Why specializing early doesn't always mean career success | David Epstein

560,113 views ・ 2020-09-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Leslie Gauthier Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Ahmet M. ATES
Sizlerle insan potansiyelinin gelişimi hakkında konuşmak,
00:13
So, I'd like to talk about the development of human potential,
1
13690
2919
gelişimle ilgili sizi en çok etkileyecek modern bir anlatıyla başlamak istiyorum.
00:16
and I'd like to start with maybe the most impactful modern story of development.
2
16633
5090
00:21
Many of you here have probably heard of the 10,000 hours rule.
3
21747
3780
10.000 saat kuralını pek çoğunuz duymuşsunuzdur.
00:25
Maybe you even model your own life after it.
4
25551
2110
Belki de hayatınızı bu kurala göre yaşıyorsunuzdur.
00:27
Basically, it's the idea that to become great in anything,
5
27685
2749
Bu kurala göre bir şeyde çok iyi olmak
00:30
it takes 10,000 hours of focused practice,
6
30458
2936
10 bin saat odaklı uygulama gerektirir,
00:33
so you'd better get started as early as possible.
7
33418
2354
bu yüzden ne kadar erken başlarsanız o kadar iyidir.
00:35
The poster child for this story is Tiger Woods.
8
35796
3915
Bu kuralın meşhur örneği Tiger Woods.
00:39
His father famously gave him a putter when he was seven months old.
9
39735
3262
Babası, Tiger 7 aylıkken ona bir golf sopası vermiş.
00:43
At 10 months, he started imitating his father's swing.
10
43408
3104
10 aylıkken babasının atışını taklit etmeye başlamış.
00:46
At two, you can go on YouTube and see him on national television.
11
46973
3470
2 yaşındayken ulusal televizyonda, YouTube'dan bakabilirsiniz.
00:50
Fast-forward to the age of 21,
12
50467
1658
21 yaşına baktığımızda ise
dünyanın en iyi golf oyuncusu.
00:52
he's the greatest golfer in the world.
13
52149
1859
00:54
Quintessential 10,000 hours story.
14
54032
1652
Tamı tamına 10.000 saat kuralına uygun bir hikaye.
00:55
Another that features in a number of bestselling books
15
55708
2551
Çok satan kitaplara konu olmuş bir diğeri de
00:58
is that of the three Polgar sisters,
16
58283
1777
Polgar kardeşlerin hikayesi.
01:00
whose father decided to teach them chess in a very technical manner
17
60084
3206
Baba, kızlara erken yaşlardan itibaren tekniklerle satranç
01:03
from a very early age.
18
63314
1156
öğretmeye karar veriyor.
01:04
And, really, he wanted to show
19
64494
1459
Odaklanarak uygulama yöntemiyle
01:05
that with a head start in focused practice,
20
65977
2019
herhangi bir çocuğun bir alanda
çalışarak dahi olabileceğini göstermek istemiş insanlara.
01:08
any child could become a genius in anything.
21
68020
2418
01:10
And in fact,
22
70462
1176
01:11
two of his daughters went on to become Grandmaster chess players.
23
71662
3152
Gerçekten de başarmış
çünkü iki kız da Satranç Büyükustası oldu.
01:14
So when I became the science writer at "Sports Illustrated" magazine,
24
74838
3249
"Sports Illustrated" dergisinde bilim yazarı olduğum zaman
bir şeyi merak ettim.
01:18
I got curious.
25
78111
1156
Eğer 10.000 saat kuralı doğruysa
01:19
If this 10,000 hours rule is correct,
26
79291
1946
seçkin sporcuların yaptıkları bu sözde "kasıtlı egzersizler"
01:21
then we should see that elite athletes get a head start
27
81261
2598
01:23
in so-called "deliberate practice."
28
83883
1749
onlara avantaj olarak geri dönecektir.
01:25
This is coached, error-correction-focused practice,
29
85656
2739
Bu özel öğretmenlerle yapılan, hata düzeltmeye yönelik bir uygulama
01:28
not just playing around.
30
88419
1490
sadece oynamak gibi değil.
01:29
And in fact, when scientists study elite athletes,
31
89933
2356
Normalde, bilim insanları bu sporcuları araştırırken
01:32
they see that they spend more time in deliberate practice --
32
92313
2846
zamanlarının çoğunu bu kasıtlı egzersizlerle harcadığını görürler.
01:35
not a big surprise.
33
95183
1156
Şaşırtıcı değil pek.
01:36
When they actually track athletes over the course of their development,
34
96363
3394
Sporcuları gelişimleri süresince takip ettiklerinde
01:39
the pattern looks like this:
35
99781
1338
model şöyle görünür:
Geleceğin profesyonelleri ilk başladıklarında, nihai alanlarında
01:41
the future elites actually spend less time early on
36
101143
2635
01:43
in deliberate practice in their eventual sport.
37
103802
2761
kasıtlı egzersizlere daha az vakit harcıyorlar.
01:46
They tend to have what scientists call a "sampling period,"
38
106587
3296
Araştırmacıların "örnekleme dönemi" dedikleri bir döneme giriyorlar.
01:49
where they try a variety of physical activities,
39
109907
2255
Bu dönemde çeşitli fiziksel aktiviteler deniyorlar
01:52
they gain broad, general skills,
40
112186
1834
kapsamlı genel beceriler ediniyorlar,
01:54
they learn about their interests and abilities
41
114044
2153
ilgi ve yeteneklerini öğreniyorlar.
