War and what comes after | Clemantine Wamariya

85,983 views ・ 2018-05-15

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Merve Kılıç Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
Words matter.
0
13960
2280
Sözcükler önemlidir.
00:19
They can heal
1
19480
2176
İyileştirebilirler
00:21
and they can kill ...
2
21680
1280
ve öldürebilirler...
00:24
yet, they have a limit.
3
24040
2920
Yine de bir limitleri vardır.
00:28
When I was in eighth grade,
4
28960
2000
Sekizinci sınıftayken
00:32
my teacher gave me a vocabulary sheet
5
32600
4016
öğretmenim bana bir kelime listesi vermişti,
00:36
with the word "genocide."
6
36640
2560
içinde "soykırım" sözcüğü geçiyordu.
00:43
I hated it.
7
43120
2640
Nefret etmiştim.
00:46
The word genocide is clinical ...
8
46840
4480
Soykırım sözcüğü;
ilgisiz...
00:52
overgeneral ...
9
52480
1520
aşırı genelleyici...
00:56
bloodless ...
10
56640
2136
kansız...
00:58
dehumanizing.
11
58800
1840
kişiliksizleştirilmiş.
01:03
No word
12
63280
1520
Hiçbir kelime
01:06
can describe
13
66240
2176
bunun, bir ulusa
01:08
what this does to a nation.
14
68440
3120
neler yapabileceğini anlatamaz.
01:14
You need to know,
15
74160
1736
Bilmelisiniz ki,
01:15
in this kind of war,
16
75920
1680
bu tür bir savaşta;
01:19
husbands kills wives,
17
79120
2480
kocalar karılarını öldürür,
01:22
wives kill husbands,
18
82640
2440
karılar kocalarını öldürür,
01:26
neighbors and friends kill each other.
19
86600
3360
komşular ve arkadaşlar birbirini öldürür.
01:33
Someone
20
93640
1320
İktidarda
01:36
in power
21
96120
1216
olan biri
01:37
says,
22
97360
1200
şöyle der,
01:39
"Those over there ...
23
99960
1200
"Şuradakiler...
01:42
they don't belong.
24
102520
1280
ait değiller.
01:44
They're not human."
25
104680
1360
Onlar insan değil."
01:47
And people believe it.
26
107120
2240
Ve insanlar inanır.
01:51
I don't want words
27
111760
2336
Bu tip tutumları
01:54
to describe this kind of behavior.
28
114120
2520
tanımlayan sözcükler olsun istemiyorum.
01:58
I want words to stop it.
29
118720
3600
Durduracak sözcükleri istiyorum.
02:04
But where are the words to stop this?
30
124800
2680
Oysa durduracak kelimeler nerede?
02:08
And how do we find the words?
31
128120
3280
Ve biz bu sözcükleri nasıl bulabiliriz?
02:14
But I believe, truly, we have to keep trying.
32
134120
5640
Yürekten inanıyorum ki, denemeye devam etmeliyiz.
02:21
I was born in Kigali, Rwanda.
33
141960
2640
Kigali, Ruanda'da doğdum.
02:26
I felt loved by my entire family
34
146120
4120
Tüm ailem ve komşularım tarafımdan
02:31
and my neighbors.
35
151240
1360
sevildiğimi hissettim.
02:34
I was constantly being teased by everybody,
36
154000
4296
Herkes, özellikle iki büyük kardeşim
02:38
especially my two older siblings.
37
158320
2600
devamlı olarak bana sataşıyordu.
02:42
When I lost my front tooth,
38
162240
1960
Ön dişlerimi kaybettiğimde
02:45
my brother looked at me and said,
39
165440
2096
abim bana bakıp
02:47
"Oh, it has happened to you, too?
40
167560
2600
"Ah, bu sana da mı oldu?
02:51
It will never grow back."
41
171920
1496
Asla geri çıkmayacak." demişti.
02:53
(Laughter)
42
173440
1016
(Gülüşler)
02:54
I enjoyed playing everywhere,
43
174480
2216
Her yerde, özellikle de annemin
02:56
especially my mother's garden and my neighbor's.
44
176720
4000
ve komşularımızın bahçesinde oynamaktan keyif alıyordum.
03:01
I loved my kindergarten.
45
181480
2080
Kreşimi seviyordum.
03:04
We sang songs,
46
184440
2416
Şarkılar söylüyor,
03:06
we played everywhere
47
186880
1256
her yerde oynuyor
03:08
and ate lunch.
