James Kunstler: How bad architecture wrecked cities

540,391 views ・ 2007-05-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Berk Dizmen Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu
Amerika'daki
00:26
The immersive ugliness
0
26000
3000
00:29
of our everyday environments in America
1
29000
5000
gündelik yaşantımızdaki sürükleyici çirkinlik
00:34
is entropy made visible.
2
34000
3000
düzensizliği görünür kılıyor.
00:38
We can't overestimate the amount of despair
3
38000
4000
Bu tür mekânlar ile meydana getirdiğimiz
00:42
that we are generating with places like this.
4
42000
4000
umutsuzluk miktarını gözümüzde büyütemeyiz.
00:47
And mostly, I want to persuade you that we have to do better
5
47000
4000
Bilhassa, eğer Amerika'daki medeniyet projesine devam edeceksek
00:51
if we're going to continue the project of civilization in America.
6
51000
5000
daha iyisini yapmamız gerektiği konusunda sizi ikna etmek istiyorum.
00:57
By the way, this doesn't help.
7
57000
3000
Bu arada, bu yardım etmez.
01:00
Nobody's having a better day down here because of that.
8
60000
7000
Bundan dolayı kimse burada daha iyi bir gün geçirmiyor.
01:07
There are a lot of ways you can describe this.
9
67000
2000
Bunu tanımlamanın bir sürü yolu var.
01:09
You know, I like to call it "the national automobile slum."
10
69000
3000
Ben buna "ulusal otomobil mahallesi" demeyi seviyorum.
01:12
You can call it suburban sprawl.
11
72000
3000
Siz buna banliyö genişlemesi diyebilirsiniz.
01:15
I think it's appropriate to call it
12
75000
2000
Sanırım buna dünya tarihindeki
01:17
the greatest misallocation of resources in the history of the world.
13
77000
5000
en büyük yanlış kaynak dağıtımı demek de doğrudur.
01:22
You can call it a technosis externality clusterfuck.
14
82000
5000
Siz buna teknolojinin getirdiği dışsal kargaşa da diyebilirsiniz.
01:27
And it's a tremendous problem for us.
15
87000
5000
Bu bizim için çok büyük bir sorun.
01:33
The outstanding -- the salient problem about this for us
16
93000
4000
Bizim için öne çıkan, dikkat çeken sorun şu ki
böyle yerlerin önemsemeye değer yerler olmaması.
01:37
is that these are places that are not worth caring about.
17
97000
3000
01:40
We're going to talk about that some more.
18
100000
3000
Bunun hakkında biraz daha konuşacağız.
01:43
A sense of place:
19
103000
2000
Yer duygusu;
01:45
your ability to create places that are meaningful and places of quality and character
20
105000
7000
anlamlı, kaliteli ve karakterli yerler oluşturma yeteneğiniz,
01:52
depends entirely on your ability to define space with buildings,
21
112000
5000
tamamen, binalarla alan oluşturma yeteneğinize,
bize kim olduğumuz hakkında bilgi vermek amacıyla
01:57
and to employ the vocabularies, grammars,
22
117000
4000
söz dağarcığını, dil bilgisini, söz dizimini,
02:01
syntaxes, rhythms and patterns of architecture
23
121000
4000
ritmi ve mimarinin kalıplarını kullanma yeteneğinize bağlıdır.
02:05
in order to inform us who we are.
24
125000
2000
02:08
The public realm in America has two roles:
25
128000
6000
Amerika'da kamusal alanın iki rolü var.
02:14
it is the dwelling place of our civilization and our civic life,
26
134000
5000
Birisi, medeniyetimizin ve kentsel yaşamımızın ikamet ettiği yer,
02:19
and it is the physical manifestation of the common good.
27
139000
5000
diğeri ise kamu yararının fiziksel tezahürü.
02:24
And when you degrade the public realm,
28
144000
3000
Kamusal alanı küçülttüğünüz zaman,
kentsel yaşamınızın kalitesi ile sosyal hayatınız ve toplumsal yaşamınızın
02:27
you will automatically degrade the quality of your civic life
29
147000
3000
02:30
and the character of all the enactments of your public life and communal life that take place there.
30
150000
9000
orada meydana gelen tüm yasalarının karakterini
otomatik olarak küçültmüş olacaksınız.
02:39
The public realm comes mostly in the form of the street in America
31
159000
5000
Amerika'da kamusal alan, çoğunlukla sokak şeklinde
çünkü bizde bin yıllık katedral alanları, eski kültürlerdeki kent meydanları yok.
02:44
because we don't have the 1,000-year-old cathedral plazas
32
164000
4000
02:48
and market squares of older cultures.
33
168000
4000
02:52
And your ability to define space and to create places that are worth caring about
34
172000
8000
Mekân tanımlama ve önemsemeye değer yerler oluşturmadaki yeteneğiniz tamamen,
03:00
all comes from a body of culture that we call the culture of civic design.
35
180000
5000
sivil tasarım kültürü diye adlandırdığımız kültür yığınlarından meydana gelir.
03:05
This is a body of knowledge, method, skill and principle
36
185000
5000
Bu yığınlar, İkinci Dünya Savaşı sonrası
çöpe attığımız ve artık bunları kullanmaya
03:10
that we threw in the garbage after World War II
37
190000
5000
gereksinim duymadığımıza karar verdiğimiz bilgi birikimi, yöntem, beceri ve ilkedir.
03:15
and decided we don't need that anymore; we're not going to use it.
38
195000
3000
03:18
And consequently, we can see the result all around us.
39
198000
4000
Bunun sonucunda, neticeyi etrafımızdaki her yerde görebiliriz.
