How racism makes us sick | David R. Williams

311,015 views ・ 2017-05-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: kevser taslik Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
An article in the Yale Alumni Magazine
0
12820
3120
Yale Mezunlar Dergisinde bir yazıda
00:17
told the story of Clyde Murphy,
1
17060
2576
1970'te Yale'de siyahi bir öğrenci olan
00:19
a black man who was a member of the Class of 1970.
2
19660
3880
Clyde Murphy'nin hikayesi anlatılıyordu.
00:24
Clyde was a success story.
3
24780
2040
Clyde bir başarı hikayesiydi.
00:28
After Yale and a law degree from Columbia,
4
28140
3000
Yale ve Columbia hukuk diplomasından sonra
00:31
Clyde spent the next 30 years
5
31980
2216
Clyde gelecek 30 yılını ABD'nin
00:34
as one of America's top civil rights lawyers.
6
34220
3160
en iyi insan hakları avukatlarından biri olarak harcadı.
00:38
He was also a great husband and father.
7
38100
2680
Ayrıca o mükemmel bir baba ve kocaydı.
00:41
But despite his success,
8
41900
2736
Fakat kişisel ve
00:44
personally and professionally,
9
44660
2320
mesleki başarısına rağmen
00:47
Clyde's story had a sad ending.
10
47900
2280
Clyde'ın hikayesinin üzücü bir sonu var.
00:51
In 2010,
11
51260
1200
2010 yılında,
00:53
at the age of 62,
12
53540
1760
62 yaşında
00:56
Clyde died from a blood clot in his lung.
13
56460
3000
akciğerindeki kan pıhtılaşmasından hayatına veda etti.
01:01
Clyde's experience was not unique.
14
61940
3800
Clyde bu konuda yalnız değildi.
01:06
Many of his black classmates from Yale
15
66540
2856
Yale'den pek çok siyahi arkadaşı da
01:09
also died young.
16
69420
1480
genç yaşta öldü.
01:11
In fact, the magazine article indicated
17
71900
3360
Aslında, dergideki yazı şunu gösteriyordu:
01:16
that 41 years after graduation from Yale,
18
76139
3697
Yale'den mezuniyetten 41 yıl sonra,
01:19
the black members of the Class of 1970
19
79860
3176
1970'de Yale'deki siyahi öğrencilerin ölüm oranı
01:23
had a death rate that was three times higher
20
83060
3256
diğer sınıf arkadaşlarının ortalamasından
01:26
than that of the average class member.
21
86340
2440
üç kat daha yüksek.
01:30
It's stunning.
22
90500
1200
Bu gerçekten çok çarpıcı.
01:33
America has recently awakened
23
93060
2520
Amerika son zamanlarda gözlerini
01:36
to a steady drumbeat
24
96500
2176
silahsız siyahi adamların
01:38
of unarmed black men being shot by the police.
25
98700
3760
polis tarafından vurulma haberlerine açıyor.
01:43
What is even a bigger story
26
103780
3200
Asıl büyük mesele ise
01:48
is that every seven minutes,
27
108380
3096
Birleşik Devletlerde
01:51
a black person dies prematurely in the United States.
28
111500
4000
her yedi dakikada bir siyahinin genç yaşta ölmesiydi.
01:56
That is over 200 black people
29
116260
3816
Yani her gün, siyahilerle beyazların
02:00
die every single day
30
120100
2136
sağlık koşulları eşit olsaydı ölmeyecek olan
02:02
who would not die if the health of blacks and whites were equal.
31
122260
4800
200'den fazla insan ölüyordu.
02:10
For the last 25 years,
32
130060
1680
Son 25 yıldır,
02:12
I have been on a mission
33
132740
1936
ırkın sağlık için
02:14
to understand why does race
34
134700
2776
neden bu kadar önemli olduğunu
02:17
matter so profoundly for health.
35
137500
2560
anlamayı görev edindim.
02:21
When I started my career,
36
141579
1777
Kariyerime başladığımda,
02:23
many believed that it was simply about racial differences
37
143380
4376
pek çoğu bunun tamamen eğitim ve gelir farklılığına dayanan
02:27
in income and education.
38
147780
1760
ırk ayrımcılığı olduğuna inandı.
