A vehicle built in Africa, for Africa | Joel Jackson

67,331 views ・ 2018-02-01

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Levent Eryiğit Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
Imagine if your daily commute involved tens of kilometers
0
12870
3909
Düşünün ki her gün evden işe, işten eve onlarca kilometre yolu
00:16
on these kinds of roads,
1
16803
1809
bu tür yollarda gidiyorsunuz,
00:18
driving this kind of vehicle,
2
18636
1574
böyle bir aracı kullanarak,
00:20
without any nearby service stations or breakdown assistance.
3
20234
2882
yakınlarda servis istasyonu veya yol yardımı olmadan.
00:23
For millions of drivers in many parts of Africa, this is the norm.
4
23865
3517
Afrika'nın birçok yerindeki milyonlarca sürücü için bu olağan bir şey.
00:28
Since over 90 percent of passenger cars are imported,
5
28102
2848
Binek araçlarının yüzde 90'ı ithal,
00:30
often used,
6
30974
1221
çoğunlukla ikinci el
00:32
they're just not designed for local usage.
7
32219
2137
ve tam anlamıyla yerel kullanıma uygun değil.
00:34
High import duties often compound the problem,
8
34775
3085
Yüksek ithalat vergileri sıklıkla problemi artırıyor,
00:37
sometimes doubling the price of a car.
9
37884
1889
bazen de arabanın fiyatını ikiye katlıyor.
00:40
So most vehicles are either too expensive or too unreliable
10
40195
4207
Dolayısıyla araçların çoğu ortalama bir tüketici için ya aşırı pahalı
00:44
for the average consumer.
11
44426
1694
ya da hiç güvenilmez.
00:46
Well-designed vehicles are only part of the transport challenge, though.
12
46144
3665
Gerçi, iyi tasarlanmış araçlar, ulaşım güçlüğünün yalnızca bir parçası.
00:49
For every 100 adults in Africa,
13
49833
2212
Her 100 yetişkin Afrikalı'dan
00:52
less than five people actually own a vehicle.
14
52069
2344
en fazla beşinin aracı var.
00:54
Public transport is available,
15
54948
1518
Toplu taşıma mevcut
00:56
and in countries like Kenya, it's often run by local entrepreneurs
16
56490
3158
ve Kenya gibi ülkelerde, yerel girişimcilerce bunun gibi
00:59
using minivans like this.
17
59672
1241
minivanlarla işletiliyor.
01:00
But in most rural and peri-urban areas,
18
60937
2357
Ama yerleşim yerleri ve taşrada
01:03
it's fragmented and unreliable.
19
63318
2185
ulaşım parçalı ve güvenilir değil.
01:06
In more remote areas without transport,
20
66607
2007
Ulaşımın olmadığı daha uzak yerlerde
01:08
people have to walk, typically tens of kilometers,
21
68638
2543
insanlar, okula gitmek, temiz içme suyu temin etmek
01:11
to get to school or collect clean drinking water
22
71205
2633
veya yakındaki marketlerden erzak satın almak için
01:13
or buy supplies from nearby markets.
23
73862
1926
onlarca kilometre yol yürümek zorundalar.
01:16
Bad roads, disparate communities, low average income levels
24
76348
3617
Kötü yollar, farklı topluluklar, düşük gelir düzeyleri
01:19
and inadequate vehicles
25
79989
1158
ve yetersiz taşıtlar,
01:21
all impair the transport system
26
81171
1747
hepsi ulaşım sistemini zayıflatıyor
01:22
and ultimately constrain economic output.
27
82942
2663
ve nihayetinde ekonomik çıktıyı kısıtlıyor.
01:26
Despite this constraint, the Pan-African economy is booming.
28
86577
3234
Bu kısıta karşın, Pan-Afrikan ekonomi hızla yükseliyor.
01:29
Combined GDP is already over two trillion dollars.
