Rob Hopkins: Transition to a world without oil

Rob Hopkins: Petrolsüz bir dünyaya geçiş

175,663 views ・ 2009-11-24

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Burge Abiral Gözden geçirme: osman oguz ahsen
00:18
As a culture, we tell ourselves lots of stories
0
18330
3000
Bir kültür olarak kendimize bir sürü hikaye anlatıyoruz
00:21
about the future,
1
21330
2000
geleceğimiz hakkında
00:23
and where we might move forward from this point.
2
23330
2000
ve buradan nereye gidebileceğimiz hakkında.
00:25
Some of those stories are that
3
25330
2000
Hikayelerin bazılarında
00:27
somebody is just going to sort everything out for us.
4
27330
3000
birisi her şeyi bizim için çözümleyecek.
00:30
Other stories are that everything is on the verge of unraveling.
5
30330
4000
Başka hikayelerde herşey çözümün eşiğinde.
00:34
But I want to tell you a different story here today.
6
34330
2000
Fakat ben size bugün farklı bir hikaye anlatmak istiyorum.
00:36
Like all stories, it has a beginning.
7
36330
3000
Bütün hikayeler gibi bunun da bir başlangıcı var.
00:39
My work, for a long time, has been involved in education,
8
39330
3000
Benim işim uzun süre eğitimle alakalıydı,
00:42
in teaching people practical skills
9
42330
2000
insanlara sürdürülebilirlik için
00:44
for sustainability,
10
44330
2000
pratik beceriler öğretmek,
00:46
teaching people how to take responsibility
11
46330
2000
kendi yiyeceklerini yetiştirebilmeleri için
00:48
for growing some of their own food,
12
48330
2000
nasıl sorumluluk alınacağını öğretmek,
00:50
how to build buildings using local materials,
13
50330
2000
yerel ürünler kullanarak nasıl yapılar inşa edileceğini
00:52
how to generate their own energy, and so on.
14
52330
3000
ve kendi enerjilerini nasıl üretebileceklerini vb. öğretmek.
00:55
I lived in Ireland, built the first straw-bale houses in Ireland,
15
55330
4000
Bir süre İrlanda'da yaşadım ve burada saman balyasından ilk ev ile
00:59
and some cob buildings and all this kind of thing.
16
59330
3000
kerpiçten bazı binalar ve buna benzer şeyler inşa ettim.
01:02
But all my work for many years was focused
17
62330
3000
Fakat yıllarca çalışmam
01:05
around the idea that sustainability
18
65330
2000
küreselleşmiş büyüme modeline bakarak,
01:07
means basically looking at
19
67330
2000
bir taraftan gelenlerle
01:09
the globalized economic growth model,
20
69330
3000
diğer taraftan çıkanları
01:12
and moderating what comes in at one end,
21
72330
2000
hesaplamak üzerine kurulmuş olan
01:14
and moderating the outputs at the other end.
22
74330
3000
sürdürülebilirlik fikrine odaklanıyordu.
01:17
And then I came into contact with a way of looking at things
23
77330
3000
Ve daha sonra bunu derinden değiştiren
01:20
which actually changed that profoundly.
24
80330
2000
bir bakış açısını keşfettim.
01:22
And in order to introduce you to that,
25
82330
2000
Ve size bunu tanıtmak için
01:24
I've got something here that I'm going to unveil,
26
84330
2000
burada açığa çıkartacağım birşey bulunduruyorum,
01:26
which is one of the great marvels of the modern age.
27
86330
3000
modern çağın en büyük mucizelerinden.
01:29
And it's something so astounding and so astonishing
28
89330
2000
Ve bu o kadar şaşırtıcı bir şey ki
01:31
that I think maybe as I remove this cloth
29
91330
3000
belki bu örtüyü kaldırdığımda
01:34
a suitable gasp of amazement might be appropriate.
30
94330
3000
nefesinizin kesilmesi uygun olabilir.
01:37
If you could help me with that it would be fantastic.
31
97330
4000
Bana bu konuda yardımcı olabilirseniz harika olur.
01:44
(Laughter)
32
104330
1000
(Gülüşmeler)
01:45
This is a liter of oil.
33
105330
3000
Bu bir litre petrol.
01:48
This bottle of oil,
34
108330
3000
Bu petrol şişesi 100 milyon yıldan fazla bir süre
01:51
distilled over a hundred million years of geological time,
35
111330
3000
jeolojik zamanda damıtılmış,
01:54
ancient sunlight,
36
114330
2000
ve bu antik güneş ışığı petrol şişesi
01:56
contains the energy equivalent of about five weeks
37
116330
2000
5 haftalık ağır insan işine eşdeğer
01:58
hard human manual labor --
38
118330
3000
bir enerji içermektedir, bu da
02:01
equivalent to about 35 strong people
39
121330
4000
35 güçlü insanın
02:05
coming round and working for you.
