Nick Veasey: Exposing the invisible

Nick Veasey görünmeyeni ortaya çıkartıyor

57,167 views ・ 2010-01-05

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihan Pekmen Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:15
So, 120 years ago,
0
15260
4000
120 yıl önce
00:19
Dr. Röntgen X-rayed his wife's hand.
1
19260
2000
Doktor Röntgen karısının elinin x-ışını filmini çekti.
00:21
Quite why he had to pin her fingers to the floor
2
21260
3000
Neden karısının parmaklarını broşuyla yere iğnelemek zorunda kaldı
00:24
with her brooch, I'm not sure. It seems a bit extreme to me.
3
24260
3000
emin değilim ama.. Bana biraz aşırı geldi.
00:27
That image was the start of the X-ray technology.
4
27260
3000
Bu görüntü x-ışını teknolojisinin başlangıcıydı.
00:30
And I'm still fundamentally using the same principles today.
5
30260
3000
Bugün bende temelde hala aynı prensipleri kullanıyorum.
00:33
I'm interpreting it in a more contemporary manner.
6
33260
4000
Bunları daha çağdaş bir şekilde yorumluyorum.
00:37
The first shot I ever did
7
37260
4000
Çektiğim ilk film
00:41
was of a soda can, which was to promote a brand that we all know,
8
41260
3000
hepimizin bildiği bir firmanın reklamı için bir meşrubat kutusuna aitti.
00:44
so I'm not going to do them any favors by showing you it.
9
44260
2000
tabii ki bunu size göstererek onlara iyilik yapmayacağım.
00:46
But the second shot I did was my shoes I was wearing on the day.
10
46260
3000
Ama yaptığım ikinci çekim o gün giydiğim ayakkabılara aitti.
00:49
And I do really like this shot, because
11
49260
2000
ve ben bu çekimi gerçekten beğendim çünkü
00:51
it shows all the detritus that's sort of embedded
12
51260
2000
spor ayakkabısının tabanına gömülmüş olan
00:53
in the sole of the sneakers.
13
53260
2000
bütün döküntüleri gösteriyor.
00:55
It was just one of those pot-luck things where you
14
55260
2000
Bu ne çıkarsa bahtıma dediğiniz ve ilk seferinde
00:57
get it right first time.
15
57260
2000
becerdiğiniz şeylerden biriydi.
00:59
Moving on to something a bit larger,
16
59260
2000
Daha büyük bir şeye geçersek,
01:01
this is an X-ray of a bus.
17
61260
2000
Bu bir otobüsün röntgen filmi.
01:03
And the bus is full of people.
18
63260
2000
ve otobüs insanlarla dolu.
01:05
It's actually the same person. It's just one skeleton.
19
65260
2000
Aslında hepsi aynı kişi. Sadece tek bir iskelet.
01:07
And back in the '60s,
20
67260
2000
Altmışlı yıllarda
01:09
they used to teach student radiographers
21
69260
2000
radyografi öğrencilerine röntgen çekmeyi
01:11
to take X-rays, thankfully not on you and I,
22
71260
2000
ölüler üzerinde öğretirlerdi,
01:13
but on dead people.
23
73260
2000
neyseki sende bende değil
01:15
So, I've still got access to one of these dead people
24
75260
2000
Böylece bende hala bu ölülerden birisine ulaşabiliyorum
01:17
called Frieda; she's falling apart, I'm afraid,
25
77260
3000
adı Frieda, ne yazık ki artık parçalanıyor,
01:20
because she's very old and fragile.
26
80260
2000
çünkü çok yaşlı ve kırılgan
01:22
But everyone on that bus is Frieda.
27
82260
2000
Ama o otobüsteki herkes Frieda.
01:24
And the bus is taken with a cargo-scanning X-ray,
28
84260
3000
Otobüsün filmi kargo tarama röntgeni ile çekildi.
01:27
which is the sort of machine you have on borders,
29
87260
2000
Bu sınırlarda kullanılan bir cihaz.
01:29
which checks for contraband and drugs and bombs and things.
30
89260
4000
kaçak mal ve uyuşturucu, bomba ve benzer şeyleri kontrol için.
01:33
Fairly obvious what that is.
