What really happens when you mix medications? | Russ Altman

188,456 views ・ 2016-03-23

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: İnci Hande Yener Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:12
So you go to the doctor and get some tests.
0
12811
3321
Doktora gittiniz ve bazı testleri yaptırdınız.
00:16
The doctor determines that you have high cholesterol
1
16674
2620
Doktor yüksek kolesterolünüzün olduğunu ve
00:19
and you would benefit from medication to treat it.
2
19318
3171
bunu tedavi etmek için ilaçlardan yararlanabileceğinizi söyledi.
00:22
So you get a pillbox.
3
22981
1556
Böylelikle ilaç kutusunu aldınız.
00:25
You have some confidence,
4
25505
1199
İşe yarayacağına dair
00:26
your physician has some confidence that this is going to work.
5
26728
2937
sizin de doktorunuzun da biraz inancı var.
00:29
The company that invented it did a lot of studies, submitted it to the FDA.
6
29689
3553
Bunu icat eden şirket birçok çalışma yaptı ve FDA'nın onayına sundu.
00:33
They studied it very carefully, skeptically, they approved it.
7
33266
3107
FDA çok dikkatli bir şekilde üzerinde çalıştı ve ilacı onayladı.
00:36
They have a rough idea of how it works,
8
36397
1889
Nasıl çalıştığına ve yan etkilerine
00:38
they have a rough idea of what the side effects are.
9
38310
2453
dair yaklaşık tahminleri var.
00:40
It should be OK.
10
40787
1150
Buraya kadar tamam.
00:42
You have a little more of a conversation with your physician
11
42864
2818
Doktorunuzla biraz daha konuştunuz ve
00:45
and the physician is a little worried because you've been blue,
12
45706
2963
doktorunuz keyifsiz göründüğünüz için endişelendi,
00:48
haven't felt like yourself,
13
48693
1293
kendinizi iyi hissetmiyorsunuz,
00:50
you haven't been able to enjoy things in life quite as much as you usually do.
14
50010
3731
artık normalde olduğu gibi hayatınızdan zevk alamıyorsunuz.
00:53
Your physician says, "You know, I think you have some depression.
15
53765
3186
Doktorunuz size "Depresyonun olduğunu düşünüyorum. Sana başka
00:57
I'm going to have to give you another pill."
16
57792
2315
bir ilaç daha vereceğim." diyor.
01:00
So now we're talking about two medications.
17
60934
2483
Artık iki ilaçtan bahsediyoruz.
01:03
This pill also -- millions of people have taken it,
18
63441
3104
Bu ilaç -- milyonlarca insanın aldığı, firmanın hakkında
01:06
the company did studies, the FDA looked at it -- all good.
19
66569
3631
çalışmalar yaptığı, FDA'nın kontrol ettiği bir ilaç -- oldukça güzel.
01:10
Think things should go OK.
20
70823
2057
İşlerin iyi gittiğini düşünün.
01:12
Think things should go OK.
21
72904
2197
İşlerin iyi gittiğini düşünün.
01:15
Well, wait a minute.
22
75125
1439
Bekleyin bir dakika.
01:16
How much have we studied these two together?
23
76588
3517
Kaç tane çalışmada bu ikisini birlikte değerlendirdik ki?
01:20
Well, it's very hard to do that.
24
80630
2300
Bunu yapmak oldukça zordur.
01:22
In fact, it's not traditionally done.
25
82954
2130
Aslında normalde pek de yapılmaz.
01:25
We totally depend on what we call "post-marketing surveillance,"
26
85108
5518
"Pazarlama sonrası denetim" dediğimiz, ilacın
piyasaya çıktıktan sonraki deneyimlere
01:30
after the drugs hit the market.
27
90650
1880
tamamen bel bağlamış durumdayız.
01:32
How can we figure out if bad things are happening
28
92996
2848
Bu iki ilaç arasında kötü etkileşimler oluyorsa,
01:35
between two medications?
29
95868
1357
bunları nasıl anlayacağız?
01:37
Three? Five? Seven?
30
97249
2030
3? 5? Peki ya 7 olursa?
01:39
Ask your favorite person who has several diagnoses
31
99708
2415
Birden fazla tanı almış olan, sevdiğiniz herhangi bir
01:42
how many medications they're on.
32
102147
1834
insana kaç ilaç kullandığını sorun.
01:44
Why do I care about this problem?
33
104530
1580
Neden bu problemi önemsiyorum?
01:46
I care about it deeply.
34
106134
1157
Bunu son derece önemsiyorum.
01:47
I'm an informatics and data science guy and really, in my opinion,
35
107315
4304
Ben bir bilişimciyim ve veri bilimi insanıyım, bence gerçekten,
01:51
the only hope -- only hope -- to understand these interactions
36
111643
3745
bu husustaki tek umut çok sayıda veri kaynağını kullanarak
01:55
is to leverage lots of different sources of data
37
115412
3056
ilaçların ne zaman birlikte güvenle kullanılabileceğini ya da
01:58
in order to figure out when drugs can be used together safely
38
118492
3556
kullanılamayacağını aradaki etkileşimleri hesaba katarak
02:02
and when it's not so safe.