01:56
and delay specializing until later than peers who plateau at lower levels.
42
116221
3963
Uzmanlaşma daha alt seviyede takılan yaşıtlarından daha geç oluyor.
02:00
And so when I saw that, I said,
43
120847
2130
Bunu gördüğüm zaman dedim ki
02:03
"Gosh, that doesn't really comport with the 10,000 hours rule, does it?"
44
123001
3437
"10.000 saat kuralına uymuyor bu, değil mi?"
02:06
So I started to wonder about other domains
45
126462
2010
Sonra mecburen erken uzmanlaşma gerektiren
02:08
that we associate with obligatory, early specialization,
46
128496
3131
müzik benzeri alanları düşünmeye başladım.
02:11
like music.
47
131651
1314
02:12
Turns out the pattern's often similar.
48
132989
1852
Görünen şu ki model çoğu zaman aynı.
02:14
This is research from a world-class music academy,
49
134865
2416
Birinci sınıf bir müzik akademisinin yürüttüğü bir araştırma bu
02:17
and what I want to draw your attention to is this:
50
137305
2361
dikkatinizi şuna çekmek istiyorum:
02:19
the exceptional musicians didn't start spending more time in deliberate practice
51
139690
3818
Sıra dışı müzisyenler, üçüncü enstrümanlarına kadar
ortalama müzisyenlerden daha çok
02:23
than the average musicians
52
143532
1239
02:24
until their third instrument.
53
144795
1391
kasıtlı pratiğe başlamamışlar.
02:26
They, too, tended to have a sampling period,
54
146210
2079
Sıra dışı müzisyenlerin de örnekleme dönemi var.
02:28
even musicians we think of as famously precocious,
55
148313
2415
Erken yaşta yetişmiş dediklerimizin bile, Yo-yo Ma gibi.
02:30
like Yo-Yo Ma.
56
150752
1206
02:31
He had a sampling period,
57
151982
1245
O da bir örnekleme döneminden geçti
02:33
he just went through it more rapidly than most musicians do.
58
153251
2832
sadece diğer müzisyenlere göre daha hızlı geçirdi bu dönemi.
02:36
Nonetheless, this research is almost entirely ignored,
59
156107
3188
Ancak bu araştırma tamamen göz ardı ediliyor.
Daha etkili olan ise
02:39
and much more impactful
60
159319
1327
02:40
is the first page of the book "Battle Hymn of the Tiger Mother,"
61
160670
3048
"Battle hymn of the Tiger Mother" kitabının ilk sayfası.
02:43
where the author recounts assigning her daughter violin.
62
163742
3098
Yazar burada kızını keman öğrenmeye teşvik ettiğini anlatıyor.
02:46
Nobody seems to remember the part later in the book
63
166864
2456
Kimse kitabın sonraki kısmında kızın annesine dönüp
02:49
where her daughter turns to her and says, "You picked it, not me,"
64
169344
3123
"Bunu sen seçtin, ben değil" diyerek neredeyse pes ettiği
02:52
and largely quits.
65
172491
1150
kısmı hatırlamaz.
02:53
So having seen this sort of surprising pattern in sports and music,
66
173665
3154
Spor ve müzikte bu hayret verici örüntüleri gördükten sonra
02:56
I started to wonder about domains that affect even more people,
67
176843
2988
eğitim gibi daha fazla insanı etkileyen alanları düşünmeye başladım.
02:59
like education.
68
179855
1156
Bir iktisatçı, İngiltere ve İskoçya'nın yükseköğretim sistemlerinde
03:01
An economist found a natural experiment
69
181035
1884
03:02
in the higher-ed systems of England and Scotland.
70
182943
2295
kendiliğinden oluşan bir deney buldu.
03:05
In the period he studied, the systems were very similar,
71
185262
2654
İncelediği dönemde sistemlerin benzer olduğunu gördü ancak
03:07
except in England, students had to specialize in their mid-teen years
72
187940
3253
İngiltere'de öğrencilerin erken ergenlikten
03:11
to pick a specific course of study to apply to,
73
191217
2205
ilerde belirli bir bölüme başvurmak için uzmanlaşmaları gerekiyordu.
03:13
whereas in Scotland, they could keep trying things in the university
74
193446
3230
İskoçya'daysa öğrenci isterse üniversitede yeni şeyler deneyebiliyordu.
03:16
if they wanted to.
75
196700
1151
03:17
And his question was:
76
197875
1151
Sorduğu şey şuydu:
03:19
Who wins the trade-off, the early or the late specializers?
77
199050
2783
Yarışı kim kazanıyor? Erken uzmanlaşanlar mı geç uzmanlaşanlar mı?
03:21
And what he saw was that the early specializers jump out to an income lead
78
201857
3495
Şunu gördü: Erken uzmanlaşanlar gelir olarak yüksekten başlıyorlardı
03:25
because they have more domain-specific skills.
79
205376
2162
çünkü alanlara özgü becerileri daha çok gelişmişti.
03:27
The late specializers get to try more different things,
80
207562
2602
Geç uzmanlaşanlar ise daha fazla şey deneyebiliyor ve
03:30
and when they do pick, they have better fit,
81
210188
2066
seçme zamanı gelince seçtikleri alanda daha uyumlu oluyorlardı.