02:30
I discovered that while economic status matters for health,
39
150300
4840
Ekonomik durumun sağlık için önemli olduğunu keşfettim
02:36
there is more to the story.
40
156020
1896
fakat hikaye bundan fazlası.
02:37
So for example, if we look at life expectancy at age 25,
41
157940
4920
Örneğin; aynı yaşta olan iki gence bakarsak
02:43
at age 25 there's a five-year gap between blacks and whites.
42
163780
5096
siyahiler ile beyazlar arasında 5 yıllık bir fark olduğunu görürüz.
02:48
And the gap by education for both whites and blacks
43
168900
3936
Hatta eğitim seviyesinden kaynaklanan fark
02:52
is even larger than the racial gap.
44
172860
3120
ırktan kaynaklanan farktan daha geniş.
02:56
At the same time, at every level of education,
45
176780
4616
Aynı zamanda, eğitim alanının her kademesinde
03:01
whites live longer than blacks.
46
181420
2240
beyazlar siyahlardan daha uzun yaşıyor.
03:04
So whites who are high school dropouts
47
184380
2296
Yani liseyi terk etmiş bir beyaz
03:06
live 3.4 years longer than their black counterparts,
48
186700
3696
siyahi akranlarından 3 yıl 4 ay daha fazla yaşıyor
03:10
and the gap is even larger
49
190420
2896
ve hatta bu fark üniversiteden
03:13
among college graduates.
50
193340
1640
mezun olanlar arasında daha fazla.
03:16
Most surprising of all,
51
196020
3016
Hepsinden daha şaşırtıcı olan,
03:19
whites who have graduated from high school
52
199060
3376
lise mezunu beyazlar
03:22
live longer than blacks with a college degree
53
202460
3696
üniversite mezunu siyahilerden
03:26
or more education.
54
206180
1240
daha uzun yaşıyor.
03:28
So why does race matter so profoundly for health?
55
208420
3896
Peki, ırk neden sağlık için bu kadar önemli?
03:32
What else is it beyond education and income
56
212340
4040
Önemli olması gereken eğitim ve gelirin
03:37
that might matter?
57
217220
1240
ötesinde olan bu şey ne?
03:39
In the early 1990s,
58
219860
1600
1990'ların başında,
03:42
I was asked to review a new book
59
222340
2160
Siyahi Amerikalıların sağlığı hakkında
03:45
on the health of black America.
60
225420
1880
yazılmış bir kitabı incelemem istendi.
03:48
I was struck that almost every single one
61
228020
3096
25 bölümün neredeyse her birinde
03:51
of its 25 chapters
62
231140
2256
beni fazlasıyla etkileyen,
03:53
said that racism
63
233420
1776
ırkçılığın siyahilerin sağlığına
03:55
was a factor that was hurting the health of blacks.
64
235220
3040
zarar verdiğinin söylenmesiydi.
03:59
All of these researchers
65
239180
1720
Bütün bu araştırmacılar
04:01
were stating that racism was a factor adversely impacting blacks,
66
241940
4760
ırkçılığın siyahileri kötü etkilediğini söylüyordu,
04:07
but they provided no evidence.
67
247900
1560
fakat bir kanıt yoktu.
04:10
For me, that was not good enough.
68
250380
2160
Bu benim için yeterli değildi.
04:13
A few months later,
69
253780
1656
Birkaç ay sonra,
04:15
I was speaking at a conference in Washington, DC,
70
255460
2936
Washington'da bir konferansta konuşuyordum
04:18
and I said that one of the priorities for research
71
258420
3176
ve araştırmaların bir önceliğinin de
04:21
was to document the ways in which racism affected health.
72
261620
3720
ırkçılığın sağlığı nasıl etkilediğini kanıtlamak olduğunu söyledim.
04:26
A white gentleman stood in the audience
73
266700
2536
Seyircilerin arasından beyaz bir genç ayağa kalktı
04:29
and said that while he agreed with me that racism was important,
74
269260
3320
ve ırkçılığın etkili olduğu hususunda benimle hemfikir olduğunu,
04:34
we could never measure racism.
75
274060
1480
fakat asla ölçülemeyeceğini söyledi.
04:36
"We measure self-esteem," I said.
