How I unlearned dangerous lessons about masculinity | Eldra Jackson

99,779 views ・ 2019-01-30

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: İlayda Çağlayan Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:14
Big boys don't cry.
0
14135
1738
Erkek adam ağlamaz.
00:17
Suck it up.
1
17217
1187
Kabullen.
00:19
Shut up and rub some dirt on it.
2
19558
1674
Sus ve gözyaşlarını sil.
00:22
Stop crying before I give you something to cry about.
3
22462
2674
Ben seni ağlatmadan önce ağlamayı kes.
00:26
These are just a few of the phrases
4
26258
1858
Bunlar toplumumuzda bir çeşit hastalığa yol açan
00:28
that contribute to a disease in our society,
5
28140
3174
cümlelerden sadece birkaçı.
00:31
and more specifically, in our men.
6
31338
1959
Özellikle erkeklerde görülüyor.
00:34
It's a disease that has come to be known as "toxic masculinity."
7
34595
4074
Bu hastalığa, "toksik erkeklik" deniyor.
00:40
It's one I suffered a chronic case of,
8
40044
2547
Ben de bu hastalıktan muzdaribim.
00:42
so much so that I spent 24 years of a life sentence in prison
9
42615
4659
Bu hastalık yüzünden adam kaçırma, soygunculuk
ve cinayete teşebbüs suçlarından, 24 yılımı hapishanede geçirdim.
00:47
for kidnapping, robbery, and attempted murder.
10
47298
3045
00:52
Yet I'm here to tell you today that there's a solution for this epidemic.
11
52298
3801
Ama size bu salgın hastalığın bir tedavisi olduğunu söylemek için buradayım.
00:57
I know for a fact the solution works, because I was a part of human trials.
12
57494
4015
İşe yaradığını biliyorum çünkü ben de insan deneylerine katıldım.
01:03
The solution is a mixture of elements.
13
63239
2357
Söz konusu tedavi birkaç elementten oluşuyor.
01:06
It begins with the willingness to look at your belief system
14
66496
3667
Bunlardan birincisi, inanç sisteminizi,
bu sistemin ne kadar uyumsuz olduğunu
01:10
and how out of alignment it is
15
70187
2250
01:12
and how your actions negatively impact not just yourself,
16
72461
3291
ve yaptığınız şeylerin sadece sizi değil,
çevrenizdekileri de olumsuz etkilediğini fark etmeye istekli olmak.
01:15
but the people around you.
17
75776
1304
01:18
The next ingredient is the willingness to be vulnerable with people
18
78349
4040
Bir diğer element ise, sadece sizi destekleyenlere değil,
01:23
who would not just support you, but hold you accountable.
19
83522
3523
sizi suçlayanlara da hassas davranmaya istekli olmak.
01:28
But before I tell you about this,
20
88839
1642
Size bunları açıklamadan ve hikâyemi anlatmadan önce,
01:30
I need to let you know that in order to share this,
21
90505
3302
01:34
I have to bare my soul in full.
22
94846
2626
içimi dökmeliyim.
01:38
And as I stand here,
23
98267
2047
Beni izleyen tüm bu gözlerin önünde sahnedeyken
01:40
with so many eyes fixed on me,
24
100338
1809
01:43
I feel raw and naked.
25
103238
2401
kendimi çırılçıplak hissediyorum.
01:48
When this feeling is present,
26
108046
1644
Ve böyle hissettiğimde
01:49
I'm confident that the next phase of healing is on the horizon,
27
109714
3840
iyileşmenin bir sonraki aşamasının ufukta olduğunu anlıyorum.
01:55
and that allows me to share my story in full.
28
115422
2277
Bu da hikâyemi tam manasıyla anlatabilmemi sağlıyor.
01:59
For all appearances' sake, I was born into the ideal family dynamic:
29
119362
4927
İdeal bir ailede doğdum.
02:04
mother, father, sister, brother.
30
124805
2134
Anne, baba, kız kardeş, erkek kardeş.
02:07
Bertha, Eldra Jr., Taydama and Eldra III.
31
127671
4952
Bertha, Büyük Eldra, Taydama ve Küçük Eldra.
02:12
That's me.
32
132647
1150
Bu ben oluyorum.
02:14
My father was a Vietnam veteran who earned a Purple Heart
33
134978
3009
Babam Vietnam gazisiydi.
Mor kalp nişanını kazanmış ve aşkı bulmak, evlenmek,
02:18
and made it home to find love, marry, and begin his own brood.
34
138011
4032
kendi ailesini kurmak için evine dönmüştü.
02:23
So how did I wind up serving life in the California prison system?
