Ken Goldberg: 4 lessons from robots about being human

Ken Goldberg: İnsan olmak üzerine robotlardan 4 ders

14,436 views

2015-07-15 ・ TED


New videos

Ken Goldberg: 4 lessons from robots about being human

Ken Goldberg: İnsan olmak üzerine robotlardan 4 ders

14,436 views ・ 2015-07-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Translator: Morton Bast Reviewer: Thu-Huong Ha
0
0
7000
Çeviri: Pınar Tunçay Gözden geçirme: Ethem Canbolat
00:12
I know this is going to sound strange,
1
12539
2819
Bu size garip gelebilir ama
00:15
but I think robots can inspire us to be better humans.
2
15382
4983
bence robotlar, bize daha iyi bir insan
olmamız için ilham verebilir.
Ben Bethlehem Çelik ile ünlü
00:21
See, I grew up in Bethlehem, Pennsylvania,
3
21245
3094
00:24
the home of Bethlehem Steel.
4
24363
1938
Bethlehem, Pennsylvania'da büyüdüm.
00:26
My father was an engineer,
5
26991
2112
Babam mühendisti
ve ben küçükken bana neyin nasıl
00:29
and when I was growing up, he would teach me how things worked.
6
29127
4319
çalıştığını öğretiyordu.
Model roketler ve slot arabalar gibi
00:33
We would build projects together,
7
33470
2094
00:35
like model rockets and slot cars.
8
35588
2768
projeler yapardık.
00:38
Here's the go-kart that we built together.
9
38732
2908
Bu, birlikte yaptığımız go-kart.
Direksiyondaki benim
00:42
That's me behind the wheel,
10
42208
1744
00:43
with my sister and my best friend at the time.
11
43976
2224
yanımdakiler de kızkardeşim ve o zamanki en iyi arkadaşım
00:47
And one day,
12
47875
1926
ve bir gün,
00:49
he came home, when I was about 10 years old,
13
49825
3083
babam eve geldi, ben 10 yaşındaydım,
00:52
and at the dinner table, he announced
14
52932
2626
yemek masasına geldi ve yeni projemizin
00:55
that for our next project, we were going to build ...
15
55582
3712
robot yapmak olduğunu açıkladı.
00:59
a robot.
16
59318
1150
01:01
A robot.
17
61604
1155
Bir robot.
Çok heyecanlanmıştım,
01:03
Now, I was thrilled about this,
18
63120
2063
01:05
because at school, there was a bully named Kevin,
19
65207
3802
çünkü okulda
Kevin adında bir kabadayı vardı
ve bana sataşıyordu,
01:09
and he was picking on me,
20
69033
1889
01:10
because I was the only Jewish kid in class.
21
70946
2390
çünkü sınıftaki tek Yahudi çocuk bendim.
01:13
So I couldn't wait to get started to work on this,
22
73910
2373
Bu iş ile ilgili çalışmaya başlamak için sabırsızlanıyordum
01:16
so I could introduce Kevin to my robot.
23
76307
2610
çünkü robotumu Kevin ile tanıştırabilecektim. (Gülüşmeler)
01:18
(Laughter)
24
78941
1030
01:19
(Robot noises)
25
79995
4243
(Robot sesleri)
01:29
(Laughter)
26
89552
1392
01:30
But that wasn't the kind of robot my dad had in mind.
27
90968
3849
Ama babamın aklındaki robot böyle değildi.
01:34
(Laughter)
28
94841
1068
01:35
See, he owned a chromium-plating company,
29
95933
3632
Babam bir krom kaplama fabrikası sahibiydi
01:39
and they had to move heavy steel parts between tanks of chemicals.
30
99589
5873
ve ağır çelik parçaları
kimyasal tankları arasında taşımaları gerekiyordu,
dolayısıyla bunun gibi ağır yük kaldırabilecek
01:45
And so he needed an industrial robot like this,
31
105486
3373
01:48
that could basically do the heavy lifting.
32
108883
2103
endüstriyel bir robota ihtiyacı vardı.
01:51
But my dad didn't get the kind of robot he wanted, either.
33
111684
3591
Ama babam da istediği robotu elde edemedi.
01:55
He and I worked on it for several years,
34
115870
2430
Birlikte senelerce çalıştık,
01:58
but it was the 1970s, and the technology that was available to amateurs
35
118324
4745
ama 1970'lerde
amatörlerin kullanabileceği bir teknoloji
henüz yoktu.
02:03
just wasn't there yet.
36
123093
1326
02:05
So Dad continued to do this kind of work by hand.
37
125992
2785
Dolayısıyla Babam bu tür işleri eliyle yapmaya devam etti
02:09
And a few years later,
38
129595
1428
ve birkaç sene sonra,
02:11
he was diagnosed with cancer.
