Why nations should pursue "soft" power | Shashi Tharoor

Shashi Tharoor: Why nations should pursue "soft" power

1,176,346 views

2009-12-02 ・ TED


New videos

Why nations should pursue "soft" power | Shashi Tharoor

Shashi Tharoor: Why nations should pursue "soft" power

1,176,346 views ・ 2009-12-02

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Yunus ASIK Gözden geçirme: Berfin Nur Şahin
00:15
As an Indian, and now as a politician
0
15260
2000
Bir Hintli ve şimdi bir politikacı
00:17
and a government minister,
1
17260
2000
ve bir devlet bakanı olarak,
00:19
I've become rather concerned about
2
19260
2000
kendi ülkemiz hakkında duyduklarımız için
00:21
the hype we're hearing about our own country,
3
21260
2000
endişe duymaya başladım.
00:23
all this talk about India becoming a world leader,
4
23260
2000
Tüm bu konuşmalar, Hindistan dünya lideri olması hakkındaydı
00:25
even the next superpower.
5
25260
2000
hatta bir sonraki süper güç.
00:27
In fact, the American publishers of my book,
6
27260
2000
Aslında kitabımın Amerikalı yayıncıları
00:29
"The Elephant, The Tiger and the Cell Phone,"
7
29260
2000
"The Elephant, The Tiger ve The Cell Phone,"
00:31
added a gratuitous subtitle saying,
8
31260
2000
karşılığı olmayan şu altyazıyı eklediler:
00:33
"India: The next 21st-century power."
9
33260
2000
"Hindistan: Sonraki 21. yüzyılın gücü."
00:35
And I just don't think that's what India's all about,
10
35260
2000
Hindistan'ın bundan ibaret olduğunu düşünmüyorum
00:37
or should be all about.
11
37260
2000
ya da bundan ibaret olması gerektiğini.
00:39
Indeed, what worries me is the entire notion of world leadership
12
39260
4000
Aslına beni endişelendiren, bana son derece modası geçmiş gibi
00:43
seems to me terribly archaic.
13
43260
2000
görünen tüm dünya liderliği kavramı.
00:45
It's redolent of James Bond movies
14
45260
2000
James Bond filmlerini
00:47
and Kipling ballads.
15
47260
2000
yada Kipling'in hikayleri anımsatıyor.
00:49
After all, what constitutes a world leader?
16
49260
2000
Sonuçta, dünya liderliğini oluşturan nedir?
00:51
If it's population, we're on course to top the charts.
17
51260
3000
Eğer nüfussa, zaten çizelgenin tepesindeyiz.
00:54
We will overtake China by 2034.
18
54260
4000
2043'de Çin'i de geçeceğiz.
00:58
Is it military strength? Well, we have the world's fourth largest army.
19
58260
3000
Askeri güç mü? Dünyanin dördüncü büyük askeri gücüne sahibiz.
01:01
Is it nuclear capacity? We know we have that.
20
61260
2000
Nükler kapasite mi? Ona da sahibiz biliyoruz.
01:03
The Americans have even recognized it,
21
63260
2000
Amerikalılar bile bunu bir anlaşmayla
01:05
in an agreement.
22
65260
2000
kabul etti.
01:07
Is it the economy? Well, we have now
23
67260
2000
Ekonomi mi? Şu anda
01:09
the fifth-largest economy in the world
24
69260
2000
satın alma gücü paritesi şartlarında,
01:11
in purchasing power parity terms.
25
71260
2000
dünyanın beşinci büyük ekonomisine sahibiz.
01:13
And we continue to grow. When the rest of the world took a beating last year,
26
73260
3000
Dünyanın geri kalanı geçen sene bir kriz geçirdiginde,
01:16
we grew at 6.7 percent.
27
76260
3000
yüzde 6.7 oranında büyüdük.
01:19
But, somehow, none of that adds up to me,
28
79260
4000
Fakat her nasılsa, bunların hiçbirinin bana katkısı yok,
01:23
to what I think India really can aim to contribute in the world,
29
83260
5000
21. asrın bu kısmında Hindistan'ın, dünyaya katkısı olacağı
01:28
in this part of the 21st century.
30
88260
2000
inancıma bir katkısı olmadı.
01:30
And so I wondered, could
31
90260
3000
Ben de,
01:33
what the future beckons for India to be all about
32
93260
3000
geleceğin Hindistan'a vaat ettiklerinin, tüm bunlarla ve
01:36
be a combination of these things allied to something else,
33
96260
3000
başka şeylerle olan ilişkisine mi bağlı diye merak ettim,
01:39
the power of example,
34
99260
2000
mesela güç.
01:41
the attraction of India's culture,
35
101260
3000
Hindistan kültürünün cazibesi,
01:44
what, in other words, people like to call "soft power."
36
104260
5000
insanların başka bir ifadeyle "yumuşak güç" dediği şey.
01:49
Soft power is a concept invented by a Harvard academic,
37
109260
3000
Yumuşak güç bir Harvardlı öğretim üyesi arkadaşım, Joseph Nye'in
01:52
Joseph Nye, a friend of mine.
38
112260
2000
icat ettiği bir kavram.
01:54
And, very simply, and I'm really cutting it short because of the time limits here,
39
114260
4000
Çok basitçe, burada zaman kısıtlı olduğu için gerçekten kisa tutuyorum.
01:58
it's essentially the ability of a country to attract others
40
118260
3000
Bir ülkenin diğerlerini cezbetmesi için en temel yetenek.
02:01
because of its culture, its political values,
41
121260
2000
Kültüründen ve siyaset değerlerinden
02:03
its foreign policies.
42
123260
2000
dış politikalarından ötürü.
Biliyorsunuz, bir sürü ülke bunu yapıyor. O, ilk olarak ülkeler hakkında yazıyordu
02:05
And, you know, lots of countries do this. He was writing initially about the States,
43
125260
3000
02:08
but we know the Alliance Francaise
44
128260
2000
fakat Fransa'nın yumuşak gücü
02:10
is all about French soft power, the British Council.
45
130260
3000
İngiliz Meclisi hakkındaki Fransız İttifakını biliyoruz.
02:13
The Beijing Olympics were an exercise in Chinese soft power.
