Tracee Ellis Ross: A woman's fury holds lifetimes of wisdom | TED

216,461 views ・ 2018-05-16

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nevaz Mescioğlu Gözden geçirme: Merve Kılıç
Bir arkadaşım var,
00:13
So, I have a friend.
0
13001
1536
00:15
She's an actress, she's in her 60s.
1
15828
2096
bir aktris ve altmışlarında.
00:18
She's super bright,
2
18485
2251
İnanılmaz zeki, harika ve duygusal zekası olan biri.
00:20
badass,
3
20760
1415
00:22
emotionally intelligent.
4
22199
1833
00:24
And a couple of days before Christmas, she was at the post office.
5
24056
3395
Noel'den birkaç gün önce postanedeymiş.
00:28
It was really crowded, as it is around the holidays,
6
28258
2875
Postane, her tatil döneminde olduğu gibi yine çok kalabalıkmış
00:31
and she was filling out some forms
7
31157
2423
ve arkadaşım bir form doldurmaya odaklanmışken
00:33
and she was really focused.
8
33604
1823
00:35
And out of nowhere, someone moved her out of the way --
9
35451
3740
ansızın biri onu yoldan çekmiş.
00:40
just physically put their hands on her and moved her out of the way.
10
40041
4447
Fiziksel anlamda elleriyle arkadaşımı tutarak yoldan çekmiş.
00:45
He apparently needed something that she was blocking,
11
45208
2957
Belli ki arkadaşımın önünde durduğu bir şeye adamın ihtiyacı vardı,
00:48
so he moved her.
12
48189
1264
bu yüzden kadını kenara itti.
00:50
Maybe he had said something to her, maybe he didn't, she didn't hear it ...
13
50580
3690
Belki adam hiçbir şey söylemedi, belki söyledi ama o duymadı.
Öyle ya da böyle, o odaklanmış olarak bir form dolduruyordu
00:54
Either way, she was focused, she was filling out the form.
14
54294
2772
ve birden üzerinde eller olduğunu ve kenara itildiğini fark ediyor.
00:57
And the next thing you know, there were hands on her,
15
57090
2539
00:59
and she was being moved out of the way.
16
59653
1870
01:01
He then got what he was reaching for,
17
61867
2062
Adam, onun önünde durduğu şey her neydiyse
01:05
whatever she was blocking,
18
65102
1847
ona ulaşıyor ve yoluna devam ediyor.
01:06
and went on his merry way.
19
66973
1578
01:09
She said that she was shocked at first --
20
69718
2900
Arkadaşım, önce şok olduğunu söylüyor,
01:12
yeah.
21
72642
1491
yani.
01:14
And then a fury rose up in her that she could not explain:
22
74157
3548
Devamında, açıklayamadığı bir öfke ortaya çıkıyor.
01:17
not annoyance,
23
77729
1349
Rahatsızlık değil,
01:19
not frustration,
24
79649
1920
yılgınlık da değil.
01:21
but "fury" was the word that she used.
25
81593
2735
Kullandığı kelime öfkeydi
01:24
And she went on to say,
26
84352
1649
ve şu sözlerle devam ediyor:
01:26
"I mean, I wanted to get physical.
27
86609
3355
"Yani, fiziksel müdahalede bulunmak istedim.
01:30
I don't know -- I was furious.
28
90959
2892
Bilmiyorum, öfkeliydim.
01:34
And I don't know why.
29
94879
1535
Nedenini de bilmiyorum.
01:36
I mean, he didn't hit me.
30
96438
1853
Bana vurmadı,
01:38
He didn't hurt me,
31
98315
1211
canımı acıtmadı,
01:39
he didn't violate me.
32
99550
1484
bana saldırmadı.
01:41
He moved me,
33
101702
1209
Beni yolundan çekti
01:43
and I wanted to hurt him,
34
103317
2735
ve ben onun canını yakmak
01:46
or at the very least,
35
106076
1215
ya da en azından peşinden koşup yüzüne bağırmak istedim."
01:47
run after him and yell in his face."