31
93260
3000
Bunun ne olduğu oldukça bariz.
01:36
So, using large-scale objects
32
96260
2000
büyük ölçekli nesneler kullanmak
01:38
does sort of create drama
33
98260
2000
bir çeşit dramatik etki yaratıyor
01:40
because you just don't see X-rays of big things that often.
34
100260
3000
çünkü büyük şeylerin röntgenlerini sıklıkla göremezsiniz.
01:43
Technology is moving ahead,
35
103260
2000
Teknoloji ilerliyor
01:45
and these large cargo scanner X-rays
36
105260
3000
ve dijital sistemle çalışan bu kargo
01:48
that work with the digital system are getting better and better and better.
37
108260
2000
tarama röntgen cihazları giderek iyileşiyor.
01:50
Again though, to make it come alive
38
110260
2000
ancak yine de, bunu canlı kılmak için
01:52
you need, somehow, to add the human element.
39
112260
2000
nedense insan faktörünü eklemelisiniz.
01:54
And I think the reason this image works, again, is because
40
114260
2000
Sanırım bu görüntünün işe yaramasının nedeni, yine,
01:56
Frieda is driving the bulldozer.
41
116260
2000
çünkü Frieda buldozeri kullanıyor.
01:58
(Laughter)
42
118260
1000
(Gülüşmeler)
01:59
Quite a difficult brief,
43
119260
2000
Oldukça zor bir iş
02:01
make a pair of men's pants look beautiful.
44
121260
2000
bir erkeğin pantalonunu güzel göstermek
02:03
But I think the process, in itself, shows how exquisite they are.
45
123260
5000
Ama sanırım süreç, kendi içinde, onların nasıl da hassas olduğunu gösteriyor.
02:08
Fashion -- now, I'm sort of anti-fashion because I
46
128260
2000
Moda, artık bir çeşit moda karşıtıyım çünkü
02:10
don't show the surface, I show what's within.
47
130260
2000
ben yüzeyi göstermem, içindekileri gösteririm.
02:12
So, the fashionistas don't really like me
48
132260
2000
Yani, moda takipçileri beni pek sevmez
02:14
because it doesn't matter if Kate Moss is wearing it or if I'm wearing it,
49
134260
2000
Çünkü bence Kate Moss ya da benim giymiş olmam önemli değildir.
02:16
it looks the same.
50
136260
2000
hepsi aynı görünür
02:18
(Laughter)
51
138260
2000
(Kahkahalar)
02:20
We all look the same inside, believe me.
52
140260
2000
İnanın bana, hepimizin içi aynı görünüyor.
02:22
The creases in the material and the sort of nuances.
53
142260
4000
Malzemedeki kırışıklıklar ve ince ayrıntılar
02:26
And I show things for really what they are, what they're made of.
54
146260
2000
ben nesnelerin gerçekte ne olduğunu gösteriyorum, nelerden yapıldığı.
02:28
I peel back the layers and expose it.
55
148260
3000
Ben katmanları soyuyorum ve açığa çıkarıyorum.
02:31
And if it's well made I show it, if it's badly made I show it.
56
151260
2000
Eğer iyi yapılmışsa gösteriyorum, eğer kötü yapılmışsa da gösteriyorum.
02:33
And I'm sure Ross can associate that with design.
57
153260
3000
ve eminim Ross bunu tasarımla ilişkilendirebilir.
02:36
The design comes from within.
58
156260
2000
Tasarım kendiliğinden gelir.
02:38
It's not just Topshop,
59
158260
2000
Sadece mükemmel bir çekim değil.
02:40
I get some strange looks when I go out getting my props.
60
160260
2000
Sahne kıyafetlerimi alırken bazı tuhaf bakışlara maruz kalıyorum.
02:42
Here I was fumbling around in the ladies' underwear department
61
162260
2000
Burada katlı bir mağazanın bayan iç giyim reyonunda dolanırken
02:44
of a department store, almost got escorted from the premises.
62
164260
4000
nerdeyse dışarı atılıyordum.
02:48
I live opposite a farm. And this was the runt of the litter, a piglet that died.
63
168260
3000
bir çiftliğin karşısında oturuyorum. Bu aynı batında doğan küçük yavru, ölmüş domuz yavrusu.