40
125330
3000
sizin için çalışmasına eşittir.
02:08
We can turn it into a dazzling array of materials,
41
128330
4000
Bunu şaşırtıcı bir dizi malzemeye uyarlayabiliriz,
02:12
medicine, modern clothing,
42
132330
2000
tıp, modern kıyafetler,
02:14
laptops, a whole range of different things.
43
134330
4000
dizüstü bilgisayarlar ve bunlar gibi bir sürü şey.
02:18
It gives us an energy return that's unimaginable, historically.
44
138330
5000
Petrol bize tarihsel olarak tasavvur edilemez bir enerji dönüşü veriyor.
02:23
We've based the design of our settlements,
45
143330
2000
Yerleşim yerlerimizin tasarımı,
02:25
our business models, our transport plans,
46
145330
2000
iş modellerimizi, ulaşım planlarımızı,
02:27
even the idea of economic growth, some would argue,
47
147330
3000
hatta bazılarının savunacağı üzere ekonomik kalkınma fikrini bile
02:30
on the assumption that we will have this in perpetuity.
48
150330
4000
petrole sonsuza kadar sahip olacağımız varsayımı üzerine kurduk.
02:34
Yet, when we take a step back,
49
154330
3000
Fakat bir adım geri atıp tarihe,
02:37
and look over the span of history,
50
157330
2000
petrolyum süresi olarak adlandırabileceğimiz döneme baktığımızda,
02:39
at what we might call the petroleum interval,
51
159330
3000
bu olağanüstü maddeyi keşfedip
02:42
it's a short period in history
52
162330
2000
bütün hayat tarzımızı
02:44
where we've discovered this extraordinary material,
53
164330
3000
onun etrafında biçimlendirdiğimiz zamanın
02:47
and then based a whole way of life around it.
54
167330
3000
aslında tarihte kısa bir dönem olduğunu fark ediyoruz.
02:50
But as we straddle the top of this energy mountain, at this stage,
55
170330
4000
Fakat bu enerji dağının tepesinde ayakta kalmaya çalışırken,
02:54
we move from a time where our economic success,
56
174330
3000
bu etapta, ekonomik başarımızın,
02:57
our sense of individual prowess and well-being
57
177330
3000
bireysel maharet ve saadet kavramımızın
03:00
is directly linked to how much of this we consume,
58
180330
4000
doğrudan ne kadar tükettiğimize bağlı olduğu bir zamandan
03:04
to a time when actually our degree of oil dependency
59
184330
3000
petrole bağlılık oranımızın aslında savunmasızlık
03:07
is our degree of vulnerability.
60
187330
2000
oranımız olduğu bir zamana geçiş yapıyoruz.
03:09
And it's increasingly clear that we
61
189330
2000
Ve giderek netleşiyor ki
03:11
aren't going to be able to rely on the fact that
62
191330
2000
petrolün her zaman elimizin altında
03:13
we're going to have this at our disposal forever.
63
193330
3000
olacağı bilgisine artık güvenemeyeceğiz.
03:16
For every four barrels of oil that we consume,
64
196330
2000
Tükettiğimiz her 4 fıçı petrol için
03:18
we only discover one.
65
198330
2000
sadece bir tanesini keşfediyoruz.
03:20
And that gap continues to widen.
66
200330
2000
Ve bu aralık açılmaya devam ediyor.
03:22
There is also the fact that the amount of energy
67
202330
2000
Ayrıca keşfettiğimiz petrolden elde ettiğimiz
03:24
that we get back from the oil that we discover is falling.
68
204330
3000
enerji miktarının azaldığı gerçeği de var.
03:27
In the 1930s we got 100 units of energy back
69
207330
3000
1930'larda çıkarmak için harcadığımız her bir ünite için
03:30
for every one that we put in to extract it.
70
210330
3000
100 ünite enerji elde ediyorduk.
03:33
Completely unprecedented, historically.
71
213330
2000
Tamamen benzeri görülmemiş bir durum, tarihsel olarak.
03:35
Already that's fallen to about 11.
72
215330
2000
Şimdiden bu 11'e düştü.
03:37
And that's why, now,
73
217330
2000
Ve bu nedenledir ki günümüzde
03:39
the new breakthroughs, the new frontiers
74
219330
2000
petrol çıkarma bakımından
03:41
in terms of oil extraction are scrambling about in Alberta,
75
221330
3000
yeni büyük atılımlar ve yeni keşif sahaları Alberta
03:44
or at the bottom of the oceans.
76
224330
2000
ya da okyanusların diplerine kadar gidiyor.
03:46
There are 98 oil-producing nations in the world.
77
226330
3000
Dünyada petrol üreten 98 ülke var.
03:49
But of those, 65 have already passed their peak.
