Roger Stein: A bold new way to fund drug research

47,831 views ・ 2014-01-07

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Eren Öztürk Gözden geçirme: berat güven
00:12
So this is a picture of my dad and me, at the beach in Far Rockaway,
0
12639
6515
Bu benim ve babamın Far Rockaway sahilinde bir fotoğrafı,
daha doğrusu,
Rockaway Parkındaki fotoğrafı.
00:19
or actually Rockaway Park.
1
19178
1462
00:20
I'm the one with the blond hair.
2
20664
2666
Sarı saçlı olan benim.
00:23
My dad's the guy with the cigarette.
3
23354
1942
Sigara içen de babam.
00:25
It was the 60's.
4
25320
1151
1960'lardaydık ve çoğu insan sigara içiyordu.
00:26
A lot of people smoked back then.
5
26495
1638
00:28
In the summer of 2009, my dad was diagnosed with lung cancer.
6
28157
3517
2009 yılının yaz ayında babam akciğer kanserine yakalandı.
00:34
Cancer is one of those things that actually touches everybody.
7
34302
3723
Kanser bir şekilde her insanın hayatına dokunan şeylerden biri.
00:38
If you're a man in the US,
8
38049
2628
Amerika'da yaşayan bir erkekseniz
00:40
you've got about a one in two chance
9
40701
2046
yaşam süreniz boyunca
00:42
of being diagnosed with cancer during your lifetime.
10
42771
2935
kansere yakalanma riskiniz %50.
00:45
If you're a woman, you've got about a one in three chance
11
45730
2785
Eğer bir kadınsanız bu risk
yaklaşık olarak 3'te 1 oranındadır.
00:48
of being diagnosed with cancer.
12
48539
1669
00:51
Everybody knows somebody who's been diagnosed with cancer.
13
51025
3134
Herkes kanser teşhisi konulmuş birini tanır.
00:55
Now, my dad's doing better today,
14
55355
1580
Babam bugünlerde daha iyi durumda
00:56
and part of the reason for that is that he was able to participate in the trial
15
56959
5033
ve bunun nedenlerinden biri özellikle ondaki kanser türüne
özel olarak hazırlanmış yeni bir deneysel ilacın
01:02
of an experimental new drug that happened to be specially formulated
16
62016
3233
deneme sürecine katılabilmiş olmasıdır.
01:05
and very good for his particular kind of cancer.
17
65273
2253
01:07
There are over 200 kinds of cancer.
18
67550
1773
Kanserin 200'ün üzerinde türü var.
01:10
And what I want to talk about today
19
70660
2260
Bugün hakkında konuşmak istediğim konu
01:12
is how we can help more people like my dad,
20
72944
2872
babamın durumundaki diğer insanlara nasıl yardım edebiliriz,
01:15
because we have to change the way we think about raising money
21
75840
2954
çünkü kanser araştırmalarına yatırım sağlamak konusundaki
01:18
to fund cancer research.
22
78818
1394
düşüncelerimizi değiştirmek zorundayız.
01:21
So a while after my dad was diagnosed,
23
81273
1934
Babama teşhis konulduktan bir süre sonra,
01:23
I was having coffee with my friend Andrew Lo.
24
83231
2775
arkadaşım Andrew Lo ile kahve içiyorduk.
01:26
He's the head of the Laboratory for Financial Engineering at MIT,
25
86407
3266
Arkadaşım, benim de başka bir pozisyonda olduğum
01:29
where I also have a position,
26
89697
1938
MIT'de Finans Mühendisliği Laboratuvarı'nın başkanı
01:31
and we were talking about cancer.
27
91659
1602
ve o sırada kanser hakkında konuşuyorduk.
01:33
And Andrew had been doing his own bits of research,
28
93285
2394
Andrew da bu konu üzerine kendi araştırmalarını yapıyordu,
01:35
and one of the things that he had been told
29
95703
2094
ona konu hakkında söylenen
01:37
and that he'd learned from studying the literature
30
97821
4445
ve onun da çalışmalardan öğrendiği şeylerden biri,
konunun başlangıç aşamasında oldukça kısıtlayıcı bir durum olduğuydu.