76
276700
2000
"Öz saygıyı ölçüyoruz,
04:40
"There's no reason
77
280020
1416
Irkçılığı aklımıza sokuyorsak
04:41
why we can't measure racism if we put our minds to it."
78
281460
3000
neden ölçülmesi mümkün olmasın." dedim.
04:45
And so I put my mind to it
79
285540
2496
Aklımı buna verdim
04:48
and developed three scales.
80
288060
1520
ve üç ölçek geliştirdim.
04:50
The first one captured major experiences of discrimination,
81
290260
3976
İlki büyük ayrımcılık olaylarını yakaladı,
04:54
like being unfairly fired or being unfairly stopped by the police.
82
294260
4256
haksız şekilde işten çıkarılmak ya da polis tarafından durdurulmak gibi.
04:58
But discrimination also occurs in more minor and subtle experiences,
83
298540
5296
Fakat ayrımcılık genellikle küçük ve göze çarpmayan durumlarda oluyor.
05:03
and so my second scale, called the Everyday Discrimination Scale,
84
303860
3080
İkinci ölçeğimi olan 'Günlük Ayrımcılık Ölçeği'
05:07
captures nine items
85
307820
1736
9 tane olay örneğinden
05:09
that captures experiences
86
309580
1336
oluşuyor;
05:10
like you're treated with less courtesy than others,
87
310940
3296
size diğerlerinden daha az kibar davranılması,
05:14
you receive poorer service than others in restaurants or stores,
88
314260
3576
restoranda ya da mağazada daha kötü hizmet almanız
05:17
or people act as if they're afraid of you.
89
317860
2240
ya da insanların sizden korkmuş gibi davranması.
05:21
This scale captures
90
321060
2816
Bu ölçek,
05:23
ways in which the dignity and the respect
91
323900
3576
toplumun değer vermediği insanların
05:27
of people who society does not value
92
327500
2936
onurunun ve saygınlığının
05:30
is chipped away on a daily basis.
93
330460
2360
günden güne azalmasından oluşuyor.
05:33
Research has found
94
333780
1480
Araştırmalar
05:37
that higher levels of discrimination
95
337260
2856
ayrımcılığın artmasının
05:40
are associated with an elevated risk of a broad range of diseases
96
340140
5536
farklı türdeki hastalıkların meydana gelme oranını arttırdığını buldu.
05:45
from blood pressure to abdominal obesity
97
345700
3256
Tansiyondan obeziteye
05:48
to breast cancer to heart disease
98
348980
2656
göğüs kanserinden kalp hastalıklarına
05:51
and even premature mortality.
99
351660
2560
ve hatta genç yaşta ölümlerle bağlantılı.
05:55
Strikingly, some of the effects are observed at a very young age.
100
355340
5096
Dikkat çekici bir şekilde, bazı etkiler çok genç yaşta görülüyor.
06:00
For example, a study of black teens
101
360460
4120
Örneğin, siyahi gençler üzerinde yapılan bir çalışma
06:05
found that those who reported higher levels of discrimination as teenagers
102
365940
5440
küçük yaşta yüksek derecede ayrımcılığa maruz kaldığını belirtenlerin
06:12
had higher levels of stress hormones,
103
372940
2680
stres hormonlarının,
06:17
of blood pressure
104
377340
1936
tansiyonlarının
06:19
and of weight at age 20.
105
379300
2720
ve kilolarının 20 yaşında daha yüksek olduğunu buldu.
06:24
However,
106
384260
1200
Fakat
06:27
the stress of discrimination
107
387740
2536
ayrımcılıktan kaynaklanan stres
06:30
is only one aspect.
108
390300
1936
meselenin sadece bir yönü.
06:32
Discrimination and racism
109
392260
2496
Ayrımcılık ve ırkçılık
06:34
also matters in other profound ways for health.
110
394780
4296
sağlığın diğer boyutlarında da görülür.
06:39
For example, there's discrimination in medical care.
111
399100
3080
Örneğin, tıbbi tedavide de bir ayrımcılık var.
