The genius behind some of the world's most famous buildings | Renzo Piano

867,564 views ・ 2018-07-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Betül Tanrıkulu Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Architecture is amazing, for sure.
0
12817
2921
Mimari muhteşemdir, buna hiç şüphe yok.
00:17
It's amazing because it's art.
1
17357
2404
Muhteşemdir, çünkü sanattır.
00:20
But you know, it's a very funny kind of art.
2
20659
2378
Ama bildiğiniz gibi, bu, komik bir sanat türüdür,
00:23
It's an art at the frontier between art and science.
3
23061
3876
çünkü sanat ve bilim arasındaki sınırda yer alır.
00:27
It's fed by ...
4
27593
1916
Kökeni ise...
00:31
by real life, every day.
5
31053
1962
gerçek, gündelik hayattır.
00:33
It's driven by force of necessity.
6
33631
2745
Var olmasını sağlayan şey gerekliliktir.
00:37
Quite amazing, quite amazing.
7
37313
2524
Oldukça muhteşem, oldukça muhteşem.
00:39
And the life of the architect is also amazing.
8
39861
3619
Bir mimarın hayatı da muhteşemdir.
00:45
You know, as an architect, at 10 o’clock in the morning,
9
45048
3127
Bir mimarsanız sabah 10'da
00:48
you need to be a poet, for sure.
10
48199
3110
bir şair olmanız gerekir.
00:51
But at 11,
11
51333
2408
Ama 11'de,
00:53
you must become a humanist,
12
53765
2606
bir hümanist olmalısınız.
00:56
otherwise you'd lose your direction.
13
56395
2356
Aksi takdirde yönünüzü kaybedersiniz.
00:59
And at noon, you absolutely need to be a builder.
14
59792
4418
Ama öğlen, kesinlikle bir yaratıcı olmanız gerekir.
01:04
You need to be able to make a building,
15
64936
3531
Bir yapı inşa edebilmelisiniz,
01:08
because architecture, at the end, is the art of making buildings.
16
68491
4891
çünkü mimari en nihayetinde inşa etme sanatıdır.
01:13
Architecture is the art of making shelter for human beings.
17
73910
4577
Mimari, insanların barınabileceği bir yer oluşturma sanatıdır.
01:19
Period.
18
79370
1150
Bu kadar.
01:20
And this is not easy at all.
19
80878
1867
Ama aslında hiç de o kadar kolay değil.
01:23
It's amazing.
20
83060
1150
Mimari muhteşemdir.
01:25
Look at this.
21
85038
1150
Şuna bakın.
01:27
Here we are in London,
22
87427
2055
Burası Londra.
01:29
at the top of the Shard of Glass.
23
89506
4609
Shard of Glass binasının üstündeyiz.
01:35
This is a building we completed a few years ago.
24
95309
3655
Bu yapıyı birkaç yıl önce tamamladık.
01:38
Those people are well-trained workers,
25
98988
5721
Bu insanlar iyi eğitilmiş işçiler.
01:45
and they are assembling the top piece of the tower.
26
105845
4118
Burada kulenin en üst parçasını birleştiriyorlar.
01:51
Well, they look like rock climbers.
27
111186
4864
Tıpkı kaya tırmanışı yapan insanlara benziyorlar.
01:56
They are.
28
116074
1150
Öyleler.
01:57
I mean, they are defying the force of gravity,
29
117575
2635
Yani, yerçekimi kuvvetine karşı koyuyorlar.
02:00
like building does, by the way.
30
120234
2200
Tıpkı binanın kendisi gibi.
02:03
We got 30 of those people --
31
123607
2317
Bu insanlardan 30 --
02:05
actually, on that site, we got more than 1,400 people,
32
125948
4868
aslında, bu şantiyede 60 farklı milletten
02:10
coming from 60 different nationalities.
33
130840
3662
1400 insanla çalıştık.
02:15
You know, this is a miracle. It's a miracle.
