How do daily habits lead to political violence? | Christiane-Marie Abu Sarah

90,836 views ・ 2020-09-18

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

00:00
Transcriber: Leslie Gauthier Reviewer: Camille Martínez
0
0
7000
Çeviri: Sara Ozturk Gözden geçirme: Nevaz Mescioğlu
00:12
So I'm starting us out today with a historical mystery.
1
12887
3528
Konuşmama, tarihi bir gizemle başlayacağım.
00:17
In 1957, there were two young women,
2
17037
2969
1957'de aynı politik grubun üyesi olan,
00:20
both in their 20s,
3
20030
1355
aynı şehirde yaşayan
00:21
both living in the same city,
4
21409
1484
ve yirmilerinde olan
00:22
both members of the same political group.
5
22917
2836
iki genç kadın vardı.
00:26
That year, both decided to commit violent attacks.
6
26751
3840
O yıl, ikisi de şiddet saldırısı işlemeye karar verdi.
00:31
One girl took a gun and approached a soldier at a checkpoint.
7
31284
4129
Bir tanesi silahını aldı ve denetleme noktasında bir askere yaklaştı.
00:36
The other girl took a bomb and went to a crowded café.
8
36300
4778
Diğeri, bir bomba aldı ve kalabalık bir kafeye gitti.
00:42
But here's the thing:
9
42287
1699
Ama olay şu ki
00:44
one of the those girls followed through with the attack,
10
44429
3709
kızlardan biri saldırıyı gerçekleştirdi
00:49
but the other turned back.
11
49028
3020
ama diğeri vazgeçti.
00:53
So what made the difference?
12
53303
1694
Farklılık yaratan şey neydi?
00:56
I'm a behavioral historian, and I study aggression,
13
56157
3257
Ben davranışsal tarihçiyim
00:59
moral cognition
14
59438
1921
ve toplumsal hareketlerdeki saldırganlık,
01:01
and decision-making in social movements.
15
61383
3209
ahlaki biliş ve karar verme üzerine çalışıyorum.
01:04
That's a mouthful. (Laughs)
16
64616
1997
Bu söylemesi zor bir kelime. (Güler)
01:06
So, the translation of that is:
17
66637
2650
Başka bir şekilde söylemek gerekirse
01:09
I study the moment an individual decides to pull the trigger,
18
69311
4778
bir bireyin tetiği çekmeye karar verdiği anı,
01:14
the day-to-day decisions that led up to that moment
19
74113
4636
o ana yol açan gündelik kararları
01:18
and the stories that they tell themselves about why that behavior is justified.
20
78773
6123
ve o davranışın neden haklı olduğuyla alakalı
kendilerine anlattıkları hikâyeler üzerine çalışıyorum.
01:25
Now, this topic --
21
85468
1256
Bu konu,
01:26
it's not just scholarly for me.
22
86748
2670
benim için sadece bilimsel bir şey değil.
01:29
It's actually a bit personal.
23
89442
1785
Aslında biraz kişisel bir konu.
01:31
I grew up in Kootenai County, Idaho,
24
91251
3361
Idaho'daki Kootenai County'de büyüdüm
01:34
and this is very important.
25
94636
2088
ve bu çok önemli.
01:37
This is not the part of Idaho with potatoes.
26
97147
4522
Bu, Idaho'nun patatesiyle ünlü olan bölgesi değil.
01:41
We have no potatoes.
27
101693
2418
Bu bölgede patates yok.
01:44
And if you ask me about potatoes,
28
104135
1973
Eğer bana patatesler hakkında soru sorarsanız
01:46
I will find you.
29
106132
1351
sizi bulurum.
01:47
(Laughter)
30
107507
1219
(Gülüşmeler)
01:48
This part of Idaho is known for mountain lakes,
31
108750
3448
Idaho'nun bu bölgesi dağ gölleriyle,
01:52
horseback riding,
32
112222
1825
at binmeleriyle,
01:54
skiing.