06:42
In 1999, the National Academy of Medicine
112
402900
4296
1999'da Ulusal Tıp Akademisi
06:47
asked me to serve on a committee
113
407220
1936
benden siyahların ve diğer azınlıkların
06:49
that found, concluded based on the scientific evidence,
114
409180
5056
beyazlardan daha kötü kalitede sağlık hizmeti aldıklarını
06:54
that blacks and other minorities
115
414260
2496
bilimsel olarak kanıtlamış
06:56
receive poorer quality care than whites.
116
416780
2880
bir komitede çalışmamı istedi.
07:00
This was true for all kinds of medical treatment,
117
420300
3856
Bu bütün sağlık hizmetleri için doğruydu,
07:04
from the most simple
118
424180
1360
en basit olanından
07:06
to the most technologically sophisticated.
119
426540
2840
en komplike olanına kadar.
07:10
One explanation for this pattern
120
430620
3016
Bu modelin açıklaması
07:13
was a phenomenon that's called "implicit bias"
121
433660
3936
'imalı ön yargı' ya da
07:17
or "unconscious discrimination."
122
437620
2296
'bilinçsiz ayrımcılık' olarak biliniyor.
07:19
Research for decades by social psychologists
123
439940
2816
On yıllardır sosyal psikologlar tarafından
07:22
indicates that if you hold a negative stereotype
124
442780
3496
yapılan araştırmalar şunu gösterdi: Eğer bilinçaltınızda bir gruba karşı
07:26
about a group in your subconscious mind
125
446300
3056
olumsuz bir ön yargınız varsa
07:29
and you meet someone from that group,
126
449380
2696
ve bu gruptan biriyle tanışırsanız,
07:32
you will discriminate against that person.
127
452100
2296
o kişiye karşı ayrımcılık yaparsınız.
07:34
You will treat them differently.
128
454420
1656
Farklı davranırsınız.
07:36
It's an unconscious process. It's an automatic process.
129
456100
4616
Bu bilinç dışı bir süreç. Bu otomatik bir işlem.
07:40
It is a subtle process, but it's normal
130
460740
3176
Göze çarpmıyor, ama normal bir şey.
07:43
and it occurs even among the most well-intentioned individuals.
131
463940
5880
Bu en iyi niyetli insanlarda bile oluyor.
07:51
But the deeper that I delved
132
471100
3016
Fakat daha derine inip
07:54
into the health impact of racism,
133
474140
2160
ırkçılığın sağlık üzerindeki etkisini araştırdığımda,
07:57
the more insidious the effects became.
134
477180
2720
etkiler daha zarar verici oldu.
08:00
There is institutional discrimination,
135
480980
2440
Sosyal kurumlarda
08:04
which refers to discrimination
136
484420
2816
ayrımcılık olduğuna işaret eden
08:07
that exists in the processes of social institutions.
137
487260
4000
kurumsal bir ayrım var.
08:12
Residential segregation by race,
138
492220
2336
Beyaz ve siyahların farklı muhitlerde
08:14
which has led to blacks and whites living in very different neighborhood contexts,
139
494580
4976
yaşamasına neden olan ırka göre yerleşim bölgelerinin farklıllaşması
08:19
is a classic example of institutional racism.
140
499580
3560
kurumsal ırkçılığın basit bir örneği.
08:24
One of America's best-kept secrets
141
504940
3936
Amerika'nın en iyi tutulan sırlarından biri
08:28
is how residential segregation
142
508900
2176
yerleşik parçalanmaların
08:31
is the secret source
143
511100
2336
Amerika'daki ırk eşitsizliğinin
08:33
that creates racial inequality in the United States.
144
513460
3720
kaynağını oluşturduğu gerçeği.
08:38
In America, where you live
145
518620
2936
Amerika'da yaşadığınız yer,
08:41
determines your access to opportunities
146
521580
3135
eğitime, iş imkanlarına, konuta
08:44
in education, in employment,
147
524739
3297
ve sağlık hizmetlerine
08:48
in housing and even in access to medical care.
148
528060
4040
erişiminizi belirler.
08:53
One study of the 171 largest cities in the United States
149
533460
6416
ABD'de de 171 büyük şehirde yapılan bir çalışma
08:59
concluded that there is not even one city
150
539900
3296
beyazların siyahlarla eşit koşullarda
09:03
where whites live under equal conditions to blacks,
151
543220
3336
yaşadığı bir tane şehrin dahi olmadığını
09:06
and that the worst urban contexts in which whites reside
152
546580
3936
ve beyazların şehirlerde yaşadığı en kötü bölgelerin bile
09:10
is considerably better than the average context of black communities.