02:51
And what's really interesting is,
64
171260
2000
Gerçekten ilginç olan
02:53
if you look at the legs, you'll notice that the bones haven't fused.
65
173260
3000
eğer bacaklarına bakarsanız, kemiklerinin kaynaşmadığı dikkatinizi çeker.
02:56
And should that pig have grown,
66
176260
2000
Domuzun büyümesi gerekirdi.
02:58
unfortunately it was dead, it would have certainly been dead
67
178260
2000
Maalesef ki öldü, zaten kullandığım radyasyon nedeniyle
03:00
after I X-rayed it, with the amount of radiation I used anyway.
68
180260
2000
Röntgen filmini çektikten sonra nasılsa ölmüş olacaktı.
03:02
(Laughter)
69
182260
1000
(Kahkahalar)
03:03
But once the bones had fused together
70
183260
3000
Ama kemikler bir kere birbirine kaynaştı mı
03:06
it would have been healthy.
71
186260
2000
sağlıklı olması gerekir.
03:08
So, that's an empty parka jacket.
72
188260
3000
Bu boş bir parka
03:11
But I quite love the way it's posed.
73
191260
2000
Ama ben duruşunu çok beğeniyorum.
03:13
Nature is my greatest inspiration.
74
193260
2000
Doğa benim en büyük esin kaynağım.
03:15
And to carry on with a theme that we've already touched with
75
195260
3000
daha önce değindiğimiz bir konuyla devam edersek
03:18
is how nature is related to architecture.
76
198260
3000
doğanın mimariyle olan ilişkisi
03:21
If you look at the roof of the Eden Project,
77
201260
3000
Eğer Cennet Projesi veya İngiliz Kütüphanesinin
03:24
or the British library, it's all this honeycomb structure.
78
204260
2000
çatısına bakacak olursak, hepsinin bal peteği yapısında olduğunu görürsünüz.
03:26
And I'm sure those architects are inspired,
79
206260
2000
Mimarlar, benim de olduğum gibi,
03:28
as I am, by what surrounds us, by nature.
80
208260
3000
çevrelerinden, yani doğadan esinlenmişlerdir.
03:31
This, in fact, is a Victoria water lily leaf
81
211260
3000
Aslında bu bir Viktorya nilüferi yaprağı
03:34
that floats on the top of a pond.
82
214260
2000
bir gölün üstünde yüzüyor
03:36
An amaryllis flower looking really three-dimensional.
83
216260
4000
bir nergis zambağı gerçekten üç boyutlu görünüyor.
03:40
Seaweed, ebbing in the tide.
84
220260
2000
yosun, dalganın içinde süzülüyor.
03:42
Now, how do I do this, and where do I do this, and all of that sort of thing.
85
222260
3000
Şimdi, bunu nasıl ve nerede yaptığım ve bunun gibi diğer şeyler.
03:45
This is my new, purpose-built, X-ray shed.
86
225260
2000
Bu benim yeni, amacına uygun yapılmış, röntgen kulübem.
03:47
And the door to my X-ray room
87
227260
4000
ve benim röntgen odamın kapısı
03:51
is made of lead and steel.
88
231260
2000
kurşun ve çelikten yapıldı.
03:53
It weighs 1,250 kilograms and the only exercise I get is opening and closing it.
89
233260
4000
1250 kilogram ağırlığında ve tek yaptığım antreman onu açıp kapatmak.
03:57
(Laughter)
90
237260
3000
Kahkahalar
04:00
The walls are 700 millimeters thick of solid dense concrete.
91
240260
3000
Duvarlar 700 milimetre kalınlığında yekpare kalın betondan.
04:03
So, I'm using quite a lot of radiation.
92
243260
2000
Yani, oldukça fazla rasyasyon kullanıyorum.
04:05
A lot more than you'd get in a hospital or a vet's.
93
245260
3000
bir hastane veya veterinerde aldığınızdan çok daha fazla.
04:08
And there I am. This is a quite high-powered X-ray machine.
94
248260
3000
Ve ben de buradayım. Bu oldukça yüksek etkili bir röntgen cihazı.
