The incredible inventions of intuitive AI | Maurice Conti

Translator: Leslie Gauthier Reviewer: Camille Martínez

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Selda Yener

How many of you are creatives,

Aramızda kaçınız yaratıcı?

designers, engineers, entrepreneurs, artists,

Kaçınız tasarımcı, mühendis, girişimci, aktör

or maybe you just have a really big imagination?

veya sadece büyük bir hayal gücünüz var?

Show of hands? (Cheers)

Elleri göreyim?

That's most of you.

Demek ki çoğunuz.

I have some news for us creatives.

Biz yaratıcılar için haberlerim var.

Over the course of the next 20 years,

Önümüzdeki 20 yıl içinde,

more will change around the way we do our work

geçtiğimiz son 2000 yıla kıyasla çalışma şeklimiz

than has happened in the last 2,000.

çok daha fazla değişecek.

In fact, I think we're at the dawn of a new age in human history.

Hatta bence insanlık tarihinde yeni bir çağın eşiğindeyiz.

Now, there have been four major historical eras defined by the way we work.

Çalışma şeklimize göre dört temel tarihi çağ geçirdik.

The Hunter-Gatherer Age lasted several million years.

Avcı-Toplayıcı Çağı birkaç milyon yıl sürdü.

And then the Agricultural Age lasted several thousand years.

Sonra birkaç bin yıl süren Tarım Çağı.

The Industrial Age lasted a couple of centuries.

Ardından birkaç yüzyıl süren Sanayi Çağı.

And now the Information Age has lasted just a few decades.

Şimdi ise henüz onlarca yıldır süregelen Bilgi Çağı'ndayız.

And now today, we're on the cusp of our next great era as a species.

Bugün insan türü olarak yeni bir büyük çağın kıyısındayız.

Welcome to the Augmented Age.

Artırılmış Çağ'a hoş geldiniz.

In this new era, your natural human capabilities are going to be augmented

Bu yeni çağda doğal insani yetileriniz

by computational systems that help you think,

düşünmenize yardım eden bilgisayar sistemleri,

robotic systems that help you make,

üretmenize yardım eden robotik sistemler

and a digital nervous system

ve doğal duyularınızın ötesinde

that connects you to the world far beyond your natural senses.

sizi dünyaya bağlayan dijital bir sinir sistemi ile güçlendirilecek.

Let's start with cognitive augmentation.

Bilişsel artırma ile başlayalım.

How many of you are augmented cyborgs?

Kaçınız güçlendirilmiş sayborg?

(Laughter)

(Kahkahalar)

I would actually argue that we're already augmented.

Ben de zaten artırılmış olduğumuzu iddia ediyordum.

Imagine you're at a party,

Bir partide olduğunuzu

and somebody asks you a question that you don't know the answer to.

ve birinin size cevabını bilmediğiniz bir soru sorduğunu düşünün.

If you have one of these, in a few seconds, you can know the answer.

Eğer elinizde bunlardan bir tane varsa, birkaç saniyede cevabı bulursunuz.

But this is just a primitive beginning.

Fakat bu sadece ilkel bir başlangıç.

Even Siri is just a passive tool.

Siri bile sadece pasif bir araç.

In fact, for the last three-and-a-half million years,

Aslına bakarsanız son üç buçuk milyon yıldır

the tools that we've had have been completely passive.

kullandığımız tüm araçlar tamamen pasifti.

They do exactly what we tell them and nothing more.

Yalnızca söylediğimizi yapıyorlar, başka bir şey değil.

Our very first tool only cut where we struck it.

Kullandığımız ilk araç yalnızca onu sapladığımız yeri kesiyordu.

The chisel only carves where the artist points it.

Matkap yalnızca kullananın işaretlediği noktayı deliyor.

And even our most advanced tools do nothing without our explicit direction.

Hatta en gelişmiş araçlarımız bile biz yönlendirmeden hiçbir şey yapmıyorlar.