03:23
The public realm has to inform us not only where we are geographically,
40
203000
5000
Kamusal alan bize yalnızca coğrafi olarak nerede olduğumuzu değil,
03:28
but it has to inform us where we are in our culture.
41
208000
4000
aynı zamanda kültürel olarak da nerede olduğumuzu,
03:32
Where we've come from, what kind of people we are, and it needs to,
42
212000
5000
nereden geldiğimizi, nasıl insanlar olduğumuzu bildirmeli.
03:37
by doing that, it needs to afford us a glimpse to where we're going
43
217000
6000
Bunu yaparak umut dolu bir şimdide yaşamamız amacıyla
03:43
in order to allow us to dwell in a hopeful present.
44
223000
5000
nereye gittiğimize bir göz atmamıza izin vermeli.
03:48
And if there is one tremendous --
45
228000
2000
Eğer inşa etmiş olduğumuz mekânlar ve kendimiz için son elli yılda
03:50
if there is one great catastrophe about the places that we've built,
46
230000
3000
03:53
the human environments we've made for ourselves in the last 50 years,
47
233000
4000
kurmuş olduğumuz beşerî çevre ile ilgili büyük bir yıkım varsa bu demektir ki
03:57
it is that it has deprived us of the ability to live in a hopeful present.
48
237000
9000
biz umut dolu bir şimdide yaşama yeteneğinden mahrum bırakıldık.
04:06
The environments we are living in, more typically, are like these.
49
246000
4000
İçinde yaşadığımız muhitler, genel olarak, bunun gibidir.
04:10
You know, this happens to be the asteroid belt of architectural garbage two miles north of my town.
50
250000
6000
Burası benim şehrimin 3 km kuzeyindeki mimari zırvalığın asteroid kuşağı olmakta.
04:16
And remember, to create a place of character and quality,
51
256000
4000
Unutmayın, karakterli ve kaliteli mekânlar meydana getirmek için
alan oluşturma yeteneğine sahip olmanız gerekir.
04:20
you have to be able to define space.
52
260000
2000
04:22
So how is that being accomplished here?
53
262000
2000
Peki burada bunu nasıl başarabiliriz?
Eğer burada Walmart'ın önünde durur
04:24
If you stand on the apron of the Wal-Mart over here
54
264000
3000
ve buradaki Target mağazasına bakmaya çalışırsanız
04:27
and try to look at the Target store over here,
55
267000
2000
04:29
you can't see it because of the curvature of the Earth. (Laughter)
56
269000
6000
Dünya'nın eğriliği nedeniyle onu göremezsiniz. (Kahkahalar)
04:35
That's nature's way of telling you that you're doing a poor job of defining space.
57
275000
6000
Bu, doğanın size alan oluşturmada kötü bir iş çıkardığınızı söyleme şekli.
Hâliyle, bunlar kimsenin içinde olmak istemediği mekânlar olacak.
04:41
Consequently, these will be places that nobody wants to be in.
58
281000
3000
04:44
These will be places that are not worth caring about.
59
284000
4000
Bunlar, önemsemeye değmeyen mekânlar olacak.
04:48
We have about, you know, 38,000 places
60
288000
3000
Bugün Amerika'da yaklaşık 38.000 tane önemsemeye değmeyen mekân var.
04:51
that are not worth caring about in the United States today.
61
291000
2000
04:53
When we have enough of them, we're going to have a nation that's not worth defending.
62
293000
6000
Onlardan bıkıp usandığımız zaman
savunmaya değmeyen bir memleketimiz olacak.
04:59
And I want you to think about that when you think about
63
299000
4000
Sizden, Irak gibi yerlerde kanlarını kuma döken
o genç adam ve kadınları düşünmenizi ve kendinize
05:03
those young men and women who are over in places like Iraq,
64
303000
2000
05:05
spilling their blood in the sand,
65
305000
2000
05:07
and ask yourself, "What is their last thought of home?"
66
307000
5000
"Evlerini en son ne zaman düşündüler?"
diye sormanızı istiyorum.
05:12
I hope it's not the curb cut between the Chuck E. Cheese and the Target store
67
312000
4000
Umarım Chuck E. Cheese ile Target arasındaki kaldırım rampası değildir
05:16
because that's not good enough for Americans to be spilling their blood for. (Applause)
68
316000
6000
çünkü bu Amerikalıların kanlarını dökmesi için yeterince iyi değil.
Bu ülkede daha iyi mekânlara ihtiyacımız var.
05:22
We need better places in this country.
69
322000
2000
05:25
Public space. This is a good public space.
70
325000
2000
Kamusal alan. Burası, güzel bir kamusal alan.
05:27
It's a place worth caring about. It's well defined.
71
327000
3000
Önemsemeye değen bir mekân. İyi oluşturulmuş.
05:30
It is emphatically an outdoor public room.
72
330000
3000
Açık bir şekilde umumi bir kabul salonu.
05:33
It has something that is terribly important --
73
333000
3000
Burası son derece önemli bir şeye sahip.
Etrafında hareketli ve geçirgen bir zar olarak tabir edilen bir şeyler var.
05:36
it has what's called an active and permeable membrane around the edge.
74
336000
3000
05:39
That's a fancy way of saying it's got shops, bars, bistros, destinations --
75
339000
5000
Bu, buranın mağazalara, barlara, küçük lokantalara, varış yerlerine,
nesnelerin girip çıktığı yerlere sahip olduğunu söylemenin alengirli yolu.
05:44
things go in and out of it. It's permeable.
76
344000
3000
Burası geçirgen.