39
122072
1777
tespit edebiliriz.
02:04
So let me tell you a data science story.
40
124615
2051
Size bir veri bilimi hikayesi anlatayım:
02:06
And it begins with my student Nick.
41
126690
2154
Nick adındaki bir öğrencimle başlıyor.
02:08
Let's call him "Nick," because that's his name.
42
128868
2380
Ona "Nick" diyelim. Çünkü bu onun gerçek adı.
02:11
(Laughter)
43
131272
1592
(Kahkahalar)
02:12
Nick was a young student.
44
132888
1201
Nick genç bir öğrenciydi.
02:14
I said, "You know, Nick, we have to understand how drugs work
45
134113
3079
Ona, "Nick, bildiğin üzere ilaçların nasıl çalıştığını, birlikte
02:17
and how they work together and how they work separately,
46
137216
2626
ve ayrı ayrı nasıl çalıştıklarını anlamak zorundayız.
02:19
and we don't have a great understanding.
47
139866
1922
Henüz çoğu şey bilmiyoruz."dedim.
02:21
But the FDA has made available an amazing database.
48
141812
2405
FDA mükemmel, kullanışlı bir veritabanı hazırladı.
02:24
It's a database of adverse events.
49
144241
1699
Bu veritabanı ilaç etkileşimlerini içeriyor.
02:26
They literally put on the web --
50
146321
1642
Harfiyen internet sitesine koymuşlar.
02:27
publicly available, you could all download it right now --
51
147987
3119
İsteyen herkes şimdi bile gidip indirebilir.
02:31
hundreds of thousands of adverse event reports
52
151130
3627
Hastalar, doktorlar, şirketler ve eczacılar
02:34
from patients, doctors, companies, pharmacists.
53
154781
3760
tarafından bildirilmiş yüz binlerce ilaç etkileşimi bildirimi var.
02:38
And these reports are pretty simple:
54
158565
1749
Bu bildiriler oldukça basit;
02:40
it has all the diseases that the patient has,
55
160338
2658
Hastanın sahip olduğu tüm hastalıklar,
02:43
all the drugs that they're on,
56
163020
1767
kullandığı tüm ilaçlar ve
02:44
and all the adverse events, or side effects, that they experience.
57
164811
3818
deneyimledikleri tüm yan etkiler ve etkileşimler.
02:48
It is not all of the adverse events that are occurring in America today,
58
168653
3436
Amerika'da yaşanan ilaç etkileşimlerinin hepsi bu değil.
02:52
but it's hundreds and hundreds of thousands of drugs.
59
172113
2578
Daha geride yüzlerce, yüz binlerce ilaç var.
02:54
So I said to Nick,
60
174715
1299
Sonra Nick'e dedim ki,
02:56
"Let's think about glucose.
61
176038
1826
"Glikozu ele alalım,
02:57
Glucose is very important, and we know it's involved with diabetes.
62
177888
3567
Glikoz hayli önemli, ve biliyoruz ki diyabetle de ilişkilli.
03:01
Let's see if we can understand glucose response.
63
181479
3970
Belki de kan şekeri üzerinden bu sorunu çözebiliriz ."
03:05
I sent Nick off. Nick came back.
64
185473
2458
Nick'le vedalaştık. Sonrasında Nick geri geldi.
03:08
"Russ," he said,
65
188248
1786
"Russ," dedi
03:10
"I've created a classifier that can look at the side effects of a drug
66
190351
5112
"Veritabanından ilacın yan etkilerine bakacak,
03:15
based on looking at this database,
67
195487
2051
sana bu ilacın kan şekerini oynatıp oynatmayacağını söyleyecek
03:17
and can tell you whether that drug is likely to change glucose or not."
68
197562
4271
bir sınıflandırıcı yarattım."
03:21
He did it. It was very simple, in a way.
69
201857
2016
Çok basit çalışıyor temelde.
03:23
He took all the drugs that were known to change glucose
70
203897
2635
Kan şekerini oynattığı bilinen bütün ilaçları alıyor,
03:26
and a bunch of drugs that don't change glucose,
71
206556
2389
ayrıca kan şekerine etki etmeyen bir grup ilacı da alıyor ve
03:28
and said, "What's the difference in their side effects?
72
208969
2888
şunu soruyor "Bu ilaçların yan etkileri arasında ne fark var?
03:31
Differences in fatigue? In appetite? In urination habits?"
73
211881
4852
Yorgunluk? İştah? İdrar sıklığı?"
03:36
All those things conspired to give him a really good predictor.
74
216757
2960
Bunların tümü onun iyi tahminler yapmasını sağladı.
03:39
He said, "Russ, I can predict with 93 percent accuracy
75
219741
2548
"Russ, yüzde 93 isabetle bir ilacın kan şekerine
03:42
when a drug will change glucose."
76
222313
1572
etkisini bulabiliyorum" dedi.
03:43
I said, "Nick, that's great."
77
223909
1416
"Harika" dedim ona.
03:45
He's a young student, you have to build his confidence.