34
135078
3015
Bu bir mucizedir. Bir mucize.
02:18
To put together 1,400 people,
35
138117
3253
Birbirinden çok farklı
02:21
coming from such different places, is a miracle.
36
141394
3080
yerlerden gelen 1400 insanı bir araya getirmek bir mucizedir.
02:24
Sites are miracles.
37
144847
1749
Şantiyeler mucizedir.
02:27
This is another one.
38
147157
1266
Bu da bir diğeri.
02:29
Let's talk about construction.
39
149339
1456
Biraz inşaattan bahsedelim.
02:30
Adventure, it's adventure in real life,
40
150819
3917
İnşaat maceradır. Yani gerçek hayattaki macera;
02:34
not adventure in spirit.
41
154760
1952
ruhsal bir macera değil.
02:37
This guy there is a deepwater diver.
42
157211
3922
Buradaki adam bir dalgıç.
02:41
From rock climbers to deepwater divers.
43
161157
4087
Kaya tırmanışçılarından dalgıçlara..
02:45
This is in Berlin.
44
165268
1761
Burası Berlin.
02:47
After the fall of the Wall in '89,
45
167053
2913
Berlin Duvarı'nın 1989'da yıkılışından sonra
02:49
we built this building, connecting East Berlin to West Berlin,
46
169990
4103
Doğu Berlin'le Batı Berlin'i bağlayan bu binayı, Potsdamer Platz'da
02:54
in Potsdamer Platz.
47
174117
1603
inşa ettik.
02:56
We got on that project almost 5,000 people.
48
176157
5020
Bu projede yaklaşık 5000 insanla çalıştık.
03:02
Almost 5,000 people.
49
182065
1731
Yaklaşık 5000 insan.
03:04
And this is another site in Japan,
50
184606
3253
Ve bu da Japonya'da bir şantiye.
03:08
building the Kansai Airport.
51
188701
2325
Kansai Havalimanı'nın inşası.
03:11
Again, all the rock climbers, Japanese ones.
52
191050
3151
Bu sefer kaya tırmanıcıları Japonlar.
03:14
You know, making buildings together
53
194962
2841
Biliyorsunuz ki, birlikte bina inşa etmek
03:17
is the best way to create a sense of cooperation.
54
197827
4203
iş birliği duygusu yaratmanın en iyi yollarından biridir.
03:22
The sense of pride -- pride is essential.
55
202411
2820
Gurur duymak -- gurur esastır.
03:26
But, you know, construction, of course,
56
206117
3388
Ama bildiğiniz üzere inşa etmek,
03:30
is one of the reasons why architecture is amazing.
57
210633
3743
mimarinin muhteşem olmasının sebeplerinden biridir.
03:34
But there is another one, that is maybe even more amazing.
58
214824
4199
Fakat belki de daha muhteşem olan başka bir sebep vardır.
03:39
Because architecture is the art
59
219697
2618
Mimari topluluklar için
03:42
of making shelter for communities,
60
222339
5548
barınacak bir yer inşa eden sanattır.
03:47
not just for individuals --
61
227911
1782
Sadece bireyler için değil --
03:50
communities and society at large.
62
230038
3382
topluluklar ve toplumlar için.
03:53
And society is never the same.
63
233792
2000
Ve toplum hiçbir zaman aynı olmaz.
03:56
The world keeps changing.
64
236792
1817
Dünya sürekli değişim hâlindedir.
03:59
And changes are difficult to swallow by people.
65
239950
3200
Değişimleri kabullenmek insanlar için pek kolay değildir.
04:03
And architecture is a mirror of those changes.
66
243498
4152
Ve mimari bu değişimlere bir ayna tutar.
04:08
Architecture is the built expression of those changes.
67
248014
5598
Mimari, bu değişimlerin inşa edilen ifadesidir.
04:14
So, this is why it is so difficult,
68
254347
4327
Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.
04:19
because those changes create adventure.
69
259411
4425
Çünkü bu değişimler maceralar yaratır.
