What if we eliminated one of the world's oldest diseases? | Caroline Harper

82,250 views ・ 2018-07-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Cihan Ekmekçi Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:13
I'd like you to imagine, just for a moment,
0
13380
3238
Yalnızca bir an için hayal edin,
00:16
that your eyelashes grew inwards instead of outwards,
1
16642
5054
kirpikleriniz dışa değil, içe doğru bükülüyor,
00:21
so that every time you blinked,
2
21720
2301
gözlerinizi her kırptığınızda
00:24
they would scrape the front of your eyeballs,
3
24045
3096
göz bebeklerinizin ön kısmını çiziyor,
00:27
damaging the corneas,
4
27165
1777
korneaya zarar veriyor,
00:28
so that slowly and painfully, you went blind.
5
28966
3720
yavaş yavaş ve acı çekerek görme engelli oluyorsunuz.
00:33
Well, that's what happens to a person who has trachoma.
6
33307
3810
İşte trahom hastalığından muzdarip birinin başına bunlar geliyor.
00:37
Now, this little boy here, Pamelo, from Zambia, he has trachoma.
7
37607
5169
Burada gördüğünüz Zambialı çocuk Pamelo'da trahom var.
00:42
And if we don't do anything, he's going to go blind.
8
42800
3443
Eğer bir şey yapmazsak görme yetisini kaybedecek.
00:46
Trachoma is a curious disease.
9
46700
2192
Trahom tuhaf bir hastalık.
00:48
It's a bacterial infection that's passed from person to person
10
48916
4160
İnsandan insana ve sinekler aracılığıyla geçen
00:53
and by flies.
11
53100
1421
bir bakteri enfeksiyonu.
00:55
The repeated infection will scar your eyelids
12
55057
3814
Tekrarlanan enfeksiyon göz kapaklarınızda iz bırakacak,
00:58
so that they contract and they turn inside out.
13
58895
4318
bu nedenle de kasılıp dışa doğru bükülecekler.
01:03
It particularly affects women,
14
63879
1912
Özellikle kadınları etkiliyor,
01:05
because they have the contact with children.
15
65815
2356
çünkü çocuklarla haşır neşirler.
01:08
So what you'll often see in places like Ethiopia
16
68569
3524
Etiyopya gibi yerlerde sık sık göreceğiniz tablo
01:12
are girls who have tweezers like this around their necks,
17
72117
4728
boyunlarında bu şekilde cımbız taşıyan kızlar,
01:16
and they use them to pluck out their eyelashes.
18
76869
3117
bu cımbızı kirpiklerini koparmak için kullanıyorlar.
01:20
But of course, that only gives them temporary respite,
19
80482
2644
Ama tabii bu onlara sadece geçici rahatlık sağlıyor,
01:23
because they just grow back more vicious than before.
20
83150
3559
çünkü öncekinden daha sert bir şekilde çıkıyorlar.
01:27
There are around two million people in the world
21
87538
4078
Dünyada trahom yüzünden görme engelli ya da hiç göremeyen
01:31
who are blind or visually impaired because of trachoma.
22
91640
3063
yaklaşık 2 milyon insan var.
01:35
And we believe there may be as many as 200 million people
23
95283
4342
Ayrıca risk altında
200 milyon daha kişinin olduğunu düşünüyoruz.
01:39
who are at risk.
24
99649
1150
01:41
Now, it's a very old disease.
25
101418
2285
Bu çok eski bir hastalık.
01:44
What you can see is a photo of a wall of a tomb in Northern Sudan.
26
104188
5108
Kuzey Sudan'da bir mezar taşına işlenmiş bir resim görüyorsunuz.
01:49
A colleague and I were traveling in a very remote village,
27
109855
2972
İş arkadaşımla uzak bir kasabayı ziyaret ediyorduk
01:52
and we asked an old man to take us down into a little tomb.
28
112851
3537
ve olgun bir adamdan bizi küçük bir mezara götürmesini istedik.
01:56
Now, on the wall, we saw two eyes.
29
116955
2850
Duvarda iki göz gördük.
01:59
One is crying,
30
119829
1316
Biri ağlıyordu,
02:01
and you can see there are tweezers next to it.
31
121169
2588
ve yanında cımbızlar olduğunu görebilirsiniz.
02:04
Simon said to me, "My God, do you think that's trachoma?"