03:32
or what economists call "match quality."
82
212278
1949
İktisatta buna "eşleşme kalitesi" deniyor.
03:34
And so their growth rates are faster.
83
214251
2658
Bu yüzden de gelişme hızları daha fazla oluyor.
03:36
By six years out,
84
216933
1157
6 yıl içinde gelir uçurumunu yok ediyorlar.
03:38
they erase that income gap.
85
218114
1635
03:39
Meanwhile, the early specializers start quitting their career tracks
86
219773
3200
Bu sırada erken uzmanlaşanlar sayısal olarak kariyerlerini daha çok bırakıyorlar
03:42
in much higher numbers,
87
222997
1162
çünkü seçim yapmaya o kadar erken zorlanıyorlar ki
03:44
essentially because they were made to choose so early
88
224183
2509
03:46
that they more often made poor choices.
89
226716
1889
sıklıkla kötü seçimler yapmış oluyorlar.
03:48
So the late specializers lose in the short term
90
228629
2206
Geç uzmanlaşanlar kısa vadede kaybediyor
03:50
and win in the long run.
91
230859
1156
ama uzun vadede kazanıyor.
03:52
I think if we thought about career choice like dating,
92
232039
2580
Kariyer seçimine "randevu" gibi bakabilseydik
03:54
we might not pressure people to settle down quite so quickly.
93
234643
2871
insanları bu kadar hızlı kariyer seçmeleri için zorlamazdık.
03:57
So this got me interested, seeing this pattern again,
94
237538
2489
Bu örüntüyü tekrar görmek, hayranlık duyduğum insanların
04:00
in exploring the developmental backgrounds of people whose work I had long admired,
95
240051
3953
gelişimsel öyküsünü keşfetmek konusunda ilgimi uyandırdı.
04:04
like Duke Ellington, who shunned music lessons as a kid
96
244028
2587
Duke Ellington çocukken beyzbol, resim ve çizime
04:06
to focus on baseball and painting and drawing.
97
246639
2194
odaklanmak için müzik derslerinden kaçmış.
04:08
Or Maryam Mirzakhani, who wasn't interested in math as a girl --
98
248857
3057
Maryam Mirzakhani çocukken matematiğe ilgisi yokmuş,
04:11
dreamed of becoming a novelist --
99
251938
1585
bir romancı olmak istiyormuş.
04:13
and went on to become the first and so far only woman
100
253547
2512
Ama matematik alanının en prestijli ödülü
04:16
to win the Fields Medal,
101
256083
1156
Fields madalyası alan
04:17
the most prestigious prize in the world in math.
102
257263
2272
ilk ve halâ tek kadın olmuş.
04:19
Or Vincent Van Gogh had five different careers,
103
259559
2215
Vincent Van Gogh beş farklı kariyere sahipti
04:21
each of which he deemed his true calling before flaming out spectacularly,
104
261798
3516
elinde patlamadan önce her birinin gerçek tutkusu olduğuna inanmıştı.
04:25
and in his late 20s, picked up a book called "The Guide to the ABCs of Drawing."
105
265338
4203
Yirmili yaşlarının sonuna doğru "Resim Sanatına Giriş" kitabını aldı.
Sonunda bu alanda ilerledi.
04:30
That worked out OK.
106
270068
1324
04:31
Claude Shannon was an electrical engineer at the University of Michigan
107
271874
3408
Claude Shannon, Michigan Üniversitesinde bir elektrik mühendisiydi
04:35
who took a philosophy course just to fulfill a requirement,
108
275306
2980
kredi doldurmak için bir felsefe dersi almıştı.
Bu derste neredeyse yüz senelik bir mantık sistemi öğrendi.
04:38
and in it, he learned about a near-century-old system of logic
109
278310
3194
04:41
by which true and false statements could be coded as ones and zeros
110
281528
3207
Bununla doğru ve yanlış ifadeler 1 ve 0 olarak kodlanabiliyor ve
04:44
and solved like math problems.
111
284759
1930
matematik gibi çözülebiliyordu.
04:46
This led to the development of binary code,
112
286713
2327
Bu olay ikili kod sisteminin gelişimine yol açtı,
04:49
which underlies all of our digital computers today.
113
289064
3073
günümüzde tüm bilgisayarların temelinde bu var.
04:52
Finally, my own sort of role model, Frances Hesselbein --
114
292161
2708
Son olarak, benim kendi rol modelim Frances Hesselbein.
04:54
this is me with her --
115
294893
1248
Ben ve Hesselbein.
04:56
she took her first professional job at the age of 54
116
296165
3151
İlk profesyonel işini 54 yaşında edindi,
04:59
and went on to become the CEO of the Girl Scouts,
117
299340
2306
İzci Kızlar'ın CEO'su oldu
ve kurumu kurtardı.
05:01
which she saved.
118
301670
1176
05:02
She tripled minority membership,
119
302870
1742
Azınlıktan üye sayısını üçe katladı,
05:04
added 130,000 volunteers,
120
304636
2762
130.000 gönüllü ekledi.
05:07
and this is one of the proficiency badges that came out of her tenure --
121
307422
3413
Onun görev süresinde çıkarılan yetkinlik rozetlerinden biri.
05:10
it's binary code for girls learning about computers.