01:42
was that there's actually a big bottleneck.
31
102290
2081
01:44
It's very difficult to develop new drugs,
32
104395
2140
Yeni ilaçlar geliştirmek oldukça zor
01:46
and the reason it's difficult to develop new drugs
33
106559
2360
ve bu zorluğun nedeni
01:48
is because in the early stages of drug development,
34
108943
2421
ilaç geliştirmenin ilk aşamalarında
01:51
the drugs are very risky, and they're very expensive.
35
111388
2505
ilaçların çok riskli ve pahalı olması.
01:53
So Andrew asked me if I'd want to maybe work with him a bit,
36
113917
2873
Bunun üzerine, Andrew bir süre onunla çalışmak ve
01:56
work on some of the math and the analytics
37
116814
2110
hesaplamalar ve mantıksal çözümlemeler yaparak
01:58
and see if we could figure out something we could do.
38
118948
2537
izleyebileceğimiz başka bir yol bulmak isteyip istemeyeceğimi sordu.
02:02
Now I'm not a scientist.
39
122116
1469
Durum şu ki ben bilim insanı değilim.
02:03
You know, I don't know how to build a drug.
40
123609
2048
Yani bir ilaç nasıl yapılır bilmiyorum.
02:05
And none of my coauthors, Andrew Lo or Jose-Maria Fernandez or David Fagnan --
41
125681
4895
Ortak yazarlarımdan Andrew Lo, Jose-Maria Fernandez veya David Fagnan,
02:10
none of those guys are scientists either.
42
130600
2715
bu kişiler de bilim insanı değiller.
02:13
We don't know the first thing about how to make a cancer drug.
43
133339
3029
Kanser ilacının nasıl yapıldığına dair hiçbir şey bilmiyoruz.
02:16
But we know a little bit about risk mitigation
44
136828
2199
Fakat riski azaltmak hakkında biraz bilgimiz var
02:19
and a little bit about financial engineering,
45
139051
2116
ve biraz da finans mühendisliği biliyoruz,
02:21
and so we started thinking, what could we do?
46
141191
2108
böylece düşünmeye başladık, ne yapabilirdik?
02:24
I'm going to tell you about some work
47
144079
1810
Size geçtiğimiz yıllarda yapmış olduğumuz
02:25
we've been doing over the last couple years
48
145913
2085
kanser araştırmalarının ve diğer işlerin yapılış şekillerini
02:28
that we think could fundamentally change the way
49
148022
2271
temelden değiştireceğine inandığımız
02:30
research for cancer and lots of other things gets done.
50
150317
2873
birkaç çalışmadan bahsedeceğim.
02:33
We want to let the research drive the funding,
51
153750
2389
Araştırmanın yatırımı yönlendirmesini istiyoruz,
02:36
not the other way around.
52
156163
1552
bunun tersini değil.
02:38
So in order to get started,
53
158446
1294
Başlamadan önce
02:39
let me tell you how you get a drug financed.
54
159764
2123
sizlere biraz bir ilaca nasıl finansman sağlandığını anlatayım.
02:41
Imagine that you're in your lab -- you're a scientist, you're not like me --
55
161911
4401
Laboratuvarınızda olduğunuzu hayal edin, benim aksime bir bilim insanı olduğunuzu
02:46
and you've developed a new compound
56
166336
1972
ve kanser hastası birini iyileştirebileceğini düşündüğünüz
02:48
that you think might be therapeutic for somebody with cancer.
57
168332
3856
yeni bir bileşim geliştirdiğinizi düşünün.
Bu durumda bu bileşimi hayvanlar ve deney tüplerinde test edersiniz,
02:52
Well, what you do is, you test in animals, you test in test tubes,
58
172212
3656
02:55
but there's this notion of going from the bench to the bedside,
59
175892
3060
fakat içinizde, ortaya çıkan bulgular ile hemen hastaları tedavi etme eğilimi vardır
02:58
and in order to get from the bench, the lab, to the bedside, to the patients,
60
178976
3652
ve bu bulgular ile bunu yapabilmeniz, hastalara ulaşabilmeniz için
03:02
you've got to get the drug tested.