78
225349
2896
Genç bir öğrenci o, kendine güvenini kırmamalısınız.
03:48
"But Nick, there's a problem.
79
228269
1390
"Nick problem var. Dünyada her
03:49
It's that every physician in the world knows all the drugs that change glucose,
80
229683
3960
doktor, tüm ilaçların glikozu değiştirdiğini bilir
03:53
because it's core to our practice.
81
233667
2038
çünkü bu bizim uygulamanın özüdür.
03:55
So it's great, good job, but not really that interesting,
82
235729
3722
Bu harika, iyi bir iş ama yeterince ilginç değil
03:59
definitely not publishable."
83
239475
1531
ve kesinlikle yayınlanamaz
04:01
(Laughter)
84
241030
1014
(Kahkahalar)
04:02
He said, "I know, Russ. I thought you might say that."
85
242068
2550
Biliyorum Russ, senin Nick’in zeki olduğunu
04:04
Nick is smart.
86
244642
1152
söyleyeceğini düşündüm, dedi.
04:06
"I thought you might say that, so I did one other experiment.
87
246149
2874
ve bir başka deney daha yaptım diye söylersin diye düşündüm.
04:09
I looked at people in this database who were on two drugs,
88
249047
2928
Veritabanında iki ilaç alan insanlara baktım.
04:11
and I looked for signals similar, glucose-changing signals,
89
251999
4422
Ve benzer sinyallere, iki ilaç alan insanların
04:16
for people taking two drugs,
90
256445
1624
değişen glikoz değişim sinyallerine baktım
04:18
where each drug alone did not change glucose,
91
258093
5569
Ve her bir ilaç tek başına glikozu değiştirmedi
04:23
but together I saw a strong signal."
92
263686
2460
Fakat bu iki ilacın beraber güçlü bir sinyal verdiğini gördüm.
04:26
And I said, "Oh! You're clever. Good idea. Show me the list."
93
266170
3149
Ve ben “Ah, ne kadar zekisin,
çok iyi bir fikir, hadi bana listeyi göster” dedim.
04:29
And there's a bunch of drugs, not very exciting.
94
269343
2254
Ve önümde heyecan verici olmayan bir ilaç listesi vardı.
04:31
But what caught my eye was, on the list there were two drugs:
95
271621
3932
Fakat listede iki ilaca gözüm takıldı:
04:35
paroxetine, or Paxil, an antidepressant;
96
275577
3393
Bunlar bir antidepresan olan paroksetin veya paxil
04:39
and pravastatin, or Pravachol, a cholesterol medication.
97
279756
3570
ve kolesterol ilacı olan pravastatin veya pravachol.
04:43
And I said, "Huh. There are millions of Americans on those two drugs."
98
283936
4283
Ve ben “ hah, bu iki ilacı alan milyonlarca Amerikan var” dedim
04:48
In fact, we learned later,
99
288243
1246
Aslında biz bunu . sonradan öğrendik
04:49
15 million Americans on paroxetine at the time, 15 million on pravastatin,
100
289513
6032
15 milyon Amerikan paroksetin alırken, aynı anda 15 milyon pravastatin alıyor
04:55
and a million, we estimated, on both.
101
295569
2817
ve 1 milyon, ki bu bizim tahminimizdi, her ikisini birden alıyor.
04:58
So that's a million people
102
298767
1254
Ve bu glikoz sorunları olan
05:00
who might be having some problems with their glucose
103
300045
2453
bir milyon insan
05:02
if this machine-learning mumbo jumbo that he did in the FDA database
104
302522
3206
onun FDA veri tabanında yaptığı,
05:05
actually holds up.
105
305752
1254
makine tarafından öğrenilen anlamsız dil, aslında gösterildi.
05:07
But I said, "It's still not publishable,
106
307030
1927
Fakat ben “hala bunun yayınlanabilir olmadığını,
05:08
because I love what you did with the mumbo jumbo,
107
308981
2296
Yaptığın ve makinanın öğrendiği
05:11
with the machine learning,
108
311301
1246
anlamsız dili sevdiğimi,
05:12
but it's not really standard-of-proof evidence that we have."
109
312571
3864
fakat elimizdeki gerçek kanıtın standart bir kanıt olmadığını söyledim
05:17
So we have to do something else.
110
317618
1589
Bu yüzden başka bir şey yapmak zorundaydık.
05:19
Let's go into the Stanford electronic medical record.
111
319231
2876
Hadi Stanford elektronik medikal kayıtlara girelim.
05:22
We have a copy of it that's OK for research,
112
322131
2064
Biz de onların bir kopyası mevcuttu ve bunlar araştırma için yeterliydi.
05:24
we removed identifying information.
113
324219
2046
Tanımlanma bilgilerini kaldırdık.
05:26
And I said, "Let's see if people on these two drugs
114
326581
2503
Ve ben “ hadi o zaman bu iki ilacı alan insanların
05:29
have problems with their glucose."
115
329108
1769
Glikozlarında bir sorun var mı bir görelim” dedim
05:31
Now there are thousands and thousands of people
116
331242
2207
Stanford medikal kayıtlarında paroksetin
05:33
in the Stanford medical records that take paroxetine and pravastatin.