29
89835
3076
Birleşik GSYH şimdiden 2 trilyon doları geçti.
01:33
This is a massive commercial and social opportunity,
30
93518
3286
Bu muazzam bir ticari ve sosyal fırsat,
01:36
not a helpless continent.
31
96828
1558
kıta hiç de çaresiz değil.
01:39
So why isn't there already something better?
32
99016
2317
Öyleyse halen orada neden daha iyi bir şey yok?
01:42
Around the world, automotive is quarter the manufacturing sector.
33
102151
3338
Otomotiv, dünya genelinde üretim sektörünün çeyreğini oluşturuyor.
01:45
But in Africa, it's generally been overlooked by carmakers,
34
105513
2922
Ama otomotiv üreticileri genellikle Afrikayı göz ardı ediyor,
01:48
who are focused on larger, established markets
35
108459
2152
daha büyük, yerleşik piyasalara
01:50
and emerging economies like India and China.
36
110635
2188
Çin ve Hindistan gibi yükselen ekonomilere odaklanıyorlar.
01:53
This lack of industrialization,
37
113562
1513
Endüstrinin oluşmasını engelleyen
01:55
which itself creates a vicious-cycle barrier to the emergence of industry,
38
115099
3523
kısır bir döngüye yol açan bu yetersiz sanayileşme,
01:58
has caused the dependence on imports.
39
118646
2028
ithalatta bağımlığa neden oldu.
02:01
There is a supply-demand disconnect,
40
121406
1865
Ortada bir arz-talep kopukluğu var
02:03
with the vast majority of automotive spending on the continent today,
41
123295
3291
ve bugün kıtada harcama yapan otomotiv sektörünün çoğu yerel sanayinin
02:06
essentially funding an international network of car exporters
42
126610
2953
büyümesini teşvik etmek yerine, esasen uluslararası bir
02:09
instead of fueling the growth of local industry.
43
129587
2284
araba ihracatçıları ağını finanse ediyor.
02:12
It's entirely possible to solve this disconnect, though,
44
132534
2727
Gerçi, insanların gerçekten istediği ürünlerden işe başlayarak
02:15
starting with products that people actually want.
45
135285
2674
bu kopukluğu çözmek esasen mümkün.
02:17
And this is what motivated me to start Mobius,
46
137983
2831
Ve Mobius konusunda beni teşvik eden de bu oldu,
02:20
to build a vehicle in Africa, for Africa.
47
140838
2926
Afrika'da, Afrika için bir araç üretmek.
02:25
To us, this meant reimagining the car around the needs of the consumer,
48
145120
3644
Bu, müşteri istekleri doğrultusunda arabanın yeniden tasavvuru demekti,
02:28
simplifying nonessential features like interior fixtures
49
148788
2836
iç aksesuar gibi ikinci derecede özellikleri sadeleştirerek
02:31
and investing in performance-critical systems like suspension
50
151648
2974
ve süspansiyon gibi performans açısından kritik sistemlere
02:34
to create durable and affordable vehicles
51
154646
2271
yatırım yaparak amaca uygun, dayanıklı ve
02:36
built for purpose.
52
156941
1565
makul fiyatlı araçlar üretmek.
02:38
And built for purpose is exactly where we started
53
158530
2476
Ve ilk nesil modelimiz Mobius II'nin
02:41
with our first-generation model, Mobius II,
54
161030
2451
amaca uygun olması için işe koyulduk.
02:43
which was designed as a really rugged, low-cost SUV,
55
163505
3481
Dayanıklı, ağır yüklerle ve engebeli arazilerle güvenle başa çıkabilen
02:47
able to handle heavy loads and rough terrain reliably.
56
167010
2747
düşük maliyetli bir SUV olması için tasarlandı.
02:50
This launched in 2015,
57
170666
2247
2015'te lansmanı yapıldı
02:52
and we've now developed the next-generation version
58
172937
2481
ve müşteri geri bildirimini temel alarak yeni nesil
02:55
based on customer feedback.