05:47
The beer goes in and out, the waitresses go in and out,
77
347000
3000
Bira girip çıkıyor, garsonlar girip çıkıyor,
05:50
and that activates the center of this place and makes it a place that people want to hang out in.
78
350000
5000
bu, mekânın merkezini faal hâle getirerek insanların takılmak istediği
bir yer hâline getiriyor.
05:55
You know, in these places in other cultures,
79
355000
4000
Başka kültürlerde, insanlar buralara gönüllü olarak giderler
05:59
people just go there voluntarily because they like them.
80
359000
4000
çünkü böyle yerleri severler.
İnsanların buraya gelmesini sağlamak için
06:03
We don't have to have a craft fair here to get people to come here. (Laughter)
81
363000
3000
burada bir el sanatları fuarı yapmak zorunda değiliz. (Kahkahalar)
06:06
You know, you don't have to have a Kwanzaa festival.
82
366000
3000
Kvanza festivali yapmanıza da gerek yok.
06:09
People just go because it's pleasurable to be there.
83
369000
4000
İnsanlar yalnızca orada olmak zevkli olduğu için giderler.
06:13
But this is how we do it in the United States.
84
373000
3000
Ama biz Amerika'da böyle yapıyoruz.
06:17
Probably the most significant public space failure in America,
85
377000
3000
O günün önde gelen mimarları Harry Cobb ve I.M. Pei tarafından tasarlanan
06:20
designed by the leading architects of the day, Harry Cobb and I.M. Pei:
86
380000
5000
ve muhtemelen Amerika'daki en önemli kamusal alan başarısızlığı olan yer:
Boston Belediye Binası.
06:25
Boston City Hall Plaza.
87
385000
2000
Ayyaşların bile gitmek istemediği çok kasvetli bir kamusal alan.
06:27
A public place so dismal that the winos don't even want to go there. (Laughter)
88
387000
6000
(Kahkahalar)
06:33
And we can't fix it because I.M. Pei's still alive,
89
393000
3000
Üstelik burayı düzeltemiyoruz çünkü I. M. Pei hâlâ hayatta
06:36
and every year Harvard and M.I.T. have a joint committee to repair it.
90
396000
3000
ve Harvard ile M.I.T. burayı tamir etmek için
her yıl ortak komite oluşturuyorlar.
06:39
And every year they fail to because they don't want to hurt I.M. Pei's feelings.
91
399000
4000
Yine de her yıl başarısız oluyorlar çünkü I. M. Pei'yi kırmak istemiyorlar.
06:43
This is the other side of the building.
92
403000
2000
Burası binanın diğer tarafı.
06:45
This was the winner of an international design award in, I think, 1966, something like that.
93
405000
5000
Burası bir uluslararası tasarım ödülünün sahibiydi. 1966 yılı olması lazım.
06:50
It wasn't Pei and Cobb, another firm designed this,
94
410000
3000
Bunu tasarlayan Pei ve Cobb değildi, başka bir firma tasarlamıştı.
06:53
but there's not enough Prozac in the world to make people feel OK about going down this block.
95
413000
9000
Fakat insanların bu bloktan aşağı inerken iyi hissetmeleri için
dünyada yeterince Prozac yok.
Burası, Albany'deki pardon Boston'daki en önemli kentsel yapı olan
07:04
This is the back of Boston City Hall,
96
424000
2000
07:06
the most important, you know, significant civic building in Albany -- excuse me -- in Boston.
97
426000
6000
Boston Belediye Binası'nın arkası.
Peki gelen mesaj ne?
07:14
And what is the message that is coming,
98
434000
2000
Bu binadan gelen söz dağarcığı ve dil bilgisi neler
07:16
what are the vocabularies and grammars that are coming, from this building
99
436000
3000
07:19
and how is it informing us about who we are?
100
439000
3000
ve bize kim olduğumuz hakkında nasıl bilgi verir?
07:22
This, in fact, would be a better building if we put mosaic portraits
101
442000
4000
Aslında eğer binanın yanına Josef Stalin, Pol Pot, Saddam Hüseyin
ve 20. yüzyılın diğer büyük tiranlarının mozaik portrelerini koysaydık
07:26
of Josef Stalin, Pol Pot, Saddam Hussein,
102
446000
5000
daha güzel olabilirdi çünkü o zaman binanın bizimle nasıl iletişim kurduğunu
07:31
and all the other great despots of the 20th century on the side of the building,
103
451000
3000
07:34
because then we'd honestly be saying what the building is really communicating to us.
104
454000
5000
açıkça söyleyebiliyor olurduk.
07:39
You know, that it's a despotic building;
105
459000
2000
Burası bizim termit gibi hissetmemizi isteyen
07:41
it wants us to feel like termites. (Laughter)
106
461000
8000
despotik bir yapı. (Kahkahalar)
07:49
This is it on a smaller scale:
107
469000
2000
Burası benim şehrim olan Saratoga Springs, New York'ta mevcut ve daha ufak çaptaki
07:51
the back of the civic center in my town, Saratoga Springs, New York.
108
471000
3000
şehir merkezinin arka kısmı.
07:55
By the way, when I showed this slide to a group of Kiwanians in my town,
109
475000
5000
Bu arada, bu sunumu şehrimdeki bir grup Kiwanian gönüllüsüne gösterdiğimde
08:00
they all rose in indignation from their creamed chicken, (Laughter)
110
480000
5000
kremalı tavuklarından hep birlikte öfkeyle ayağa kalktılar (Kahkahalar)
ve bana bağırarak şöyle dediler:
08:05
and they shouted at me and said,
111
485000
3000
08:08
"It was raining that day when you took that picture!"
112
488000
4000
"Bu fotoğrafı çektiğinde hava yağışlıydı!"