In fact, to date, and this is something that frustrates me,

Aslında beni hayal kırıklığına uğratan şey şu;

we've always been limited

biz her zaman irademizi

by this need to manually push our wills into our tools --

fiziksel yollarla araçlara yönlendirerek kısıtladık;

like, manual, literally using our hands,

fiziksel derken gerçekten ellerimizi kullanarak,

even with computers.

bilgisayarda bile.

But I'm more like Scotty in "Star Trek."

Ama ben ''Uzay Yolu''ndaki Scotty gibiyim.

(Laughter)

(Kahkahalar)

I want to have a conversation with a computer.

Bir bigisayarla sohbet etmek istiyorum.

I want to say, "Computer, let's design a car,"

''Hey bilgisayar, hadi bir araba tasarlayalım.'' demek,

and the computer shows me a car.

bilgisayar da bana araba çizsin istiyorum.

And I say, "No, more fast-looking, and less German,"

Sonra ''hayır, daha sağlam ve Alman işi gibi olmasın'' desem

and bang, the computer shows me an option.

ve bilgisayar bir seçenek gösterse.

(Laughter)

(Kahkahalar)

That conversation might be a little ways off,

Bu sohbet biraz uçarı olabilir,

probably less than many of us think,

muhtemelen çoğumuzun düşündüğünden az,

but right now,

ama şu an

we're working on it.

bunun üzerine çalışıyoruz.

Tools are making this leap from being passive to being generative.

Araçlar pasif olmaktan üretken olmaya doğru çığır atlıyor.

Generative design tools use a computer and algorithms

Üretken tasarımlı araçlar bilgisayar ve algoritma kullanarak

to synthesize geometry

geometri sentezi yapıp

to come up with new designs all by themselves.

tamamen kendi başlarına yeni tasarımlar ortaya atıyorlar.

All it needs are your goals and your constraints.

Tek ihtiyacı olan şey sizin hedef ve filtreleriniz.

I'll give you an example.

Bir örnek vereyim:

In the case of this aerial drone chassis,

Bu insansız hava aracı şasesinde

all you would need to do is tell it something like,

tek yapmanız gereken ona bir şey söylemek.

it has four propellers,

Aracın dört pervanesi var,

you want it to be as lightweight as possible,

mümkün olduğu kadar hafif olsun istiyorsunuz

and you need it to be aerodynamically efficient.

ve aerodinamik olarak çalışması gerek.

Then what the computer does is it explores the entire solution space:

İşte bu noktada bilgisayar tüm çözümleri tarıyor:

every single possibility that solves and meets your criteria --

Kriterlerinize uygun her bir olasılığı çözüp karşılayan --

millions of them.

milyonlarca olasılığı.

It takes big computers to do this.

Bunun için büyük bilgisayarlar gerek.

But it comes back to us with designs

Fakat konu bizi

that we, by ourselves, never could've imagined.

hayal dahi edemeyeceğimiz tasarımlara getirir.

And the computer's coming up with this stuff all by itself --

Bilgisayar bütün bunları tek başına yapıyor-

no one ever drew anything,

hiç kimse bir çizim yapmadı

and it started completely from scratch.

ve tamamen sıfırdan başladı.

And by the way, it's no accident

Bu arada hava aracının

that the drone body looks just like the pelvis of a flying squirrel.

uçan bir sincabın iç kısmına benzemesi de tesadüf değil.

(Laughter)

(Kahkahalar)

It's because the algorithms are designed to work

Bunun sebebi algoritmaların evrim mantığıyla

the same way evolution does.

çalışacak şekilde tasarlanması.

What's exciting is we're starting to see this technology

İşin heyecan verici kısmıysa bu teknolojiyi

out in the real world.

gerçek hayatta görmeye başlamamız.

We've been working with Airbus for a couple of years

Birkaç yıldır Airbus'la birlikte

on this concept plane for the future.

geleceğin uçakları üzerine çalışıyoruz.

It's a ways out still.

Henüz olması mümkün değil.

But just recently we used a generative-design AI

Fakat kısa süre önce bunu başarmak için üretken tasarımlı

to come up with this.

yapay zekâ kullandık.