59
175442
1671
sürümünü geliştirdik.
02:57
For high stress and heavy loading,
60
177137
1912
Yüksek baskı ve ağır yükleme için
02:59
we engineered a sturdy steel space frame.
61
179073
2383
sağlam bir çelik çerçeve yaptık.
03:01
To handle acute vibration from rough roads,
62
181480
2499
Bozuk yollardan kaynaklanan ağır titreşimle baş etmek için
03:04
we ruggedized the suspension.
63
184003
1756
süspansiyonu güçlendirdik.
03:06
For potholes and uneven terrain, high ground clearance was a no-brainer.
64
186521
3600
Çukurlu ve bozuk arazide yerden yüksek tasarım için zeki olmaya gerek yok.
03:10
And to make this something customers could actually be proud to drive in,
65
190145
3527
Ve müşterilerin binerken gerçekten gurur duyacakları bir şey yapmak için,
03:13
we designed an aspirational body aesthetic.
66
193696
2158
istek uyandıran bir gövde estetiği tasarladık.
03:16
Underpinning all of this, we simplified or eliminated components
67
196463
3479
Tüm bunları temel alarak, yapabildiğimiz her yerde
03:19
like parking sensors and automatic windows
68
199966
2045
maliyetleri düşük tutmak
ve bunu bugün Kenya'da
5 yaşında bir SUV'un yarı fiyatına satabilmek için
03:22
wherever we could,
69
202035
1160
03:23
to keep costs low
70
203219
1304
03:24
and sell this at half the price of a five-year-old SUV in Kenya today.
71
204547
3907
park sensörü ve otomatik camlar gibi bileşenleri sadeleştirdik veya çıkardık.
03:30
The new --
72
210271
1151
Yeni--
03:31
(Applause)
73
211446
3058
(Alkışlar)
03:35
The new Mobius II launches in 2018.
74
215660
2606
Yeni Mobius II 2018'de piyasaya sürülecek.
03:38
And while durable, affordable vehicles like this are vital,
75
218793
3038
Ve böyle sağlam, makul fiyatlı araçlar önemli olmakla birlikte,
03:41
a broader solution to immobility needs to go further.
76
221855
2693
durağanlığa kapsamlı bir çözüm için daha ileri gidilmeli.
03:45
Over the last decade,
77
225304
1151
Son on yılda Afrika'da,
03:46
a transport-centric, shared economy has connected people across Africa
78
226479
3359
ulaşım eksenli, müşterek ekonomi insanları
03:49
with minivans, auto rickshaws and sedans.
79
229862
2391
minivanlarla, çekçeklerle ve binek arabalarla birbirine bağladı.
03:52
It's just not operated very effectively or efficiently.
80
232277
2800
Fakat bu, etkili ve verimli bir şekilde idare edilmiyor.
03:55
Enabling better access to transport is all about strengthening
81
235712
2950
Ulaşıma daha iyi erişim imkanı sağlamak için,
03:58
this public transit network,
82
238686
1373
bu toplu taşıma ağını kuvvetlendirip
04:00
empowering local entrepreneurs who already offer similar services
83
240083
3158
kendi topluluklarında benzer hizmetleri zaten veren
yerel girişimciler,
04:03
in their communities
84
243265
1179
bu hizmetleri daha kârlı, yaygın yürütmeleri için desteklenmeli.
04:04
to operate these services more profitably and more widely.
85
244468
3063
04:08
With this aim, we're taking human-centered design a step further
86
248221
3215
Bu amaçla, insan merkezli tasarımı bir adım öteye götürüyoruz
04:11
and developing a transport platform model,
87
251460
2279
ve bir ulaşım platform modeli geliştiriyoruz.