61
182652
1830
ilacı test ettirmeniz gerekir.
03:04
And the way the drug gets tested
62
184506
1604
İlacın test edilme yöntemi
03:06
is through a series of, basically, experiments,
63
186134
2221
temelde bir dizi deney yoluyla,
03:08
through these large, they're called trials,
64
188379
2031
deneme denilen bu büyük deneyler yoluyla,
03:10
that they do to determine whether the drug is safe
65
190434
2355
ilacın güvenli olup olmadığı ve bütün bu şeylerde
03:12
and whether it works and all these things.
66
192813
2013
03:14
So the FDA has a very specific protocol.
67
194850
2080
işe yarayıp yaramadığını belirleme biçiminde yapılır.
03:16
In the first phase of this testing,
68
196954
1691
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin protokolü oldukça kesindir.
03:18
which is called testing for toxicity, it's called Phase I.
69
198669
3609
Testin ilk aşamasında,
bu aşamaya zehirlilik kontrolü denir ve 1. Aşama olarak adlandırılır,
03:22
In the first phase, you give the drug to healthy people
70
202675
2694
03:25
and you see if it actually makes them sick.
71
205393
2337
bu aşamada ilaç, sağlıklı insanlara verilir
ve onları hasta edip etmediğine bakılır.
03:28
In other words, are the side effects just so severe
72
208578
2394
Başka bir deyişle, ne kadar işe yararsa yarasın,
03:30
that no matter how much good it does,
73
210996
1788
03:32
it's not going to be worth it?
74
212808
1458
ilacın yan etkileri ilacın kullanımını
engelleyecek kadar ağır mı?
03:34
Does it cause heart attacks, kill people, liver failure?
75
214290
2691
Kalp krizine, hastaların ölümüne veya karaciğer yetmezliğine sebep oluyor mu?
03:37
And it turns out, that's a pretty high hurdle.
76
217005
2153
Bu aşamada büyük bir engel olduğu ortaya çıkıyor.
03:39
About a third of all drugs drop out at that point.
77
219182
2362
03:41
In the next phase, you test to see if the drug's effective,
78
221663
2859
Tüm ilaçların 3'te 1'lik kısmı bu noktada eleniyor.
Sonraki aşamada ilacın etkili olup olmadığı test edilir,
03:44
and you give it to people with cancer
79
224546
1790
03:46
and you see if it makes them better.
80
226360
1731
ilaç kanser hastası insanlara verilir
03:48
And that's also a higher hurdle. People drop out.
81
228115
2318
ve onları iyileştirip iyileştirmediğine bakılır.
03:50
And in the third phase, you test it on a very large sample,
82
230457
2806
Bu aşama daha büyük bir engel. İnsanlar vazgeçiyor.
03:53
and you're trying to determine what the right dose is,
83
233287
3108
3. aşamada ilaç çok çeşitli örnekler üzerinde denenir
03:56
is it better than what's available today? If not, then why build it?
84
236419
3202
ve uygun dozun ne kadar olduğu belirlenmeye çalışılır.
03:59
When you're done with all that,
85
239891
1944
Bu ilaç var olan ilaçlardan daha iyi mi? Eğer değilse, neden üretilsin ki?
04:01
what you have is a very small percentage of drugs
86
241960
2485
Tüm bu işlemler bittiğinde
04:04
that start the process actually come out the other side.
87
244469
2826
sürecin sonunda çıkan ilaçların sayısı
başlangıçtaki ilaçların oldukça küçük bir yüzdesidir.
04:07
So those blue bottles -- those blue bottles save lives,
88
247319
3714
Yani gördüğünüz mavi şişeler... O mavi şişeler hayat kurtarıyor,
04:11
and they're also worth billions, sometimes billions a year.
89
251057
3060
ayrıca o şişeler milyarlar değerinde, bazen yıllık olarak milyarlar ediyorlar.