33
114071
1248
kayakçılığıyla biliniyor.
01:55
Unfortunately, starting in the 1980s,
34
115684
3254
Maalesef 1980'lerden itibaren
01:58
it also became known as the worldwide headquarters
35
118962
4007
Aryan milletinin genel merkezlerinin
02:02
for the Aryan Nations.
36
122993
1991
burada olmasıyla da biliniyor.
02:05
Every year, members of the local neo-Nazi compound
37
125348
3563
Her yıl neo-Nazi topluluğu gelir
02:08
would turn out and march through our town,
38
128935
2989
ve kasabamızda yürüyüş yapar.
02:11
and every year,
39
131948
1210
Yine her yıl kasabamızın üyeleri gelir ve onları protesto eder.
02:13
members of our town would turn out and protest them.
40
133182
3341
02:16
Now, in 2001, I graduated from high school,
41
136547
3848
2001 yılında liseden mezun oldum
02:20
and I went to college in New York City.
42
140419
4158
ve New York şehrinde üniversiteye başladım.
02:24
I arrived in August 2001.
43
144601
3952
2001'in Ağustos'unda oraya gittim
02:29
As many of you probably are aware,
44
149482
2284
ve birçoğunuzun da haberdar olduğu üzere
02:31
three weeks later,
45
151790
1891
3 hafta sonra
02:33
the Twin Towers went down.
46
153705
1795
İkiz Kuleler yıkıldı.
02:36
Now, I was shocked.
47
156243
3754
Şok olmuştum,
02:40
I was incredibly angry.
48
160503
2375
inanılmaz derecede öfkeliydim.
02:44
I wanted to do something,
49
164613
1609
Bir şeyler yapmak istiyordum
02:46
but the only thing that I could think of doing at that time
50
166246
4150
ama o zamanlar yapmayı düşündüğüm tek şey
02:50
was to study Arabic.
51
170420
2203
Arapça öğrenmekti.
02:53
I will admit,
52
173955
1157
İtiraf etmeliyim ki sınıfta,
02:55
I was that girl in class that wanted to know why "they" hate "us."
53
175136
6087
onların bizden neden nefret ettiklerini öğrenmek isteyen o kız bendim.
03:01
I started studying Arabic for very wrong reasons.
54
181247
3391
Arapça öğrenmeye çok yanlış sebeplerle başladım.
03:05
But something unexpected happened.
55
185265
1935
Ama beklenmedik bir şey oldu.
03:07
I got a scholarship to go study in Israel.
56
187224
2970
İsrail'de okumak için burs kazandım.
03:10
So the Idaho girl went to the Middle East.
57
190718
2817
Idaholu kız Orta Doğu'ya gitti.
03:13
And while I was there, I met Palestinian Muslims,
58
193559
4486
Oradayken Filistinli Müslümanlarla,
03:18
Palestinian Christians,
59
198069
2032
Filistinli Hristiyanlarla,
03:20
Israeli settlers,
60
200125
1157
İsrailli yerleşimcilerle
03:21
Israeli peace activists.
61
201306
1669
ve İsrailli barış aktivistleriyle tanıştım.
03:23
And what I learned is that every act has an ecology.
62
203501
4534
Her eylemin bir ekolojisi olduğunu öğrendim.
03:28
It has a context.
63
208696
1429
Hepsinin bir kaynağı var.
03:32
Now, since then, I have gone around the world,
64
212074
3553
O zamandan beri dünya çapında dolaştım,
03:35
I have studied violent movements,
65
215651
3914
şiddet hareketleri üzerine çalıştım,
03:39
I have worked with NGOs and ex-combatants in Iraq,
66
219589
4965
Irak'ta, Suriye'de, Vietnam'da, Balkanlar'da ve Küba'da
03:44
Syria,
67
224578
1198
sivil toplum örgütleri ve eski mücahitlerle çalıştım.
03:45
Vietnam,
68
225800
1419
03:47
the Balkans,
69
227243
1182
03:48
Cuba.