48
188160
1480
ve öğle yemeklerimizi yiyorduk.
03:11
I had a childhood
49
191600
3336
Herkesin sahip olmasını
03:14
that I would wish for anyone.
50
194960
3720
dileyebileceğim bir çocukluk geçirdim.
03:20
But when I was six,
51
200680
1720
Ancak ben altı yaşımdayken
03:23
the adults in my family began to speak in whispers
52
203400
5616
ailemizin yetişkinleri fısıltılarla konuşmaya
03:29
and shushed me any time that I asked a question.
53
209040
3840
ve ne zaman soru sorsam beni susturmaya başladılar.
03:35
One night,
54
215000
1256
Bir gece
03:36
my mom and dad came.
55
216280
1680
annem ve babam geldi.
03:39
They had this strange look when they woke us.
56
219200
2720
Bize uyandırdıklarında bakışlarında bir tuhaflık vardı.
03:43
They sent my older sister Claire and I to our grandparent's,
57
223640
5296
Her ne oluyorsa üstesinden gelmeyi umarak ablam Claire'i ve beni,
03:48
hoping whatever was happening would blow away.
58
228960
2920
büyükannemlere gönderdiler.
03:54
Soon we had to escape from there, too.
59
234160
3520
Çok geçmeden oradan da kaçmak zorunda kaldık.
03:59
We hid,
60
239400
1416
Saklandık,
04:00
we crawled,
61
240840
1216
süründük,
04:02
we sometimes ran.
62
242080
1280
bazı zamanlar kaçtık.
04:08
Sometimes I heard laughter
63
248840
4000
Bazen gülüşler duyuyorum,
04:14
and then screaming and crying
64
254880
3520
ardından çığlık ve ağlama,
04:19
and then noise that I had never heard.
65
259600
2520
ve ardından daha önce hiç duymadığım bir ses.
04:24
You see,
66
264000
1216
Anlayacağınız
04:25
I did not know
67
265240
1880
o seslerin ne olduğunu
04:29
what those noises were.
68
269040
2640
bilmiyordum.
04:32
They were neither human --
69
272560
2296
Hem insan değillerdi
04:34
and also at the same time, they were human.
70
274880
2480
hem de aynı zamanda insanlardı.
04:38
I saw people who were not breathing.
71
278680
3800
Nefes almayan insanlar gördüm.
04:43
I thought they were asleep.
72
283920
1840
Uyuduklarını düşünüyordum.
04:48
I still didn't understand what death was,
73
288480
4896
Ölümün ya da öldürmenin ne olduğunu
04:53
or killing in itself.
74
293400
2520
hâlâ anlayabilmiş değilim.
04:57
When we would stop to rest for a little bit
75
297760
3496
Dinlenmek ya da yemek aramak için durduğumuzda,
05:01
or search for food,
76
301280
1936
05:03
I would close my eyes,
77
303240
1936
gözlerimi açtığımda uyanacağım ümidi ile
05:05
hoping when I opened them,
78
305200
2536
gözlerimi kapatırdım.
05:07
I would be awake.
79
307760
1400
05:11
I had no idea which direction was home.
80
311480
3360
Evin hangi yönde olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu.
05:16
Days were for hiding
81
316800
1960
Günler saklanmak,
05:20
and night for walking.
82
320120
1920
geceler yürümek içindi.
05:28
You go from a person who's away from home
83
328280
5016
Evinden uzaktaki insandan,
05:33
to a person with no home.
84
333320
2240
evi olmayan insana dönüşüyorsunuz.
İstenmeniz gereken yerden
05:37
The place that is supposed to want you
85
337200
2656
05:39
has pushed you out,
86
339880
1680
kovuluyorsunuz
05:44
and no one takes you in.
87
344360
3560
ve kimse tarafından içeri alınmıyorsunuz.
05:48
You are unwanted
88
348760
2360
Kimse tarafından istenmeyen kişi
oluyorsunuz.
05:52
by anyone.
89
352160
2440
05:56
You are a refugee.
90
356760
2320
Bir mültecisiniz.
06:02
From age six to 12,
91
362240
2216
6 yaşından 12 yaşına kadar
06:04
I lived in seven different countries,
92
364480
2280
yedi farklı ülkede yaşadım,
06:08
moving from one refugee camp to another,
93
368560
3200
bir mülteci kampından diğerine giderken
06:12
hoping we would be wanted.