153
550540
4640
ortalama siyahi bir yerleşimden daha iyi olduğunu ortaya koydu.
09:15
Another study found
154
555740
1696
Bir başka çalışma ise
09:17
that if you could eliminate statistically
155
557460
3016
eğer yerleşim bölgelerindeki ırka dayalı
09:20
residential segregation,
156
560500
1656
farklılaşmaları azaltabilirsek,
09:22
you would completely erase black-white differences in income,
157
562180
4136
gelir, eğitim ve işsizlikteki
09:26
education and unemployment,
158
566340
2496
siyah-beyaz farkını silebileceğimizi
09:28
and reduce black-white differences in single motherhood
159
568860
3296
ve siyah-beyaz yalnız anneler arasındaki
09:32
by two thirds,
160
572180
1216
ırkçılıktan kaynaklanan
09:33
all of that driven by segregation.
161
573420
2360
2/3'lük farkı düşürebileceğimizi ortaya koydu.
09:36
I have also learned
162
576780
2056
Ayrıca, Amerikan kültüründeki
09:38
how the negative stereotypes
163
578860
2776
olumsuz yargıların ve siyahlar hakkındaki izlenimlerin
09:41
and images of blacks in our culture
164
581660
2976
kelimenin tam anlamıyla
09:44
literally create and sustain
165
584660
3016
nasıl kurumsal ve kişisel ayrımcılık
09:47
both institutional and individual discrimination.
166
587700
3440
yarattığını ve bunu sürdürdüğünü öğrendim.
09:52
A group of researchers have put together a database
167
592460
2960
Bir grup araştırmacı,
09:56
that contains the books,
168
596300
2216
ortalama bir üniversite eğitimi almış
09:58
magazines and articles
169
598540
3016
bir Amerikalının hayatı boyunca okuduğu kitapları,
10:01
that an average college-educated American would read over their lifetime.
170
601580
4696
dergileri ve yazıları içeren bir veri ortaya koydular.
10:06
It allows us to look within this database
171
606300
2816
Bu veri,
10:09
and see how Americans have seen words paired together
172
609140
5336
Amerikalıların büyürken kelimeleri nasıl bir araya getirdiklerini
10:14
as they grow up in their society.
173
614500
2496
görmemizi sağlıyor.
10:17
So when the word "black" appears in American culture,
174
617020
3976
Örneğin Amerikan kültüründe siyah kelimesi söylendiğinde onunla birlikte
10:21
what co-occurs with it?
175
621020
2056
canlanan kelimeler şunlar:
10:23
"Poor,"
176
623100
1416
Fakir,
10:24
"violent,"
177
624540
1216
şiddete meyilli,
10:25
"religious,"
178
625780
1336
dinci,
10:27
"lazy,"
179
627140
1216
tembel
10:28
"cheerful,"
180
628380
1216
neşeli,
10:29
"dangerous."
181
629620
1736
tehlikeli.
10:31
When "white" occurs,
182
631380
1496
Beyaz kelimesi söylendiğinde
10:32
the frequently co-occurring words
183
632900
2256
sıklıkla canlanan kelimeler şunlar:
10:35
are "wealthy,"
184
635180
1336
zengin,
10:36
"progressive,"
185
636540
1256
ilerici,
10:37
"conventional,"
186
637820
1200
geleneksel,
10:39
"stubborn,"
187
639940
1216
inatçı,
10:41
"successful,"
188
641180
1216
başarılı
10:42
"educated."
189
642420
1280
eğitimli.
10:44
So when a police officer
190
644100
3296
Bir polis memuru
10:47
overreacts when he sees an unarmed black male
191
647420
4280
savunmasız bir siyahiyi gördüğünde
10:53
and perceives him to be violent and dangerous,
192
653060
4696
ve onu tehlikeli olarak algıladığında
10:57
we are not necessarily dealing with an inherently bad cop.
193
657780
4560
kötü bir polisle karşı karşıya değiliz.
