Craig Venter unveils "synthetic life"

Craig Venter "sentetik yaşam"ın açılışını yapıyor

244,517 views

2010-05-21 ・ TED


New videos

Craig Venter unveils "synthetic life"

Craig Venter "sentetik yaşam"ın açılışını yapıyor

244,517 views ・ 2010-05-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Meric Aydonat Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
We're here today to announce
0
16260
2000
Bugün ilk sentetik hücreyi,
00:18
the first synthetic cell,
1
18260
3000
bilgisayardaki
00:21
a cell made by
2
21260
2000
dijital kodla başlayıp
00:23
starting with the digital code in the computer,
3
23260
3000
kromozomunu
00:26
building the chromosome
4
26260
3000
dört şişe kimyasaldan,
00:29
from four bottles of chemicals,
5
29260
3000
bu yapılan kromozomu
00:32
assembling that chromosome in yeast,
6
32260
2000
maya içinde birleştirip
00:34
transplanting it into
7
34260
3000
alıcı bir bakteri hücresine
00:37
a recipient bacterial cell
8
37260
2000
naklederek, bu hücreyi de
00:39
and transforming that cell
9
39260
2000
yeni bakteri türüne dönüştürdüğümüzü
00:41
into a new bacterial species.
10
41260
2000
açıklamak için buradayız.
00:44
So this is the first self-replicating species
11
44260
3000
Bu dünyada kendi kendine çoğalabilen,
00:47
that we've had on the planet
12
47260
2000
ebeveynleri bir bilgisayar olan
00:49
whose parent is a computer.
13
49260
3000
ilk hücre.
00:52
It also is the first species
14
52260
2000
Aynı zamanda kendi
00:54
to have its own website
15
54260
2000
internet sitesi genetik kodunda
00:56
encoded in its genetic code.
16
56260
3000
yazılı olan ilk tür.
00:59
But we'll talk more about
17
59260
2000
Bu gelişmelerden
01:01
the watermarks in a minute.
18
61260
3000
birazdan bahsedeceğiz.
01:04
This is a project that had its inception
19
64260
2000
Bu proje 15 yıl önce
01:06
15 years ago
20
66260
2000
takımımız
01:08
when our team then --
21
68260
2000
tarihte ilk defa iki genomu
01:10
we called the institute TIGR --
22
70260
2000
dizelemeye çalışırken
01:12
was involved in sequencing
23
72260
2000
-- enstitümüze TIGR diyorduk --
01:14
the first two genomes in history.
24
74260
2000
başladı.
01:16
We did Haemophilus influenzae
25
76260
2000
Haemophilus influenzae'yı
01:18
and then the smallest genome of a self-replicating organism,
26
78260
3000
ve sonra kendi kendine çoğalabilen en küçük genom olan
01:21
that of Mycoplasma genitalium.
27
81260
3000
Mycoplasma genitalium'u yaptık.
01:24
And as soon as
28
84260
2000
Bu iki sıralamayı
01:26
we had these two sequences
29
86260
2000
yapar yapmaz
01:28
we thought, if this is supposed to be the smallest genome
30
88260
3000
düşündük ki, eğer bu kendi kendine çoğalabilen
01:31
of a self-replicating species,
31
91260
2000
en küçük genomsa
01:33
could there be even a smaller genome?
32
93260
2000
daha da küçüğü olabilir mi?
01:35
Could we understand the basis of cellular life
33
95260
3000
Hücresel yaşamın temelini
01:38
at the genetic level?
34
98260
2000
genetik düzeyinde anlayabilir miyiz?
01:40
It's been a 15-year quest
35
100260
2000
Bazı soruları cevaplayabildiğimiz
01:42
just to get to the starting point now
36
102260
2000
bu başlangıç noktasına gelmemiz
01:44
to be able to answer those questions,
37
104260
3000
15 yılımızı aldı.
01:47
because it's very difficult to eliminate
38
107260
2000
Çünkü bir hücreden birden fazla
01:49
multiple genes from a cell.
39
109260
2000
geni elemek çok zor.
01:51
You can only do them one at a time.
40
111260
3000
Bunu sadece birer birer yapabilirsiniz.
01:54
We decided early on
41
114260
2000
Daha önceden kimsenin bunu yapmamış olmasına rağmen
01:56
that we had to take a synthetic route,
42
116260
2000
bu sentetik yolu seçerek
01:58
even though nobody had been there before,
43
118260
2000
bir bakteri kromozomu sentezleyip
02:00
to see if we could synthesize
44
120260
2000
gen içeriğini değiştirerek
02:02
a bacterial chromosome
45
122260
2000
yaşam için gerekli olan genleri anlamaya
02:04
so we could actually vary the gene content
46
124260
2000
çalışmaya
02:06
to understand the essential genes for life.
47
126260
3000
erkenden karar verdik.
02:09
That started our 15-year quest
48
129260
3000
Buraya gelmek için 15 yıllık
02:12
to get here.
49
132260
2000
serüvenimize başladık.
02:14
But before we did the first experiments,
50
134260
2000
İlk deneyleri yapmadan önce
02:16
we actually asked
51
136260
3000
Pensilvanya Üniversite'sinden
02:19
Art Caplan's team at the University of Pennsylvania
52
139260
3000
Art Caplan'ın takımına
02:22
to undertake a review
53
142260
2000
karşılabileceğimiz riskleri,
02:24
of what the risks, the challenges,
54
144260
3000
engelleri ve
02:27
the ethics around creating new
55
147260
2000
labaratuvarda yeni bir tür yaratmanın
02:29
species in the laboratory were
56
149260
2000
etiğini, daha önce kimse yapmadığı için
02:31
because it hadn't been done before.
