değildim. Deneyimim yoktu.
03:16
I didn't know what to do, but I wanted to do something.
54
196760
2960
Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ama bir şey yapmak istiyordum
03:22
I left the wake.
55
202280
1536
Uyanık kaldım.
03:23
I hugged a few tradie mates and said,
56
203840
2256
Birkaç esnaf arkadaşa sokuldum ve dedim ki
"İhtiyacınız olursa gelin ve beni görün."
03:26
"Please come and see me if you need to."
57
206120
1936
03:28
But I didn't know what to say to them or what to tell them.
58
208080
2776
Ama onlara ne söyleyeceğimi ya da anlatacağımı bilmiyordum.
03:30
I had no idea.
59
210880
1216
Hiçbir fikrim yoktu.
03:32
I got a phone call two weeks later from Catherine Pilgrim, my cofounder,
60
212120
3576
İki hafta sonra ailesi için bir şey yapmak isteyen
03:35
wanting to do something for the family.
61
215720
2176
kurucu ortağımdan bir telefon aldım.
03:37
We talked for a while and I said,
62
217920
1616
Bir süre yürüdük ve dedim ki
03:39
let's do something for the tradie community.
63
219560
2336
"Hadi esnaf topluluğu için bir şeyler yapalım."
03:41
We love our town, we're grateful,
64
221920
2176
Şehrimizi seviyoruz, minnettarız,
03:44
let's do something for the tradie community.
65
224120
2096
hadi esnaf topluluğu için bir şey yapalım.
03:46
So we talked a bit more.
66
226240
1256
Biraz daha konuştuk.
03:47
What could we do?
67
227520
1256
Ne yapabilirdik?
03:48
An awareness-raising event. Awesome.
68
228800
3480
Bir bilinçlendirme etkinliği. Harika.
03:53
We're talking about tradies.
69
233680
2056
Esnaflar hakkında konuşuyoruz.
03:55
How do you get tradies somewhere?
70
235760
2896
Esnafları bir yere nasıl götürürsün?
03:58
Can you get them to a hospital? No.
71
238680
2016
Bir hastaneye götürebilir misin? Hayır.
04:00
To a community health center? No.
72
240720
1896
Bir toplum sağlık merkezine? Hayır.
04:02
There's an ingrained culture of being a tradie.
73
242640
2840
Esnaf olmanın kökleşmiş bir kültürü var.
04:07
I thought, where is the perfect place we can get the tradies together
74
247360
4936
Esnafları bir araya getirebileceğimiz, sosyal olarak
04:12
where they feel socially included
75
252320
1896
aktif ve rahat hissedebilecekleri,
04:14
and they feel comfortable
76
254240
1496
paylaşabilecekleri,
04:15
and they can share, they can open up and talk about mental health
77
255760
3456
gelişebilecekleri ve akıl sağlığı hakkında konuşabilecekleri
04:19
in the building industry?
78
259240
1336
ideal bir yer düşündüm.
04:20
Where can we have an event?
79
260600
1880
Nerede bir etkinlik düzenleyebiliriz?
04:23
A hardware store.
80
263720
1416
Bir hırdavat dükkanı.
04:25
(Laughter)
81
265160
1216
(Kahkaha)
04:26
Yeah, that's what I thought too. I thought it was very clever.
82
266400
2936
Evet, ben de bunu düşünmüştüm. Bence çok zekiceydi.
04:29
More precisely, the timber yard of a hardware store.
83
269360
2976
Daha doğrusu, bir hırdavat dükkanının deposu.
04:32
So there we were. OK, we've got the venue.
84
272360
2856
İşte oradaydık. Mekanımız hazırdı.
04:35
What else do we need?
85
275240
1416
Başka neye ihtiyacımız vardı?
04:36
What else do tradies love?
86
276680
2120
Esnaflar başka neyi severdi?
04:40
Food.
87
280320
1776
Yemek.
04:42
I know, we all do, but tradies love food.
88
282120
1976
Bunu hepimiz biliyoruz, esnaflar yemeği çok sever.
04:44
Tradies especially, and I'm a tradie myself,
89
284120
2456
Esnaflar, ben de bir esnafım,
04:46
we love egg and bacon rolls.
90
286600
1520
yumurta ve pastırma rulolarını çok severiz.
04:49
So we thought we'd supply the tradies with egg and bacon rolls,
91
289400
3056
Esnaflara yumurta ve pastırma ruloları tedarik edebileceğimizi düşündük
04:52
and there was the slogan:
92
292480
2216
ve slogan hazırdı:
04:54
save your bacon.