46
133260
3000
Pekin Olimpiyatları, Çin'in süper güç gösterisiydi.
02:16
Americans have the Voice of America and the Fulbright scholarships.
47
136260
4000
Amerikan'ın, Amerika'nın Sesi ve Fulbright bursları var.
02:20
But, the fact is, in fact,
48
140260
2000
Ama aslında gerçek olan,
02:22
that probably Hollywood and MTV and McDonalds
49
142260
3000
muhtemelen Hollywood, MTV ve McDonaldslar,
02:25
have done more for American soft power
50
145260
2000
Amerika'nın yumuşak gücü için
hükümetin dünya çapında yaptığı özel faaliyetlerden daha fazlasını yaptılar.
02:27
around the world than any specifically government activity.
51
147260
3000
02:30
So soft power is something that really emerges
52
150260
3000
Yani yumuşak güç gerçekten gelişen birşey.
02:33
partly because of governments,
53
153260
2000
Kısmen hükümetler sayesinde
02:35
but partly despite governments.
54
155260
2000
ama kısmen de hükümetlere rağmen.
02:37
And in the information era we all live in today,
55
157260
3000
Bugün içinde yaşadığımız bu bilgi çağında,
02:40
what we might call the TED age,
56
160260
3000
ki belki TED çağı da diyebiliriz,
02:43
I'd say that countries are increasingly being judged
57
163260
3000
Ülkeler gittikçe yargılanmaya başlıyor diyebilirim.
02:46
by a global public that's been fed
58
166260
3000
Küresel bir ortak tarafından beslenen
02:49
on an incessant diet of Internet news,
59
169260
3000
internet haberlerinin aralıksız oturumuyla,
02:52
of televised images,
60
172260
2000
ekran görüntüleriyle,
02:54
of cellphone videos, of email gossip.
61
174260
3000
cep telefonu videolarıyla, mail dedikodularıyla,
02:57
In other words, all sorts of communication devices
62
177260
3000
diger bir ifadeyle, her çeşit iletisim araç ve gereçleriyle,
03:00
are telling us the stories of countries,
63
180260
2000
bize ülkelerin hikayelerini anlatıyorlar.
03:02
whether or not the countries concerned want people to hear those stories.
64
182260
5000
Söz konusu ülkelerin insanları bu hikayeleri duymak istesin ya da istemesin.
03:07
Now, in this age, again, countries with access
65
187260
2000
İletişim ve bilgiye birden fazla
03:09
to multiple channels of communication
66
189260
2000
kanalla erişimi olan ülkelerin
03:11
and information have a particular advantage.
67
191260
2000
belli bir avantajı var.
03:13
And of course they have more influence, sometimes, about how they're seen.
68
193260
4000
Tabii ki bazen nasıl göründükleri hakkında daha fazla etkiye sahipler.
03:17
India has more all-news TV channels
69
197260
2000
Hindistan, dünyanın herhangi bir ülkesinden
03:19
than any country in the world,
70
199260
2000
daha fazla haber kanalına sahip.
03:21
in fact in most of the countries in this part of the world put together.
71
201260
4000
Daha doğrusu, dünyanın birçok ülkesini bu kısma toplayabiliriz.
03:25
But, the fact still is that it's not just that.
72
205260
2000
Ama meselenin sadece bu olmadığı gerçek.
03:27
In order to have soft power, you have to be connected.
73
207260
3000
Yumuşak güce sahip olmak için iletişim içinde olmanız gerekir.
03:30
One might argue that India has become
74
210260
2000
Birisi Hindistan'ın şaşılacak derecede
03:32
an astonishingly connected country.
75
212260
2000
bir iletişim ülkesi haline geldiğini iddia edebilir.
03:34
I think you've already heard the figures.
76
214260
2000
Sanırım rakamları az önce duydunuz.
03:36
We've been selling 15 million cellphones a month.
77
216260
4000
Bir ayda 15 milyon cep telefonu satıyoruz.
03:40
Currently there are 509 million cellphones
78
220260
3000
Şu an itibariyle Hindistan'da, Hindistanlıların elinde
03:43
in Indian hands, in India.
79
223260
2000
509 milyon cep telefonu var.
03:45
And that makes us larger than the U.S. as a telephone market.
80
225260
4000
Bu bizi cep telefonu pazarında ABD'den daha büyük yapıyor.
03:49
In fact, those 15 million cellphones
81
229260
3000
Daha doğrusu, 15 milyon cep telefonu
03:52
are the most connections that any country,
82
232260
2000
çoğu ülkenin ağından daha fazla.
03:54
including the U.S. and China,
83
234260
2000
Amerika ve Çin de dahil
03:56
has ever established in the history of telecommunications.
84
236260
3000
hiçbir zaman telekomünikasyon tarihinde kuramadıkları kadar.
03:59
But, what perhaps some of you don't realize
85
239260
2000
Ama belki de bazılarınız, o seviyeye
04:01
is how far we've come to get there.
86
241260
2000
nasıl geldiğimizi farketmemiştir.
04:03
You know, when I grew up in India,
87
243260
2000
Ben Hindistan'da büyürken,
04:05
telephones were a rarity.
88
245260
2000
telefonlar cok nadirdi.
04:07
In fact, they were so rare that elected members of Parliament
89
247260
2000
Öyle nadirdi ki seçilmiş Parlemento üyelerinin
04:09
had the right to allocate 15 telephone lines
90
249260
3000
15 telefon hattını paylaşma hakları vardı,
04:12
as a favor to those they deemed worthy.
91
252260
2000
ki bir iyilik olarak telaki edildi.
04:14
If you were lucky enough to be a wealthy businessman
92
254260
3000
Varlıklı bir işadamı olmak için yeteri kadar şansınız olsaydı
04:17
or an influential journalist, or a doctor or something, you might have a telephone.
93
257260
3000
ya da etkili bir gazeteci, doktor, belki telefon sahibi olurdunuz.
04:20
But sometimes it just sat there.
94
260260
2000
Fakat bazen öylece orada dururdu.
04:22
I went to high school in Calcutta.
95
262260
2000
Liseyi Calcutta'da okudum.
04:24
And we would look at this instrument sitting in the front foyer.