70
228449
1281
03:50
I earned my PhD in History,
71
230422
2395
Tarih bölümünde doktora yaptım
03:52
and now what I do is I go to different archives
72
232841
2514
ve şu anda farklı arşivlere giderek,
03:55
and I dig through documents,
73
235379
2221
belgeleri karıştırarak
03:57
looking for police confessions,
74
237624
3633
polis itiraflarını, dava dosyalarını,
04:01
court cases,
75
241281
2565
04:03
diaries and manifestos of individuals involved in violent attacks.
76
243870
5216
şiddet saldırılarında yer almış bireylerin beyanname ve günlüklerini arıyorum.
04:09
Now, you gather all these documents --
77
249110
3186
Bütün bu belgeleri bir araya topladığınızda
04:12
what do they tell you?
78
252320
1410
size ne söylüyorlar?
04:13
Our brains love causal mysteries,
79
253754
3167
Öyle görünüyor ki beynimiz, bir sebebi olan gizemleri seviyor.
04:16
it turns out.
80
256945
1188
04:18
So any time we see an attack on the news,
81
258157
2950
Ne zaman bir saldırı haberi görsek
04:21
we tend to ask one question:
82
261131
2432
tek bir soru sormaya meyilliyiz.
04:23
Why?
83
263587
1302
"Neden?"
04:24
Why did that happen?
84
264913
1491
"Neden bu oldu?"
04:26
Well, I can tell you I've read thousands of manifestos,
85
266428
2900
Binlerce beyanname okudum ve bulduğum şey
04:29
and what you find out is that they are actually imitative.
86
269352
4561
aslında hepsinin bir taklit olduğu.
04:33
They imitate the political movement that they're drawing from.
87
273937
3569
Güç aldıkları politik hareketi taklit ediyorlar.
04:37
So they actually don't tell us a lot about decision-making
88
277530
4013
Bu yüzden belirli bir vakayla ilgili karar verme konusunda
04:41
in that particular case.
89
281567
1994
bize çok fazla şey söylemiyorlar.
04:43
So we have to teach ourselves to ask a totally different question.
90
283924
4618
Tamamen farklı sorular sormayı kendimize öğretmeliyiz.
04:48
Instead of "Why?" we have to ask "How?"
91
288566
3578
"Neden?" yerine "Nasıl?" diye sormalıyız.
04:52
How did individuals produce these attacks,
92
292168
2911
Bireyler bu saldırıları nasıl gerçekleştirdi?
04:55
and how did their decision-making ecology contribute to violent behavior?
93
295103
5278
Karar verme ekolojileri, şiddet içeren davranışlarını nasıl etkiledi?
05:00
There's a couple things I've learned from asking this kind of question.
94
300781
5018
Bu tarz soruları sorarak öğrendiğim birkaç şey var.
05:05
The most important thing is that
95
305823
2072
Öğrendiğim en önemli şey
05:07
political violence is not culturally endemic.
96
307919
3036
politik şiddetin kültürel olarak yaygın olmadığı.
05:10
We create it.
97
310979
1380
Onu biz yaratıyoruz.
05:12
And whether we realize it or not,
98
312383
2290
Fark etsek de etmesek de
05:14
our day-to-day habits contribute to the creation of violence
99
314697
5463
gündelik alışkanlıklarımız, çevremizdeki şiddetin yaratımını etkiliyor.
05:20
in our environment.
100
320184
1554
05:21
So here's a couple of habits that I've learned contribute to violence.
101
321762
5216
İşte şiddette payı olduğunu öğrendiğim birkaç alışkanlık:
05:28
One of the first things that attackers did
102
328322
3240
Saldırganların, bir şiddet eylemine kendilerini hazırlarken
05:31
when preparing themselves for a violent event
103
331586
3806
yaptıkları ilk şeylerden birisi
05:35
was they enclosed themselves in an information bubble.
104
335416
3695
kendilerini bir bilgi baloncuğuyla çevrelemekti.
