Why it's worth listening to people you disagree with | Zachary R. Wood

234,285 views ・ 2018-05-10

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Aylin Dincer Atmaca Gözden geçirme: Merve Kılıç
00:14
In 1994,
0
14286
1523
1994'te
00:15
Charles Murray and Richard Herrnstein coauthored "The Bell Curve,"
1
15833
4214
Charles Murray ve Richard Herrnstein "Çan Eğrisi" adında
00:20
an extremely controversial book
2
20071
2101
son derece tartışmalı bir kitap yayınladılar
00:22
which claims that on average,
3
22196
1921
ve bazı ırkların diğerlerine göre
00:24
some races are smarter and more likely to succeed than others.
4
24141
3483
daha zeki ve daha başarılı olma eğiliminde olduğunu iddia ettiler.
00:28
Murray and Herrnstein also suggest
5
28117
2690
Murray ve Herrnstein aynı zamanda eleştirel zekanın
00:30
that a lack of critical intelligence explains the prominence of violent crime
6
30831
4592
eksikliğinin, şiddet suçlarının fakir Afrikalı-Amerikan topluluklarda
00:35
in poor African-American communities.
7
35447
2447
öne çıkmasının nedeni olduğunu öne sürdüler.
00:39
But Charles Murray and Richard Herrnstein are not the only people who think this.
8
39575
4012
Böyle düşünenler sadece Charles Murray ve Richard Herrnstein değil.
00:43
In 2012,
9
43611
1527
2012'de
00:45
a writer, journalist and political commentator named John Derbyshire
10
45162
4552
John Derbyshire adında bir yazar, gazeteci ve siyasi yorumcu
00:49
wrote an article that was supposed to be a non-black version of the talk
11
49738
4339
birçok siyahi ebeveynin günümüzde çocuklarına yaptıkları bir konuşmanın
00:54
that many black parents feel they have to give their kids today:
12
54101
3278
siyahi olmayan versiyonuna benzeyen bir makale yayınladı:
00:57
advice on how to stay safe.
13
57403
2020
kendilerini korumakla ilgili bir nasihat.
01:00
In it, he offered suggestions such as:
14
60720
3032
Bu makalede yazarın şöyle önerileri vardı:
01:03
"Do not attend events likely to draw a lot of blacks,"
15
63776
3207
"Çok sayıda siyahiyi çekecek etkinliklere katılmayın."
01:07
"Stay out of heavily black neighborhoods"
16
67007
2270
"Çok siyahinin olduğu mahallelerden uzak durun."
01:09
and "Do not act the Good Samaritan to blacks in distress."
17
69847
3128
ve "Zor durumdaki siyahilere merhamet göstermeyin."
01:13
And yet, in 2016, I invited John Derbyshire
18
73800
4395
Hal böyleyken 2016'da John Derbyshire ve Charles Murray'i,
nefret ettiğim ve katılmadığım fikirlerini
01:18
as well as Charles Murray
19
78219
1676
01:19
to speak at my school,
20
79919
1466
aktarmaları için bir platform
01:21
knowing full well that I would be giving them a platform and attention
21
81895
4420
sağlayıp, dikkatimi vereceğimden son derece emin olarak
01:26
for ideas that I despised and rejected.
22
86339
2856
okulumda konuşmaları için davet ettim.
01:30
But this is just a further evolution
23
90315
2992
Bu, hayatım boyunca süren rahatsız edici
01:33
of a journey of uncomfortable learning throughout my life.
24
93331
2911
öğrenme serüveninin sadece bir diğer aşamasıydı.
01:37
When I was 10 years old, my mother was diagnosed with schizophrenia,
25
97192
4119
Ben 10 yaşındayken anneme duygudurum değişiklikleri ve paranoid sanrılarla
01:42
a mental illness characterized by mood swings and paranoid delusions.
26
102403
4160
ilişkilendirilen bir ruhsal bozukluk olan şizofreni tanısı kondu.
01:47
Throughout my life, my mother's rage would turn our small house
27
107950
3587
Yaşamım boyunca annemin öfkesi küçük evimizi bir mayın tarlasına
01:51
into a minefield.
28
111561
1200
dönüştürürdü.
01:54
Yet, though I feared her rage on a daily basis,
29
114366
3212
Yine de, öfkesinden her gün korksam da
01:57
I also learned so much from her.