78
229330
3000
Ama bunlardan 65'i şimdiden zirveye ulaştı.
03:52
The moment when the world on average passes this peak,
79
232330
3000
Dünyanın ortalaması bu zirveyi geçer geçmez
03:55
people wonder when that's going to happen.
80
235330
2000
insanlar neler olacağını merak ediyor.
03:57
And there is an emerging case
81
237330
1000
Ve ortaya çıkan diğer bir durum
03:58
that maybe that was what happened last July
82
238330
2000
belki geçen Temmuz
04:00
when the oil prices were so high.
83
240330
2000
petrol fiyatları çok yüksekken olanlardır.
04:02
But are we to assume that the same brilliance
84
242330
2000
Fakat bizi en başında enerji dağının tepesine çıkaran
04:04
and creativity and adaptability
85
244330
2000
zeka, yaratıcılık ve uyum yeteneğinin
04:06
that got us up to the top of that energy mountain in the first place
86
246330
3000
diğer taraftan aşağı inmek için
04:09
is somehow mysteriously going to evaporate
87
249330
3000
yaratıcı bir yol tasarlanması gerektiğinde
04:12
when we have to design a creative way back down the other side?
88
252330
4000
esrarengiz bir şekilde havaya uçacağını mı varsaymalıyız?
04:16
No. But the thinking that we have to come up with
89
256330
3000
Hayır. Fakat ortaya çıkardığımız düşünce biçimi
04:19
has to be based on a realistic assessment
90
259330
3000
nerede olduğumuzun gerçekçi bir
04:22
of where we are.
91
262330
2000
değerlendirmesini temel almalı.
04:24
There is also the issue of climate change,
92
264330
2000
Bir de küresel ısınma sorunu var,
04:26
is the other thing that underpins this transition approach.
93
266330
2000
bu da geçiş yaklaşımını destekleyen diğer durum.
04:28
But the thing that I notice, as I talk to climate scientists,
94
268330
3000
Fakat bir şey farkediyorum ki, ben iklim bilimcileriyla konuştukça
04:31
is the increasingly terrified look they have in their eyes,
95
271330
3000
gelen bilgiler IPCC'nin bahsettiklerinden
04:34
as the data that's coming in,
96
274330
2000
daha karamsar olduğu için gözlerinde
04:36
which is far ahead of what the IPCC are talking about.
97
276330
4000
giderek ciddileşen bir bakış oluyor.
04:40
So the IPCC said
98
280330
2000
IPCC, 2100 yılında
04:42
that we might see significant breakup
99
282330
2000
Arktik buzulunda ciddi bir ayrılma
04:44
of the arctic ice in 2100, in their worst case scenario.
100
284330
3000
görebileceğimizi söylemişti.
04:47
Actually, if current trends continue,
101
287330
3000
Aslında şu anki gidişat devam ederse
04:50
it could all be gone in five or 10 years' time.
102
290330
2000
5 ya da 10 yıl içerisinde yok olabilir.
04:52
If just three percent of the carbon locked up in the arctic permafrost
103
292330
4000
Dünya ısındıkça, eğer arktik buzullarda hapsedilmiş karbonun sadece yüzde 3'ü ortaya çıkarsa
04:56
is released as the world warms,
104
296330
2000
kontrolden çıkmış küresel ısınmayı engelleyebilmek için
04:58
it would offset all the savings that we need to make,
105
298330
2000
önümüzdeki 40 yıl içerisinde
05:00
in carbon, over the next 40 years to avoid runaway climate change.
106
300330
3000
yapmamız gereken bütün karbon tasarruflarını sıfırlayacaktır.
05:03
We have no choice other than deep and urgent decarbonization.
107
303330
5000
Derin ve acil bir karbonsuzlaştırmadan başka bir seçeneğimiz yok.
05:08
But I'm always very interested to think about
108
308330
2000
Fakat ben hep
05:10
what might the stories be
109
310330
2000
gelecek kuşakların bizim hakkımızda
05:12
that the generations further down the slope from us
110
312330
3000
söyleyecekleri hikayelerin
05:15
are going to tell about us.
111
315330
2000
neler olacağını düşünmeyi severim.
05:17
"The generation that lived at the top of the mountain,
112
317330
3000
"Dağın üstünde yaşayan kuşak
05:20
that partied so hard, and so abused its inheritance."
113
320330
5000
o kadar çok parti yaptı ki mirasını kötüye kullanmış oldu"
05:25
And one of the ways I like to do that
114
325330
2000
Ve bunu düşünmek için sevdiğim yöntemlerden biri
05:27
is to look back at the stories people used to tell
115
327330
2000
ucuz petrol ve fosil yakıtlar olmadan önce
05:29
before we had cheap oil, before we had fossil fuels,
116
329330
3000
insanların kendi kasları ve hayvan kaslarının enerjileriyle
05:32
and people relied on their own muscle, animal muscle energy,
117
332330
3000
birazcık rüzgar birazcık da suya dayandıkları
05:35
or a little bit of wind, little bit of water energy.