117
333473
3459
ve pravastatin alan binlerce ve binlerce insan vardı.
05:36
But we needed special patients.
118
336956
1799
ancak bizim özel hastalara ihtiyacımız vardı.
05:38
We needed patients who were on one of them and had a glucose measurement,
119
338779
4597
Bizim ihtiyaç duyduğumuz hastalar, bir ilacı alıp ve glikoz ölçümü yapan
05:43
then got the second one and had another glucose measurement,
120
343400
3449
sonra ikinciyi alıp tekrar glikoz ölçümü yapanlar olmalıydı.
05:46
all within a reasonable period of time -- something like two months.
121
346873
3615
Ve tüm bunlar iki ay gibi makul bir zaman aralığında olmalıydı.
05:50
And when we did that, we found 10 patients.
122
350512
3159
Ve biz bunu yaptığımızda, 10 hasta bulduk.
05:54
However, eight out of the 10 had a bump in their glucose
123
354592
4538
Bunlardan 8 tanesinin glikozunda ikinci P’yi aldığında fırlama oluyordu.
05:59
when they got the second P -- we call this P and P --
124
359154
2645
onlar ikinci P’yi aldıklarında,
06:01
when they got the second P.
125
361823
1310
olan fırlamayı P ve P -- diye adlandırıyorduk
06:03
Either one could be first, the second one comes up,
126
363157
2562
Herhangi birini önce alıyordu ve ikincisi sonradan geliyordu.
06:05
glucose went up 20 milligrams per deciliter.
127
365743
2847
Ve glikoz desilitre başına 20 miligram yükseliyordu.
06:08
Just as a reminder,
128
368614
1158
Sadece bir hatırlatma.
06:09
you walk around normally, if you're not diabetic,
129
369796
2325
Diyabet değilseniz, normalde
06:12
with a glucose of around 90.
130
372145
1359
glikozunuz 90 civarında seyreder.
06:13
And if it gets up to 120, 125,
131
373528
2076
Ama 120,125 olursa doktorunuz sizin potansiyel
06:15
your doctor begins to think about a potential diagnosis of diabetes.
132
375628
3450
bir diyabet hastası olduğunuzu düşünmeye başlar.
06:19
So a 20 bump -- pretty significant.
133
379102
2991
Böyle bir 20'lik bir artış- oldukça önemlidir-
06:22
I said, "Nick, this is very cool.
134
382601
1904
Ben “ Nick bu çok iyi.
06:25
But, I'm sorry, we still don't have a paper,
135
385616
2053
Fakat üzgünüm, hala bir makalemiz yok,
06:27
because this is 10 patients and -- give me a break --
136
387693
2579
10 hasta var ve – biraz ara verelim-
06:30
it's not enough patients."
137
390296
1245
bu yeterli hasta sayısı değil” dedim.
06:31
So we said, what can we do?
138
391565
1306
Biz ne yapabiliriz diye düşündük
06:32
And we said, let's call our friends at Harvard and Vanderbilt,
139
392895
2976
Bostandaki Harvard ve Nashnille'de Vanderbilt'deki
06:35
who also -- Harvard in Boston, Vanderbilt in Nashville,
140
395895
2587
arkadaşlarımızı aramaya karar verdik.
06:38
who also have electronic medical records similar to ours.
141
398506
2821
çünkü, orada bizdeki medikal
kayıtlara benzer elektronik kayıtlar mevcuttu.
06:41
Let's see if they can find similar patients
142
401351
2020
P ilacı kullanan ve diğer P ilacı kullanan
06:43
with the one P, the other P, the glucose measurements
143
403395
3276
aynı hastalardaki ihtiyacımız olan
06:46
in that range that we need.
144
406695
1600
glikoz ölçümlerini görelim.
06:48
God bless them, Vanderbilt in one week found 40 such patients,
145
408787
4955
Şükürler olsun ki, 1 haftada içinde Vanderbilt'de
06:53
same trend.
146
413766
1189
aynı eğilimlerde olan 40 hasta buldu.
06:55
Harvard found 100 patients, same trend.
147
415804
3620
Hardvard, aynı eğilimlerde 100 hasta buldu.
06:59
So at the end, we had 150 patients from three diverse medical centers
148
419448
4281
Sonunda 3 farklı merkezde bu iki aynı ilacı alan
07:03
that were telling us that patients getting these two drugs
149
423753
3297
150 hastamız vardı ve
07:07
were having their glucose bump somewhat significantly.
150
427074
2703
onların glikozlarında önemli ölçüde artış saptandı.
07:10
More interestingly, we had left out diabetics,
151
430317
2810
Daha ilginci, biz diyabetlileri bıraktık
07:13
because diabetics already have messed up glucose.
152
433151
2317
çünkü onların glikozları çoktan bozulmuştu.
07:15
When we looked at the glucose of diabetics,
153
435492
2238
Diyabetlilerin glikozlarına baktığımızda
07:17
it was going up 60 milligrams per deciliter, not just 20.
