Adventures of an interplanetary architect | Xavier De Kestelier

111,585 views ・ 2018-01-11

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: TOLGA ALTIPARMAK Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
I must have been about 12 years old
0
12680
2416
12 yaşında falandım herhalde
00:15
when my dad took me to an exhibition on space,
1
15120
4056
babam beni bir uzay sergisine götürdüğünde,
00:19
not far from here, in Brussels.
2
19200
1480
buraya yakın, Brüksel'de.
00:21
And the year was about -- I think it was 1988,
3
21840
2816
1988 yılıydı diye hatırlıyorum,
00:24
so it was the end of the Cold War.
4
24680
1840
yani Soğuk Savaş sona ermişti.
00:27
There was a bit of an upmanship going on between the Americans and the Russians
5
27280
3736
Amerika ve Rusya arasında hâlâ bir üstünlük sağlama çabası vardı,
00:31
bringing bits to that exhibition.
6
31040
2240
bu sergide de izlerini görebiliyordunuz.
00:34
NASA brought a big blow-up space shuttle,
7
34240
2280
NASA büyük bir uzay mekiği fırlatmıştı,
00:37
but the Russians, they brought a Mir space station.
8
37800
4936
buna karşı Ruslar, Mir Uzay İstasyonu'nu geliştirmişlerdi.
00:42
It was actually the training module,
9
42760
2056
Gerçek bir uzay mekiği gibiydi,
00:44
and you could go inside and check it all out.
10
44840
2496
ve içine girip bütün detayları inceleyebiliyordunuz.
00:47
It was the real thing --
11
47360
1576
Bu gerçek bir şeydi --
00:48
where the buttons were, where the wires were,
12
48960
2136
butonların oldukları yerler, kablolamalar,
00:51
where the astronauts were eating, where they were working.
13
51120
3096
astronatların yemek yedikleri yerler, çalıştıkları yerler.
00:54
And when I came home,
14
54240
1896
Ve eve geri döndüğümde,
00:56
the first thing I did, I started drawing spaceships.
15
56160
3280
yaptığım ilk şey, bir uzay gemisi çizimine başlamak oldu.
01:00
Now, these weren't science fiction spaceships, no.
16
60320
4056
Bu, bilim kurgu tarzı hayali bir uzay gemisi değildi, hayır.
01:04
They were actually technical drawings.
17
64400
1896
Onlar gerçekten teknik çizimlerdi.
01:06
They were cutaway sections
18
66320
2656
Kesit görünümler
01:09
of what kind of structure would be made out of,
19
69000
2936
nasıl bir yapı oluşturulduğuna dair detayları içeriyordu,
01:11
where the wires were, where the screws were.
20
71960
2560
kabloların geçiş yerleri, vidaların olduğu yerler.
01:15
So fortunately, I didn't become a space engineer,
21
75600
3096
Neyse ki, bir uzay mühendisi olmadım.
01:18
but I did become an architect.
22
78720
2640
Ama, bir mimar oldum.
01:21
These are some of the projects that I've been involved with
23
81920
2776
Benim de çalıştığım bazı projeler işte burada
01:24
over the last decade and a half.
24
84720
2256
15 yılda katkı sunduklarım.
01:27
All these projects are quite different, quite different shapes,
25
87000
3456
Bu projelerin tamamı farklı amaçta ve şekillerde yapıldı,
01:30
and it is because they are built for different environments.
26
90480
2856
bunun sebebi, farklı bölgeler, çevreler için inşa edildiler.
01:33
They have different constraints.
27
93360
1560
Farklı kısıtlamalara sahipler.
01:36
And I think design becomes really interesting
28
96040
3416
Ve tasarımın gerçekten ilginçleşmeye başladığı yer,
01:39
when you get really harsh constraints.
29
99480
3960
onu belirli sınırlar içerisinde yapmak zorunda kaldığınız zamandır.
01:44
Now, these projects have been all over the world.
30
104160
3360
Dünyanın pek çok yerinde gerçekleşmiş projeler bunlar.
01:48
A few years ago, this map wasn't good enough.
31
108320
3296
Birkaç yıl önce, bu harita yeteri kadar iyi değildi.