32
124127
3515
Simon bana ''Aman Tanrım, sence bu trahom mu?'' diye sordu.
02:08
So we sent this picture to the British Museum,
33
128103
3066
Biz de bu resmi İngiliz Müzesi'ne gönderdik,
02:11
and they confirmed that, yes, this is trachoma.
34
131523
2931
onlar da bunun trahom olduğunu doğruladı.
02:14
So, thousands of years ago,
35
134879
2285
Yani bundan binlerce yıl önce,
02:17
the ancient Nubians were painting pictures of trachoma
36
137188
3826
antik Nubyalılar mezar taşlarına
02:21
on the walls of their tomb.
37
141038
1864
trahomu resmediyorlardı.
02:22
And the tragedy is
38
142926
2000
İşin trajik kısmı ise,
02:24
that disease is still rampant in that area today.
39
144950
3322
bu hastalık o bölgede hâlâ aktif.
02:28
And the crazy thing is, we know how to stop it.
40
148980
3549
Üstelik nasıl durdurulacağını biliyoruz.
02:33
And what's great is that the trachoma community have all come together
41
153171
4877
Bu işte harika olan şey tüm trahom topluluğunun
02:38
to pool their efforts.
42
158072
1765
bir araya gelerek çaba göstermesi.
02:40
We don't compete; we collaborate.
43
160157
3142
Yarış değil, işbirliği yapıyoruz.
02:43
I have to tell you, that's not always the case
44
163712
2204
Şunu söylemeliyim ki STK dünyasındaki tecrübelerime göre
02:45
in my experience in the NGO world.
45
165940
2614
bu her zaman böyle olmuyor.
02:50
We've created something
46
170149
1823
Trahom Kontrolü için Uluslararası Koalisyon adında
02:51
called the International Coalition for Trachoma Control.
47
171996
3797
bir şey ortaya çıkardık.
02:56
And together, we've developed a strategy to fight it.
48
176298
3924
Birlikte bununla savaşmak için bir strateji geliştirdik.
03:00
This strategy is called the SAFE strategy,
49
180719
2945
Buna SAFE stratejisi diyoruz
03:03
and it's been approved by the World Health Organization.
50
183688
3333
ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından onaylandı.
03:07
The "S" stands for "surgery."
51
187434
2364
S cerrahi girişimi temsil ediyor.
03:10
It's very straightforward procedure
52
190292
2031
Oldukça net bir prosedür,
03:12
to turn the eyelids back the right way.
53
192347
2363
göz kapakları doğru yöne çevriliyor.
03:15
We train nurses to do it,
54
195141
2000
Bu eğitim hemşirelere de veriliyor
03:17
and they use local anesthetics.
55
197165
2047
ve lokal anesteziyle yapılabiliyor.
03:19
And as you can see, you can do it in somebody's front porch, if need be.
56
199236
4555
Gerekirse hastanın evinin terasında bile yapılabilir.
03:24
Then "A" stands for "antibiotics."
57
204688
2769
A'nın açılımı ''antibiyotik''.
03:27
These are donated by Pfizer,
58
207982
2778
Bunlar Pfizer tarafından karşılanıyor,
03:30
who also pay for those drugs to be transported to the port in-country.
59
210784
4960
ilgili bölgenin limanına nakillerini de üstleniyorlar.
03:35
From there, they're taken to the villages,
60
215768
3286
Ondan sonra kasabalara gönderiliyor,
03:39
where hundreds of thousands of community volunteers
61
219078
4817
orada yüz binlerce topluluk gönüllüsü
03:43
will distribute those drugs to the people.
62
223919
3032
ilaçları insanlara ulaştırıyor.
03:47
Now, we train those volunteers,
63
227696
2437
Bu gönüllülere de eğitim veriyoruz,
03:50
and we also help the ministries with all that complex logistics.
64
230157
4064
ayrıca bakanlıklara da bu karmaşık taşıma hakkında yardımcı oluyoruz.
03:54
And every one of those volunteers has a pole like this.
65
234819
4837
her bir gönüllünün böyle bir direği var.
04:00
It's called a "dose pole."
66
240526
1734
Buna ''doz direği'' diyoruz.
04:02
This one's from Cameroon.
67
242606
1666
Bu gördüğünüz Kamerun'dan.
