What are you willing to give up to change the way we work? | Martin Danoesastro

140,368 views ・ 2019-01-29

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sevgül Demir Gözden geçirme: Gözde Alpçetin
00:12
Have you ever watched a flock of birds work together?
0
12787
4227
Bir kuş sürüsünün birlikte hareket edişini izlediniz mi?
00:18
Thousands of animals, flying in perfect synchrony:
1
18490
4267
Mükemmel uyumla süzülen binlerce hayvan.
00:24
Isn't it fascinating?
2
24142
1781
Göz alıcı, değil mi?
00:27
What I find remarkable is that these birds would not be able to do that
3
27200
5133
Fakat bu kuşlar aralarında bir liderin peşine takılmak zorunda olsalardı
00:32
if they all would have to follow one leader.
4
32357
2982
bu uyumu yakalayamazlardı.
00:36
Their reaction speed would simply be too low.
5
36185
2915
Tepki verme süreleri çok uzun olurdu.
00:40
Instead, scientists believe that these birds are aligned on
6
40070
4524
Bunun yerine bilim insanları bu kuşların kendi başlarına karar alırken bile
00:44
a few simple rules,
7
44618
1803
00:47
allowing every single bird to make autonomous decisions
8
47353
4692
mükemmel bir uyumla süzülmelerini sağlayan
birkaç basit kurala uyduklarını düşünüyorlar.
00:52
while still flying in perfect synchrony.
9
52069
2281
00:55
Their alignment enables their autonomy,
10
55275
3704
Aralarındaki iş birliği özerklik sağlıyor,
00:59
and their autonomy makes them fast and flexible.
11
59003
4165
özerklik ise onların hızlı ve esnek hareket etmelerini sağlayan şey.
01:04
Now, what does this have to do with any one of us?
12
64309
3212
Peki, bizim bundan çıkarmamız gereken ne?
01:09
Well, it's one way of illustrating what I believe to be the most important change
13
69248
6146
Bu örnek, günümüzün çalışma metotlarında
görmek istediğim en önemli değişikliği anlatmanın bir yolu aslında.
01:15
that is needed in ways of working today.
14
75418
2896
01:19
The world is getting faster and more complex,
15
79123
3098
Dünya her geçen gün hız kazanıyor ve karmaşıklaşıyor,
01:22
so we need a new way of working,
16
82245
2353
bu nedenle amaç odaklı işbirliği sağlayan,
01:24
a way that creates alignment around purpose,
17
84622
3750
insanları daha hızlı karar almak üzere yetkilendiren,
01:28
that takes out bureaucracy
18
88396
1869
bürokrasiyi planın dışında tutan
01:30
and that truly empowers people to make decisions faster.
19
90289
4500
yeni bir çalışma sistemine ihtiyaç var.
01:35
But the question is:
20
95591
1859
Bu noktada sormamız gereken soru ise şu:
01:37
In order to get there,
21
97474
1443
İstediğimiz buysa
01:40
what are we willing to give up?
22
100101
2043
gözden çıkarabileceğimiz şey ne?
01:44
A few years ago, I was working with a bank
23
104087
2910
Birkaç sene önce,
dijital ortama geçiş yapmak isteyen bir bankayla çalışıyordum.
01:47
that wanted to embark on a digital transformation.
24
107021
3297
01:50
They wanted their offering to be simpler, more intuitive, more relevant.
25
110342
4428
Daha basit, kolay erişilebilir ve modern bir platform arayışındalardı.
01:55
Now, I'm not sure how many of you have seen a bank from the inside,
26
115913
5141
Bazılarınız geleneksel bir bankanın işleyişini gözlemlemiş olabilir,
02:01
so let me try to illustrate what many traditional banks look like.
27
121078
3816
gözlemlememiş olanlarınız için anlatmama izin verin.
02:05
You see lots of people in suits
28
125857
3087
Takım elbiseli pek çok insan görürsünüz,
02:08
taking elevators to go to their department,
29
128968
3237
departmanlarına giden asansörlere doluşurlar,
02:12
marketers sitting with marketers, engineers with engineers, etc.