94
372720
2440
birileri tarafından istenenler olmayı umarak.
06:18
My older sister Claire,
95
378200
2376
Ablam Claire
06:20
she became a young mother ...
96
380600
1880
genç bir anne ve
06:25
and a master at getting things done.
97
385320
3120
istediklerini halledebilme uzmanı oldu.
06:29
When I was 12,
98
389920
1896
12 yaşımda, Claire ve ailesiyle beraber
06:31
I came to America with Claire and her family on refugee status.
99
391840
4720
mülteci olarak ABD'ye geldim.
06:39
And that's only the beginning,
100
399960
2656
Ve bu sadece başlangıçtı,
06:42
because even though I was 12 years old,
101
402640
3016
çünkü her ne kadar 12 yaşında da olsam
06:45
sometimes I felt like three years old
102
405680
2216
bazen üç yaşında
06:47
and sometimes 50 years old.
103
407920
2000
bazense 50 yaşında biri gibi hissettim.
06:50
My past receded,
104
410960
1816
Geçmişim ardımda kalmış,
06:52
grew jumbled,
105
412800
1216
allak bullak ilerlemiş,
06:54
distorted.
106
414040
1200
tahrif edilmişti.
06:56
Everything was too much
107
416200
2856
Her şey hem fazla ağırdı,
06:59
and nothing.
108
419080
1360
hem de hiçbir şey yoktu.
07:02
Time seemed like pages torn out of a book
109
422880
5136
Zaman, kitaptan koparılarak
etrafa saçılan sayfalara benziyordu.
07:08
and scattered everywhere.
110
428040
1880
07:11
This still happens to me standing right here.
111
431600
4800
Bu, bana burada dururken bile oluyor.
07:20
After I got to America,
112
440800
2080
Ben Amerika'ya geldikten sonra
07:25
Claire and I did not talk about our past.
113
445840
3040
Claire ile geçmişimiz hakkında konuşmadık.
07:31
In 2006,
114
451400
2216
2006'da,
07:33
after 12 years
115
453640
1680
12 yıl boyunca
07:37
being separated away from my family,
116
457440
1896
ailemden ayrı kalmış ve
07:39
and then seven years knowing that they were dead
117
459360
2776
yedi yıl boyunca biz onların, onlarsa bizim öldüğümüzü sanarken
07:42
and them thinking that we were dead,
118
462160
1840
07:44
we reunited ...
119
464880
1800
olabilecek en dramatik ve
07:47
in the most dramatic, American way possible.
120
467480
5480
Amerikanvari yol ile
bir araya geldik...
07:53
Live,
121
473880
1896
Canlı yayında,
07:55
on television --
122
475800
1616
televizyonda,
07:57
(Laughter)
123
477440
1136
(Gülüşler)
07:58
on "The Oprah Show."
124
478600
1416
"The Oprah Show"da.
08:00
(Laughter)
125
480040
1816
(Gülüşler)
08:01
(Applause)
126
481880
4400
(Alkışlar)
Sana söylemiştim. Sana söylemiştim.
08:09
I told you, I told you.
127
489000
1936
08:10
(Laughter)
128
490960
1320
(Gülüşler)
08:13
But after the show,
129
493840
1840
Fakat programdan sonra
08:20
as I spent time with my mom and dad
130
500840
4976
annem, babam
08:25
and my little sister
131
505840
2656
küçük kız kardeşim
08:28
and my two new siblings that I never met,
132
508520
2880
ve daha önce görmediğim iki yeni yeğenimle vakit geçirince
08:33
I felt anger.
133
513200
2160
öfkeli hissettim.
08:36
I felt every deep pain in me.
134
516960
4200
İçimdeki tüm derin acıları hissettim.
08:43
And I know that there is absolutely nothing,
135
523520
4896
Birlikte geçiremediğimiz zamanları
ve sahip olabileceğimiz ilişkiyi
08:48
nothing,
136
528440
1200
düzeltebilecek hiçbir şeyin,
08:50
that could restore the time we lost with each other
137
530440
5056
hiçbir şeyin olmadığını biliyordum.
08:55
and the relationship we could've had.
138
535520
2720
09:00
Soon, my parents moved to the United States,
139
540480
4176
Kısa süre sonra annem ve babam ABD'ye taşındı
09:04
but like Claire,
140
544680
1200
ve Claire gibi
09:07
they don't talk about our past.
141
547200
3520
onlar da geçmiş hakkında konuşmuyor.