36
107315
2108
01:50
So later, I was left pondering this fury,
37
110952
2857
Daha sonra, bu öfke üzerine düşünmeye başladım.
01:55
and looking for an explanation as to why, even in her telling of it,
38
115408
4989
Olayı sadece dinlediğimde bile neden benim de öfkelendiğime
02:00
I felt fury, too,
39
120421
1485
02:01
and why this was a word and a feeling that I was hearing a lot about lately.
40
121930
4584
ve neden bu kelime ve hissi son zamanlarda çok duyduğuma dair bir açıklama aradım.
02:07
I feel like this is the point in the room
41
127792
2009
Aramızdaki erkeklerin biraz rahatsız olmaya başladığını hissediyorum.
02:09
where all the men are getting a little bit uncomfortable.
42
129825
2880
02:12
(Laughter)
43
132729
1006
02:13
It's OK.
44
133759
1150
Sorun değil.
02:15
Stay with me.
45
135307
1150
Benimle kalın.
02:17
This fury is something that I have been chomping on
46
137659
3919
Bu öfke, son ABD başkanlık seçimlerinden beri hissettiğim bir şey
02:21
since the last US presidential election.
47
141602
2802
ve görünen o ki, bunu hisseden birçok kadın var.
02:25
And it seems that many women have.
48
145060
2106
02:28
This fury was not my friend's alone.
49
148202
2623
Bu, sadece arkadaşımın öfkesi değil.
02:31
Her fury was ignited
50
151672
1870
Onun öfkesini ateşleyen şey; erkeklerin, hayatları boyunca
02:34
by lifetimes of men helping themselves to women's bodies
51
154122
4676
kadınların rızası olmadan onların bedenlerine buyurmalarıydı.
02:38
without consent.
52
158822
1520
02:41
There's a culture of men helping themselves to women,
53
161744
2555
Erkeklerin kadınlara buyurdukları bir yaşam tarzı var.
02:44
and in this case,
54
164323
1154
Kadın bedenine bir tuzlukmuş gibi davranılan bu zararsız görünen durumdan
02:45
in a seemingly innocuous way,
55
165501
2144
02:47
where a woman's body is like a saltshaker:
56
167669
2092
02:49
"Get out of the way so I can get to the fries" --
57
169785
2366
"Yoldan çekil de kızartmaya ulaşayım."
02:52
(Laughter)
58
172175
1150
02:54
to the most egregious,
59
174280
2531
en çirkin, en şiddetli ve en korkunç durumlara kadar bu kültür çeşitleniyor.
02:56
violent
60
176835
1428
02:58
and horrific situations.
61
178287
1922
03:01
I imagine that some of you are wondering what the connection is
62
181721
3016
Bazılarınız, spektrumun iki ucunda olan zararsız ve korkunç arasında
03:04
between the innocuous and the horrific,
63
184761
2615
03:07
two things that seem to be on opposite ends of the spectrum.
64
187845
3715
nasıl bir bağ olduğunu merak ediyorsunuzdur.
03:12
Well, the common thread is the spectrum.
65
192892
4005
Ortak noktaları, ikisinin de spektrumda bulunması.
03:18
The innocuous makes space for the horrific.
66
198106
4029
Zararsız, korkunç olana yer açıyor
03:24
And women have to live with the effects of both
67
204429
4870
ve kadınlar, her ikisine ve aralarındaki her şeyin etkisine katlanmak zorundalar.
03:29
and everything in between.
68
209934
1727
03:33
Fellas,
69
213310
1406
Arkadaşlar, şunu hayal eder misiniz?
03:34
can you imagine you're just on your phone,
70
214740
3029
Telefonunuzla meşgulsünüz
03:38
and someone walks up to you and just takes it out of your hand?
71
218480
3134
ve birisi gelip onu elinizden alıyor ve kızdığınızda da şöyle diyor:
03:41
And they're like, "OK dude, I don't know why you're getting so upset,
72
221638
3309
"Dostum neden kızdığını anlamadım.
03:44
I want to make a phone call.
73
224971
1535
Telefon görüşmesi yapmak istiyorum, işim biter bitmez sana geri vereceğim.