30
132229
4233
pazarlamacılar birlikte oturur, mühendisler birlikte oturur vesaire.
02:17
You see meetings with 20 people
31
137526
2310
20 kişinin bir araya geldiği,
02:19
where nothing gets decided.
32
139860
2382
sonunda hiçbir kararın alınmadığı toplantılar.
02:22
Great ideas? They end up in PowerPoint parking lots.
33
142266
3765
PowerPoint sunumlarına takılıp kalan harika fikirler.
02:26
And there are endless handovers between departments.
34
146978
3868
Ardı arkası kesilmeyen, bir departmanın ötekine devrettiği işler.
02:31
Getting anything done can take forever.
35
151658
3206
Bir işi halletmek yüzyıllar alabilir.
02:35
So this bank knew that in order to transform,
36
155988
3420
Bu banka, dönüşüm için çalışma şekillerini de tamamen değiştirerek
02:39
they would have to improve their time to market
37
159432
2640
piyasaya giriş sürelerini iyileştirmek gerektiğinin farkındaydı.
02:42
by drastically changing their ways of working as well.
38
162096
3928
02:46
But how?
39
166890
1151
Fakat nasıl?
02:49
To get some inspiration, we decided to go and have a look at companies
40
169071
3705
Biraz fikir sahibi olmak için daha yenilikçi bir imaja sahip
02:52
that seem to be more innovative,
41
172800
1953
şirketleri ziyaret etmeye karar verdik,
02:54
like Google, Netflix, Spotify, Zappos.
42
174777
3890
Google, Netflix, Spotify, Zappos gibi.
02:59
And I remember how we were walking the halls at one of these companies
43
179240
3599
2014 Aralık ayında, bir yönetim danışmanı ve bankacılardan oluşan bir ekip olarak
03:02
in December 2014,
44
182863
1991
bu şirketlerin koridorlarında yürüyüşümüzü hatırlıyorum.
03:04
a management consultant and a team of bankers.
45
184878
2808
03:08
We felt like strangers in a strange land,
46
188337
2616
Bir başka dünyaya gelen uzaylılar gibiydik;
03:10
surrounded by beanbags and hoodies
47
190977
2124
kapüşonların, minder koltukların
03:13
and lots of smart, creative employees.
48
193125
2412
ve pek çok zeki, yaratıcı çalışanın dünyası.
03:16
So then we asked, "How is your company organized?"
49
196262
2940
Bu yüzden şöyle sorduk: "Şirketiniz nasıl organize oluyor?"
03:19
And we expected to get an org chart.
50
199808
2186
Bir organizasyon şeması görmeyi bekledik.
03:22
But instead, they used strange drawings
51
202018
3488
Ancak onlar değişik çizimler
03:25
with funny names like "squads" and "chapters" and "tribes"
52
205530
3729
ve "kabile", "manga", "cemaat" gibi komik isimlerle
03:29
to explain how they were organized.
53
209283
1752
organizasyon şekillerini anlattılar.
03:31
So then we tried to translate that to our own world.
54
211779
3715
Biz de bunu kendi dilimize çevirmeyi denedik.
03:35
We asked, "How many people are working for you?"
55
215518
3410
Sorduk: "Kaç kişi sizin için çalışıyor?"
03:39
"It depends."
56
219858
1651
"Değişir."
03:41
"Who do you report to?"
57
221533
1525
"Siz kime karşı sorumlusunuz?"
03:43
"It depends."
58
223970
1277
"Değişir."
03:45
"Who decides on your priorities?"
59
225940
2185
"Kim sizin önceliklerinizi belirliyor?"
03:48
"It depends."
60
228919
1249
"Değişir."
03:50
You can imagine our surprise.
61
230785
1788
Ne kadar şaşırdığımızı anlamışsınızdır.
03:52
We were asking for what we thought were some of the basic principles
62
232597
3360
Organizasyonların en temel ilkeleri olduğunu düşündüğümüz
03:55
of organizations,
63
235981
1173
sorulara cevapları "değişir"di.
03:57
and their answer was, "It depends."
64
237178
2790
04:01
Now, over the course of that day,
65
241404
1609
Gün ilerledikçe
04:03
we gained a better understanding of their model.