04:13
which enables owners to plug in different modules,
88
253763
2334
Bu, araç sahiplerine yük kabini veya ambulans ünitesi gibi
04:16
like a goods cage or ambulance unit,
89
256121
1891
farklı modülleri takma
04:18
and run other services like goods delivery or medical transport,
90
258036
3072
ve ürün dağıtımı veya medikal veya toplu taşıma gibi
farklı hizmetleri yürütme imkanı sağlıyor.
04:21
as well as public transport.
91
261132
1483
04:23
Transportation services like this are the fundamental driver
92
263301
3558
Bunun gibi ulaşım hizmetleri
lojistik, ticaret, sosyal hizmetler,
04:26
of logistics, trade, social services,
93
266883
2782
eğitim, sağlık hizmeti ve işe erişimin temelidir.
04:29
access to education, health care and employment.
94
269689
2368
04:32
The transportation grid to physical economies
95
272081
2182
Fiziksel ekonomi ve ulaşım ağı,
04:34
is akin to the internet to virtual economies.
96
274287
2474
sanal ekonomi ve internet ile akrabadır.
04:36
And the impact of increased mobility is only part of the potential here.
97
276785
3532
Ve artan hareketliliğin etkisi buradaki potansiyelin yalnızca bir parçasıdır.
04:41
Since the late 1700s, the Industrial Revolution has catapulted
98
281381
3717
1700'lerin sonlarından beri, Sanayi Devrimi,
dünyada genelindeki ekonomilerin gelişimlerini
04:45
the development of economies around the world
99
285122
2130
04:47
into thriving societies.
100
287276
1471
birden gelişen toplumlara dönüştürdü.
04:49
Today, manufacturing is still the engine of economic growth and stability,
101
289139
3573
Bugün, yeni teknolojiler yaşam tarzımızı kaçınılmaz şekilde değiştirse de
04:52
even as new technologies have inevitably transformed the way we live.
102
292736
3307
üretim, halen ekonomik büyüme ve istikrarın lokomotifi durumunda.
04:56
Making stuff is important,
103
296510
1764
Bir şeyler üretmek önemli,
04:58
especially for nation-states wanting to boost employment,
104
298298
2691
özellikle istihdamı desteklemek, vasıfları artırmak
05:01
increase skills and reduce import dependence.
105
301013
2289
ve ithalata bağımlığı azaltmak isteyen devletler için.
05:03
But while few countries can skip this industrialized stage,
106
303760
2873
Ama sadece birkaç ülke bu sanayileşme aşamasını geçebilirken
05:06
many have negligible manufacturing output.
107
306657
2206
çoğunun kayda değmeyen üretim çıktısı oluyor.
05:09
There are various reasons for this,
108
309707
1958
Bunun çeşitli nedenleri var,
05:11
but one reason is universal: hardware is hard.
109
311689
2888
ama biri evrensel: Donanım zahmetlidir.
05:14
(Laughter)
110
314601
1389
(Gülüşmeler)
05:16
So what are the challenges to industry, and how are we approaching them?
111
316768
3667
Peki sanayinin zorlukları nelerdir ve bunlara nasıl yaklaşıyoruz?
Çoğu insanın aklına gelen ilk konu nitelikli iş gücünün azlığı.
05:20
The first issue many people think of is a lack of skilled labor.
112
320459
3016
05:23
In areas where access to good primary and secondary education are limited
113
323499
3541
İyi bir ilk ve orta öğretime erişimin sınırlı ve istihdam olanaklarının
05:27
and employment opportunities are scarce,
114
327064
1942
kıt olduğu bölgelerde
biraz temel beceri kaçınılmazdır.
05:29
a small skill base is inevitable.
115
329030
1768
05:31
But that doesn't mean it's immutable.
116
331352
1865
Ama bu değişemez olduğu anlamına gelmiyor.
05:33
There's an abundance of smart, hardworking and ambitious people in Africa,
117
333634
3564
Afrika'da çok fazla akıllı, çalışkan ve tutkulu insan var,
05:37
obviously.
118
337222
1364
kesinlikle.