39
131730
1576
babama kanser teşhisi konuldu.
02:15
You see,
40
135822
1570
Yapmaya çalıştığımız robotun ona anlatmaya çalıştığı şey
02:17
what the robot we were trying to build was telling him
41
137416
2596
ağırlık kaldırmakla ilgili değildi.
02:20
was not about doing the heavy lifting.
42
140036
2156
02:22
It was a warning
43
142216
1151
Zehirli kimyasallara maruz kalmakla ilgili uyarıyordu.
02:23
about his exposure to the toxic chemicals.
44
143391
2504
O sırada babam anlamadı
02:27
He didn't recognize that at the time,
45
147184
2293
02:29
and he contracted leukemia.
46
149501
1686
ve lösemiye yakalandı
02:31
And he died at the age of 45.
47
151827
1892
ve 45 yaşında vefat etti.
Yıkılmıştım
02:35
I was devastated by this.
48
155354
1776
02:37
And I never forgot the robot that he and I tried to build.
49
157703
2762
ve birlikte yapmaya çalıştığımız robotu asla unutmadım.
02:42
When I was at college, I decided to study engineering, like him.
50
162195
3553
Üniversitedeyken onun gibi mühendislik okumaya karar verdim.
Sonra Carnegie Mellon'a gittim ve robotik üzerine doktoramı yaptım.
02:47
And I went to Carnegie Mellon, and I earned my PhD in robotics.
51
167081
4548
02:51
I've been studying robots ever since.
52
171653
1909
O zamandan beri robotlar üzerine çalışıyorum.
02:54
So what I'd like to tell you about are four robot projects,
53
174721
4595
Size bugün
dört robot projesinden ve beni daha iyi bir insan
olmak için nasıl etkilediklerinden bahsetmek istiyorum.
02:59
and how they've inspired me to be a better human.
54
179340
3049
03:06
By 1993, I was a young professor at USC,
55
186206
5614
1993'te USC'de genç bir profesördüm
03:11
and I was just building up my own robotics lab,
56
191844
2818
ve kendi robotik laboratuvarımı kuruyordum
03:14
and this was the year the World Wide Web came out.
57
194686
3221
ve o sene World Wide Web çıktı.
03:18
And I remember my students were the ones who told me about it,
58
198487
2985
Hatta hatırlıyorum, beni
bundan haberdar edenler öğrencilerimdi
03:21
and we would -- we were just amazed.
59
201496
2317
ve şaşkınlık içindeydik.
03:23
We started playing with this, and that afternoon,
60
203837
3383
Bununla oynamaya başladık ve o akşam,
03:27
we realized that we could use this new, universal interface
61
207244
4278
bu yeni, global arayüzü, dünyadaki herhangi bir kişinin
03:31
to allow anyone in the world to operate the robot in our lab.
62
211546
4428
laboratuvarımızdaki robotu kullanmasını
sağlamak için kullanabileceğimizi farkettik
Dövüştürmek veya endüstriyel işler yaptırmak yerine
03:37
So, rather than have it fight or do industrial work,
63
217339
4042
03:42
we decided to build a planter,
64
222413
2530
bitki eken bir robot yapıp
03:44
put the robot into the center of it,
65
224967
1951
bu robotu en ortaya koymaya
03:46
and we called it the Telegarden.
66
226942
1678
ve adını Telegarden koymaya karar verdik.
03:49
And we had put a camera in the gripper of the hand of the robot,
67
229736
4517
Ve robotun elindeki tutacak bölümüne bir kamera koyup
özel komutlar ve yazılımlar yazdık ki
03:54
and we wrote some special scripts and software,
68
234277
2931
dünyanın heryerinden insanlar içeri girebilsin
03:57
so that anyone in the world could come in,
69
237232
2034
ve ekrana tıklayarak
03:59
and by clicking on the screen,
70
239290
1784
04:01
they could move the robot around and visit the garden.
71
241098
3621
robotu hareket ettirebilsin
ve bahçeyi ziyaret edebilsin.
04:05
But we also set up some other software
72
245416
3851
Ayrıca sizin katılıp, uzaktan bahçeyi sulamamıza yardım etmenizi
04:09
that lets you participate and help us water the garden, remotely.
73
249291
3916
sağlayan başka bir yazılım kurduk
ve eğer birkaç kez sularsanız,
04:13
And if you watered it a few times,
74
253643
2289
04:15
we'd give you your own seed to plant.
75
255956
2275
size ekmeniz için kendi tohumunuzu veriyorduk.
04:19
Now, this was an engineering project,
76
259167
3476
Bu bir projeydi, bir mühendislik projesiydi
04:22
and we published some papers on the system design of it,
77
262667
4112
ve tasarımı, sistem tasarımı üzerine makaleler
yayınladık ama ayrıca biz bunu bir
04:26
but we also thought of it as an art installation.