01:51
It was too small.
32
111640
1416
Çok küçüktü.
01:53
We had to add this one,
33
113080
1920
Biz de bir ekleme yaptık buna,
01:55
because we were going to do a project on the Moon
34
115600
3536
çünkü ayda yeni bir projeye başlayacağız.
01:59
for the European Space Agency;
35
119160
1736
Avrupa Uzay Ajansı adına;
02:00
they asked us to design a Moon habitat --
36
120920
2496
Ay'daki habitata uygun bir tasarım
02:03
and one on Mars with NASA,
37
123440
3136
ve bir tane de Mars için istediler, NASA ile beraber,
02:06
a competition to look at a habitation on Mars.
38
126600
4320
Mars'ın doğal çevre koşullarını incelemek için bir şans.
02:12
Whenever you go to another place,
39
132280
3656
Ne zaman başka bir yere gitsen,
02:15
as an architect
40
135960
1456
bir mimar olarak
02:17
and try to design something,
41
137440
1600
bir şeyler tasarlamak istiyorsun.
02:20
you look at the local architecture, the precedents that are there.
42
140360
3456
yerel mimariyi inceliyorsun, daha önceki örneklere bakıyorsun.
02:23
Now, on the Moon, it's kind of difficult, of course,
43
143840
2456
Peki ya, Ay evet bu biraz zor, tabii ki de,
02:26
because there's only this.
44
146320
1256
çünkü tek bir örnek var.
02:27
There's only the Apollo missions.
45
147600
2880
Sadece, Apollo görevleri.
02:31
So last that we went there, I wasn't even born yet,
46
151400
3136
En son aya gittiğimizde, ben daha doğmamıştım bile
02:34
and we only spent about three days there.
47
154560
3240
ve yalnızca üç gün geçirildi burada.
02:38
So for me, that's kind of a long camping trip, isn't it,
48
158680
4256
Bu yüzden benim için, bu uzun süreli bir kamp seyahati, öyle değil mi?
02:42
but a rather expensive one.
49
162960
1440
Tabii biraz pahalı olanlardan.
02:46
Now, the tricky thing,
50
166480
2296
Buradaki esas nokta,
02:48
when you're going to build on another planet or a moon,
51
168800
3936
başka bir gezegende ya da ayda bir şey inşa etmek olduğunda,
02:52
is how to get it there, how to get it there.
52
172760
3536
nasıl gideceğiz oraya, nasıl yapacağız.
02:56
So first of all,
53
176320
3016
Her şeyden önce,
02:59
to get a kilogram, for example, to the Moon's surface,
54
179360
3216
bir kiloluk bir şeyin, örneğin, ay yüzeyine götüreceğimiz,
03:02
it will cost about 200,000 dollars,
55
182600
2600
maliyeti 200,000 dolar,
03:06
very expensive.
56
186840
1376
çok pahalı.
03:08
So you want to keep it very light.
57
188240
2240
Dolayısıyla, çok hafif olmasını sağlamak lazım.
03:11
Second, space. Space is limited. Right?
58
191440
2976
İkincisi, alan. Alan kısıtlı, değil mi?
03:14
This is the Ariane 5 rocket.
59
194440
2016
Bu Ariane 5 roketi.
03:16
The space you have there
60
196480
1256
İçindeki alan,
03:17
is about four and a half meters by seven meters, not that much.
61
197760
4560
dört buçuğa yedi metre, daha fazla değil.
03:23
So it needs to be an architectural system
62
203000
3136
Mimaride kullandığımız sistemlere ihtiyacımız var,
03:26
that is both compact, or compactable, and light,
63
206160
4256
sonuçta bunların da kompakt olması lazım, katlanabilir ve hafif.
03:30
and I think I've got one right here.
64
210440
2640
Cebimde buna uygun bir şey var.
03:34
It's very compact,
65
214320
2136
Oldukça kompakt,
03:36
and it's very light.
66
216480
2576
ve oldukça hafif.
03:39
And actually,
67
219080
1656
Aslında,
03:40
this is one I made earlier.
68
220760
3440
bu önceden yaptıklarımdan bir tanesi.