08:12
Because this was perceived to be a weather problem. (Laughter)
113
492000
10000
Çünkü bu bir hava sorunu olarak algılandı. (Kahkahalar)
08:24
You know, this is a building designed like a DVD player. (Laughter)
114
504000
5000
Burası DVD çalar gibi tasarlanmış bir bina. (Kahkahalar)
08:29
Audio jack, power supply --
115
509000
5000
Ses girişi, güç kaynağı...
08:34
and look, you know these things are important architectural jobs for firms, right?
116
514000
5000
Bildiğiniz üzere bunlar mimarlıkta önemli şeyler, öyle değil mi?
Firmalarla bu tür şeylerden tasarlasınlar diye anlaşma yaparız.
08:39
You know, we hire firms to design these things.
117
519000
2000
08:41
You can see exactly what went on, three o'clock in the morning at the design meeting.
118
521000
4000
Neler olup bittiğini sabah üçteki tasarım toplantısında tam anlamıyla görebiliriz.
08:45
You know, eight hours before deadline,
119
525000
2000
Teslim tarihinden sekiz saat önce,
08:47
four architects trying to get this building in on time, right?
120
527000
4000
dört mimar binayı tam zamanında teslim etmeye çalışırlar, değil mi?
08:51
And they're sitting there at the long boardroom table
121
531000
3000
Uzun toplantı masasına
08:54
with all the drawings, and the renderings,
122
534000
2000
tüm proje ve taslaklarla birlikte otururlar
08:56
and all the Chinese food caskets are lying on the table, and --
123
536000
4000
ve Çin yemeklerinin kutusu masanın üzerinde durur.
09:00
I mean, what was the conversation that was going on there? (Laughter)
124
540000
4000
Cidden orada konuşulan muhabbet neydi? (Kahkahalar)
09:04
Because you know what the last word was, what the last sentence was of that meeting.
125
544000
5000
O toplantıdaki son sözün, son cümlenin ne olduğunu siz biliyorsunuz.
09:09
It was: "Fuck it." (Laughter) (Applause)
126
549000
7000
İşte o cümle: "Kahretsin." (Kahkahalar) (Alkışlar)
09:16
That -- that is the message of this form of architecture.
127
556000
6000
Bu suretteki bir mimarinin mesajı budur.
09:22
The message is: We don't give a fuck! We don't give a fuck.
128
562000
5000
Verilen mesaj: "Umurumuzda değil."
09:28
So I went back on the nicest day of the year, just to --
129
568000
3000
Sırf gerçeği değerlendirme testi yapmak için
09:31
you know -- do some reality testing,
130
571000
2000
yılın en güzel gününe gidelim.
Aslına bakarsanız o bile buraya gitmiyor
09:33
and in fact, he will not even go down there because (Laughter)
131
573000
4000
09:37
it's not interesting enough for his clients,
132
577000
2000
çünkü onun müşterileri için yani hırsız, soyguncular için yeterince ilginç değil.
09:39
you know, the burglars, the muggers.
133
579000
3000
09:42
It's not civically rich enough for them to go down there.
134
582000
4000
Burada onlar için bile şehirsel olarak bir zenginlik yok.
09:47
OK.
135
587000
1000
Peki.
09:49
The pattern of Main Street USA --
136
589000
2000
ABD'deki ana yol modeli.
Aslında caddenin iki yanına inşa edilmiş bina modelleri oldukça evrensel bir model.
09:52
in fact, this pattern of building downtown blocks, all over the world, is fairly universal.
137
592000
5000
09:57
It's not that complicated:
138
597000
2000
Fazla karmaşık değil.
Bir kattan yüksek yapılar, kaldırım kenarına inşa edilir
09:59
buildings more than one story high, built out to the sidewalk edge,
139
599000
6000
böylece envaiçeşit insan binanın içine girebilir.
10:05
so that people who are, you know, all kinds of people can get into the building.
140
605000
3000
10:08
Other activities are allowed to occur upstairs,
141
608000
4000
Diğer faaliyetlerin üst katlarda olmasına olanak sağlanır.
10:12
you know, apartments, offices, and so on.
142
612000
3000
Daireler, ofisler vs.
10:15
You make provision for this activity called shopping on the ground floor.
143
615000
4000
Zemin katta ise bu faaliyetler için adına alışveriş denilen yerler ayrılır.
Bunu Monterey'de öğrenemediler.
10:19
They haven't learned that in Monterey.
144
619000
2000
Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz
10:21
If you go out to the corner right at the main intersection right in front of this conference center,
145
621000
4000
her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz.
10:25
you'll see an intersection with four blank walls on every corner.
146
625000
3000
10:28
It's really incredible.
147
628000
2000
Gerçekten akıl almaz.
10:30
Anyway, this is how you compose and assemble a downtown business building,
148
630000
4000
Şehir merkezindeki bir iş yeri binasını işte böyle oluşturup birleştirirsiniz.
10:34
and this is what happened when in Glens Falls, New York,
149
634000
3000
Glens Falls, New York'ta, eksik olan kısımları
10:37
when we tried to do it again, where it was missing, right?
150
637000
2000
yeniden yapmaya çalıştığımızda da olan şey buydu, öyle değil mi?
10:39
So the first thing they do is they pop up the retail a half a story above grade to make it sporty.
151
639000
6000
Binanın daha gösterişli olması için yaptıkları ilk şey,
binayı zeminden yarım kat yukarı almak oldu.
10:45
OK. That completely destroys the relationship between the business and the sidewalk,
152
645000
6000
Burası teorik yayaların olduğu iş yeri ile kaldırım arasındaki
ilişkinin tamamen canına okumakta. (Kahkahalar)
10:51
where the theoretical pedestrians are. (Laughter)
153
651000
3000
10:54
Of course, they'll never be there, as long as this is in that condition.