78
266803
2645
sanat eseri olarak gördük.
04:30
It was invited, after the first year,
79
270638
2149
İlk senesinden sonra, Avusturya'daki
04:32
by the Ars Electronica Museum in Austria,
80
272811
3020
Ars Electronica Müzesi tarafından
04:35
to have it installed in their lobby.
81
275855
2822
lobilerine kurulmak için davet edildi.
Yaklaşık 9 yıl boyunca günün 24 saati orada
04:39
And I'm happy to say, it remained online there, 24 hours a day,
82
279558
3987
online olduğunu söylemekten mutluluk duyuyorum.
04:43
for almost nine years.
83
283569
1831
04:46
That robot was operated by more people
84
286369
3775
O robot, tarihteki tüm robotlardan daha
04:50
than any other robot in history.
85
290168
1897
fazla insan tarafından kullanıldı.
04:53
Now, one day,
86
293303
1627
Bir gün,
04:54
I got a call out of the blue from a student,
87
294954
3348
durup dururken bir öğrenci
beni aradı
04:59
who asked a very simple but profound question.
88
299211
4158
ve basit ama derin bir soru sordu.
"Robot gerçek mi" dedi.
05:04
He said, "Is the robot real?"
89
304361
2826
05:08
Now, everyone else had assumed it was,
90
308599
2286
Herkes gerçek olduğunu düşünmüştü
05:10
and we knew it was, because we were working with it.
91
310909
2516
ve biz de gerçek olduğunu biliyorduk çünkü onunla çalışıyorduk.
05:13
But I knew what he meant,
92
313449
1398
Ama ben ne demek istediğini anladım,
05:14
because it would be possible
93
314871
1442
çünkü bir bahçedeki çiçeklerin birkaç tane fotoğrafını
05:16
to take a bunch of pictures of flowers in a garden
94
316337
2785
çekip sonra bir bilgisayar sisteminde dizinini kurup
05:19
and then, basically, index them in a computer system,
95
319146
3639
aslında ortada hiçbir şey yokken gerçek bir
05:22
such that it would appear that there was a real robot,
96
322809
2627
robot varmış gibi göstermek mümkündü.
05:25
when there wasn't.
97
325460
1150
05:27
And the more I thought about it,
98
327088
1524
Düşündükçe, farkı nasıl anlayacağını
05:28
I couldn't think of a good answer for how he could tell the difference.
99
328636
3579
söyleyebileceğim iyi bir yanıt bulamadım.
Bu tam, burada, Berkeley'de, bir pozisyon teklifi geldiği
05:32
This was right about the time that I was offered a position
100
332628
2797
sırada olmuştu,
05:35
here at Berkeley.
101
335449
1301
05:36
And when I got here,
102
336774
1645
buraya geldiğimde, felsefe dalında dünyaca tanınmış
05:38
I looked up Hubert Dreyfus,
103
338443
2362
05:40
who's a world-renowned professor of philosophy,
104
340829
2927
bir profesör olan Hubert Dreyfus'u aradım
05:44
And I talked with him about this and he said,
105
344582
2730
ve bu konuda kendisiyle konuştum, bana
"Bu, felsefedeki en eski ve en merkezi problemlerden
05:47
"This is one of the oldest and most central problems in philosophy.
106
347336
4102
biridir. Bir ucu kuşkuculara ve
05:51
It goes back to the Skeptics and up through Descartes.
107
351462
4017
diğer ucu Descartes'e kadar dayanır.
05:55
It's the issue of epistemology,
108
355503
3182
Epistemolojinin konusu, bir şeyin
05:58
the study of how do we know that something is true."
109
358709
2868
gerçek olduğunun nasıl bilinebileceğinin çalışmasıdır." dedi.
06:02
So he and I started working together,
110
362625
2000
Sonra o ve ben beraber çalışmaya başladık
06:04
and we coined a new term: "telepistemology,"
111
364649
2871
ve yeni bir terim oluşturduk: telepistemoloji
bilginin üzerine uzaktan çalışmak.
06:08
the study of knowledge at a distance.
112
368757
2136
06:11
We invited leading artists, engineers and philosophers
113
371303
4491
Önde gelen sanatçıları, mühendisleri
ve filozofları bu konu hakkında makale yazmaya davet ettik
06:15
to write essays about this,
114
375818
1319
06:17
and the results are collected in this book from MIT Press.
115
377161
3704
ve sonuçlar MIT Press'in bu
kitabında toplandı.
06:21
So thanks to this student,
116
381959
2096
Herkesin doğru olduğuna inandığı şeyi
06:24
who questioned what everyone else had assumed to be true,
117
384079
3319
sorgulayan bu öğrenci sayesinde,
06:27
this project taught me an important lesson about life,
118
387422
3977
bu proje bana önemli bir hayat dersi verdi,
06:31
which is to always question assumptions.