04:11
What's interesting really about X-ray really
95
251260
3000
Röntgen'i gerçekten bu kadar ilginç kılan,
04:14
is, if you think about it, is that that technology
96
254260
2000
düşündüğünüzde, bu teknolojinin
04:16
is used for looking for cancer or looking for drugs,
97
256260
2000
kanser veya uyuşturucu aramak
04:18
or looking for contraband or whatever.
98
258260
2000
yada kaçakçılığı önlemek için kullanılması.
04:20
And I use that sort of technology
99
260260
2000
ve ben bu teknelojiyi
04:22
to create things that are quite beautiful.
100
262260
3000
güzel şeyler yaratmak için kullanıyorum.
04:25
So, still working with film, I'm afraid.
101
265260
2000
Yani, korkarım ki hala filmlerle çalışıyorum.
04:27
Technology in X-ray where it's life-size processed,
102
267260
3000
Gerçek boyutta çekilen Röntgen teknolojisi
04:30
apart from these large cargo-scanning machines,
103
270260
2000
bu büyük kargo tarama cihazlarını saymazsak,
04:32
hasn't moved on enough for the quality of the image
104
272260
3000
ne görüntü kalitesi, ne çözünürlük ve
04:35
and the resolution to be good enough for what I want to do with it,
105
275260
2000
ne de benim yapmak istediklerim açısından, yani resimlerimi büyük göstermek,
04:37
which is show my pictures big.
106
277260
2000
yeterince gelişmemiştir.
04:39
So, I have to use a 1980s drum scanner,
107
279260
4000
Bu yüzden 1980lerden, herkesin fotoğrafı filme çektiği günlerde
04:43
which was designed in the days when everyone shot photographs on film.
108
283260
3000
tasarlanmış bir tamburlu tarayıcı kullanmak zorunda kaldım.
04:46
They scan each individual X-ray.
109
286260
2000
Her röntgeni tek tek çekerler.
04:48
And this shows how I do my process of same-size X-rays.
110
288260
3000
Burada benim aynı büyüklükteki röntgenleri nasıl uyguladığımı gösteriyor.
04:51
So, this is, again, my daughter's dress.
111
291260
2000
Bu da, yine ,kızımın elbisesi.
04:53
Still has the tag in it from me buying it,
112
293260
2000
Üzerinde hala aldığımdaki etiketi duruyor
04:55
so I can take it back to the shop if she didn't like it.
113
295260
2000
yani beğenmezse mağazaya iade edebilirim.
04:57
But there are four X-ray plates.
114
297260
2000
Ama dört röntgen plakası var.
04:59
You can see them overlapping.
115
299260
2000
Onları çakışırken görebilirsiniz.
05:01
So, when you move forward from something fairly small,
116
301260
3000
Yani, görece çok küçük birşeyden
05:04
a dress which is this size,
117
304260
2000
burada elbise bu boydadır,
05:06
onto something like that which is done in exactly the same process,
118
306260
3000
aynı şekilde uygulanmış başka birşeye hareket ettirirseniz
05:09
you can see that that is a lot of work.
119
309260
2000
bunun çok büyük bir iş olduğunu görebilirsiniz.
05:11
In fact, that is three months solid X-raying.
120
311260
2000
Aslında, bu üç ay süren bir röntgen çekimidir.
05:13
There is over 500 separate components.
121
313260
3000
500 farklı bileşen var.
05:16
Boeing sent me a 747 in containers.
122
316260
2000
Boeing bana bir 747 yi konteynerde gönderdi
05:18
And I sent them back an X-ray.
123
318260
2000
ben de onlara röntgenini gönderdim.
05:20
(Laughter) I kid you not.
124
320260
2000
(Gülüşmeler) Dalga geçmiyorum.
05:22
Okay, so Frieda is my dead skeleton.
125
322260
2000
Tamam, Frieda benim ölü iskelet,
05:24
This, unfortunately, is basically two pictures.
126
324260
3000
Bu maalesef ki temelde iki resimdir.
05:27
One on the extreme right is a photograph of an American footballer.
127
327260
3000
Sağ uçta olan bir Amerikan futbolcusunun fotoğrafı.
05:30
The one on the left is an x-ray.
128
330260
2000
Soldaki ise bir röntgen.
05:32
But this time I had to use a real body.