04:04
And you can see it's marked different colors,
68
244759
2430
Farklı renklere boyanmış ve işaretlenmiş,
04:07
and you can tell how many pills you should give somebody,
69
247213
3570
böylece birinin boy uzunluğundan
günde kaç doz ilaç vereceğinizi hesaplayabilirsiniz.
04:10
based on how tall they are.
70
250807
1800
04:14
"F" stands for "face washing."
71
254442
2439
F, ''yüz yıkama''yı temsil ediyor.
04:17
Now, we used to have trachoma in the UK and in the US.
72
257498
3698
Birleşik Krallık'ta ve ABD'de de trahom vardı.
04:21
In fact, President Carter,
73
261220
1992
Hatta Başkan Carter,
04:23
he talks about how trachoma was a real problem in Georgia
74
263236
3817
kendisi küçükken Gürcistan'da büyük bir sorun olan
04:27
when he was a little boy.
75
267077
1525
trahom hakkında konuşmuştu.
04:29
And in the UK, the famous eye hospital, Moorfields,
76
269046
3983
Birleşik Krallık'ta ünlü göz hastanesi Moorfields
04:33
was originally a trachoma hospital.
77
273053
2267
aslında bir trahom hastanesiydi.
04:36
What we do is teach kids like this how important it is to wash their faces.
78
276039
5847
Böyle küçük çocuklara yüz yıkamanın ne kadar önemli olduğunu öğretiyoruz.
04:42
And finally, "E" stands for "environment,"
79
282976
3000
Son olarak E, ''çevre''yi temsil ediyor,
04:46
where we help the communities build latrines,
80
286000
2880
topluluklara tuvalet inşa etmelerinde yardımcı oluyoruz,
04:48
and we teach them to separate their animals from their living quarters
81
288904
3849
hayvanları, kendi yaşadıkları yerlerden ayırmaları gerektiğini
04:52
in order to reduce the fly population.
82
292777
2600
böylece sinek sayısını azaltacaklarını anlatıyoruz.
04:56
So we know how to tackle the disease.
83
296190
3277
Yani bu hastalığı nasıl yeneceğimizi biliyoruz.
04:59
But we need to know where it is.
84
299491
2269
Ancak nerede olduğunu bilmemiz lazım.
05:01
And we do,
85
301784
1374
Aslında biliyoruz,
05:03
because a few years ago, Sightsavers led an incredible program
86
303182
4603
çünkü birkaç yıl önce Sightsavers, Küresel Trahom Harita Projesi adında
05:07
called the Global Trachoma Mapping Project.
87
307809
2872
inanılmaz bir program yürütüyordu.
05:11
It took us three years,
88
311158
2305
Üç yıl uğraştık
05:13
but we went through 29 countries,
89
313487
3353
ama 29 ülke üzerinde araştırma yaptık,
05:16
and we taught local health workers to go district by district,
90
316864
5048
yerel sağlık çalışanlarına ilçe ilçe arama yapmayı öğrettik
05:21
and they examined the eyelids of over two and a half million people.
91
321936
5023
ve 2,5 milyonun üzerinde insanın göz kapaklarını muayene ettiler.
05:27
And they used Android phones in order to download the data.
92
327380
3917
Bu verileri indirmek için de Android telefonlar kullandılar.
05:31
And from that, we were able to build a map
93
331776
2777
Bu verilerden hastalığın yerlerini gösteren
05:34
that showed us where the disease was.
94
334577
2524
bir harita yapmayı başardık.
05:37
Now, this is a very high-level map
95
337125
2422
Oldukça ileri düzey bir harita
05:39
that shows you which countries had a problem with trachoma.
96
339571
3785
ve trahom problemi yaşayan ülkeleri gösteriyor.
05:43
And you may ask me, "Well, does this strategy actually work?"
97
343380
3831
Bu stratejinin işe yarayıp yaramadığını sorabilirsiniz.
05:47
Yes, it does.
98
347634
1190
Evet, işe yarıyor.
05:49
This map shows you the progress that we've made to date.
99
349426
3353
Harita size şu ana dek katettiğimiz ilerlemeyi gösteriyor.
05:52
The green countries believe they've already eliminated trachoma,
100
352803
4072
Yeşil ülkeler, trahomu yok ettiklerini düşünüyorlar
05:56
and they have either been through or are in the process of
101
356899
2984
veya ondan kurtulmanın eşiğindeler,
05:59
having that validated by the WHO.