04:24
They create adventure, and architecture is adventure.
70
264514
2730
Maceralar yaratır. Mimarinin kendisi de bir maceradır.
04:27
This is the Centre Georges Pompidou in Paris,
71
267268
3666
Bu, Paris'teki Pompidou Merkezi;
04:30
a long time ago.
72
270958
1175
uzun zaman önce.
04:32
That was back in time, '77.
73
272459
3318
Bu yıllar önceydi. 1977'de.
04:36
This was a spaceship landing in the middle of Paris.
74
276623
4547
Bu, Paris'in ortasına inen bir uzay aracıydı.
04:42
Together with my friend in adventure, Richard Rogers,
75
282456
4873
Arkadaşım Richard Rogers ile maceraya atıldığımızda
04:47
we were, at the time, young bad boys.
76
287353
3748
genç ve serseri çocuklardık.
04:51
Young, bad boys.
77
291125
1204
Genç ve serseri çocuklar.
04:52
(Laughter)
78
292353
1035
(Gülüşmeler)
04:53
It was really only a few years after May '68.
79
293412
4766
Mayıs 1968'den yalnızca birkaç yıl sonraydı.
04:58
So it was a rebellion, pure rebellion.
80
298863
3214
Bu yüzden bu tam bir başkaldırıydı.
05:02
The idea was to make
81
302101
3032
Arkasındaki fikir ise,
05:05
the proof that cultural buildings should not be intimidating.
82
305688
4722
kültürel binaların korkutucu olmaması gerektiğini kanıtlamaktı.
05:10
They should create a sense of curiosity.
83
310434
3572
Kültürel binalar bir merak duygusu uyandırmalıydılar.
05:14
This is the way to create a cultural place.
84
314879
2761
Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.
05:17
Curiosity is the beginning of a cultural attitude.
85
317664
3859
Kültürel düşüncenin temeli merak duygusudur.
05:22
And there's a piazza there, you can see that piazza.
86
322188
3534
Gördüğünüz gibi orada bir meydan var.
05:26
And a piazza is the beginning of urban life.
87
326379
5214
Meydan, kent yaşamının temelidir.
05:31
A piazza is the place where people meet.
88
331617
2746
Meydan, insanların buluştuğu yerdir.
05:34
And they mix experience.
89
334387
2009
Orada tecrübelerini paylaşırlar.
05:37
And they mix ages.
90
337823
1632
Ve çağları paylaşırlar.
05:40
And, you know, in some way,
91
340815
4150
Ve bir şekilde,
05:44
you create the essence of the city.
92
344989
4720
şehrin özünü oluştururlar.
05:50
And since then, we made, in the office, so many other places for people.
93
350470
5595
O zamandan beri ofiste insanlar için birçok yer tasarladık.
05:56
Here, in Rome, is a concert hall.
94
356089
2995
Burası Roma'da bir konser salonu.
06:00
Another place for people.
95
360200
1805
İnsanlar için başka bir yer daha.
06:02
This building inside is actually designed by the sound, you can see.
96
362029
4585
Bu binanın içi aslında ses tarafından tasarlandı.
06:07
It's flirting with sound.
97
367382
1766
Adeta ses ile flört ediyor.
06:09
And this is the Kansai Airport,
98
369854
1976
Burası Japonya'daki
06:12
in Japan.
99
372489
1150
Kansai Havalimanı.
06:14
To make a building, sometimes you need to make an island,
100
374376
2839
Bir bina inşa etmek için bazen bir ada inşa etmeniz gerekir.
06:17
and we made the island.
101
377239
1596
Ve biz ada inşa ettik.
06:19
The building is more than one mile long.
102
379720
2922
Binanın içi 1,5 kilometreden uzun.
06:23
It looks like an immense glider, landing on the ground.
103
383442
3654
Yere iniş yapan geniş bir planöre benziyor.
06:27
And this is in San Francisco.
104
387942
1984
Ve burası San Francisco.
06:29
Another place for people.