122
310859
2675
İkili kodda bilgisayar öğrenen kızlar yazıyor.
05:13
Today, Frances runs a leadership institute
123
313558
2069
Frances bugün Manhattan'da bir liderlik enstitüsü yönetiyor
05:15
where she works every weekday, in Manhattan.
124
315651
2207
ve hafta içi her gün çalışıyor.
05:17
And she's only 104,
125
317882
1514
Sadece 104 yaşında.
05:19
so who knows what's next.
126
319420
1519
İlerde kim bilir ne olur?
05:20
(Laughter)
127
320963
1150
(Gülüşmeler)
05:22
We never really hear developmental stories like this, do we?
128
322740
2852
Bunun gibi gelişim öykülerini hiç duymuyoruz, değil mi?
05:25
We don't hear about the research
129
325616
1551
Nobel ödüllü araştırmacıların
05:27
that found that Nobel laureate scientists are 22 times more likely
130
327191
3123
sıradan araştırmacılara göre iş dışı hobi edinmesinin
22 kat daha fazla olduğunu
05:30
to have a hobby outside of work
131
330338
1482
05:31
as are typical scientists.
132
331844
1243
bulan araştırmayı da bilmiyoruz.
05:33
We never hear that.
133
333111
1158
Bunları hiç duymuyoruz.
05:34
Even when the performers or the work is very famous,
134
334293
2445
Sanatçılar ya da işleri çok ünlü bile olsa
05:36
we don't hear these developmental stories.
135
336762
1962
bu gelişim öykülerini duymuyoruz.
05:38
For example, here's an athlete I've followed.
136
338748
2131
Örneğin bu takip ettiğim bir sporcu.
05:40
Here he is at age six, wearing a Scottish rugby kit.
137
340903
2460
6 yaşında, İskoç rugby ekipmanlarını giyiyor.
05:43
He tried some tennis, some skiing, wrestling.
138
343387
2204
Tenis, kayak ve güreşi denemiş biraz.
05:45
His mother was actually a tennis coach but she declined to coach him
139
345615
3216
Annesi tenis antrenörüymüş ama oğluna koçluk yapmayı reddetmiş
05:48
because he wouldn't return balls normally.
140
348855
2196
çünkü topa normal vurmuyormuş.
Basketbol, masa tenisi ve yüzme ile ilgilenmiş.
05:51
He did some basketball, table tennis, swimming.
141
351075
2229
Eğitmenleri büyük yaş gruplarıyla oynaması için
05:53
When his coaches wanted to move him up a level
142
353328
2169
05:55
to play with older boys,
143
355521
1151
seviye atlatmak istediklerinde
05:56
he declined, because he just wanted to talk about pro wrestling
144
356696
2975
reddetmiş çünkü sadece arkadaşlarıyla antrenman sonrası
05:59
after practice with his friends.
145
359695
1536
profesyonel güreş konuşmak istiyordu.
06:01
And he kept trying more sports:
146
361255
1496
Daha fazla spor denemeye devam etmiş:
06:02
handball, volleyball, soccer, badminton, skateboarding ...
147
362775
2990
Hentbol, voleybol, futbol badminton, kaykay.
06:05
So, who is this dabbler?
148
365789
2222
Kim bu ayran gönüllü amatör?
06:08
This is Roger Federer.
149
368674
1856
Roger Federer.
06:10
Every bit as famous as an adult as Tiger Woods,
150
370554
3200
Yetişkin haliyle Tiger Woods kadar ünlü
06:13
and yet even tennis enthusiasts don't usually know anything
151
373778
3283
ama tenis fanatikleri bile onun gelişim öyküsüyle ilgili
06:17
about his developmental story.
152
377085
1512
hiçbir şey bilmez.
06:18
Why is that, even though it's the norm?
153
378621
2600
Peki standardı böyle olsa bile bu neden böyle?
06:21
I think it's partly because the Tiger story is very dramatic,
154
381245
3179
Bence, bunun bir nedeni Tiger'ın öyküsünün biraz dramatik olması
06:24
but also because it seems like this tidy narrative
155
384448
2387
aynı zamanda kendi hayatımızda iyi olmak istediğimiz
06:26
that we can extrapolate to anything that we want to be good at
156
386859
2996
her şey için anlam çıkarabileceğimiz
06:29
in our own lives.
157
389879
1362
bir anlatıma da benzemesi.
06:31
But that, I think, is a problem,
158
391265
1596
Ancak bu bir sorun bence
06:32
because it turns out that in many ways, golf is a uniquely horrible model
159
392885
3531
çünkü öyle görünüyor ki golf çoğu yönden insanların öğrenmek istediği
06:36
of almost everything that humans want to learn.
160
396440
2256
neredeyse her şey için çok kötü bir model.
06:38
(Laughter)
161
398720
1330
(Gülüşmeler)
Golf, psikolog Robin Hogarth'ın
06:40
Golf is the epitome of
162
400074
1163
06:41
what the psychologist Robin Hogarth called a "kind learning environment."
163
401261
3471
"hoş öğrenme ortamı" diye adlandırdığının somut bir örneği.
06:44
Kind learning environments have next steps and goals that are clear,
164
404756
3209
Hoş öğrenme ortamlarında sonraki adımlar ve hedefler açıktır,
06:47
rules that are clear and never change,
165
407989
1850
kurallar açıktır ve asla değişmez.
