How megacities are changing the map of the world | Parag Khanna

269,344 views ・ 2016-04-27

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Gülsüm Öztürk Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
I want you to reimagine how life is organized on earth.
0
12880
4640
Sizden yaşamın dünya üzerinde nasıl düzenlendiğini hayal etmenizi istiyorum.
00:18
Think of the planet like a human body that we inhabit.
1
18920
3800
Gezegeni yaşadığımız bir insan bedeni gibi düşünün.
İskelet, kıtalar arasında hareketliliğimizi sağlayan
00:24
The skeleton is the transportation system of roads and railways,
2
24160
4656
00:28
bridges and tunnels, air and seaports
3
28840
2736
köprüler ve tünellerin, hava ve deniz yollarının
00:31
that enable our mobility across the continents.
4
31600
3216
kara ve tren yollarının ulaşım sistemidir.
00:34
The vascular system that powers the body
5
34840
3256
Vücuda güç veren damar sistemi
enerji dağıtan petrol ve gaz boru hatları
00:38
are the oil and gas pipelines and electricity grids.
6
38120
2776
00:40
that distribute energy.
7
40920
1200
ve elektrik şebekesidir.
00:42
And the nervous system of communications
8
42680
3016
Ve iletişimin sinir sistemi
00:45
is the Internet cables, satellites, cellular networks
9
45720
3696
bize bilgi paylaşmamıza izin veren internet kabloları, uydular,
00:49
and data centers that allow us to share information.
10
49440
3160
hücresel şebekeler ve veri merkezleridir.
00:53
This ever-expanding infrastructural matrix
11
53480
4376
Bu sürekli büyüyen altyapısal matris
00:57
already consists of 64 million kilometers of roads,
12
57880
5016
daha şimdiden 64 milyon kilometre kara yolundan,
01:02
four million kilometers of railways,
13
62920
2816
dört milyon kilometre demir yolundan,
01:05
two million kilometers of pipelines
14
65760
2936
iki milyon kilometre boru hattından
01:08
and one million kilometers of Internet cables.
15
68720
3560
ve bir milyon kilometre internet kablosu ağından oluşmaktadır.
Ya uluslararası sınırlar?
01:13
What about international borders?
16
73160
2560
01:16
We have less than 500,000 kilometers of borders.
17
76959
3561
500 bin kilometre sınırdan daha azına sahibiz.
01:21
Let's build a better map of the world.
18
81680
2200
Hadi daha iyi bir dünya haritası inşa edelim.
01:24
And we can start by overcoming some ancient mythology.
19
84720
3440
Ve bazı eski mitolojilerin üstesinden gelerek başlayabiliriz.
Tüm tarih öğrencilerinin aşina olduğu bir söz vardır.
01:29
There's a saying with which all students of history are familiar:
20
89080
3080
"Coğrafya kaderdir."
01:33
"Geography is destiny."
21
93160
2776
01:35
Sounds so grave, doesn't it?
22
95960
1480
Kulağa çok kasvetli geliyor, değil mi?
Çok kaderci bir özdeyiş.
01:38
It's such a fatalistic adage.
23
98120
1680
01:40
It tells us that landlocked countries are condemned to be poor,
24
100440
4216
Uçsuz bucaksız mesafelerin aşılamaz olduğu,
01:44
that small countries cannot escape their larger neighbors,
25
104680
3216
küçük ülkelerin daha büyük komşularından kaçamadığı,
01:47
that vast distances are insurmountable.
26
107920
2920
karayla çevrilmiş ülkelerin fakir olmaya mahkum edildiğini bize anlatıyor.
01:51
But every journey I take around the world,
27
111880
3576
Ama dünya genelinde yaptığım her bir seyahatte
01:55
I see an even greater force sweeping the planet:
28
115480
3440
gezegeni süpüren daha da büyük bir güç görebiliyorum:
01:59
connectivity.
29
119960
1200
bağlantısallık.
Küresel bağlantısallık devrimi, tüm biçimleriyle --
02:02
The global connectivity revolution, in all of its forms --
30
122080
3736
02:05
transportation, energy and communications --
31
125840
2696
ulaşım, enerji ve iletişim --
02:08
has enabled such a quantum leap in the mobility of people,
32
128560
4256
ürünlerin, kaynakların, bilginin ve insan hareketliliğinde
02:12
of goods, of resources, of knowledge,
33
132840
2736
böylesine önemli bir atılıma olanak sağladı.
02:15
such that we can no longer even think of geography as distinct from it.
34
135600
4560
Öyle ki coğrafyayı bile ondan ayrı bir biçimde artık düşünemeyiz.
02:20
In fact, I view the two forces as fusing together
35
140840
4096
Aslında "coğrafi bağlantısallık" diye adlandırdığım şeyi
02:24
into what I call "connectography."
36
144960
2080
birlikte oluşan iki ayrı güç olarak inceliyorum.
02:28
Connectography represents a quantum leap
37
148280
3936
Coğrafi bağlantısallık insanların, kaynakların ve fikirlerin hareketliliğinde
02:32
in the mobility of people, resources and ideas,
38
152240
3416
önemli bir atılımı yansıtır.
02:35
but it is an evolution,
39
155680
1800
Fakat bu bir evrimdir,
02:38
an evolution of the world from political geography,
40
158280
6176
yasal açıdan dünyayı nasıl böldüğümüzü gösteren siyasal coğrafyadan,
02:44
which is how we legally divide the world,
41
164480
2800
uluslardan ve sınırlardan altyapıya ve tedarik zincirlerine kadar
dünyayı gerçekten nasıl kullandığımızı gösteren
02:48
to functional geography,
42
168000
2216
02:50
which is how we actually use the world,
43
170240
2576
02:52
from nations and borders, to infrastructure and supply chains.
44
172840
4120
işlevsel coğrafyaya
bir dünya evrimi.