119
391423
2987
her zaman varsayımları sorgula.
06:35
Now, the second project I'll tell you about
120
395807
2176
Size anlatacağım ikinci proje
06:38
grew out of the Telegarden.
121
398007
1992
Telegarden'dan çıktı.
06:40
As it was operating, my students and I were very interested
122
400023
2821
Telegarden çalışırken insanların birbirleriyle
06:42
in how people were interacting with each other,
123
402868
2341
nasıl iletişim kurdukları ve bahçeyle ne yaptıkları
06:45
and what they were doing with the garden.
124
405233
2057
benim ve öğrencilerimin ilgisini çekiyordu.
Robot bahçeden çıkabilse ve başka bir
06:47
So we started thinking:
125
407314
1151
06:48
what if the robot could leave the garden
126
408489
1968
ilginç çevreye gidebilse ne olur diye
06:50
and go out into some other interesting environment?
127
410481
2814
düşünmeye başladık.
06:53
Like, for example, what if it could go to a dinner party
128
413319
2741
Örneğin, Beyaz Saray'daki bir akşam yemeği davetine
katılabilse ne olurdu? (Gülüşmeler)
06:56
at the White House?
129
416084
1461
06:57
(Laughter)
130
417569
1499
07:00
So, because we were interested more in the system design
131
420401
3569
Sistem tasarımına ve kullanıcı arayüzüne, donanımdan
07:03
and the user interface than in the hardware,
132
423994
2943
daha fazla ilgi duyduğumuzdan dolayı
07:06
we decided that,
133
426961
1151
partiye gidecek bir insan yerine robot
07:08
rather than have a robot replace the human to go to the party,
134
428136
4487
koymaktansa, robotun yerine bir insan koyalım
07:12
we'd have a human replace the robot.
135
432647
2230
diye karar verdik.
07:15
We called it the Tele-Actor.
136
435679
1460
Buna Tele-Aktör adını verdik.
07:17
We got a human,
137
437978
2008
Çok sosyal
07:20
someone who's very outgoing and gregarious,
138
440010
3108
ve girişken bir insanı aldık
07:23
and she was outfitted with a helmet with various equipment,
139
443142
4255
ve başına çeşitli ekipman, kamera ve
mikrofonlar olan bir kask takıp
07:27
cameras and microphones,
140
447421
1284
07:28
and then a backpack with wireless Internet connection.
141
448729
3065
kablosuz İnternet bağlantısı olan bir sırt çantası verdik
07:32
And the idea was that she could go
142
452882
2144
ve istediğimiz uzaktaki ilginç bir çevreye gitmesi
07:35
into a remote and interesting environment,
143
455050
2450
ve sonra İnternet üzerinden insanların, onun yaşadıklarını
07:37
and then over the Internet,
144
457524
2017
07:39
people could experience what she was experiencing.
145
459565
2592
deneyimleyebilmeleriydi
07:42
So they could see what she was seeing,
146
462736
2971
böylece gördüklerini görebileceklerdi,
07:45
but then, more importantly, they could participate,
147
465731
3283
ama daha da önemlisi, birbirleriyle etkileşime geçerek
07:49
by interacting with each other and coming up with ideas
148
469038
4750
insanın ne yapacağı hakkında
nereye gideceği hakkında fikirler yürüterek
07:53
about what she should do next and where she should go,
149
473812
3969
ve sonra bunları Tele-Aktöre ileterek
07:57
and then conveying those to the Tele-Actor.
150
477805
2206
katılım sağlayabileceklerdi.
08:01
So we got a chance to take the Tele-Actor
151
481069
2421
Tele-Aktörümüzü San Francisco'daki
08:03
to the Webby Awards in San Francisco.
152
483514
2808
Webby Ödüllerine götürme şansı elde ettik
08:07
And that year, Sam Donaldson was the host.
153
487129
3240
ve o senenin sunucusu Sam Donaldson'du.
Perde kalkmadan önce, ne yapacağımızı
08:12
Just before the curtain went up, I had about 30 seconds
154
492290
2690
Donaldson'a açıklamak için yaklaşık 30 saniyem vardı
08:15
to explain to Mr. Donaldson what we were going to do.
155
495004
3742
ve "Tele-Aktör sahnede
08:20
And I said, "The Tele-Actor is going to be joining you onstage.
156
500119
3517
size katılacak. Bu
08:23
This is a new experimental project,
157
503660
2354
yeni deneysel bir proje"
ve insanlar onu ekranlarında izliyorlar
08:26
and people are watching her on their screens,
158
506038
2595
08:28
there's cameras involved and there's microphones
159
508657
3291
işin içinde kameralar ve mikrofonlar var
ve kulağında da bir kulaklık var
08:31
and she's got an earbud in her ear,
160
511972
1786
08:33
and people over the network are giving her advice
161
513782
2317
ağ üzerindeki insanlar ona ne yapması gerektiği
hakkında tavsiye veriyorlar." dedim.