06:49
when you do something, you get feedback that is quick and accurate,
166
409863
3252
Bir şey yaptığınızda hızlı ve doğru dönütler alırsınız;
06:53
work next year will look like work last year.
167
413139
2200
gelecek yılın işi geçen yılınki gibi olacaktır.
06:55
Chess: also a kind learning environment.
168
415363
2436
Satranç. Başka bir hoş öğrenme ortamı.
06:57
The grand master's advantage
169
417823
1382
Büyükusta avantajı çoğunlukla
06:59
is largely based on knowledge of recurring patterns,
170
419229
2463
tekrar eden örüntüler bilgisine dayalıdır
07:01
which is also why it's so easy to automate.
171
421716
2049
bu yüzden satrancı otomatikleştirmek çok kolaydır.
07:03
On the other end of the spectrum are "wicked learning environments,"
172
423789
3243
Spektrumun diğer tarafında "nahoş öğrenme ortamları" var.
Burada sonraki adım ve hedefler net olmayabilir.
07:07
where next steps and goals may not be clear.
173
427056
2220
07:09
Rules may change.
174
429300
1581
Kurallar değişebilir.
07:10
You may or may not get feedback when you do something.
175
430905
2544
Bir şey yaptığınız zaman dönüt alamayabilirsiniz.
07:13
It may be delayed, it may be inaccurate,
176
433473
1941
Ertelenebilir, doğru olmayabilir
07:15
and work next year may not look like work last year.
177
435438
2678
ve gelecek yılın işi geçmiş işlere benzemeyebilir.
07:18
So which one of these sounds like the world we're increasingly living in?
178
438140
4212
Şu an yaşadığımız dünya hangisine daha çok benziyor?
07:22
In fact, our need to think in an adaptable manner
179
442376
2468
Aslında adapte edilebilir şekilde düşünme
07:24
and to keep track of interconnecting parts
180
444868
2111
ve birbirine bağlı kısımları takip etme ihtiyacımız
07:27
has fundamentally changed our perception,
181
447003
2337
algımızı kökten değiştirdi.
07:29
so that when you look at this diagram,
182
449364
1833
Dolayısıyla bu diyagrama baktığınızda
07:31
the central circle on the right probably looks larger to you
183
451221
3330
sağ merkezdeki çember daha büyük görünecektir muhtemelen
07:34
because your brain is drawn to
184
454575
1436
çünkü beyniniz bütünün parçayla ilişkisini
07:36
the relationship of the parts in the whole,
185
456035
2135
görmeye daha yatkın.
07:38
whereas someone who hasn't been exposed to modern work
186
458194
2662
Oysa adapte olmak ve kavramsal düşünce gerektiren
07:40
with its requirement for adaptable, conceptual thought,
187
460880
2625
modern çalışmaya maruz kalmamış birisi
07:43
will see correctly that the central circles are the same size.
188
463529
3076
ortadaki çemberlerin aynı boyutta olduğunu görecektir.
07:47
So here we are in the wicked work world,
189
467073
3072
Yani bizler nahoş iş dünyasındayız
07:50
and there, sometimes hyperspecialization can backfire badly.
190
470169
3511
burada aşırı uzmanlaşma bazen kötü geri tepebilir.
07:53
For example, in research in a dozen countries
191
473704
2333
Örneğin farkı ülkelerde yapılan bir araştırmada
07:56
that matched people for their parents' years of education,
192
476061
2818
kişilerin ebeveynlerinin eğitim süreleri ve sınavlarıyla
07:58
their test scores,
193
478903
1164
kendi eğitimleri eşleştirildiğinde fark
08:00
their own years of education,
194
480091
1407
08:01
the difference was some got career-focused education
195
481522
2704
bazısının kariyer odaklı eğitim aldığı
08:04
and some got broader, general education.
196
484250
2161
bazısının da kapsamlı eğitim aldığıydı.
08:06
The pattern was those who got the career-focused education
197
486435
2771
Örüntü gösterdi ki kariyer odaklı eğitim görenler
08:09
are more likely to be hired right out of training,
198
489230
2384
eğitim biter bitmez daha çabuk iş buluyorlar,
08:11
more likely to make more money right away,
199
491638
2032
hemen daha fazla kazanmaya başlıyorlar
08:13
but so much less adaptable in a changing work world
200
493694
2405
ama değişen dünya için daha az adapte olabiliyorlar.
08:16
that they spend so much less time in the workforce overall
201
496123
2737
Bu yüzden işgücünde daha az süre kalıyorlar.
08:18
that they win in the short term and lose in the long run.
202
498884
2902
Kısa vadede kazanıp uzun vadede kaybediyorlar.
08:21
Or consider a famous, 20-year study of experts
203
501810
3379
Uzmanların jeopolitik ve ekonomik tahminler yaptıği
20 yıl süren ünlü araştırmayı düşünün.
08:25
making geopolitical and economic predictions.
204
505213
2800
08:28
The worst forecasters were the most specialized experts,
205
508037
4078
En kötü tahmini yapanlar en uzman bilirkişilerdi.
Bütün kariyerlerini bir iki sorun üzerinde odaklanarak harcamış
08:32
those who'd spent their entire careers studying one or two problems
206
512139
3188
08:35
and came to see the whole world through one lens or mental model.