105
389950
1667
İnsanlar için bir yer daha.
06:31
This building is the California Academy of Sciences.
106
391918
3289
Bu yapı California Bilim Akademisi.
06:35
And we planted on that roof --
107
395820
2765
Bu çatının üzerine --
06:39
thousands and thousands of plants that use the humidity of the air,
108
399233
6327
yeraltı su tablasındaki su yerine havadaki nemi kullanan
06:45
instead of pumping water from the water table.
109
405584
3364
binlerce bitki diktik.
06:49
The roof is a living roof, actually.
110
409266
2200
Bu çatı aslında yaşayan bir çatı.
06:51
And this building was made Platinum LEED.
111
411490
3654
Ve bu bina Platinum LEED olarak inşa edildi.
06:55
The LEED is the system to measure, of course,
112
415879
2373
LEED sistemi bir yapının sürdürülebilirliğini
06:58
the sustainability of a building.
113
418276
2413
ölçmek için kullanılır.
07:01
So this was also a place for people
114
421022
4634
Yani bu da insanlar için yapılmış
07:05
that will stay a long time.
115
425680
2405
ve uzun süre ayakta kalacak bir binadır.
07:08
And this is actually New York.
116
428109
1897
Ve burası da New York.
07:10
This is the new Whitney,
117
430030
2380
Burası Whitney,
07:12
in the Meatpacking District in New York.
118
432434
3679
New York'taki Meatpacking District'te yer alıyor.
07:17
Well, another flying vessel.
119
437046
2965
Bir diğer uçan araç.
07:21
Another place for people.
120
441108
1667
İnsanlar için bir yer daha.
07:23
Here we are in Athens, the Niarchos Foundation.
121
443807
2889
Burada Atina'daki Niarchos Foundation'dayız.
07:26
It's a library,
122
446720
1897
Bu bir kütüphane,
07:28
it's an open house, a concert hall
123
448641
3690
açık bir ev, bir konser salonu
07:32
and a big park.
124
452355
1891
ve büyük bir park.
07:34
This building is also a Platinum LEED building.
125
454270
5050
Bu da bir Platinum LEED binasıdır.
07:40
This building actually captures the sun's energy with that roof.
126
460286
5478
Bu binanın çatısı güneş enerjisini saklıyor.
07:47
But, you know, making a building a place for people is good.
127
467014
5758
İnsanlar için bir yer inşa etmek iyi bir şeydir.
07:53
Making libraries, making concert halls,
128
473188
3846
Kütüphaneler, konser salonları,
07:57
making universities, making museums is good,
129
477058
3141
üniversiteler, müzeler yapmak iyi bir şeydir.
08:00
because you create a place that's open, accessible.
130
480223
4160
Çünkü açık ve erişilebilir bir yer yapmış olursunuz.
08:05
You create a building for a better world, for sure.
131
485442
3042
Daha iyi bir dünya için bir yapı inşa etmiş olursunuz.
08:09
But there is something else
132
489371
4471
Ama mimariyi daha da
08:13
that makes architecture amazing, even more.
133
493866
3153
muhteşem yapan bir şey vardır.
08:17
And this is the fact that
134
497879
2508
Ve bu da şudur;
08:20
architecture doesn't just answer to need and necessity,
135
500411
5824
mimari sadece ihtiyaç ve gereksinimlere değil,
08:26
but also to desires -- yes, desires -- dreams, aspirations.
136
506259
6449
aynı zamanda arzulara -- evet, arzulara -- hayallere ve tutkulara da cevap verir.
08:33
This is what architecture does.
137
513264
1887
Mimarinin yaptığı şey budur.
08:35
Even the most modest hut on earth
138
515175
5534
Dünyadaki en gösterişsiz kulübe bile
08:40
is not just a roof.
139
520733
1833
sadece bir çatıdan ibaret değildir.
08:42
It's more than a roof.
140
522590
1221
Bundan daha fazlasıdır.