This is a 3D-printed cabin partition that's been designed by a computer.

Bu, bilgisayar tarafından tasarlanmış bir kabin bölmesinin 3B gösterimi.

It's stronger than the original yet half the weight,

Orijinalinden daha güçlü ama yarısı ağırlığında

and it will be flying in the Airbus A320 later this year.

ve bu yıl Airbus A320 ile uçuyor olacak.

So computers can now generate;

Yani bilgisayarlar artık üretebiliyor;

they can come up with their own solutions to our well-defined problems.

bizim iyi tanımladığımız sorunlara kendi çözümlerini bulabiliyorlar.

But they're not intuitive.

Ama sezgisel değiller.

They still have to start from scratch every single time,

Her seferinde sıfırdan başlamaları gerek,

and that's because they never learn.

çünkü hiçbir zaman öğrenmiyorlar.

Unlike Maggie.

Maggie öyle değil ama.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Maggie's actually smarter than our most advanced design tools.

Maggie aslında çoğu ileri tasarım araçlarımızdan daha akıllı.

What do I mean by that?

Peki ben ne demek istiyorum?

If her owner picks up that leash,

Sahibi tasmayı eline aldığında

Maggie knows with a fair degree of certainty

Maggie neredeyse kendinden emin bir şekilde

it's time to go for a walk.

yürüyüşe çıkacaklarını biliyor.

And how did she learn?

Nasıl öğrendi peki?

Well, every time the owner picked up the leash, they went for a walk.

Çünkü sahibi tasmayı her aldığında yürüyüşe çıktılar.

And Maggie did three things:

Maggie üç şey yaptı:

she had to pay attention,

Dikkat verdi,

she had to remember what happened

ne olduğunu hatırladı

and she had to retain and create a pattern in her mind.

ve bunu aklında tutup kafasında bir şablon oluşturdu.

Interestingly, that's exactly what

İşin ilginç yanı, bu tam da

computer scientists have been trying to get AIs to do

son 60 yıldır bilgisayar bilimcilerin Yapay Zekâ

for the last 60 or so years.

üzerinde yapmak istedikleri şey.

Back in 1952,

1952 yılında,

they built this computer that could play Tic-Tac-Toe.

XOXO oynayabilen bu bilgisayarı geliştirdiler.

Big deal.

Büyük başarı.

Then 45 years later, in 1997,

45 yıl sonra 1997 yılında,

Deep Blue beats Kasparov at chess.

Deep Blue satrançta Kasparov'u yendi.

2011, Watson beats these two humans at Jeopardy,

2011'de Watson bu iki kişiyi bilgi yarışmasında yendi,

which is much harder for a computer to play than chess is.

ki bu satranç oynamaktan daha zordur bilgisayar için.

In fact, rather than working from predefined recipes,

Gerçek şu ki, önceden belirtilmiş talimatlarla çalışmak yerine

Watson had to use reasoning to overcome his human opponents.

Watson bu insan rakiplerini yenmek için mantık kullandı.

And then a couple of weeks ago,

Yine birkaç hafta önce,

DeepMind's AlphaGo beats the world's best human at Go,

DeepMind'ın AlphaGo robotu Go oyununda dünya birincisini yendi,

which is the most difficult game that we have.

bu sahip olduğumuz en zor oyun.

In fact, in Go, there are more possible moves

Go oyununda, evrendeki atom sayısından çok

than there are atoms in the universe.

hamle olasılığı var.

So in order to win,

Yani kazanmak için

what AlphaGo had to do was develop intuition.

AlphaGo'nın sezgi geliştirmesi gerekliydi.

And in fact, at some points, AlphaGo's programmers didn't understand

Yine bazı noktalarda, AlphaGo'nun programcıları

why AlphaGo was doing what it was doing.

onun neyi niçin yaptığını anlayamadılar.

And things are moving really fast.

İşler çok hızlı bir şekilde işliyor.