05:39
We've heard of fake news, yeah?
105
339135
2558
Yalan haberleri duyduk, değil mi?
05:41
Well, this shocked me:
106
341717
2377
Beni şok eden şey,
05:44
every group that I studied had some kind of a fake news slogan.
107
344118
3498
üzerine çalıştığım her grubun bir çeşit yalan haber sloganı olması.
05:47
French communists called it the "putrid press."
108
347640
3388
Fransız komünistler bunu "iğrenç basın" olarak,
05:51
French ultranationalists called it the "sellout press"
109
351052
4097
Fransız aşırı milliyetçiler "satılmış basın"
05:55
and the "treasonous press."
110
355173
2192
ve "hain basın" olarak,
05:57
Islamists in Egypt called it the "depraved news."
111
357389
3511
Mısır'daki İslamcılar "ahlaksız haberler" olarak
06:00
And Egyptian communists called it ...
112
360924
3065
ve Mısırlı komünistler "yalan haber" olarak adlandırdı.
06:04
"fake news."
113
364013
1253
06:05
So why do groups spend all this time trying to make these information bubbles?
114
365290
4506
Peki neden gruplar bilgi baloncuklarını yaratmak için çok fazla zaman harcıyor?
06:09
The answer is actually really simple.
115
369820
2881
Cevap aslında çok basit.
06:12
We make decisions based on the information we trust, yeah?
116
372725
4495
Güvendiğimiz bilgilere dayanarak kararlar veririz, değil mi?
06:17
So if we trust bad information,
117
377244
3843
Eğer kötü bilgiye güvenirsek
06:21
we're going to make bad decisions.
118
381111
2975
kötü kararlar veririz.
06:24
Another interesting habit that individuals used
119
384110
2990
Bireylerin şiddet saldırısı gerçekleştirmek istediklerinde
06:27
when they wanted to produce a violent attack
120
387124
2943
kullandıkları bir diğer ilginç alışkanlık da
06:30
was that they looked at their victim not as an individual
121
390091
3530
kurbanlarını bir birey olarak değil,
06:33
but just as a member of an opposing team.
122
393645
2711
karşı takımın bir üyesi olarak görmeleriydi.
06:37
Now this gets really weird.
123
397006
1731
Bu cidden çok tuhaflaşıyor.
06:39
There's some fun brain science behind why that kind of thinking is effective.
124
399554
4335
Bu tarz bir düşüncenin etkili olmasının ardında eğlenceli bir beyin bilimi var.
06:43
Say I divide all of you guys into two teams:
125
403913
3528
Diyelim ki sizi iki takıma böldüm.
06:47
blue team,
126
407465
1152
Mavi takım
06:48
red team.
127
408641
1304
ve kırmızı takım.
06:49
And then I ask you to compete in a game against each other.
128
409969
3468
Sizden bir oyunda birbirinize karşı yarışmanızı istedim.
06:53
Well, the funny thing is, within milliseconds,
129
413461
3958
İşin komik yanı diğer takımın üyelerine kötü bir şey olmaya başladığında
06:57
you will actually start experiencing pleasure -- pleasure --
130
417443
4849
milisaniyeler içinde zevk almaya başlayacaksınız.
07:02
when something bad happens to members of the other team.
131
422316
4813
07:07
The funny thing about that is if I ask one of you blue team members
132
427814
4084
Bunun komik tarafı da eğer mavi takımdan birisine gidip
07:11
to go and join the red team,
133
431922
1915
kırmızı takıma katılmasını söylersem
07:14
your brain recalibrates,
134
434805
1992
beyniniz yeniden kalibre edecek
07:16
and within milliseconds,
135
436821
1374
ve milisaniyeler içinde
07:18
you will now start experiencing pleasure
136
438219
2593
eski takımınızdaki üyelere kötü bir şey olmaya başladığında
07:20
when bad things happen to members of your old team.
137
440836
3458
zevk almaya başlayacaksınız.