03:46
I'm going to give it back to you as soon as I'm done.
74
226530
2487
Her neyse."
03:49
Whatever."
75
229041
1150
03:51
And then imagine if someone takes that cell phone out of your hands --
76
231140
3962
Birinin telefonunuzu bazen elinizden aldığını hayal edin;
03:55
I don't know -- once a day,
77
235126
2393
günde bir kere
03:58
twice a day,
78
238438
1158
veya iki kere
03:59
random times.
79
239620
1278
ya da canı ne zaman isterse.
04:01
And the explanation is,
80
241427
1151
Açıklama ise şu:
04:02
"Yeah, well, I mean, you got a fancy case,"
81
242602
3810
"Yani, güzel bir telefon kılıfın var."
04:06
or "You shouldn't have taken it out of your pocket,"
82
246436
3688
veya "Cebinden çıkarmamalıydın."
04:10
or "Yep. Yeah.
83
250148
2265
veya "Ah, evet, bu işler böyle."
04:12
That's just the way it is."
84
252437
1470
04:14
But somehow, no one ever talks about the person who took the cell phone.
85
254800
5559
Ama her nasılsa, telefonunuzu alan adam hakkında kimse konuşmuyor.
04:21
Overly simplified, I get it,
86
261246
2348
Bunun, aşırı basitleştirilmiş bir örnek olduğunu biliyorum
04:23
but you see where I'm going.
87
263618
2273
ama ne demek istediğimi anlıyorsunuz.
04:27
Men are so used to helping themselves, that it's like ...
88
267026
3426
Erkekler buyurmaya o kadar alışmış ki,
04:31
they can't help themselves.
89
271118
1473
kendilerine engel olamıyor gibiler.
04:34
And not because men are fundamentally less moral,
90
274482
3722
Bunun nedeni, erkeklerin temelde daha az erdemli olmaları değil;
04:38
but because this is a very big blind spot for most men.
91
278228
5716
bu konunun, çoğu erkek için anlaşılmayan bir nokta olması.
04:46
When someone helps themselves to a woman,
92
286046
3035
Birinin bir kadını rahatsız etmesi, üzüntü ve endişeye neden olmakla kalmaz;
04:49
it not only triggers discomfort and distress,
93
289105
4746
04:54
but the unspoken experiences of our mothers' lives,
94
294505
4907
ayrıca annelerimizin, kız kardeşlerimizin ve bizden önceki nesillerin kadınlarının
04:59
sisters' lives
95
299436
1834
05:01
and generations of women before us.
96
301294
2582
dile getirilmemiş deneyimlerini de hatırlatır.
05:05
That's lifetimes of women dealing with men
97
305600
4429
Bu, bizi kendimizden daha iyi bildiklerini varsayan erkeklere katlanmak zorunda olan
05:10
who assume they know better for us than we know for ourselves,
98
310053
3621
05:15
being the property of husbands,
99
315657
2642
ve kocalarının ya da ağaların mülkleri haline gelen kadınların yaşamı.
05:18
landowners,
100
318953
1961
05:20
and having old, white men tell us the fate of our lady parts;
101
320938
4082
Yaşlı beyaz adamların bizim bölgelerimizin kaderini belirlediği bir yaşam.
05:26
lifetimes of having our bodies used for love and objects of desire,
102
326087
5366
Bedenlerimizin, bizim tarafımızdan dilediğimiz gibi yönetilmesi yerine
05:31
instead of bodies that we get to wield and use as we choose;
103
331477
6362
sevgi ve arzu objesi olarak görüldüğü bir yaşam.
05:39
lifetimes of knowing that whether we play by their rules or not,
104
339144
3320
Onların kurallarına göre oynasak da oynamasak da
05:42
we still have to tolerate harassment,
105
342488
3938
taciz, saldırı ve daha kötüsüne katlanmak zorunda olduğumuzu bildiğimiz bir yaşam.