02:57
Our global system is evolving
45
177720
2440
Küresel sistemimiz
03:01
from the vertically integrated empires of the 19th century,
46
181240
3656
19 yy'ın dikey olarak birleşmiş imparatorluklarından,
03:04
through the horizontally interdependent nations of the 20th century,
47
184920
4256
20. yy'ın yatay olarak bağımlı ulusları yoluyla,
03:09
into a global network civilization in the 21st century.
48
189200
5240
21. yy'daki küresel bir ağ medeniyetine evrimleşmiştir.
03:15
Connectivity, not sovereignty,
49
195240
3336
Bağlantısallık, egemenlik değil,
03:18
has become the organizing principle of the human species.
50
198600
4216
insan türlerinin örgütlenme ilkesi oldu.
03:22
(Applause)
51
202840
3400
(Alkışlar)
03:27
We are becoming this global network civilization
52
207480
3216
Biz, bu küresel ağ medeniyeti oluyoruz
03:30
because we are literally building it.
53
210720
2776
çünkü kelimenin tam manasıyla onu inşa ediyoruz.
03:33
All of the world's defense budgets and military spending taken together
54
213520
3696
Tüm dünyanın savunma bütçeleri ve askeri harcamaları birlikte ele alınırsa,
03:37
total just under two trillion dollars per year.
55
217240
3096
tutar yılda sadece iki trilyon dolar altında.
03:40
Meanwhile, our global infrastructure spending
56
220360
2376
Bu esnada, küresel altyapı harcamamız
03:42
is projected to rise to nine trillion dollars per year
57
222760
3376
gelecek on yıl içerisinde
yılda dokuz trilyon dolara kadar artması planlanıyor.
03:46
within the coming decade.
58
226160
1536
03:47
And, well, it should.
59
227720
1616
Pekala, öyle olmalı.
03:49
We have been living off an infrastructure stock
60
229360
2736
Nüfusumuz yedi milyardan sekiz milyara
ve sonunda dokuz milyon ve daha fazlasına doğru geçtikçe
03:52
meant for a world population of three billion,
61
232120
2600
03:55
as our population has crossed seven billion to eight billion
62
235640
3096
üç milyarlık bir dünya nüfusu için planlanmış olan
03:58
and eventually nine billion and more.
63
238760
1840
altyapı stoğuyla geçimimizi sağlıyoruz.
04:01
As a rule of thumb, we should spend about one trillion dollars
64
241280
4696
Pratik olarak, dünyadaki her bir milyar insanın ihtiyaç duyduğu
temel altyapı için yaklaşık bir trilyon dolar harcamamız gerekiyor.
04:06
on the basic infrastructure needs of every billion people in the world.
65
246000
4240
04:11
Not surprisingly, Asia is in the lead.
66
251360
3040
Hiç şaşırtıcı değildir ki, Asya başta geliyor.
04:15
In 2015, China announced the creation
67
255320
2616
2015 yılında, Çin Şangay'dan Lizbon'a kadar uzanan
04:17
of the Asian Infrastructure Investment Bank,
68
257960
3040
bir ipek ve demir yolu oluşturmak amacıyla
04:21
which together with a network of other organizations
69
261880
3176
diğer kuruluşların ağlarıyla birlikte
Asya Altyapı Yatırım Bankasının
04:25
aims to construct a network of iron and silk roads,
70
265080
3415
04:28
stretching from Shanghai to Lisbon.
71
268519
2201
oluşumunu ilan ettiler.
04:31
And as all of this topographical engineering unfolds,
72
271640
4176
Ve tüm bu topografik mühendislik gösteriyor ki,
04:35
we will likely spend more on infrastructure in the next 40 years,
73
275840
5456
altyapıya muhtemelen gelecek 40 yılda
04:41
we will build more infrastructure in the next 40 years,
74
281320
3336
geçmiş 4.000 yıldan daha fazla harcayacak
04:44
than we have in the past 4,000 years.
75
284680
2760
ve daha fazla altyapı oluşturacağız.
04:48
Now let's stop and think about it for a minute.
76
288760
2200
Şimdi bir dakika durup düşünelim.
04:51
Spending so much more on building the foundations of global society
77
291560
4776
Küresel toplum temellerine zarar verecek araçlar yerine
04:56
rather than on the tools to destroy it
78
296360
2816
onu inşa etmek için harcama yapmak
04:59
can have profound consequences.
79
299200
2576
önemli sonuçlar doğurabilir.
05:01
Connectivity is how we optimize the distribution
80
301800
3056
Bağlantısallık, insan ve kaynakların
05:04
of people and resources around the world.
81
304880
2576
dünyadaki dağılımını optimize etmektir.
05:07
It is how mankind comes to be more than just the sum of its parts.
82
307480
4120
İnsanlık ancak bu şekilde parçaların toplamından fazlası olur.
05:12
I believe that is what is happening.
83
312840
2600
Bence şu an olan da, tam olarak bu.
Bağlantısallığın 21. yy'da bir benzeri var:
05:17
Connectivity has a twin megatrend in the 21st century:
84
317000
3936
05:20
planetary urbanization.
85
320960
2080
gezegenin şehirleşmesi.
Şehirler bizi tanımlayan altyapılardır.
05:24
Cities are the infrastructures that most define us.
86
324000
3280
05:27
By 2030, more than two thirds of the world's population
87
327840
3216
2030 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisi
şehirde yaşayacak.
05:31
will live in cities.
88
331080
1256
05:32
And these are not mere little dots on the map,
89
332360
2736
Bunlar haritadaki küçük noktalar değil,
yüzlerce kilometreye uzanan takım adalardır.
05:35
but they are vast archipelagos stretching hundreds of kilometers.
90
335120
3600
05:39
Here we are in Vancouver,
91
339360
1576
Burada Vancouver'dayız.
05:40
at the head of the Cascadia Corridor
92
340960
1856
Amerika sınırı boyunca uzanan
05:42
that stretches south across the US border to Seattle.