66
243037
2511
geliştirdikleri modeli daha iyi anlayabildik.
04:05
They believed in the power of small, autonomous teams.
67
245572
3918
Küçük, özerk takımların gücüne inanıyorlardı.
04:09
Their teams were like mini-start-ups.
68
249514
1925
Takımlar ufak birer start-up gibiydi.
04:11
They had product people and IT engineers in the same team
69
251463
3606
Ürün personeli ve bilişim mühendisleri aynı takımdalardı
04:15
so they could design, build and test ideas with customers
70
255093
3682
böylelikle tasarım, yapım ve test aşamalarını müşterilerle
04:18
independently of others in the company.
71
258799
2616
şirketten bağımsız olarak gerçekleştirebiliyorlardı.
04:21
They did not need handovers between departments.
72
261439
2602
Diğer departmanlara iş devretmelerine gerek yoktu.
04:24
They had all the skills needed right there in the team.
73
264065
3413
Gerekli bütün beceriler takımda mevcuttu zaten.
04:29
Now, at the end of that day, we had a session
74
269033
2862
Gün sonunda öğrendiklerimizi gözden geçirmek üzere toplandık.
04:31
to reflect on what we had learned.
75
271919
2008
04:34
And we had started to like their model,
76
274644
1905
Gördüğümüz modeli beğenmiştik,
04:36
so we were already thinking of how to apply some of these ideas to a bank.
77
276573
4096
bu yüzden halihazırda bu fikirlerin bazılarını
bir bankaya uyarlamanın yollarını arıyorduk.
04:42
But then, one of the hosts, a guy who had not said a word all day,
78
282106
4166
Derken gün boyunca tek kelime etmemiş
refakatçilerimizden biri aniden dedi ki:
04:46
he suddenly said,
79
286296
1763
04:48
"So I see you like our model.
80
288083
1952
"Modelimizi beğendiğinizi görüyorum.
04:50
But I have one question for you:
81
290059
1938
Fakat size bir sorum var:
04:52
What are you willing to give up?"
82
292941
2068
Neyi gözden çıkarabilirsiniz?"
04:56
What were we willing to give up?
83
296989
1742
Neyi gözden çıkarabilirdik?
04:59
We did not have an answer immediately, but we knew he was right.
84
299627
3423
Yanıtımız yoktu fakat haklı olduğunu biliyorduk.
05:03
Change is not only about embracing the new;
85
303574
2794
Değişim yeniyi kucaklamaktan ibaret değildir;
05:06
it's about giving up on some of the old as well.
86
306392
3254
eskinin birazını geride bırakmayı da gerektirir.
05:11
Now, over the past five years,
87
311013
2065
Geçtiğimiz 5 yıl boyunca,
05:13
I have worked with companies all over the world
88
313102
2425
dünyanın her yanından şirketlerlerle çalıştım,
05:15
to change their ways of working.
89
315551
1611
çalışma şekillerini değiştirmek için.
05:17
And clearly, every company has their own skeptics
90
317658
3321
Her şirkette kuşkucuların olduğu aşikar.
05:21
about why this is not going to work for them.
91
321003
2873
Neden bu onlar için uygun değildir?
05:24
"Our product is more complex,"
92
324581
1990
"Bizim portfolyomuz daha karmaşık"
05:26
or "They don't have the legacy IT like we do,"
93
326595
3153
veya "onlar bizim eskiden kalma programlarımızı kullanmıyorlar"
05:29
or "Regulators just won't allow this in our industry."
94
329772
3384
veya "yasalar bizim alanımızda buna izin vermez."
05:34
But for this bank and also for the other companies
95
334323
2810
Fakat bu banka ve daha sonra beraber çalıştığım şirketler için
05:37
that I have worked with afterwards,
96
337157
1684
05:38
change was possible.
97
338865
2018
değişim mümkündü.
05:41
Within a year, we completely blew up the old silos
98
341771
3629
Bir yıl içinde pazarlama, ürün, iletişim ve bilişim arasındaki
05:45
between marketing, product, channels and IT.
99
345424
2990
eski ambarları tamamen yıktık.
05:48
Three thousand employees were reorganized into 350 multidisciplinary teams.