96
264260
2000
Tiyatro girişinde duran o alete bakardık.
04:26
But half the time we would pick it up
97
266260
2000
Ama ara sıra yüzümüzde umutlu
04:28
with an expectant look on our faces,
98
268260
2000
bir beklentiyle onu kaldırırdık,
04:30
there would be no dial tone.
99
270260
2000
arama sesi olamazdı.
04:32
If there was a dial tone and you dialed a number,
100
272260
2000
Eğer bir arama sesi olsaydı ve arasaydık,
04:34
the odds were two in three you wouldn't get the number you were intending to reach.
101
274260
4000
üçte iki oranında aramak istediğin kişiye ulaşmazdın.
04:38
In fact the words "wrong number" were more popular than the word "Hello."
102
278260
3000
"Yanlış Numara" kelimesi "Alo" kelimesinden daha revaçtaydı.
04:41
(Laughter)
103
281260
1000
(Gülüşmeler)
04:42
If you then wanted to connect to another city,
104
282260
2000
Başka bir şehre bağlamak istediğinde,
04:44
let's say from Calcutta you wanted to call Delhi,
105
284260
2000
mesela Calcutta'dan Delhi'yi aramak istersen,
04:46
you'd have to book something called a trunk call,
106
286260
2000
uzun mesafeli aramayı kaydetmek zorundaydınız
04:48
and then sit by the phone all day, waiting for it to come through.
107
288260
3000
ve bağlamasını beklemek için gün boyunca yanında otururdunuz.
04:51
Or you could pay eight times the going rate
108
291260
3000
Veya yıldırım arama denilen şey için
04:54
for something called a lightning call.
109
294260
2000
sekiz kat arama hesabı öderdiniz.
04:56
But, lightning struck rather slowly in our country in those days,
110
296260
2000
Ama ülkedemizde o günlerde yıldırım arama bir hayli yavaştı,
04:58
so, it was like about a half an hour for a lightning call to come through.
111
298260
4000
yani yıldırım aramanın gerçekleşmesi için yarım saat gerekliydi.
05:02
In fact, so woeful was our telephone service
112
302260
3000
Aslında bizim telefon servisi öyle zahmetliydi ki,
05:05
that a Member of Parliament stood up in 1984 and complained about this.
113
305260
4000
1984'de bir Parlemento üyesi kalktı ve şikayetini bildirdi.
05:09
And the Then-Communications Minister replied in a lordly manner
114
309260
3000
Ondan sonra Telekomünikasyon bakanı bir kral edasıyla cevapladı,
05:12
that in a developing country
115
312260
2000
gelişmekte olan bir ülkede,
05:14
communications are a luxury, not a right,
116
314260
2000
iİletişim bir lükstür hak değildir.
05:16
that the government had no obligation to provide better service,
117
316260
4000
Hükümetin daha iyi hizmet sağlama zorunluluğu yoktur.
05:20
and if the honorable Member wasn't satisfied with his telephone,
118
320260
2000
Saygın üye telefonunda memnun olmasaydı,
05:22
could he please return it, since there was an eight-year-long waiting list
119
322260
3000
Hindistan'da telefon için 8 yıl gibi uzun bir bekleme listesi
05:25
for telephones in India.
120
325260
3000
olduğu için geri verebilirmiydi.
05:28
Now, fast-forward to today and this is what you see:
121
328260
2000
Bugüne hızla gelirsek gördüğümüz şey:
05:30
the 15 million cell phones a month.
122
330260
2000
Bir ayda 15 milyon cep telefonu.
05:32
But what is most striking is who is carrying those cell phones.
123
332260
4000
Ama çarpıcı olan kimlerin bu cep telefonlarını taşıdığı.
05:36
You know, if you visit friends in the suburbs of Delhi,
124
336260
3000
Delhi'nin varoşlarındaki arkadaşlarınızı ziyaret ederseniz,
05:39
on the side streets you will find a fellow with a cart
125
339260
3000
sokağın diğer tarafinda tezgahta bir adam bulursunuz,
05:42
that looks like it was designed in the 16th century,
126
342260
3000
sanki 16.yüzyılda dizayn edilmiş gibi görünür,
05:45
wielding a coal-fired steam iron
127
345260
3000
kömür ateşinde çalışan buharlı ütü
05:48
that might have been invented in the 18th century.
128
348260
2000
18.yüzyılda icat edilmiş olabilir.
05:50
He's called an isthri wala. But he's carrying a 21st-century instrument.
129
350260
3000
İsthri Wala diye çağrılır. Ama o, bir 21.yüzyıl aleti taşıyor.
05:53
He's carrying a cell phone because most incoming calls are free,
130
353260
3000
Cep telefonu taşıyor çünkü gelen aramaların çoğu bedava
ve o civar şehirlerde siparişlerini öyle alıyor,
05:56
and that's how he gets orders from the neighborhood,
131
356260
2000
05:58
to know where to collect clothes to get them ironed.
132
358260
4000
kıyafetlerini ütületmek isteyenleri bilmek için.
06:02
The other day I was in Kerala, my home state,
133
362260
3000
Diğer gün memleketim Kerala'daydım,
06:05
at the country farm of a friend,
134
365260
2000
bir arkadaşının ülke çiftliğinde.
06:07
about 20 kilometers away from any place you'd consider urban.
135
367260
4000
Şehir diye düşüneceğin ama her yerden 20 kilometre uzak olan bir yerde.
06:11
And it was a hot day and he said, "Hey, would you like some fresh coconut water?"
136
371260
3000
Sıcak bir gündü ve "Biraz taze hindistan cevizi suyu ister misin?" dedi.
06:14
And it's the best thing and the most nutritious and refreshing thing you can drink
137
374260
3000
Gerçekten de sıcak bir günde tropikte içebileceğin
06:17
on a hot day in the tropics, so I said sure.
138
377260
3000
en iyi besinli ve taze içecek, tabii ki içerim dedim.
06:20
And he whipped out his cellphone, dialed the number,
139
380260
2000
Cep telefonun çıkardı, numarayı tuşladı
06:22
and a voice said, "I'm up here."
140
382260
2000
ve bir ses ,"Burada yukarıdayım" dedi.