30
117602
2192
ondan çok şey öğrendim.
02:00
Our relationship was complicated and challenging,
31
120848
4011
İlişkimiz karmaşık ve zorlayıcıydı
02:05
and at the age of 14, it was decided that I needed to live apart from her.
32
125816
4676
ve 14 yaşında ondan ayrı yaşamam gerektiğine karar verildi.
02:12
But over the years,
33
132175
1647
Fakat yıllar geçtikçe, annemin
02:13
I've come to appreciate some of the important lessons
34
133846
2487
hayatla ilgili öğrettiği bazı önemli derslerin
02:16
my mother taught me about life.
35
136357
1506
değerini anladım.
02:18
She was the first person who spoke to me about learning from the other side.
36
138823
4102
Karşı görüşten öğrenmekle ilgili benimle konuşan ilk kişiydi.
02:24
And she, like me, was born and raised
37
144339
2850
O da, benim gibi liberal demokratlığa adanmış bir ailede
02:27
in a family of committed liberal democrats.
38
147213
2523
doğup büyümüştü.
02:30
Yet, she encouraged me to see the world and the issues our world faces
39
150673
4213
Yine de dünyanın ve dünyamızın karşılaştığı sorunların
02:34
as complex, controversial and ever-changing.
40
154910
3981
karmaşık, tartışmalı ve sürekli değişken olduğunu görmeye beni teşvik etti.
02:40
One day, I came across the phrase "affirmative action"
41
160307
2564
Bir gün, okuduğum bir kitapta "pozitif ayrımcılık"
02:42
in a book I was reading.
42
162895
1311
terimiyle karşılaştım.
02:45
And when I asked her what the term meant,
43
165377
2627
Bu terimin anlamını sorduğumda neredeyse
02:48
she spent what felt like an hour
44
168028
2119
bir saat ayırıp
02:50
giving me a thorough and thoughtful explanation
45
170171
2198
küçük bir çocuğun anlayacağı şekilde eksiksiz
02:52
that would make sense to a small child.
46
172393
1904
ve dikkatli bir açıklama yapmıştı.
02:54
She even made the topic sound at least as interesting
47
174792
3572
Hatta konuyu, en azından öğretmenlerim kadar
02:58
as any of my professors have.
48
178388
1647
ilginç hale getirmişti.
03:01
She explained the many reasons why people of various political views
49
181165
4007
Farklı politik görüşlere sahip insanların pozitif ayrımcılığı
talep etme ve destekleme nedenlerini açıkladı,
03:05
challenge and support affirmative action,
50
185196
2182
03:07
stressing that, while she strongly supported it herself,
51
187823
3865
bunu kendi de destekliyordu;
03:11
it was important for me to view the issue as a controversial one
52
191712
3411
bunu uzun bir geçmişe ve sorgulanması gereken bir geleceğe sahip
03:15
with a long history,
53
195553
1333
karmaşık etkenleri barındıran
03:17
a questionable future
54
197641
1674
tartışmalı bir konu olarak
03:19
and a host of complicating factors.
55
199339
2230
görmemin önemini vurguladı.
03:22
While affirmative action can increase the presence of minorities
56
202680
3403
Elit eğitim kurumlarında, pozitif ayrımcılık
03:26
at elite educational institutions,
57
206107
2581
azınlıkların varlığını artırabilirken;
03:28
she felt that it could also disadvantage hardworking people of different races
58
208712
4478
daha zengin arka plana sahip, farklı ırklardan gelen çalışkan insanlar için de
03:33
from more affluent backgrounds.
59
213214
1952
bir dezavantaj olacağını düşünüyordu.
03:37
My mom wanted me to understand
60
217411
2398
Annem şunu anlamamı istedi;
03:41
that I should never just write off opinions
61
221149
2549
kabul etmediğim ya da sevmediğim görüşleri
03:43
that I disagreed with or disliked,
62
223722
2633
asla hemen reddetmememi;
03:46
because there was always something to learn from the perspectives of others,
63
226379
3810
çünkü bunu yapmanın çok zor olduğu durumlarda bile diğerlerinin
03:50
even when doing so might be difficult.
64
230902
2198
bakış açılarından öğrenecek çok şey olduğunu.