I mean, consider -- in the space of a human lifetime,

Bir düşünün, insan hayatı boyunca

computers have gone from a child's game

bilgisayarlar bir çocuk oyunundan

to what's recognized as the pinnacle of strategic thought.

stratejik düşüncenin zirvesi kabul edilen bir oyuna yöneldi.

What's basically happening

Burada olan şey şu;

is computers are going from being like Spock

bilgisayarlar Spock olmaktan çıkıp

to being a lot more like Kirk.

Kirk olmaya başlıyorlar.

(Laughter)

(Kahkahalar)

Right? From pure logic to intuition.

Basit mantıktan sezgiye.

Would you cross this bridge?

Bu köprüden geçer miydiniz?

Most of you are saying, "Oh, hell no!"

Çoğunuz ''hayatta olmaz!'' diyor

(Laughter)

(Kahkahalar)

And you arrived at that decision in a split second.

Bu kararı vermeniz saniyeden kısa sürdü.

You just sort of knew that bridge was unsafe.

Köprünün güvenli olmadığını biliyordunuz.

And that's exactly the kind of intuition

İşte bu tam da derin öğrenme

that our deep-learning systems are starting to develop right now.

sistemlerimizin geliştirmeye çalıştıkları türden bir sezgi.

Very soon, you'll literally be able

Çok yakında, yaptığınız,

to show something you've made, you've designed,

tasarladığınız bir şeyi bir bilgisayara

to a computer,

gösterebileceksiniz.

and it will look at it and say,

O da bakıp şöyle diyecek,

"Sorry, homie, that'll never work. You have to try again."

''Olmaz, kanka, işe yaramaz, baştan yapman lazım.''

Or you could ask it if people are going to like your next song,

İnsanlar yeni şarkınızı beğenecek mi veya hangi dondurmayı

or your next flavor of ice cream.

alacağınızı da sorabilirsiniz.

Or, much more importantly,

Veya daha da önemlisi

you could work with a computer to solve a problem

daha önce hiç karşılaşmadığımız bir sorunla ilgili

that we've never faced before.

bilgisayarla çalışabilirsiniz.

For instance, climate change.

Örneğin iklim değişikliği.

We're not doing a very good job on our own,

Kendi başımıza pek bir iş başaramıyoruz.

we could certainly use all the help we can get.

Alabileceğimiz her yardıma ihtiyacımız var.

That's what I'm talking about,

İşte söylemek istediğim bu;

technology amplifying our cognitive abilities

teknolojinin bilişsel yetilerimizi kuvvetlendirmesi,

so we can imagine and design things that were simply out of our reach

böylelikle artırılmamış insan olarak erişemeyeceğimiz şeyleri

as plain old un-augmented humans.

hayal edip tasarlamak.

So what about making all of this crazy new stuff

Gelelim icat edip

that we're going to invent and design?

tasarlayacağımız onca çılgınca şeye.

I think the era of human augmentation is as much about the physical world

Sanırım insan artırma çağı, sanal ve düşünsel olduğu kadar

as it is about the virtual, intellectual realm.

fiziksel dünyayla da alakalı.

How will technology augment us?

Teknoloji bizi nasıl güçlendirecek?

In the physical world, robotic systems.

Fiziksel dünyada; robotlar.

OK, there's certainly a fear

Robotların insanların işine

that robots are going to take jobs away from humans,

mal olacağı konusunda ciddi bir korku var,

and that is true in certain sectors.

bazı sektörler için bu doğru.

But I'm much more interested in this idea

Ama benim ilgimi çeken, insan ve robotların

that humans and robots working together are going to augment each other,

birlikte çalışarak birbirlerini güçlendirecek olması

and start to inhabit a new space.

ve yeni bir alanda yaşamaya başlamaları.

This is our applied research lab in San Francisco,

Bu San Francisco'daki uygulamalı araştırma laboratuvarımız.

where one of our areas of focus is advanced robotics,

Buradaki çalışmalarımızdan biri ileri robotlar,

specifically, human-robot collaboration.

özellikle de insan-robot işbirliği.

And this is Bishop, one of our robots.

Bu Bishop, robotlarımızdan biri.

