An Olympic Champion's Mindset for Overcoming Fear | Allyson Felix | TED

133,560 views ・ 2022-04-20

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Esra Çakmak Gözden geçirme: Ebrar Batmaz
00:04
One of the scariest moments of my career
0
4709
2586
Kariyerimin en korkunç anlarından biri,
00:07
started on a dark October morning in 2018.
1
7337
3462
2018′de, bir ekim sabahı cereyan etti.
00:11
I’m a professional athlete, and my training schedule can be a lot.
2
11550
3753
Profesyonel bir atletim ve antrenman planım oldukça yoğun.
00:15
Six days a week, five hours a day.
3
15804
2627
Haftada altı gün, günde beş saat.
00:18
It's intense.
4
18431
1377
Yoğun geçiyor.
00:19
Still, I never train that early.
5
19849
2878
Yine de antrenmana o kadar erken başlamazdım.
00:23
But on this day,
6
23478
1293
Ancak bahsettiğim bu günde,
00:24
a special type of fear brought me out at 4am before the sun.
7
24771
4797
güneş doğmadan önce saat dörtte, bir çeşit korku beni ayaklandırdı.
00:29
A fear that someone might discover a secret I'd been keeping.
8
29568
3753
Gizlediğim bir sırrın başkalarınca gün yüzüne çıkarılmasından duyduğum korku.
00:34
I was six months pregnant.
9
34072
1627
Altı aylık hamileydim.
00:36
I was pregnant, and I was scared enough to train in the dark
10
36616
3337
Hamileydim ve antrenmanı karanlıkta yapacak kadar endişeliydim,
00:39
so that no one would see the life that was growing inside of me.
11
39995
3503
bu sayede kimse içimde büyüyen candan haberdar olmayacaktı.
00:44
I feared that if a fan or someone posted a photo,
12
44165
3587
Bir hayranımın veya başkasının fotoğrafımı çekmesinden korkuyordum,
00:47
that my sponsor would immediately change their mind
13
47752
2419
sponsorum benimle çalışma isteği konusundaki fikrini
00:50
about wanting to work with me.
14
50213
1919
bir çırpıda silip atabilirdi.
00:52
I feared that I would be forced to choose between motherhood
15
52132
3545
Annelik ve rekabetçi atlet olma arasında
00:55
and being a competitive athlete.
16
55719
2002
bir seçim yapmak zorunda kalmaktan korktum.
00:58
I feared that the career I worked so hard to build
17
58430
3795
İnşa etmek için çok çabaladığım kariyerimin
01:02
would disappear just like that.
18
62267
2586
öylece yok olmasından korktum.
01:06
You think I'm exaggerating, right?
19
66187
1836
Abarttığımı düşünüyorsunuz, değil mi?
01:08
How could a six-time Olympic champion, a 16-time world champion,
20
68523
4088
6 kez olimpiyat şampiyonu olmuş,
16 kez dünya şampiyonluğu elde etmiş
01:12
a world record holder,
21
72652
1377
ve bir dünya rekoruna sahip birisi
01:14
possibly think that her career might be over by doing something
22
74070
4213
bebek sahibi olmak kadar doğal bir şey yüzünden
01:18
as natural as having a baby?
23
78325
2294
kariyerinin bittiğini nasıl düşünebilir ki?
01:21
Well, I'm not exaggerating.
24
81119
2211
Ne yazık ki abartmıyorum.
Bu sektörde hamile kalmak “ölüm öpücüğü” olarak bilinir.
01:24
Getting pregnant in track and field has been called the “kiss of death.”
25
84039
3837
01:27
And it comes with a lot of fear,
26
87917
1794
Farklı sektörlerdeki kadınların da yaşadığı gibi,
01:29
just like for women in many professions.
27
89711
2669
birçok korkuyu beraberinde getirir.
01:33
I have been watching women that I respect
28
93506
2419
19 yaşından beri,
01:35
and teammates of mine hide pregnancies
29
95925
2753
saygı duyduğum kadınların ve takım arkadaşlarımın
01:38
since I was 19 years old.
30
98720
2002
hamileliklerini sakladıklarına şahit oldum.
01:41
I've seen women have to make gut-wrenching decisions
31
101348
3295
Kadınların, sağlıklarına yeniden kavuşmak
01:44
like deciding whether to recover their health
32
104684
2711
veya spora geri dönmek gibi
boğaz düğümleyen kararlar vermek zorunda kaldıklarına şahit oldum.
01:47
or return to the sport.