03:53
But life at home with my mom
65
233887
2236
Fakat yolculuğumun, büyüten ve rahatsız edici
03:56
was not the only aspect of my journey that has been formative and uncomfortable.
66
236712
4582
tek bölümü annemle evdeki hayatım değildi.
04:01
In fourth grade, she decided that I should attend a private school
67
241776
3492
Dördüncü sınıfta olabilecek en iyi eğitimi alabilmem için
04:05
in order to receive the best education possible.
68
245292
2714
özel bir okula gitmem gerektiğine karar verdi.
04:08
As a black student attending predominantly white private schools,
69
248859
3290
Beyaz ağırlıklı özel okullara giden siyahi bir öğrenci olarak,
04:12
I've encountered attitudes and behaviors that reflected racial stereotypes.
70
252173
3936
ırksal basmakalıp düşünceleri yansıtan tutum ve davranışlarla karşılaştım.
04:17
Several of my friends' parents assumed within minutes of meeting me
71
257157
4364
Çoğu arkadaşımın anne-babası benimle tanıştıkları andan itibaren
04:21
that my best skill was playing basketball.
72
261545
2800
en iyi becerimin basketbol oynamak olduğunu varsayıyordu.
04:25
And it really upset me to think that my race made it harder for them
73
265244
3292
Irkım yüzünden onların beni okumayı, yazmayı ve konuşmayı seven
04:28
to see me as a student who loved reading, writing and speaking.
74
268560
3831
bir öğrenci olarak görmemelerini düşünmek beni gerçekten üzüyordu.
04:32
Experiences like this motivated me to work tirelessly
75
272998
4079
Bunun gibi deneyimler, beni yılmadan çalışmaya ve insanların varsaydığı şeyleri
04:38
to disprove what I knew people had assumed.
76
278499
2966
çürütmeye teşvik etti.
04:42
My mother even said that, in order to put my best foot forward,
77
282967
3523
Hatta annem, iyi bir etki bırakmak için sabırlı, uyanık ve müthiş derecede
04:46
I had to be patient, alert and excruciatingly well-mannered.
78
286514
3515
terbiyeli olmam gerektiğini söylemişti.
04:50
To prove that I belonged, I had to show poise and confidence,
79
290053
4246
Ait olduğumu kanıtlamam için ağırbaşlı ve kendinden emin durmam,
04:54
the ability to speak well and listen closely.
80
294323
2675
iyi konuşmam ve dikkatle dinlemem gerekiyordu.
04:57
Only then would my peers see that I deserved to be there
81
297022
3077
Ancak o zaman yaşıtlarım en az onlar kadar orada olmayı
05:00
as much as they did.
82
300123
1333
hak ettiğimi görecekti.
05:02
Despite this racial stereotyping and the discomfort I often felt,
83
302165
4099
Irksal basmakalıp düşüncelere ve sıkça hissettiğim rahatsızlığa rağmen
05:07
the learning I gained from other aspects of being at an elite private school
84
307387
4191
elit bir özel okulda olmanın diğer yönlerinden öğrendiklerim
05:11
were incredibly valuable.
85
311602
1394
olağanüstü değerliydi.
05:14
I was encouraged by my teachers to explore my curiosity,
86
314181
4412
Öğretmenlerim beni merak ettiğim şeyleri keşfetmeye,
05:18
to challenge myself in new ways
87
318617
2182
farklı yollarla kendimi zorlamaya
05:20
and to deepen my understanding of subjects that fascinated me the most.
88
320823
4206
ve beni en çok etkileyen konuları daha derinden anlamaya teşvik ettiler.
05:26
And going to college was the next step.
89
326498
2600
Üniversiteye gitmek ise diğer aşamaydı.
05:30
I was excited to take my intellectual drive and interest in the world of ideas
90
330037
3700
Fikirler dünyasına ilgim ve entellektüel güdüm bir sonraki aşamaya çıkacağı
05:33
to the next level.
91
333761
1229
için heyecanlıydım.
05:35
I was eager to engage in lively debate with peers and professors
92
335014
5599
Arkadaşlarımla, öğretmenlerle ve dışarıdan gelen konuşmacılarla tartışmaya,
05:40
and with outside speakers;
93
340637
1781
dinlemeye, öğrenmeye ve
05:42
to listen, to learn and gain a deeper understanding of myself
94
342442
4008
hem kendim hem diğerleri ile ilgili daha derin bir kavrayış edinmeye
05:46
and of others.