08:36
about what to do next."
162
516123
1158
O da, "Bir saniye,
08:37
And he said, "Wait a second.
163
517305
1395
08:39
That's what I do."
164
519806
1173
benim yaptığım iş bu." dedi. (Gülüşmeler)
08:41
(Laughter)
165
521003
4977
08:46
So he loved the concept,
166
526004
1872
Konsepti çok sevdi,
08:47
and when the Tele-Actor walked onstage, she walked right up to him,
167
527900
4253
ne zaman ki Tele-Aktör sahneye çıkıp
onun yanına yürüdüğünde ve ona dudaklarından kocaman bir
08:52
and she gave him a big kiss right on the lips.
168
532177
2459
öpücük verdiğinde. (Gülüşmeler)
08:54
(Laughter)
169
534660
1952
08:56
We were totally surprised -- we had no idea that would happen.
170
536636
2922
Çok şaşırmıştık.
Bunun olabileceğini hiç düşünmemiştik.
08:59
And he was great, he just gave her a big hug in return,
171
539582
2618
Donaldson çok iyiydi. Karşılığında ona kocaman sarıldı
09:02
and it worked out great.
172
542224
1657
ve her şey iyi gitti.
09:03
But that night, as we were packing up,
173
543905
2040
Ama o gece toplanırken
09:05
I asked the Tele-Actor, how did the Tele-Directors decide
174
545969
4555
Tele-Aktör'e, Tele-Yönetmenlerin Sam Donaldson'u
öpmesine nasıl karar verdiklerini sordum.
09:10
that they would give a kiss to Sam Donaldson?
175
550548
3000
09:15
And she said they hadn't.
176
555135
1457
Böyle bir karar vermediklerini söyledi.
09:17
She said, when she was just about to walk onstage,
177
557274
2618
Tam sahneye çıkmak üzereyken Tele-Yönetmenlerin hala ne yapması
09:19
the Tele-Directors still were trying to agree on what to do,
178
559916
2974
gerektiğine karar vermeye çalıştıklarını
09:22
and so she just walked onstage and did what felt most natural.
179
562914
3100
ve dolayısıyla sahneye çıkıp kendisine
en doğal gelen şeyi yaptığını söyledi. (Gülüşmeler)
09:26
(Laughter)
180
566038
4514
09:30
So, the success of the Tele-Actor that night
181
570576
3092
Tele-Aktörün o geceki başarısı
09:33
was due to the fact that she was a wonderful actor.
182
573692
4253
çok iyi bir aktris olmasındaydı.
09:37
She knew when to trust her instincts.
183
577969
2429
İçgüdülerine ne zaman güvenmesi gerektiğini biliyordu
09:40
And so that project taught me another lesson about life,
184
580422
3929
dolayısıyla bu proje bana hayatla ilgili başka bir ders verdi,
09:44
which is that, when in doubt, improvise.
185
584375
3647
şüphe duyuyorsan, doğaçlama yap. (Gülüşmeler)
09:48
(Laughter)
186
588046
1666
09:50
Now, the third project grew out of my experience
187
590664
4919
Üçüncü proje, babam hastanedeyken
yaşadığım deneyimlerden ortaya çıktı.
09:55
when my father was in the hospital.
188
595607
1849
Bir tedavi görüyordu,
09:59
He was undergoing a treatment -- chemotherapy treatments --
189
599284
3353
kemoterapi tedavileri ve brankiterapi adı verilen ilgili
10:02
and there's a related treatment called brachytherapy,
190
602661
4270
bir tedavi daha var. Bu tedavide küçük, radyoaktif tohumlar
10:06
where tiny, radioactive seeds are placed into the body
191
606955
3788
kanserli tümörleri tedavi etmek için vücuda yerleştiriliyor.
10:10
to treat cancerous tumors.
192
610767
1734
10:13
And the way it's done, as you can see here,
193
613572
2271
Bu, burada görebileceğiniz gibi
10:15
is that surgeons insert needles into the body
194
615867
4367
cerrahların vücuda iğneler sokarak tohumları
10:20
to deliver the seeds.
195
620258
1315
göndermesi ile yapılıyor ve tüm bunlar,
10:21
And all these needles are inserted in parallel.
196
621974
3698
tüm bu iğneler paralel olarak yerleştiriliyor,
10:26
So it's very common that some of the needles penetrate sensitive organs.
197
626445
5393
dolayısıyla bu iğnelerden bazılarının
hassas organlara girerek bu organlarda
10:32
And as a result, the needles damage these organs, cause damage,
198
632635
6973
travma ve yan etkilerle sonuçlanan zararlar
10:39
which leads to trauma and side effects.