93
342840
2840
Cascadia Geçidinin üstünde.
05:46
The technology powerhouse of Silicon Valley
94
346600
2336
Silikon Vadisi teknoloji güç merkezi,
05:48
begins north of San Francisco down to San Jose
95
348960
2856
Kuzeyde San Francisco'dan başlar ve San Jose'ye
05:51
and across the bay to Oakland.
96
351840
1776
ve Oakland'a doğru uzanır.
05:53
The sprawl of Los Angeles now passes San Diego
97
353640
2976
Los Angeles'ın genişlemesi şimdi San Diego'yu geçip
05:56
across the Mexican border to Tijuana.
98
356640
2256
Meksika sınırındaki Tijuana'ya ulaşıyor.
05:58
San Diego and Tijuana now share an airport terminal
99
358920
2976
San Diego ve Tijuana artık her iki ülkeye de gidebileceğiniz
06:01
where you can exit into either country.
100
361920
2216
hava yolu terminalini paylaşıyor.
Zamanla, hızlı tren ağı tüm Pasifik sırtını bağlayabilir.
06:04
Eventually, a high-speed rail network may connect the entire Pacific spine.
101
364160
4240
06:09
America's northeastern megalopolis begins in Boston through New York
102
369680
4136
Kuzeydoğudaki metropol topluluğu, Boston'dan New York'a ve
06:13
and Philadelphia to Washington.
103
373840
1776
Philadelphia'dan Washington'a uzanır.
06:15
It contains more than 50 million people
104
375640
2176
50 milyondan fazla insanı kapsar ve
06:17
and also has plans for a high-speed rail network.
105
377840
2776
hızlı tren ağı ile ilgili planlar vardır.
06:20
But Asia is where we really see the megacities coming together.
106
380640
3920
Fakat Asya'da metropollerin gerçekten bir araya geldiğini görürüz.
06:25
This continuous strip of light from Tokyo through Nagoya to Osaka
107
385280
4256
Bu ışıklar Tokyo'danNagoya boyunca Osaka'ya uzanır
06:29
contains more than 80 million people
108
389560
2176
ve 80 milyon insanı ve Japon ekonomisinin
06:31
and most of Japan's economy.
109
391760
1680
büyük bir kısmını kapsar.
06:34
It is the world's largest megacity.
110
394200
2320
Bu dünyanın en büyük metropol topluluğudur.
Şimdilik.
06:37
For now.
111
397160
1200
06:38
But in China, megacity clusters are coming together
112
398800
2536
Fakat Çin'de metropol toplulukları 100 milyonu aşan
06:41
with populations reaching 100 million people.
113
401360
2896
nüfusla bir araya gelir.
06:44
The Bohai Rim around Beijing,
114
404280
1896
Pekin yakınlarındaki Bohai Rim,
06:46
The Yangtze River Delta around Shanghai
115
406200
2256
Şangay çevresindeki Yangtze Nehri Deltası
06:48
and the Pearl River Delta,
116
408480
1896
ve Pearl Nehri Deltası
06:50
stretching from Hong Kong north to Guangzhou.
117
410400
2336
Hong Kong'tan kuzeydeki Guangzhou'ya uzanır.
06:52
And in the middle,
118
412760
1336
Ve ortada,
Avusturya kadar yer kaplayan
06:54
the Chongqing-Chengdu megacity cluster,
119
414120
2896
Chongqing-Chengdu metropol topluluğu
06:57
whose geographic footprint is almost the same size
120
417040
2776
06:59
as the country of Austria.
121
419840
1640
yer alır.
07:03
And any number of these megacity clusters
122
423263
1953
Ve bu metropol topluluklarının hepsi
07:05
has a GDP approaching two trillion dollars --
123
425240
3056
iki trilyon dolara varan gayrisafi yurt içi hasılaya sahiptir
07:08
that's almost the same as all of India today.
124
428320
2680
ki günümüzde bu rakam Hindistan'ınkine eştir.
07:11
So imagine if our global diplomatic institutions, such as the G20,
125
431560
5656
G20 gibi diplomatik kuruluşların üyeliği
07:17
were to base their membership on economic size
126
437240
3536
ulusal temsil yerine ekonomik büyüklüğe
07:20
rather than national representation.
127
440800
2000
dayandırdığını düşünün.
07:23
Some Chinese megacities may be in and have a seat at the table,
128
443320
3576
Çin'deki bazı metropoller masada yerini alırken
07:26
while entire countries, like Argentina or Indonesia would be out.
129
446920
4120
Arjantin ve Endonezya gibi ülkeler alamayacaktır.
Nüfusu yakında Çin'i geçecek olan
07:32
Moving to India, whose population will soon exceed that of China,
130
452080
3696
07:35
it too has a number of megacity clusters,
131
455800
2296
Hindistan da Delhi bölgesi ve Mumbai gibi
metropol topluluklarına
07:38
such as the Delhi Capital Region
132
458120
2416
07:40
and Mumbai.
133
460560
1456
sahiptir.
Orta Doğu'da
07:42
In the Middle East,
134
462040
1216
07:43
Greater Tehran is absorbing one third of Iran's population.
135
463280
3136
Tahran İran nüfusunun üçte birini barındırır.
07:46
Most of Egypt's 80 million people
136
466440
1856
Mısır'da 80 milyonluk nüfusun çoğu
07:48
live in the corridor between Cairo and Alexandria.
137
468320
3016
Kahire ve İskenderiye arasındaki geçitte yaşar.
07:51
And in the gulf, a necklace of city-states is forming,
138
471360
4016
Körfez'de bir sıra şehir devletler oluşmaktadır.
07:55
from Bahrain and Qatar,
139
475400
1456
Bahreyn ve Katar'dan
07:56
through the United Arab Emirates to Muscat in Oman.
140
476880
2760
Birleşik Arap Emirlikleri boyunca Umman'daki Muskat'a uzanır.