154
437754
3435
desilitre başına 20 değil, 60 miligram artmıştı.
07:21
This was a big deal, and we said, "We've got to publish this."
155
441760
3452
Bu büyük bir şeydi ve "bunu yayınlamalıyız" dedik.
07:25
We submitted the paper.
156
445236
1179
Makaleyi, FDA'den, Stanford'dan
07:26
It was all data evidence,
157
446439
2111
Vanderbilt'ten, Hardvard'dan
07:28
data from the FDA, data from Stanford,
158
448574
2483
tüm kanıtlarla
07:31
data from Vanderbilt, data from Harvard.
159
451081
1946
sunduk.
07:33
We had not done a single real experiment.
160
453051
2396
Biz tek bir gerçek deney yapmamıştık.
07:36
But we were nervous.
161
456495
1296
Gergindik.
07:38
So Nick, while the paper was in review, went to the lab.
162
458201
3730
Makale gözden geçilirken, Nick laba gitti
07:41
We found somebody who knew about lab stuff.
163
461955
2462
ve lab işlerinden anlayan birisini bulduk.
07:44
I don't do that.
164
464441
1393
Bunu ben yapmadım.
07:45
I take care of patients, but I don't do pipettes.
165
465858
2417
Hastalarla ilgilenirim ama pipetleme işini ben yapmam.
07:49
They taught us how to feed mice drugs.
166
469420
3053
Bize nasıl fareleri ilaçlarla besleyeceğimizi öğrettiler.
07:52
We took mice and we gave them one P, paroxetine.
167
472864
2414
Fareleri aldık ve onlara bir P, paroksetine verdik.
07:55
We gave some other mice pravastatin.
168
475302
2508
Diğer bir farelere pravastatin verdik
07:57
And we gave a third group of mice both of them.
169
477834
3595
ve üçüncü bir gruba iki ilacı birden verdik.
08:01
And lo and behold, glucose went up 20 to 60 milligrams per deciliter
170
481893
3946
Farelerde, glikoz desilitre başına 20'den 60'a kadar
08:05
in the mice.
171
485863
1171
arttığını gözlemledik.
08:07
So the paper was accepted based on the informatics evidence alone,
172
487058
3158
Makale, yalnızca kanıtlara dayanılarak kabul edildi
08:10
but we added a little note at the end,
173
490240
1894
fakat biz sonuna eğer bu ikisini farelere
08:12
saying, oh by the way, if you give these to mice, it goes up.
174
492158
2899
verirseniz glikoz artar diye ufak bir not ekledik.
08:15
That was great, and the story could have ended there.
175
495081
2508
Bu harika bir şeydi ve hikaye burada bitmeliydi.
08:17
But I still have six and a half minutes.
176
497613
1997
Fakat hala 6 buçuk dakikam var.
08:19
(Laughter)
177
499634
2807
(Kahkahalar)
08:22
So we were sitting around thinking about all of this,
178
502465
2815
Biz hala bunun üzerine düşünüyorduk
08:25
and I don't remember who thought of it, but somebody said,
179
505304
2735
Kim düşündü hatırlamıyorum ama birisi
08:28
"I wonder if patients who are taking these two drugs
180
508063
3201
eğer hastalar bu iki ilacı beraber alırlarsa
08:31
are noticing side effects of hyperglycemia.
181
511288
3553
hiperglisemi yan etkilerini görür, dedi.
08:34
They could and they should.
182
514865
1496
Oldu ve olmalıydı.
08:36
How would we ever determine that?"
183
516761
1877
Biz bunu nasıl belirleyebilirdik?
08:39
We said, well, what do you do?
184
519551
1443
"Ne yapmalıyız?" diye sorduk.
08:41
You're taking a medication, one new medication or two,
185
521018
2580
Bir ilaç alıyorsun ve bir ya da iki ilaç daha ekleniyor
08:43
and you get a funny feeling.
186
523622
1538
ve eğlenceli duyguların oluyor.
08:45
What do you do?
187
525184
1151
Ne yaparsınız?
08:46
You go to Google
188
526359
1151
Google'ı açıp,
08:47
and type in the two drugs you're taking or the one drug you're taking,
189
527534
3349
aldığı iki ilacın veya tek ilacın adını yazıp
08:50
and you type in "side effects."
190
530907
1603
yan etkilerini araştırırsın.
08:52
What are you experiencing?
191
532534
1356
Ne umuyorsunuz?
08:54
So we said OK,
192
534239
1151
Biz "tamam" diyip
08:55
let's ask Google if they will share their search logs with us,
193
535414
3056
Google'a girdik ve onların araştırma günlüklerine
bizimle paylaşıp paylaşmayacaklarını sorduk
08:58
so that we can look at the search logs
194
538494
1833
bu yüzden araştırma günlüklerine baktık
09:00
and see if patients are doing these kinds of searches.
195
540351
2565
ve hastaların böyle bir araştırma yapıp yapmadıklarını gördük.
09:02
Google, I am sorry to say, denied our request.
196
542940
3275
Google" üzgünüm ama isteğiniz rededildi" dedi.