33
107395
1710
01:49
Deciding whether to stay in the hospital with a sick child or go to a race
34
109397
4338
Daha fazla ödeme kesintisi olmaması için hastanede hasta çocuğuyla kalmak
01:53
so that they don't receive a further pay reduction.
35
113777
2878
veya yarışa gitmek arasında seçim yapan kadınlara şahit oldum.
01:57
I know what some of you might be thinking.
36
117781
2586
Bazılarınızın aklından ne geçtiğini tahmin ediyorum.
02:00
We all choose to get pregnant, right?
37
120825
2461
Hepimiz bile isteye hamile kalıyoruz, değil mi?
02:03
If a sponsor doesn't want to pay an athlete
38
123620
2002
Eğer bir sponsor, başarma yolunda olmayan bir atlete
02:05
who's not out on the track winning,
39
125664
2585
ödeme yapmak istemiyorsa
02:08
that's just part of the deal, right?
40
128291
2086
bu da anlaşmanın bir parçası, değil mi?
02:10
Well, I think the deal's rigged.
41
130377
2419
Bence en başından şikeli bir anlaşma.
02:13
I think that companies want to have it both ways.
42
133213
3003
Bence firmalar ikili oynuyorlar.
02:16
And I think it's time we change.
43
136257
1669
Bence artık değişim vakti geldi.
02:18
Sports companies love to tell women that they can have it all.
44
138843
3879
Spor firmaları kadınlara her şeyi başarabileceklerini söylemeyi seviyorlar.
02:22
They can do it all, they can be it all.
45
142764
2377
Her şeyi başarabilirler, ne isterlerse o olabilirler.
02:25
We've all seen those inspirational ads.
46
145183
2836
İlham verici reklamları hepimiz izledik.
02:28
I remember meeting with Nike leadership in 2010,
47
148061
2794
2010 yılında Nike ile bir görüşmemiz olmuştu
02:30
and they told me about an initiative they sponsored called the Girl Effect.
48
150855
3671
ve “Kız Etkisi” adlı bir girişime sponsor olduklarından bahsetmişlerdi.
02:35
They promoted adolescent girls as the key to improving societies
49
155068
3670
Küresel çapta toplumları geliştirme yolunda
02:38
around the globe.
50
158780
1668
genç kızlara destek veriyorlardı.
02:40
They said they believed in women and girls.
51
160490
2294
Kadınlara ve genç kızlara inandıklarını dile getirdiler.
02:42
And if I joined Nike,
52
162826
1668
Eğer Nike ile anlaşma yapsaydım
02:44
I could empower them.
53
164494
1335
onlara destek vermiş olacaktım.
02:45
And I believed that.
54
165829
1543
Buna inandım.
02:47
But guess what?
55
167956
1251
Fakat tahmin edin ne oldu?
02:49
Girls come from somewhere.
56
169207
2503
Kızları leylekler getirmiyor.
02:51
(Laughter)
57
171751
1627
(Kahkaha)
02:53
And women having babies during childrearing years
58
173420
3253
Kadınların küçük çocuklarının olması
02:56
is something that should be celebrated, not punished.
59
176673
2878
cezalandırılması değil, kutlanması gereken bir olay.
02:59
It should be a part of a normal, thriving, professional, athletic career.
60
179551
3879
Normal, gelişen, profesyonel bir atletik kariyerin bir parçası olmalı.
03:03
And women in all fields should never feel the need
61
183471
2795
Hiçbir sektördeki kadın hamileliğini saklamak zorunda kalmamalı.
03:06
to hide a pregnancy, at 4am, in the dark,
62
186266
4087
Sabahın dördünde, karanlıkta yapmaktan mutlu olduğu şeyi
03:10
so that they won't be photographed doing that thing that they love.
63
190353
3629
fotoğraflanmaktan korktuğu için saklamamalı.
03:16
Thank you.
64
196317
1168
Teşekkür ederim.
03:17
(Applause)
65
197527
4463
(Alkış)
03:21
Remember how scared I told you I was when I was on the track that day?
66
201990
4171
O gün ne kadar korktuğumu söylediğimi hatırlıyor musunuz?
03:26
My mind was racing with the consequences of my decision to start a family.
67
206202
4380
Zihnim, bir aile kurma kararımın sonuçları ile mücadele ediyordu.
03:30
I had already been going through
68
210957
1543
Nike ile zorlu bir yeniden anlaşma sürecinden geçiyordum
03:32
a difficult renegotiation period with Nike,
69
212542
2252
03:34
and they were already offering me 70 percent less
70
214836
2502
ve bana öncesine göre %70 daha az teklif ediyorlardı.
03:37
than what I had previously been making.