As an experiment, we set it up

Deney amaçlı, sürekli aynı

to help a person working in construction doing repetitive tasks --

hareketleri yapan bir inşaat işçisine yardım etmesi için ayarladık,

tasks like cutting out holes for outlets or light switches in drywall.

kuru duvarda priz veya lambalar için delik açma gibi görevler.

(Laughter)

(Kahkahalar)

So, Bishop's human partner can tell what to do in plain English

Bishop'ın insan ortağı basit bir dil ve jestlerle

and with simple gestures,

ne yapacağını söylüyor;

kind of like talking to a dog,

bir köpekle konuşmak gibi,

and then Bishop executes on those instructions

sonra Bishop mükemmel bir dikkatle

with perfect precision.

bu talimatları uyguluyor.

We're using the human for what the human is good at:

İnsanı iyi olduğu şey için kullanıyoruz:

awareness, perception and decision making.

Farkındalık, algı ve karar verme.

And we're using the robot for what it's good at:

Robotu da iyi olduğu alanda:

precision and repetitiveness.

Dikkat ve tekrar etme.

Here's another cool project that Bishop worked on.

Bishop'ın iyi olduğu güzel bir proje daha var.

The goal of this project, which we called the HIVE,

HIVE diye adlandırdığımız bu projenin amacı,

was to prototype the experience of humans, computers and robots

aşırı karmaşık bir tasarım sorununu çözmek için insan,

all working together to solve a highly complex design problem.

bilgisayar ve robotların ortak çalışma tecrübesini örnek almak.

The humans acted as labor.

İnsanlar iş gücü oldular.

They cruised around the construction site, they manipulated the bamboo --

İnşaat alanında gezdiler, bambuyu sürekli değiştirdiler,

which, by the way, because it's a non-isomorphic material,

ki bambu eşbiçimli bir materyal olmadığı için

is super hard for robots to deal with.

robotların çalışması çok zordur.

But then the robots did this fiber winding,

Sonra robotlar bu fiber bağlamayı gerçekleştirdi,

which was almost impossible for a human to do.

insanın bunu yapması neredeyse imkânsızdı.

And then we had an AI that was controlling everything.

Bir de her şeyi kontrol eden bir Yapay Zekâmız vardı.

It was telling the humans what to do, telling the robots what to do

İnsanlara ve robotlara yapması gerekenleri söyleyip

and keeping track of thousands of individual components.

binlerce bireysel bileşenin kaydını tutuyordu.

What's interesting is,

İlginç olan şeyse,

building this pavilion was simply not possible

insan, robot ve yapay zekânın birbirini güçlendirmeden

without human, robot and AI augmenting each other.

bu terası inşa etmesinin kesinlikle mümkün olmamasıydı.

OK, I'll share one more project. This one's a little bit crazy.

Bir proje daha göstereceğim. Bu biraz çılgınca.

We're working with Amsterdam-based artist Joris Laarman and his team at MX3D

Amsterdamlı ressam Joris Laarman ve MX3D'deki takımı ile çalışıyoruz,

to generatively design and robotically print

amacımız üretken tasarım ve robotik yazdırma ile

the world's first autonomously manufactured bridge.

dünyanın ilk özerk inşa edilmiş köprüsünü yapmak.

So, Joris and an AI are designing this thing right now, as we speak,

Şu anda Joris ve Yapay Zekâ Amsterdam'da bunun

in Amsterdam.

üzerine çalışıyorlar.

And when they're done, we're going to hit "Go,"

İşleri bitince sadece bir tuşa basacağız

and robots will start 3D printing in stainless steel,

ve robotlar paslanmaz çelik üzerine 3B çıkışlar alacak,

and then they're going to keep printing, without human intervention,

sonra insan olmadan buna devam edecekler,

until the bridge is finished.

ta ki köprü tamamlanana kadar.

So, as computers are going to augment our ability

Bilgisayarlar yeni şeyler hayal etme ve tasarlama

to imagine and design new stuff,

yetilerimizi güçlendirirken

robotic systems are going to help us build and make things

robotik sistemler daha önce hiç yapamadğımız

that we've never been able to make before.