35
143273
3253
Peki ben nasıl oldu da Kaliforniya hapishanesini boyladım?
02:28
Keeping secrets,
36
148066
1270
Sır tutarak.
02:30
believing the mantra that big boys don't cry,
37
150527
2635
“Erkek adam ağlamaz.” hikâyesine inanarak.
02:34
not knowing how to display any emotion confidently other than anger,
38
154594
4111
Öfke dışında hiçbir duyguyu göstermeyi bilmediğimden.
Spor yaparak.
02:41
participating in athletics
39
161199
1476
02:42
and learning that the greater the performance on the field,
40
162699
2853
Ve sahadaki performansım ne kadar iyi olursa kurallar hakkında
02:45
the less the need to worry about the rules off it.
41
165576
2538
o kadar az endişelenmem gerekeceğini öğrenerek.
02:48
It's hard to pin down any one specific ingredient
42
168486
2826
Beni rahatsız eden tüm bu semptomlar arasından birini belirlemek zor.
02:51
of the many symptoms that ailed me.
43
171336
2506
02:55
Growing up as a young black male in Sacramento, California in the 1980s,
44
175613
4102
1980'lerde Kaliforniya’nın Sacramento şehrinde
genç ve siyahi bir erkek olarak büyüdüm.
02:59
there were two groups I identified as having respect:
45
179739
2857
Saygı duyulduğunu düşündüğüm iki grup insan vardı:
03:03
athletes and gangsters.
46
183555
2438
sporcular ve çete üyeleri.
03:07
I excelled in sports,
47
187463
1513
Ben sporda başarılı oldum.
03:10
that is until a friend and I chose to take his mom's car for a joyride and wreck it.
48
190210
4531
Tabii bu arkadaşımın annesinin arabasını alıp gezintiye çıkmamız
ve arabayı haşat etmemize kadardı.
03:16
With my parents having to split the cost of a totaled vehicle,
49
196502
3171
Ebeveynlerimiz aracın masrafını bölüşmüştü,
03:20
I was relegated to a summer of household chores and no sports.
50
200555
4873
bu da beni ev işleriyle dolu sporsuz bir yaza mahkum etti.
03:26
No sports meant no respect.
51
206873
2222
Spor yoksa saygı da yoktu.
03:30
No respect equaled no power.
52
210592
2400
Saygı yoksa güç de yoktu.
03:34
Power was vital to feed my illness.
53
214103
3365
Ve ben, hasta ruhumu tatmin etmek için güce muhtaçtım.
03:38
It was at that point the decision to transition from athlete to gangster
54
218129
6223
İşte bu noktada spordan çete üyeliğine geçiş yaptım,
03:44
was made and done so easily.
55
224376
2417
bu çok da kolay olmuştu.
03:48
Early life experiences had set the stage for me to be well-suited
56
228199
4190
Gençlik yıllarımda edindiğim tecrübeler
03:54
to objectify others,
57
234080
1643
benim diğer insanları nesnelleştirmeme,
03:57
act in a socially detached manner,
58
237635
2323
sosyal açıdan aykırı davranmama
03:59
and above all else, seek to be viewed as in a position of power.
59
239982
3817
ve tüm bunların ötesinde, güçlü görünmek istememe neden oldu.
04:05
A sense of power
60
245721
1296
Güç duygusu
04:07
(Sighs)
61
247499
2880
(İç çekiş)
04:11
equaled strength in my environment,
62
251331
2501
dayanıklılık demekti.
04:13
but more importantly, it did so in my mind.
63
253856
2173
Yaşadığım çevrede, daha da önemlisi kendi zihnimde, bu böyleydi.
04:16
My mind dictated my choices.
64
256916
1991
Zihnim seçimlerimi yönetti.
04:20
My subsequent choices put me on the fast track to prison life.
65
260138
3507
Seçimlerim de erkenden hapis hayatına atılmama sebep oldu.
04:25
And even once in prison, I continued my history
66
265278
2794
Hapishanede bile, başkalarının haklarını çiğnemeye devam ettim.
04:28
of running over the rights of others,
67
268096
2078
04:32
even knowing that that was the place that I would die.
68
272220
3320
Orada ölebileceğimi bilmeme rağmen bunu yaptım.
04:35
Once again, I wound up in solitary confinement
69
275564
3295
Mahkumlardan birini yaklaşık otuz defa bıçakladığım için
tek kişilik bir hücreye kapatıldım.
04:39
for stabbing another prisoner nearly 30 times.
70
279748
2770
04:44
I'd gotten to a place where I didn't care how I lived or if I died.