05:46
assault
106
346450
1415
05:47
and even worse;
107
347889
1253
05:49
lifetimes of our bodies being used as property that can be hit and hurt,
108
349648
5137
Bedenimizin vurulabilen, acıtılabilen, yönetilebilen
ve kenara itilebilen bir eşya olarak kullanıldığı
05:55
manipulated and moved
109
355336
2906
05:58
and like objects that are not deserving of respect;
110
358915
2838
ve onlara, saygıyı hak etmeyen bir nesne gibi davranıldığı bir yaşam.
Bedenimizin kızgınlığını ifade edemediğimiz bir yaşam.
06:03
lifetimes of not being able to express the anger of our bodies.
111
363140
6767
06:12
It's no wonder we feel this fury.
112
372578
2329
Böyle öfkeli olmamıza şaşmamalı.
06:17
And if you add in the history of race --
113
377446
3435
Eğer buna ırk tarihini de eklersek, ki bu da ayrı bir konuşma konusu,
06:21
which is a whole other talk --
114
381602
1886
06:24
it gets exponentially more complicated.
115
384396
3267
bu sorun kat kat daha karmaşık bir hâle gelir.
06:30
When women get manhandled, we start to rationalize,
116
390173
2918
Kadınlar saldırıya uğradıklarında
bunun kendi hataları olduğuna kendilerini inandırmaya çalışıyorlar.
06:33
try to figure out the ways that it was --
117
393115
2226
"Galiba benim hatamdı.",
06:35
"It was probably our fault.
118
395365
1344
06:36
You know what? He probably said something, and I didn't hear him.
119
396733
4272
"Muhtemelen o bir şey söyledi ama ben duymadım.",
"Aşırı tepki gösteriyorum, kesinlikle aşırı tepki gösteriyorum."
06:41
I'm just overreacting.
120
401029
1485
06:42
I'm totally overreacting."
121
402538
1328
06:43
No.
122
403890
1150
Hayır.
06:45
No.
123
405719
1150
Hayır.
06:47
No.
124
407508
1150
Hayır.
06:49
No, no, no, no, no.
125
409244
2685
Hayır, hayır, hayır, hayır, hayır.
06:52
Women have been trained to think that we are overreacting
126
412988
4509
Kadınlar, aşırı tepki gösterdiklerine
06:57
or that we're being too sensitive or unreasonable.
127
417521
3725
ve çok hassas ya da mantıksız olduklarına inandırılıyorlar.
07:01
We try to make sense of nonsense,
128
421270
1827
Mantığı olmayan şeylerde mantık arıyoruz ve öfkemizi içimize atıyoruz.
07:03
and we swallow the furious feelings.
129
423121
2284
07:05
We try to put them into some hidden place in our minds,
130
425429
3320
Onu, zihnimizin gizli bölgelerinde saklamaya çalışıyoruz
07:08
but they don't go away.
131
428773
1488
ancak hiçbir yere gitmiyor.
07:11
That fury sits deep inside as we practice our smiles --
132
431794
4715
Öfke, biz gülümseyip kibar oldukça içimizde daha derine yerleşiyor.
07:16
(Giggling) "Yes, of course" --
133
436533
2480
"Evet, tabii ki.",
"Biliyorum.",
07:19
and try to be pleasant.
134
439037
1476
07:20
"I know --" (Giggling) "Yes, yes, of course,"
135
440979
3532
"Evet, evet, elbette."
07:24
because apparently, women aren't supposed to get angry.
136
444535
2618
Çünkü görünen o ki, kadınlar sinirlenemez.
07:29
That fury that my friend felt holds centuries
137
449925
5748
Arkadaşımın hissettiği bu öfke,
yüzyıllardır doğrudan ifade edemediğimiz ya da dile getiremediğimiz
07:35
of never being able to directly address or express our indignation,
138
455697
6167
kızgınlığımızı,
bıkkınlığımızı
07:43
our frustration
139
463028
1919
07:44
and our rage.
140
464971
1407
ve hiddetimizi içeriyor.
07:48
When someone thinks they can help themselves to our bodies,
141
468022
3243
Birileri bizim bedenlerimize hükmedebileceğini düşündüğünde
07:51
it not only ignites the current fury,
142
471289
3219
bu, sadece mevcut öfkeyi tutuşturmakla kalmıyor,
07:55
but it lights up the past.