207
515351
3110
dünyayı bir gözden ve anlayıştan görmeye başlamışlar.
08:38
Some of them actually got worse
208
518485
1509
Deneyim ve yetkinlik kazandıkça
daha da kötü hale geldi bazıları.
08:40
as they accumulated experience and credentials.
209
520018
2428
08:42
The best forecasters were simply bright people with wide-ranging interests.
210
522470
4819
En iyi tahmini yapanlar ise geniş ilgi alanlarına sahip zeki insanlardı.
08:47
Now in some domains, like medicine,
211
527789
1975
Tıp gibi alanlarda artan uzmanlaşma
08:49
increasing specialization has been both inevitable and beneficial,
212
529788
3187
kaçınılmaz ve faydalı. Bunda şüphe yok.
08:52
no question about it.
213
532999
1160
Yine de iki tarafı keskin bir bıçak bu.
08:54
And yet, it's been a double-edged sword.
214
534183
1929
08:56
A few years ago, one of the most popular surgeries in the world for knee pain
215
536136
3640
Birkaç yıl önce, diz ağrısında dünyada en popüler olan ameliyatardan birisi
08:59
was tested in a placebo-controlled trial.
216
539800
1987
bir plasebo çalışmasıyla test edildi.
09:01
Some of the patients got "sham surgery."
217
541811
1916
Bazı hastalara "sahte ameliyat" yapıldı.
09:03
That means the surgeons make an incision,
218
543751
1963
Yani cerrahlar bir insizyon yapıyor
09:05
they bang around like they're doing something,
219
545738
2181
bir şey yapıyor gibi sesler çıkarıyorlar
09:07
then they sew the patient back up.
220
547943
1669
sonra da hastaya dikiş atıyorlar.
09:09
That performed just as a well.
221
549636
1485
Bu gerçek ameliyat kadar etkili oldu.
09:11
And yet surgeons who specialize in the procedure continue to do it
222
551145
3153
Yine de ameliyatın uzmanları, milyonlarca insanda bu ameliyatı
09:14
by the millions.
223
554322
1150
uygulamaya devam ediyorlar.
09:16
So if hyperspecialization isn't always the trick in a wicked world, what is?
224
556043
4217
Bu nahoş dünyada iş gören her zaman aşırı uzmanlık değilse nedir?
09:20
That can be difficult to talk about,
225
560284
1761
Bunun hakkında konuşmak zor olabilir
09:22
because it doesn't always look like this path.
226
562069
2214
çünkü her zaman bu şekilde görünmez.
09:24
Sometimes it looks like meandering or zigzagging
227
564307
2316
Bazen kıvrılıyor, zigzag çiziyor ya da
09:26
or keeping a broader view.
228
566647
1293
daha geniş bir şekil alıyor gibi görünür.
09:27
It can look like getting behind.
229
567964
1571
Geride kalıyormuş gibi de görünebilir.
09:29
But I want to talk about what some of those tricks might be.
230
569559
2830
Bu numaralardan bazılarını konuşmak istiyorum.
09:32
If we look at research on technological innovation, it shows that increasingly,
231
572413
3747
Teknolojik yenilikler üstüne araştırmalara bakınca görüyoruz ki
09:36
the most impactful patents are not authored by individuals
232
576184
2765
en etkili patentler, Patent Ofisi'nin belirlediği teknolojik bir alanda
09:38
who drill deeper, deeper, deeper into one area of technology
233
578973
2872
derinlemesine araştırmalar yapan bireyler tarafından değil,
09:41
as classified by the US Patent Office,
234
581869
1837
aksine bir çok farklı teknolojik alanda çalışmış
09:43
but rather by teams that include individuals
235
583730
2972
ve sıklıkla diğer alanlardan elementleri entegre edebilen
09:46
who have worked across a large number of different technology classes
236
586726
3266
bireylerin oluşturduğu gruplar tarafından alınıyor.
09:50
and often merge things from different domains.
237
590016
2192
09:52
Someone whose work I've admired who was sort of on the forefront of this
238
592232
3431
Bu alanda öncü ve mesleki hayranlık duyduğum kişilerden birisi
09:55
is a Japanese man named Gunpei Yokoi.
239
595687
1893
Gunpei Yokoi adında bir Japon.
09:57
Yokoi didn't score well on his electronics exams at school,
240
597604
2777
Yokoi okulda elektronik sınavında iyi sonuçlar elde edemedi
10:00
so he had to settle for a low-tier job as a machine maintenance worker
241
600405
3296
ve bu yüzden Kyoto'da iskambil kağıdı firmasında bakım işçisi olarak
10:03
at a playing card company in Kyoto.
242
603725
1821
alt seviye bir işe mecbur kaldı.
10:05
He realized he wasn't equipped to work on the cutting edge,
243
605570
3046
İleri teknolojide çalışmak için yetersiz olduğunu gördü.
10:08
but that there was so much information easily available
244
608640
2924
Ancak kolayca ulaşılabilen o kadar çok bilgi vardı ki
10:11
that maybe he could combine things that were already well-known
245
611588
2974
herkesin bildiği şeyleri uzmanların görmek için
10:14
in ways that specialists were too narrow to see.
246
614586
2569
çok kibirli kaldığı yollarla birleştirebilirdi belki.