06:24
And right on top of the nearest coconut tree,
141
384260
2000
En yakın hindistan cevizi ağacı üstünde,
06:26
with a hatchet in one hand and a cell phone in the other,
142
386260
3000
bir elinde el baltası ve diğer elinde cep telefonuyla
06:29
was a local toddy tapper,
143
389260
2000
yerli bir toplama işçisiydi,
06:31
who proceeded to bring down the coconuts for us to drink.
144
391260
3000
içeceğimiz hindistan cevizini ağaçtan indiren kişi.
06:34
Fishermen are going out to sea and carrying their cell phones.
145
394260
3000
Balıkçılar denize açılıyorlar ve cep telefonlarını götürüyorlar.
06:37
When they catch the fish they call all the market towns along the coast
146
397260
3000
Balıklarını yakaladıklarında, en yüksek fiyatı verecek müşteriyi
06:40
to find out where they get the best possible prices.
147
400260
2000
bulmak için sahildeki pazarlamacıları arıyorlar.
06:42
Farmers now, who used to have to spend half a day of backbreaking labor
148
402260
4000
Günün yarısını hamal işlerde çalışarak harcayan çiftçiler,
kasaba pazarının açık olup olmadığını anlamak için kullanıyor.
06:46
to find out if the market town was open,
149
406260
2000
06:48
if the market was on,
150
408260
2000
Eğer açık olsaydı,
06:50
whether the product they'd harvested could be sold, what price they'd fetch.
151
410260
3000
Biçtikleri ürün satılabilir miydi ya da ne fiyat çekeceklerdi.
06:53
They'd often send an eight year old boy all the way on this trudge
152
413260
3000
Bu zahmetli yola genelde 8 yaşında bir erkek çocuğu gönderilir
06:56
to the market town to get that information and come back,
153
416260
2000
ve kasabadaki pazardan bilgileri alır ve dönerdi,
06:58
then they'd load the cart.
154
418260
2000
daha sonra da arabaya yüklerlerdi.
07:00
Today they're saving half a day's labor with a two minute phone call.
155
420260
4000
Bugün iki dakikalık telefon görüşmesi ile yarım günlük emek tasarrufu ediyoruz.
07:04
So this empowerment of the underclass
156
424260
3000
İşte bu altsınıfın güç elde etmesi,
07:07
is the real result of India being connected.
157
427260
3000
Hindistan'ın gerçekte ağını kurmasının sonucudur.
07:10
And that transformation is part of where India is heading today.
158
430260
5000
O dönüşüm Hindistan'ın bügün nereye doğru gitiğinin bir parçasıdır.
07:15
But, of course that's not the only thing about India that's spreading.
159
435260
3000
Elbette gelişen Hindistan hakkındaki tek şey bu değil.
07:18
You've got Bollywood. My attitude to Bollywood is best summarized
160
438260
3000
Bollywood'u biliyorsunuz. Bollywood`a tutumum en iyi özeti
07:21
in the tale of the two goats at a Bollywood garbage dump --
161
441260
3000
Bollywood'un çöp konteynerinde ki iki keçinin hikayesi--
07:24
Mr. Shekhar Kapur, forgive me --
162
444260
4000
Bay Shekhar Kapur, affet beni--
07:28
and they're chewing away on cans of celluloid discarded by a Bollywood studio.
163
448260
4000
keçiler Bollywood stüdyolarının attığı film şeridi kutusunu çiğniyorlar,
07:32
And the first goat, chewing away, says, "You know, this film is not bad."
164
452260
3000
Çiğneyip bitiren ilk keçi diyor ki, "Biliyor musun, bu film çok kötü."
07:35
And the second goat says, "No, the book was better."
165
455260
4000
İkinci keçi diyor ki, "Hayır, "kitap daha iyiydi."
07:39
(Laughter)
166
459260
6000
(Gülüşmeler)
07:45
I usually tend to think that the book is usually better,
167
465260
3000
Ben genelikle kitabın daima daha iyi olduğunu düşünmüşümdür
07:48
but, having said that,
168
468260
2000
ama bununla birlikte,
07:50
the fact is that Bollywood is now
169
470260
2000
Bollywood'un şuan olduğu gerçeği
07:52
taking a certain aspect of Indian-ness and Indian culture around the globe,
170
472260
4000
Hindistanlılık ve Hint kültürünü dünyaya taşıma duruşunun gerçeği,
07:56
not just in the Indian diaspora in the U.S. and the U.K.,
171
476260
3000
Amerikada ki veya İngilterede ki Hind diyasporası için değil
07:59
but to the screens of Arabs and Africans, of Senegalese and Syrians.
172
479260
4000
fakat Arap ve Afrika'nın, Senegallilerin ve Suriyelerin ekranlarında da.
08:03
I've met a young man in New York whose illiterate mother
173
483260
3000
New York'ta annesinin okuma ve yazması olmayan bir gençle tanıştım.
08:06
in a village in Senegal
174
486260
2000
Annesi, Senegal'in bir köyünde
08:08
takes a bus once a month to the capital city of Dakar,
175
488260
3000
ayda bir defa otobüsle başkent Dakar'a gider,
08:11
just to watch a Bollywood movie.
176
491260
2000
sadece Bollywood filmlerini izlemek için.
08:13
She can't understand the dialogue.
177
493260
2000
Diyalogları anlayamaz.
08:15
She's illiterate, so she can't read the French subtitles.
178
495260
3000
Okur yazar olmadığı için Fransızca altyazıyı okuyamaz.
08:18
But these movies are made to be understood despite such handicaps,
179
498260
3000
Ama bu filmler böyle engelemelere rağmen anlaşılmak için yapılmıştır
08:21
and she has a great time in the song and the dance and the action.
180
501260
3000
ve kendisi şarkılar da ve danslarda harika zamanlar geçirir.
08:24
She goes away with stars in her eyes about India, as a result.
181
504260
4000
Sonuçta, Hindistan hakkında gözlerinde ışıltılı yıldızlarla ayrılır.
08:28
And this is happening more and more.
182
508260
2000
Bu daha fazla olmaktadır.
08:30
Afghanistan, we know what a serious security problem
183
510260
3000
Afganistan'ın ciddi bir güvenlik sorunu olduğunu biliyoruz.