11:03
We may be simply viewing
194
663100
2536
Sadece,
11:05
a normal American
195
665660
2016
büyüdüğü toplumda
11:07
who is reflecting what he has been exposed to
196
667700
3776
maruz kaldığını yansıtan
11:11
as a result of being raised
197
671500
2416
normal bir Amerikalı
11:13
in this society.
198
673940
1240
görüyoruz.
11:15
From my own experience,
199
675900
2320
Kendi tecrübelerime dayanarak
11:19
I believe that your race
200
679660
2616
inanıyorum ki sizin ırkınız
11:22
does not have to be a determinant of your destiny.
201
682300
3000
kaderinizi belirleyemez.
11:26
I migrated to the United States
202
686540
2536
1970'lerin sonunda Saint Lucia'nın
11:29
from the Caribbean island of Saint Lucia
203
689100
2080
Kraipler adasından
11:32
in the late 1970s
204
692260
1640
Amerika'ya yüksek öğrenim
11:34
in pursuit of higher education,
205
694660
1840
görmek için taşındım
11:37
and in the last 40 years,
206
697820
2376
ve son kırk yılda
11:40
I have done well.
207
700220
1200
gayet iyiydim.
11:42
I have had a supportive family,
208
702100
2616
Beni destekleyen bir ailem vardı,
11:44
I have worked hard,
209
704740
1280
çok çalıştım
11:47
I have done well.
210
707060
1200
ve başardım.
11:48
But it took more for me to be successful.
211
708940
2680
Ama başarılı olmak
11:52
I received a minority fellowship from the University of Michigan.
212
712420
4120
Michigan Üniversitesi'nden azınlık bursu aldım.
11:57
Yes. I am an affirmative action baby.
213
717260
4240
Evet, pozitif ayrıcalıklı bir bebeğim.
12:02
Without affirmative action,
214
722380
2776
Pozitif ayrımcılıksız,
12:05
I would not be here.
215
725180
1680
burada olamazdım.
12:08
But in the last 40 years,
216
728820
2536
Ama son 40 yılda,
12:11
black America has been less successful than I have.
217
731380
3760
Siyahi Amerikalılar benden daha az başarılı.
12:16
In 1978, black households in the United States
218
736540
5296
1978'de, Birleşmiş Milletlerdeki siyahiler
12:21
earned 59 cents for every dollar of income whites earned.
219
741860
4120
beyazların gelirinin her dolarında 59 cent kazanıyorlar.
12:26
In 2015,
220
746860
2256
2015'de,
12:29
black families still earn 59 cents
221
749140
4856
beyaz aileler bir dolar elde ederken
12:34
for every dollar of income that white families receive,
222
754020
3816
siyahi aileler hala 59 cent kazanıyor
12:37
and the racial gaps in wealth are even more stunning.
223
757860
3600
ve kazançta ırk ayrımı çok daha çarpıcı.
12:42
For every dollar of wealth that whites have,
224
762420
2280
Beyazların bir dolar kazanırken
12:45
black families have six pennies and Latinos have seven pennies.
225
765700
3480
siyahi ailelerin altı sent Latinler yedi sent kazanıyor.
12:50
The fact is,
226
770620
1456
Gerçek şu ki,
12:52
racism
227
772100
1936
ırkçılık
12:54
is producing a truly rigged system
228
774060
4336
Birleşik Devletler'deki bazı ırk gruplarını sistematik olarak
12:58
that is systematically disadvantaging some racial groups in the United States.
229
778420
5240
dezavantajlı duruma getiren gerçekten hileli bir sistem üretiyor.
13:04
To paraphrase Plato,
230
784700
2176
Plato'ya göre;
13:06
there is nothing so unfair
231
786900
2280
en adaletsiz olan şey
13:10
as the equal treatment of unequal people.
232
790700
3320
eşit olmayan kişilerin eşit muamele görmesidir.
13:15
And that's why I am committed
233
795340
2896
İşte bu nedenle ırkçılığı
13:18
to working to dismantle racism.
234
798260
2520
ortadan kaldırmaya çalışıyorum.
13:21
I deeply appreciate the fact
235
801780
2456
Yürüyüp geçtiğim kapıları
13:24
that I am standing on the shoulders
236
804260
3256
açmak için hayatlarını bile
13:27
of those who have sacrificed even their lives to open the doors
237
807540
4336
feda etmiş olanların omuzlarında durduğum gerçeğini
13:31
that I have walked through.