118
335330
3000
dönemlerde söylenen hikayelere bakmak olur
05:38
We had stories like "The Seven-League Boots":
119
338330
3000
"Yedi Fersahlık Botlar" gibi hikayelerimiz vardı.
05:41
the giant who had these boots, where, once you put them on,
120
341330
2000
bu botlara sahip olan dev, onları giyince
05:43
with every stride you could cover seven leagues, or 21 miles,
121
343330
4000
her adımda 7 fersah yani 3,5 kilometre gidebiliyordu.
05:47
a kind of travel completely unimaginable
122
347330
2000
şu anki enerji olmadan bu
05:49
to people without that kind of energy at their disposal.
123
349330
3000
o zamanın insanları için tasavvur edilemez bir şeydi.
05:52
Stories like The Magic Porridge Pot,
124
352330
3000
"Sihirli Lapa Kabı" adlı hikayede
05:55
where you had a pot where if you knew the magic words,
125
355330
2000
eğer sihirli sözcükleri bilirsen
05:57
this pot would just make as much food as you liked,
126
357330
3000
sen hiç çalışmadan sana istediğin kadar
06:00
without you having to do any work,
127
360330
2000
yemek yapacak bir kap vardı,
06:02
provided you could remember the other magic word to stop it making porridge.
128
362330
3000
tabi lapa yapmasını durdurmak için de sihri bilmek gerekiyordu
06:05
Otherwise you'd flood your entire town with warm porridge.
129
365330
4000
yoksa bütün kasabayı lapa basabilirdi.
06:09
There is the story of "The Elves and the Shoemaker."
130
369330
3000
"Elfler ve Ayakkabıcı"nın hikayesi de vardır.
06:12
The people who make shoes go to sleep, wake up in the morning,
131
372330
2000
Ayakkabıları yapan insanlar uyuyup sabah uyanıyorlar
06:14
and all the shoes are magically made for them.
132
374330
2000
ve bütün ayakkabıları yapılmış buluyorlar.
06:16
It's something that was unimaginable to people then.
133
376330
3000
Bu o zamanların insanlarına inanılmaz gelen bir şey.
06:19
Now we have the seven-league boots
134
379330
3000
Biz şimdi yedi fersahlık botları
06:22
in the form of Ryanair and Easyjet.
135
382330
3000
Ryanair ve Easyjet şeklinde görüyoruz.
06:25
We have the magic porridge pot
136
385330
2000
Sihirli lapa kabımız
06:27
in the form of Walmart and Tesco.
137
387330
2000
Walmart ve Tesco şeklinde.
06:29
And we have the elves in the form of China.
138
389330
3000
Ve Çin şeklinde de elflerimiz var.
06:32
But we don't appreciate what an astonishing
139
392330
4000
Ama bütün bu gelişmelerin ne kadar hayret verici olduğunu
06:36
thing that has been.
140
396330
2000
takdir etmiyoruz.
06:38
And what are the stories that we tell ourselves now,
141
398330
2000
Peki bizim ilerlediğimiz yolda
06:40
as we look forward about where we're going to go.
142
400330
3000
gittiğimiz yere bakarken kendimize söylediğimiz hikayeler neler?
06:43
And I would argue that there are four. There is the idea of business as usual,
143
403330
3000
Bunlardan dört tane olduğunu düşünüyorum. Ticaretle ilgili olanı var her zamanki gibi,
06:46
that the future will be like the present, just more of it.
144
406330
3000
gelecek şimdiki gibi olacaktır, sadece daha fazlasıyla.
06:49
But as we've seen over the last year, I think that's an idea
145
409330
2000
Geçtiğimiz sene gördüğümüz gibi
06:51
that is increasingly coming into question.
146
411330
2000
bu düşünce gittikçe sorgulanıyor.
06:53
And in terms of climate change,
147
413330
2000
Ve küresel ısınma açısından
06:55
is something that is not actually feasible.
148
415330
4000
aslında muhtemel değil.
06:59
There is the idea of hitting the wall,
149
419330
2000
Duvara çarpma fikri var,
07:01
that actually somehow everything is so fragile
150
421330
3000
her şey o kadar hassas ki
07:04
that it might just all unravel and collapse.
151
424330
2000
bir anda dağılıp çökebilir.
07:06
This is a popular story in some places.
152
426330
3000
Bazı yerlerde bu meşhur bir hikaye.
07:09
The third story is the idea that technology can solve everything,
153
429330
3000
Üçüncü hikaye teknolojinin her sorunu çözebileceği fikri,
07:12
that technology can somehow get us through this completely.