08:00
And then there's Lagos,
141
480520
1480
Bir de Afrika'nın en büyük şehri
08:02
Africa's largest city and Nigeria's commercial hub.
142
482800
3856
ve Nijerya'nın ticari merkezi Lagos var.
08:06
It has plans for a rail network
143
486680
2056
Şehrin geniş bir Atlantik kıyı koridorunun bağlantı noktası olacak
08:08
that will make it the anchor of a vast Atlantic coastal corridor,
144
488760
4416
bir demiryolu ağı planı var,
08:13
stretching across Benin, Togo and Ghana,
145
493200
3056
demiryolu Benin, Togo ve Gana boyunca uzayarak
08:16
to Abidjan, the capital of the Ivory Coast.
146
496280
3456
Fildişi Sahili'nin başkenti Abidjan'a gidecek.
08:19
But these countries are suburbs of Lagos.
147
499760
3560
Fakat bu ülkeler Lagos'un banliyöleri.
Metropolleşmiş bir dünyada,
08:24
In a megacity world,
148
504000
1856
08:25
countries can be suburbs of cities.
149
505880
2760
ülkeler şehirlerin banliyösü olabilir.
08:30
By 2030, we will have as many as 50 such megacity clusters in the world.
150
510640
6120
2030'a kadar dünyada 50 kadar metropol topluluğu olacak.
08:37
So which map tells you more?
151
517400
1856
Peki hangi harita daha çok şey anlatır?
08:39
Our traditional map of 200 discrete nations
152
519280
3136
Hepimizin duvarındaki 200 uluslu
08:42
that hang on most of our walls,
153
522440
1896
geleneksel haritalar mı,
08:44
or this map of the 50 megacity clusters?
154
524360
3000
yoksa 50 metropol topluluklu bu harita mı?
Fakat bu bile eksiktir çünkü
08:48
And yet, even this is incomplete
155
528159
2736
08:50
because you cannot understand any individual megacity
156
530919
4017
tek bir metropolü diğerleriyle olan
08:54
without understanding its connections to the others.
157
534960
3160
bağlantısını anlamadan anlayamazsınız.
08:58
People move to cities to be connected,
158
538880
2376
İnsanlar şehirlere bağlantı kurmak için taşınır
09:01
and connectivity is why these cities thrive.
159
541280
3200
ve bağlantısallık bu şehirlerin gelişme nedenidir.
09:05
Any number of them, such as Sao Paulo or Istanbul or Moscow,
160
545320
3656
Sao Paulo, İstanbul ve Moskova gibi birçoğu
tüm ulusun gayrisafi yurtiçi hasılasının yarısının üçte biri oranında
09:09
has a GDP approaching or exceeding one third of one half
161
549000
4096
gayrisafi yurtiçi hasılaya sahiptir.
09:13
of their entire national GDP.
162
553120
2160
Yine önemli olarak
09:16
But equally importantly,
163
556120
1776
09:17
you cannot calculate any of their individual value
164
557920
2856
hiçbirinin tek başına önemini
09:20
without understanding the role of the flows of people,
165
560800
3656
gelişmesine katkı sunan insan akımlarının,
09:24
of finance, of technology
166
564480
1696
ekonominin, teknolojinin önemini
09:26
that enable them to thrive.
167
566200
1680
anlamadan anlayamazsınız.
09:28
Take the Gauteng province of South Africa,
168
568640
2736
Güney Afrika'daki Gauteng bölgesini ele alın,
09:31
which contains Johannesburg and the capital Pretoria.
169
571400
3136
Johannesburg'u ve Pretoria'yı kapsar.
09:34
It too represents just over a third of South Africa's GDP.
170
574560
3936
O da Güney Afrika'nın GSYİH'nin üçte birini temsil eder.
09:38
But equally importantly, it is home to the offices
171
578520
3256
Yine önemli olarak, Güney Afrika'ya hatta Afrika kıtasına
09:41
of almost every single multinational corporation
172
581800
2976
doğrudan yatırım yapan
09:44
that invests directly into South Africa
173
584800
2216
her bir uluslararası kuruluşun ofisine
ev sahipliği yapar.
09:47
and indeed, into the entire African continent.
174
587040
2480
09:50
Cities want to be part of global value chains.
175
590680
3696
Şehirler küresel değer zincirine katılmak ister.
09:54
They want to be part of this global division of labor.
176
594400
3576
Bu küresel iş bölümünün parçası olmak ister.
Bu şehirlerin düşünme biçimidir.
09:58
That is how cities think.
177
598000
1840
10:00
I've never met a mayor who said to me,
178
600640
1816
"Şehrimin dışarıda kalmasını istiyorum."
10:02
"I want my city to be cut off."
179
602480
1560
diyen bir valiyle hiç karşılaşmadım.
10:04
They know that their cities belong as much
180
604840
3056
Şehirlerinin küresel ağ medeniyetine
10:07
to the global network civilization as to their home countries.
181
607920
5320
ülkeleri kadar ait olduklarını biliyorlar.
10:14
Now, for many people, urbanization causes great dismay.
182
614680
3640
Birçok insan için şehirleşme büyük bir dehşet
10:18
They think cities are wrecking the planet.
183
618920
2200
Şehirlerin gezegene zarar verdiğini düşünüyorlar.
10:21
But right now,
184
621960
1216
Fakat şu anda
10:23
there are more than 200 intercity learning networks thriving.
185
623200
4256
gelişmekte olan 200'den fazla şehirlerarası öğrenme ağı var
10:27
That is as many as the number of intergovernmental organizations
186
627480
3336
Bu devletler arası organizasyonların
10:30
that we have.
187
630840
1216
sayısına eşittir.
Ve şehirler arası ağların tümü tek bir amaç taşır,
10:32
And all of these intercity networks are devoted to one purpose,
188
632080
4376
10:36
mankind's number one priority in the 21st century:
189
636480
4696
insanlığın 21. yy'daki bir numaralı önceliği:
10:41
sustainable urbanization.