154
654000
4000
Tabii ki burası bu durumda oldukça yayalar burada bulunmayacaklar.
10:58
Then because the relationship between the retail is destroyed,
155
658000
4000
Bina ile ilişkinin canına okunduğu için üzerine bir engelli rampası yerleştirdik
11:02
we pop a handicapped ramp on that,
156
662000
3000
böylece kendimizi daha iyi hissedeceğiz.
11:05
and then to make ourselves feel better, we put a nature Band-Aid in front of it.
157
665000
4000
Yani ön tarafa doğa yara bandı koyduk.
11:09
And that's how we do it.
158
669000
2000
İşte biz böyle yaparız.
11:11
I call them "nature Band-Aids" because there's a general idea in America
159
671000
4000
"Doğa yara bandı" diyorum çünkü Amerika'daki yaygın görüş,
11:15
that the remedy for mutilated urbanism is nature.
160
675000
5000
ağır yara almış şehirciliğin şifasının doğa olduğu üzerine.
11:20
And in fact, the remedy for wounded and mutilated urbanism is good urbanism, good buildings.
161
680000
7000
Aslına bakarsak ağır yaralı şehirciliğin şifası, iyi şehircilik ve iyi binalardır.
11:27
Not just flower beds, not just cartoons of the Sierra Nevada Mountains.
162
687000
6000
Çiçekler ekmek ya da Sierra Nevada karikatürleri değil.
11:33
You know, that's not good enough.
163
693000
1000
Böyle yapmak yeterince iyi değil.
11:34
We have to do good buildings.
164
694000
2000
İyi binalar yapmalıyız.
Sokak ağaçlarının fiilen dört görevi var:
11:36
The street trees have really four jobs to do and that's it:
165
696000
3000
11:39
To spatially denote the pedestrian realm,
166
699000
3000
Yaya bölgelerini mekânsal olarak ifade etmek,
11:42
to protect the pedestrians from the vehicles in the carriageway,
167
702000
5000
yayaları yoldaki taşıtlardan korumak,
11:47
to filter the sunlight onto the sidewalk,
168
707000
3000
güneş ışığını kaldırıma filtrelemek
11:50
and to soften the hardscape of the buildings
169
710000
2000
ve binaların sert maddelerini yumuşatarak
11:52
and to create a ceiling -- a vaulted ceiling -- over the street, at its best.
170
712000
4000
mümkün olduğunca kubbe şeklinde bir tavan oluşturmak.
11:56
And that's it. Those are the four jobs of the street trees.
171
716000
4000
Hepsi bu kadar. Bunlar sokak ağaçlarının dört görevi.
12:00
They're not supposed to be a cartoon of the North Woods;
172
720000
3000
Ağaçların North Woods Ormanlarına karikatür olmalarına gerek yoktu,
12:03
they're not supposed to be a set for "The Last of the Mohicans."
173
723000
5000
"Son Mohikan" için film seti olmaları da şart değildi.
12:08
You know, one of the problems with the fiasco of suburbia is that it destroyed our understanding
174
728000
8000
Banliyöleşme başarısızlığının sorunlarından biri de
köy ve kasaba arasındaki; şehir ile kırsal arasındaki farkı kavrayışımızı bozması.
12:16
of the distinction between the country and the town, between the urban and the rural.
175
736000
4000
12:20
They're not the same thing.
176
740000
2000
Bunlar aynı şeyler değil.
Kentsel sorunları, çoğumuzun her zaman yaptığı gibi
12:22
And we're not going to cure the problems of the urban by dragging the country into the city,
177
742000
4000
12:26
which is what a lot of us are trying to do all the time.
178
746000
2000
kırsalı şehre sürükleyerek çözmeyeceğiz.
12:28
Here you see it on a small scale -- the mothership has landed,
179
748000
4000
Burada, küçük ölçekli bir örneğini görüyorsunuz.
Ana gemi karaya iner ve R2-D2 ile C-3PO robotları toprak koruyucusunu
12:32
R2-D2 and C-3PO have stepped out to test the bark mulch
180
752000
6000
test etmek ve bu gezegende yaşayıp yaşayamayacaklarını
12:38
to see if they can inhabit this planet. (Laughter)
181
758000
3000
görmek için ilerlerler. (Kahkahalar)
12:43
A lot of this comes from the fact that the industrial city in America was such a trauma
182
763000
5000
Bunların çoğu, bizim; şehir, şehir hayatı ve bununla bağlantılı her şey ile ilgili
12:48
that we developed this tremendous aversion for the whole idea of the city,
183
768000
4000
tüm fikirlerde geliştirdiğimiz korkunç isteksizliğin,
Amerika'da endüstri şehirlerinin
12:52
city life, and everything connected with it.
184
772000
2000
tam bir travma olması gerçeğinden ileri geliyor.
12:54
And so what you see fairly early, in the mid-19th century,
185
774000
5000
19. yüzyıl ortalarına ait olan gördüğünüz şey oldukça ilkel;
12:59
is this idea that we now have to have an antidote to the industrial city,
186
779000
4000
peki bu fikir, ileride herkes için bir yaşam tarzı hâline gelecek olan
13:03
which is going to be life in the country for everybody.
187
783000
3000
endüstriyel şehirlerin şu an sahip olması gereken bir panzehir mi?