57
151260
2000
danıştık.
02:33
They spent about two years
58
153260
2000
Onlar bağımsız olarak
02:35
reviewing that independently
59
155260
2000
iki yıl bunu araştırdılar
02:37
and published their results in Science in 1999.
60
157260
3000
ve sonuçlarını 1999'da Science dergisinde yayınladılar.
02:40
Ham and I took two years off
61
160260
2000
Ham ve ben iki yıl ara verip
02:42
as a side project to sequence the human genome,
62
162260
2000
yan projemiz olan insan genomu haritası çıkarmakla uğraştık,
02:44
but as soon as that was done
63
164260
2000
ama makale yayınlandıktan sonra
02:46
we got back to the task at hand.
64
166260
3000
asıl projemize geri döndük.
02:50
In 2002, we started
65
170260
2000
2002'de
02:52
a new institute,
66
172260
2000
yeni bir ensitütü olan
02:54
the Institute for Biological Energy Alternatives,
67
174260
3000
Biyolojik Enerji Alternatifleri Ensitütüsü'nü (the Institute for Biological Energy Alternatives)
02:57
where we set out two goals:
68
177260
2000
kurduk ve kendimize iki amaç belirledik.
02:59
One, to understand
69
179260
2000
Birincisi teknolojimizin çevre
03:01
the impact of our technology on the environment,
70
181260
3000
üzerindeki etkilerini ve
03:04
and how to understand the environment better,
71
184260
2000
çevremizi daha iyi anlamak.
03:06
and two, to start down this process
72
186260
2000
İkincisi, sentetik yaşamı
03:08
of making synthetic life
73
188260
3000
yaparak
03:11
to understand basic life.
74
191260
3000
temel yaşamı anlamak.
03:14
In 2003,
75
194260
2000
2003'te
03:16
we published our first success.
76
196260
2000
ilk başarımızı yayınladık.
03:18
So Ham Smith and Clyde Hutchison
77
198260
2000
Ham Smith ve Clyde Hutchison
03:20
developed some new methods
78
200260
2000
küçük çapta
03:22
for making error-free DNA
79
202260
3000
hatasız DNA yapımı için bazı yöntemler
03:25
at a small level.
80
205260
2000
geliştirdiler.
03:27
Our first task was
81
207260
2000
İlk görevimiz 5000 harflik kodu olan
03:29
a 5,000-letter code bacteriophage,
82
209260
3000
bir bakteriyofajdı,
03:32
a virus that attacks only E. coli.
83
212260
3000
sadece E. coli'ye saldıran bir tür virüs.
03:36
So that was
84
216260
2000
Bu tarihsel nedenlerle
03:38
the phage phi X 174,
85
218260
2000
seçilmiş
03:40
which was chosen for historical reasons.
86
220260
2000
faj phi X 174 idi.
03:42
It was the first DNA phage,
87
222260
3000
Sıralanan ilk DNA fajıydı,
03:45
DNA virus, DNA genome
88
225260
3000
DNA virüsü,
03:48
that was actually sequenced.
89
228260
2000
DNA genomu.
03:50
So once we realized
90
230260
3000
Virüs boyutunda
03:53
that we could make 5,000-base pair
91
233260
2000
5000 baz çiftine sahip
03:55
viral-sized pieces,
92
235260
2000
parçayı yapabildiğimizi anlayınca
03:57
we thought, we at least have the means
93
237260
2000
bu büyük kromozomu yapmak için
03:59
then to try and make serially lots of these pieces
94
239260
3000
seri olarak birçok parçayı yapıp
04:02
to be able to eventually assemble them together
95
242260
3000
sonunda birleştirmek için
04:05
to make this mega base chromosome.
96
245260
3000
yeterli olanağımız olduğunu anladık.
04:09
So, substantially larger than
97
249260
2000
Yani başlangıçta düşündüğümüzden
04:11
we even thought we would go initially.
98
251260
3000
çok daha büyüğünü yapacaktık.
04:15
There were several steps to this. There were two sides:
99
255260
3000
Bunu yapmak için birçok aşama vardı. İşin iki yönü vardı.
04:18
We had to solve the chemistry
100
258260
2000
Büyük DNA molekülleri yapmak için
04:20
for making large DNA molecules,
101
260260
2000
gerekli olan kimyayı çözmemiz
04:22
and we had to solve the biological side
102
262260
2000
ve bu kimyasal varlığı yaptığımızda
04:24
of how, if we had this new chemical entity,
103
264260
3000
alıcı bir hücrede
04:27
how would we boot it up, activate it
104
267260
3000
nasıl başlatıp hayata geçirebileceğimizin
04:30
in a recipient cell.
105
270260
3000
biyolojik yönünü çözmemiz gerekiyordu.
04:33
We had two teams working in parallel:
106
273260
2000
Paralel olarak çalışan iki takımımız vardı
04:35
one team on the chemistry,
107
275260
2000
bir takım, işin kimyasal yönüyle
04:37
and the other on trying to
108
277260
3000
diğer takım da tüm bir kromozomu
04:40
be able to transplant
109
280260
2000
naklederek
04:42
entire chromosomes
110
282260
2000
yeni hücreler
04:44
to get new cells.
111
284260
3000
yaratmakla uğraşıyordu.