04:14
So now here's a question:
90
254800
1575
Şimdi size şunu sormak istiyorum:
04:16
if I were to ask you, for example,
91
256399
3242
Örneğin eğer sizden,
bu şişelerden birini satın almanız için
04:19
to make a one-time investment of, say, 200 million dollars
92
259665
3965
tek seferlik 200 milyon dolarlık bir yatırım yapmanızı istesem,
04:23
to buy one of those bottles,
93
263654
1644
04:25
so 200 million dollars up front, one time, to buy one of those bottles,
94
265322
3352
yani bu şişelerden biri için, bir defaya mahsus önden 200 milyon dolar,
04:28
I won't tell you which one it is,
95
268698
1616
size hangisini aldığınızı söylemeyeceğim
04:30
and in 10 years, I'll tell you whether you have one of the blue ones.
96
270338
3901
ve 10 yıl sonra, aldığınız şişenin mavilerden olup olmadığını söyleyeceğim.
04:34
Does that sound like a good deal for anybody?
97
274263
2131
Bunun iyi bir anlaşma olduğunu düşünen var mı?
04:36
No. No, right?
98
276418
1238
Hayır. Hayır tabii ki.
04:37
And of course, it's a very, very risky trial position,
99
277680
2534
Tabii ki bu oldukça riskli bir öneri
04:40
and that's why it's very hard to get funding,
100
280238
2142
ve işte bu yüzden yatırım sağlamak oldukça zor
04:42
but to a first approximation, that's actually the proposal.
101
282404
2796
fakat ilk yaklaşım olarak öneri bu.
04:45
You have to fund these things from the early stages on.
102
285224
2610
Bu ilaçlara ilk aşamalardan itibaren yatırım sağlamak zorundasınız.
04:47
It takes a long time.
103
287858
1267
Bu da uzunca bir süre alıyor.
04:49
So Andrew said to me, he said,
104
289149
3417
Andrew bana dedi ki
04:52
"What if we stop thinking about these as drugs?
105
292590
2446
''Bunlara ilaçlar olarak yaklaşmayı bırakıp
04:55
What if we start thinking about them as financial assets?"
106
295060
2786
finansal varlıklar olarak yaklaşmaya başlasak nasıl olur?''
04:57
They've got really weird payoff structures and all that,
107
297870
2644
Oldukça garip bir geri ödeme yapısına sahipler
05:00
but let's throw everything we know about financial engineering at them.
108
300538
3340
ama yine de finans mühendisliği hakkında bildiğimiz her şeyi onlara uygulayalım.
05:03
Let's see if we can use all the tricks of the trade
109
303902
2460
Mesleğimizdeki tüm numaraları bu ilaçları finansal varlıklara
05:06
to figure out how to make these drugs work as financial assets.
110
306386
3347
dönüştürmek için kullanıp kullanamayacağımıza bakalım.
05:10
Let's create a giant fund.
111
310344
1446
Hadi dev bir fon oluşturalım.
05:12
In finance, we know what to do with assets that are risky.
112
312289
2744
Finans alanında riskli varlıklarla ne yapılacağını biliriz.
05:15
You put them in a portfolio and you try to smooth out the returns.
113
315057
3112
Bir portföy oluşturulur ve getiriler düzenlenir.
05:18
So we did some math, and it turned out you could make this work,
114
318193
3043
Birkaç hesaplama yaptık ve bu işin yapılabileceği sonucuna vardık
05:21
but in order to make it work, you need about 80 to 150 drugs.
115
321260
3432
fakat işe yaraması için yaklaşık 80 ile 150 civarında ilaç gerekiyor.
05:24
Now the good news is, there's plenty of drugs
116
324716
2165
İyi haber, test edilmeyi bekleyen
05:26
that are waiting to be tested.
117
326905
1460
bir sürü ilaç var.
Bize, test edilmeyi bekleyen fakat yatırım sağlanamayan
05:28
We've been told that there's a backlog of about 20 years of drugs
118
328389
3933
yaklaşık 20 yıllık bir ilaç rezervinin olduğu söylendi.
05:32
that are waiting to be tested but can't be funded.