100
348438
6073
Üç bin çalışan 350 çok disiplinli takımlarda tekrar bir araya geldi.
05:55
So instead of product people sitting just with product people
101
355241
3067
Böylelikle ürün personelinin beraber,
05:58
and engineers with engineers,
102
358332
1885
mühendislerin beraber oturduğu masaların yerini
06:00
a product person and an engineer were now members of the same team.
103
360241
4080
mühendis ve ürün personelinin beraber çalıştığı takımlar aldı.
06:04
You could be a member of a team responsible for account opening
104
364927
3121
Bir çalışan hesap açılımından sorumlu bir ekipte
06:08
or for the mobile banking app, etc.
105
368072
2485
veya mobil uygulama ekibinde vesaire yer alabilir.
06:12
At the go-live date of that new organization,
106
372668
2333
Yeni organizasyon modelinin uygulamaya geçtiği gün
06:15
some people were shaking hands for the very first time,
107
375691
3302
ilk defa el sıkışan birçok kişi
06:19
only to find out that they had been sitting two minutes away from each other
108
379844
4262
son 10 senedir iki dakika mesafede oturdukları halde
06:24
but they were sending each other emails and status reports for the last 10 years.
109
384130
4775
birbirlerine durum raporları ve e-mailler gönderdiklerini fark ettiler.
06:29
You would hear someone saying,
110
389815
1430
Şöyle sözler duyabilirdiniz:
06:31
"Ah, so you're the guy that I was always chasing for answers."
111
391269
3384
"Ha, sen şu sürekli cevap almak için peşinden koşturduğum elemansın."
06:34
(Laughter)
112
394677
1357
(Gülüşmeler)
06:36
But now, they're having coffee together every day.
113
396058
3423
Ama şimdi her gün beraber kahve içiyorlar.
06:40
If the product guy has an idea, he can just raise it
114
400199
3031
Ürün elemanı aklına gelen bir fikri
06:43
to get input from the engineer who is sitting right next to him.
115
403254
3619
hemen yanında oturan mühendisle paylaşabilir.
06:47
They can decide to test with customers immediately --
116
407722
3631
Deneme sürümünü anında müşterilere sunmaya karar verebilirler --
06:51
no handovers, no PowerPoints, no red tape,
117
411377
3573
devir yok, PowerPoint yok, formalite yok.
06:54
just getting stuff done.
118
414974
2075
Sadece halledilen işler var.
06:58
Now, getting there is not easy.
119
418806
2124
Yalnız, bu noktaya gelmek kolay değil.
07:01
And as it turns out,
120
421636
1614
Anladık ki
07:03
"What are you willing to give up?"
121
423274
1676
"Neyi gözden çıkarabilirsin?"
07:04
is exactly the right question to ask.
122
424974
2263
tam olarak sorulması gereken soruydu.
07:08
Autonomous decision-making requires multidisciplinary teams.
123
428761
4673
Ekiplerin kendi başlarına karar almaları için çokdisiplinli olmaları gerekir.
07:13
Instead of decisions going up and down the organization,
124
433458
3096
Kararların organizasyon şemasında aşağı yukarı dolanmaları yerine
07:16
we want the team to decide.
125
436578
1827
ekibin karar almasını istiyoruz.
07:18
But to do so, we need all the skills and expertise for that decision
126
438429
4174
Fakat bunun için gerekli bütün beceri ve uzmanlığın takımda bulunması lazım.
07:22
in the team.
127
442627
1574
07:24
And this brings difficult trade-offs.
128
444225
1949
Bu da zorlu tavizler getiriyor.
07:27
Can we physically co-locate our people who are working in different buildings,
129
447077
3897
Farklı binalarda, farklı şehirlerde, hatta farklı ülkelerde çalışan
07:30
different cities or even different countries today?
130
450998
2482
elemanlarımızı aynı yerde toplamamız mümkün mü?
07:33
Or should we invest in better videoconferencing?
131
453504
2462
Yoksa video konferans donanımızı mı iyileştirmeli miyiz?
07:36
And how do we ensure consistency in the way we do things
132
456510
3633
Ayrıca bu takımlar arasında işleyişlerin tutarlılığını nasıl sağlayacağız?