71
284403
3349
Hücredeyken nasıl yaşadığım da ölüm de umurumda değildi.
04:49
But then, things changed.
72
289946
1385
Sonra, bir şeyler değişmeye başladı.
04:52
One of the best things that happened in my life to that point
73
292340
2858
Hayatımdaki en iyi olaylardan biri gerçekleşti.
New Folsom Hapishanesi'ne gönderildim.
04:55
was being sent to New Folsom Prison.
74
295222
1853
04:57
Once there, I was approached to join a group called Inside Circle.
75
297789
4453
Oradayken, "İç Çember" denilen bir gruba katılmak istedim.
05:03
Initially, I was hesitant to join a group referred to around the yard
76
303693
3969
Başlarda, biraz çekinmiştim.
Çünkü grup, mahkumlar arasında "Katili Kucakla" olarak biliyordu.
05:07
as "hug-a-thug."
77
307686
1789
05:09
(Laughter)
78
309499
3236
(Gülüşmeler)
05:12
Initially, yeah, that was a little much,
79
312759
4712
Başlarda.
Evet, bu biraz fazla gelmişti.
05:17
but eventually, I overcame my hesitancy.
80
317495
2478
Ama sonunda, çekingenliğimi yendim.
05:20
As it turned out, the circle was the vision of a man named Patrick Nolan,
81
320803
5707
Sonradan öğrendim ki bu çember Patrick Nolan adında bir adamın fikriymiş.
05:26
who was also serving life
82
326534
1934
O da müebbet hapis cezasına çarptırılmış.
05:28
and who had grown sick and tired of being sick and tired
83
328492
4346
Bu adam mahkumların birbirlerini öldürmesini izlemekten bıkmıştı.
05:32
of watching us kill one another
84
332862
1776
Bundan bıkmış olmaktan da bıkmıştı.
05:35
over skin color,
85
335598
1293
Ten renkleri, Kuzey ya da Güney Kaliforniyalı olmaları
05:37
rag color,
86
337931
1159
05:40
being from Northern or Southern California,
87
340870
2818
05:44
or just plain breathing in the wrong direction on a windy day.
88
344878
3182
veya sırf rüzgârlı bir günde yanlış yöne doğru nefes almaları
gibi sebeplerden cinayet işleniyordu.
05:49
Circle time is men sitting with men
89
349416
2729
Çember toplantılarında erkek erkeğe oturulur,
05:52
and cutting through the bullshit,
90
352169
1635
tüm bu saçmalıklara ara verilir
05:55
challenging structural ways of thinking.
91
355287
2389
ve yapıcı bir şekilde düşünmeye çalışılır.
05:58
I think the way that I think
92
358346
1834
Böyle düşünüyorum, böyle davranıyorum
06:00
and I act the way that I act
93
360204
1575
06:02
because I hadn't questioned that.
94
362874
1666
çünkü buna daha önce hiç sorgulamadım.
06:06
Like, who said I should see a woman walking down the street,
95
366104
2919
Kim bana sokakta yürüyen bir kadın gördüğümde
06:10
turn around and check out her backside?
96
370555
1992
arkamı dönüp kalçasına bakmam gerektiğini söyledi ki?
06:13
Where did that come from?
97
373531
1230
Nereden çıktı bu?
06:15
If I don't question that, I'll just go along with the crowd.
98
375864
3238
Eğer bunu sorgulamazsam kalabalığa karışıp onlar gibi davranırım.
06:21
The locker-room talk.
99
381706
1364
Soyunma odası sohbeti.
06:23
In circle, we sit and we question these things.
100
383896
2953
Çember şeklinde oturup bunları tartışırız.
06:26
Why do I think the way that I think?
101
386873
1868
Neden böyle düşünüp
06:28
Why do I act the way that I act?
102
388765
1710
böyle davrandığımızı sorgularız.
06:31
Because when I get down to it, I'm not thinking,
103
391087
2539
Çünkü örneğin ben, bunları yapıyorsam
düşünmüyorum demektir.
06:34
I'm not being an individual,
104
394340
1570
Bir birey gibi davranmıyorumdur.
06:35
I'm not taking responsibility for who I am
105
395934
2642
Olduğum kişinin ve bu dünyaya verdiğim şeylerin
06:38
and what it is I put into this world.
106
398600
1913
sorumluluğunu üstlenmiyorumdur.
06:42
It was in a circle session that my life took a turn.
107
402233
2951
İşte bu toplantıların birinde hayatım yön değiştirdi.
06:45
I remember being asked who I was,
108
405208
2357
Bana kim olduğumu sorduklarını hatırlıyorum.