13:06
And that starts to be delivered in the form of the railroad suburb:
188
786000
4000
Endüstriyel şehirlere ulaşım banliyö treni ile başladı:
13:10
the country villa along the railroad line,
189
790000
3000
Demir yolu hattı kenarında bulunan kır evi,
13:13
which allows people to enjoy the amenity of the city,
190
793000
3000
insanların şehrin tadını çıkarmasına olanak tanıyordu
13:16
but to return to the countryside every night.
191
796000
2000
ancak her gece geri dönmek koşuluyla.
13:18
And believe me, there were no Wal-Marts or convenience stores out there then,
192
798000
3000
Temin ederim ki o zamanlar orada Walmart ya da bakkallar yoktu
13:21
so it really was a form of country living.
193
801000
2000
bu yüzden ciddi manada bir taşra hayatı biçimi yaşanıyordu.
13:23
But what happens is, of course, it mutates over the next 80 years
194
803000
4000
Tabii ki sonraki 80 yılda her şey değişti,
13:27
and it turns into something rather insidious.
195
807000
2000
oldukça sinsi bir şeye dönüştü.
13:29
It becomes a cartoon of a country house, in a cartoon of the country.
196
809000
5000
Dönüştüğü şey, bir kır evi ya da bir taşra karikatürü idi.
13:34
And that's the great non-articulated agony of suburbia
197
814000
5000
Bu büyük, katıksız bir banliyö can çekişmesiydi
ve kendi kendiyle dalga geçilmesine katkıda bulunan sebeplerden biriydi.
13:39
and one of the reasons that it lends itself to ridicule.
198
819000
2000
13:41
Because it hasn't delivered what it's been promising for half a century now.
199
821000
5000
Çünkü şu ana kadar vadettiği şeyi gerçekleştiremedi.
13:46
And these are typically the kind of dwellings we find there, you know.
200
826000
4000
Bunlar genel olarak oralarda gördüğümüz türden konutlar.
13:50
Basically, a house with nothing on the side
201
830000
3000
Esas olarak yanında hiçbir şey bulunmayan bir ev
13:53
because this house wants to state, emphatically,
202
833000
2000
çünkü bu ev üzerine basa basa şunu vurguluyor:
13:55
"I'm a little cabin in the woods. There's nothing on either side of me.
203
835000
3000
"Ben ormanın içinde küçük bir kulübeyim. İki yanımda da hiçbir şey yok.
13:58
I don't have any eyes on the side of my head. I can't see."
204
838000
3000
Başımın yanında gözlerim yok. Göremiyorum."
Evin ön cephesi, gerçekten bir evin ön cephesinin karikatürü gibi.
14:02
So you have this one last facade of the house,
205
842000
2000
14:04
the front, which is really a cartoon of a facade of a house.
206
844000
3000
14:07
Because -- notice the porch here.
207
847000
2000
Buradaki verandaya dikkat edin.
14:09
Unless the people that live here are Munchkins, nobody's going to be using that.
208
849000
7000
Burada ufak Munchinler yaşamadığı sürece kimse bunu kullanmaz.
14:16
This is really, in fact, a television broadcasting a show 24/7 called "We're Normal."
209
856000
6000
Aslında burası "Biz Normaliz" adlı 7/24 yayın yapan televizyon yayını.
14:22
We're normal, we're normal, we're normal, we're normal, we're normal.
210
862000
3000
Biz normaliz, biz normaliz, biz normaliz.
14:25
Please respect us, we're normal, we're normal, we're normal.
211
865000
2000
Lütfen bize saygı duyun. Biz normaliz.
14:27
But we know what's going on in these houses, you know.
212
867000
2000
Tabii biz bu evde neler olduğunu biliyoruz.
14:29
We know that little Skippy is loading his Uzi down here,
213
869000
4000
Burada Küçük Skippy'nin Uzi silahının şarjörünü
14:33
getting ready for homeroom. (Laughter)
214
873000
4000
derse hazır olmak için doldurduğunu biliyoruz. (Kahkahalar)
14:37
We know that Heather, his sister Heather, 14 years old,
215
877000
3000
Onun 14 yaşındaki kız kardeşi Heather'ın uyuşturucu bağımlığını gidermek için
14:40
is turning tricks up here to support her drug habit.
216
880000
3000
burada hileler çevirdiğini biliyoruz.
14:43
Because these places, these habitats,
217
883000
3000
Çünkü bu tür yaşam alanları,
14:46
are inducing immense amounts of anxiety and depression in children,
218
886000
5000
çocuklarda yoğun miktarda kaygı ve depresyonu tetikler
14:51
and they don't have a lot of experience with medication.
219
891000
4000
ve ilaç tedavisiyle ilgili çok fazla tecrübeleri de bulunmaz.
Bu nedenle çoğu kez ilk geleni kabul ederler.
14:55
So they take the first one that comes along, often.
220
895000
2000
14:57
These are not good enough for Americans.
221
897000
2000
Bunlar Amerikalılar için iyi değil.
14:59
These are the schools we are sending them to:
222
899000
3000
Çocuklarımızı gönderdiğimiz okullar:
15:02
The Hannibal Lecter Central School, Las Vegas, Nevada.
223
902000
6000
Hannibal Lecter Ortaokulu, Las Vegas, Nevada.
15:08
This is a real school!
224
908000
2000
Bu hakiki bir okul!
15:10
You know, but there's obviously a notion that if you let the inmates of this thing out,
225
910000
4000
Eğer bu şeyin içindekileri salıverirseniz sokaktaki bir motorcuyu yakalayıp
15:14
that they would snatch a motorist off the street and eat his liver.
226
914000
4000
karaciğerini yiyeceklerine dair yaygın bir kanı var.
15:18
So every effort is made to keep them within the building.
227
918000
5000
Bu yüzden bütün çaba onları binanın içinde tutmak üzerine.