07:40
across these teams?
133
460167
1301
07:42
We still need some kind of management matrix.
134
462092
2628
Bir yönetim matrisine hala ihtiyaç var.
07:46
Now, all these changes to structure and process and procedure --
135
466487
5729
Şimdi; yapılanmada, süreçlerde, prosedürlerdeki bütün bu değişiklikler
07:52
they are not easy.
136
472240
1283
kolay olmaktan uzak.
07:54
But in the end,
137
474515
1937
Fakat günün sonunda,
07:56
I found that the most difficult thing to change
138
476476
3330
değiştirmeyi en zor bulduğum şey
07:59
is our own behavior.
139
479830
1547
kendi davranışlarımız.
08:02
Let me try to illustrate.
140
482961
1433
Şöyle anlatmaya çalışayım.
08:05
If we want these teams to be fast, flexible, creative, like a mini-start-up,
141
485216
4303
Eğer bu ekiplerin, küçük bir start-up gibi
hızlı, esnek ve yaratıcı olmalarını istiyorsak
08:09
they have to be empowered and autonomous.
142
489543
3013
onları yetkilendirmemiz ve özerkleştirmemiz gerekir.
08:13
But this means we cannot have leaders commanding their people what to do,
143
493321
4119
Ancak bu da, insanlara neyi, nerede, ne zaman yapacaklarını emreden
08:17
when to do, how to do.
144
497464
1826
liderlerin olmaması anlamına gelir.
08:19
No micromanagers.
145
499314
1467
Mikroyönetim yok.
08:21
But it also means that each employee needs to become a leader,
146
501749
4821
Aynı zamanda, her bir çalışanın da iş tanımı ne olursa olsun
08:26
regardless of their formal title.
147
506594
2152
liderlik edebilmesi gerekir.
08:28
It's about all of us stepping up to take initiative.
148
508770
3836
Bu, hepimizin ayağa kalkıp inisiyatif alabilmemizle ilgili.
08:34
Now obviously, we also cannot afford
149
514208
2907
Tabii ki, bütün bu takımların
08:37
to have all these teams running in different directions,
150
517139
3094
farklı yönlere doğru saçılmalarını göze alamayız
08:40
because that would certainly lead to chaos.
151
520257
2836
çünkü bu kesinlikle kaosa sebep olur.
08:43
So we need alignment and autonomy at the same time,
152
523704
4778
Bu nedenle aynı zamanda hem özerklik hem de işbirliğine ihtiyacımız var,
08:48
just like a flock of birds.
153
528506
1687
tıpkı bir kuş sürüsü gibi.
08:51
In an organizational setting,
154
531594
2277
Organizasyonel bir ortamda,
08:53
this requires new behaviors,
155
533895
1770
bu, yeni davranış şekillerini gerektiriyor
08:55
and with each new behavior,
156
535689
2106
ve her bir yeni davranış şekli de
08:57
there is giving up on something old as well.
157
537819
2821
eskiden kalan bir şeyi geride bırakmayı.
09:01
Leaders have to make sure that everyone in the organization
158
541751
4002
Liderlerin, organizasyondaki herkesin
09:05
is aligned around the overall purpose -- the why --
159
545777
3168
genel amacın -- neden -- ve de genel önceliklerin -- ne -- etrafında
09:08
and the overall priorities -- the what.
160
548969
2288
toplanmasını sağlamaları gerekiyor.
09:11
But then they have to let go and trust their teams
161
551281
3808
Fakat buradan sonra ipleri bırakmaları
09:15
to make the right decisions on how to get there.
162
555113
3098
ve ekiplerin bu yolda doğru kararları almalarına izin vermeleri lazım.
09:19
Now, creating alignment requires open and transparent communication.
163
559633
5335
İş birliği yaratmak için açık ve şeffaf iletişim şart.
09:24
But you know how they say that information is a source of power?
164
564992
3225
Ancak bilgi güçtür dediklerini duymuşsunuzdur, değil mi?
09:29
Well, for some managers,
165
569189
1720
Bazı yöneticiler için
09:30
sharing information may feel as if they're giving up that source of power.