04:47
When we started this out, we thought the synthesis would be the biggest problem,
112
287260
3000
Bu işe başladığımızda, sentezin en zor iş olacağını düşünmüştük
04:50
which is why we chose the smallest genome.
113
290260
3000
bu yüzden olabilecek en küçük genomu seçmiştik.
04:53
And some of you have noticed that we switched from the smallest genome
114
293260
3000
Ama bazılarınız en olabilecek en küçük genomdan
04:56
to a much larger one.
115
296260
2000
çok daha büyüğüne geçtiğimizi fark etti.
04:58
And we can walk through the reasons for that,
116
298260
2000
Bunun nedenlerinden bahsedebiliriz,
05:00
but basically the small cell
117
300260
3000
ama kısaca, küçük hücreden
05:03
took on the order of
118
303260
2000
sonuç almak
05:05
one to two months to get results from,
119
305260
3000
bir ila iki ay sürerken
05:08
whereas the larger, faster-growing cell
120
308260
2000
büyük, daha hızlı büyüyen hücreden sonuç almak
05:10
takes only two days.
121
310260
2000
sadece iki gün sürüyor.
05:12
So there's only so many cycles we could go through
122
312260
3000
Yani, döngü başına altı haftadan
05:15
in a year at six weeks per cycle.
123
315260
3000
bir yılda sadece birkaç döngü yapabiliyor
05:18
And you should know that basically
124
318260
2000
Ve şunu bilmelisiniz ki
05:20
99, probably 99 percent plus
125
320260
3000
yüzde 99, belki de daha yüksek ihtimalle
05:23
of our experiments failed.
126
323260
2000
deneylerimiz başarısızlıkla sonuçlandı.
05:25
So this was a debugging,
127
325260
2000
Yani bu bir çeşit hatalarımız ayıklama,
05:27
problem-solving scenario from the beginning
128
327260
3000
problem çözme süreciydi başından beri,
05:30
because there was no recipe
129
330260
2000
çünkü bizi sonuca götürecek
05:32
of how to get there.
130
332260
2000
belirli bir tarifimiz yoktu.
05:34
So, one of the most important publications we had
131
334260
3000
Şimdiye kadarki en önemli yayınımız
05:37
was in 2007.
132
337260
2000
2007'deydi.
05:39
Carole Lartigue led the effort
133
339260
3000
Carole Lartigue bir bakteri kromozomunu
05:42
to actually transplant a bacterial chromosome
134
342260
3000
bir bakteriden diğerine
05:45
from one bacteria to another.
135
345260
2000
başarıyla aktardı.
05:47
I think philosophically, that was one of the most important papers
136
347260
3000
Sanırım felsefi olarak, yayınladığımız
05:50
that we've ever done
137
350260
2000
en önemli makalelerden biriydi,
05:52
because it showed how dynamic life was.
138
352260
3000
çünkü yaşamın ne kadar dinamik olduğunu gösteriyordu.
05:55
And we knew, once that worked,
139
355260
2000
Ve bu bir kez olduğunda
05:57
that we actually had a chance
140
357260
2000
sentetik kromozomlarla da
05:59
if we could make the synthetic chromosomes
141
359260
2000
aynı şeyi yapabilmek için
06:01
to do the same with those.
142
361260
3000
gerçekten bir şansımız olduğunu düşündük.
06:04
We didn't know that it was going to take us
143
364260
2000
Bunu başarabilmek için daha birkaç
06:06
several years more to get there.
144
366260
2000
yıla ihtiyacımız olduğunu bilmiyorduk.
06:08
In 2008,
145
368260
2000
2008'de
06:10
we reported the complete synthesis
146
370260
2000
Mycoplasma genitalium'un 500.000 harften biraz fazla olan
06:12
of the Mycoplasma genitalium genome,
147
372260
3000
gen haritasının tamamen sentezlendiğini
06:15
a little over 500,000 letters of genetic code,
148
375260
3000
duyurduk, ama henüz
06:19
but we have not yet succeeded in booting up that chromosome.
149
379260
3000
o kromozomu hayata geçirmeyi başaramamıştık.
06:22
We think in part, because of its slow growth
150
382260
3000
Sanıyoruz ki yavaş büyümesi
06:26
and, in part,
151
386260
2000
ve biraz da
06:28
cells have all kinds of unique defense mechanisms
152
388260
3000
hücrelerin kendilerine özel birçok çeşit savunma mekanizmaları
06:31
to keep these events from happening.
153
391260
2000
bunun gerçekleşmesini engelledi.
06:33
It turned out the cell that we were trying to transplant into
154
393260
3000
Sonradan anladık ki bizim nakli yapmaya çalıştığımız hücrenin
06:36
had a nuclease, an enzyme that chews up DNA on its surface,
155
396260
3000
bir nükleazı vardı, üzerindeki DNA'yı çiğneyip
06:39
and was happy to eat
156
399260
2000
bizim ona verdiğimiz DNA'yı
06:41
the synthetic DNA that we gave it
157
401260
2000
yemekten hoşlanan bir enzimi,
06:43
and never got transplantations.
158
403260
3000
bu yüzden nakillerimizi alamadı.
06:46
But at the time, that was the largest
159
406260
2000
Ama o zaman, bu tanımlanmış
06:48
molecule of a defined structure
160
408260
2000
bir bünyesi olan
06:50
that had been made.
161
410260
2000
en büyük hücreydi.