190
641200
2080
sürdürülebilir şehirleşme.
10:44
Is it working?
191
644680
1200
Peki iş yarıyor mu?
10:46
Let's take climate change.
192
646560
1736
İklim değişikliğini ele alalım.
10:48
We know that summit after summit in New York and Paris
193
648320
2736
Biliyoruz ki New York ve Paris'te yapılan onca zirve
sera gazı salınımını azaltmamakta.
10:51
is not going to reduce greenhouse gas emissions.
194
651080
2800
10:54
But what we can see is that transferring technology
195
654560
3296
Fakat şunu görüyoruz ki, asıl şehirler arasında
10:57
and knowledge and policies between cities
196
657880
2616
teknoloji, bilgi ve ilkeleri
11:00
is how we've actually begun to reduce the carbon intensity of our economies.
197
660520
4616
aktarma yoluyla ekonomimizdeki karbon yoğunluğunu azaltabiliriz.
Şehirler birbirinden öğrenir.
11:05
Cities are learning from each other.
198
665160
2136
11:07
How to install zero-emissions buildings,
199
667320
2456
Sıfır salınımlı inşaatlar yapmayı,
11:09
how to deploy electric car-sharing systems.
200
669800
3136
elektrik araç paylaşma sistemlerini nasıl uygulanacağını.
11:12
In major Chinese cities,
201
672960
1216
Çin'de büyük şehirlerde
11:14
they're imposing quotas on the number of cars on the streets.
202
674200
3056
sokaktaki araç sayısına kısıtlama vardır.
11:17
In many Western cities,
203
677280
1256
Batı'daki bir çok şehirde
11:18
young people don't even want to drive anymore.
204
678560
2320
gençler artık araç kullanmak dahi istemiyor.
11:21
Cities have been part of the problem,
205
681720
2216
Şehirler önceleri sorunun bir parçasıyken
11:23
now they are part of the solution.
206
683960
2000
şimdi çözümün bir parçası.
11:26
Inequality is the other great challenge to achieving sustainable urbanization.
207
686880
4600
Eşitsizlik ise sürdürülebilir şehirleşme önündeki bir başka büyük sorundur.
11:31
When I travel through megacities from end to end --
208
691960
3416
Metropolleri uçtan uca gezdiğimde
11:35
it takes hours and days --
209
695400
2096
- ki bu saatler ve günler alıyor -
11:37
I experience the tragedy of extreme disparity
210
697520
3736
aynı coğrafya içinde inanılmaz eşitsizlikler
11:41
within the same geography.
211
701280
1920
olduğuna tanık oluyorum.
Fakat küresel mali varlık stoğumuz
11:44
And yet, our global stock of financial assets
212
704080
3016
her zamankinden fazla olarak
11:47
has never been larger,
213
707120
1456
11:48
approaching 300 trillion dollars.
214
708600
3496
300 trilyon dolara yaklaşmakta.
Bu dünyanın reel gayrisafi yurtiçi hasılasının neredeyse 4 katı
11:52
That's almost four times the actual GDP of the world.
215
712120
3400
11:56
We have taken on such enormous debts since the financial crisis,
216
716520
4456
Ekonomik krizden beri çok büyük borç altına girdik
fakat kapsamlı büyümeye yatırım yaptık mı?
12:01
but have we invested them in inclusive growth?
217
721000
3160
12:04
No, not yet.
218
724840
2120
Hayır, henüz değil.
12:07
Only when we build sufficient, affordable public housing,
219
727800
3816
Ancak yeterli ve uygun fiyatlı kamu konutu inşa ettiğimizde
12:11
when we invest in robust transportation networks
220
731640
3136
insanların hem fiziksel hem dijital olarak bağlantıya geçeceği
12:14
to allow people to connect to each other both physically and digitally,
221
734800
4536
ulaşım ağlarına güçlü yatırım yaptığımızda
12:19
that's when our divided cities and societies
222
739360
2376
bölünmüş şehir ve toplumlarımız
12:21
will come to feel whole again.
223
741760
1856
tekrar bir bütün haline gelecektir.
12:23
(Applause)
224
743640
2840
(Alkışlar)
12:27
And that is why infrastructure has just been included
225
747840
2896
İşte bu yüzden Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Hedeflerine
12:30
in the United Nations Sustainable Development Goals,
226
750760
2456
altyapı çalışmaları eklendi.
12:33
because it enables all the others.
227
753240
2320
Çünkü tüm diğerlerini mümkün kılıyor.
Siyasi ve ekonomik liderlerimiz
12:36
Our political and economic leaders
228
756080
1816
12:37
are learning that connectivity is not charity,
229
757920
3096
bağlantısallığın hayırseverlik değil
fırsat olduğunu öğreniyorlar.
12:41
it's opportunity.
230
761040
1200
Bu yüzden finans dünyamızın bağlantısallığın
12:43
And that's why our financial community needs to understand
231
763080
2736
12:45
that connectivity is the most important asset class of the 21st century.
232
765840
5000
21. yy'da kazanç olduğunu anlaması gerekiyor.
12:52
Now, cities can make the world more sustainable,
233
772280
3680
Şehirler dünyayı daha sürdürülebilir,
12:56
they can make the world more equitable,
234
776600
2256
daha adaletli hale getirebilir.
12:58
I also believe that connectivity between cities
235
778880
2856
Ayrıca inanıyorum ki şehirler arasındaki bağlantısallık
13:01
can make the world more peaceful.
236
781760
1760
dünyayı daha barışçıl yapabilir.
13:04
If we look at regions of the world with dense relations across borders,
237
784400
4016
Dünyanın, sınırların ötesinde yoğun ilişkilere sahip bölgelerine bakarsak,
13:08
we see more trade, more investment
238
788440
2776
daha çok ticaret, daha çok yatırım
13:11
and more stability.
239
791240
1416
ve daha çok istikrar görürüz.