166
570933
4501
bilgiyi paylaşmak, bu güçten vazgeçmek yönünde bir hisse sebep olabilir.
09:36
And it's not just managers.
167
576237
2051
Bu, sadece yöneticilere özgü değil.
09:38
The teams need to communicate openly and transparently as well.
168
578312
3545
Ekipler de açık ve şeffaf bir iletişim halinde olmalıdır.
09:42
In these companies, the teams typically work in short sprints,
169
582315
3661
Bu şirketlerde, ekipler genellikle kısa sprintler halinde çalışırlar
09:46
and at the end of every sprint, they organize a demo session
170
586000
3229
ve her bir sprintin sonunda toplanarak
09:49
to share the output of what they've done, transparently.
171
589253
3120
çalıştıklarından elde ettikleri sonuçları şeffaflık çerçevesinde paylaşırlar.
09:53
And every day,
172
593587
1650
Her gün,
09:55
each member of the team gives an update
173
595261
2255
ekibin bütün üyeleri, çalıştıkları konu hakkında diğerlerini bilgilendirir.
09:57
of what they are working on individually.
174
597540
2364
10:01
Now, all this transparency can be uncomfortable for people,
175
601225
4767
Bütün bu şeffaflık, insanlar için tedirgin edici olabilir
10:06
because suddenly, there is no place to hide anymore.
176
606016
3959
çünkü aniden, saklanacak bir yer kalmamıştır.
10:09
Everything we do is transparent for everyone.
177
609999
3569
Herkes, yaptığımız her şeyi görebilir.
10:14
So, alignment is not easy,
178
614867
2205
Bu yüzden işbirliği kolay değildir
10:17
and providing autonomy is not so obvious, either.
179
617096
3143
ve özerklik sağlamak da muğlak değildir denilemez.
10:21
One executive at another company
180
621157
1970
Başka bir şirketteki bir yetkili
10:23
likes to explain how he used to be a master of milestone-tracking.
181
623151
4515
hedef takibinde eskiden nasıl uzmanlaştığını anlatmayı sever.
10:28
Now, today, to know how things are going,
182
628238
3877
Şimdi, işlerin nasıl gittiğini öğrenmek için
10:32
instead of looking at status reports,
183
632139
2066
durum raporlarını incelemek yerine,
10:34
he needs to walk down to the team floors to attend one of their sessions.
184
634229
4347
ekip katlarından birine gitmesi, onların toplantılarına katılması gerekiyor.
10:38
And instead of telling people what to do,
185
638600
2072
İnsanlara yapacaklarını söylemek yerine,
10:40
he looks for ways to help them.
186
640696
1763
onlara yardım etmenin yollarını arıyor.
10:43
That is radical change
187
643000
1770
Bu, eskiden hedef takibinde uzmanlaşmış birisi için radikal bir değişim.
10:44
for someone who used to be a master of milestone-tracking.
188
644794
3602
10:49
But in the old world, this executive said,
189
649777
2561
Ancak bu yetkili, geriye baktığında
10:52
"I only had the illusion of control.
190
652362
2541
"Kontrolde olduğum hissi sadece bir yanılsamaydı.
10:54
In reality, many projects would run over time and over budget, anyway.
191
654927
5549
Pratikte, çoğu proje zaman ve bütçe aşımına uğrardı zaten.
11:00
Now I have much more transparency,
192
660500
2242
Şimdi şeffaflık çok daha yaygın
11:02
and I can course-correct much earlier if needed."
193
662766
3350
ve gerektiğinde çok daha erkenden düzeltmelerde bulunabiliyorum" diyor.
11:07
And middle managers need to change as well.
194
667228
2499
Ara elemanların da değişime ihtiyacı var.
11:10
First of all, without the handovers and the PowerPoint,
195
670201
3066
Öncelikle, bütün bu devirler ve PowerPoint'in yokluğunda
11:13
there's less of a need for middle managers.
196
673291
2548
ara elemana olan ihtiyaç azalıyor.
11:15
And in the old world, there was this idea of thinkers and doers.
197
675863
3865
Eskiden, düşünen ve yapan arasında bir ayrım vardı.