119
332346
2453
05:34
In fact, that early stage of the funding process,
120
334823
2397
Aslına bakarsanız yatırım sağlamanın o ilk aşamasına,
05:37
that Phase I and preclinical stuff,
121
337244
1972
o Aşama 1'e ve klinik öncesi işlere
05:39
that's actually, in the industry, called the Valley of Death
122
339240
2869
sektörde ''Ölüm Vadisi'' deniliyor
çünkü ilaçlar o aşamada ölüyorlar.
05:42
because it's where drugs go to die.
123
342133
1737
05:43
It's very hard to for them to get through there,
124
343894
2254
O aşamayı geçmek ilaçlar için oldukça zor
ve tabii ki o aşamayı geçemezlerse
05:46
and of course, if you can't get through there,
125
346172
2227
sonraki aşamalara da ulaşamazlar.
05:48
you can't get to the later stages.
126
348423
1634
Hesaplamaları yaptık ve sonuca ulaştık, tamam,
05:50
So we did this math, and we figured out, OK,
127
350081
2052
80 ile 150 civarında bir ilaç sayısına ihtiyacımız var.
05:52
well, you need about 80 to, say, 150, or something like that, drugs.
128
352157
3298
05:55
And then we did a little more math, and we said, OK,
129
355767
2786
Sonra birkaç hesaplama daha yaptık ve tamam şimdi
05:58
well, that's a fund of about three to 15 billion dollars.
130
358577
3262
yaklaşık olarak 3 ile 15 milyar dolarlık bir yatırıma ihtiyacımız var.
06:01
So we kind of created a new problem by solving the old one.
131
361863
3484
Böylece eski bir problemi çözerek yeni bir problem yaratmış gibi olduk.
06:05
We got rid of the risk, but now we need a lot of capital,
132
365905
2683
Riski ortadan kaldırdık, ama şimdi büyük miktarda sermayeye ihtiyacımız var
06:08
and you can only get that kind of capital in the capital markets.
133
368612
3111
ve böyle bir sermayeyi ancak sermaye piyasasında bulabiliriz.
06:11
Venture capitalists and philanthropies don't have it.
134
371747
2493
Risk yatırımcıları ve hayırseverler böyle bir sermayeye sahip değiller.
06:14
But we have to figure out how to get people in the capital markets,
135
374264
3207
Fakat sermaye piyasasında normalde bu işlere yatırım sağlamayanları
06:17
who traditionally don't invest in this, to want to invest in this stuff.
136
377495
3492
bu işe yatırım sağlamaya nasıl ikna edebileceğimizi bulmalıyız.
06:21
So again, financial engineering was helpful here.
137
381011
2318
Bu noktada finans mühendisliği yine yardımcı oldu.
06:23
Imagine the megafund starts empty,
138
383353
1800
Dev yatırımın boş olduğunu,
06:25
and what it does is it issues some debt and some equity,
139
385177
4009
hem biraz borç senedi hem de biraz hisse senedi dağıttığını düşünün.
06:29
and that generates cash flow.
140
389210
1396
Bu, para akışı sağlar.
06:30
That cash flow is used, then, to buy that big portfolio of drugs that you need,
141
390964
3745
Sonra para akışı, ihtiyaç duyulan geniş ilaç portföyünü satın almaya kullanılır
06:34
and those drugs start working their way through that approval process,
142
394733
3313
ve o ilaçlar onay sürecinden yavaş yavaş geçmeye başlarlar
ve geçtikleri her aşama sonrası,
06:38
and each time they go through a phase of approval,
143
398070
2391
daha da değerlenirler.
06:40
they gain value.
144
400485
1195
Birçoğu sürecin sonuna ulaşamaz fakat birkaçı bunu başarır
06:41
Most of them don't make it, but a few of them do,
145
401704
2358
ve değer kazanan o ilaçların bir kısmı satılabilir
06:44
and with the ones that gain value, you can sell some,
146
404086
2506
ve onlar satıldığı zaman,
06:46
and when you sell them,
147
406616
1238
06:47
you have money to pay the interest on those bonds,
148
407878
2338
borç senetlerinin faizini ödeyecek miktar kazanılmış olur,
aynı zamanda bir sonraki deney turuna yetecek paraya da sahip olunur.