10:17
So he combined some well-known technology from the calculator industry
247
617179
3500
Hesap makinesi endüstrisinden yaygın teknolojileri
10:20
with some well-known technology from the credit card industry
248
620703
2916
kredi kartı endüstrisinden yaygın teknolojilerle birleştirdi
10:23
and made handheld games.
249
623643
1441
ve avuç içi oyunları üretti.
10:25
And they were a hit.
250
625108
1354
Çok popüler oldular.
10:26
And it turned this playing card company,
251
626486
2222
Oyun 19. yüzyılda
10:28
which was founded in a wooden storefront in the 19th century,
252
628732
3571
ahşap vitrinli bir dükkanda kurulmuş bu iskambil kağıdı şirketini
10:32
into a toy and game operation.
253
632327
1757
oyuncak ve oyun işletmesine çevirdi.
10:34
You may have heard of it; it's called Nintendo.
254
634108
2226
Duyumuşsunuzdur belki adı Nintendo.
10:36
Yokoi's creative philosophy
255
636358
1297
Yokoi'nin yaratıcı felsefesi
10:37
translated to "lateral thinking with withered technology,"
256
637679
3181
"eskimiş teknolojiyle yanal düşünme" olarak çeviriliyor.
10:40
taking well-known technology and using it in new ways.
257
640884
2928
Bilinen teknolojiyi alıp yeni şekillerde kullanmak.
10:43
And his magnum opus was this:
258
643836
1939
Yokoi'nin başyapıtı ise
10:45
the Game Boy.
259
645799
1180
"Game Boy"du.
10:47
Technological joke in every way.
260
647003
2437
Tam anlamıyla teknolojik bir şakaydı.
10:49
And it came out at the same time as color competitors from Saga and Atari,
261
649464
3815
Saga ve Atari'nin ürettiği renkli rakipleri ile aynı anda çıktı
10:53
and it blew them away,
262
653303
1662
ve onları geride bıraktı.
10:54
because Yokoi knew what his customers cared about
263
654989
2640
Çünkü Yokoi müşterilerin ilgilendiği şeyin renk olmadığını biliyordu.
10:57
wasn't color.
264
657653
1150
10:58
It was durability, portability, affordability, battery life,
265
658827
3961
Dayanıklılık, taşınırlık, uygun fiyat, pil ömrü
11:02
game selection.
266
662812
1300
ve oyun seçimiydi ilgilendikleri şey.
11:04
This is mine that I found in my parents' basement.
267
664136
2453
Bu ailemin bodrumunda bulduğum benimki.
11:06
(Laughter)
268
666613
1160
(Gülüşmeler)
11:07
It's seen better days.
269
667797
1554
Daha iyi günler gördü.
11:09
But you can see the red light is on.
270
669375
1745
Kırmızı ışığın yandığını görebilirsiniz.
11:11
I flipped it on and played some Tetris,
271
671144
1891
Çalıştırdım ve biraz Tetris oynadım.
11:13
which I thought was especially impressive
272
673059
1986
Bunu bilhassa etkileyici buldum
11:15
because the batteries had expired in 2007 and 2013.
273
675069
2464
çünkü pillerinin süresi 2007 ve 2013'te bitmişti.
11:17
(Laughter)
274
677557
1344
(Gülüşmeler)
11:19
So this breadth advantage holds in more subjective realms as well.
275
679489
3589
Bu kapsam avantajı daha öznel alanlarda da geçerli.
11:23
In a fascinating study of what leads some comic book creators
276
683102
3472
Bazı çizgi roman yaratıcılarının neden çok sattığını
11:26
to be more likely to make blockbuster comics,
277
686598
2840
araştıran bir çalışmada araştırmacılar sebebin
11:29
a pair of researchers found
278
689462
1309
11:30
that it was neither the number of years of experience in the field
279
690795
3532
bu alandaki deneyim süresi,
11:34
nor the resources of the publisher
280
694351
2866
yayımcının kaynakları ya da
daha önce basılan çizgi roman sayısı olmadığını buldu.
11:37
nor the number of previous comics made.
281
697241
2216
11:39
It was the number of different genres that a creator had worked across.
282
699481
4468
Önemli olan çizerin daha önce çalıştığı farklı tür sayısıydı.
11:43
And interestingly,
283
703973
1322
Şaşırtıcı bir şekilde
11:45
a broad individual could not be entirely replaced
284
705319
3649
geniş kapsamlı bir insanın yerini bir grup uzman dolduramıyor.
11:48
by a team of specialists.
285
708992
1794
11:51
We probably don't make as many of those people as we could
286
711154
2970
Böyle insanlardan yeterince üretmiyoruz muhtemelen.
11:54
because early on, they just look like they're behind
287
714148
2809
Çünkü bu insanlar ilk başlarda sadece geri kalmış gibi görünüyorlar.
11:56
and we don't tend to incentivize anything that doesn't look like a head start
288
716981
3696
Erken başlangıç ya da uzmanlık gibi görünmeyen şeyleri
12:00
or specialization.
289
720701
1177
teşvik etme eğilimi göstermiyoruz.
12:01
In fact, I think in the well-meaning drive for a head start,
290
721902
2847
Avantaj kazanmak için duyduğumuz bu iyi niyetli istekle
12:04
we often even counterproductively short-circuit even the way
291
724773
2852
yeni bilgiler öğrenme şeklimizi kolaylaştırıyoruz aslında
12:07
we learn new material,
292
727649
1297
sıklıkla ters tepen bir şekilde üstelik.