03:45
Now, there's one problem with it,
69
225440
3496
Şimdi, başka bir problem var ama,
03:48
that inflatables
70
228960
2480
bu şişirilebilir şey,
03:52
are quite fragile.
71
232520
1400
tamamen kırılgan.
03:55
They need to be protected,
72
235360
1280
Korunmaya ihtiyacı var,
03:58
specifically, when you go to a very harsh environment like the Moon.
73
238840
4360
özellikle, özellikle Ay gibi sert çevre koşullarının olduğu bir yerde.
04:05
Look at it like this.
74
245600
1200
Şuna bir bakın.
04:09
The temperature difference on a Moon base
75
249080
2256
Ay'daki sıcaklık değişimi
04:11
could be anything up to 200 degrees.
76
251360
2056
200 dereceyi bulabiliyor.
04:13
On one side of the base, it could be 100 degrees Celsius
77
253440
3896
Ayın bir tarafında sıcaklık 100 santigrat dereceyi bulabilir,
04:17
and on the other side, it could be minus 100 degrees.
78
257360
2480
öte yandan, diğer tarafında eksi 100 derece olabilir.
04:20
We need to protect ourselves from that.
79
260400
1880
Kendimizi bundan korumamız gerekiyor.
04:23
The Moon also does not have any magnetic fields,
80
263720
4240
Ayrıca, Ay'da bir manyetik alan da yok.
04:29
which means that any radiation -- solar radiation, cosmic radiation --
81
269120
4976
Bunun anlamı herhangi bir radyasyon -- solar radyasyon, kozmik radyasyon --
04:34
will hit the surface.
82
274120
1320
yüzeyi bozabilir.
04:36
We need to protect ourselves from that as well,
83
276320
2216
Bundan da kendimizi korumamız gerekir,
04:38
protect the astronauts from that.
84
278560
1600
astranotları da öyle tabiki de.
04:41
And then third,
85
281040
1576
Üçüncü olarak,
04:42
but definitely not last,
86
282640
1776
sonuncusu değil ama,
04:44
the Moon does not have any atmosphere,
87
284440
2640
Ay'da atmosfer yok,
04:48
which means any meteorites coming into it will not get burned up,
88
288120
4776
bu da şu demek; herhangi bir meteor atmosferde yanıp kül olmayacak,
04:52
and they'll hit the surface.
89
292920
1376
direkt olarak yüzeye çarpacak.
04:54
That's why the Moon is full of craters.
90
294320
2280
Ay'daki kraterlerin sebebi de bu.
04:57
Again, we need to protect the astronauts from that.
91
297560
2400
Bundan da, astronotları korumamız gerekecek.
05:01
So what kind of structure do we need?
92
301160
1816
Öyleyse, ne tarz bir yapı gerekli?
05:03
Well, the best thing is really a cave,
93
303000
4816
Doğrusu, en iyisi bir mağara,
05:07
because a cave has a lot of mass, and we need mass.
94
307840
2416
çünkü, bir mağara çok büyük yükler taşıyabilir.
05:10
We need mass to protect ourselves from the temperatures,
95
310280
2976
Kendimizi koruyabilmemiz için sıcaklıktan,
05:13
from the radiation
96
313280
1616
radyasyondan
05:14
and from the meteorites.
97
314920
1720
ve meteorlardan buna ihtiyacımız var.
05:17
So this is how we solved it.
98
317080
2360
Böyle bir çözüm tasarladık.
05:20
We have indeed the blue part, as you can see.
99
320000
3016
Mavi renkli bir parçamız var, siz de görebilirsiniz buradan.
05:23
That's an inflatable for our Moon base.
100
323040
2736
Bu Ay yüzeyinde şişirilebilir bir parça.
05:25
It gives a lot of living space and a lot of lab space,
101
325800
3480
Bu bize bir çok yaşama alanı ve laboratuvar sahası veriyor
05:29
and attached to it you have a cylinder,
102
329960
2816
ve ona bağlantılı silindirler var,
05:32
and that has all the support structures in,
103
332800
3056
bunların hepsi içerideki yapıyı destekliyor,
05:35
all the life support and also the airlock.