15:23
Notice that nature is present. (Laughter)
228
923000
6000
Unutmayın, doğa armağandır. (Kahkahalar)
İstesek de istemesek de bu tutumu değiştirmek zorunda kalacağız.
15:30
We're going to have to change this behavior whether we like it or not.
229
930000
2000
15:32
We are entering an epochal period of change in the world, and -- certainly in America
230
932000
5000
Dünyada ve kuşkusuz Amerika'da bir değişim dönemi içine giriyoruz,
15:37
-- the period that will be characterized by the end of the cheap oil era.
231
937000
5000
ucuz petrol çağının sonu olarak nitelendirilen bir dönem.
15:42
It is going to change absolutely everything.
232
942000
4000
Kesinlikle her şeyi değiştirecek.
Chris benden bunun üzerinde çok uzun durmamamı istedi. Ben de durmayacağım.
15:46
Chris asked me not to go on too long about this, and I won't,
233
946000
3000
15:49
except to say there's not going to be a hydrogen economy.
234
949000
3000
Hidrojen ekonomisi olmayacağını söylemek dışında.
15:52
Forget it. It's not going to happen.
235
952000
2000
Unut gitsin. Bu gerçekleşmeyecek.
15:54
We're going to have to do something else instead.
236
954000
2000
Bunun yerine başka bir şey yapmamız gerekecek.
15:56
We're going to have to down-scale, re-scale, and re-size
237
956000
5000
Bu ülkede yaptığımız ve çok gecikmeden başlayamayacağımız neredeyse her şey için
16:01
virtually everything we do in this country and we can't start soon enough to do it.
238
961000
4000
ölçek küçültüp, tekrar ölçeklendirip yeni boyut belirlemek zorunda kalacağız.
16:05
We're going to have -- (Applause) -- we're going to have to live closer to where we work.
239
965000
4000
Çalıştığımız yere -- (Alkışlar) -- daha yakın yaşamak zorunda kalacağız.
16:09
We're going to have to live closer to each other.
240
969000
2000
Birbirimize daha yakın yaşamak zorunda kalacağız.
16:11
We're going have to grow more food closer to where we live.
241
971000
4000
Yaşadığımız yere daha yakın konumlarda yiyecek yetiştirmek zorunda kalacağız.
16:15
The age of the 3,000 mile Caesar salad is coming to an end.
242
975000
5000
Beş bin km'lik Sezar salatası çağı sona eriyor.
16:20
We're going to have to -- we have a railroad system that the Bulgarians would be ashamed of!
243
980000
5000
Bulgarları bile utandıracak demir yolu sistemimiz olacak.
16:25
We gotta do better than that!
244
985000
2000
Bundan daha iyisini yapmak zorundayız!
16:27
And we should have started two days before yesterday.
245
987000
3000
Üstelik buna evvelsi gün başlamamız lazımdı.
16:30
We are fortunate that the new urbanists were there, for the last 10 years,
246
990000
5000
Şanslıyız ki ebeveynlerimizin nesli tarafından 2. Dünya Savaşı'ndan sonra
16:35
excavating all that information that was thrown in the garbage
247
995000
4000
çöpe atılan bilgiler, yeni şehir plancıları tarafından
16:39
by our parents' generation after World War II.
248
999000
3000
son on yıldır kazılarak gün ışığına çıkarılıyor.
Çünkü eğer şehirleri yeniden inşa etmeyi öğreneceksek onlara ihtiyacımız olacak.
16:42
Because we're going to need it if we're going to learn how to reconstruct towns.
249
1002000
2000
16:44
We're going to need to get back this body of methodology and principle and skill
250
1004000
6000
Bu metodolojiyi, esasları ve beceriyi; bütünleyici olan ve bütünsel bir biçimde
16:50
in order to re-learn how to compose meaningful places, places that are integral,
251
1010000
6000
kentsel ve toplumsal yaşamımıza giren tüm üyeleri içermesi bakımından
16:56
that allow -- that are living organisms in the sense that they contain all the organs of our civic life
252
1016000
7000
bütün canlıların bir arada yaşamasına izin veren anlamlı mekânlar oluşturmayı
17:03
and our communal life, deployed in an integral fashion.
253
1023000
5000
yeniden öğrenmek amacıyla geri almamız gerekecek.
17:08
So that, you know, the residences make sense
254
1028000
3000
Yaşanılan yerler; iş mekânları, kültür mekânları ve idari mekânlar
17:11
deployed in relation to the places of business, of culture and of governance.
255
1031000
5000
birbirleriyle ilişkili bir şekilde konuşlandırılırlarsa anlam ifade ederler.
17:16
We're going to have to re-learn what the building blocks of these things are:
256
1036000
4000
Bu şeylerin yapıtaşlarının neler olduğunu yeniden öğrenmek zorunda kalacağız:
17:20
the street, the block, how to compose public space that's both large and small,
257
1040000
6000
Caddeler, cadde kenarındaki binalar,
irili ufaklı kamusal alanları nasıl bir araya getireceğimiz,
17:26
the courtyard, the civic square
258
1046000
3000
avlu, kent meydanı ve bu zenginliklerden ciddi manada nasıl istifade edeceğimiz.
17:29
and how to really make use of this property.
259
1049000
3000
17:32
We can see some of the first ideas
260
1052000
3000
Amerika'da sahip olduğumuz yıkıcı zenginliğin iyileştirilmesi için
17:35
for retro-fitting some of the catastrophic property that we have in America.
261
1055000
5000
bazı öncü fikirleri görebiliyoruz.
Terk edilmiş AVM'ler, onlarla ne yapacağız?