06:47
and I didn't have an answer,
109
407589
1421
Bir cevabım yoktu.
06:49
at least not one that felt honest
110
409913
1858
En azından hakikatin peşinden koşan erkeklerle dolu bir odada,
06:51
in a room full of men who were seeking truth.
111
411795
3042
hiçbir cevap doğru hissettirmedi.
06:54
It would have been easy to say,
112
414861
1743
"Ben bir kanım,” ya da “Adım Vegas,” diyebilirdim.
06:56
"I'm a Blood,"
113
416628
1712
06:58
or, "My name is Vegas,"
114
418364
2232
07:01
or any number of facades I had manufactured to hide behind.
115
421396
3388
Arkasında saklandığım yüzlerin herhangi bir özelliğini söyleyebilirdim.
07:05
It was in that moment and in that venue that the jig was up.
116
425651
4111
O dakikada ve o yerde, benim için oyun bitmişti.
07:11
I realized that as sharp as I believed I was,
117
431362
2413
Kim olduğumu, neden öyle davrandığımı bile bilmediğimi fark ettim.
07:13
I didn't even know who I was
118
433799
2085
07:15
or why I acted the way that I acted.
119
435908
1985
07:21
I couldn't stand in a room full of men who were seeking to serve and support
120
441007
4095
Bana yardım etmeye, beni desteklemeye
ve gerçek beni ortaya çıkarmaya çalışan
bir oda dolusu erkekle aynı yerde bulunmaya da katlanamıyordum.
07:25
and present an authentic me.
121
445126
1944
07:29
It was in that moment that I graduated to a place within
122
449825
3315
İşte tam o anda, değişmeye hazır olduğumu fark ettim.
07:33
that was ready for transformation.
123
453164
1780
07:36
For decades,
124
456317
1724
Yıllardır, bir bebek bakıcısının elindeki taciz kurbanıydım.
07:38
I kept being the victim of molestation at the hands of a babysitter a secret.
125
458065
4090
07:43
I submitted to this under the threat of my younger sister being harmed.
126
463277
3675
Küçük kız kardeşim zarar görmesin diye bunu kabullenmiştim.
07:46
I was seven, she was three.
127
466976
1967
Ben yedi yaşındaydım, o üç yaşındaydı.
07:50
I believed it was my responsibility to keep her safe.
128
470281
3111
Onu güvende tutmanın benim sorumluluğum olduğuna inanıyordum.
07:56
It was in that instant
129
476620
2166
Bu koruma iç güdüsü, insanlara zarar verme alışkanlığımın
07:58
that the seeds were sown for a long career of hurting others,
130
478810
4222
tohumlarını ekti.
08:03
be it physical, mental or emotional.
131
483056
2833
İster fiziksel, ister zihinsel, ister duygusal zarar.
08:07
I developed, in that instant,
132
487604
3039
Yedi yaşındaydım ve bu içgüdüyle birlikte büyüdüm.
08:11
at seven years old,
133
491707
1591
08:13
the belief that going forward in life,
134
493322
1871
Hayatımın ilerleyen dönemlerinde de sahip olacağım düşünceyi edindim.
08:15
if a situation presented itself where someone was going to get hurt,
135
495217
4479
Bir yerde birisi zarar görecekse
08:19
I would be the one doing the hurting.
136
499720
1809
zarar veren kişi ben olurdum.
08:22
I also formulated the belief that loving put me in harm's way.
137
502520
4350
İyiliğin beni tehlikeye atacağı düşüncesine de inandım.
08:27
I also learned that caring about another person made me weak.
138
507874
3960
Başka bir insanı önemsemenin beni zayıflatacağını da öğrenmiştim.
08:33
So not caring, that must equal strength.
139
513376
2746
Yani diğer insanları önemsememek, güç demekti.
08:38
The greatest way to mask a shaky sense of self
140
518110
2745
Kendi zayıflığını gizlemenin en iyi yolu,
08:40
is to hide behind a false air of respect.
141
520879
2143
yanlış bir saygı algısının arkasına saklanmaktır.
08:44
Sitting in circle resembles sitting in a fire.
142
524480
2579
Çember şeklinde oturmak, ateşin etrafında oturmaya benzer.
08:47
It is a crucible that can and does break.
143
527654
2826
Bir şeyleri kırabilecek gibidir ve kırar da.
08:52
It broke my old sense of self,
144
532542
2126
Benim kendi hakkımdaki algımı kırdı.
08:55
diseased value system
145
535573
3211
Hastalıklı değerler sistemimi
08:58
and way of looking at others.
146
538808
1699
ve diğer insanlara bakış açımı değiştirdi.