93
294720
1240
Pastırmanı koru.
04:56
It's a bit corny, but it sort of works.
94
296880
2736
Biraz klişe ama bu bir çeşit iş.
04:59
And we also came up with a logo.
95
299640
2920
05:03
"Hope Assistance Local Tradies."
96
303440
1936
"Yerel İşletmelere Umut Yardımı."
05:05
Keep in mind, "HALT," our charity, had no money to begin,
97
305400
5080
Unutmayın, "HALT" yardım derneğimizin başlamak için hiç parası yoktu,
05:11
nothing, not a single cent.
98
311960
1736
hiçbir şeyi, tek bir kuruş bile.
05:13
We had conversations.
99
313720
1376
Sohbet ettik.
05:15
This is a community issue. It starts in community.
100
315120
3416
Bu bir toplum sorunu. Toplumda başlar.
05:18
So we went around to the butcher, we went around to the baker,
101
318560
3856
Biz de kasabın yanına gittik, fırıncıya gittik,
05:22
there was no candlestick maker,
102
322440
1896
şamdan yapan kimse yoktu,
05:24
there was an egg place and there was some chocolate,
103
324360
2456
bir yumurta tezgahı ve biraz çikolata vardı,
05:26
there was coffee, there was fruit,
104
326840
1656
kahve vardı, meyve vardı
05:28
but we went around and said,
105
328520
1376
ama gittik ve dedik ki
05:29
"Hey, we're doing this awareness-raising event.
106
329920
2191
"Hey, biz bilinçlendirme etkinliği yapıyoruz.
05:32
Do you want to contribute? Because we haven't got any money."
107
332135
3041
Katkıda bulunmak ister misiniz? Çünkü bizim hiç paramız yok."
05:35
Of course, nearly every person we initiated the conversation with
108
335200
4696
Tabii, neredeyse sohbet ettiğimiz herkes
05:39
knew someone that had anxiety, depression or thoughts of suicide
109
339920
4296
depresyonda, anksiyetesi, intihar düşünceleri olan ya da intihar etmiş
05:44
or had suicided.
110
344240
1496
birini tanıyordu.
05:45
There was that unity,
111
345760
1296
Birli vardı,
05:47
that whole of community approach.
112
347080
2656
bir topluluk yaklaşımı vardı.
05:49
So we thought, that's great, we've got some food.
113
349760
2416
Bu harika, biraz yiyeceğimiz var diye düşündük.
05:52
What else do we need?
114
352200
1336
Başka neye ihtiyacımız var?
05:53
We need the support services there.
115
353560
2376
Destek hizmetlerine ihtiyacımız var.
05:55
A lot of tradies, and a lot of men in general,
116
355960
2656
Birçok esnaf ve genel olarak birçok erkek,
05:58
don't necessarily know where to go and get help.
117
358640
2920
tam olarak nereye gideceğini ve yardım alacağını bilmiyor.
06:02
I myself was one of them,
118
362320
1816
Ben onlardan biriydim
06:04
and this is what I talk about at the HALT events,
119
364160
2376
ve HALT etkinliklerinde bahsettiğim de buydu.
06:06
that four years ago when I founded HALT,
120
366560
2336
Dört yıl önce HALT'ı kurduğumda
06:08
I didn't know I could go to the doctor about my mental health
121
368920
4176
akıl sağlığım için doktora gidip bir akıl sağlığı planı
06:13
and get a mental health plan.
122
373120
1496
alabileceğimi bilmiyordum.
06:14
I didn't know about community health.
123
374640
1976
Toplum sağlığını bilmiyordum.
06:16
I certainly didn't know about Lifeline,
124
376640
2016
Lifeline'ı bilmiyordum,
06:18
and I've called Lifeline three times,
125
378680
2656
üç kere Lifeline'ı aradım
06:21
and they've certainly potentially saved my life.
126
381360
2720
ve imkan dahilinde kesinlikle hayatımı kurtardılar.
06:25
I had to learn all these things.
127
385120
1576
Hepsini öğrenmek zorunda kaldım.
06:26
Tradies need to know them.
128
386720
1600
Esnaflar bunları öğrenmeliler.
06:29
We provided bags,
129
389600
1856
Çantalar temin ettik,
06:31
bags of information,
130
391480
1456
bilgi çantaları
06:32
and I had quite a few tradies say to me in the first year,
131
392960
3296
ve ilk yıl bana şunu söyleyen birkaç esnaf vardı,
06:36
"Aw, this is a load of you-know-what,"
132
396280
2056
"Ah, bu bilidiğin bir yığın
06:38
but those tradies I know still have those bags in their Ute
133
398360
3856
ama tanıdığım bu esnaflar bu çantaları
hala araçlarında bulunduruyor.