06:52
And so both sides were progressing,
162
412260
2000
İki taraf da ilerleme kaydediyordu,
06:54
but part of the synthesis
163
414260
2000
ama sentezin bir parçasının
06:56
had to be accomplished or was able to be accomplished
164
416260
3000
mayayla, parçaları mayaya koyarak
06:59
using yeast, putting the fragments in yeast
165
419260
3000
ve mayanın parçaları bizim için birleştirmesiyle
07:02
and yeast would assemble these for us.
166
422260
2000
yapılması gerekiyordu ya da yapılabilirdi.
07:04
It's an amazing step forward,
167
424260
3000
Bu atılmış önemli bir adımdı
07:07
but we had a problem because now we had
168
427260
2000
ama bir sorunumuz vardı çünkü şimdi
07:09
the bacterial chromosomes growing in yeast.
169
429260
3000
mayada büyüyen bakteri kromozomlarımız vardı.
07:12
So in addition to doing the transplant,
170
432260
3000
Şimdi nakletme problemimizin üstüne
07:15
we had to find out how to get a bacterial chromosome
171
435260
2000
bir de ökaryotik bir mayadan bir bakteri kromozomunu
07:17
out of the eukaryotic yeast
172
437260
2000
çıkarıp
07:19
into a form where we could transplant it
173
439260
2000
alıcı bir hücreye nakledecek
07:21
into a recipient cell.
174
441260
3000
hale getirmemiz gerekiyordu.
07:25
So our team developed new techniques
175
445260
3000
Takımımız bakteri kromozomlarını mayada
07:28
for actually growing, cloning
176
448260
2000
büyütmek, klonlamak
07:30
entire bacterial chromosomes in yeast.
177
450260
2000
için yeni teknikler geliştirdiler.
07:32
So we took the same mycoides genome
178
452260
3000
Sonunda Carole'ın ilk olarak
07:35
that Carole had initially transplanted,
179
455260
2000
naklettiği mycoides genomunu alıp
07:37
and we grew that in yeast
180
457260
2000
mayada, yapay bir kromozom
07:39
as an artificial chromosome.
181
459260
3000
olarak büyüttük.
07:42
And we thought this would be a great test bed
182
462260
2000
Bunun mayadan kromozomları alıp
07:44
for learning how to get chromosomes out of yeast
183
464260
2000
nakletmek için harika bir
07:46
and transplant them.
184
466260
2000
test yatağı olduğunu düşündük.
07:48
When we did these experiments, though,
185
468260
2000
Ama bunun deneylerini yaptığımızda
07:50
we could get the chromosome out of yeast
186
470260
2000
kromozomları mayadan alabiliyorduk
07:52
but it wouldn't transplant and boot up a cell.
187
472260
3000
ama nakledip bir hücreyi hayata geçiremiyorduk.
07:56
That little issue took the team two years to solve.
188
476260
3000
Takımın bu sorunu aşması iki yıl sürdü.
07:59
It turns out, the DNA in the bacterial cell
189
479260
3000
Sonradan anladık ki bakteri hücresindeki DNA'da
08:02
was actually methylated,
190
482260
2000
methil alkol vardı
08:04
and the methylation protects it from the restriction enzyme,
191
484260
3000
ve bu metik alkol bizi kısıtlayan enzimin
08:08
from digesting the DNA.
192
488260
3000
DNA'yı sindirmesini engelliyordu.
08:11
So what we found is if we took the chromosome
193
491260
2000
Yani şunu anladık ki
08:13
out of yeast and methylated it,
194
493260
2000
kromozomu mayadan alıp metil alkol ekleyince
08:15
we could then transplant it.
195
495260
2000
nakledebilirdik.
08:17
Further advances came
196
497260
2000
Takım kısıtlayıcı enzim genlerini
08:19
when the team removed the restriction enzyme genes
197
499260
3000
alıcı capricolum hücresinden çıkardığında
08:22
from the recipient capricolum cell.
198
502260
3000
daha fazla ilerledik.
08:25
And once we had done that, now we can take
199
505260
2000
Ve bunu yaptığımızda artık
08:27
naked DNA out of yeast and transplant it.
200
507260
3000
çıplak DNA'yı mayadan çıkarıp nakledebilirdik.
08:30
So last fall
201
510260
2000
Geçtiğimiz sonbahar
08:32
when we published the results of that work in Science,
202
512260
3000
bu çalışmamımız sonuçlarını Science dergisinde yayınladığımızda
08:35
we all became overconfident
203
515260
2000
kendimizden son derece emindik
08:37
and were sure we were only
204
517260
2000
artık mayadan bir kromozomu
08:39
a few weeks away
205
519260
2000
hayata geçirmemiz için
08:41
from being able to now boot up
206
521260
2000
sadece birkaç
08:43
a chromosome out of yeast.
207
523260
3000
hafta kalmıştı.
08:46
Because of the problems with
208
526260
2000
Mycoplasma genitalium ve onun gelişimiyle ilgili
08:48
Mycoplasma genitalium and its slow growth
209
528260
3000
sorunlarımızdan dolayı
08:51
about a year and a half ago,
210
531260
3000
bir buçuk yıl kadar önce
08:54
we decided to synthesize
211
534260
3000
daha büyük bir kromozom olan
08:57
the much larger chromosome, the mycoides chromosome,
212
537260
3000
mycoides kromozumunu sentezlemeye karar verdik.
09:00
knowing that we had the biology worked out on that
213
540260
3000
Bunun naklı için gerekli biyoloji bilgisine
09:03
for transplantation.
214
543260
2000
sahip olduğumuzu biliyorduk.