09:06
So I was bummed.
197
546819
1151
Ben şok oldum.
09:07
I was at a dinner with a colleague who works at Microsoft Research
198
547994
3166
Microsoftta çalışan bir arkadaşla yemekteydim ve
09:11
and I said, "We wanted to do this study,
199
551184
1941
"Böyle bir çalışma yapmak istedik ama Google
09:13
Google said no, it's kind of a bummer."
200
553149
1880
"hayır, bu bir tür beleşçilik" dedi, dedim
09:15
He said, "Well, we have the Bing searches."
201
555053
2086
Arkadaşımsa" evet bizim Bing araştırmalarımız var" dedi.
09:18
(Laughter)
202
558195
3483
(Kahkahalar)
09:22
Yeah.
203
562805
1267
Evet
09:24
That's great.
204
564096
1151
Bu harika
09:25
Now I felt like I was --
205
565271
1151
Şimdi ben---
09:26
(Laughter)
206
566446
1000
( kahkahalar)
09:27
I felt like I was talking to Nick again.
207
567470
2412
Tekrar Nick ile konuşuyormuşum gibi hissettim.
09:30
He works for one of the largest companies in the world,
208
570437
2624
O dünyadanın en büyük şirketlerinden birisinde çalışıyor
09:33
and I'm already trying to make him feel better.
209
573085
2206
ve ben onun kendisinin daha iyi hissetmesi için çabalıyorum.
09:35
But he said, "No, Russ -- you might not understand.
210
575315
2445
Ama "Hayır, Russ anlamamış olabilirsin" dedi
09:37
We not only have Bing searches,
211
577784
1500
"Bizim sadece Bing araştırmalarımız yok
09:39
but if you use Internet Explorer to do searches at Google,
212
579308
3340
Eğer siz İnternet Explorer'ı kullanarak Google'da,
09:42
Yahoo, Bing, any ...
213
582672
1891
Yahoo'da , Bing'de veya
09:44
Then, for 18 months, we keep that data for research purposes only."
214
584587
3643
herhangi bir yerde arama yaparsanız
Biz o datayı 18 ay koruma altına alırız." dedi
09:48
I said, "Now you're talking!"
215
588254
1936
"Ha şöyle!" dedim.
09:50
This was Eric Horvitz, my friend at Microsoft.
216
590214
2198
Microsoft'ta çalışan Eric Horvitz adında bir arkadaşımdı.
09:52
So we did a study
217
592436
1695
Bunun üzerine biz bir çalışma yaptık
09:54
where we defined 50 words that a regular person might type in
218
594155
4619
Hiperglisemisi olan normal insanların yazdığı
09:58
if they're having hyperglycemia,
219
598798
1602
50 kelime belirledik.
10:00
like "fatigue," "loss of appetite," "urinating a lot," "peeing a lot" --
220
600424
4762
Örneğin "yorgunluk, iştah kaybı,
sık idrara çıkma, fazla idrar yapma--" gibi
10:05
forgive me, but that's one of the things you might type in.
221
605210
2767
üzgünüm ama bu yazılan şeylerden bir tanesi.
10:08
So we had 50 phrases that we called the "diabetes words."
222
608001
2790
Böylelikle biz 50 ifade belirleyerek
onları "diyabet kelimeleri" olarak adlandırdık.
10:10
And we did first a baseline.
223
610815
2063
Biz ilk olarak alt sınırı belirledik.
10:12
And it turns out that about .5 to one percent
224
612902
2704
ve bu konuda tüm İnternet aramalarının
10:15
of all searches on the Internet involve one of those words.
225
615630
2982
yüzde 0.5 ile biri arasında bu kelimelerden birini içerir.
10:18
So that's our baseline rate.
226
618636
1742
Böylelikler bu bizim alt sınır oranımız oldu.
10:20
If people type in "paroxetine" or "Paxil" -- those are synonyms --
227
620402
4143
Eğer insanlar "paroksetin veya paxil -- bunlar eş anlamlıdır--
10:24
and one of those words,
228
624569
1215
kelimelerinden birisini arattığında
10:25
the rate goes up to about two percent of diabetes-type words,
229
625808
4890
diyabet kelimelerinin oranı yüzde ikiye yükselecektir.
10:30
if you already know that there's that "paroxetine" word.
230
630722
3044
Eğer, paroksetin kelimesinin olduğunu biliyorsanız,
10:34
If it's "pravastatin," the rate goes up to about three percent from the baseline.
231
634191
4547
eğer o kelime pravastatinse, oran alt sınırdan yüzde üçe yükselecektir.
10:39
If both "paroxetine" and "pravastatin" are present in the query,
232
639171
4390
Sorgulamada hem paroksetin hem de pravastatin varsa,
10:43
it goes up to 10 percent,
233
643585
1669
oran yüzde 10'a çıkacaktır.
10:45
a huge three- to four-fold increase
234
645278
3461
diyabet kelimeleri veya hiperglisemi kelimeleri içerisinde
10:48
in those searches with the two drugs that we were interested in,
235
648763
3389
ilgilendiğimiz bu iki ilaç ile ilgili
10:52
and diabetes-type words or hyperglycemia-type words.