06:42
or in their shed.
134
402240
1416
06:43
On November 10, 2013,
135
403680
3056
10 Kasım 2013'te
06:46
we had our event,
136
406760
1536
etkinliğimizi düzenledik
06:48
and interestingly enough, when I talk about a whole of community approach,
137
408320
4376
ve ilginç bir şekilde, Tonks Brothers'daki Castlemaine'de olan ilk etkinliğimizde
06:52
that was our first event in Castlemaine at Tonks Brothers,
138
412720
3056
ben toplum tutumu hakkında konuşurken
06:55
and there's a whole of community there.
139
415800
2216
tüm camia oradaydı.
06:58
There's counselors,
140
418040
1256
Danışmanlar,
06:59
there's people who have gone through mental health.
141
419320
2416
ruhsal sıkıntı yaşayan insanlar vardı.
07:01
That first event set the scene.
142
421760
1720
Bu ilk etkinlik zemini hazırladı.
07:04
Since then, we've had more events.
143
424880
3056
Ondan sonra, daha fazla etkinlik düzenledik.
07:07
Interestingly enough, it's not only tradies
144
427960
2336
İlginç bir şekilde, sadece depresyonda,
07:10
that are affected by mental health or anxiety or depression or suicide.
145
430320
4656
intihar etmiş ya da anksiyetesi olan esnaflar yoktu.
07:15
We started working with TAFEs.
146
435000
2296
TAFEs ile çalışmaya başladık.
07:17
We started working in the farming industry,
147
437320
2576
Tarım endüstrisinde, konseylerde,
07:19
at councils, at secondary colleges.
148
439920
2656
ortaokullarda çalışmaya başladık.
07:22
We did events for the partners of tradies,
149
442600
3096
Esnaflar için etkinlikler düzenledik,
07:25
because often the tradies would not go home to their partners
150
445720
2936
çünkü hiçbir esnaf ortağına gidip de
07:28
and say, "Guess what, we talked about mental health,
151
448680
2736
"Tahmin et ne oldu, ruh sağlığı hakkında konuştuk
07:31
and we're going to do this, this and this now."
152
451440
2256
ve şimdi bunu yapacağız, bunu ve bunu'' demez.
07:33
So we're doing events for the partners,
153
453720
1896
Yani ihtiyaç duyabilecek ortaklar için
07:35
who themselves may need help.
154
455640
2456
etkinlikler düzenliyoruz.
07:38
TAFEs are very popular.
155
458120
1976
TAFEs çok popülerdir.
07:40
For me, it's really crucial to get to these young, vulnerable men and women.
156
460120
4296
Benim için bu genç, savunmasız erkek ve kadınlara erişebilmek çok önemli.
07:44
We've done events for men's sheds,
157
464440
1816
Erkekler için etkinlikler düzenledik,
07:46
so the high rate of suicide is really high for older men.
158
466280
3736
çünkü intihar oran yaşlı erkekler için çok çok daha yüksektir.
07:50
We've done events for council depot workers and tradies.
159
470040
3280
Konseyler, depo görevlileri ve esnafla için etkinlikler düzenledik.
07:54
Interestingly enough,
160
474280
1376
İlginç bir şekilde,
07:55
nearly every single event --
161
475680
1616
fiilen çok küçük bir finansman ile
07:57
and we've actually done now, with very little funding,
162
477320
3216
dört eyalette olan
08:00
150 events over four states.
163
480560
3240
neredeyse 150 tane etkinlik.
08:04
So -- oh please, thank you.
164
484560
1936
Yani -- ah lütfen, teşekkür ederim.
08:06
(Applause)
165
486520
4936
(Alkış)
08:11
And invariably at every single HALT event at a hardware store,
166
491480
3776
Ve sürekli olarak hırdavat dükkanındaki her HALT etkinliğinde
08:15
I have one tradie come up to me,
167
495280
1776
bir esnaf yanıma gelir,
08:17
at least one come up and tell me about his suicide attempt.
168
497080
3520
en az biri yanıma gelir ve bana intihar girişiminden bahseder.
08:21
They're not suicidal there and then, they've worked through it,
169
501440
2976
Onlar orada intihara meyilli değiller, üstesinden gelmişler
08:24
but these men have never felt they could share their vulnerabilities.
170
504440
3976
ama bu adamlar asla zayıf noktalarını paylaşabileceklerini düşünmüyorlardı.