13:12
We all know the story of Europe after World War II,
240
792680
2496
2. Dünya savaşından sonra, sanayi entegrasyonunun
13:15
where industrial integration kicked off a process
241
795200
2576
bugünkü barışsever Avrupa Birliğini meydana getiren süreci
13:17
that gave rise to today's peaceful European Union.
242
797800
2560
başlattığı Avrupa'nın hikayesini hepimiz biliyoruz.
Bu arada, Rusya'nın uluslararası sistemde büyük güçlere en az bağlantılı
13:21
And you can see that Russia, by the way,
243
801000
2616
13:23
is the least connected of major powers in the international system.
244
803640
4000
ülke olduğunu görebilirsiniz.
13:28
And that goes a long way towards explaining the tensions today.
245
808240
3776
Ve bugünkü gerginlikleri açıklamaya yardımcı olacak.
Sistemde en az tehlikede olan ülkelerin
13:32
Countries that have less stake in the system
246
812040
2896
13:34
also have less to lose in disturbing it.
247
814960
2360
onu ihlal etmede de kaybedecek az şeyleri var.
13:38
In North America, the lines that matter most on the map
248
818800
2816
Kuzey Amerika'da, haritada en önemli olan çizgiler
13:41
are not the US-Canada border or the US-Mexico border,
249
821640
3776
ABD-Kanada sınırı ya da ABD-Meksika sınırı değildir,
13:45
but the dense network of roads and railways and pipelines
250
825440
3376
ancak yoğun yol ağları ve demiryolları ve boruhatları ile
13:48
and electricity grids and even water canals
251
828840
2856
elektrik ağları ve hatta su kanallarıdır ki bunlar
13:51
that are forming an integrated North American union.
252
831720
3816
bütünleşmiş bir Kuzey Amerika birliğini şekillendirir.
13:55
North America does not need more walls, it needs more connections.
253
835560
4696
Kuzey Amerika daha fazla duvara değil, daha fazla bağlantıya ihtiyacı var.
14:00
(Applause)
254
840280
2640
(Alkışlar)
14:07
But the real promise of connectivity is in the postcolonial world.
255
847880
4336
Ancak bağlantısallığın asıl vaadi sömürgecilik sonrası dünyadadır.
14:12
All of those regions where borders have historically been the most arbitrary
256
852240
4336
Sınırların tarihsel açıdan en keyfi olduğu
14:16
and where generations of leaders
257
856600
1936
ve lider nesillerin birbirleriyle düşmanca
14:18
have had hostile relations with each other.
258
858560
2616
ilişkiler içinde olduğu tüm bu bölgeler.
14:21
But now a new group of leaders has come into power
259
861200
2376
Ancak şu an yeni bir lider grubu yönetime geldi
14:23
and is burying the hatchet.
260
863600
1560
ve savaş baltasını gömüyorlar.
14:25
Let's take Southeast Asia, where high-speed rail networks
261
865760
3176
Yüksek hızlı demir yolu ağının Bangkok'u Singapur'a
14:28
are planned to connect Bangkok to Singapore
262
868960
2296
ve Vietnam'dan Myanmar'a ticaret koridorlarını bağlaması
14:31
and trade corridors from Vietnam to Myanmar.
263
871280
2896
planlanan Güneydoğu Asya'yı ele alalım.
14:34
Now this region of 600 million people coordinates its agricultural resources
264
874200
5536
Şimdi 600 milyon insanın bu bölgesi zirai kaynakları ve endüstriyel ürünleri
14:39
and its industrial output.
265
879760
1400
koordine ediyor.
14:41
It is evolving into what I call a Pax Asiana,
266
881720
4656
Benim Asya birliği dediğim, Güneydoğu Asya ulusları arasında
14:46
a peace among Southeast Asian nations.
267
886400
2840
bir barışa doğru evriliyor.
Benzer bir olgu, yarım düzine ülkenin
14:50
A similar phenomenon is underway in East Africa,
268
890040
3136
14:53
where a half dozen countries
269
893200
1376
demiryollarına ve multimodel koridorlara yatırım yaptığı
14:54
are investing in railways and multimodal corridors
270
894600
3296
Doğu Afrika'da başlıyor ki böylece
14:57
so that landlocked countries can get their goods to market.
271
897920
3136
kara ile sınırlı ülkeler ürünlerini piyasaya sürebilsinler.
Şimdi bu ülkeler kendi kamu hizmetlerini ve
15:01
Now these countries coordinate their utilities
272
901080
2576
15:03
and their investment policies.
273
903680
2096
yatırım politikalarını koordine ediyorlar.
15:05
They, too, are evolving into a Pax Africana.
274
905800
3800
Onlar da, bir Afrika Birliğine doğru evriliyorlar.
Bu tarz bir düşünceyi özellikle kullanabileceğini bildiğimiz bir bölge
15:11
One region we know could especially use this kind of thinking
275
911200
2896
15:14
is the Middle East.
276
914120
1280
Orta Doğu'dur.
Arap ülkeleri feci şekilde çökerken,
15:16
As Arab states tragically collapse,
277
916000
2456
15:18
what is left behind but the ancient cities,
278
918480
2736
arkada kalan sadece Kahire, Beyrut ve Bağdat gibi
15:21
such as Cairo, Beirut and Baghdad?
279
921240
2480
antik şehirler mi?
15:24
In fact, the nearly 400 million people of the Arab world
280
924400
4736
Aslında, Arap dünyasının yaklaşık 400 milyon insanı
neredeyse tümüyle şehirleşti.
15:29
are almost entirely urbanized.
281
929160
2096
15:31
As societies, as cities,
282
931280
1896
Topluluklar olarak, şehirler olarak,
15:33
they are either water rich or water poor,
283
933200
2256
ister su zengini ya da fakiri olsunlar,
15:35
energy rich or energy poor.
284
935480
1760
ister enerji zengini yahut fakiri olsunlar.