154
432330
4000
teknoloji bizi bir şekilde bu durumdan çıkarabilir.
07:16
And it's an idea that I think is very prevalent at these TED Talks,
155
436330
4000
Ve bu fikir bu TEDtalks'ta çok yaygın olan bir fikir,
07:20
the idea that we can invent our way out of a profound
156
440330
3000
derin bir ekonomi ve enerji krizinden
07:23
economic and energy crisis,
157
443330
2000
çıkabilecek yolu yaratabileceğimiz fikri,
07:25
that a move to a knowledge economy
158
445330
2000
bilgi ekonomisine geçişle
07:27
can somehow neatly sidestep those energy constraints,
159
447330
3000
enerji kısıtlamalarından bir şekilde kaçabileceğimiz fikri,
07:30
the idea that we'll discover some fabulous new source of energy
160
450330
3000
inanılmaz yeni bir enerji kaynağı keşfedeceğimiz
07:33
that will mean we can sweep all concerns
161
453330
2000
ve enerji güvenliğiyle ilgili
07:35
about energy security to one side,
162
455330
3000
bütün endişelerden sıyrılabileceğimiz fikri,
07:38
the idea that we can step off neatly
163
458330
2000
ve tamamen yenilenebilir bir dünyaya
07:40
onto a completely renewable world.
164
460330
2000
iniş yapabileceğimiz fikri.
07:42
But the world isn't Second Life.
165
462330
2000
Ama dünya İkinci Hayat değil.
07:44
We can't create new land and new energy systems at the click of a mouse.
166
464330
4000
Farenin bir tıklamasıyla yeni araziler ve yeni enerji sistemleri yaratamayız.
07:48
And as we sit, exchanging free ideas with each other,
167
468330
3000
Biz burada oturup bedava fikir alışverişi yaptıkça
07:51
there are still people mining coal
168
471330
2000
hala server'ları çalıştırmak gibi
07:53
in order to power the servers, extracting the minerals
169
473330
2000
işler yapmak için
07:55
to make all of those things.
170
475330
2000
kömür çıkaran insanlar var.
07:57
The breakfast that we eat as we sit down
171
477330
2000
Sabahları e-postamıza bakarken
07:59
to check our email in the morning
172
479330
2000
oturup yediğimiz kahvaltı
08:01
is still transported at great distances,
173
481330
2000
hala uzun mesafeler katediyor,
08:03
usually at the expense of the local, more resilient
174
483330
2000
genelde bu, geçmişte bu kahvaltıyı temin edebilecek olan
08:05
food systems that would have supplied that in the past,
175
485330
3000
ama bizim küçük görerek yok ettiğimiz
08:08
which we've so effectively devalued and dismantled.
176
488330
4000
yerel ve daha sağlam yiyecek sistemleri pahasına oluyor.
08:12
We can be astonishingly inventive and creative.
177
492330
3000
Şaşırtıcı derecede becerikli ve yaratıcı olabiliriz.
08:15
But we also live in a world with very real constraints and demands.
178
495330
4000
Fakat aynı zamanda hakiki tehdit ve taleplerin bulunduğu bir dünyada yaşıyoruz.
08:19
Energy and technology are not the same thing.
179
499330
3000
Enerji ve teknoloji aynı şey değil.
08:22
What I'm involved with is the transition response.
180
502330
2000
Benim içinde bulunduğum hareket geçiş yanıtıdır.
08:24
And this is really about looking the challenges
181
504330
3000
Ve bu aslında petrol fiyatının yükselişiyle küresel ısınma zorluklarına
08:27
of peak oil and climate change square in the face,
182
507330
2000
dürüst bir şekilde bakmak,
08:29
and responding with a creativity and an adaptability
183
509330
3000
yaratıcılık ve uyum yeteneğiyle cevap vermek
08:32
and an imagination that we really need.
184
512330
3000
ve ihtiyacımız olan hayalgücüyle ilgilidir.
08:35
It's something which has spread incredibly fast.
185
515330
3000
Çok hızlı yayılan bir şey oldu bu.
08:38
And it is something which has several characteristics.
186
518330
2000
Ve birkaç özelliği olan bir hareket.
08:40
It's viral. It seems to spread under the radar very, very quickly.
187
520330
5000
Virüs gibi. Radarın altında çok hızlı yayılıyor.
08:45
It's open source. It's something which everybody who's involved with it
188
525330
4000
Açık kaynak. İçinde bulunan herkesin
08:49
develops and passes on as they work with it.
189
529330
4000
üzerinde çalışıp geliştirdiği ve diğerlerine ilettiği bir şey.
08:53
It's self-organizing. There is no great central organization
190
533330
3000
Kendi kendini örgütlüyor. Bunu iteleyen merkezi bir örgüt yok.