236
652176
3566
oldukça büyük üç dört katlık bir artış.
10:56
We published this,
237
656216
1265
Bunu yayınladık
10:57
and it got some attention.
238
657505
1466
ve aksiyon aldık.
10:58
The reason it deserves attention
239
658995
1778
Aksiyon almamızın nedeni ise,
11:00
is that patients are telling us their side effects indirectly
240
660797
4312
araştırma süresince, hastalar bize
dolaylı yoldan yan etkilerini anlatmalarıydı.
11:05
through their searches.
241
665133
1156
11:06
We brought this to the attention of the FDA.
242
666313
2138
Bunu FDA dikkatine sunduk
11:08
They were interested.
243
668475
1269
ve onlar ilgilendiler.
11:09
They have set up social media surveillance programs
244
669768
3606
Microsoft ile ortaklaşa sosyal medya üzerinden
11:13
to collaborate with Microsoft,
245
673398
1751
oldukça iyi bir alt yapısı olan
11:15
which had a nice infrastructure for doing this, and others,
246
675173
2794
Twitter aramalarına,
Facebook aramalarına
11:17
to look at Twitter feeds,
247
677991
1282
Araştırma loglarına bakmak için
11:19
to look at Facebook feeds,
248
679297
1716
anket programları kurarak,
11:21
to look at search logs,
249
681037
1311
ayrı ayrı veya birlikte ilaçların erken belirtilerini,
11:22
to try to see early signs that drugs, either individually or together,
250
682372
4909
olası problemleri görmeye çalıştılar.
11:27
are causing problems.
251
687305
1589
Bundan ne çıkarmalıyım?
11:28
What do I take from this? Why tell this story?
252
688918
2174
Neden bu hikayeyi anlattım?
İlk olarak,
11:31
Well, first of all,
253
691116
1207
Büyük ve orta ölçekli veriler
11:32
we have now the promise of big data and medium-sized data
254
692347
4037
gerçekten temelde ilaç etkilerini,
11:36
to help us understand drug interactions
255
696408
2918
ilaç etkileşimlerini
11:39
and really, fundamentally, drug actions.
256
699350
2420
anlamamıza yardım etmektedir.
11:41
How do drugs work?
257
701794
1413
Bu ilaçlar nasıl işliyor?
11:43
This will create and has created a new ecosystem
258
703231
2836
Onlar, ilaçların işleyişi ve kullanımını anlamamız için
11:46
for understanding how drugs work and to optimize their use.
259
706091
3267
yeni bir ekosistem yarattı ve yaratacak.
11:50
Nick went on; he's a professor at Columbia now.
260
710303
2659
Nick bu işe devam etti ve şuan Kolombiya'da profesör.
11:52
He did this in his PhD for hundreds of pairs of drugs.
261
712986
4072
O doktorasını yüzlerce çift ilaçlar ile yaptı.
11:57
He found several very important interactions,
262
717082
2517
Pek çok önemli etkileşimler buldu
11:59
and so we replicated this
263
719623
1214
ilaç-ilaç etkileşimlerini bularak
12:00
and we showed that this is a way that really works
264
720861
2574
bunun bu şekilde işleyeceğini gösterdik.
12:03
for finding drug-drug interactions.
265
723459
2339
Fakat bir kaç şey var.
12:06
However, there's a couple of things.
266
726282
1734
Biz aynı zamanda ilaç çiftleri kullanmadık.
12:08
We don't just use pairs of drugs at a time.
267
728040
3046
Daha önce belirttiğim gibi,
12:11
As I said before, there are patients on three, five, seven, nine drugs.
268
731110
4469
üç, beş, yedi , dokuz ilaç kullanan hastalar var.
12:15
Have they been studied with respect to their nine-way interaction?
269
735981
3642
Onların 9 yönlü etkileşimleri mi çalışıldı peki?
12:19
Yes, we can do pair-wise, A and B, A and C, A and D,
270
739647
4208
Evet, biz A ve B, A ve C , A ve D gibi ikililer yaparak çalıştık.
12:23
but what about A, B, C, D, E, F, G all together,
271
743879
4286
Peki aynı hasta tarafından
12:28
being taken by the same patient,
272
748189
1762
A, B,C, D, E, F, G hepsi alınırsa ne olur?
12:29
perhaps interacting with each other
273
749975
2118
Belki de her biri ötekiyle etkileşerek
12:32
in ways that either makes them more effective or less effective
274
752117
3778
diğerlerini daha etkili yapabilir veya etkisini azaltabilir.
12:35
or causes side effects that are unexpected?
275
755919
2332
veya beklenmedik yan etkiler oluşabilir?
12:38
We really have no idea.
276
758275
1827
Gerçekten bir fikrimiz yok.
12:40
It's a blue sky, open field for us to use data
277
760126
3756
Açık mavi gökyüzü ve dataları kullanmamız ve onların
12:43
to try to understand the interaction of drugs.
278
763906
2502
etkileşimlerini anlamaya çalışmamız için ucu açık bir alan.