17:40
The dead malls: what are we going to do with them?
262
1060000
3000
Aslına bakarsanız birçoğu kurtulamayacak.
17:43
Well, in point of fact, most of them are not going to make it.
263
1063000
2000
17:45
They're not going to be retro-fitted;
264
1065000
2000
İyileştirilemeyecekler.
Geleceğin araba mezarlıkları olacaklar.
17:47
they're going to be the salvage yards of the future.
265
1067000
2000
17:49
Some of them we're going to fix, though.
266
1069000
2000
Yine de bazılarını düzelteceğiz.
17:51
And we're going to fix them by imposing back on them street and block systems
267
1071000
4000
Onları, caddelere ve blok sistemlerine yeniden empoze ederek
17:55
and returning to the building lot as the normal increment of development.
268
1075000
5000
ve inşaat sahalarının artışında normale dönerek düzelteceğiz.
18:01
And if we're lucky, the result will be revivified town centers and neighborhood centers
269
1081000
6000
Eğer şanslıysak sonuç, mevcuttaki kent ve kasabalarımızdaki şehir merkezleri
ve semt merkezlerini yeniden yaşama döndürmek üzerine olacak.
18:07
in our existing towns and cities.
270
1087000
2000
18:09
And by the way, our towns and cities are where they are, and grew where they were
271
1089000
5000
Bu arada, kasaba ve şehirlerimiz, oldukları yerdelerdi ve orada geliştiler
18:14
because they occupy all the important sites.
272
1094000
2000
çünkü bütün önemli alanları işgal ettiler.
18:16
And most of them are still going to be there,
273
1096000
3000
Üstelik muhtemelen çoğunun ölçeği küçültülecek olmasına rağmen
18:19
although the scale of them is probably going to be diminished.
274
1099000
5000
orada olmaya devam edecekler.
18:24
We've got a lot of work to do.
275
1104000
2000
Yapacak çok işimiz var.
Hiper arabalar ya da alternatif yakıtlar tarafından kurtarılmayacağız.
18:26
We're not going to be rescued by the hyper-car; we're not going to be rescued by alternative fuels.
276
1106000
5000
18:31
No amount or combination of alternative fuels
277
1111000
3000
Hiçbir miktar ya da karışımdaki alternatif yakıt, şu an kullandığımız miktar
18:34
is going to allow us to continue running what we're running, the way we're running it.
278
1114000
4000
ve yöntemle kullanmamıza devam etmemize müsaade etmeyecek.
18:38
We're going to have to do everything very differently.
279
1118000
3000
Her şeyi çok farklı biçimde yapmak zorunda kalacağız.
18:41
And America's not prepared.
280
1121000
2000
Üstelik Amerika buna hazır değil.
18:43
We are sleepwalking into the future.
281
1123000
3000
Gelecek için hayal aleminde yaşıyoruz.
18:46
We're not ready for what's coming at us.
282
1126000
3000
Bize bekleyen şeye hazır değiliz.
18:49
So I urge you all to do what you can.
283
1129000
3000
Bu yüzden hepinizi, yapabildiğinizin en iyisini yapmaya davet ediyorum.
18:52
Life in the mid-21st century is going to be about living locally.
284
1132000
7000
21. yüzyılın ortalarında hayat, bölgesel olarak yaşamak anlamına gelecek.
18:59
Be prepared to be good neighbors.
285
1139000
2000
İyi komşular olmaya hazırlanın.
Kendinizi komşularınıza ve vatandaşlarınıza karşı
19:02
Be prepared to find vocations that make you useful
286
1142000
5000
yararlı bireyler yapacak görevler bulmaya hazırlanın.
19:07
to your neighbors and to your fellow citizens.
287
1147000
2000
19:09
One final thing -- I've been very disturbed about this for years,
288
1149000
3000
Son bir şey: Bu konu hakkında yıllarca çok üzerime gelindi
19:12
but I think it's particularly important for this audience.
289
1152000
3000
ancak bunun buradaki seyirciler için bilhassa önemli olduğunu düşünüyorum.
19:15
Please, please, stop referring to yourselves as "consumers." OK?
290
1155000
5000
Lütfen, lütfen kendinizi "tüketiciler" olarak lanse etmeyin, olur mu?
Tüketiciler, vatandaşlardan farklıdır.
19:21
Consumers are different than citizens.
291
1161000
2000
19:23
Consumers do not have obligations, responsibilities and duties
292
1163000
5000
Tüketicilerin, diğer insanlara karşı
19:28
to their fellow human beings.
293
1168000
2000
yükümlülükleri, sorumlulukları ve görevleri yoktur.
19:30
And as long as you're using that word consumer in the public discussion,
294
1170000
3000
Kamusal konular üzerine olan tartışmalarda tüketici kelimesini kullandığınız sürece
19:33
you will be degrading the quality of the discussion we're having.
295
1173000
4000
vermiş olduğumuz mücadelenin kalitesini düşürmüş olacaksınız.
19:37
And we're going to continue being clueless
296
1177000
3000
Bu sebeple ileride yüzleşeceğimiz zorlu gelecekten bihaber kalacağız.
19:40
going into this very difficult future that we face.
297
1180000
3000
Çok teşekkür ederim.
19:43
So thank you very much.
298
1183000
1000
Lütfen dışarı çıkın ve bu ülkeyi önemsemeye değer mekânlarla dolu
19:44
Please go out and do what you can to make this a land full of places that are worth caring about
299
1184000
6000
ve savunmaya değer bir yer hâline getirmek için ne yapabiliyorsanız yapın. (Alkışlar)
19:50
and a nation that will be worth defending. (Applause)
300
1190000
3000
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7