08:56
that pushes this; people just pick up an idea
191
536330
2000
İnsanlar bir fikri alıp onunla istediklerini yapıp
08:58
and they run with it, and they implement it where they are.
192
538330
3000
bulundukları yerde bu fikri uyguluyorlar.
09:01
It's solutions-focused. It's very much looking at what people can do
193
541330
3000
Bu yanıt çözüm odaklı. İnsanların bulundukları yerde
09:04
where they are, to respond to this.
194
544330
3000
ne yapabileceklerine bakıp buna cevap veriyor.
09:07
It's sensitive to place and to scale.
195
547330
2000
Hem mekana hem de ölçeğe duyarlı.
09:09
Transitional is completely different.
196
549330
2000
Geçişsel olmak tamamen farklı.
09:11
Transition groups in Chile, transition groups in the U.S., transition groups here,
197
551330
4000
Şili'deki geçiş grupları, ABD'deki geçiş grupları, ve diğer yerlerdeki
09:15
what they're doing looks very different in every place that you go to.
198
555330
3000
geçiş gruplarının yaptıkları gidilen her yerde farklı gözüküyor.
09:18
It learns very much from its mistakes.
199
558330
2000
Bu yanıt hatalarından öğreniyor.
09:20
And it feels historic. It tries to create a sense
200
560330
3000
Ve kendini tarihsel hissediyor. Bu durumun
09:23
that this is a historic opportunity
201
563330
2000
olağanüstü birşeyler başarmak için
09:25
to do something really extraordinary.
202
565330
2000
tarihsel bir olanak olduğu hissini yaratmaya çalışıyor.
09:27
And it's a process which is really joyful.
203
567330
2000
Ve gerçekten neşeli bir süreç bu.
09:29
People have a huge amount of fun doing this,
204
569330
2000
İnsanlar bunu yaparken ve başka insanlarla
09:31
reconnecting with other people as they do it.
205
571330
3000
bağlantılar kurarken çok eğleniyorlar.
09:34
One of the things that underpins it is this idea of resilience.
206
574330
3000
Bunu destekleyenlerden biri dayanıklılık fikri.
09:37
And I think, in many ways, the idea of resilience
207
577330
3000
Ve bence birçok şekilde dayanıklılık fikri
09:40
is a more useful concept than the idea of sustainability.
208
580330
4000
sürdürülebilirlik fikrinden daha yararlı bir kavram.
09:44
The idea of resilience comes from the study of ecology.
209
584330
2000
Dayanıklılık fikri ekoloji çalışmalarından ortaya çıkıyor.
09:46
And it's really about how systems,
210
586330
3000
Ve sistemlerin, yerleşim birimlerinin
09:49
settlements, withstand shock from the outside.
211
589330
3000
dışarıdan gelecek şoklara nasıl dayanabilecekleriyle ilgili.
09:52
When they encounter shock from the outside
212
592330
2000
Dışarıdan bir şokla karşılaştıklarında
09:54
that they don't just unravel and fall to pieces.
213
594330
2000
çözülüp parçalara ayrılmasınlar diye.
09:56
And I think it's a more useful concept than sustainability, as I said.
214
596330
4000
Ve dediğim gibi sürdürülebilirlikten daha yararlı bir kavram.
10:00
When our supermarkets have only two or three days' worth of food in them
215
600330
4000
Süpermarketler herhangi bir zamanda sadece iki ya da üç günlük
10:04
at any one time, often sustainability tends to focus on
216
604330
3000
yiyecek stoğu bulundururken
10:07
the energy efficiency of the freezers
217
607330
2000
genellikle sürdürülebilirlik dondurucuların enerji verimi
10:09
and on the packaging that the lettuces are wrapped up in.
218
609330
3000
ve salataların paketlerine odaklanıyor.
10:12
Looking through the lens of resilience,
219
612330
2000
Buna dayanıklılık yönünden baktığımızda
10:14
we really question how we've let ourselves get into a situation
220
614330
4000
nasıl kendimizi bu kadar savunmasız bir duruma
10:18
that's so vulnerable.
221
618330
2000
soktuğumuzu sorguluyoruz.
10:20
Resilience runs much deeper:
222
620330
2000
Dayanıklılık çok daha derin:
10:22
it's about building modularity into what we do,
223
622330
2000
yaptıklarımıza modülerlik katmakla ve
10:24
building surge breakers into how we organize the basic things that support us.
224
624330
5000
bizi destekleyen temel şeyleri nasıl organize ettiğimizle ilgili.
10:29
This is a photograph of the Bristol and District
225
629330
2000
Bu 1897'de
10:31
Market Gardeners Association, in 1897.
226
631330
4000
Bristol ve District Pazar Bahçıvanları Derneği'nin bir fotoğrafı.