05:38
What's really lacking are good jobs
119
338610
1721
Eksik olan sadece istihdam değil
05:40
that offer a path not just to employment but also professional growth.
120
340355
3384
aynı zamanda mesleki gelişimi de sağlayan iyi işler.
05:44
The first person we employed at Mobius over six years ago
121
344414
2803
6 yıl önce Mobius'ta işe aldığımız ilk kişi
05:47
was a mechanic named Kazungu.
122
347241
1509
Kazungu adında bir tamirciydi.
05:48
Kazungu had gone to school up to the age of 18
123
348774
2464
18 yaşına kadar okula gitmişti ve küçük işler
05:51
and worked as an odd-job mechanic.
124
351262
1733
yapan bir tamirci olarak çalışmıştı.
05:53
Joining the company at the time was a near-vertical learning curve.
125
353019
3505
O dönemde şirkete girmek, zor şeyleri kısa sürede öğrenmek demekti.
05:56
But he rose to the challenge,
126
356548
1413
Ama o işlerin üstesinden geldi
05:57
and with more technical guidance from an expanding engineering team,
127
357985
3367
ve büyüyen bir mühendislik ekibinin daha fazla teknik desteğiyle
06:01
he's grown over the years
128
361376
1221
prototip AR-GE bölümünde
06:02
to lead a group of mechanics in R&D prototyping.
129
362621
2305
bir grup teknisyeni yönetecek düzeye geldi.
06:04
A thirst for learning and the work ethic to step up to a challenge
130
364950
3184
Öğrenmeye aç olma ve sorunlara göğüs geren bir iş ahlakı
artık benimsediğimiz değerler.
06:08
are values we now recruit on.
131
368158
1582
06:09
Pairing innate values like this with on-the-job training and systems
132
369764
3377
Bu gibi doğuştan gelen değerleri iş başı eğitim ve sistemlerle eşleştirmek
06:13
has strengthened our skill base.
133
373165
1633
beceri tabanımızı güçlendirdi.
06:14
This works really well on the production line,
134
374822
2289
Bu, üretim hattında gerçekten işe yarıyor.
06:17
where work can be systematized around clear procedural instructions
135
377135
3253
İş, açık yöntemsel talimatlar etrafında sistemleştirilip
06:20
and then reinforced through training.
136
380412
1966
ve sonra eğitimle pekiştirilebiliyor.
06:23
In our experience, it is possible to build a skilled workforce,
137
383053
3284
Tecrübelerimize göre, nitelikli iş gücü oluşturmak mümkün
06:26
and we plan to hire hundreds more people using this approach.
138
386361
3143
ve bu yaklaşımla yüzlerce insanı daha işe almayı planlıyoruz.
06:30
A second challenge is a lack of suppliers.
139
390750
2019
İkinci bir sorun tedarikçilerin azlığı.
06:33
In countries like Kenya, there are only a handful of automotive suppliers
140
393092
3583
Kenya gibi ülkelerde, sadece bir avuç otomotiv tedarikçisi var,
06:36
manufacturing parts like electrical harnesses, seats and glass.
141
396699
3104
ve bunlar elektrik donanımı, koltuk ve cam gibi parçaları üretiyorlar.
06:39
It's a burgeoning group,
142
399827
1382
Bu, gelişmekte olan bir sınıf
06:41
and without much demand from industry,
143
401233
1912
ve sanayiden fazla talep gelmediği için
06:43
most of these suppliers have no impetus to grow.
144
403169
2438
bu tedarikçilerin çoğunda büyüme enerjisi yok.
06:46
We've worked hard with a few of them to develop the capacity
145
406323
2940
İhtiyaç duyduğumuz kalitede düzenli olarak parça üretmek,
06:49
to consistently manufacture components at the quality levels we need,
146
409287
3280
kapasiteyi geliştirmek için birkaçıyla sıkı şekilde çalıştık.