Bu uyumsuzlukları düzeltmenin tek yolu
15:38
And the only way to correct these mismatches
285
938040
2896
15:40
is not through more wars and more borders,
286
940960
2616
daha fazla savaştan ve daha fazla sınırdan geçmiyor,
15:43
but through more connectivity of pipelines and water canals.
287
943600
3840
ama daha fazla boru hattı ve su kanalından geçiyor.
Ne yazık ki, bu henüz Orta Doğu'nun haritası değil.
15:48
Sadly, this is not yet the map of the Middle East.
288
948040
3936
Ancak,
15:52
But it should be,
289
952000
1200
15:54
a connected Pax Arabia,
290
954760
3040
içerden bütünlemiş ve komşuları
15:58
internally integrated
291
958640
1696
Avrupa, Asya ve Afrika'ya
16:00
and productively connected to its neighbors: Europe, Asia and Africa.
292
960360
4296
verimli bir şekilde bağlanmış birleşik bir Arap Birliği olmalı.
16:04
Now, it may not seem like connectivity is what we want right now
293
964680
3096
Şu an, bağlantısallık, dünyanın en çalkantılı bölgesine doğru
16:07
towards the world's most turbulent region.
294
967800
2040
istediğimiz şey değilmiş gibi görünebilir.
16:10
But we know from history that more connectivity is the only way
295
970600
3616
Ancak tarihten biliyoruz ki, daha fazla bağlantısallık
uzun vadede istikrarı getirmenin tek yoludur.
16:14
to bring about stability in the long run.
296
974240
2496
16:16
Because we know that in region after region,
297
976760
2696
Çünkü biz biliyoruz ki, bölgeden sonra bölgede
16:19
connectivity is the new reality.
298
979480
2936
bağlantısallık yeni gerçekliktir.
16:22
Cities and countries are learning to aggregate
299
982440
3136
Şehirler ve ülkeler daha huzurlu ve müreffeh bütünlere doğru
16:25
into more peaceful and prosperous wholes.
300
985600
2480
kümeleşmeyi öğreniyorlar.
16:29
But the real test is going to be Asia.
301
989760
2320
Ancak gerçek sınav, Asya olacak.
Bağlantısallık, Uzak Doğu'nun büyük güçleri arasındaki
16:33
Can connectivity overcome the patterns of rivalry
302
993040
2936
rekabet modellerinin üstesinden gelebilecek mi?
16:36
among the great powers of the Far East?
303
996000
2576
16:38
After all, this is where World War III is supposed to break out.
304
998600
4360
Ne de olsa, burası 3. Dünya savaşının çıkacağı düşünülen yer.
16:43
Since the end of the Cold War, a quarter century ago,
305
1003920
3136
Soğuk savaşın bitişinden beri, çeyrek bir yüzyıl önce,
bu bölge için en az altı büyük savaş tahmin edildi.
16:47
at least six major wars have been predicted for this region.
306
1007080
3376
16:50
But none have broken out.
307
1010480
1600
Fakat hiç biri başlamadı.
Çin ve Tayvan'ı ele alalım.
16:53
Take China and Taiwan.
308
1013160
1560
16:55
In the 1990s, this was everyone's leading World War III scenario.
309
1015560
4616
1990'larda, bu herkesin önde gelen 3.Dünya savaşı senaryosuydu.
17:00
But since that time,
310
1020200
1496
Ancak o zamandan beri,
17:01
the trade and investment volumes across the straits have become so intense
311
1021720
4496
boğazlardaki ticaret ve yatırım hacimleri o kadar hararetliydi ki
17:06
that last November,
312
1026240
1216
geçen Kasım ayında,
17:07
leaders from both sides held a historic summit
313
1027480
2856
her iki tarafın liderleri, olası barışçıl bir uzlaşmayı
17:10
to discuss eventual peaceful reunification.
314
1030360
2840
tartışmak için tarihi bir zirve düzenlediler.
17:13
And even the election of a nationalist party in Taiwan
315
1033960
2816
Hatta Tayvan'da bu yılın başlarında bağımsızlık yanlısı bir ulusal partinin
17:16
that's pro-independence earlier this year
316
1036800
2776
seçimi bile,
17:19
does not undermine this fundamental dynamic.
317
1039599
2480
bu temel dinamiği baltalamıyor.
17:23
China and Japan have an even longer history of rivalry
318
1043359
2897
Çin ve Japonya'nın bile daha uzun bir rekabet tarihi var
17:26
and have been deploying their air forces and navies
319
1046280
2415
ve ada tartışmalarında güçlerini göstermek için,
17:28
to show their strength in island disputes.
320
1048720
2160
kendi hava kuvvetlerini ve donanmalarını konuşlandırıyorlar.
17:31
But in recent years,
321
1051520
1216
Ancak, son yıllarda,
17:32
Japan has been making its largest foreign investments in China.
322
1052760
4136
Japonya en büyük yabancı yatırımlarını Çin'e yapıyor.
17:36
Japanese cars are selling in record numbers there.
323
1056920
2720
Japan arabaları orada rekor sayıda satıyor.
17:40
And guess where the largest number of foreigners
324
1060440
2936
Ve bugün Japonya'da yaşayan yabancıların en çoğu
17:43
residing in Japan today comes from?
325
1063400
2120
nereden geliyor dersiniz?
Doğru tahmin ettiniz: Çin.
17:46
You guessed it: China.
326
1066120
1800
17:49
China and India have fought a major war
327
1069520
1896
Çin ve Hindistan büyük bir savaşta çarpıştılar
17:51
and have three outstanding border disputes,
328
1071440
2056
ve üç önemli sınır çatışamları var,
17:53
but today India is the second largest shareholder
329
1073520
2456
ancak bugün Hindistan Asya Altyapı Yatırım Bankasında
ikinci en büyük hissedardır.
17:56
in the Asian Infrastructure Investment Bank.