08:43
It's telling a story;
141
523835
1401
Bir hikâye anlatır;
08:45
it's telling a story about the identity of the people living in that hut.
142
525260
4506
kulübenin içinde yaşayan insanların kimliği hakkında bir hikâye anlatır.
08:50
Individuals.
143
530427
1150
Bireyler hakkında.
08:52
Architecture is the art of telling stories.
144
532109
3246
Mimari hikâye anlatma sanatıdır.
08:56
Like this one.
145
536212
1333
Bunun gibi.
08:58
In London: the Shard of Glass.
146
538530
2388
Burası Londra'daki Shard of Glass binası.
09:00
Well, this building is the tallest building in Western Europe.
147
540942
4693
Bu bina Batı Avrupa'daki en yüksek bina.
09:06
It goes up more than 300 meters in the air, to breathe fresh air.
148
546013
5390
Taze havayı içinize çekebileceğiniz 300 metre yükseklikte.
09:11
The facets of this building are inclined,
149
551427
3745
Bu binanın yüzeyleri eğimlidir
09:15
and they reflect the sky of London, that is never the same.
150
555196
4206
ve hiçbir zaman aynı olmayan Londra gökyüzünü yansıtırlar.
09:19
After rain, everything becomes bluish.
151
559426
3177
Yağmur yağdıktan sonra her şey mavimsi olur.
09:23
In the sunny evening, everything is red.
152
563196
3237
Güneşli bir akşamda ise kırmızı.
09:27
It's something that is difficult to explain.
153
567577
3000
Bu anlatmanın kolay olmadığını bir şey.
09:31
It's what we call the soul of a building.
154
571363
2733
Bu "binanın ruhu" adını verdiğimiz şey.
09:35
On this picture on the left, you have the Menil Collection,
155
575649
3164
Soldaki resimde uzun zaman önce kullanılan Menil Collection'ı
09:38
used a long time ago.
156
578837
1498
görüyorsunuz.
09:40
It's a museum.
157
580359
1471
Bu bir müze.
09:41
On the right is the Harvard Art Museum.
158
581854
2643
Sağdaki ise Harvard Sanat Müzesi.
09:44
Both those two buildings flirt with light.
159
584521
3269
Bu binaların ikisi de ışıkla flört ediyor.
09:48
Light is probably one of the most essential materials in architecture.
160
588331
5659
Işık, muhtemelen mimarideki en temel yapıtaşlarından biridir.
09:54
And this is in Amsterdam.
161
594789
1666
Ve burası Amsterdam.
09:57
This building is flirting with water.
162
597170
2466
Bu bina suyla flört ediyor.
10:01
And this is my office, on the sea.
163
601162
3159
Ve bu da benim denizin üstündeki ofisim.
10:05
Well, this is flirting with work.
164
605247
2868
Burası da işle flört ediyor.
10:08
Actually, we enjoy working there.
165
608572
2421
Aslında biz burada çalışmayı seviyoruz.
10:11
And that cable car is the little cable car that goes up to there.
166
611017
5496
Oraya bu küçük teleferikle gidiyoruz.
10:17
That's "The New York Times" in New York.
167
617633
2667
Burası "The New York Times" binası.
10:20
Well, this is playing with transparency.
168
620840
3340
Burası şeffaflıkla dans ediyor.
10:24
Again, the sense of light, the sense of transparency.
169
624204
3600
Işık ve şeffaflık hissi.
10:29
On the left here, you have the Magic Lantern in Japan,
170
629363
2945
Solda, Japonya'daki Magic Lantern'ı görüyorsunuz.
10:32
in Ginza, in Tokyo.
171
632332
2023
Ginza, Tokyo'da yer alıyor.
10:35
And in the center is a monastery in the forest.
172
635153
3717
Ortada, ormandaki bir manastır var.
10:39
This monastery is playing with the silence and the forest.
173
639419
4489
Bu manastır sessizlik ve ormanla dans ediyor.
10:44
And a museum, a science museum.