08:33
Afghanistan is for so many of us in the world.
184
513260
3000
Afganistan, dünyada bir çoğumuz içindir.
08:36
India doesn't have a military mission there.
185
516260
2000
Hindistan'ın orada askeri görevi yoktur.
08:38
You know what was India's biggest asset in Afghanistan in the last seven years?
186
518260
4000
Geçen sene Hindistan'ın Afganistan'daki en büyük varlığı neydi biliyor musunuz?
08:42
One simple fact:
187
522260
2000
Basit bir hakikat:
08:44
you couldn't try to call an Afghan at 8:30 in the evening.
188
524260
3000
Akşam saat 8:30'da bir Afganı aramayı deneyemezsin.
08:47
Why? Because that was the moment
189
527260
2000
Neden? Çünkü öyle bir zaman ki,
08:49
when the Indian television soap opera,
190
529260
2000
Hint dizisi o anda yayında.
08:51
"Kyunki Saas Bhi Kabhi Bahu Thi," dubbed into Dari, was telecast on Tolo T.V.
191
531260
6000
"Kyunki Saas Bhi Kabhi Bahu Thi,"' Darice dublajlanıp Tolo TV'de yayınlandı.
08:57
And it was the most popular television show in Afghan history.
192
537260
3000
Afganistan tarihinin en gözde televizyon dizisi oldu.
09:00
Every Afghan family wanted to watch it.
193
540260
2000
Her Afgan aile onu seyretmek istedi.
09:02
They had to suspend functions at 8:30.
194
542260
2000
8:30'da görevlerine ara vermek zorundaydılar.
09:04
Weddings were reported to be interrupted
195
544260
3000
Düğünler yarıda kesildiği ilan edilir,
09:07
so guests could cluster around the T.V. set,
196
547260
2000
misafirler TV seti etrafında toplanırdı
09:09
and then turn their attention back to the bride and groom.
197
549260
3000
ve sonra dikkatlerini geline ve damada geri verirlerdi.
09:12
Crime went up at 8:30. I have read a Reuters dispatch --
198
552260
3000
Reuters gazetesinde suç oranı 8:30'da yükseldi diye okudum.
09:15
so this is not Indian propaganda, a British news agency --
199
555260
3000
-- Hindistan'ın propagandası değil, bir İngiliz haber ajansı --
09:18
about how robbers in the town of Musarri Sharif*
200
558260
3000
Musarri Sharif'in kasabasındaki hırsızlar hakkında*
09:21
stripped a vehicle of its windshield wipers,
201
561260
3000
Bir arabanın cam silecekleri sökülmüş,
09:24
its hubcaps, its sideview mirrors,
202
564260
3000
jant kapağı ,yan aynaları,
09:27
any moving part they could find, at 8:30,
203
567260
3000
8:30'da bulabildikleri taşınacak herhangi bir parçası.
Çünkü bekçiler dükkanlardan ziyade televizyon izlemekle meşgullerdi.
09:30
because the watchmen were busy watching the T.V. rather than minding the store.
204
570260
3000
09:33
And they scrawled on the windshield in a reference to the show's heroine,
205
573260
4000
Sileceklerin üzerine dizinin kadın kahramanlarının isimlerini yazarlardı,
09:37
"Tulsi Zindabad": "Long live Tulsi."
206
577260
3000
"Tulsi Zindabad": "Uzun yaşa Tulsi."
09:40
(Laughter)
207
580260
1000
(Gülüşmeler)
09:41
That's soft power. And that is what India is developing
208
581260
4000
Bu yumuşak güçtür. Hindistan'ın gelişmekte olduğu şey,
09:45
through the "E" part of TED:
209
585260
2000
TED'in "E" parçasının sayesinde:
09:47
its own entertainment industry.
210
587260
2000
Kendi eğlence sanayisi.
09:49
The same is true, of course -- we don't have time for too many more examples --
211
589260
3000
Tabii ki -daha fazla örnek vermek için zamanımız yok--
09:52
but it's true of our music, of our dance,
212
592260
3000
ama müziğimiz, dansımız, sanatımız, yoga,
09:55
of our art, yoga, ayurveda, even Indian cuisine.
213
595260
4000
hekimlik hatta Hindistan mutfağı için de doğrudur.
09:59
I mean, the proliferation of Indian restaurants
214
599260
3000
Demek istediğim, 70'lerin ortasında yurtdışına öğrenci olarak
10:02
since I first went abroad as a student, in the mid '70s,
215
602260
3000
olarak ilk çıktığımda beri artan Hindistan restorantları.
10:05
and what I see today, you can't go to a mid-size town in Europe or North America
216
605260
4000
Bugün gördüğüm Avrupa ya da Kuzey Amerika'da bir Hint resturanti görmeden
küçük ölçekli bir kasabaya gidemezsiniz. Çok iyi bir tane olmayabilir.
10:09
and not find an Indian restaurant. It may not be a very good one.
217
609260
3000
10:12
But, today in Britain, for example,
218
612260
2000
Ama örneğin bugün İngiltere'de;
10:14
Indian restaurants in Britain
219
614260
3000
İngiltere'deki Hint restorantları,
kömür madeni işletmesinden daha fazla insani istihdam ediyor,
10:17
employ more people than the coal mining,
220
617260
2000
10:19
ship building and iron and steel industries combined.
221
619260
3000
gemicilik ve demir ve çelik sanayisinden daha fazla.
10:22
So the empire can strike back.
222
622260
2000
Yani imparatorluk geri gelebilir.
10:24
(Applause)
223
624260
7000
(Alkışlar)
10:31
But, with this increasing awareness of India,
224
631260
2000
Hindistan'ın yükselen farkındarlığıyla,
10:33
with yoga and ayurveda, and so on,
225
633260
2000
sizinle ve benimle,
10:35
with tales like Afghanistan,
226
635260
2000
Afganistan'daki hikayelerle,
10:37
comes something vital in the information era,
227
637260
3000
bilgi çağında hayati bir şey gibi gelir.
10:40
the sense that in today's world
228
640260
3000
Bügünün dünyasının hissiyatı
10:43
it's not the side of the bigger army that wins,
229
643260
3000
kazanan ordunun büyüklüğünün özeliği değil,
10:46
it's the country that tells a better story that prevails.