07:26
This is a really good example of why us-them thinking is so dangerous
138
446064
6605
Politik çevremizde biz-onlar düşüncesinin
neden tehlikeli olduğuyla alakalı güzel bir örnek.
07:32
in our political environment.
139
452693
1770
07:34
Another habit that attackers used to kind of rev themselves up for an attack
140
454487
4341
Saldırganların bir saldırı için kendilerine gaz vermek üzere kullandıkları
07:38
was they focused on differences.
141
458852
2368
bir diğer alışkanlık farklılıklara odaklanmalarıydı.
07:41
In other words, they looked at their victims, and they thought,
142
461244
2957
Başka bir deyişle kurbanlarına baktılar
07:45
"I share nothing in common with that person.
143
465075
2146
ve "Bu kişiyle hiçbir ortak yanım yok. Benden tamamen farklı." diye düşündüler.
07:47
They are totally different than me."
144
467245
2129
07:50
Again, this might sound like a really simple concept,
145
470829
3166
Kulağa basit bir kavram gibi gelebilir
07:54
but there's some fascinating science behind why this works.
146
474019
4657
ama bunun işe yaramasının ardında büyüleyici bir bilim var.
07:59
Say I show you guys videos of different-colored hands
147
479209
5229
Diyelim ki size farklı renklerdeki eller ve bu farklı renklerdeki ellere batırılan
08:04
and sharp pins being driven into these different-colored hands,
148
484462
3775
sivri raptiyeler içeren bir video gösterdim.
08:08
OK?
149
488261
1150
Tamam mı?
08:10
If you're white,
150
490360
1859
Eğer beyaz tenliyseniz
08:12
the chances are you will experience the most sympathetic activation,
151
492243
5711
muhtemelen en çok sempatik hareketlenmeyi
08:17
or the most pain,
152
497978
1563
ve en çok acıyı
08:19
when you see a pin going into the white hand.
153
499565
2931
raptiyenin beyaz ele batırıldığını gördüğünüzde yaşayacaksınız.
08:24
If you are Latin American, Arab, Black,
154
504053
3394
Eğer Latin Amerikalı, Arap ya da siyahiyseniz
08:27
you will probably experience the most sympathetic activation
155
507471
3567
en çok sempatik hareketlenmeyi muhtemelen raptiyenin
08:31
watching a pin going into the hand that looks most like yours.
156
511062
4864
sizin elinize en çok benzeyen ele batırıldığını gördüğünüzde yaşayacaksınız.
08:38
The good news is, that's not biologically fixed.
157
518846
3872
İyi haber şu ki bu, biyolojik olarak değişmez bir şey değil.
08:42
That is learned behavior.
158
522742
1795
Bu, öğrenilmiş davranış.
08:45
Which means the more we spend time with other ethnic communities
159
525252
4478
Diğer etnik komitelerle ne kadar çok zaman geçirirsek
08:49
and the more we see them as similar to us and part of our team,
160
529754
6869
onları o kadar çok kendimize benzer ve takımımızın bir parçası olarak görürüz
08:56
the more we feel their pain.
161
536647
2228
ve o kadar çok acılarını hissederiz.
08:58
The last habit that I'm going to talk about
162
538899
2557
Bahsedeceğim son alışkanlık, saldırganların dışarı çıkıp
09:01
is when attackers prepared themselves to go out and do one of these events,
163
541480
5057
o eylemlerden birini gerçekleştirmek için kendilerini hazırladıklarında
09:06
they focused on certain emotional cues.
164
546561
2666
belirli duygusal ipuçlarına odaklanmaları.
09:09
For months, they geared themselves up by focusing on anger cues, for instance.
165
549251
5866
Örneğin aylarca öfke işaretlerine odaklanıp kendilerini hazırlıyorlar.
09:15
I bring this up because it's really popular right now.
166
555141
2698
Bundan bahsediyorum çünkü şu sıralar oldukça popüler bir şey.