104
335880
3240
bütün hayatı destekliyor, ayrıca hava kilitleri var.
05:40
And on top of that, we have a structure, that domed structure,
105
340080
4296
Bunların en tepesinde, kubbeli bir yapı var,
05:44
that protects ourselves,
106
344400
1376
bizi koruyacak,
05:45
has a lot of mass in it.
107
345800
1360
çok katmanlı bir kütle.
05:48
Where are we going to get this material from?
108
348440
2136
Peki, bu malzemeleri nereden bulacağız?
05:50
Are we going to bring concrete and cement from Earth to the Moon?
109
350600
3096
Dünya'dan, Ay'a çimento ve beton götürebilir miyiz?
05:53
Well, of course not, because it's way too heavy.
110
353720
2536
Tabii ki, hayır, çünkü bu çok ağır olur.
05:56
It's too expensive.
111
356280
1256
Pahalı da olur.
05:57
So we're going to go and use local materials.
112
357560
3856
Bu yüzden orada bulabileceğimiz malzemeleri kullanmalıyız.
06:01
Now, local materials are something we deal with on Earth as well.
113
361440
3096
Yerel malzemeler Dünya'da da çözüm olarak kullandığımız bir durum.
06:04
Wherever we build or whatever country we build in,
114
364560
2376
Nerede, ne zaman bir ülkede bir yapı inşa etsek,
06:06
we always look at, what are the local materials here?
115
366960
2496
oradaki yerel malzemelerin ne olduğuna bir bakarız.
06:09
The problem with the Moon is, what are the local materials?
116
369480
2856
Ay'daki problem şu, yerel malzeme ne?
06:12
Well, there's not that many.
117
372360
2216
Yani, pek bir şey yok.
06:14
Actually, we have one.
118
374600
1576
Aslında, tek bir şey var.
06:16
It's moondust,
119
376200
1200
O da ay tozu.
06:18
or, fancier scientific name, regolith, Moon regolith.
120
378480
5000
ya da, havalı bilimsel ismiyle, regolit, Ay regoliti.
06:25
Great thing is, it's everywhere, right?
121
385080
2296
Bunun en güzel yanı, her yerde var, öyle değil mi?
06:27
The surface is covered with it.
122
387400
2016
Yüzey bunlardan oluşuyor.
06:29
It's about 20 centimeters up to a few meters everywhere.
123
389440
3520
20 santimetreden birkaç metreye kadar her yerde.
06:34
But how are we going to build with it?
124
394040
2000
Ama, bununla nasıl bir şey inşa edebiliriz?
06:36
Well, we're going to use a 3D printer.
125
396760
2360
3D yazıcı kullanacağız.
06:40
Whenever I ask any of you what a 3D printer is,
126
400560
2216
Sizden birine 3D yazıcı ne diye sorsam,
06:42
you're probably all thinking, well, probably something about this size
127
402800
3336
üç aşağı beş yukarı hepinizin bir fikri vardır, boyutları hakkında
06:46
and it would print things that are about this size.
128
406160
4616
ve onun basabileceği ürünlerin boyutları hakkında.
06:50
So of course I'm not going to bring a massive 3D printer to the Moon
129
410800
3216
O zaman büyük bir 3D yazıcı götüremeyeceğim Ay'a
06:54
to print my Moon base.
130
414040
1256
Ay'daki evimi basmak için.
06:55
I'm going to use a much smaller device, something like this one here.
131
415320
4000
O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.
07:00
So this is a small device, a small robot rover,
132
420640
3216
Küçük bir cihaz bu, küçük bir gezgin robot,
07:03
that has a little scoop,
133
423880
1320
küçük bir kepçesi olan
07:06
and it brings the regolith to the dome
134
426080
3736
ve kubbe inşası için onunla regolit toplayan bir cihaz
07:09
and then it lays down a thin layer of regolith,
135
429840
4136
ve sonrasında bu regolitleri ince katmanlar hâlinde döşeyecek
07:14
and then you would have the robot that will solidify it,
136
434000
3416
ve başka bir robotta bu katmanları sağlamlaştıracak,
07:17
layer by layer,
137
437440
2016
katman-katman,
07:19
until it creates, after a few months,
138
439480
2936
birkaç ay içinde tamamlayana dek,
07:22
the full base.