238
811900
1286
çok takdir ediyorum.
13:34
I want to ensure that those doors remain open
239
814100
3896
Bu kapıların açık kalmasını ve herkesin
13:38
and that everyone can walk through those doors.
240
818020
3640
bu kapılardan geçmesini sağlamak istiyorum.
13:44
Robert Kennedy said,
241
824140
2336
Robert Kennedy şöyle söylemiş:
13:46
"Each time a man" -- or woman, I would add --
242
826500
3536
"Her seferinde bir erkek" - ya da bir kadın diye ekliyorum -
13:50
"stands up for an ideal
243
830060
2096
"bir ideal için ayakta durur
13:52
or acts to improve the lot of others
244
832180
2576
ya da diğer birçoğunu geliştirmek için harekete geçer
13:54
or strikes out against injustice,
245
834780
2576
veya adaletsizliğe karşı gelir,
13:57
he sends forth a tiny ripple of hope,
246
837380
3536
ufak bir umut dalgası gönderir
14:00
and those ripples can build a current
247
840940
3096
ve bu dalgalanmalar baskı ve direnişin
14:04
that can sweep down the mightiest walls of oppression and resistance."
248
844060
4960
en güçlü duvarlarını süpürecek bir akım inşa edebilir."
14:09
I am optimistic today
249
849860
2056
Bugün iyimserim,
14:11
because all across America,
250
851940
2576
çünkü tüm Amerika'da
14:14
I have seen ripples of hope.
251
854540
2240
umut dalgalarını gördüm.
14:17
The Boston Medical Center
252
857540
1896
Boston Tıp Merkezi,
14:19
has added lawyers to the medical team
253
859460
2720
tıbbi ekibe avukatlar ekleyerek
14:22
so that physicians can improve the health of their patients
254
862980
4056
doktorların hastaların sağlığını geliştirebilmesini sağladı
14:27
because the lawyers are addressing the nonmedical needs their patients have.
255
867060
4280
çünkü avukatlar hastalarının tıbbi olmayan ihtiyaçlarına hitap ediyorlardı.
14:32
Loma Linda University has built a gateway college
256
872300
3816
Loma Linda Üniversitesi San Bernardino yakınlarında
14:36
in nearby San Bernardino
257
876140
1816
bir geçit koleji kurdu ve
14:37
so that in addition to delivering medical care,
258
877980
3296
böylece tıbbi bakım sağlamanın yanı sıra,
14:41
they can provide job skills
259
881300
2816
ağırlıklı olarak azınlıkta olan
14:44
and job training
260
884140
1656
düşük gelirli insanlara
14:45
to a predominantly minority, low-income community members
261
885820
4776
iş olanakları ve mesleki eğitim sağlayarak
14:50
so that they will have the skills they need to get a decent job.
262
890620
3960
düzgün bir işe girebilecek beceriye sahip olmalarını sağladı.
14:56
In Chapel Hill, North Carolina,
263
896780
2376
Kuzey Karolina, Şapel Tepeside
14:59
the Abecedarian Project has figured out
264
899180
3696
Abecedarian Projesi,
doğumdan beş yaşına kadar kaliteli, günlük bakım sağlayarak
15:02
how to ensure that they have lowered the risks for heart disease
265
902900
5296
15:08
for blacks in their mid-30s
266
908220
3056
30'lu yaşlarda olan siyahlar için
15:11
by providing high-quality day care
267
911300
3016
kalp rahatsızlığı riskini düşürmeyi
nasıl garanti altına alabileceklerini bulmuştur.
15:14
from birth to age five.
268
914340
2696
15:17
In after-school centers across the United States,
269
917060
3296
Wintley Phipps ve ABD Dream Academy,
15:20
Wintley Phipps and the US Dream Academy
270
920380
2656
Birleşik Devletler çapında okul sonrası eğitim merkezlerinde
15:23
is breaking the cycle of incarceration
271
923060
2776
çocuk mahkumlara ve okulda geride kalan çocuklara
15:25
by providing high-quality academic enrichment and mentoring
272
925860
4416
yüksek kalitede akademik zenginleştirme ve
15:30
to the children of prisoners
273
930300
2696
danışmanlık sağlayarak
15:33
and children who have fallen behind in school.