06:52
like this supplier in Nairobi,
147
412591
1564
Örneğin; Nairobi'deki bu tedarikçi
06:54
who are helping to reduce the production cost of metal brackets
148
414179
3081
metal şasinin üretim maliyetini azaltmaya yardımcı oluyor
ve teknik çizimlere göre parça üretme becerilerini
06:57
and improve their ability to build conformant parts
149
417284
2455
06:59
to our engineering drawings.
150
419763
1401
geliştirmeye çalışıyor.
07:01
Supply and development is standard practice in automotive globally,
151
421705
3163
Otomotivde arz ve gelişme küresel düzeyde standart uygulama ama
07:04
but it needs to be applied from the ground up
152
424892
2118
ekosistemi uygun şekilde desteklemek için
yerel tedarikçilerin büyük çoğunluğu ile
07:07
with a vast majority of local suppliers
153
427034
1874
07:08
to properly bolster the ecosystem.
154
428932
1655
tepeden tırnağa uygulanmalı.
07:11
And as production volumes rise, these suppliers can employ more staff,
155
431201
3671
Ve üretim hacmi arttıkça, bu tedarikçiler daha fazla personeli işe alabilir,
07:14
invest in better equipment
156
434896
1531
daha iyi ekipmana yatırım yapıp
07:16
and continue to develop new manufacturing techniques
157
436451
2530
üretimi daha da artırmak için
yeni üretim teknikleri bulmaya devam edebilir.
07:19
to further increase output.
158
439005
1497
07:21
Building up skills and suppliers are not the only hurdles
159
441899
2738
Yeni beceri ve tedarikçi inşa etme yerel sanayileşme için
07:24
to local industrialization,
160
444661
1350
tek engel değil,
07:26
but they're good examples of how we think about the challenge.
161
446035
3062
ama sorun hakkında nasıl düşündüğümüze dair güzel bir örnek.
07:29
You see, we're not just reimagining the car,
162
449121
2533
Görüyorsunuz, sadece arabayı değil,
07:31
we're reimagining our entire value chain.
163
451678
2341
değer zincirinin tamamını yeniden tasavvur ediyoruz.
07:35
None of this has been easy,
164
455171
1639
Bunlar hiçbiri kolay olmadı
07:36
and we're only just getting started.
165
456834
1854
ve henüz yeni başlıyoruz.
07:38
But once African industry starts to scale,
166
458712
2105
Ama Afrika sanayisi bir büyümeye başladı mı,
07:40
the potential is huge.
167
460841
1362
muazzam bir potansiyeli var.
07:42
Better products,
168
462735
1526
Daha iyi ürünler,
07:44
costing less,
169
464285
1413
daha düşük maliyet,
07:45
built locally,
170
465722
1257
yerel üretim,
07:47
together creating millions of jobs.
171
467003
2090
birlikte milyonlarca iş sağlayacak.
07:49
Frugal innovation offers a path to economic acceleration
172
469956
2706
Basit buluşlar birçok sanayide
07:52
across many industries,
173
472686
1491
ekonomik ivmelenmeye yol açar
07:54
and the future of this continent depends on it.
174
474201
2306
ve bu kıtanın geleceği buna bağlı.
07:57
The Africa 2.0 I believe in can apply locally relevant design
175
477777
4183
Benim inandığım Afrika 2.0, uygun yerel tasarım yapabilir
08:01
and a commitment to solving its industrial challenges
176
481984
2558
ve sanayinin güçlüklerini çözme sorumluluğu alarak
08:04
to create a more connected, more prosperous future,
177
484566
2853
sadece ayrıcalıklı azınlık için değil
08:07
not just for the privileged few,
178
487443
2028
herkes için daha bağlı ve müreffeh bir gelecek
08:09
but for everyone.
179
489495
1446
inşa edebilir.
08:10
Thank you.
180
490965
1198
Teşekkürler.
08:12
(Applause)
181
492187
2946
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7