10:35
This is at a time when the city of Bristol,
227
635330
2000
Bu buraya yakın olan Bristol kentinde
10:37
which is quite close to here,
228
637330
2000
şehirde tüketilen ve
10:39
was surrounded by commercial market gardens,
229
639330
2000
insanlara iş olanağı sunan yiyeceğin
10:41
which provided a significant amount of the food
230
641330
3000
önemli bir miktarının
10:44
that was consumed in the town, and created a lot of employment for people, as well.
231
644330
4000
ticari pazar bahçeleriyle sağlandığı bir zamandan.
10:48
There was a degree of resilience, if you like, at that time,
232
648330
3000
O zamanlar, bugün sadece imrenerek baktığımız
10:51
which we can now only look back on with envy.
233
651330
4000
belli bir dayanıklılık derecesi vardı.
10:55
So how does this transition idea work?
234
655330
2000
Peki bu geçiş fikri nasıl çalışıyor?
10:57
So basically, you have a group of people who are excited by the idea.
235
657330
3000
Temelde fikri beğenen bir grup insan oluyor.
11:00
They pick up some of the tools that we've developed.
236
660330
3000
Bizim geliştirdiğimiz araçlardan bazılarını seçiyorlar.
11:03
They start to run an awareness-raising program
237
663330
2000
Fikrin ilçe veya kasabada nasıl yürüyebileceğine bakan
11:05
looking at how this might actually work in the town.
238
665330
3000
bilgilendirici bir program başlatıyorlar.
11:08
They show films, they give talks, and so on.
239
668330
2000
Film gösteriyorlar, konuşmalar yapıyorlar.
11:10
It's a process which is playful and creative
240
670330
3000
Neşe dolu ve yaratıcı bir süreç bu,
11:13
and informative.
241
673330
2000
aynı zamanda bilgilendirici.
11:15
Then they start to form working groups, looking at different aspects of this,
242
675330
3000
Daha sonra çalışma grupları oluşturup farklı yönlerden inceliyorlar
11:18
and then from that, there emerge a whole lot of projects
243
678330
3000
buradan da geçiş projesinin desteklediği
11:21
which then the transition project itself
244
681330
2000
ve imkan sağladığı
11:23
starts to support and enable.
245
683330
5000
bir sürü proje oluşuyor.
11:28
So it started out with some work I was involved in in Ireland,
246
688330
2000
Bu benim İrlanda'da öğretmenlik yaparken
11:30
where I was teaching, and has since spread.
247
690330
2000
yaptığım bir iş için başladı ve yayıldı.
11:32
There are now over 200 formal transition projects.
248
692330
3000
Şu an 200'ün üzerinde geçiş projesi var.
11:35
And there are thousands of others who are at what we call the mulling stage.
249
695330
4000
Yüzbinlercesi de bizim inceleme süreci olarak adlandırdığımız süreçte,
11:39
They are mulling whether they're going to take it further.
250
699330
2000
bunu daha ileri götürüp götürmeyeceklerini düşünüyorlar.
11:41
And actually a lot of them are doing huge amounts of stuff.
251
701330
3000
Ve aslında birçoğu bir sürü şey yapıyor.
11:44
But what do they actually do? You know, it's a kind of nice idea,
252
704330
2000
Tam olarak ne yapıyorlar? Evet bu iyi bir fikir ama
11:46
but what do they actually do on the ground?
253
706330
2000
aslen ne yapıyorlar?
11:48
Well, I think it's really important to make the point that actually
254
708330
4000
Aslında şu noktaya değinmek istiyorum ki
11:52
you know, this isn't something which is going to do everything on its own.
255
712330
3000
bu herşeyini kendisi halledecek bir süreç değil.
11:55
We need international legislation from Copenhagen and so on.
256
715330
4000
Kopenhag'dan uluslararası bir yönetmeliğe ihtiyacımız var vb.
11:59
We need national responses. We need local government responses.
257
719330
3000
Ulusal yanıtlara ve yerel yönetimlerden cevaplara ihtiyacımız var.
12:02
But all of those things are going to be much easier
258
722330
3000
Fakat gelecekteki 5-10 yılda
12:05
if we have communities that are vibrant and coming up with ideas
259
725330
3000
uygulanamaz kuralları uygulanabilir yapabilecek
12:08
and leading from the front, making unelectable policies electable,
260
728330
3000
değişik fikirlerle başı çeken canlı topluluklar olursa
12:11
over the next 5 to 10 years.
261
731330
2000
bunların hepsi çok daha kolay olacaktır.
12:13
Some of the things that emerge from it are local food projects,
262
733330
3000
Bundan ortaya çıkan şeylerden bazıları
12:16
like community-supported agriculture schemes,
263
736330
2000
toplum desteğiyle yapılan tarım, kentsel yiyecek üretimi ve
12:18
urban food production, creating local food directories, and so on.
264
738330
4000
yerel yiyecek rehberleri gibi yerel yiyecek projeleri.