199
639632
2409
vermesi çok sık görülüyordu.
10:42
So my students and I wondered:
200
642581
1644
Öğrencilerim ve ben, iğnelerin farklı açılarla sokulabileceği
10:44
what if we could modify the system,
201
644249
4522
şekilde sistemi modifiye edip
10:48
so that the needles could come in at different angles?
202
648795
2625
edemeyeceğimizi düşündük.
10:52
So we simulated this;
203
652395
1843
Bunun simülasyonunu yaptık ve bazı
10:54
we developed some optimization algorithms and we simulated this.
204
654262
3445
optimizasyon algoritmaları geliştirip simülasyonunu yaptık
10:57
And we were able to show
205
657731
1151
böylece hassas organlardan kaçınmamıza ramen
10:58
that we are able to avoid the delicate organs,
206
658906
2562
radyasyon ile tümörlerin kapsanmasını
11:01
and yet still achieve the coverage of the tumors with the radiation.
207
661492
5053
başarabileceğimizi gösterebildik.
11:07
So now, we're working with doctors at UCSF
208
667313
3474
Şimdi UCSF'deki doktorlarla ve
11:10
and engineers at Johns Hopkins,
209
670811
2267
Johns Hopkins'teki mühendislerle çalışıyoruz
11:13
and we're building a robot that has a number of --
210
673102
3962
ve sonsuz sayıda açı ile iğnelerin sokulmasını
11:17
it's a specialized design with different joints
211
677088
2599
sağlayabilecek özel bir tasarım olan bir
11:19
that can allow the needles to come in at an infinite variety of angles.
212
679711
4323
robot yapıyoruz şu anda,
11:24
And as you can see here, they can avoid delicate organs
213
684483
3722
burada görebileceğiniz gibi, hassas organlardan
kaçınarak hedeflerine ulaşabiliyorlar.
11:28
and still reach the targets they're aiming for.
214
688229
2664
Dolayısıyla iğnelerin paralel olmaları gerektiği
11:32
So, by questioning this assumption that all the needles have to be parallel,
215
692019
4985
varsayımını sorgulamamız sayesinde bu proje
11:37
this project also taught me an important lesson:
216
697028
2626
bana önemli bir ders verdi: Şüphe duyuyorsan --
11:40
When in doubt, when your path is blocked, pivot.
217
700114
4755
Yolun kapalıysa, etrafından dolaş.
11:45
And the last project also has to do with medical robotics.
218
705797
3840
Son proje de medikal robotik ile alakalı.
11:50
And this is something that's grown out of a system
219
710187
3570
Bu da Vinci ameliyat robotu adı verilen bir sistem üzerine
11:53
called the da Vinci surgical robot.
220
713781
3348
kurulan ve
11:57
And this is a commercially available device.
221
717866
2444
satın alınabilen bir cihaz.
12:00
It's being used in over 2,000 hospitals around the world.
222
720334
2973
Dünya çapında 2.000'in üzerinde hastanede kullanılıyor
ve amacı, cerrahın kendi çalışma
12:04
The idea is it allows the surgeon to operate comfortably
223
724013
4373
alanında rahatlıkla ameliyatını yapabilmesi
12:08
in his own coordinate frame.
224
728410
1777
ama ameliyatlardaki dikiş atmak gibi
12:12
Many of the subtasks in surgery are very routine and tedious, like suturing,
225
732762
5769
çoğu yan görev çok rutin ve sıkıcı
12:18
and currently, all of these are performed
226
738555
2267
ve şu anda bunların tamamı
12:20
under the specific and immediate control of the surgeon.
227
740846
3867
cerrahın kendi özel kontrolü altında gerçekleştiriliyor
12:25
So the surgeon becomes fatigued over time.
228
745374
2268
bu yüzden cerrah zamanla yoruluyor.
Biz de düşündük,
12:28
And we've been wondering,
229
748086
1436
12:29
what if we could program the robot to perform some of these subtasks,
230
749546
4371
robotu bu bu yan görevlerin bazılarını
gerçekleştirmek için programlayıp
12:33
and thereby free the surgeon
231
753941
1381
cerrahların, ameliyatın daha önemli
12:35
to focus on the more complicated parts of the surgery,
232
755346
3235
bölümlerine konsantre olmalarını sağlayabilsek
12:38
and also cut down on the time that the surgery would take
233
758605
2800
ve hatta robotun bu işleri biraz daha hızlı yapmasını
12:41
if we could get the robot to do them a little bit faster?
234
761429
2839
sağlayıp ameliyatın süresini kısaltsak ne olur?
12:44
Now, it's hard to program a robot to do delicate things like this.