129
332260
2000
Ama bu kez gerçek bir beden kullandım.
05:34
Because I needed all the skin tissue to make it look real,
130
334260
2000
çünkü gerçek görünmesi için tüm deri dokusuna ihtiyacım vardı,
05:36
to make it look like it was a real athlete.
131
336260
2000
onun gerçek bir sporcu gibi görünmesi için
05:38
So, here I had to use a recently deceased body.
132
338260
2000
burada da henüz ölmüş birisinin bedenini kullandım.
05:40
And getting a hold of that was extremely difficult and laborious.
133
340260
5000
Bunu gerçekleştirmek hem oldukça zor hemde zahmetliydi.
05:45
But people do donate their bodies to art and science.
134
345260
2000
Ama insanlar bedenlerini bilim ve sanata bağışlıyorlar.
05:47
And when they do, I'm in the queue.
135
347260
2000
ve bunu yaptıklarında bende sırada oluyorum.
05:49
So, I like to use them.
136
349260
2000
Onları kullanmasını seviyorum.
05:51
(Laughter)
137
351260
1000
(Kahkahalar)
05:52
The coloring, so coloring adds another level to the X-rays.
138
352260
5000
Renklendirme, röntgeni bir başka seviyeye taşıyor
05:57
It makes it more organic, more natural.
139
357260
2000
daha organik daha doğal görünmesini sağlıyor
05:59
It's whatever takes my fancy, really.
140
359260
2000
Aslında benim ne hoşuma giderse, o,
06:01
It's not accurately colored to how it is in real life.
141
361260
3000
gerçek hayattaki renklere göre renklendirilmedi.
06:04
That flower doesn't come in bright orange, I don't think.
142
364260
2000
Şu çiçek parlak turuncu değil, sanmıyorum,
06:06
But I just like it in bright orange.
143
366260
2000
benim hoşuma böyle gidiyor
06:08
And also with something technical, like these are DJ decks,
144
368260
2000
Yine DJ kabinleri gibi teknik şeylerde
06:10
it sort of adds another level.
145
370260
2000
başka bir boyuta taşıyor.
06:12
It makes a two dimensional image look more three dimensional.
146
372260
4000
iki boyutlu bir görüntünün üç boyutlu gibi görünmesini sağlıyor
06:16
The most difficult things to X-ray,
147
376260
2000
Röntgeni çekilmesi en zor şeyler,
06:18
the most technically challenging things to X-ray
148
378260
2000
röntgeni çekilmesi teknik açıdan en zor şeyler,
06:20
are the lightest things, the most delicate things.
149
380260
2000
en hafif, en narin olanlardır.
06:22
To get the detail in a feather,
150
382260
2000
bir kuş tüyünün detaylarını yakalamak,
06:24
believe me, if there is anyone out here who knows anything about X-rays,
151
384260
2000
inanın, aranızda röntgen hakkında biraz birşey bilen birisi varsa,
06:26
that's quite a challenge.
152
386260
2000
bu gerçekten zordur.
06:28
I'm now going to show you a short film, I'll step to the side.
153
388260
2000
Şimdi size kısa bir film göstereceğim. Kenara çekiliyorum.
06:33
Video: (Music)
154
393260
3000
Video (Müzik)
06:52
The thing in there is very dangerous.
155
412260
2000
Buradaki şey çok tehlikelidir.
06:54
If you touch that, you could possibly die
156
414260
2000
Eğer şuna dokunursanız muhtemelen
06:56
through radiation poisoning.
157
416260
2000
radyasyondan ölürsünüz
06:58
In my career I've had two exposures to radiation,
158
418260
2000
Ben, kariyerimde iki kez radyasyona maruz kaldım,
07:00
which is two too many, because it stays with you for life.
159
420260
2000
ki bu çok fazladır, çünkü hayatınızı boyunca sizinledir,
07:02
It's cumulative.
160
422260
2000
ve birikir,
07:04
(Music)
161
424260
3000
(Müzik)
07:13
It has human connotations.
162
433260
1000
İnsan çağrışımları var.
07:14
The fact that it's a child's toy that we all recognize,
163
434260
3000
Aslında bu bir oyuncak, hepimizin tanıdığı,
07:17
but also it looks like it's a robot,
164
437260
3000
aynı zamanda bir robotmuş gibi görünüyor.