230
646260
3000
etkili olacak en iyi hikayeyi anlatan ülkedir.
10:49
And India is, and must remain, in my view, the land of the better story.
231
649260
5000
Hindistan öyledir ve öyle kalmalıdır. Benim gözümde en iyi hikayenin ülkesi.
10:54
Stereotypes are changing. I mean, again, having gone to the U.S.
232
654260
3000
Klişeler değişiyor. 70'lerin ortasında bir öğrenci olarak
10:57
as a student in the mid '70s,
233
657260
2000
Amerika'ya gittiğimde,
10:59
I knew what the image of India was then, if there was an image at all.
234
659260
3000
Hindistan'ın imajının biliyordum ki, tamamen bir imajda yoktu.
11:02
Today, people in Silicon Valley and elsewhere
235
662260
3000
Bügün, Silikon vadisinde ve başka yerlerde ki insanlar
11:05
speak of the IITs, the Indian Institutes of Technology
236
665260
3000
Hindistan Teknoloji Enstitüsünden bahsederken,
11:08
with the same reverence they used to accord to MIT.
237
668260
4000
Masacusest Teknoloji Enstitüsü (MIT) için kulandıkları saygı çizgisindeler.
11:12
This can sometimes have unintended consequences. OK.
238
672260
2000
Bu bazen istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
11:14
I had a friend, a history major like me,
239
674260
3000
Benim gibi tarihçi bir arkadaşım vardı.
11:17
who was accosted at Schiphol Airport in Amsterdam,
240
677260
3000
Amsterdam'da Schiphol havalanında yanıma yanaşarak,
11:20
by an anxiously perspiring European saying,
241
680260
2000
endişeli ve terli bir Avrupalı söylemiyle,
11:22
"You're Indian, you're Indian! Can you help me fix my laptop?"
242
682260
3000
"Sen Hintlisin. Diz üstü bigisayarımı tamir etmeme yardım edebilir misin?"
11:25
(Laughter)
243
685260
2000
(Gülüşmeler)
11:27
We've gone from the image of India as
244
687260
3000
Çivili yataklarda uzanan cambazların ülkesi
11:30
land of fakirs lying on beds of nails,
245
690260
3000
ve Hint ipi hilesiyle yılan oynatanların
11:33
and snake charmers with the Indian rope trick,
246
693260
3000
ülkesi Hindistan imajından çıktık ve
11:36
to the image of India as a land of mathematical geniuses,
247
696260
3000
Matematik dahileri, bilgisayar ustaları, yazılım gurularının
11:39
computer wizards, software gurus.
248
699260
2000
ülkesi Hindistan olduk.
11:41
But that too is transforming the Indian story around the world.
249
701260
5000
Ama bu daha çok Hindistan'ın hikayesini dünyaya taşımaktır.
11:46
But, there is something more substantive to that.
250
706260
2000
Ama, buna daha çok bağımsız bir şey var.
11:48
The story rests on a fundamental platform
251
708260
2000
Hikaye, siyasi çoğulculuğun temel
11:50
of political pluralism.
252
710260
2000
bir platformu üzerinde durmaktadır.
11:52
It's a civilizational story to begin with.
253
712260
2000
Öncelikle, medeni bir hikaye.
11:54
Because India has been an open society for millennia.
254
714260
5000
Çünkü Hindistan 1000. yıl dönümünde açık bir toplum olmuştur.
11:59
India gave refuge to the Jews, fleeing the destruction of the first temple
255
719260
5000
Hindistan, Babilliler ve sonra Romalılar tarafından yıkılan ilk tapınağın
12:04
by the Babylonians, and said thereafter by the Romans.
256
724260
3000
yıkımından kaçan Yahudilere kuçak açmıştır.
12:07
In fact, legend has is that when Doubting Thomas, the Apostle, Saint Thomas,
257
727260
5000
Aslında efsane o ki, Doupting Thomas, Havariler, Saint Thomas
memleketim olan Kerala'nın sahillerine ayak bastıklarında,
12:12
landed on the shores of Kerala, my home state,
258
732260
2000
12:14
somewhere around 52 A.D.,
259
734260
2000
Hz.İsadan önce 52 civarında,
12:16
he was welcomed on shore by a flute-playing Jewish girl.
260
736260
3000
sahilde flüt çalan Yahudi bir kız tarafından karşılandı.
12:19
And to this day remains the only Jewish diaspora
261
739260
4000
Bugün sadece Yahudi diyasporasi kalıyor.
Yahudi insanlarin tarihinde hiçbir zaman karşılaşılmamış olma ihtimali olmayan,
12:23
in the history of the Jewish people, which has never encountered
262
743260
2000
12:25
a single incident of anti-semitism.
263
745260
3000
tek bir yahudi düşmanlığı olayı.
12:28
(Applause)
264
748260
6000
(Alkışlar)
12:34
That's the Indian story.
265
754260
2000
Bu, Hindistan hikayesidir.
12:36
Islam came peacefully to the south,
266
756260
2000
İslam güneye barışla geldi,
12:38
slightly more differently complicated history in the north.
267
758260
2000
kuzeye karışık bir şekilde farklı geldi.
12:40
But all of these religions have found a place and a welcome home in India.
268
760260
5000
Ama bütün bu dinler Hindistan'da ortam buldu ve iyi karşılandı..
12:45
You know, we just celebrated, this year, our general elections,
269
765260
3000
Bilirsiniz, bu sene daha yeni genel seçimleri kutladık.
12:48
the biggest exercise in democratic franchise in human history.
270
768260
3000
İnsanlık tarihinde demokrasi oy kullanım hakkının en büyüğü.
12:51
And the next one will be even bigger, because our voting population
271
771260
2000
Sonraki daha büyük olacak çünkü
12:53
keeps growing by 20 million a year.
272
773260
3000
oylama nüfusumuz her yıl 20 milyon artıyor.
12:56
But, the fact is
273
776260
2000
Ama, asıl olan
12:58
that the last elections, five years ago,
274
778260
2000
beş yıl önceki diğer seçimler,
13:00
gave the world extraordinary phenomenon
275
780260
2000
dünyaya olağanüstü bir olay kazandırdı.