71
217380
2169
03:39
And that was even before they knew about the baby.
72
219591
3044
Bu teklif bebeğimden haberdar olmadan öncesine aitti.
03:42
Don't even get me started with the ageism
73
222635
2336
Kapitalizm rüyasına hapsolmuş
03:44
that is embedded in the capitalist dream.
74
224971
2211
yaş ayrımcılığı konusuna girmiyorum bile.
03:47
So when I told them about my pregnancy,
75
227682
2920
Onlara hamileliğimden bahsettiğimde
03:50
I asked for a clause in the contract
76
230643
2169
anlaşmama bir madde eklemelerini istedim,
03:52
that specified they wouldn't reduce my pay
77
232854
2586
doğumum sonrası 12 ay içerisinde
03:55
within 12 months of giving birth.
78
235482
2210
maaşımda bir azalma olmayacaktı.
03:58
They said yes.
79
238735
1293
Bunu kabul ettiler.
04:00
But -- you knew there was going to be a "but", right?
80
240403
2878
Ancak, elbette bir “ama” söz konusu olacaktı.
04:03
But it was only a yes for me.
81
243782
3128
Fakat bu sadece bana mahsus bir evetti.
04:07
They weren't ready to offer that same protection for all female athletes.
82
247368
5089
Bütün kadın atletler için aynı korumayı teklif etmeye hazır değillerdi.
04:12
They weren't ready to set the precedent.
83
252457
2044
Emsal olmaya hazır değillerdi.
04:15
A couple of days later, my agent called me.
84
255001
2336
Birkaç gün sonra, ajansımdan bir telefon aldım.
04:17
Nike wanted to use me in a commercial for the Women's World Cup.
85
257337
3753
Nike, Kadınlar Dünya Kupası için beni reklamlarında kullanmak istiyordu.
04:22
I couldn't believe it.
86
262008
1168
Buna inanamadım.
04:23
Nike wanted to use me to tell women and girls
87
263218
2794
Nike, kadınlara ve genç kızlara
her şeyi başarabileceklerini göstermek için beni kullanmak istedi,
04:26
that they could do anything,
88
266054
1626
04:27
even though the contract before me said the exact opposite.
89
267722
3378
her ne kadar önümdeki anlaşma tam tersini söylüyor olsa da.
04:32
I knew what I had to do.
90
272101
1585
Ne yapmam gerektiğini biliyordum.
04:34
I knew I had to leave.
91
274020
1710
Ayrılmak zorundaydım.
04:36
I knew I was afraid,
92
276105
1794
Korktuğumun farkındaydım, yine de bunu yaptım.
04:37
but I did it anyways.
93
277941
1918
04:39
I wrote an op-ed in "The New York Times"
94
279859
1961
“The New York Times”da,
04:41
calling out Nike's maternity policy,
95
281820
2711
Nike’ın analık politikasını bir köşe yazısıyla kaleme aldım,
04:44
and I wasn't the only one.
96
284572
1460
yalnız değildim.
04:46
(Applause)
97
286074
6798
(Alkış)
04:52
My teammates and I, we helped turn the tide.
98
292914
2753
Takımım ile birlikte akıntının yönünü değiştirdik.
04:55
Now, Nike offers eighteen months maternity protection
99
295959
3753
Şu anda Nike 18 aylık bir analık koruması sunuyor
04:59
and other sponsors --
100
299712
1460
ve diğer sponsorlar da
05:01
(Applause)
101
301172
2336
(Alkış)
05:03
And other sponsors like Altra, Nuun, Brooks and Burton,
102
303550
3461
Altra, Nuun, Brooks and Burton gibi diğer sponsorlar da
05:07
they came forward and they announced their new guarantees for female athletes
103
307053
4087
sponsorlukları devam ederken aile kurmak isteyen kadın atletleri için
05:11
who start families while being sponsored.
104
311182
3003
sundukları imkânları açıkladı.
05:14
Too late for me,
105
314185
1168
Benim için çok geç
05:15
but amazing for the women coming up now.
106
315353
2794
ancak yolun başındaki kadınlar için muazzam.
05:19
I didn't resign with Nike, and I'm here to tell the tale.
107
319732
4213
Nike ile anlaşmamızı bozmadım ve burada bunu anlatabiliyorum.
05:23
But more than that,
108
323987
1167
Ancak bundan öte,
05:25
I'm here to tell you that you can do it, too.
109
325196
2670
sizin de başarabileceğinizi söylemek için buradayım.