09:05
And Dan led the team for the synthesis
215
545260
2000
Ve Dan bu bir milyon baz çiftine sahip kromozumu
09:07
of this over one-million-base pair chromosome.
216
547260
3000
sentezleyen takımı yönetti.
09:12
But it turned out it wasn't going to be as simple in the end,
217
552260
3000
Ama sonunda sandığımız kadar kolay olmayacağını gördük.
09:15
and it set us back three months
218
555260
2000
Bu bir milyon baz çiftine sahip
09:17
because we had one error
219
557260
2000
olan kromozomdaki bir hata yüzünden
09:19
out of over a million base pairs in that sequence.
220
559260
3000
üç ay geciktik.
09:22
So the team developed new debugging software,
221
562260
3000
Sonunda takım bütün sentetik parçaları
09:25
where we could test each synthetic fragment
222
565260
3000
birleştirerek doğal bir DNA'da büyüyüp büyüyemeyeceğini
09:28
to see if it would grow in a background
223
568260
2000
test edebileceği yeni bir hata bulma
09:30
of wild type DNA.
224
570260
3000
yazılımı geliştirdi.
09:33
And we found that 10 out of the 11
225
573260
3000
Ve öğrendik ki bizim sentezlediğimiz 100.000
09:36
100,000-base pair pieces we synthesized
226
576260
3000
baz çiftinde her 11 parçadan 10'u
09:39
were completely accurate
227
579260
2000
tamamen doğruydu
09:41
and compatible with
228
581260
2000
ve bir yaşam oluşturabilecek
09:43
a life-forming sequence.
229
583260
3000
sırayla uyumluydu.
09:47
We narrowed it down to one fragment;
230
587260
2000
Bunu bir parçaya indirgedik.
09:49
we sequenced it
231
589260
2000
Onu sıraladık ve
09:51
and found just one base pair had been deleted
232
591260
2000
önemli bir genden sadece bir baz çiftinin
09:53
in an essential gene.
233
593260
2000
silinmiş olduğunu gördük.
09:55
So accuracy is essential.
234
595260
3000
Sonuç olarak doğruluk çok önemliydi.
09:58
There's parts of the genome
235
598260
2000
Gen haritasının bazı bölümleri
10:00
where it cannot tolerate even a single error,
236
600260
3000
bir hatayı bile kaldıramazken
10:03
and then there's parts of the genome
237
603260
2000
bazı bölümlerine kocaman
10:05
where we can put in large blocks of DNA,
238
605260
2000
DNA blokları koyabiliyorduk
10:07
as we did with the watermarks,
239
607260
2000
ve bu bloklar her çeşit
10:09
and it can tolerate all kinds of errors.
240
609260
3000
hatayı kaldırabiliyordu.
10:12
So it took about three months to find that error
241
612260
3000
Bu hatayı bulup düzeltmemiz
10:15
and repair it.
242
615260
2000
üç ayımızı aldı.
10:17
And then early one morning, at 6 a.m.
243
617260
3000
Sonra, bir sabah saat 6'da
10:20
we got a text from Dan
244
620260
3000
Dan'den ilk mavi kolonilerin
10:23
saying that, now, the first blue colonies existed.
245
623260
3000
yaşadığına dair bir SMS aldık.
10:26
So, it's been a long route to get here:
246
626260
3000
Bu noktaya gelmemiz uzun zamanımızı--
10:29
15 years from the beginning.
247
629260
3000
15 yılımızı aldı.
10:32
We felt
248
632260
2000
Bu alandaki ilkelerden
10:34
one of the tenets of this field
249
634260
2000
birininin kesinlikle
10:36
was to make absolutely certain
250
636260
3000
emin bir şekilde sentetik DNA'yı
10:39
we could distinguish synthetic DNA
251
639260
3000
doğal DNA'dan ayırt etmek
10:42
from natural DNA.
252
642260
2000
gerektiğini öğrendik.
10:44
Early on, when you're working in a new area of science,
253
644260
3000
Başlangıçta, bilimin yeni bir alanında çalışırken
10:47
you have to think about all the pitfalls
254
647260
3000
düşebileceğiniz bütün hataları düşünmeniz
10:50
and things that could lead you
255
650260
2000
ve aslında birşey yapmamış olmanıza rağmen
10:52
to believe that you had done something when you hadn't,
256
652260
3000
birşey yaptığınızı düşünmemeniz ve daha da kötüsü
10:55
and, even worse, leading others to believe it.
257
655260
3000
başkalarını düşündürmemeniz gerekir.
10:58
So, we thought the worst problem would be
258
658260
2000
En büyük hatanın asıl kromozomun
11:00
a single molecule contamination
259
660260
3000
bir molekülünün hatalı olup
11:03
of the native chromosome,
260
663260
2000
onun sadece bir
11:05
leading us to believe that we actually had
261
665260
3000
atık olduğunu değil de
11:08
created a synthetic cell,
262
668260
2000
bizim gerçekten sentetik yaşam
11:10
when it would have been just a contaminant.
263
670260
2000
yarattığımızı sanmamız olacağını düşündük.
11:12
So early on, we developed the notion
264
672260
2000
Bu yüzden, DNA'yı başlangıçta
11:14
of putting in watermarks in the DNA
265
674260
2000
su izleri ile işaretleyip
11:16
to absolutely make clear
266
676260
2000
DNA'nın sentetik olduğunu belirtme
11:18
that the DNA was synthetic.
267
678260
3000
gibi bir alışkanlık edindik.