143
475289
1945
geçmişi de tutuşturuyor.
07:59
What seems like a benign moment at the post office
144
479686
2523
Postanedeki o zararsız görünen davranış
08:03
is actually an anger grenade.
145
483560
1906
aslında bir öfke bombası.
08:07
Well,
146
487100
1151
Pekâlâ,
08:08
kaboom!
147
488907
1168
bom!
08:12
Today, the global collection of women's experiences
148
492627
3602
Kadınların tecrübelerinin bu evrensel birikimi artık göz ardı edilemez.
08:16
can no longer be ignored.
149
496253
1914
08:19
Time's up on thinking that we're overreacting
150
499236
2565
Aşırı tepki gösterdiğimizi düşünmenin
08:21
or "This is just the way it is."
151
501825
1708
veya "Bunu herkes yaşıyor." demenin zamanı doldu.
08:24
Time's up on women being held responsible
152
504630
4024
Erkeklerin kötü davranışlarından kadınları sorumlu tutmanın zamanı doldu.
08:28
for men's bad behavior.
153
508678
3140
08:31
It is men's responsibility to change men's bad behavior.
154
511842
5212
Erkeklerin kötü davranışlarını değiştirmek, erkeklerin sorumluluğunda.
08:38
(Applause)
155
518104
5856
(Alkışlar)
08:46
Our culture is shifting,
156
526183
1644
Kültürümüz değişiyor
08:48
and it's time.
157
528810
1252
ve bunun zamanı geldi.
08:52
So my fellow women
158
532101
1655
Sevgili kadınlarımız
08:54
and our gentle men,
159
534852
1843
ve kibar erkeklerimiz,
08:58
as we are here together within this particular window
160
538841
3820
kadınların eşitliği için bu geniş çaplı hareketin özel penceresinde bir aradayken
09:02
of this large-scale movement towards women's equality,
161
542685
4656
09:08
and as we envision a future that does not yet exist,
162
548532
3040
ve henüz var olmayan bir geleceği zihnimizde canlandırırken
09:12
we both have different invitations.
163
552181
1930
ikimiz için de farklı çağrılar var.
09:15
Men,
164
555935
1215
Erkekler,
09:18
I call you in as allies,
165
558959
3864
değişim için birlikte çalışırken
09:23
as we work together towards change.
166
563955
2718
sizlere müttefikim diyeceğim.
09:27
May you be accountable and self-reflective,
167
567982
3788
Sorumlu, düşünceli,
09:33
compassionate and open.
168
573679
3191
nazik ve açık olun.
09:38
May you ask how you can support a woman and be of service to change.
169
578590
4765
Bir kadına ve değişime nasıl destek olabileceğinizi sorun
09:44
And may you get help if you need it.
170
584721
1938
ve ihtiyaç duyarsanız yardım alın.
09:48
And women,
171
588676
1197
Kadınlar,
09:51
I encourage you
172
591750
1563
sizi cesaretlendiriyorum,
09:54
to acknowledge your fury.
173
594127
2576
öfkenizi tanıyın.
09:57
Give it language.
174
597990
1609
Onu dile getirin.
10:00
Share it in safe places of identification
175
600528
3193
Kabullenmenin güvenli olduğu yerlerde güvenli bir şekilde onu paylaşın.
10:03
and in safe ways.
176
603745
1587
10:07
Your fury is not something to be afraid of.
177
607788
2889
Öfkeniz, korkulacak bir şey değil.
10:11
It holds lifetimes of wisdom.
178
611488
3122
O, yaşamların bilgeliğini barındırır.
10:15
Let it breathe
179
615857
1477
Onun nefes almasına izin verin
ve onu dinleyin.
10:19
and listen.
180
619062
1150
10:21
Thank you.
181
621366
1150
Teşekkürler.
10:22
(Applause)
182
622540
3546
(Alkışlar)
10:29
Thank you.
183
629237
1340
Teşekkürler.
10:30
(Applause)
184
630577
2050
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7