07:20
and it comes from a sci-fi genus.
165
440260
5000
bir bilim kurgu yaratığı gibi.
07:25
It's a surprise that it has humanity,
166
445260
3000
İnsani tarafının olması bir süpriz
07:28
but also man-made, future, alien associations.
167
448260
8000
Çünkü insan yapımı, fütüristik, uzaylı çağrışımları var.
07:36
And it's just a bit spooky.
168
456260
2000
Biraz hayalet gibi.
07:38
(Music)
169
458260
2000
(Müzik)
08:13
The bus was done with a cargo-scanning X-ray machine,
170
493260
3000
Otobüsü kargo-tarama röntgen cihazı ile çekmiştik.
08:16
which is used on the borders
171
496260
2000
kaçak mal ve göçmen aramak için
08:18
between countries, looking for contraband and illegal immigrants.
172
498260
3000
sınırlarda kullanılan.
08:21
The lorry goes in front of it. And it takes slices
173
501260
3000
kamyon önüne gidiyor ve kamyonun
08:24
of X-rays through the lorry.
174
504260
2000
dilimler halinde röntgenini çekiyor
08:26
And that's how this was done. It's actually slice, slice.
175
506260
2000
Bu şekilde çekiliyor. Aslında dilim dilim
08:28
It's a bit like a CT scanner in a hospital. Slices.
176
508260
2000
Biraz hastanelerdeki tomografi cihazlarına benziyor. Dilimler.
08:30
And then if you look carefully, there is all little things.
177
510260
3000
Eğer dikkatli bakarsanız, küçük ayrıntılar var.
08:33
He's got headphones on, reading the newspaper,
178
513260
2000
Başında kulaklık var, gazete okuyor
08:35
got a hat on, glasses, got a bag.
179
515260
3000
Şapkası var, gözlükler, çantası var
08:38
So, these little details
180
518260
3000
Bu küçük detaylar
08:41
help to make it work, make it real.
181
521260
3000
İşe yarıyor, gerçek gösteriyor.
08:44
(Music)
182
524260
3000
(Müzik)
08:51
The problem with using living people is that
183
531260
2000
canlı insanları kullanmaktaki sorun,
08:53
to take an X-ray, if I X-ray you, you get exposed to radiation.
184
533260
3000
eğer sizin filminizi çekersem, radyasyona maruz kalırsınız.
08:56
So, to avoid that --
185
536260
2000
Bundan kaçınmak için,
08:58
I have to avoid it somehow --
186
538260
2000
Birşekilde kaçınmam lazım,
09:00
is I use dead people.
187
540260
2000
ölüleri kullanıyorum.
09:02
Now, that's a variety of things, from recently deceased bodies,
188
542260
4000
Şimdi, yeni ölmüş bedenlerden radyografi öğrencilerinin
09:06
to a skeleton that was used by student radiographers
189
546260
5000
farklı densitelerden röntgen çekme eğitimi
09:11
to train in taking X-rays of the human body,
190
551260
3000
için kullandıkları iskelete kadar
09:14
at different densities.
191
554260
2000
bir çeşitleme.
09:16
(Music)
192
556260
2000
(Müzik)
09:21
I have very high-tech equipment of gloves, scissors and a bucket.
193
561260
3000
Benim yüksek teknoloji eldivenlerim, makaslarım ve kovam var
09:24
(Music)
194
564260
3000
(Müzik)
09:31
I will show how the capillary action works, how it feeds,
195
571260
3000
Kapiler hareketin nasıl çalıştığını, nasıl beslediğini size göstereceğim.
09:34
I'll be able to get all the cells inside that stem.
196
574260
2000
Saptaki bütün hücreleri almayı başardım.
09:36
Because it transfers food from its roots to its leaves.
197
576260
4000
Çünkü kökten yapraklara besinleri taşıyor
09:40
Look at this monster.
198
580260
2000
Şu canavara bakın
09:42
(Music)
199
582260
3000
(Müzik)
09:54
It's so basic. It just grows wild.
200
594260
3000
Çok temel. Vahşice büyüyor.