09:17
If you read blogs or the news,
167
557863
3684
Blogları ve haberleri okursanız
09:21
you see talk of two concepts from laboratory science:
168
561571
3979
laboratuvar biliminden iki konseptin konuşulduğunu görürsünüz:
09:25
amygdala hijacking and emotional hijacking.
169
565574
3205
amigdala ele geçirmesi ve duygusal ele geçirme.
09:28
Now, amygdala hijacking:
170
568803
2573
Amigdala ele geçirmesi, size bir işaret gösterdiğimde,
09:31
it's the concept that I show you a cue -- say, a gun --
171
571400
4089
diyelim ki bir silah,
09:35
and your brain reacts with an automatic threat response
172
575513
3893
beyninizin o işarete otomatik bir tehdit yanıtıyla tepki göstermesi.
09:39
to that cue.
173
579430
1169
09:40
Emotional hijacking -- it's a very similar concept.
174
580623
2501
Duygusal ele geçirme buna benzer bir konsept.
09:43
It's the idea that I show you an anger cue, for instance,
175
583148
5031
Size bir öfke işareti gösterdiğimde
09:48
and your brain will react with an automatic anger response
176
588203
5089
beyninizin o işarete otomatik bir öfke yanıtıyla
09:53
to that cue.
177
593316
1327
tepki gösterdiği fikri.
09:54
I think women usually get this more than men. (Laughs)
178
594667
3979
Bence kadınlar bunu erkeklerden daha çok anlıyor. (Güler)
09:58
(Laughter)
179
598670
1007
(Gülüşmeler)
09:59
That kind of a hijacking narrative grabs our attention.
180
599701
3526
Bu tür bir ele geçirme anlatısı dikkatimizi çekiyor,
10:03
Just the word "hijacking" grabs our attention.
181
603251
2765
sadece "ele geçirme" kelimesi bile dikkatimizi çekiyor.
10:06
The thing is,
182
606526
1151
Mesele şu ki çoğunlukla işaretler gerçek hayatta bu şekilde işe yaramaz.
10:07
most of the time, that's not really how cues work in real life.
183
607701
4771
10:12
If you study history,
184
612970
1150
Eğer tarih üzerine okursanız bulduğunuz şey
10:14
what you find is that we are bombarded with hundreds of thousands of cues
185
614144
5262
her gün yüz binlerce işaretle etrafımızın sarılmış olduğu olur.
10:19
every day.
186
619430
1407
10:20
And so what we do is we learn to filter.
187
620861
2047
Yaptığımız şey süzmeyi öğrenmek.
10:22
We ignore some cues,
188
622932
1844
Bazı işaretleri görmezden geliyoruz,
10:24
we pay attention to other cues.
189
624800
2179
diğer işaretlere dikkatimizi veriyoruz.
10:27
For political violence, this becomes really important,
190
627003
3628
Politik şiddet için bu oldukça önemli
10:30
because what it meant is that attackers usually didn't just see an anger cue
191
630655
5911
çünkü saldırganların genellikle sadece bir öfke işareti görüp
10:36
and suddenly snap.
192
636590
1880
sonra aniden hareket etmediği anlamına geliyor.
10:38
Instead,
193
638825
1463
Bunun yerine
10:40
politicians, social activists spent weeks, months, years
194
640312
6519
politikacılar, sosyal aktivistler
çevreyi öfke işaretleriyle doldurmak için haftalar, aylar, yıllar harcıyor
10:46
flooding the environment with anger cues, for instance,
195
646855
5023
10:51
and attackers,
196
651902
2003
ve saldırganlar bu işaretlere dikkat veriyorlar.
10:53
they paid attention to those cues,
197
653929
2435
10:56
they trusted those cues,
198
656388
2526
Bu işaretlere güveniyorlar,
10:58
they focused on them,
199
658938
1548
onlara odaklanıyorlar
11:00
they even memorized those cues.
200
660510
2602
hatta o işaretleri ezberliyorlar.