08:28
They've never felt they can talk about their suicide attempt,
171
508440
3216
Hiç intihar girişimleri hakkında konuşabileceklerini düşünmüyorlardı
08:31
but the HALT events,
172
511680
1256
ama onların konuşması için
08:32
where there's no expectations for them to talk,
173
512960
2696
bir beklentinin olmadığı HALT etkinlikleri
08:35
makes them feel comfortable to start talking.
174
515680
4056
onları konuşmaya başlamak için rahat hissettirdi.
08:39
And it's not just they talk to me and tell me their story,
175
519760
2936
Bu sadece benimle konuşup hikayelerini anlatmaları değil,
08:42
they actually now say,
176
522720
1536
onlar sahiden diyorlar ki
08:44
"We feel comfortable enough to talk with other men."
177
524280
3440
"Diğer erkeklerle konuşmak için yeteri kadar rahat hissediyoruz."
08:48
I've had men stand up and say,
178
528480
1456
Ayağa kalkıp
08:49
"I've never mentioned before that I've had depression, but I have,
179
529960
3336
"Daha önce depresyonda olduğumdan hiç bahsetmemiştim ama öyleydim,
08:53
and if anyone else here wants to come and speak to me,
180
533320
3416
eğer gelip benimle konuşmak isteyen olursa ben buradayım."
08:56
I'm here to talk to you."
181
536760
1416
diyenler vardı.
08:58
It's very empowering and cathartic to do that.
182
538200
3040
Bunu yapmak güçlendirici ve arındırı.
09:02
We need a whole-of-community approach.
183
542400
3056
Bütün bir toplum tutumuna ihtiyacımız var.
09:05
We give the tradies bags of information from local and national support services.
184
545480
5216
Esnaflara yerel ve ulusal destek merkezlerinden bilgi çantaları veriyoruz.
09:10
It's one of thing to tell a tradie or someone at one of these events,
185
550720
3256
Bu etkinliklerden birinde esnaflara söylenen bir şey,
09:14
"You should go here, here and here,"
186
554000
1736
"Buraya, buraya ve buraya gitmelisin"
09:15
but we need the whole of community
187
555760
1656
ama intihar önleme düşüncesini
09:17
to wrap around the idea of suicide prevention.
188
557440
2776
sarmak için bütün topluluğa ihtiyacımız var.
09:20
We need those services,
189
560240
1736
Bu servislere ihtiyacımız var
09:22
and suicide doesn't discriminate at all.
190
562000
3616
ve intihar hiçbir şekilde ayrım yapmıyor.
09:25
It's not a 9-to-5 thing.
191
565640
1656
Bu 9'dan 5'e olan bir şey değil,
09:27
We need to do events before 9am, which most of our brekkies are,
192
567320
4616
Etkinlikleri çoğumuzun kahvaltısı olan 9'dan önce
09:31
and after 5 PM.
193
571960
2096
ve 5'ten sonra düzenlemeliyiz.
09:34
That's what we need to do. It's a whole-of-community approach.
194
574080
3136
Yapmamız gereken şey bu. Bu bütün bir toplum tutumu.
09:37
We need to get into businesses.
195
577240
1816
İşin içine girmeliyiz.
09:39
We need to get into sporting clubs, community clubs.
196
579080
2736
Spor ve topluluk kulüplerine girmeliyiz.
09:41
We need to get in there and train people
197
581840
3536
Ruh sağlıklarını anlamak için oralara gitmeli
09:45
to understand about mental health.
198
585400
1720
ve insanları eğitmeliyiz.
09:47
Here's some sobering statistics just to give you an idea.
199
587880
3096
İşte size bir fikir vermesi için çarpıcı istatistikler.
09:51
In 2016,
200
591000
1936
2016'da
09:52
in Australia, 2,866 suicides,
201
592960
5296
Avustralya'da, 2,866 intihar,
09:58
very close to twice the road toll.
202
598280
2216
ücretli yolun iki katına çok yakın.
10:00
Globally, 800,000 a year
203
600520
4936
Küresel olarak, bir yılda
10:05
suicides in the world,
204
605480
1696
her 40 saniyede
10:07
one every 40 seconds.
205
607200
1720
800,000 intihar.
10:11
We need a whole-of-community approach.
206
611360
2576
Bütün bir toplum tutumuna ihtiyacımız var.
10:13
We need to feel comfortable in opening up the conversations.
207
613960
4120
Sohbet başlatmak için rahat hissetmeliyiz.
10:18
Men I know find it really difficult to open up conversations.
208
618760
4856
Tanıdığım erkekler sohbet başlatmakta oldukça zorlanıyor.
10:23
They certainly do.