11:21
And the first chromosome we built
268
681260
3000
Ve 2008'de yaptığımız
11:24
in 2008 --
269
684260
2000
ilk kromozomun,
11:26
the 500,000-base pair one --
270
686260
2000
500.000 baz çiftlik olanın
11:28
we simply assigned
271
688260
3000
genetik haritasına
11:31
the names of the authors of the chromosome
272
691260
3000
kromozomu yazanların isimlerini
11:34
into the genetic code,
273
694260
3000
yazdık.
11:37
but it was using just amino acid
274
697260
2000
Ancak amino asitlerin
11:39
single letter translations,
275
699260
2000
alfabedeki karşılıkları
11:41
which leaves out certain letters of the alphabet.
276
701260
3000
belirli harflere denk geliyor.
11:45
So the team actually developed a new code
277
705260
3000
Sonuçta takım kodun kodunun içinde
11:48
within the code within the code.
278
708260
3000
yeni bir kod yarattı.
11:51
So it's a new code
279
711260
2000
Yani DNA'nın içindeki mesajları okumak ve içine mesajlar yazmak
11:53
for interpreting and writing messages in DNA.
280
713260
3000
için yeni bir kod geliştirildi.
11:56
Now, mathematicians have been hiding and writing
281
716260
3000
Uzun bir süredir matematikçiler
11:59
messages in the genetic code for a long time,
282
719260
3000
genetik koda mesajlar saklayıp yazıyorlardı
12:02
but it's clear they were mathematicians and not biologists
283
722260
3000
ama onlar biyolog değil matematikçiydiler
12:05
because, if you write long messages
284
725260
3000
ve eğer matematikçilerin geliştirdiği kodla
12:08
with the code that the mathematicians developed,
285
728260
3000
uzun mesajlar yazarsanız
12:11
it would more than likely lead to
286
731260
2000
büyük olasılıkla
12:13
new proteins being synthesized
287
733260
3000
bilinmeyen fonksiyonları olan
12:16
with unknown functions.
288
736260
3000
yeni proteinlerin üretilmesine neden olursunuz.
12:19
So the code that Mike Montague and the team developed
289
739260
3000
Bu yüzden Mike Montague ve takımının geliştirdiği kodlama
12:22
actually puts frequent stop codons,
290
742260
2000
sıklıkla stop kodonları koyuyor.
12:24
so it's a different alphabet
291
744260
3000
Yani bu farklı bir alfabe
12:27
but allows us to use
292
747260
2000
ama noktalama işaretleri ve
12:29
the entire English alphabet
293
749260
3000
sayılarla bütün İngiliz alfabesini
12:32
with punctuation and numbers.
294
752260
2000
kullanmamıza izin veriyor.
12:34
So, there are four major watermarks
295
754260
2000
Bin baz çiftlik kodda
12:36
all over 1,000 base pairs of genetic code.
296
756260
3000
dört temel su izi var.
12:39
The first one actually contains within it
297
759260
3000
İlki kodun geri kalanının
12:42
this code for interpreting
298
762260
3000
nasıl yorumlanacağı
12:45
the rest of the genetic code.
299
765260
2000
bilgisini içeriyor.
12:49
So in the remaining information,
300
769260
2000
Su izlerindeki geri kalan bilgide de
12:51
in the watermarks,
301
771260
2000
kodu yazan,
12:53
contain the names of, I think it's
302
773260
3000
ve projenin bu noktaya gelmesinde
12:56
46 different authors
303
776260
2000
katkısı olan
12:58
and key contributors
304
778260
2000
sanırım 46 kişinin
13:00
to getting the project to this stage.
305
780260
3000
isimleri yazıyor.
13:04
And we also built in
306
784260
2000
Ayrıca bu koda bir internet sitesi
13:06
a website address
307
786260
3000
adresi de ekledik ki
13:09
so that if somebody decodes the code
308
789260
2000
eğer birileri kodun içindeki kodun içindeki
13:11
within the code within the code,
309
791260
2000
kodu çözerse, bu adrese
13:13
they can send an email to that address.
310
793260
2000
e-posta atsın diye.
13:15
So it's clearly distinguishable
311
795260
3000
Yani bu, diğer türlerden
13:18
from any other species,
312
798260
2000
oldukça farklı,
13:20
having 46 names in it,
313
800260
3000
içinde 46 isim ve
13:23
its own web address.
314
803260
3000
kendi internet adresi var.
13:27
And we added three quotations,
315
807260
3000
Ayrıca üç özlü söz de ekledik
13:30
because with the first genome
316
810260
2000
çünkü ilk genomda
13:32
we were criticized for not trying to say something more profound
317
812260
3000
sadece eserimizi imzalayıp daha derin birşeyler
13:35
than just signing the work.
318
815260
2000
söylemediğimiz için eleştirilmiştik.
13:37
So we won't give the rest of the code,
319
817260
2000
Kodun geri kalanını burada vermeyecegiz,
13:39
but we will give the three quotations.
320
819260
2000
sadece üç özlü sözü vereceğiz.
13:41
The first is,
321
821260
2000
İlki,
13:43
"To live, to err,
322
823260
2000
"Yaşamak, hata yapmak,
13:45
to fall, to triumph
323
825260
2000
düşmek, zafer kazanmak
13:47
and to recreate life out of life."
324
827260
2000
ve yaşamdan yaşam yaratmak."
13:49
It's a James Joyce quote.
325
829260
2000
Jaymes Joyce'tan.