şeyler yapmamıza yardım edecekler.

But what about our ability to sense and control these things?

Peki ya bunları hissetme ve kontrol etme yetimiz?

What about a nervous system for the things that we make?

Yaptığımız şeyler için bir sinir sistemi olmayacak mı?

Our nervous system, the human nervous system,

İnsanın sinir sistemi

tells us everything that's going on around us.

çevremizde olan her şeyi bize bildirir.

But the nervous system of the things we make is rudimentary at best.

Ama kendi yaptığımız şeylerin sinir sistemi gelişmemiş.

For instance, a car doesn't tell the city's public works department

Örneğin, bir araba gidip belediyeye Broadway ve Morrison'ın köşe başında

that it just hit a pothole at the corner of Broadway and Morrison.

bir çukur olduğunu ve üstünden geçtiğini söylemez.

A building doesn't tell its designers

Bir bina, tasarımcılarına içindeki insanların

whether or not the people inside like being there,

orada olmaktan memnun olup olmadıklarını söylemez,

and the toy manufacturer doesn't know

oyuncak üreticisi o oyuncakla

if a toy is actually being played with --

gerçekten oynandığını bilemez,

how and where and whether or not it's any fun.

şu an nerede veya oynaması zevkli mi bilemez.

Look, I'm sure that the designers imagined this lifestyle for Barbie

Ama şuna eminim ki tasarımcılar Barbie'yi yaptıklarında,

when they designed her.

ona bu hayat tarzını yakıştırdılar.

(Laughter)

(Kahkahalar)

But what if it turns out that Barbie's actually really lonely?

Barbie kendini yalnız hissederse ne olur peki?

(Laughter)

(Kahkahalar)

If the designers had known

Tasarımcılar gerçek dünyada

what was really happening in the real world

neler olduğunu bilseler

with their designs -- the road, the building, Barbie --

yol, bina veya Barbie fark etmez,

they could've used that knowledge to create an experience

bu bilgiyi kullanıcı için

that was better for the user.

daha iyi hâle getirebilirler.

What's missing is a nervous system

Burada eksik olan şey tasarladığımız,

connecting us to all of the things that we design, make and use.

yapıp kullandığımız şeylere ilişkin bir sinir sistemi.

What if all of you had that kind of information flowing to you

Gerçek hayatta yarattığınız şeylerden bu tür bir

from the things you create in the real world?

geri bildirim alsanız nasıl olurdu?

With all of the stuff we make,

Yaptığımız onca şeyi düşününce-

we spend a tremendous amount of money and energy --

inanılmaz para ve enerji harcıyoruz-

in fact, last year, about two trillion dollars --

geçen yıl insanları yaptığımız şeyleri almaya

convincing people to buy the things we've made.

ikna etmek için 2 trilyon dolar harcanmış.

But if you had this connection to the things that you design and create

Satılmış veya kullanıma sunulmuş, tasarladığınız ve yarattığınız

after they're out in the real world,

tüm bu şeylere ilişkin

after they've been sold or launched or whatever,

böyle bir bağlantıya sahip olsaydınız

we could actually change that,

bunu değiştirebilirdiniz;

and go from making people want our stuff,

insanlara icatlarımızı aldırmak yerine

to just making stuff that people want in the first place.

sadece istedikleri şeyleri yapabiliriz.

The good news is, we're working on digital nervous systems

İyi haber şu ki, bizi tasarımlarımıza bağlayacak

that connect us to the things we design.

dijital sinir sistemi üzerinde çalışıyoruz.

We're working on one project

Bir proje üzerinde çalışıyoruz,

with a couple of guys down in Los Angeles called the Bandito Brothers

Los Angeles'ta Bandito Kardeşler

and their team.

ve takımı ile birlikte.

And one of the things these guys do is build insane cars

Bu ekibin yaptığı şeylerden biri sıradışı şeyler yapan

that do absolutely insane things.

sıradışı arabalar üretmek.

These guys are crazy --

Bunlar çıldırmış.