Hiç bitmeyen bir şimdide yaşıyorlar.
09:12
They live in never-ending present.
142
552200
4016
Çok fazla soru sormuyorlar,
09:16
Not asking too many questions,
143
556240
3016
09:19
not allowing themselves to feel --
144
559280
3440
kendilerine küçük adımlarla ilerlemiş gibi
hissetmek konusunda izin vermiyorlar.
09:24
moving in small steps.
145
564240
3640
09:29
None of us, of course, can make sense of what happened to us.
146
569800
4960
Elbette hiçbirimiz başımıza gelenlere anlam veremiyor.
09:38
Though my family is alive --
147
578680
2720
Ailem hayatta olsa bile
09:42
yes, we were broken,
148
582840
2576
evet, paramparçaydık
09:45
and yes, we are numb
149
585440
2736
evet, hissiziz
09:48
and we were silenced by our own experience.
150
588200
4800
ve tecrübelerimiz tarafından susturulduk.
09:55
It's not just my family.
151
595800
4520
Sadece benim ailem değil.
10:02
Rwanda is not the only country
152
602320
4776
İnsanların birbirine düşman olup
birbirlerini öldürdükleri tek ülke
10:07
where people have turned on each other
153
607120
2936
Ruanda değil.
10:10
and murdered each other.
154
610080
1440
10:13
The entire human race,
155
613440
2360
Tüm insan ırkı
10:17
in many ways,
156
617640
1256
birçok yönden
10:18
is like my family.
157
618920
1520
tıpkı benim ailem gibi.
10:23
Not dead;
158
623800
1696
Ölü değil;
10:25
yes, broken, numb and silenced by the violence of the world
159
625520
6056
ama paramparça, hissiz
ve dünyayı ele geçiren şiddet nedeniyle susturulmuş.
10:31
that has taken over.
160
631600
1680
10:35
You see,
161
635680
1216
Görüyorsunuz ki şiddetin sürüklediği kaos,
10:36
the chaos of the violence continues inside
162
636920
4936
her gün kullandığımız kelimelerin
10:41
in the words we use
163
641880
3136
ve yarattığımız hikâyelerin içinde
10:45
and the stories we create every single day.
164
645040
4080
devam ediyor.
10:51
But also on the labels that we impose on ourselves
165
651480
5616
Kendimize ve birbirimize empoze ettiğimiz
etiketlerin içinde de.
10:57
and each other.
166
657120
1360
11:01
Once we call someone "other,"
167
661320
5096
Birilerini
"öteki"
11:06
"less than,"
168
666440
1336
"daha aşağı"
11:07
"one of them"
169
667800
1256
"onlardan biri"
11:09
or "better than,"
170
669080
1360
ya da "daha iyi"
11:11
believe me ...
171
671600
1240
olarak çağırmak,
11:16
under the right condition,
172
676080
2000
uygun koşullar altında
11:20
it's a short path to more destruction.
173
680160
4400
daha çok tahribat yaratmanın kısa yoludur.
11:25
More chaos
174
685880
1816
Anlayamayacağımız
11:27
and more noise
175
687720
1336
daha çok kaos
11:29
that we will not understand.
176
689080
2200
ve daha çok gürültü.
11:33
Words will never be enough
177
693080
3040
Kelimeler, insanların sebep olduğu
11:37
to quantify and qualify the many magnitudes
178
697480
5336
tahribatların nitelik ve niceliklerini
11:42
of human-caused destruction.
179
702840
3000
anlatmaya asla yetmeyecek.
11:49
In order for us
180
709520
2320
Dünya üzerinde süre giden şiddete
11:53
to stop the violence that goes on in the world,
181
713040
4200
son vermek için
11:59
I hope --
182
719600
1736
umuyor
12:01
at least I beg you --
183
721360
2536
ya da en azından
durdurmak için
12:03
to pause.
184
723920
1280
yalvarıyorum sizlere...
12:06
Let's ask ourselves:
185
726960
2040
Kendimize şunları soralım:
12:11
Who are we without words?
186
731000
3400
Bizler, kelimeler olmadan kimleriz?
12:16
Who are we without labels?
187
736080
3680
Etiketler olmadan kimleriz?
12:21
Who are we in our breath?
188
741480
3240
Aldığımız nefeste kimiz?
12:26
Who are we in our heartbeat?
189
746640
4800
Kalp atışlarımızda kimiz?
(Alkışlar)
12:33
(Applause)
190
753000
4760
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7