13:53
The second quotation is, "See things not as they are,
326
833260
3000
İkinci özlü söz: "Varlıkları oldukları gibi değil,
13:56
but as they might be."
327
836260
2000
olabilecekleri gibi görün."
13:58
It's a quote from the "American Prometheus"
328
838260
3000
Bu Robert Oppenheimer üzerine yazılmış
14:01
book on Robert Oppenheimer.
329
841260
2000
"American Prometheus" kitabından bir alıntı.
14:03
And the last one is a Richard Feynman quote:
330
843260
3000
Sonuncusu Richard Feynman'ın bir sözü.
14:06
"What I cannot build,
331
846260
2000
"Yaratamadıklarımı,
14:08
I cannot understand."
332
848260
2000
anlayamam."
14:13
So, because this is as much a philosophical advance
333
853260
3000
Bunun teknik olduğu kadar
14:16
as a technical advance in science,
334
856260
3000
felsefik bir gelişme de olduğu için
14:19
we tried to deal with both the philosophical
335
859260
3000
işin hem felsefi hem de
14:22
and the technical side.
336
862260
2000
teknik boyutuyla ilgilenmeye çalıştık.
14:24
The last thing I want to say before turning it over to questions
337
864260
2000
Sorulara geçmeden önce son söylemek istediğim şey,
14:26
is that the extensive work
338
866260
3000
yaptığımız bu
14:29
that we've done --
339
869260
2000
kapsamlı iş,
14:31
asking for ethical review,
340
871260
2000
etik araştırmasını yaptırmamız,
14:33
pushing the envelope
341
873260
2000
teknik alanda olduğu kadar
14:35
on that side as well as the technical side --
342
875260
3000
bu alanda da sınırları zorlamamız,
14:38
this has been broadly discussed in the scientific community,
343
878260
3000
bilim toplumunda,
14:41
in the policy community
344
881260
2000
siyasi toplumda
14:43
and at the highest levels of the federal government.
345
883260
3000
ve devletin en üst kademelerinde tartışıldı.
14:46
Even with this announcement,
346
886260
3000
Bu bildiri bile
14:49
as we did in 2003 --
347
889260
2000
2003'te yaptığımız gibi --
14:51
that work was funded by the Department of Energy,
348
891260
3000
o iş Enerji Bakanlığı sponsorluğundaydı --
14:54
so the work was reviewed
349
894260
2000
Beyaz Saray'ın en üst kademelerinde
14:56
at the level of the White House,
350
896260
2000
bu işin gizli mi olması gerektiği yoksa yayınlanması mi
14:58
trying to decide whether to classify the work or publish it.
351
898260
3000
gerektiği konusunda değerlendirildi.
15:01
And they came down on the side of open publication,
352
901260
3000
Sonunda, doğru yol olan,
15:04
which is the right approach --
353
904260
3000
yayınlanması gerektiğine karar verildi.
15:07
we've briefed the White House,
354
907260
2000
Beyaz Saray'ı bu konuda bilgilendirdik.
15:09
we've briefed members of Congress,
355
909260
3000
Amerikan Kongresi üyelerini bilgilendirdik.
15:12
we've tried to take and push
356
912260
2000
İşin siyasi boyutuyla da
15:14
the policy issues
357
914260
2000
teknik gelişmelerle paralel
15:16
in parallel with the scientific advances.
358
916260
3000
olarak ilgilendik.
15:20
So with that, I would like
359
920260
2000
Bununla birlikte,
15:22
to open it first to the floor for questions.
360
922260
3000
sizin sorularınıza geçmek istiyorum.
15:25
Yes, in the back.
361
925260
2000
Evet, arkadaki soruyu alayım.
15:27
Reporter: Could you explain, in layman's terms,
362
927260
2000
Gazeteci: Bunun ne kadar önemli bir çığır açtığını
15:29
how significant a breakthrough this is please?
363
929260
3000
herkesin anlayabileceği şekilde açıklar mısınız lütfen?
15:33
Craig Venter: Can we explain how significant this is?
364
933260
2000
Craig Venter: Bunun ne kadar önemli olduğunu açıklayabilir miyiz?
15:35
I'm not sure we're the ones that should be explaining how significant it is.
365
935260
3000
Bunun ne kadar önemli olduğunu açıklayacak kişiler biz miyiz bilmiyorum.
15:38
It's significant to us.
366
938260
2000
Bu bizim için çok önemli.
15:41
Perhaps it's a giant philosophical change
367
941260
3000
Belki de yaşama bakışımızı değiştirecek
15:44
in how we view life.
368
944260
2000
dev bir felsefi değişim.
15:46
We actually view it as a baby step in terms of,
369
946260
3000
Bunu bir bakıma bebek adımı olarak görüyoruz,
15:49
it's taken us 15 years to be able
370
949260
2000
çünkü 15 yıl önce yapmayı istediğimiz
15:51
to do the experiment
371
951260
2000
yaşamı temel biçiminde
15:53
we wanted to do 15 years ago
372
953260
2000
anlayabileceğimiz bu deneyi yapmamız
15:55
on understanding life at its basic level.
373
955260
3000
15 yılımızı aldı.
15:58
But we actually believe
374
958260
2000
Ama gerçekten inanıyoruz ki
16:00
this is going to be a very powerful set of tools
375
960260
3000
bunlar, bu konuda bir hayli güçlü araçlar olacak.
16:04
and we're already starting
376
964260
2000
Ve bu araçları
16:06
in numerous avenues
377
966260
2000
başka alanlarda kullanmaya
16:08
to use this tool.