(Laughter)

(Kahkahalar)

in the best way.

Ama iyi anlamda.

And what we're doing with them

Bizim birlikte yaptığımız şey ise

is taking a traditional race-car chassis

geleneksel yarış arabası şasesini alıp

and giving it a nervous system.

ona bir sinir sistemi yüklemek.

So we instrumented it with dozens of sensors,

Yani onlarca sensör taktık ve

put a world-class driver behind the wheel,

direksiyona birinci sınıf bir sürücü koyduk,

took it out to the desert and drove the hell out of it for a week.

arabayı çöle götürdük ve bir hafta boyunca kullandık.

And the car's nervous system captured everything

Arabanın sinir sistemi arabanın başına gelen

that was happening to the car.

her şeyi yakaladı.

We captured four billion data points;

4 milyar veri noktası elde ettik;

all of the forces that it was subjected to.

sorumlu olduğu tüm güçlerden.

And then we did something crazy.

Sonra çılgınca bir şey yaptık.

We took all of that data,

Tüm veriyi aldık

and plugged it into a generative-design AI we call "Dreamcatcher."

''Dreamcatcher'' dediğimiz üretken tasarımlı bir yapay zekâya taktık.

So what do get when you give a design tool a nervous system,

Bir tasarıma dijital bir sinir sistemi yükleyip

and you ask it to build you the ultimate car chassis?

size son model bir şase yapmasını isterseniz ne olur?

You get this.

İşte bu.

This is something that a human could never have designed.

Bu bir insanın asla tasarlayamayacağı bir şey.

Except a human did design this,

Ancak bunu bir insan tasarladı,

but it was a human that was augmented by a generative-design AI,

ama üretken tasarımlı yapay zekâ,

a digital nervous system

dijital bir sinir sistemi

and robots that can actually fabricate something like this.

ve imal yetisi olan robotlar ile güçlendirilmiş bir insan.

So if this is the future, the Augmented Age,

Eğer gelecek, Artırılmış Çağ bu ise

and we're going to be augmented cognitively, physically and perceptually,

bilişsel, fiziksel ve algısal olarak güçlendirileceksek,

what will that look like?

bu neye benzeyecek?

What is this wonderland going to be like?

Bu harikalar diyarı nasıl görünecek?

I think we're going to see a world

Sanırım imal etmekten ziyade

where we're moving from things that are fabricated

yetiştirme yapılan bir dünyaya doğru

to things that are farmed.

yol alıyoruz.

Where we're moving from things that are constructed

Nesnelerin inşa edilmek yerine

to that which is grown.

yetiştirildiği bir dünya.

We're going to move from being isolated

İzole olmaktan çıkıp

to being connected.

iletişim hâlinde olacağız.

And we'll move away from extraction

Ayrılmayı bir yana bırakıp

to embrace aggregation.

birleşmeye kucak açacağız.

I also think we'll shift from craving obedience from our things

Yine sanıyorum ki itaat etmek yerine

to valuing autonomy.

özerkliğin değerini anlayacağız.

Thanks to our augmented capabilities,

Artırılmış yetilerimiz sayesinde,

our world is going to change dramatically.

dünya ciddi bir değişim geçirecek.

We're going to have a world with more variety, more connectedness,

Bu dünyada daha fazla çeşitlilik, iletişim,

more dynamism, more complexity,

dinamizm ve karmaşıklık,

more adaptability and, of course,

daha çok uyum sağlama ve

more beauty.

daha çok güzellik olacak.

The shape of things to come

Gelecek şeylerin biçimi

will be unlike anything we've ever seen before.

daha önce hiç görmediğimiz türden olacak.

Why?

Neden mi?

Because what will be shaping those things is this new partnership

Çünkü onlara bu biçimi verecek şey

between technology, nature and humanity.

teknoloji, doğa ve insan ortaklığı olacak.

That, to me, is a future well worth looking forward to.

Bu bana göre dört gözle beklenecek bir gelecek.

Thank you all so much.

Çok teşekkür ederim.

(Applause)

(Alkışlar)