139
442440
1200
bütün bir üssü.
07:25
You might have noticed
140
445600
1576
Fark etmişsinizdir,
07:27
that it's quite a particular structure that we're printing,
141
447200
4216
bastığımız bu ürün oldukça özel bir yapıya sahip,
07:31
and I've got a little example here.
142
451440
2760
burada bir örneğim var, bu yapıyla ilgili.
07:35
What we call this is a closed-cell foam structure.
143
455280
5336
Biz buna "Kapalı Hücreli Köpük Yapısı" diyoruz.
07:40
Looks quite natural.
144
460640
2176
Oldukça doğal gözüküyor.
07:42
The reason why we're using this
145
462840
1656
Bunu kullanmamızın sebebi,
07:44
as part of that shell structure
146
464520
2056
bir savunma yapısı olarak,
07:46
is that we only need to solidify certain parts,
147
466600
3760
ihtiyaç duyduğumuz şey, sabit parçaları sertleştirmek,
07:51
which means we have to bring less binder from Earth,
148
471120
3256
Dünya'dan biraz yapıştırıcı götüreceğiz,
07:54
and it becomes much lighter.
149
474400
1600
böylece daha da hafif olacak.
07:56
Now --
150
476840
1200
Şimdi --
07:59
that approach of designing something
151
479640
2896
bu tasarlama tekniğinde, tasarımı
08:02
and then covering it with a protective dome
152
482560
2936
daha sonrasında koruyucu bir kubbeyle çevreliyorsunuz.
08:05
we also did for our Mars project.
153
485520
2160
Mars Proje'sinde de yaptığımız şey bu.
08:08
You can see it here, three domes.
154
488760
2016
Burada görebilirsiniz, üç kubbeli.
08:10
And you see the printers printing these dome structures.
155
490800
3640
Ve yazıcıları da gördünüz, bu kubbe yapısını inşa edenleri.
08:15
There's a big difference between Mars and the Moon,
156
495200
2416
Mars ve Ay arasında büyük bir fark var,
08:17
and let me explain it.
157
497640
1376
şöyle ki;
08:19
This diagram shows you to scale
158
499040
3496
bu diyagram ölçeklendirilmiş hâlini gösteriyor,
08:22
the size of Earth and the Moon and the real distance,
159
502560
3696
Dünya ve Ay'ın boyutlarını ve arasındaki mesafeyi,
08:26
about 400,000 kilometers.
160
506280
1920
yaklaşık 400,000 kilometre.
08:28
If we then go to Mars,
161
508920
1480
Eğer Mars'a gelecek olursak,
08:31
the distance from Mars to Earth --
162
511720
1656
Dünya ve Mars arasındaki mesafe bu --
08:33
and this picture here
163
513400
1216
ve ölçeklendirilmiş resim de bu
08:34
is taken by the rover on Mars, Curiosity, looking back at Earth.
164
514640
5016
Mars gezginin alacağı yol bu, Curiosity (Meraklı), dünyaya dönersek,
08:39
You kind of see the little speckle there, that's Earth, 400 million kilometers away.
165
519680
4479
burada küçük bir leke gibi bir şey var, bu dünya, 400 milyon kilometre uzakta.
08:45
The problem with that distance
166
525039
1457
Mesafe,
08:46
is that it's a thousand times the distance of the Earth to the Moon, pretty far away,
167
526520
4015
Dünya ile Ay arasındaki uzaklığın binlerce katı, bu oldukça fazla,
08:50
but there's no direct radio contact with, for example, the Curiosity rover.
168
530559
6497
ancak direkt bir radyo bağlantısı yok Meraklı Gezgin ile.
08:57
So I cannot teleoperate it from Earth.
169
537080
3856
Dolayısıyla telefonla organize edemem bu durumu Dünya'dan.
09:00
I can't say, "Oh, Mars rover, go left,"
170
540960
4216
"Hadi, Mars Gezgini, sola şimdi," diyemem, mesela.
09:05
because that signal would take 20 minutes to get to Mars.