09:02
My old stale modes of thinking were invited into the open
147
542245
4710
Olmak istediğim kişinin kim olduğunu öğrenmem için,
eskimiş düşünce tarzım meydana çağrılmıştı.
09:06
to see if this is who I wanted to be in life.
148
546979
2182
09:10
I was accompanied by skilled facilitators
149
550112
2526
Ruhumun derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkmıştım.
09:12
on a journey into the depths of myself
150
552662
2729
09:15
to find those wounded parts that not only festered
151
555415
4636
Bu yolculukta diğer insanların tehlikede olduğu bir dünya yaratmış olan
yaralı parçalarımı bulacaktım.
09:20
but seeped out to create unsafe space for others.
152
560075
3293
09:25
At times, it resembled an exorcism,
153
565957
3024
Bazen bu durum, şeytan çıkarmaya benziyordu.
09:29
and in essence, it was.
154
569005
1941
Aslında, öyleydi de.
09:30
There was an extraction of old, diseased ways of thinking,
155
570970
4352
Eski ve hastalıklı düşünce biçimim,
benliğim, davranışlarım ve amaçlarım
09:35
being and reacting
156
575346
2634
birer şeytan gibi ortaya çıkarılıyordu.
09:38
and an infusion of purpose.
157
578004
1672
09:40
Sitting in those circles saved my life.
158
580775
2134
O çemberlerde oturmak hayatımı kurtardı.
09:44
I stand here today as a testament to the fact of the power of the work.
159
584749
4477
Bugün burada olmam,
çember toplantılarının başarısını kanıtlıyor.
09:53
I was paroled in June 2014,
160
593241
2833
Eski emniyet görevlilerin de katıldığı, üçüncü duruşmamdan sonra,
09:56
following my third hearing before a panel of former law-enforcement officials
161
596098
4064
Haziran 2014’te tahliye edildim.
Bu emniyet görevlileri oluşturduğum tehdit seviyesini
10:00
who were tasked with determining my current threat level to society.
162
600186
3682
belirlemekle görevlilerdi.
10:05
I stand here today for the first time since I was 14 years old
163
605079
5135
On dört yaşımdan beri ilk defa, devlet denetimi altında değilim.
10:10
not under any form of state supervision.
164
610238
2475
10:13
I'm married to a tremendous woman named Holly,
165
613211
2239
Holly adında şahane bir kadınla evliyim.
10:15
and together, we are raising two sons
166
615474
2173
İki de oğlumuz var.
10:17
who I encourage to experience emotions in a safe way.
167
617671
5151
Onları duygularını güvenli bir biçimde
deneyimlemeleri için cesaretlendiriyorum.
10:24
I let them hold me when I cry.
168
624053
2771
Ağladığımda bana sarılmalarına izin veriyorum.
10:26
They get to witness me not have all the answers.
169
626848
3293
Babalarının her şeyi bilmediğine tanık oluyorlar.
10:30
My desire is for them to understand
170
630165
2245
Amacım, erkek olmanın bir maçoluk karikatürü olmadığını
10:32
that being a man is not some machismo caricature,
171
632434
3532
10:36
and that characteristics usually defined as weaknesses
172
636990
4199
ve zayıflık olarak nitelendirilmiş özelliklerin,
10:41
are parts of the whole healthy man.
173
641213
2007
sağlıklı bir erkeğin parçaları olduğunu anlamalarını sağlamak.
10:44
So today, I continue to work not just on myself,
174
644066
3142
Bugün, sadece kendim için değil,
10:47
but in support of young males in my community.
175
647232
2667
toplumdaki genç erkekler için de çalışıyorum.
10:51
The challenge is to eradicate this cycle
176
651225
3111
Yapmamız gereken şey,
bu döngüyü yok etmek.
10:56
of emotional illiteracy and groupthink
177
656986
2529
Erkeklerimizin hem kendilerine hem de başkalarına zulmetmesine sebep olan
10:59
that allows our males to continue to victimize others as well as themselves.
178
659539
5285
duygusal cehaleti ve ortak düşünceyi tamamen ortadan kaldırmak.
11:05
As a result of this,
179
665475
2148
Bunun sonucu olarak,
11:07
they develop new ways of how they want to show up in the world
180
667647
3950
dünyada ne şekilde yer almak istedikleri
ve dünyanın onlar için ne şekle bürünmesini istedikleri hakkında
11:11
and how they expect this world to show up on their behalf.
181
671621
2769
yeni düşüncelere sahip oluyorlar.
11:15
Thank you.
182
675303
1151
Teşekkür ederim.
11:16
(Applause)
183
676478
4180
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7