09:57
That's what I really like about it,
201
597260
2000
En hoşuma giden şey
09:59
the fact that I haven't got to go and buy it,
202
599260
2000
gidip satın almamış olmam
10:01
and it hasn't been genetically modified at all.
203
601260
2000
ve kesinlikle genetiğiyle oynanmış değil.
10:03
It's just happening.
204
603260
2000
Sadece oluyor.
10:05
And the X-ray shows how beautiful nature can be.
205
605260
3000
Röntgen doğanın ne kadar güzel olabileceğini gösteriyor.
10:08
Not that that is particularly beautiful
206
608260
2000
Bunun özellikle güzel olması değil
10:10
when you look at it with the human eye,
207
610260
3000
çıplak gözle baktığınızda,
10:13
the way the leaves form. They're curling back on each other.
208
613260
4000
yaprakların oluşma şekli. Birbirlerine kıvrılışları.
10:17
So the X-ray will show the overlaps in these little corners.
209
617260
2000
Röntgen bu küçük köşelerdeki çakışmaları gösterecek.
10:31
The thicker the object, the more radiation it needs,
210
631260
2000
Nesne ne kadar kalınsa, o kadar fazla radyasyona ve zamana
10:33
and the more time it needs.
211
633260
2000
ihtiyaç vardır.
10:35
The lighter the object, the less radiation.
212
635260
3000
Nesne ne kadar hafifse, o kadar az radyasyon.
10:38
Sometimes you keep the time up, because the time gives you detail.
213
638260
3000
Bazen zamanı fazla tutarsınız, çünkü zaman detayları verir.
10:41
The longer the exposure goes on for,
214
641260
2000
Ne kadar uzun tutarsanız
10:43
the more detail you get.
215
643260
2000
o kadar fazla detay alırsınız.
10:46
(Music)
216
646260
2000
(Müzik)
11:00
If you look at this, just the tube,
217
660260
2000
Şuna bakarsanız, sadece boru kısmına,
11:02
it is quite bright.
218
662260
2000
oldukça parlak.
11:04
But I could get a bit darker in the tube, but everything else would suffer.
219
664260
3000
Boruyu biraz daha karaltabilirim ama herşey bozulur.
11:07
So, these leaves at the edge would start to disappear.
220
667260
4000
Şu kenarlardaki yapraklar görünmemeye başlar.
11:11
What I like is how hard the edges are,
221
671260
2000
Hoşuma giden kenarların bu kadar sert,
11:13
how sharp.
222
673260
2000
bu kadar keskin olması.
11:15
Yeah, I'm quite pleased with it.
223
675260
2000
Evet, bu çok hoşuma gidiyor.
11:17
(Music)
224
677260
2000
(Müzik)
11:19
I travel beyond the surface and show
225
679260
2000
Ben yüzeyin ötesine seyahat ediyorum ve
11:21
something for what it's worth,
226
681260
3000
buna değecek şeyleri gösteriyorum,
11:24
for what it's really made of, how it really works.
227
684260
2000
gerçekte neyden yapıldığını, nasıl işlediğini.
11:26
But also I find that
228
686260
3000
Aynı zamanda
11:29
I've got the benefit of taking away all the surface,
229
689260
4000
İnsanların görmeye alışkın oldukları şeylerin
11:33
which is things that people are used to seeing.
230
693260
3000
yüzeylerini kaldırma ayrıcalığına sahiptim.
11:37
And that's the sort of thing I've been doing.
231
697260
2000
Ve benim yaptığım da işte bu.
11:39
I've got the opportunity now to show you
232
699260
2000
Size gelecekte yapacağım çalışmayı
11:41
what I'm going to be doing in the future.
233
701260
2000
gösterme şansına sahibim.
11:43
This is a commercial application of my most recent work.
234
703260
4000
Bu benim son çalışmanın ticari uygulaması.
11:47
And what's good about this, I think, is that it's like a moment in time,
235
707260
3000
Bunun iyi olan tarafı, sanırım, zamandan bir kesit olması.
11:50
like you've turned around, you've got X-ray vision
236
710260
2000
Dönüp baktığınızda, x-ışını görüşünüz var,
11:52
and you've taken a picture with the X-ray camera.