13:02
of an election being won by a woman political leader
276
782260
4000
Seçimi bir kadın siyasi lider kazandı,
13:06
of Italian origin and Roman Catholic faith, Sonia Gandhi,
277
786260
3000
İtalyan asıllı ve Katolik, Sonia Gandhi.
13:09
who then made way for a Sikh, Mohan Singh,
278
789260
3000
Sikh inancını seçen Mohan Singh,
13:12
to be sworn in as Prime Minister
279
792260
2000
yüzde 81'i Hindu olan bir ülkede
13:14
by a Muslim, President Abdul Kalam,
280
794260
3000
müslüman cumhurbaşkanı Abdul Kalam tarafından
13:17
in a country 81 percent Hindu.
281
797260
2000
başbakan olarak yemin ettirildi.
13:19
(Applause)
282
799260
9000
(Alkışlar)
13:28
This is India, and of course it's all the more striking
283
808260
3000
Bu Hindistan'dır. Elbette herşey daha da çarpıcı
13:31
because it was four years later that we all applauded
284
811260
2000
çünkü hepimizin 4 sene sonra alkışladığı Amerika'nın,
13:33
the U.S., the oldest democracy in the modern world,
285
813260
4000
modern dünyanın en eski demokrasisini,
13:37
more than 220 years of free and fair elections,
286
817260
3000
220 yıldan fazla özgür ve adaletli seçimle
13:40
which took till last year to elect a president or a vice president
287
820260
4000
başkan ya da başkan yardımcısı seçmesi, geçen seneye kadar zaman aldı.
13:44
who wasn't white, male or Christian.
288
824260
2000
Beyaz, erkek veya Hiristiyan olmayan.
13:46
So, maybe -- oh sorry, he is Christian, I beg your pardon --
289
826260
3000
Özür dilerim, belki de Hıristiyandır. Affınızı rica ederim
13:49
and he is male, but he isn't white.
290
829260
2000
-- bir erkek ama beyaz değil.
13:51
All the others have been all those three.
291
831260
2000
Diğerlerin hepsinde bu üçü vardı.
13:53
(Laughter)
292
833260
2000
(Gülüşmeler)
13:55
All his predecessors have been all those three,
293
835260
2000
Bütün selefleri de tüm üçüne sahipti.
13:57
and that's the point I was trying to make.
294
837260
2000
İşte anlatmaya çalıştığım nokta buydu.
13:59
(Laughter)
295
839260
1000
(Gülüşmeler)
14:00
But, the issue is
296
840260
2000
Ama,sorun şu ki
14:02
that when I talked about that example,
297
842260
2000
o örnek konusunda konuşmak,
14:04
it's not just about talking about India, it's not propaganda.
298
844260
5000
sadece Hindistan hakkındaki konuşmak değildir, propaganda değildir.
14:09
Because ultimately, that electoral outcome
299
849260
3000
Çünkü nihayetinde,o seçim sonuçları
14:12
had nothing to do with the rest of the world.
300
852260
2000
dünyanın geri kalanını ilgilendirmiyordu.
14:14
It was essentially India being itself.
301
854260
2000
Esasen Hindistan'ın kendisi olmasıydı.
14:16
And ultimately, it seems to me,
302
856260
2000
Sonuçta, bana öyle görünüyor ki,
14:18
that always works better than propaganda.
303
858260
2000
propagandadan daha iyi işe yarıyor.
14:20
Governments aren't very good at telling stories.
304
860260
3000
Hükümetler hikaye anlatmakta iyi değiller.
14:23
But people see a society for what it is,
305
863260
2000
Ama insanlar bir toplumu ne olduğu için görüyor,
14:25
and that, it seems to me, is what ultimately
306
865260
2000
bana öyle geliyor ki, sonuç olarak
14:27
will make a difference in today's information era,
307
867260
4000
günümüzün bilgi çağında bir farklılık yaratacak,
14:31
in today's TED age.
308
871260
2000
günümüzün TED çağında.
14:33
So India now is no longer
309
873260
3000
Hindistan artık
14:36
the nationalism of ethnicity or language or religion,
310
876260
4000
dil, din yada ırk milliyetçisi değildir.
Çünkü nerdeyse insanlığın bilinen bütün etnik kökenine sahibiz,
14:40
because we have every ethnicity known to mankind, practically,
311
880260
2000
14:42
we've every religion know to mankind,
312
882260
2000
insanoğlunun bildiği her dine sahibiz,
14:44
with the possible exception of Shintoism,
313
884260
2000
muhtemelen Şintoizm hariç.
14:46
though that has some Hindu elements somewhere.
314
886260
3000
Ama bir yerlerde bazı Hindu unsurları vardır.
14:49
We have 23 official languages that are recognized in our Constitution.
315
889260
5000
Anayasamızda tanınmış 23 tane resmi dilimiz var.
14:54
And those of you who cashed your money here
316
894260
2000
Burada para bozduranlarınız,
14:56
might be surprised to see how many scripts there are
317
896260
3000
rupee banknotunun üzerinde banknotları kodlamak için
14:59
on the rupee note, spelling out the denominations.
318
899260
2000
ne kadar yazı olduğuna şaşırabilir.
15:01
We've got all of that.
319
901260
2000
Tüm bunlara sahibiz.
15:03
We don't even have geography uniting us,
320
903260
2000
Bizi birleştiren bir coğrafyamız bile yok
15:05
because the natural geography of the subcontinent
321
905260
3000
çünkü Hindistan'ın doğal çoğrafyası
15:08
framed by the mountains and the sea was hacked
322
908260
2000
1947'deki Pakistanla bölünmesiyle,
15:10
by the partition with Pakistan in 1947.
323
910260
3000
dağlarla çevrelenmiş ve denizle yarılmıştır.
15:13
In fact, you can't even take the name of the country for granted,
324
913260
3000
Aslında verilen ülkenin adını bile alamazsınız
15:16
because the name "India" comes from the river Indus,
325
916260
2000
çünkü "Hindistan" ismi, Pakistan'ın içinden akan
15:18
which flows in Pakistan.
326
918260
2000
Indus nehrinden geliyor.