235
764958
3422
Bir robotu böyle hassas işler yapmak
için programlamak zordur ama burada,
12:48
But it turns out my colleague Pieter Abbeel, who's here at Berkeley,
236
768943
4206
Berkeley'deki meslektaşım Pieter Abbeel,
12:53
has developed a new set of techniques for teaching robots from example.
237
773173
5480
robotlara örnek üzerinden öğretmek için yeni teknikler geliştirdi.
12:59
So he's gotten robots to fly helicopters,
238
779170
2743
Robotların helikopter uçurmasını,
13:01
do incredibly interesting, beautiful acrobatics,
239
781937
3254
çok ilginç ve güzel akrobatik hareketler yaptırmasını
13:05
by watching human experts fly them.
240
785215
1967
normalde bunları uçuran uzmanları izleyerek sağladı.
Biz de bu robotlardan birini aldık.
13:08
So we got one of these robots.
241
788152
1906
13:10
We started working with Pieter and his students.
242
790082
2540
Pieter ve öğrencileriyle çalışmaya başladık
13:12
And we asked a surgeon to perform a task --
243
792646
4180
ve bir cerrahtan bir görev gerçekleştirmesini istedik
robotla yaptığımız şuydu,
13:18
with the robot.
244
798761
1151
13:19
So what we're doing is asking the surgeon to perform the task,
245
799936
3025
robottan istediğimiz,
cerrah görevi gerçekleştiriyor
13:22
and we record the motions of the robot.
246
802985
2036
ve biz robotun hareketlerini kaydediyoruz.
13:25
So here's an example.
247
805045
1426
İşte bir örnek, sekiz şeklini kullanacağım,
13:26
I'll use tracing out a figure eight as an example.
248
806495
3121
bir sekiz şekli örneği üzerinden izlenecek.
Burada robot yaptığında,
13:30
So here's what it looks like when the robot --
249
810170
3634
13:33
this is what the robot's path looks like, those three examples.
250
813828
3068
işte bu robotun şeklinin nasıl göründüğü,
bu üç örnek.
13:36
Now, those are much better than what a novice like me could do,
251
816920
4136
Bunlar benim gibi bir aceminin yapabileceğinden
çok daha iyi ama hala sarsak ve özensiz.
13:41
but they're still jerky and imprecise.
252
821080
2694
13:43
So we record all these examples, the data,
253
823798
2941
Biz bu örneklerin, verilerin, hepsini kaydedip
bir dizi basamakdan geçiyoruz.
13:46
and then go through a sequence of steps.
254
826763
2861
İlk olarak ses tanımadan, dinamik zaman bükmesi
13:50
First, we use a technique called dynamic time warping
255
830278
3126
13:53
from speech recognition.
256
833428
1490
adı verilen bir teknik kullandık, ve bu bizim
13:54
And this allows us to temporally align all of the examples.
257
834942
3337
tüm örnekleri geçici olarak sıraya sokmamızı sağlıyor,
13:58
And then we apply Kalman filtering, a technique from control theory,
258
838918
5202
sonra Kalman filtrelemesi uyguluyoruz,
bu kontrol teorisinden bir teknik ve tüm
14:04
that allows us to statistically analyze all the noise
259
844144
2969
gürültüyü istatistiksel olarak analiz edip
altında yatan ve istenilen eğriyi çıkarmamızı sağlıyor.
14:07
and extract the desired trajectory that underlies them.
260
847137
4122
14:13
Now we take those human demonstrations --
261
853283
2550
Şimdi de bu insan örneklerini alıyoruz ki
14:15
they're all noisy and imperfect --
262
855857
1675
bunların hepsi gürültülü ve kusurlu,
14:17
and we extract from them an inferred task trajectory
263
857556
2598
ve bunlardan robot için anlamlı görev eğrisi
14:20
and control sequence for the robot.
264
860178
2526
ve kontrol dizisini çıkarıyoruz.
14:23
We then execute that on the robot,
265
863181
2316
Bunu robota uyguladığımızda,
14:25
we observe what happens,
266
865521
2025
neler olduğunu gözlemleyip,
14:27
then we adjust the controls,
267
867570
1357
tekrarlamalı öğrenme adı verilen bir teknikler dizisini
14:28
using a sequence of techniques called iterative learning.
268
868951
2796
kullanarak kontrolleri ayarlıyoruz.
14:33
Then what we do is we increase the velocity a little bit.
269
873129
3409
Sonra hızı birazcık arttırıyoruz.
14:37
We observe the results, adjust the controls again,
270
877244
3135
Sonuçları gözlemliyoruz, kontrolleri tekrar ayarlıyoruz,
ve ne olduğunu gözlemliyoruz.
14:41
and observe what happens.
271
881340
1772
14:43
And we go through this several rounds.
272
883136
2167
Ve bunu bir çok kez tekrarlıyoruz.