171
545200
3120
çünkü sinyalin Mars'a ulaşması 20 dakika sürebilir.
09:09
Then the rover might go left,
172
549360
2616
Gezgin sola döndüğünde,
09:12
and then it will take another 20 minutes before it can tell me,
173
552000
2976
ben bunu söyledikten 20 dakika sonra yapacaktır,
09:15
"Oh yeah, I went left."
174
555000
1200
"Tamamdır, sola döndüm."
09:16
So the distance,
175
556960
1776
Dolayısıyla bu mesafe düşünüldüğünde,
09:18
so rovers and robots
176
558760
3216
gezgin ve robotlar
09:22
and going to have to work autonomously.
177
562000
2000
kendi kendilerini yönetmek zorundalar.
09:25
The only issue with it
178
565120
1896
Bununla ilgili tek durum,
09:27
is that missions to Mars are highly risky.
179
567040
4416
Mars görevinin bir hayli riskli olması.
09:31
We've only seen it a few weeks ago.
180
571480
3456
Yalnızca birkaç hafta önce yaşadık bunu.
09:34
So what if half the mission doesn't arrive at Mars.
181
574960
3456
Ya, görevin yarısında Mars'a hiç ulaşamazsak.
09:38
What do we do?
182
578440
1256
Ne yapacağız?
09:39
Well, instead of building just one or two rovers
183
579720
3096
Bir ya da iki gezgin inşa etmek yerine,
09:42
like we did on the Moon,
184
582840
1376
Ay'da olduğu gibi,
09:44
we're going to build hundreds of them.
185
584240
2616
bunlardan yüzlerce yapacağız.
09:46
And it's a bit like a termite's mound, you know?
186
586880
3536
Termit tepecikleri gibi, biliyorsunuz?
09:50
Termites, I would take half of the colony of the termites away,
187
590440
3536
Termitler'in yarısının bile başına herhangi bir şey gelse,
09:54
they would still be able to build the mound.
188
594000
2496
geriye kalanlar hâlâ yapıyı inşa edebilirler.
09:56
It might take a little bit longer.
189
596520
2016
En fazla biraz daha uzun sürer.
09:58
Same here.
190
598560
1216
Burada da aynı.
09:59
If half of our rovers or robots don't arrive,
191
599800
3016
Eğer robot ve ya gezginlerin yarısı ulaşamasa bile,
10:02
well, it will take a bit longer, but you will still be able to do it.
192
602840
3296
biraz uzun sürer ama, geriye kalanlar bu görevi tamamlayabilir.
10:06
So here we even have three different rovers.
193
606160
3056
Üç farklı gezginimizi görüyorsunuz burada.
10:09
In the back, you see the digger.
194
609240
1800
Arkada gördüğünüz kazıcı olan.
10:11
It's really good at digging regolith.
195
611520
2760
Regoliti gerçekten iyi şekilde topluyor.
10:14
Then we have the transporter,
196
614960
3536
Bir tane de taşıyıcımız var,
10:18
great at taking regolith and bringing it to the structure.
197
618520
3816
harika şekilde regoliti alıyor, ve yapı inşası için taşıyor.
10:22
And the last ones, the little ones with the little legs,
198
622360
2616
Ve sonuncusu, küçük ayaklı, küçük robotlar,
10:25
they don't need to move a lot.
199
625000
1456
hareket etmelerine pek gerek yok.
10:26
What they do is they go and sit on a layer of regolith
200
626480
2936
Bunların yaptığı şey, gidip regolit katmanı üzerine kurulmak
10:29
and then microwave it together,
201
629440
1936
ve sonrasında orayı ısıtmak,
10:31
and layer by layer create that dome structure.
202
631400
3720
katman-katman kubbe yapısını yaratıyorlar.
10:36
Now --
203
636160
1200
Şimdi --
10:39
we also want to try that out,
204
639440
1416
bunu denemek istiyoruz,
10:40
so we went out on a road trip,
205
640880
2336
bu yüzden böyle bir yola çıktık
10:43
and we created our own swarm of robots.
206
643240
5720
ve kendi robot ordumuzu yarattık.