102
359907
2711
bu veriler WHO tarafından onaylanıyor.
06:02
Countries in yellow have the money they need,
103
362642
2627
Sarı olanlar, trahomdan kurtulmak için
06:05
they have the resources to eliminate trachoma.
104
365293
3270
gerekli para ve kaynaklara sahipler.
06:08
And some of them are really nearly there.
105
368937
2477
Bunlardan bazıları gerçekten çok yakın.
06:11
But the red countries, they don't have enough funding.
106
371795
3079
Kırmızı üllkelerin ise yeterli finansmanı yok.
06:14
They cannot eliminate trachoma unless they get more.
107
374898
3365
Daha fazla finansman olmadan bundan kurtulamayacaklar.
06:18
And we're quite concerned, though, that the progress to date may stall.
108
378721
4386
İlerlemenin duraksayacağından endişeliyiz.
06:23
So when we were talking to the Audacious ideas guys,
109
383857
4777
Audacious Project için konuşurken
06:28
we asked ourselves:
110
388658
1786
kendimize şunu sorduk:
06:30
If we really, really pushed ourselves over the next four or five years
111
390468
4468
Önümüzdeki 4 ile 5 yıl boyunca kendimizi zorlarsak
06:34
and we had the money,
112
394960
1833
ve gerekli parayı edinirsek
06:36
what do we think we could achieve?
113
396817
2047
ne başarabileceğimizi umuyoruz?
06:39
Well, we believe that we can eliminate trachoma
114
399523
4849
Şuna inanıyoruz;
06:44
in 12 African countries
115
404396
2420
12 Afrika ülkesinde
06:47
and across the Americas
116
407245
3176
ve Amerika Kıtaları'ndan Pasifik'e kadar
06:50
and all across the Pacific.
117
410445
2252
trahomu yok edebiliriz.
06:53
And we can make significant progress
118
413150
3022
Bu hastalıktan en çok muzdarip olan iki ülkede
06:56
in two countries which have the highest burden of the disease,
119
416196
3795
çok büyük bir ilerleme kaydedebiliriz,
07:00
which is Ethiopia and Nigeria.
120
420015
2770
bu iki ülke Etiyopya ve Nijerya.
07:03
And in doing all of that,
121
423237
2072
Tüm bunları yaparken
07:05
we can leverage more than two billion dollars' worth of donated drugs.
122
425333
5682
iki milyar dolar değerinde bağış yapılmış ilaçtan da faydalanabiliriz.
07:11
(Applause)
123
431039
6214
(Alkışlar)
07:17
Now, this map here shows you the impact that we'll have --
124
437277
2776
Bu harita size yaratacağımız etkiyi gösteriyor,
07:20
look how many countries are going green.
125
440077
2318
kaç tane daha ülkenin yeşil olduğuna bir bakın.
07:22
And there, you can see progress in Ethiopia and Nigeria.
126
442419
3048
Ayrıca Etiyopya ve Nijerya'daki ilerlemeyi de görebilirsiniz.
07:25
Now, yes, there are some countries that are still red.
127
445491
2921
Hâlâ kırmızı olan ülkeler var.
07:28
These are mainly countries which are in conflict --
128
448436
2801
Bunlar genel olarak savaş hâlindeki ülkeler,
07:31
places like Yemen, South Sudan -- where it's very difficult to work.
129
451261
3789
çalışmanın çok zor olduğu Yemen, Güney Sudan gibi.
07:35
So, we have the team, the strategy and the map.
130
455555
4785
Yani ekibimiz, stratejimiz ve haritamız var.
07:40
And we also have the relationships with the governments
131
460364
4072
Hükûmetlerle gerekli bağlantıyı da kurduk,
07:44
so that we can make sure that our program is coordinated
132
464460
3902
böylece programımız diğer hastalık kontrol programlarıyla
07:48
with other disease-control programs,
133
468386
2287
birlikte koordine edilebilir
07:50
so that we can be efficient.
134
470697
1867
ve etkili olabiliriz.
07:53
Wouldn't it be amazing if we could do this?
135
473449
4231
Bunu başarsak harika olmaz mı?
07:57
We'd have trachoma on the run.
136
477704
2254
Trahom firarda.
07:59
We would be on the home straight
137
479982
2335
Biz de onu ele geçirip
08:02
to eliminate this disease from the whole world.