06:50
but also to fund the next round of trials.
149
410240
2051
06:52
It's almost self-funding.
150
412315
1225
06:53
You do that for the course of the transaction,
151
413564
2280
Neredeyse tamamen kendi kendine yatırım sağlıyor.
06:55
and when you're done, you liquidate the portfolio,
152
415868
2429
İşlem boyunca aynı döngü devam eder
ve iş bittiği zaman, portföy nakit paraya çevrilir,
06:58
pay back the bonds, and you can give the equity holders a nice return.
153
418321
3322
borçların tamamı ödenir ve hisse senedi sahiplerine kazanç sağlanır.
07:01
That was the theory, and we talked about it,
154
421667
2175
Teori buydu ve bunun üzerine görüştük,
07:03
we did a bunch of experiments,
155
423866
1470
bir sürü deney yaptık,
07:05
and then we said, let's really try to test it.
156
425360
2168
sonra hadi şimdi bu teoriyi gerçekten test edelim dedik.
07:07
We spent the next two years doing research.
157
427552
2884
Geçtiğimiz 2 yıl boyunca araştırmalar yaptık.
07:10
We talked to hundreds of experts in drug financing and venture capital.
158
430915
4368
İlaç finansmanı ve risk sermayesi konusunda uzman yüzlerce kişi ile görüştük
07:15
We talked to people who have developed drugs.
159
435721
2252
ilaç geliştirmiş kişilerle görüştük.
07:17
We talked to pharmaceutical companies.
160
437997
1835
İlaç şirketleri ile görüştük.
07:19
We actually looked at the data for drugs,
161
439856
2830
Onaylanmış, reddedilmiş veya geri çekilmiş
07:22
over 2,000 drugs that had been approved or denied or withdrawn,
162
442710
4172
2.000'in üzerinde ilacın verilerini inceledik
07:26
and we also ran millions of simulations.
163
446906
2351
ve ayrıca milyonlarca simülasyon yürüttük.
07:30
And all that actually took a lot of time.
164
450230
2530
Tüm bunlar oldukça fazla zaman aldı.
07:32
But when we were done, we found something that was sort of surprising.
165
452784
3293
Fakat iş bittiğinde oldukça şaşırtıcı bir sonuca ulaştık.
Yatırımı oluşturmak gerçekten de mümkündü.
07:36
It was feasible to structure that fund
166
456101
1826
07:37
such that when you were done structuring it,
167
457951
2092
Hem de yatırım oluşturulduğu zaman,
07:40
you could actually produce low-risk bonds that would be attractive to bond holders,
168
460067
3939
borç senedi sahiplerine çekici gelecek, yüzde 5 ile 8 civarı bir kazanç sağlayacak
07:44
that would give you yields of about five to eight percent,
169
464030
2740
düşük riskli borç senetleri üretilebilir
07:46
and you could produce equity
170
466794
1465
ve sahiplerine yaklaşık yüzde 12'lik bir kazanç sağlayacak hisse senetleri de.
07:48
that would give equity holders about a 12 percent return.
171
468283
2695
Bu kazançlar bir risk yatırımcısına çekici gelmeyecektir.
07:51
Now those returns aren't going to be attractive to a venture capitalist.
172
471002
3382
07:54
They want to make those big bets
173
474408
1533
Onlar büyük oynayarak
07:55
and get those billion dollar payoffs.
174
475965
1793
milyar dolarlık kazançlar sağlamak istiyorlar.
07:57
But it turns out there are lots of other folks that would be interested.
175
477995
3438
Yine de bu işle ilgilenecek bir sürü insan var.
Bu iş çeşitli emeklilik fonları arasında yatırım yapmak için
08:01
That's right in the investment sweet spot of pension funds and 401(k) plans
176
481457
3579
tam en uygun noktada yer alıyor.
08:05
and all this other stuff.
177
485060
1298
08:06
So we published some articles in the academic press,
178
486687
2472
Böylece akademik basında, tıbbi dergilerde makaleler yayınladık,
08:09
in medical journals, in finance journals.
179
489183
4815
finans dergilerinde makale yayınladık.