05:27
Once you find the courage to believe in yourself,
110
327907
3420
Kendinize inanma,
kendi değerinizi ve değerlerinizi sayma cesareti bulduğunuzda
05:31
your own worth, your own values,
111
331369
2336
05:33
it gets easier.
112
333746
1293
her şey daha kolay oluyor.
05:35
It's when you take a stand
113
335081
1251
Bir duruş sergilediğinizde
05:36
that you start to understand how to overcome that fear
114
336374
3420
korkunun üstesinden gelebilmeyi
05:39
and how to make a change for yourself and sometimes for others.
115
339794
3796
ve kendin ile diğerleri için yol açabilmeyi öğreniyorsun.
05:43
I went on to find a new sponsor
116
343923
2044
Yeni bir sponsor arayışına koyuldum,
05:46
in the female-led, female-focused Athleta,
117
346009
2878
Athleta kadınlarca yönetiliyor ve kadın merkezli
05:48
and they helped me --
118
348928
1877
ve bana yardımcı oldular
05:50
(Applause)
119
350847
1293
(Alkış)
05:52
And they helped me challenge
120
352181
1377
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin
05:53
the International Olympic Committee's childcare policy.
121
353558
2627
çocuk bakım politikasına karşı çıkmama yardımcı oldular.
05:56
Together, we raised 200,000 dollars
122
356227
2127
Hep birlikte, kadın atletlerin yarışlara katıldığı dönemde
05:58
for female athletes to be able to afford childcare when they go to races.
123
358396
4254
çocuk bakımını karşılayabilmeleri için 200 bin dolar bağış topladık.
06:02
Because women have babies,
124
362692
1627
Kadınların bebekleri olabilir
06:04
and these children don't disappear when the races begin.
125
364360
3462
ve bu çocuklar, yarışma başladığında kayıplara karışmıyor.
06:08
I made it back to the Olympics two years after giving birth.
126
368323
2961
Doğumdan iki sene sonra Olimpiyatlara geri döndüm.
06:11
I won a gold and a bronze.
127
371326
1668
Bir altın ve bir bronz kazandım.
06:13
(Applause and cheers)
128
373453
6715
(Alkış ve tezahürat)
06:20
And I became the most decorated American track and field athlete of all time.
129
380168
4212
Tüm zamanların en ihtişamlı Amerikan atleti oldum.
06:24
All while my daughter was watching.
130
384422
4213
Hepsine kızım şahit oldu.
06:28
Audience: Aww.
131
388635
1543
Seyirci: Ayy.
06:30
AF: I was running for so much more than for medals
132
390219
3754
Madalyanın veya başarı yolunun ötesinde bir şey için koşuyordum artık.
06:34
or for a time on the track.
133
394015
1793
06:36
I was running as a representation for women and for mothers
134
396142
4046
Kadınlar, anneler ve hikâyesi bittiği söylenen herkesi temsilen
06:40
and for anybody who had been told that their story was over.
135
400229
3212
koşmaya başlamıştım artık.
06:43
I remember crossing that line in Tokyo and having such a sense of fulfillment.
136
403983
4421
Tokyo’da çizgiyi geçiş anımı ve yaşadığım tatmin hissini anımsıyorum.
06:48
I looked down at my feet
137
408738
2169
Ayaklarıma baktım ve tüm kariyerim boyunca ilk defa
06:50
and for the first time in my entire career,
138
410949
4087
06:55
I wasn't wearing Adidas,
139
415078
1793
Adidas giymiyordum,
06:56
I wasn't wearing Nike.
140
416871
1585
Nike giymiyordum.
06:58
I was wearing Saysh,
141
418498
1626
Ayağımda kadınlara kadınlar tarafından tasarlanan,
07:00
the women's footwear brand that I founded,
142
420166
3045
ayakkabı sponsoru bulamadığım zamanda
07:03
designed for and by women,
143
423252
2253
kurucusu olduğum ayakkabı markası Saysh vardı.
07:05
when I was left without a footwear sponsor.
144
425546
2211
07:07
Because I was tired of not being valued or able to show up fully as myself.
145
427757
5547
Tamamen kendim olarak var olamamaktan veya değer görmemekten usanmıştım.
07:13
I learned that my voice has power,
146
433763
2419
Sesimin bir gücü olduğunu öğrenmiştim
07:16
and when I bet on myself, change is possible.
147
436182
2920
ve kendi gücüme yaslandığımda değişimin mümkün olduğunu görmüştüm.
07:19
During the pandemic,
148
439894
1168
Pandemi sürecinde
profesyonel ve kişisel hayatlarımız arasındaki ince çizgi belirsizleştiğinde
07:21
we all saw what happens when that thin line
149
441104
2419
07:23
between our professional and personal lives permanently blurs.