95
346474
1150
hevesliydim.
05:48
While I was fortunate to meet peers and professors
96
348371
3366
Benzer şeyleri yapmaya ilgisi olan arkadaşlar ve öğretmenlerle
05:51
who were interested in doing the same thing,
97
351761
2546
tanışma şansım olduğu kadar
05:54
my desire to engage with difficult ideas was also met with resistance.
98
354331
4661
zorlu fikirlerle ilgilenme arzum dirençle de karşılaştı.
06:00
To prepare myself to engage with controversy in the real world,
99
360641
4690
Gerçek hayatta fikir ayrılıklarına kendimi hazırlamak için
06:05
I joined a group that brought controversial speakers to campus.
100
365355
3341
kampüse tartışmalı konuşmacıları çağıran bir gruba katıldım.
06:09
But many people fiercely opposed this group,
101
369157
2475
Ancak birçok insan bu gruba şiddetle karşı çıkıyordu
06:12
and I received significant pushback
102
372093
2492
ve ben de öğrencilerden, fakülteden
06:14
from students, faculty and my administration.
103
374609
3067
ve idareden çok eleştiri aldım.
06:20
For many, it was difficult to see
104
380399
2583
Çoğu için, zarar veren
06:23
how bringing controversial speakers to campus could be valuable,
105
383006
3737
tartışmalı konuşmacıları kampüse getirmenin ne kadar
06:26
when they caused harm.
106
386767
1457
değerli olduğunu anlamak zordu.
06:28
And it was disappointing to me facing personal attacks,
107
388823
3205
Kişisel saldırıya uğramak, idarenin konuşmaları iptal etmesi ve
06:32
having my administration cancel speakers
108
392052
2627
çevremdekilerin niyetimi bozduğumu
06:34
and hearing my intentions distorted by those around me.
109
394703
3408
söylediğini duymak beni hayal kırıklığına uğrattı.
06:39
My work also hurt the feelings of many,
110
399642
2870
Çalışmalarım da birçoğunun duygularını incitti
06:42
and I understood that.
111
402536
1197
ve bunu anlıyorum.
06:45
Of course, no one likes being offended,
112
405058
2682
Elbette kimse incinmekten hoşlanmaz
06:47
and I certainly don't like hearing controversial speakers
113
407764
3150
ve ben feminizmin erkeklere karşı bir savaşa dönüştüğünü
06:50
argue that feminism has become a war against men
114
410938
3383
ya da siyahilerin beyazlardan daha düşük IQ'ya sahip olduğunu tartışan
06:54
or that blacks have lower IQs than whites.
115
414345
2382
konuşmacıları dinlemeyi kesinlikle sevmiyorum.
06:57
I also understand
116
417990
1187
Bazı insanların
06:59
that some people have experienced traumatic experiences in their lives.
117
419201
4906
yaşamlarında travmatik deneyimleri olduğunu
07:05
And for some, listening to offensive views
118
425688
3071
ve bazıları için saldırgan görüşleri dinlemenin, üstesinden gelmek
07:08
can be like reliving the very traumas that they've worked so hard to overcome.
119
428783
4201
için çok uğraştıkları travmaları yeniden yaşıyor gibi hissettirdiğini de anlıyorum.
07:13
Many argue that by giving these people a platform,
120
433704
2643
Birçok kişi bu konuşmacılara platform sağlayarak
07:16
you're doing more harm than good,
121
436371
1936
iyilikten çok kötülük yaptığınızı söylüyor
07:18
and I'm reminded of this every time I listen to these points of view
122
438331
4286
ve bu bana farklı bakış açılarını her dinlediğimde hatırlatılıyor,
07:22
and feel my stomach turn.
123
442641
1666
midemi bulandırıyor.
07:25
Yet, tuning out opposing viewpoints doesn't make them go away,
124
445235
2948
Üstelik karşıt görüşleri reddetmek onları yok etmiyor,
07:28
because millions of people agree with them.
125
448207
2018
çünkü milyonlarca kişi onlarla hemfikir.
07:31
In order to understand the potential of society
126
451179
2627
Toplumu ileriye götürecek potansiyeli
07:33
to progress forward,
127
453830
1415
anlamak için
07:35
we need to understand the counterforces.
128
455879
2269
karşıt güçleri anlamalıyız.