08:14
But it wasn't until we actually got the popular press interested in this
180
494022
3445
Fakat popüler basın organlarının bu işle ilgilenmesini sağlayana kadar
08:17
that we began to get some traction.
181
497491
2205
ilgiyi üzerimize çekememiştik.
08:20
We wanted to do more than just make people aware of it.
182
500360
2596
İnsanların farkındalığını arttırmaktan çok onları buna dâhil etmek istiyorduk.
08:22
We wanted people to get involved.
183
502980
1580
08:24
So we took all of our computer code and made that available online
184
504584
3113
Bu yüzden yazdığımız tüm kodları, internette ulaşılabilir hale getirdik,
08:27
under an open-source license to anybody that wanted it.
185
507721
2688
isteyen herkes için açık kaynaklı lisans altında oldu.
08:30
And you guys can download it today
186
510433
1695
İşe yarayıp yaramadığını görmek için bugün siz de bunu indirebilirsiniz.
08:32
if you want to run your own experiments to see if this would work.
187
512152
3127
Gerçekten de çok etkili oldu çünkü varsayımlarımıza inanmayan kişiler
08:35
And that was really effective,
188
515303
1485
08:36
because people that didn't believe our assumptions
189
516812
2364
kendi varsayımlarını deneyerek nasıl işe yaradığını görebilirler.
08:39
could try their own and see how it would work.
190
519200
2151
Şimdi ortada bariz bir sorun var, o da
08:41
Now there's an obvious problem, which is,
191
521375
1986
08:43
is there enough money in the world to fund this?
192
523385
2275
dünyada bunu finanse edecek yeterli para var mı?
08:45
I've told you there's enough drugs, but is there enough money?
193
525684
2917
Yeterli ilaç olduğunu söylemiştim fakat yeterli para var mı?
08:48
There's 100 trillion dollars of capital
194
528625
1906
Şu anda sabit getirili menkul kıymetlere yatırılmış
08:50
currently invested in fixed-income securities.
195
530555
2994
100 trilyon dolarlık bir sermaye var.
08:54
That's a hundred thousand billion.
196
534632
1833
Bu yüz bin milyar dolar demek.
08:58
There's plenty of money.
197
538320
1607
Yani bol bol para var.
08:59
(Laughter)
198
539951
3006
(Kahkahalar)
Ama gerekli olan şeyin sadece paradan fazlası olduğunu fark ettik.
09:04
But we realized it's more than just money that's required.
199
544088
2743
09:06
We had to get people motivated, involved,
200
546855
2000
İnsanları motive edip sürece dahil etmeli ve bu işi anlamalarını sağlamalıyız.
09:08
and get them to understand this.
201
548879
1650
09:10
And we started thinking about all the different things that could go wrong.
202
550775
3535
Ters gidebilecek bütün farklı şeyleri düşünmeye başladık.
09:14
What are all the challenges that might get in the way?
203
554334
2862
Yolumuza ne gibi engeller çıkabilirdi?
09:17
And we had a long list.
204
557220
1220
Birçok engel vardı.
09:18
We assigned a bunch of people, including ourselves,
205
558464
2979
Sorunun farklı parçalarının çözümleri için
kendimiz de dahil olmak üzere bir sürü insanı görevlendirdik.
09:21
different pieces of this problem.
206
561467
1586
09:23
And we said, could you start a work stream on credit risk?
207
563910
2811
Ve gruplara, siz kredi riski üzerinde çalışabilir misiniz?
09:26
Could you start a work stream on the regulatory aspects?
208
566745
2645
Siz ruhsat işleri ile ilgilenebilir misiniz?
Siz bu kadar fazla projenin nasıl yürütüleceğine bakar mısınız? Diye sorduk.
09:29
Could you start a work stream on how you would manage so many projects?
209
569414
4033
09:33
And we had all these experts get together and do these different work streams,
210
573471
3672
Tüm bu uzmanları bir araya topladık ve bu işlerle ilgilenmelerini sağladık
ve sonra bir konferans düzenledik.
09:37
and then we held a conference.