174
644855
2325
Ve bir bilim müzesi.
10:47
This is about levitation.
175
647831
1811
Bu ise havayla ilgili.
10:51
And this is in the center of Paris,
176
651339
3452
Burası Paris'in merkezi,
10:54
in the belly of the whale.
177
654815
2095
balinanın midesi.
10:56
This is the Pathé Foundation in Paris.
178
656934
2612
Burası Paris'teki Pathé Foundation.
11:01
All those buildings have something in common:
179
661178
2927
Tüm bu binaların ortak bir yönü var.
11:04
it's that something is searching for desire, for dreams.
180
664129
6790
Arzuların ve hayallerin peşinden koşan bir şey.
11:11
And that's me.
181
671387
1150
Ve bu da benim.
11:12
(Laughter)
182
672561
1151
(Gülüyorlar)
11:13
Well, it's me on my sailing boat.
183
673736
2484
Burada yelkenli teknemdeyim.
11:17
Flirting with breeze.
184
677855
1531
Rüzgarla flört ediyorum.
11:20
Well, there's not a very good reason to show you this picture.
185
680902
4955
Aslında size bu resmi göstermek için pek geçerli bir sebep yok.
11:25
(Laughter)
186
685881
2934
(Gülüyorlar)
11:28
I'm trying, I'm trying.
187
688839
1944
En azından deniyorum.
11:30
You know, one thing is clear: I love sailing, for sure.
188
690807
4651
Ama kesin olan bir şey var. Denize açılmayı seviyorum.
11:35
I actually also love designing sailing boats.
189
695482
3067
Yelkenli tasarlamayı da seviyorum.
11:39
But I love sailing, because sailing is associated with slowness.
190
699514
4457
Denize açılmayı seviyorum çünkü bu yavaşlıkla ilişkilendiriliyor.
11:44
And ...
191
704696
1278
Ve...
11:46
and silence.
192
706887
1249
sessizlikle.
11:48
And the sense of suspension.
193
708934
1867
Ve bir şeyleri ertelemeyle.
11:51
And there is another thing that this picture says.
194
711641
2769
Ve bu resmin anlattığı başka bir şey daha var:
11:54
It says that I'm Italian.
195
714831
2056
Benim İtalyan olduğum.
11:56
(Laughter)
196
716911
2238
(Gülüyorlar)
11:59
Well, there is very little I can do about that.
197
719173
3372
Pekala, bununla ilgili yapabileceğim pek fazla bir şey yok.
12:02
(Laughter)
198
722569
1357
(Gülüyorlar)
12:04
I'm Italian, and I love beauty.
199
724300
2809
Ben İtalyan'ım ve güzelliği seviyorum.
12:07
I love beauty.
200
727720
1150
Güzelliği seviyorum.
12:09
Well, let's go sailing, I want to take you sailing here,
201
729649
4269
Haydi denize açılalım. Sizi götürmek istediğim bir yer var,
12:13
to this place,
202
733942
1295
burası,
12:15
in the middle of the Pacific Ocean.
203
735792
2654
Pasifik Okyanusu'nun tam ortası.
12:20
This is the Jean-Marie Tjibaou Center.
204
740156
3540
Burası Jean-Marie Tjibaou Kültür Merkezi.
12:23
It's for the Kanaky ethnic group.
205
743720
2825
Kanak etnik grubu için inşa edildi.
12:26
It's in Nouméa, New Caledonia.
206
746569
2355
New Caledonia'nın Nouméa bölgesinde yer alıyor.
12:29
This place is for art.
207
749899
2080
Burası sanat için yapıldı.
12:32
Art and nature.
208
752003
1422
Sanat ve doğa için.
12:34
And those buildings actually flirt with the wind,
209
754549
4485
Ve bu binalar gerçekten rüzgârla flört ediyor;
12:39
with the trade winds.
210
759058
1579
alize rüzgârlarıyla.
12:41
They have a sound, they have a voice, those buildings.