11:19
Employees would just follow orders.
198
679752
2188
Çalışanlar sadece söyleneni yaparlardı.
11:22
But now, instead of only managing other people,
199
682554
3810
Fakat şimdi, sadece diğer insanları yönetmek yerine
11:26
middle managers were expected to become player-coaches.
200
686388
3382
ara elemanlardan oyuncu-koç rolünü üstlenmeleri beklendi.
11:30
So imagine, for the last 10 years,
201
690408
2940
Düşünün, son 10 yıldır,
11:33
you have just been telling other people what to do,
202
693372
2763
sadece insanlara yapacaklarını söylerken
11:36
but now you're expected to do things yourself again.
203
696159
2799
sizden tekrar bir şeyleri yapan olmanız bekleniyor.
11:40
Clearly, this model is not for everyone,
204
700554
1977
Bu modelin herkese uygun olmadığı açık
11:42
and some great people leave the company.
205
702555
2529
ve birtakım çok değerli elemanlar şirketten ayrılıyor.
11:45
But the result is a new culture
206
705609
1898
Ama elde edilen sonuç,
hiyerarşinin daha az olduğu yeni bir kültür.
11:47
with less hierarchy.
207
707531
1454
11:50
And all of this is hard work.
208
710813
2303
Bütün bunlar ağır iş.
11:54
But it's worth it.
209
714272
1534
Fakat buna değer.
11:55
The companies that I worked with,
210
715830
1830
Beraber çalıştığım şirketler,
11:57
they were used to deploying new product features a few times per year.
211
717684
4299
senede birkaç yeni ürün özelliği çıkarmaya alışmışlardı.
12:02
Now they have releases every few weeks,
212
722007
2999
Şimdi birkaç haftada bir yeni şeyler sunuyorlar
12:05
and without the handovers and the red tape,
213
725030
2459
ve bütün devirler, bürokrasi bir kenara itildiğinde
12:07
the whole organization becomes more efficient.
214
727513
2759
organizasyon bir bütün olarak daha verimli hale geliyor.
12:10
And finally, if you walk the halls of these companies today,
215
730296
3630
Son olarak, bugün bu şirketlerin koridorlarında yürüdüğünüzde
12:13
you just feel a new energy.
216
733950
2192
yeni bir enerjinin varlığını hissediyorsunuz.
12:16
It feels as if you're walking the halls of a very large start-up.
217
736166
4044
Sanki devasa bir start-up'ın koridorlarını adımlıyormuşsunuz gibi.
12:21
Now, to be fair, these companies, they cannot claim victory yet.
218
741448
3882
Söylemek gerekir ki bu şirketler henüz zafer ilan edebilmiş değil.
12:25
But at least with this new model,
219
745931
2101
Ancak en azından bu yeni modelle
12:28
they are much better prepared to respond to change.
220
748056
3559
değişime ayak uydurmak için çok daha iyi bir noktadalar.
12:33
The world is getting faster and more complex,
221
753209
3112
Dünya her geçen gün hız kazanıyor ve karmaşıklaşıyor,
12:36
so we need to reboot our way of working.
222
756345
2257
biz de çalışma şeklimizi değiştirmek durumundayız.
12:39
And the hardest part of that change is not in structure
223
759382
3396
Bu değişikliğin en zor tarafıysa
12:42
or process or procedure,
224
762802
2625
yapılanma, süreç veya prosedür değil,
12:45
and it's also not just senior executives taking charge.
225
765451
3268
sadece üst düzey yetkililerin idareyi almaları da değil.
12:49
Leaders will be all of those in the organization
226
769394
2769
Liderler, organizasyonda değişimi kucaklayan herkes olacak.
12:52
who embrace the change.
227
772187
1617
12:54
We all have to lead the change.
228
774200
2295
Hepimizin değişime önderlik etmesi gerekiyor.
12:57
So the question is:
229
777732
1445
O halde önemli olan soru şu: Neyi gözden çıkarabilirsiniz?
13:00
What are you willing to give up?
230
780030
2275
13:03
Thank you.
231
783503
1172
Teşekkürler.
13:04
(Applause)
232
784699
3689
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7