12:08
at a fundamental level.
293
728970
1585
12:10
In a study last year, seventh-grade math classrooms in the US
294
730579
3846
Geçen yıl yapılan bir araştırmada 7. sınıf matematik sınıflarının her birine
12:14
were randomly assigned to different types of learning.
295
734449
2876
rastgele farklı öğrenme metodları uygulandı.
12:17
Some got what's called "blocked practice."
296
737349
2576
Bazılarına "tıkalı uygulama" adında metod verildi.
12:19
That's like, you get problem type A,
297
739949
1742
Bu metotta A tipinde sorular vardır
12:21
AAAAA, BBBBB, and so on.
298
741715
2909
AAAAA, BBBBB diye devam eder.
12:24
Progress is fast,
299
744648
1425
Süreç hızlıdır,
12:26
kids are happy,
300
746097
1151
çocuklar mutludur,
12:27
everything's great.
301
747272
1164
her şey mükemmeldir.
12:28
Other classrooms got assigned to what's called "interleaved practice."
302
748460
4038
Diğer sınıflara "aralıklı uygulama" adında bir metod verildi.
12:32
That's like if you took all the problem types and threw them in a hat
303
752522
3256
Bu da bütün soru türlerini alıp bir şapka içine atmak gibi
12:35
and drew them out at random.
304
755802
1344
sonra rastgele çekiyorsunuz.
12:37
Progress is slower, kids are more frustrated.
305
757170
2927
Süreç daha yavaş, çocuklar daha öfkeli olur.
12:40
But instead of learning how to execute procedures,
306
760121
2663
Ancak prosedürleri uygulamayı öğrenmek yerine
12:42
they're learning how to match a strategy to a type of problem.
307
762808
3813
bir stratejiyi bir soru türüne nasıl eşleştirmeleri gerektiğini öğreniyorlar.
12:46
And when the test comes around,
308
766645
1595
Sınav zamanı gelince de
12:48
the interleaved group blew the block practice group away.
309
768264
3434
aralıklı uygulama grubu tıkalı uygulama grubunu geride bıraktı.
12:51
It wasn't even close.
310
771722
1407
Sonuçlar yakın bile değildi.
12:53
Now, I found a lot of this research deeply counterintuitive,
311
773825
3620
Ben bu araştırmanın büyük kısmını, yani erken başlangıcın
kariyer seçimi, bir öğrenim süreci ya da
12:57
the idea that a head start,
312
777469
1349
12:58
whether in picking a career or a course of study
313
778842
2279
sadece yeni bir şey öğreniminde
uzun vadeli gelişime ket vurabileceği düşüncesini çok mantıksız buluyorum.
13:01
or just in learning new material,
314
781145
1619
13:02
can sometimes undermine long-term development.
315
782788
2693
13:05
And naturally, I think there are as many ways to succeed
316
785505
2783
Doğal olarak başarmanın insanlar kadar farklı yolu vardır.
13:08
as there are people.
317
788312
1368
13:09
But I think we tend only to incentivize and encourage the Tiger path,
318
789704
4221
Ama sadece Tiger'ın yolunu özendirip teşvik ediyoruz bence.
13:13
when increasingly, in a wicked world,
319
793949
1787
Oysa bu nahoş dünyada
13:15
we need people who travel the Roger path as well.
320
795760
2929
Roger'ın yolundan giden insanlara da ihtiyacımız var.
13:18
Or as the eminent physicist and mathematician
321
798713
2558
Saygın fizikçi, matematikçi ve
13:21
and wonderful writer, Freeman Dyson, put it --
322
801295
3424
harika yazar Freeman Dyson'ın söylediği bir şey var.
13:24
and Dyson passed away yesterday,
323
804743
2895
Dyson dün vefat etti, bu yüzden
13:27
so I hope I'm doing his words honor here --
324
807662
2275
umarım sözlerinin hakkını veriyorumdur.
13:29
as he said: for a healthy ecosystem, we need both birds and frogs.
325
809961
4893
"Sağlıklı ekosistem için kuşlara da kurbağalara da ihtiyacımız var."
13:34
Frogs are down in the mud,
326
814878
1303
Kurbağalar aşağıda çamurdan tüm pürüzlü ayrıntıları görürler.
13:36
seeing all the granular details.
327
816205
2098
13:38
The birds are soaring up above not seeing those details
328
818327
2757
Kuşlar yükseklerden bu detayları görmeden uçar
ancak kurbağanın bilgisiyle entegre haldedir.
13:41
but integrating the knowledge of the frogs.
329
821108
2048
Bizimse ikisine de ihtiyacımız var.
13:43
And we need both.
330
823180
1311
13:44
The problem, Dyson said,
331
824515
1695
Asıl problem şu ki, diyor Dyson,
13:46
is that we're telling everyone to become frogs.
332
826234
2675
herkese kurbağa olmalarını söylüyoruz.
13:48
And I think,
333
828933
1202
Bence de bu nahoş bir dünya için oldukça basiretsiz kalıyor.
13:50
in a wicked world,
334
830159
1452
13:51
that's increasingly shortsighted.
335
831635
2151
13:53
Thank you very much.
336
833810
1292
Çok teşekkür ederim.
13:55
(Applause)
337
835126
2960
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7