150
443564
3838
neler olduğuna hepimiz şahit olduk.
07:27
We have seen women step back, give up, drop out,
151
447443
3712
Kadınların kendini geriye çektiğini, vazgeçtiğini, pes ettiğini,
her şeye sahip olmanın her şeyi yapmak anlamına geldiğini
07:31
as having it all became doing it all,
152
451197
2503
07:33
and doing it all became impossible.
153
453700
2460
ve her şeyi yapmanın imkânsızlaştığını gördük.
07:36
We have got to stop forcing people to choose between parenting
154
456202
3962
İnsanları ebeveyn olmak ile sevdikleri işi yapmak arasında
07:40
and doing the work that they love.
155
460206
1877
bir seçime zorlamaktan vazgeçmeliyiz.
07:42
And we've got to stop pretending that we're not making those decisions
156
462083
3921
Bu kararları almıyormuş gibi davranmaktan vazgeçmeliyiz
07:46
because the results affect us all.
157
466045
2044
çünkü sonuçları hepimizi etkiliyor.
07:48
Not just women, but men and our children, too.
158
468131
3253
Bundan yalnızca kadınlar değil, erkekler ve çocuklarımız da etkileniyor.
07:51
By creating the environment that we all live, work,
159
471426
2627
İçerisinde yaşadığımız, çalıştığımız, sevdiğimiz
07:54
love and raise our families in.
160
474095
2210
ve ailelerimizi kurduğumuz ortamı var etmeliyiz.
07:56
Isn't it past time that we call out the hypocrisy
161
476723
3712
Riyakarlığa son verip
08:00
and create a new normal?
162
480476
1961
yeni normali belirlemenin vakti gelmedi mi?
08:02
One with real generosity, humanity and truth at the center,
163
482437
4921
Çarpık bir iş algısı veya işin gerekliliği değil de;
08:07
not some misplaced sense of what business is or does.
164
487400
3503
cömertlik, insaniyet ve dürüstlüğü merkez alan bir düzen.
08:10
We should say what we will tolerate.
165
490945
2336
Ne kadarına müsaade edebileceğimizi belirtmeliyiz.
08:13
And as we all recover from the pandemic that has flattened us,
166
493281
3587
Hepimizi alaşağı eden pandemiden belimizi doğrulturken
08:16
let's just not rebuild the same version of the broken system that we had before.
167
496909
5256
öncesinde var olan o çarpık sistemin aynısını inşa etmeyelim.
08:22
But let's learn and create something new.
168
502206
2503
Yeni bir şey keşfedelim ve var edelim.
08:25
Each one of us has a role to play.
169
505251
2795
Burada herkese bir rol düşüyor.
08:28
And you don’t have to be an Olympian
170
508087
1794
Kendin ve diğerleri için değişimi yaratmak için
08:29
to create change for yourself or for others.
171
509881
3128
Olimpiyatçı olmana gerek yok.
08:33
Everyone in this room can bet on themselves.
172
513051
2752
Bu odadaki herkes kendisine güvenebilir.
08:36
It will typically happen in moments of fear
173
516471
3169
Genellikle ilerisini göremediğin korku anlarında oluverir.
08:39
when you don't see the path forward.
174
519682
2336
08:42
In my own experience, it was a terrifying decision,
175
522060
3545
Benim tecrübemde korkunç bir karardı ancak bu ilk ipucunuz olabilir.
08:45
but that will be your first clue.
176
525605
2419
08:48
That feeling of being terrified is your invitation to create change.
177
528524
4922
O korkuya kapılma duygusu,
değişimi yaratma yolunda başlangıç çağrısı olabilir.
08:53
You have to acknowledge those feelings,
178
533488
1876
Bu duygulara kulak vermelisiniz,
08:55
you have to brave them, and you have to fight to move forward.
179
535406
3671
onlara göğüs germelisiniz ve ilerleme yolunda mücadele etmelisiniz.
08:59
It won't be easy.
180
539118
1543
Hiç de kolay olmayacak.
09:00
You will be afraid.
181
540703
1585
Korkacaksınız,
09:02
Your voice will shake.
182
542580
1752
sesiniz titreyecek.
09:04
But what I can absolutely promise you
183
544373
2962
Ancak size şu kadarını temin edebilirim ki
09:07
is that it will be worth it.
184
547376
1919
bunu yaptığınıza değecek.
09:09
Thank you.
185
549337
1168
Teşekkür ederim.
09:10
(Applause)
186
550505
6381
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7