10:49
There you go.
207
649640
1256
İşte burada.
10:50
So we built 10 of those. It's a small swarm.
208
650920
2536
Bunlardan 10 adet ürettik. Küçük bir ordu denilebilir.
10:53
And we took six tons of sand,
209
653480
3016
Ve altı ton kum topladık,
10:56
and we tried out how these little robots
210
656520
3376
bu küçük robotların nasıl
10:59
would actually be able to move sand around,
211
659920
2336
kum yüzeyinde hareket edeceğini görmek istedik,
11:02
Earth sand in this case.
212
662280
2096
Dünya kumunu kullanarak.
11:04
And they were not teleoperated. Right?
213
664400
3256
Ve uzaktan kumandayla kontrol edilmediler.
11:07
Nobody was telling them go left, go right, or giving them a predescribed path.
214
667680
4376
Hiç kimse onlara sağa, sola dön demedi, ya da ön bir bilgi vermedi.
11:12
No. They were given a task:
215
672080
2216
Hayır. Tek bir görev verildi:
11:14
move sand from this area to that area.
216
674320
3320
kumu burdan al ve buraya taşı.
11:18
And if they came across an obstacle, like a rock,
217
678280
2816
Ve bir engelle karşılaşacak olurlarsa, kaya gibi,
11:21
they had to sort it out themselves.
218
681120
2376
kendi kendilerine çözüm bulmak zorundalar.
11:23
Or they came across another robot,
219
683520
1656
Başka bir robot çıkarsa yollarına,
11:25
they had to be able to make decisions.
220
685200
2856
kendi kararlarını verebilmeliler.
11:28
Or even if half of them fell out, their batteries died,
221
688080
3096
Hatta onların yarısı ortadan kalksa bile, bataryaları bittiğinde,
11:31
they still had to be able to finish that task.
222
691200
3160
yine de görevi bitirebilmeliler.
11:36
Now, I've talked about redundancy.
223
696120
3040
Pek çok şey hakkında konuştum.
11:40
But that was not only with the robots.
224
700960
1856
Fakat, her şey robotlarda bitmiyor.
11:42
It was also with the habitats.
225
702840
1456
Bir de yerel çevre şartları var.
11:44
On the Mars project, we decided to do three domes,
226
704320
3800
Mars projesinde, biz üç kubbe yapmaya karar verdik.
11:50
because if one didn't arrive,
227
710280
2856
Eğer biri görevi tamamlayamazsa,
11:53
the other two could still form a base,
228
713160
2016
diğer ikisi yine de bir üs kurabilir
11:55
and that was mainly because each of the domes
229
715200
2136
ve aslında her bir kubbe
11:57
actually have a life support system built in the floor,
230
717360
3936
bir yaşam destek sistemi olarak tasarlandı,
12:01
so they can work independently.
231
721320
2200
böylece bağımsız olarak çalışabilirler.
12:04
So in a way, you might think, well, this is pretty crazy.
232
724040
4560
Belki, bunun oldukça çılgın bir şey olduğunu düşünüyor olabilirsiniz.
12:09
Why would you, as an architect, get involved in space?
233
729720
4496
Yani, bir mimar olarak uzayda ne işin var senin, diyor olabilirsiniz.
12:14
Because it's such a technical field.
234
734240
3480
Oradayım, çünkü bu teknik bir mesele.
12:18
Well, I'm actually really convinced
235
738400
3056
Ve ben oldukça eminim,
12:21
that from a creative view or a design view,
236
741480
4616
bu yaratılan şeyden ve tasarımdan,
12:26
you are able to solve really hard and really constrained problems.
237
746120
6056
çok zor şartlar altında, çok karmaşık problemler çözüyor olabilirsiniz.
12:32
And I really feel that there is a place for design and architecture
238
752200
3816
Tasarım ve mimari için, yani bizim için de bir yer olduğunu düşünüyorum,
12:36
in projects like interplanetary habitation.
239
756040
3720
tıpkı bu gezegenler arası yapılan projede olduğu gibi.
12:40
Thank you.
240
760320
1216
Teşekkür ederim.
12:41
(Applause)
241
761560
2240
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7