07:39
By engaging with controversial and offensive ideas,
129
459244
3976
Tartışmalı ve saldırgan görüşleri anlayarak
07:43
I believe that we can find common ground,
130
463244
2349
konuşmacıların kendileriyle olmasa da
07:46
if not with the speakers themselves,
131
466403
2936
cezbedecekleri ya da fikirlerini aşılayacakları dinleyicilerle
07:49
then with the audiences they may attract or indoctrinate.
132
469363
2933
görüş birliğine ulaşacağımıza inanıyorum.
07:53
Through engaging, I believe that we may reach a better understanding,
133
473268
5238
Bu kavrayışla, kendi inançlarımıza dair daha iyi, daha derin
07:58
a deeper understanding,
134
478530
1468
bir anlayışa ulaşacağımıza;
08:00
of our own beliefs
135
480022
1651
birbirimizle konuşmazsak
08:01
and preserve the ability to solve problems,
136
481697
2698
ve iyi birer dinleyici olma çabasını göstermezsek
08:05
which we can't do if we don't talk to each other
137
485514
2571
sorun çözme becerimizi koruyacağımıza
08:08
and make an effort to be good listeners.
138
488109
2667
inanıyorum.
08:12
But soon after I announced
139
492275
1440
Fakat John Derbyshire'ın
08:13
that John Derbyshire would be speaking on campus,
140
493739
2798
kampüste konuşacağını duyurur duyurmaz
08:16
student backlash erupted on social media.
141
496561
2976
sosyal medyada öğrencilerin tepkileri patlak verdi.
08:19
The tide of resistance, in fact, was so intense,
142
499561
2675
Direnç dalgası o kadar kuvvetliydi ki
08:22
that my college president rescinded the invitation.
143
502260
2738
üniversite başkanı davetimi iptal etti.
08:25
I was deeply disappointed by this because, as I saw it,
144
505561
3135
Bu nedenle büyük bir hayal kırılığı yaşadım çünkü gördüğüm
08:28
there would be nothing that any of my peers or I could do
145
508720
3762
kadarıyla, ofis ortamındaki müstakbel çalışanlarımızdan
08:32
to silence someone who agreed with him
146
512506
2079
onunla aynı fikirde olanları susturmak için
08:34
in the office environment of our future employers.
147
514609
2658
arkadaşlarımın ve benim yapabileceğimiz bir şey yoktu.
08:38
I look out at what's happening on college campuses,
148
518292
2838
Üniversite kampüslerinde ne olduğuna baktım,
08:41
and I see the anger.
149
521154
1167
öfkeyi gördüm
08:42
And I get it.
150
522815
1150
ve anladım.
08:44
But what I wish I could tell people is that it's worth the discomfort,
151
524363
3942
Keşke insanlara bu rahatsızlığa değer olduğunu,
08:48
it's worth listening,
152
528329
1263
dinlemeye değer olduğunu
08:49
and that we're stronger, not weaker, because of it.
153
529616
3532
ve bu sayede zayıflamayacağımızı, güçleneceğimizi anlatabilseydim.
08:54
When I think about my experiences with uncomfortable learning,
154
534395
3259
Rahatsız edici öğrenme deneyimlerimi düşündüğümde
08:59
and I reflect upon them,
155
539403
1568
ve derinlemesine ele aldığımda,
09:02
I've found that it's been very difficult to change the values
156
542035
3967
benim de parçası olduğum entellektüel topluluğun
09:06
of the intellectual community that I've been a part of.
157
546026
2747
değerlerini değiştirmenin çok zor olduğunu gördüm.
09:10
But I do feel a sense of hope
158
550585
1391
Yine de,
09:12
when I think about the individual interactions that I've been able to have
159
552000
3726
hem çalışmalarımı destekleyen hem de bunlardan etkilenen ve desteklemeyen
09:15
with students who both support the work that I'm doing
160
555750
3160
öğrencilerle girdiğim etkileşimleri düşündüğümde
09:18
and who feel challenged by it and who do not support it.
161
558934
3125
umut besliyorum.
09:23
What I've found is that,
162
563447
1163
Şunu anladım;
09:24
while it can be difficult to change the values of a community,
163
564634
2911
bir topluluğun değerlerini değiştirmek zor olsa da,
09:27
we can gain a lot from individual interactions.