11:03
All of this just really goes to show how important it is to study history.
201
663136
6477
Bütün bunlar tarih üzerine okumanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
11:09
It's one thing to see how cues operate in a laboratory setting.
202
669637
3970
Görülecek bir şey de işaretlerin laboratuvar şartlarında nasıl çalıştığı.
11:13
And those laboratory experiments are incredibly important.
203
673631
3614
O laboratuvar deneyleri inanılmaz derecede önemli.
11:17
They give us a lot of new data about how our bodies work.
204
677269
4222
Vücudumuzun nasıl çalıştığıyla alakalı bize birçok veri veriyorlar.
11:22
But it's also very important to see how those cues operate in real life.
205
682269
5219
Ama o işaretlerin gerçek hayatta nasıl çalıştığını görmek de çok önemli.
11:30
So what does all this tell us about political violence?
206
690535
4165
Peki tüm bunlar bize politik şiddet hakkında ne söylüyor?
11:35
Political violence is not culturally endemic.
207
695908
3588
Politik şiddet, kültürel olarak yaygın değil.
11:39
It is not an automatic, predetermined response to environmental stimuli.
208
699985
5223
Çevresel uyarıcılara karşı otomatik, önceden belirlenmiş bir yanıt değil.
11:45
We produce it.
209
705523
1183
Onu biz üretiyoruz.
11:47
Our everyday habits produce it.
210
707356
2073
Günlük alışkanlıklarımız üretiyor.
11:50
Let's go back, actually, to those two women that I mentioned at the start.
211
710945
3961
Başlangıçta bahsettiğim o iki kadına geri dönelim.
11:55
The first woman had been paying attention to those outrage campaigns,
212
715940
5578
Birinci kadın o hakaret kampanyalarına dikkatini vermişti,
12:01
so she took a gun
213
721542
1423
bu yüzden silahını aldı
12:02
and approached a soldier at a checkpoint.
214
722989
2269
ve denetleme noktasında bir askere yaklaştı.
12:07
But in that moment, something really interesting happened.
215
727302
3603
Ama o anda çok ilginç bir şey oldu.
12:10
She looked at that soldier,
216
730929
2869
Askere baktı
12:13
and she thought to herself,
217
733822
1953
ve kendi kendine
12:18
"He's the same age as me.
218
738180
2582
"Benimle aynı yaşta.
12:21
He looks like me."
219
741435
1518
Bana benziyor." diye düşündü.
12:24
And she put down the gun, and she walked away.
220
744724
2538
Silahı indirdi ve yürüyüp gitti.
12:28
Just from that little bit of similarity.
221
748179
2423
Sadece o küçük benzerlik sayesinde.
12:32
The second girl had a totally different outcome.
222
752128
3574
İkinci kız bambaşka bir sonuca vardı.
12:37
She also listened to the outrage campaigns,
223
757533
2849
O da hakaret kampanyalarını dinlemişti
12:40
but she surrounded herself with individuals
224
760406
2992
ama etrafını şiddet destekçisi bireyler,
12:43
who were supportive of violence,
225
763422
1824
12:45
with peers who supported her violence.
226
765270
2506
onun şiddetini destekleyen akranlarıyla kuşattı.
12:48
She enclosed herself in an information bubble.
227
768707
3276
Kendini bir bilgi baloncuğuyla çevreledi.
12:52
She focused on certain emotional cues for months.
228
772747
3650
Aylarca belirli duygusal ipuçlarına odaklandı.
12:56
She taught herself to bypass certain cultural inhibitions against violence.
229
776421
5592
Kendine şiddete karşı olan belirli kültürel engelleri umursamamayı öğretti.
13:02
She practiced her plan,
230
782037
1747
Planına çalıştı,
13:03
she taught herself new habits,
231
783808
2247
kendine yeni alışkanlıklar edindi,
13:06
and when the time came, she took her bomb to the café,
232
786079
4122
zamanı geldiğinde bombayı alıp kafeye gitti
13:10
and she followed through with that attack.