15:20
But, the whole point is that India
327
920260
3000
Fakat asıl önemli olan Hindistan'ın
15:23
is the nationalism of an idea.
328
923260
2000
bir fikir milliyetçisi olmasıdır.
15:25
It's the idea of an ever-ever-land,
329
925260
3000
Eski bir medeniyeten çıkıp gelen,
15:28
emerging from an ancient civilization,
330
928260
2000
ortak bir tarihle birleştirilmiş
15:30
united by a shared history,
331
930260
2000
var olmayan bir ülke fikri olmuştur.
15:32
but sustained, above all, by pluralist democracy.
332
932260
3000
Ama herşeyden önce çoğulcu demokrasiyle yıkılmamıştır.
15:35
That is a 21st-century story as well as an ancient one.
333
935260
4000
Bu, eski olanın yanı sıra bir 21. yüzyıl hikayesidir.
15:39
And it's the nationalism of an idea that
334
939260
3000
Fikir milliyetçiliği,
15:42
essentially says you can endure differences of caste, creed,
335
942260
4000
esasen inanç, sosyal sınıf, renk, kültür, mutfak, gelenek ve giysi ve ahenk
15:46
color, culture, cuisine, custom and costume, consonant, for that matter,
336
946260
5000
farklılıklarına katlanabileceğinizi ve bu konularda hala görüş birliği
15:51
and still rally around a consensus.
337
951260
3000
etrafında toplanabileceğinizi söyler.
15:54
And the consensus is of a very simple principle,
338
954260
2000
Görüş birliği çok basit bir prensiptir.
15:56
that in a diverse plural democracy like India
339
956260
4000
Hindistan gibi çeşitli çoğul bir demokraside,
16:00
you don't really have to agree on everything all the time,
340
960260
4000
her zaman her şeyde aynı fikirde olmak zorunda değilsiniz.
16:04
so long as you agree on the ground rules
341
964260
2000
Temel kurallara uyduğunuz sürece
16:06
of how you will disagree.
342
966260
2000
aynı fikirde olmayabilirsiniz.
16:08
The great success story of India,
343
968260
2000
Hindistan'ın en büyük hikayesi şöyle:
16:10
a country that so many learned scholars and journalists
344
970260
3000
Çok sayıda okumuş bilgin ve gazeteci,
16:13
assumed would disintegrate, in the '50s and '60s,
345
973260
3000
ülkenin 50 ve 60'larda dağılacağını tahmin ettiler.
16:16
is that it managed to maintain consensus on how to survive without consensus.
346
976260
5000
Önemli olan uzlaşma olmadan nasıl hayatta kalınacağını hakkında uzlaşma sağlamaktı.
16:21
Now, that is the India that is emerging into the 21st century.
347
981260
4000
İşte bu, 21.yüzyılda ortaya çıkan Hindistan'dır.
16:25
And I do want to make the point
348
985260
2000
Asıl fikrimi söylemek istiyorum,
16:27
that if there is anything worth celebrating about India,
349
987260
3000
eğer Hindistan ile alakalı kayda değer bir şey kutlaycaksak,
16:30
it isn't military muscle, economic power.
350
990260
2000
bu, askeri ve ekonomik güç olmamalı.
16:32
All of that is necessary,
351
992260
2000
Bütün bunlar gereklidir
16:34
but we still have huge amounts of problems to overcome.
352
994260
3000
ama haletmemiz gereken çok daha büyük mesellerimiz var.
16:37
Somebody said we are super poor, and we are also super power.
353
997260
3000
Bazıları, süper fakiriz ama aynı zamanda süper gücüz dedi.
16:40
We can't really be both of those.
354
1000260
2000
Gerçekten her ikisi olamayız.
16:42
We have to overcome our poverty. We have to deal with the
355
1002260
2000
Yoksuluğu yenmemiz lazım, gelişim donanımı
16:44
hardware of development,
356
1004260
2000
ile uğraşmak zorundayız.
16:46
the ports, the roads, the airports,
357
1006260
2000
Limanlar, yollar, hava yolları,
16:48
all the infrastructural things we need to do,
358
1008260
2000
yapamamiz gereken bütün altyapı şeyleri
16:50
and the software of development,
359
1010260
2000
ve yazılım gelişmesi,
16:52
the human capital, the need for the ordinary person in India
360
1012260
4000
beşeri sermaye, Hindistan'ın sıradan insanına olan ihtiyacı.
16:56
to be able to have a couple of square meals a day,
361
1016260
3000
Her gün tam olarak bir kaç yemeğe sahip olabilecek
16:59
to be able to send his or her children
362
1019260
2000
çocuklarını göndereceği
17:01
to a decent school,
363
1021260
2000
saygın bir okula,
17:03
and to aspire to work a job
364
1023260
2000
çalışacağı bir işe sarılmak,
17:05
that will give them opportunities in their lives
365
1025260
3000
hayatlarına fırsatlar verecektir ki
17:08
that can transform themselves.
366
1028260
2000
kendilerini dönüştürebilsinler.
17:10
But, it's all taking place, this great adventure of conquering those challenges,
367
1030260
4000
Ama, hepsi yerine geliyor, kazanmanın zorluklarının bu büyük macerası,
17:14
those real challenges which none of us can pretend don't exist.
368
1034260
3000
hiçbirimizin var olmadığı gibi bahanesi olmayan gerçek zorluklar.
17:17
But, it's all taking place in an open society,
369
1037260
3000
Ama açık toplumda, zengin, farklı ve çoğul medeniyetin içinde,
17:20
in a rich and diverse and plural civilization,
370
1040260
3000
ki özgürlüğe ve yerine getirmeye kararlı
17:23
in one that is determined to liberate and fulfill
371
1043260
3000
insanlarin yaratici enerjilerinde
17:26
the creative energies of its people.
372
1046260
2000
herşey yerli yerine oturuyor.
17:28
That's why India belongs at TED,
373
1048260
3000
Bundan dolayı Hindistan, TED'e ait
17:31
and that's why TED belongs in India.
374
1051260
2000
ve bundan dolayı TED de Hindistan'a ait.
17:33
Thank you very much.
375
1053260
2000
Çok teşekür ederim.
17:35
(Applause)
376
1055260
13000
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7