330
1076000
2416
17:58
They're building a trade corridor stretching from Northeast India
331
1078440
3256
Kuzeydoğu Asya'dan Myanmar ve Bangladeş'ten Güney Çin'e
18:01
through Myanmar and Bangladesh to Southern China.
332
1081720
3920
uzayan bir ticaret koridoru inşa ediyorlar.
18:06
Their trade volume has grown from 20 billion dollars a decade ago
333
1086320
3856
Ticaret hacimleri 10 yıl önce 20 milyon dolardan
18:10
to 80 billion dollars today.
334
1090200
1600
bugün 80 milyon dolara ulaştı.
18:12
Nuclear-armed India and Pakistan have fought three wars
335
1092600
3016
Nükleer silahlara sahip Hindistan ve Pakistan üç yıl savaştılar
18:15
and continue to dispute Kashmir,
336
1095640
2216
ve Keşmir anlaşmazlığına devam ediyorlar,
18:17
but they're also negotiating a most-favored-nation trade agreement
337
1097880
3536
ancak en avantajlı ulusal ticaret anlaşmasını da imzalıyorlar
18:21
and want to complete a pipeline
338
1101440
1736
ve İran'dan geçip Pakistan'dan doğru Hindistan'a uzayan
18:23
stretching from Iran through Pakistan to India.
339
1103200
3976
bir boru hattını tamamlamak istiyorlar.
18:27
And let's talk about Iran.
340
1107200
1560
İran'ı konuşalım.
18:29
Wasn't it just two years ago that war with Iran seemed inevitable?
341
1109880
3200
Sadece iki yıl önce İran ile savaş kaçınılmaz değil miydi?
18:33
Then why is every single major power rushing to do business there today?
342
1113760
4720
O zaman bugün neden her bir büyük güç orada iş yapmaya koşuyor?
18:40
Ladies and gentlemen,
343
1120560
1256
Bayanlar ve baylar,
18:41
I cannot guarantee that World War III will not break out.
344
1121840
4000
3. Dünya Savaşının çıkmayacağını garantileyemem.
18:46
But we can definitely see why it hasn't happened yet.
345
1126640
3000
Ancak kesinlikle henüz neden olmadığını görebiliyoruz.
18:50
Even though Asia is home to the world's fastest growing militaries,
346
1130680
3696
Asya'nın dünyanın en hızlı büyüyen ordularına ev olmasına rağmen
18:54
these same countries are also investing billions of dollars
347
1134400
3576
aynı ülkeler aynı zamanda, birbirlerinin altyapılarına
ve tedarik zincirlerine milyarlarca dolar yatırım yapıyorlar.
18:58
in each other's infrastructure and supply chains.
348
1138000
2936
19:00
They are more interested in each other's functional geography
349
1140960
3816
Onlar birbirlerinin siyasi coğrafyalarından daha çok,
19:04
than in their political geography.
350
1144800
2456
işlevsel coğrafyalarıyla ilgileniyorlar.
19:07
And that is why their leaders think twice, step back from the brink,
351
1147280
5056
Ve bu yüzden liderleri iki kez düşünür, uçurumun kenarından döner ve
19:12
and decide to focus on economic ties over territorial tensions.
352
1152360
4560
bölgesel gerginlikler üzerindeki ekonomik bağlara odaklanmaya karar verirler.
19:18
So often it seems like the world is falling apart,
353
1158440
2600
Bu yüzden sıklıkla dünya parçalanıyor gibi görünüyor,
19:21
but building more connectivity
354
1161760
1936
ancak daha çok bağlantısallık inşa ediyor,
19:23
is how we put Humpty Dumpty back together again,
355
1163720
3120
her şeyi tekrar ve eskisinden daha iyi bir şekilde
19:27
much better than before.
356
1167480
1760
bir araya getiriyoruz.
19:29
And by wrapping the world
357
1169960
1256
Ve dünyayı kusursuz fiziksel ve dijital bağlantısallıkta
19:31
in such seamless physical and digital connectivity,
358
1171240
3456
sarmalayarak
19:34
we evolve towards a world
359
1174720
2176
biz kendi coğrafi sınırlarını aşabilen insanların olduğu
19:36
in which people can rise above their geographic constraints.
360
1176920
3520
bir dünyaya doğru evriliyoruz.
19:40
We are the cells and vessels
361
1180920
3176
Bizler bu küresel bağlantısallık ağlarından gürül gürül akan
hücreler ve damarlarız.
19:44
pulsing through these global connectivity networks.
362
1184120
3216
19:47
Everyday, hundreds of millions of people go online
363
1187360
3656
Her gün, yüz milyonlarca insan çevrimiçi oluyor
ve asla tanışmadıkları insanlarla çalışıyor.
19:51
and work with people they've never met.
364
1191040
2616
19:53
More than one billion people cross borders every year,
365
1193680
3496
Bir milyardan fazla insan her yıl sınırları geçiyor
19:57
and that's expected to rise to three billion in the coming decade.
366
1197200
3920
ve gelecek 10 yılda üç milyara yükselmesi bekleniyor.
20:02
We don't just build connectivity,
367
1202200
2496
Biz sadece bağlantısallığı bina etmiyoruz,
20:04
we embody it.
368
1204720
1320
somutlaştırıyoruz.
20:06
We are the global network civilization,
369
1206960
3336
Biz küresel ağ medeniyetiyiz
20:10
and this is our map.
370
1210320
1880
ve bu bizim haritamız.
20:13
A map of the world in which geography is no longer destiny.
371
1213240
4400
Coğrafyanın artık kader olmadığı bir dünya haritası.
20:18
Instead, the future has a new and more hopeful motto:
372
1218560
4040
Bunun yerine, geleceğin umut dolu bir sloganı var:
20:23
connectivity is destiny.
373
1223400
1960
bağlantısallık kaderdir.
Teşekkür ederim.
20:26
Thank you.
374
1226040
1216
20:27
(Applause)
375
1227280
6229
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7