14:45
And here's the result.
273
885327
1181
İşte sonuç burada.
14:46
That's the inferred task trajectory,
274
886968
1738
Bu tekrarlanan görev eğrisi
14:48
and here's the robot moving at the speed of the human.
275
888730
3221
ve bu da robotun insan hızında hareketi.
14:51
Here's four times the speed of the human.
276
891975
2105
Bu, insanın dört katı hızında.
14:54
Here's seven times.
277
894477
1484
Bu, yedi katı.
14:57
And here's the robot operating at 10 times the speed of the human.
278
897004
4825
Ve bu da robotun insan hızından 10 kat daha
hızlı çalışması.
15:02
So we're able to get a robot to perform a delicate task
279
902762
2901
Yani, robotun, ameliyat alt görevi gibi hassas bir
15:05
like a surgical subtask,
280
905687
2886
görevi insan hızından 10 kat daha hızlı
15:09
at 10 times the speed of a human.
281
909081
1881
gerçekleştirmesini sağlayabiliyoruz.
15:12
So this project also,
282
912185
2260
Yani bu proje de, pratik yapmayı ve öğrenmeyi içerdiğinden,
15:14
because of its involved practicing and learning,
283
914469
2525
bir şeyi tekrar tekrar yapmayı içerdiğinden,
15:17
doing something over and over again,
284
917018
1762
15:18
this project also has a lesson, which is:
285
918804
2577
ayrıca da bir ders, bu ders:
15:21
if you want to do something well,
286
921405
2404
eğer bir şeyi iyi yapmak istiyorsan,
tekrarlamak, tekrarlamak, ve tekrarlamanın yerini hiçbir şey alamaz.
15:25
there's no substitute for practice, practice, practice.
287
925084
4440
İşte bunlar seneler boyunca robotlar ve robotikten
15:33
So these are four of the lessons that I've learned from robots
288
933186
3487
öğrendiğim dört ders,
15:36
over the years.
289
936697
1298
robotik alanı zamanla çok daha
15:39
And the field of robotics has gotten much better over time.
290
939312
5507
iyileşti.
15:46
Nowadays, high school students can build robots,
291
946319
2276
Şimdilerde, lise öğrencileri babam ve benim yapmaya
15:48
like the industrial robot my dad and I tried to build.
292
948619
2884
çalıştığımız endüstriyel robot gibi robotlar yapabiliyor.
15:52
But, it's very -- now ...
293
952675
2770
Ve şimdi, bir kızım var,
15:55
And now, I have a daughter,
294
955954
3301
15:59
named Odessa.
295
959857
1157
adı Odessa.
16:01
She's eight years old.
296
961673
1253
Sekiz yaşında
16:03
And she likes robots, too.
297
963682
1649
ve o da robotları seviyor.
16:05
Maybe it runs in the family.
298
965970
1396
Belki de babadan çocuğa geçiyordur. (Gülüşmeler)
16:07
(Laughter)
299
967390
1240
16:08
I wish she could meet my dad.
300
968654
2095
Babamla tanışabilmiş olmasını isterdim.
16:12
And now I get to teach her how things work,
301
972303
2740
Şimdi ona nelerin nasıl çalıştığını öğretebiliyorum,
16:15
and we get to build projects together.
302
975067
2230
ve birlikte projeler yapabiliyoruz ve bunlardan
16:17
And I wonder what kind of lessons she'll learn from them.
303
977321
3206
ne tür dersler öğreneceğini merak ediyorum.
16:22
Robots are the most human of our machines.
304
982147
4007
Robotlar, makinelerimiz arasında
en insan olanları.
16:26
They can't solve all of the world's problems,
305
986983
2954
Dünyanın tüm sorunlarını çözemezler,
16:29
but I think they have something important to teach us.
306
989961
3523
ama bence bize öğretecekleri önemli şeyler var.
16:34
I invite all of you
307
994276
2001
Hepinizi, ilgilendiğiniz yenilikler, istediğiniz
16:36
to think about the innovations that you're interested in,
308
996301
3578
makineler üzerine
16:40
the machines that you wish for.
309
1000712
2243
düşünmeye ve size neler söylüyor
16:43
And think about what they might be telling you.
310
1003660
2607
olabileceklerini düşünmeye davet ediyorum,
çünkü içimden bir ses
16:47
Because I have a hunch that many of our technological innovations,
311
1007211
3745
hayalini kurduğumuz teknolojik yeniliklerin
16:50
the devices we dream about,
312
1010980
1671
ve cihazlarımızın bize daha iyi
insanlar olmamız için ilham verebileceğini söylüyor.
16:54
can inspire us to be better humans.
313
1014166
2849
16:57
Thank you.
314
1017984
1151
Teşekkürler. (Alkış)
16:59
(Applause)
315
1019159
1912
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7