274
933020
2640
hapsedilme döngüsünü kırıyor.
15:36
In Huntsville, Alabama,
275
936420
1696
Alabama, Huntsville'de
15:38
Oakwood University,
276
938140
1416
eski bir siyahi kurum olan
15:39
a historically black institution,
277
939580
2336
Oakwood Üniversitesi,
15:41
is showing how we can improve the health of black adults
278
941940
4296
siyah yetişkinlerin sağlığını nasıl iyileştirebileceğimizi gösteriyor.
15:46
by including a health evaluation
279
946260
3016
Birinci sınıf oryantasyon sürecine
15:49
as a part of freshman orientation
280
949300
3136
bir sağlık değerlendirmesini dahil ederek
15:52
and giving those students the tools they need
281
952460
2976
bu öğrencilere sağlıklı seçimler yapmak için
15:55
to make healthy choices
282
955460
1656
duydukları araçları sunuyor
15:57
and providing them annually a health transcript
283
957140
3376
ve ilerlemelerini izleyebilmeleri için onlara
her yıl bir sağlık raporu sağlıyor.
16:00
so they can monitor their progress.
284
960540
1840
16:03
And in Atlanta, Georgia,
285
963340
1736
Ve Atlanta, Georgia'da
16:05
Purpose Built Communities has dismantled the negative effects of segregation
286
965100
5936
Purpose Built Topluluğu suçla mücadele eden, uyuşturucu istilasına uğramış
16:11
by transforming a crime-ridden,
287
971060
2656
bir toplu konut projesini,
16:13
drug-infested public housing project
288
973740
2936
karışık gelirli konut, akademik performans,
16:16
into an oasis of mixed-income housing,
289
976700
3696
mükemmel bir toplum sağlığı ve tam istihdam
16:20
of academic performance,
290
980420
2176
vahası haline dönüştürerek
16:22
of great community wellness
291
982620
2856
ırk ayrımcılığının olumsuz
16:25
and of full employment.
292
985500
1400
etkilerini ortadan kaldırdı.
16:27
And finally,
293
987980
1696
Ve son olarak,
16:29
there is the Devine solution.
294
989700
2000
Devine çözümü var.
16:32
Professor Patricia Devine
295
992500
2640
Wisconsin Üniversitesi'nden
16:36
of the University of Wisconsin
296
996220
2576
Profesör Patricia Devine,
16:38
has shown us how we can attack
297
998820
3696
gizli ön yargılarımızla nasıl mücadele edebileceğimizi
16:42
our hidden biases head on
298
1002540
2976
ve bunları etkili bir şekilde
16:45
and effectively reduce them.
299
1005540
2040
azaltabileceğimizi bize gösterdi.
16:48
Each one of us
300
1008500
1776
Her birimiz
16:50
can be a ripple of hope.
301
1010300
2160
bir umut dalgası olabilir.
16:53
This work will not always be easy,
302
1013020
3496
Bu iş her zaman kolay olmayacak,
16:56
but former Supreme Court Justice Thurgood Marshall
303
1016540
2920
ancak eski yüksek mahkeme yargıcı Thurgood Marshall
17:00
has told us, "We must dissent.
304
1020500
2896
bize: "Muhalefet etmeliyiz.
17:03
We must dissent from the indifference.
305
1023420
2416
Umursamazlığa karşı koymalıyız.
17:05
We must dissent from the apathy.
306
1025860
2056
Kayıtsız kalmamalıyız.
17:07
We must dissent from the hatred and from the mistrust.
307
1027940
3456
Nefretten ve düzensizlikten uzak durmalıyız.
17:11
We must dissent
308
1031420
1656
Muhalefet etmeliyiz
17:13
because America can do better,
309
1033100
3256
çünkü Amerika daha iyisini yapabilir,
17:16
because America has no choice but to do better."
310
1036380
4816
çünkü Amerika'nın daha iyisini yapmaktan başka çaresi yok." diyor.
17:21
Thank you.
311
1041220
1216
Teşekkürler.
17:22
(Applause)
312
1042460
3640
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7