164
567569
3063
bireysel etkileşimlerden çok şey öğrenebiliriz.
09:31
While I didn't get to engage with John Derbyshire
165
571419
3308
Başkanın daveti iptalinin ardından John Derbyshire ile
09:34
due to my president's disinvitation,
166
574751
2097
konuşma şansım olmasa da,
09:36
I was able to have dinner with Charles Murray before his talk.
167
576872
4076
konuşması öncesinde Charles Murray ile yemek yeme fırsatım oldu.
09:42
I knew the conversation would be difficult.
168
582140
2031
Sohbetin zor olacağını biliyordum.
09:44
And I didn't expect it to be pleasant.
169
584879
2166
Hoş bir sohbet olmasını da beklemiyordum.
09:47
But it was cordial, and I did gain a deeper understanding of his arguments.
170
587069
4292
Ancak içtendi ve argümanlarına ilişkin daha derin bir anlayış elde ettim.
09:53
I found that he, like me, believed in creating a more just society.
171
593259
4131
Onun da benim gibi daha adil bir toplum yaratmaya inandığını gördüm.
09:58
The thing is, his understanding of what justice entailed
172
598224
3968
Mesele şu ki; onun adalet için gerekli gördüğü şeyler
10:02
was very different from my own.
173
602216
1604
benimkilerden bir hayli farklıydı.
10:04
The way in which he wanted to understand the issue,
174
604879
2670
Sorunu anlamak istediği tarz da
10:07
the way in which he wanted to approach the issue of inequality
175
607573
2930
eşitsizlik sorununa yaklaşmayı tercih ettiği tarz da
10:10
also differed from my own.
176
610527
1733
benimkinden farklıydı.
10:12
And I found that his understanding of issues like welfare
177
612749
3076
Ayrıca sosyal yardımlaşma ve pozitif ayrımcılık gibi konulara
10:15
and affirmative action
178
615849
1194
ilişkin algısının, toplumdaki varlıklarını
10:17
was tied and deeply rooted
179
617067
2121
azaltan ve artıran hürriyetçi ve
10:19
in his understanding of various libertarian and conservative beliefs,
180
619212
4087
tutucu inançlarına bağlı olduğunu ve bunların kaynağının
10:23
what diminishes and increases their presence in our society.
181
623323
3556
derinlerde olduğunu anladım.
10:27
While he expressed his viewpoints eloquently,
182
627535
3047
Bakış açısını etkileyici bir biçimde ifade etse de,
10:30
I remained thoroughly unconvinced.
183
630606
1879
hiçbir şekilde ikna olmadım.
10:32
But I did walk away with a deeper understanding.
184
632923
2987
Ama daha derin bir anlayışla oradan uzaklaştım.
10:36
It's my belief
185
636796
1466
Zorluklara rağmen
10:39
that to achieve progress in the face of adversity,
186
639134
2787
ilerleyebilmemiz için, insanlığa dair daha derin
10:43
we need a genuine commitment
187
643585
2706
bir anlayış kazanmak adına gerçek bir adanmışlığa
10:46
to gaining a deeper understanding of humanity.
188
646315
2436
ihtiyacımız olduğuna inanıyorum.
10:50
I'd like to see a world with more leaders
189
650077
2153
Farklı görüşte olduğu kişilerin görüşlerinin
10:52
who are familiar with the depths of the views
190
652254
2136
derinliğini bilen ve böylece temsil ettikleri
10:54
of those they deeply disagree with,
191
654414
2868
herkesin ince farklılıklarını anlayabilen
10:58
so that they can understand the nuances of everyone they're representing.
192
658998
3643
liderlerin olduğu bir dünya görmek istiyorum.
11:03
I see this as an ongoing process involving constant learning,
193
663022
4345
Bunu, sürekli öğrenmeyi içeren süreğen bir süreç olarak görüyorum
11:07
and I'm confident that I'll be able to add value down the line
194
667391
3686
ve farklı bakış açılarıyla ilgilenmeyi sürdürerek
11:11
if I continue building empathy and understanding
195
671101
2768
empati ve anlayış geliştirirsem,
11:13
through engaging with unfamiliar perspectives.
196
673893
2630
ileride değer katabileceğime inancım tam.
11:16
Thank you.
197
676547
1157
Teşekkürler.
11:17
(Applause)
198
677728
3290
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7