378
968260
2000
şimdiden başladık.
16:10
We have, at the Institute,
379
970260
2000
Şimdi enstitüde
16:12
ongoing funding now from NIH
380
972260
3000
NIH'nin (Ulusal Sağlık Enstitüsü) sponsorluğunda
16:15
in a program with Novartis
381
975260
2000
Novartis'le birlikte yaptığımız bir programda
16:17
to try and use these new
382
977260
2000
bu sentetik DNA araçlarını kullanarak
16:19
synthetic DNA tools
383
979260
2000
belki de önümüzdeki yıl kullanabileceğiniz
16:21
to perhaps make the flu vaccine
384
981260
3000
grip aşılarını
16:24
that you might get next year.
385
984260
3000
yapmaya çalışıyoruz.
16:27
Because instead of taking weeks to months to make these,
386
987260
3000
Bunların yapımının haftalar ya da aylar sürmesindense
16:30
Dan's team can now make these
387
990260
3000
Dan'in takımı şimdi bunları
16:33
in less than 24 hours.
388
993260
3000
24 saatten kısa sürede yapabiliyor.
16:36
So when you see how long it took to get an H1N1 vaccine out,
389
996260
3000
H1N1 aşısının çıkmasının ne kadar uzun sürdüğünü düşündüğünüzde
16:39
we think we can shorten that process
390
999260
2000
bu süreci bir hayli
16:41
quite substantially.
391
1001260
2000
kısaltabileceğimizi düşünüyoruz.
16:43
In the vaccine area,
392
1003260
2000
Aşı alanında,
16:45
Synthetic Genomics and the Institute
393
1005260
2000
Synthetic Genomics ve enstitü
16:47
are forming a new vaccine company
394
1007260
2000
yeni bir aşı şirketi kuruyor,
16:49
because we think these tools can affect vaccines
395
1009260
3000
çünkü şimdiye kadar hedefleyemediğimiz
16:52
to diseases that haven't been possible to date,
396
1012260
3000
rhinovirüs gibi virüslerin hızla evrimleştiği
16:55
things where the viruses rapidly evolve,
397
1015260
3000
hastalıklara aşı
16:58
such with rhinovirus.
398
1018260
2000
bulabileceğimizi düşünüyoruz.
17:00
Wouldn't it be nice to have something that actually blocked common colds?
399
1020260
3000
Sık görülen nezleleri durduran birşeyimiz olsa fena mı olurdu?
17:03
Or, more importantly, HIV,
400
1023260
3000
Ya da daha önemlisi HIV,
17:06
where the virus evolves so quickly
401
1026260
2000
bu hastalıkta virüs o kadar hızlı evrimleşiyor ki
17:08
the vaccines that are made today
402
1028260
2000
şimdiye kadar geliştiren aşılar
17:10
can't keep up
403
1030260
2000
bu evrimsel değişimin hızına
17:12
with those evolutionary changes.
404
1032260
3000
ayak uyduramıyorlar.
17:15
Also, at Synthetic Genomics,
405
1035260
2000
Synthetic Genomics'de ayrıca
17:17
we've been working
406
1037260
2000
önemli çevresel sorunlarla da
17:19
on major environmental issues.
407
1039260
2000
uğraşıyoruz.
17:21
I think this latest oil spill in the Gulf
408
1041260
2000
Bence Meksika körfezindeki petrol akıntısı
17:23
is a reminder.
409
1043260
2000
bunu hatırlamamız için bir işaret.
17:25
We can't see CO2 --
410
1045260
2000
Karbondioksiti göremiyoruz
17:27
we depend on scientific measurements for it
411
1047260
2000
onun için bilimsel ölçümlere gerek duyuyoruz
17:29
and we see the beginning results
412
1049260
2000
ve şimdi ondan çok olmasının
17:31
of having too much of it --
413
1051260
2000
sonuçlarını görmeye başladık.
17:33
but we can see pre-CO2 now
414
1053260
2000
Eski zamanlardan kalma karbondioksitin
17:35
floating on the waters
415
1055260
2000
şimdi suların üzerinde yüzüp
17:37
and contaminating the beaches in the Gulf.
416
1057260
3000
Meksika Körfezi'ndeki kumsalları kirlettiğini görüyoruz.
17:40
We need some alternatives
417
1060260
3000
Petrolün alternatiflerine
17:43
for oil.
418
1063260
2000
ihtiyacımız var.
17:45
We have a program with Exxon Mobile
419
1065260
2000
Exxon Mobile'la birlikte yürüttüğümüz bir programda
17:47
to try and develop new strains of algae
420
1067260
3000
atmosferdeki karbondiksiti kullanarak
17:50
that can efficiently capture carbon dioxide
421
1070260
3000
ya da karbondioksitin yoğun biçimde bulunduğu kaynaklardan
17:53
from the atmosphere or from concentrated sources,
422
1073260
3000
onların rafinelerine gönderip
17:56
make new hydrocarbons that can go into their refineries
423
1076260
3000
benzin ya da dizel yakıt
17:59
to make normal gasoline
424
1079260
2000
üretebilecek yeni yosun çeşitleri
18:01
and diesel fuel out of CO2.
425
1081260
2000
yaratmaya çalışıyoruz.
18:03
Those are just a couple of the approaches
426
1083260
2000
Bunlar bizim yöneldiğimiz
18:05
and directions that we're taking.
427
1085260
3000
alanlardan birkaçı.
18:08
(Applause)
428
1088260
3000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7