138
482341
3374
dünyadan yok etmenin eşiğindeyiz.
08:06
But before I finish, I just want to share with you
139
486800
2913
Ancak bitirmeden şunu da paylaşmak istiyorum,
08:09
some words from the founder of Sightsavers,
140
489737
2503
Sightsavers kurucusundan birkaç söz,
08:12
a guy called Sir John Wilson.
141
492264
2283
İsmi Sör John Wilson.
08:14
Now, he was blinded at the age of 12.
142
494571
2393
12 yaşında görme yetisini kaybetti.
08:16
And he said,
143
496988
1297
Ve şöyle dedi:
08:18
"People don't go blind by the million.
144
498309
2600
''İnsanlar milyonlar hâlinde kör olmuyor.
08:21
They go blind one by one."
145
501468
2698
Tek tek kör oluyorlar.''
08:24
And in the excitement of being able to say
146
504658
2544
Şunu da söyleyebilmenin heyecanı içindeyim,
08:27
we've got rid of trachoma for the whole country,
147
507226
3424
tüm ülkede trahomdan kurtulduk,
08:30
let's not forget that, actually, this is a devastating disease
148
510674
4619
şunu da unutmayalım ki bu bireylerin hayatını mahveden
08:35
that destroys the lives of individual people.
149
515317
3038
çok yıkcı bir hastalık.
08:39
People like Twiba.
150
519156
1501
Twiba gibi insanların hayatını.
08:40
Now, I met Twiba last year in Tanzania.
151
520681
2600
Onunla Tanzanya'da geçen yıl tanıştım.
08:43
She had had trachoma for as long as she could remember.
152
523618
3245
Kendini bildi bileli trakoma hastasıymış.
08:46
And a couple of months before I met her, she'd had the operation.
153
526887
3406
Onunla tanışmadan iki ay önce ameliyat olmuştu.
08:50
It's no exaggeration to say
154
530660
2474
Hiç abartısız söylüyorum,
08:53
that this had totally transformed her life.
155
533158
3293
bu ameliyat hayatını tamamen değiştirdi.
08:57
We'd saved the sight that she had left, and she was free of pain.
156
537198
3983
Kaybettiği görme yetisini ona geri verdik ve artık acı çekmiyordu.
09:01
She could sleep.
157
541515
1532
Uyuyabiliyordu.
09:03
She could work, she could socialize.
158
543071
2158
Çalışabiliyor ve arkadaşlık yapabiliyordu.
09:05
And she said to me,
159
545848
1300
Bana şöyle dedi:
09:08
"I have my life back."
160
548222
1888
''Hayatımı geri kazandım.''
09:10
And it was impossible not to be moved by her story.
161
550587
3466
Onun hikâyesinden etkilenmemek mümkün değil.
09:14
But there are so many Twibas.
162
554445
2317
Twiba gibi daha çok insan var.
09:16
I want to find all the Twibas,
163
556786
2540
Onların hepsini bulmak istiyorum.
09:19
and I don't want anyone to go blind in agony anymore.
164
559350
3272
Artık kimsenin açı içinde gözlerini kaybetmesini istemiyorum.
09:23
Now, you know, there are so many intractable problems in this world.
165
563138
5165
Dünyada izi sürülemeyen bir sürü sorun var
09:29
But this is not one of them.
166
569333
1720
ama bu onlardan biri değil.
09:31
This is something that we can solve.
167
571602
2952
Bu, çözebileceğimiz bir sorun.
09:34
And we can ensure
168
574983
1500
Şundan da emin olabiliriz,
09:36
that kids like this can grow up free from the fear of trachoma.
169
576507
5268
çocuklar trahom korkusu olmadan büyüyebilirler.
09:42
So, for the sake of kids like this,
170
582261
3365
Bu çocukların iyiliği için
09:45
and for the sake of people like Twiba,
171
585650
2387
ve Twiba gibi insanlar için
09:48
let's get rid of trachoma.
172
588849
2503
artık trahomdan kurtulalım.
09:52
Do you think we can?
173
592391
2111
Yapabilir miyiz?
09:55
Well, yeah, if we really, really want to.
174
595010
2667
Eğer gerçekten istiyorsak, evet.
09:58
Yes, we can.
175
598121
1486
Yapabiliriz.
10:00
So thank you.
176
600060
1167
Teşekkürler.
10:01
(Applause)
177
601251
5507
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7