233
790225
2301
ve saldırıyı gerçekleştirdi.
13:15
This was not impulse.
234
795592
2811
Bu bir tepki değildi.
13:18
This was learning.
235
798903
1673
Bu öğrenmeydi.
13:22
Polarization in our society is not impulse,
236
802463
3882
Toplumumuzdaki kutuplaşma bir tepki değil,
13:26
it's learning.
237
806369
1346
öğrenme.
13:28
Every day we are teaching ourselves:
238
808391
2927
Her gün kendimize
13:31
the news we click on,
239
811342
1962
tıkladığımız haberleri,
13:33
the emotions that we focus on,
240
813328
2044
odaklandığımız duyguları,
13:35
the thoughts that we entertain about the red team or the blue team.
241
815396
4360
kırmızı takım ya da mavi takım hakkında bulundurduğumuz düşünceleri öğretiyoruz.
13:40
All of this contributes to learning,
242
820284
2265
Fark etsek de etmesek de
13:42
whether we realize it or not.
243
822573
1723
bütün bunlar öğrenmeye katkı sağlıyor.
13:44
The good news
244
824696
1628
İyi haber şu ki
13:47
is that while the individuals I study already made their decisions,
245
827570
5871
üzerine çalıştığım bireyler çoktan kararlarını vermiş olsalar da
13:53
we can still change our trajectory.
246
833465
2420
yörüngemizi hâlâ değiştirebiliriz.
13:57
We might never make the decisions that they made,
247
837164
3660
Onların verdiği kararları asla vermeyebiliriz
14:00
but we can stop contributing to violent ecologies.
248
840848
4149
ama şiddet ekolojilerine katkı sağlamayı durdurabiliriz.
14:05
We can get out of whatever news bubble we're in,
249
845552
4486
İçinde bulunduğumuz haber baloncuğundan çıkabilir,
14:10
we can be more mindful about the emotional cues
250
850062
4044
odaklandığımız duygusal ipuçları
14:14
that we focus on,
251
854130
1229
ve tıkladığımız hakaret tuzakları hakkında
14:15
the outrage bait that we click on.
252
855383
2399
daha dikkatli olabiliriz.
14:18
But most importantly,
253
858422
1180
Ama en önemlisi
14:19
we can stop seeing each other as just members of the red team
254
859626
4501
birbirimizi sadece kırmızı takımın ya da mavi takımın üyesi olarak
14:24
or the blue team.
255
864151
1394
görmeyi bırakabiliriz.
14:25
Because whether we are Christian, Muslim, Jewish, atheist,
256
865959
5897
Çünkü Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Ateist,
14:31
Democrat or Republican,
257
871880
2484
Demokrat ya da Cumhuriyetçi de olsak
14:34
we're human.
258
874388
1156
biz insanız.
14:35
We're human beings.
259
875568
1275
Biz insanoğluyuz.
14:37
And we often share really similar habits.
260
877992
3502
Sıklıkla oldukça benzer alışkanlıklar paylaşıyoruz.
14:42
We have differences.
261
882224
1833
Farklılıklarımız var.
14:44
Those differences are beautiful,
262
884081
2215
O farklılıklar güzel
14:46
and those differences are very important.
263
886320
2441
ve oldukça önemli.
14:48
But our future depends on us being able to find common ground
264
888785
6469
Ama geleceğimiz, diğer tarafla ortak görüş bulabilmemize bağlı.
14:55
with the other side.
265
895278
1350
14:57
And that's why it is so, so important
266
897785
3335
Beyinlerimizi yeniden eğitmemizin
15:01
for us to retrain our brains
267
901144
2579
ve şiddet ekolojilerine katkıda bulunmayı bırakmamızın
15:03
and stop contributing to violent ecologies.
268
903747
3800
bu kadar önemli olmasının sebebi de bu.
15:08
Thank you.
269
908272
1172
Teşekkür ederim.
15:09
(Applause)
270
909468
1906
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7