211
761229
3341
Bu binaların bir sesi var.
12:44
I'm showing this because it's about beauty.
212
764594
2944
Bunu size gösteriyorum çünkü, bu güzelliktir.
12:47
It's about pure beauty.
213
767848
2056
Saf güzellik.
12:50
And let's talk about beauty for a moment.
214
770442
3087
Biraz güzellik hakkında konuşalım.
12:53
Beauty is like the bird of paradise:
215
773887
3436
Güzellik, cennetkuşuna benzer:
12:58
the very moment you try to catch it, it flies away.
216
778296
3710
Onu yakalamaya çalıştığınız anda uçar gider.
13:02
Your arm is too short.
217
782990
1709
Kolunuz yetişmez.
13:06
But beauty is not a frivolous idea.
218
786236
4090
Ama güzellik önemsiz bir şey değildir.
13:11
It's the opposite.
219
791149
1200
Tam tersidir.
13:13
In my native language, that is Italian,
220
793284
2635
Anadilimde, yani İtalyanca'da
13:15
"beautiful" is "bello."
221
795943
1787
"güzel", "bello" demektir.
13:19
In Spanish, "beauty" is "belleza."
222
799236
4334
İspanyolca'da "güzel", "belleza"
13:24
In Greek, "beautiful" is "kalos."
223
804809
3717
Yunanca'da ise "güzel", "kalos" demektir.
13:30
When you add "agathos," that means "beautiful and good."
224
810214
4953
"Agathos" kelimesini eklediğinizde "güzel ve iyi" anlamına gelir.
13:35
In no one of those languages, "beautiful" just means "beautiful."
225
815191
4786
Bu dillerin hiçbirinde "güzel" yalnızca "güzel" demek değildir.
13:40
It also means "good."
226
820001
1659
Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.
13:43
Real beauty is when the invisible
227
823295
3909
Gerçek güzellik, görünmeyenin
13:48
joins the visible, coming on surface.
228
828022
3961
görünenle birleşip yüzeye çıkmasıdır.
13:52
And this doesn't apply only to art or nature.
229
832300
4696
Ve bu sadece sanat ve doğayla kısıtlı kalmaz.
13:58
This applies to science, human curiosity, solidarity --
230
838507
5374
Bilim, merak duygusu ve dayanışma için de geçerlidir.
14:03
that's the reason why you may say,
231
843905
3370
Bu sebeple şöyle diyebilirsiniz:
14:07
"This is a beautiful person,"
232
847299
3286
"Bu güzel bir insan",
14:10
"That's a beautiful mind."
233
850609
1796
"Bu güzel bir zihin".
14:13
This, this is the beauty that can change people
234
853483
4207
Bu güzellik fikri insanların gözlerinde özel bir ışık açarak
14:17
into better people,
235
857714
1198
daha iyi insanlara
14:18
by switching a special light in their eyes.
236
858936
3320
dönüşmelerini sağlayabilir.
14:22
And making buildings for this beauty
237
862672
2715
Ve bu güzellik için binalar yapmak,
14:25
makes cities better places to live.
238
865411
2682
şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere dönüştürür.
14:28
And better cities
239
868863
1546
Ve daha iyi şehirler
14:31
make better citizens.
240
871196
1906
daha iyi vatandaşlar demektir.
14:34
Well, this beauty --
241
874244
2904
Bu güzellik --
14:37
this universal beauty, I should say --
242
877172
2579
bu evrensel güzellik --
14:41
is one of the few things that can change the world.
243
881014
3466
dünyayı değiştirebilecek nadir şeylerden biridir.
14:46
Believe me, this beauty will save the world.
244
886085
3642
İnanın bana, güzellik dünyayı kurtaracak.
14:50
One person at a time, but it will do it.
245
890363
3198
Her seferinde tek bir insanla olsa da, bu yeterlidir.
14:55
Thank you.
246
895402
1230
Teşekkür ederim.
14:56
(Applause)
247
896656
5555
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7