211
577167
1848
Bu konferans geçtiğimiz yaz düzenlendi.
09:39
The conference was held over this past summer.
212
579039
2230
09:41
It was an invitation-only conference.
213
581293
1780
Davete özel bir konferanstı.
Amerikan Kanser Derneği'nin sponsorluğunda
09:43
It was sponsored by the American Cancer Society
214
583097
2250
09:45
and done in collaboration with the National Cancer Institute.
215
585371
3409
ve Ulusal Kanser Enstitüsü işbirliği ile düzenlendi.
09:48
We had experts from every field we thought would be important,
216
588804
2958
Bu iş için önemli olacağını düşündüğümüz alanların tümünden uzmanlar vardı,
09:51
including the government, and people that run research centers,
217
591786
2997
buna kamu kurumlarından insanlar, araştırma merkezi yöneticileri de dahildi
09:54
and for two days they heard the reports
218
594807
2437
ve iki gün boyunca 5 ayrı iş grubundan
09:57
from those five work streams, and talked about it.
219
597268
2592
raporlar dinlediler ve bu raporlar hakkında konuştular.
09:59
It was the first time the people who could make this happen
220
599884
2838
Bu işin gerçekleşmesini sağlayabilecek insanlar
10:02
sat across the table from each other and had these conversations.
221
602746
3067
ilk defa yan yana oturdular ve bunun hakkında konuştular.
10:05
Now these conferences, it's typical to have a dinner,
222
605837
3497
Bu konferanslarda akşam yemeği yemek oldukça normaldir
10:09
and at that dinner, you get to know each other,
223
609358
2772
ve o yemeklerde, bizim burada yaptığımız gibi
insanlar birbirlerini tanırlar.
10:12
sort of like what we're doing here.
224
612154
1741
10:13
I happened to look out the window,
225
613919
1646
Bu konferansın gecesinde, bir yaz gecesiydi
10:15
and hand on my heart,
226
615589
1296
10:16
on the night of this conference -- it was the summertime --
227
616909
2812
elimi kalbime koyarak
pencereden dışarı bakıyordum
10:19
and that's what I saw, a double rainbow.
228
619745
2244
ve işte gördüğüm şey buydu, bir çift gökkuşağı.
Bunu iyiye işaret olarak düşünmek istiyorum.
10:22
So I'd like to think it was a good sign.
229
622013
1943
10:24
Since the conference, we've got people working between Paris and San Francisco,
230
624082
4201
Konferanstan beri, Paris'ten San Francisco'ya kadar
bu işi gerçekten başarıp başaramayacağımızı görmek için
10:28
lots of different folks working on this
231
628307
1869
10:30
to try to see if we can really make it happen.
232
630200
2451
çalışan bir sürü farklı insan var.
10:32
We're not looking to start a fund, but we want somebody else to do this.
233
632932
3403
Yatırımı biz sağlamak istemiyoruz, başkasının bunu yapmasını istiyoruz.
10:36
Because, again, I'm not a scientist.
234
636359
2170
Çünkü tekrarlıyorum, ben bir bilim insanı değilim.
10:38
I can't build a drug.
235
638553
1879
Bir ilaç üretemem.
10:40
I'm never going to have enough money to fund even one of those trials.
236
640456
3626
Bu deneylerden sadece birini bile karşılayacak paraya hiç sahip olmayacağım.
10:44
But all of us together, with our 401(k)s,
237
644443
2825
Fakat hep birlikte
çeşitli emeklilik fonlarımızla,
10:47
with our 529 plans, with our pension plans,
238
647292
2568
10:49
all of us together can actually fund hundreds of trials
239
649884
2883
bu deneylerden yüzlercesine yatırım sağlayabiliriz,
10:52
and get paid well for doing it
240
652791
1584
bu işi yaparken aynı zamanda kazanç sağlayabiliriz
10:54
and save millions of lives like my dad.
241
654399
2747
ve babam gibi milyonlarca insanın hayatını kurtarabiliriz.
10:57
Thank you.
242
657170
1151
Teşekkürler.
10:58
(Applause)
243
658345
5575
(Alkışlar)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7