237
712260
2000
ve röntgen kamerasıyla fotoğraf çekiyorsunuz.
11:54
Unfortunately I haven't got X-ray vision.
238
714260
2000
Maalesef benim x-ışını görüşüm yok.
11:56
I do dream in X-ray. I see my projects in my sleep.
239
716260
3000
X- ışınında rüya görüyorum. Projelerimi uykumda görüyorum.
11:59
And I know what they're going to look like in X-ray and I'm not far off.
240
719260
3000
x-ışını altında nasıl görüneceklerini biliyorum ve çok da farklı değiller.
12:02
So, what am I doing in the future?
241
722260
2000
Yani, gelecekte ne mi yapacağım?
12:04
Well, this year is the 50th anniversary
242
724260
2000
Bu yıl Issigoni'nin minisinin 50. yıl
12:06
of Issigonis's Mini, which is one of my favorite cars.
243
726260
3000
dönümü. Benim en sevdiğim arabalardan birisidir.
12:09
So, I've taken it apart, component by component,
244
729260
3000
Bende onu tek tek parçalarına ayırdım,
12:12
months and months and months of work.
245
732260
2000
aylarca süren bir iş oldu.
12:14
And with this image, I'm going to be displaying
246
734260
3000
İşte bu görüntü, Viktorya ve Albert Müzesinde
12:17
it in the Victoria and Albert Museum
247
737260
3000
sergileyeceğim.
12:20
as a light box, which is actually attached to the car.
248
740260
2000
aslında arabaya bağlı bir ışık kutusu olarak.
12:22
So, I've got to saw the car in half, down the middle,
249
742260
3000
Arabayı tam ortasından kesmek zorunda kaldım.
12:25
not an easy task, in itself.
250
745260
2000
Çok kolay bir iş değil.
12:27
And then, so you can get in the driver's side, sit down,
251
747260
2000
Sonra, şöfor mahaline geçerbilirsiniz, oturursunuz,
12:29
and up against you is a wall.
252
749260
2000
ve karşınızda duvar vardır.
12:31
And if you get out and walk around to the other side of the car,
253
751260
2000
Eğer arabadan çıkar ve arabanın diğer tarafına yürürseniz,
12:33
you see a life-sized light box of the car showing you how it works.
254
753260
3000
Size arabanın nasıl çalıştığını gösteren gerçek boyutlarda bir ışık kutusunu görürsünüz
12:36
And I'm going to take that idea
255
756260
2000
Ben bu fikri alıp
12:38
and apply it to other sort of iconic things from my life.
256
758260
4000
hayatımdaki diğer simgesel şeylere uygulayacağım.
12:42
Like, my first computer was a big movement in my life.
257
762260
3000
Mesela, ilk bilgisayarım hayatımda çok büyük bir gelişmeydi.
12:45
And I had a Mac Classic. And it's a little box.
258
765260
2000
Bir Mac Klasikti. Küçük bir kutu.
12:47
And I think that would look quite neat as an X-ray.
259
767260
3000
Ben x-ışınında bunun güzel görüneceğini düşünüyorum.
12:50
I'm also looking to
260
770260
2000
Aynı zamanda çalışmamı iki boyutlu şekilden
12:52
take my work from the two-dimensional form
261
772260
2000
iç boyutlu şekle taşımayı
12:54
to a more three-dimensional form.
262
774260
2000
istiyorum.
12:56
And this is quite a good way of doing it.
263
776260
3000
Bunu yapmak için iyi bir yol.
12:59
I'm also working now with X-ray video.
264
779260
2000
Ayrıca x-ışını videolarla da çalışıyorum.
13:01
So, if you can imagine, some of these flowers,
265
781260
2000
Yani, şunu hayal edin, bu çiçeklerden bazıları,
13:03
and they're actually moving and growing
266
783260
2000
gerçekten hareket ediyorlar ve büyüyorlar
13:05
and you can film that in X-ray, should be quite stunning.
267
785260
3000
ve bunu x-ışını ile çekebilirseniz, oldukça hayret vericidir.
13:08
But that's it. I'm done. Thank you very much.
268
788260
2000
İşte bu kadar. Teşekkür ederim.
13:10
(Applause)
269
790260
2000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7