209
623640
1296
Kesinlikle öyle.
10:24
If you're going to open up conversations, I tell the guys,
210
624960
2896
Arkadaşlara söylerim, eğer bir sohbet başlatacaksanız
10:27
you need to find a comfortable place to open up and have a conversation,
211
627880
4096
sohbet edecek rahat bir yer bulun.
10:32
whether it's at the pub, it's going for a walk,
212
632000
2416
Bu bir barda olabilir, yürüyüşe çıkarken olabilir,
10:34
it's after footy.
213
634440
1216
futboldan sonra olabilir.
10:35
Find that really comfortable place to have the conversation.
214
635680
3600
Sohbet etmek için gerçekten rahat bir yer bul.
10:40
Part of the ability to have that conversation
215
640320
2136
Sohbet etme yeteneğinin bir parçası da
10:42
is to understand what to say.
216
642480
2296
ne söyleyeceğini anlamaktır.
10:44
We've all heard about, "Are you OK?"
217
644800
2096
Hepimiz "İyi misin?" lafını duymuşuzdur.
10:46
And I've seen it. I've done this.
218
646920
1856
Ben bunu gördüm. Bunu yaptım.
10:48
"Are you OK?" "Yes." "Are you OK?" "Yes."
219
648800
2416
"İyi misin?" "Evet." "İyi misin?" "Evet."
10:51
"Are you OK?" "Yes." "Are you OK?" "No."
220
651240
2480
"İyi misin?" "Evet." "İyi misin?" "Hayır."
10:55
What do I say now?
221
655640
1240
Ben şu an ne diyorum?
10:57
What do I say?
222
657840
1216
Ben ne diyorum?
10:59
We need to equip every single person
223
659080
2616
Her insanı atılgan bir şekilde
11:01
with the ability to come forth
224
661720
2056
özellikle bu konu hakkında
11:03
and be able to have that conversation.
225
663800
1840
konuşabilme yetisiyle donatmalıyız.
11:06
We need to be able to listen.
226
666760
2296
Dinleyebilmemiz gerekiyor.
11:09
I don't know who out there is a good listener.
227
669080
2256
Burada kim iyi bir dinleyici bilmiyorum.
11:11
I'm working on my listening abilities,
228
671360
2016
Dinleme yeteneklerim üzerine çalışıyorum
11:13
but it's an art form to listen and not judge.
229
673400
3816
fakat dinleyip de yargılamama bir sanattır.
11:17
Don't make fun. If someone's coming to talk to you about mental illness
230
677240
3496
Dalga geçmeyin. Eğer biri sizinle ruhsal bozukluk, anksiyete,
11:20
and anxiety and depression and thoughts of suicide,
231
680760
3656
depresyon ve intihar düşüncesi hakkında konuşmaya geliyorsa
11:24
we need to respect that.
232
684440
1976
buna saygı duymamız gerekiyor.
11:26
They want to trust us that we're going to hold that in tight
233
686440
4216
Bunu sıkıca tutacağımıza ve herkese söylemeyeceğimize
11:30
and not tell everyone.
234
690680
1496
inanmak istiyorlar.
11:32
We need to do that.
235
692200
1440
Bunu yapmamız gerekiyor.
11:34
So we need to have conversations. We need to listen.
236
694840
3256
Sohbet etmemiz gerekiyor. Dinlememiz gerekiyor
11:38
And we need to start reducing the stigma associated with mental health.
237
698120
5200
ve ruh sağlığıyla ilgili olan hastalık belirtisini azaltmamız gerekiyor.
11:44
Companies are now starting to have mental health days.
238
704120
2896
Şu sıralar şirketler ruh sağlığı izni vermeye başladı.
11:47
What a great idea.
239
707040
1256
Ne kadar güzel bir fikir.
11:48
It's not just physical sick days, it's mental health days.
240
708320
2720
Sadece fiziksel hastalık izni değil, ruh sağlığı izni.
11:51
Things are changing. We can add to that change.
241
711800
2720
İşler değişiyor. Biz bu değişime ekleme yapabiliriz.
11:55
I'm a life preserver.
242
715720
1736
Ben bir cankurtaranım.
11:57
I think we can all be life preservers.
243
717480
2360
Bence hepimiz cankurtaran olabiliriz.
12:02
The pain of regret
244
722680
1600
Pişmanlığın acısı
12:05
is far greater than the pain of hard work.
245
725200
3360
sıkı çalışmanın acısından çok daha büyüktür.
12:10
Thank you.
246
730200
1216
Teşekkürler.
12:11
(Applause)
247
731440
4200
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7