12:46
Two more lessons:
279
766848
1370
2 önemli nokta:
12:48
I want you to think about the power that we were able to generate
280
768242
4199
yaratmaya çalıştığımız gücü düşünmenizi istiyorum.
12:52
with the data from people who had volunteered their adverse reactions
281
772465
4711
Eczacılar, kendileri, doktorları aracılığıyla
12:57
through their pharmacists, through themselves, through their doctors,
282
777200
3269
gönüllü olan insanlardaki yan etki datalarını
13:00
the people who allowed the databases at Stanford, Harvard, Vanderbilt,
283
780493
3667
Stanford, Harvard, Vanderbilt'deki verileri araştırma için
13:04
to be used for research.
284
784184
1427
kullanmamızı sağlayan insanları.
13:05
People are worried about data.
285
785929
1445
insanlar veriler için kaygı duyuyorlar.
13:07
They're worried about their privacy and security -- they should be.
286
787398
3187
Gizlilikleri ve güvenlikleri hakkında
endişeleniyorlar ki endişelenmeliler de.
13:10
We need secure systems.
287
790609
1151
Güvenlik sistemlerine ihtiyacımız var.
13:11
But we can't have a system that closes that data off,
288
791784
3406
Fakat, verileri gizleyebilecek bir sisteme sahip değiliz.
13:15
because it is too rich of a source
289
795214
2752
Çünkü, tıpta yeni şeylerin
13:17
of inspiration, innovation and discovery
290
797990
3971
ilham, yenilik ve keşfi için
13:21
for new things in medicine.
291
801985
1578
oldukça pahalı bir kaynak.
13:24
And the final thing I want to say is,
292
804494
1794
Son olarak şunu söylemek istiyorum.
13:26
in this case we found two drugs and it was a little bit of a sad story.
293
806312
3357
Bu durumda, biraz üzücü bir hikaye oldu ancak
13:29
The two drugs actually caused problems.
294
809693
1921
aslında çeşitli problemlere sebep olan iki ilaç bulduk.
13:31
They increased glucose.
295
811638
1475
Bu ilaçlar glukozu yükselterek,
13:33
They could throw somebody into diabetes
296
813137
2446
kişinin diyabet olmasına neden olabiliyorlar.
13:35
who would otherwise not be in diabetes,
297
815607
2294
Diyabet olmayanlar ise,
13:37
and so you would want to use the two drugs very carefully together,
298
817925
3175
bu iki ilacı beraber dikkatli bir şekilde kullanmalılar.
13:41
perhaps not together,
299
821124
1151
Belki beraber kullanmamalı
13:42
make different choices when you're prescribing.
300
822299
2340
reçete edilirken, farklı seçimler yapabilirsiniz.
13:44
But there was another possibility.
301
824663
1846
Fakat bir başka alternatif daha vardı.
13:46
We could have found two drugs or three drugs
302
826533
2344
Biz iki veya üç ilacın
13:48
that were interacting in a beneficial way.
303
828901
2261
olumlu yönde etkileşimleri bulduk,
13:51
We could have found new effects of drugs
304
831616
2712
ilaçların yeni etkileşimlerini bulduk.
13:54
that neither of them has alone,
305
834352
2160
Hiç bir ilaç tek başına yan etki yaratmazken,
13:56
but together, instead of causing a side effect,
306
836536
2493
beraber alındığında yan etkilere sebep olmaktadır.
13:59
they could be a new and novel treatment
307
839053
2425
Bu, tedavisi olmayan veya
14:01
for diseases that don't have treatments
308
841502
1882
etkili bir tedavi bulunmayan hastalıklar için,
14:03
or where the treatments are not effective.
309
843408
2007
değişik ve yeni bir tedavi yöntemi olabilir.
14:05
If we think about drug treatment today,
310
845439
2395
Bugünki ilaç tedavilerini düşünecek olursak,
14:07
all the major breakthroughs --
311
847858
1752
tüm yeni buluşları--
14:09
for HIV, for tuberculosis, for depression, for diabetes --
312
849634
4297
örneğin HIV, tüberküloz, depresyon, diyabet--
14:13
it's always a cocktail of drugs.
313
853955
2830
Her zaman bir ilaç kokteyilidir.
14:16
And so the upside here,
314
856809
1730
Ve işte başka ve farklı bir günde
14:18
and the subject for a different TED Talk on a different day,
315
858563
2849
farklı bir yönden TED Talk konusu:
14:21
is how can we use the same data sources
316
861436
2593
Hastalarımıza daha iyi bakmak için,
14:24
to find good effects of drugs in combination
317
864053
3563
bize yeni tedaviler,
14:27
that will provide us new treatments,
318
867640
2175
yeni bakış açıları sağlayacak kombine
14:29
new insights into how drugs work
319
869839
1852
ilaçların iyi etkilerini bulmak için
14:31
and enable us to take care of our patients even better?
320
871715
3786
aynı veri kaynaklarını nasıl kullanabiliriz?
14:35
Thank you very much.
321
875525
1166
Çok teşekkürler!
14:36
(Applause)
322
876715
3499
(alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7