12:22
A lot of places now are starting to set up their own energy companies,
265
742330
3000
Bir sürü yer şu an kendi enerji şirketlerini,
12:25
community-owned energy companies,
266
745330
2000
topluluğun sahibi olduğu enerji şirketlerini kurmaya başlıyor.
12:27
where the community can invest money into itself,
267
747330
2000
Böylece topluluklar kendilerine yatırım yapmış oluyor
12:29
to start putting in place
268
749330
2000
ve ihtiyacımız olan yenilenebilir enerji altyapısını
12:31
the kind of renewable energy infrastructure that we need.
269
751330
2000
hazırlamaya başlayabiliyorlar.
12:33
A lot of places are working with their local schools.
270
753330
3000
Bir sürü yer bölgelerindeki okullarla çalışıyor.
12:36
Newent in the Forest of Dean: big polytunnel they built for the school;
271
756330
2000
Newent in the Forest of Dean'de okul için inşa edilen sera benzeri tünellerde çocuklar
12:38
the kids are learning how to grow food.
272
758330
2000
nasıl yiyecek yetiştirileceğini öğreniyor.
12:40
Promoting recycling, things like garden-share,
273
760330
3000
Geri dönüşümü teşvik ettirme, bahçesi olmayıp
12:43
that matches up people who don't have a garden
274
763330
2000
meyve sebze yetiştirmek isteyen insanlarla
12:45
who would like to grow food, with people who have gardens they aren't using anymore.
275
765330
3000
bahçesini kullanmayan insanları birleştiren bahçe paylaşımı gibi programlar,
12:48
Planting productive trees throughout urban spaces.
276
768330
3000
kentsel alanlarda verimli ağaçlar dikmek,
12:51
And also starting to play around with the idea of
277
771330
2000
ve alternatif para birimleri fikriyle
12:53
alternative currencies.
278
773330
2000
oynamaya başlamak.
12:55
This is Lewes in Sussex,
279
775330
2000
Bu, kısa zaman önce Lewes Pound para birimini başlatan
12:57
who have recently launched the Lewes Pound,
280
777330
3000
Sussex'teki Lewes
13:00
a currency that you can only spend within the town,
281
780330
2000
parayı yerel ekonomide döndürmek amacıyla ortaya çıkarılan
13:02
as a way of starting to cycle money within the local economy.
282
782330
3000
ve sadece kasabada kullanılabilen bir para birimi.
13:05
You take it anywhere else, it's not worth anything.
283
785330
2000
Başka bir yere götürürseniz hiçbir değeri yok.
13:07
But actually within the town you start to create these economic
284
787330
3000
Ama aslında kasabada bu ekonomik döngüler
13:10
cycles much more effectively.
285
790330
3000
çok daha etkili bir şekilde başlayabiliyor.
13:13
Another thing that they do is what we call an energy descent plan,
286
793330
2000
Yaptıkları bir diğer şey bizim enerji düşüş planı olarak anlandırdığımız bir şey.
13:15
which is basically to develop a plan B for the town.
287
795330
3000
Bu da kasaba için ikinci bir plan oluşturulması.
13:18
Most of our local authorities, when they sit down to plan
288
798330
3000
Gelecekteki 5, 10, 15, 20 yılı hesaplamak için masaya oturduklarında
13:21
for the next five, 10, 15, 20 years of a community,
289
801330
3000
yerel yetkililerin çoğu daha fazla enerji
13:24
still start by assuming that there will be more energy,
290
804330
3000
daha fazla araba ve ev
13:27
more cars, more housing,
291
807330
2000
daha fazla iş ve daha fazla kalkınma vb. olacağını
13:29
more jobs, more growth, and so on.
292
809330
2000
farzederek işe başlıyorlar.
13:31
What does it look like if that's not the case? And how can we embrace that
293
811330
3000
Fakat eğer öyle değilse durum nasıl olacak?
13:34
and actually come up with something that was actually more likely
294
814330
2000
Ve nasıl bunu kabul edip
13:36
to sustain everybody?
295
816330
2000
herkese yetecek bir sistem yaratabiliriz?
13:38
As a friend of mine says, "Life is a series of things you're not quite ready for."
296
818330
5000
Bir arkadaşımın söylediği gibi "Hayat karşılaşmaya hazır olmadığın bir dizi şeydir"
13:43
And that's certainly been my experience with transition.
297
823330
2000
Ve benim de geçişle deneyimim böyle oldu,
13:45
From three years ago, it just being an idea,
298
825330
2000
üç sene önce sadece bir fikirken
13:47
this has become something that has virally swept around the world.
299
827330
4000
bir virüs gibi dünyayı saran bir şey haline geldi.
13:51
We're getting a lot of interest from government. Ed Miliband,
300
831330
2000
Devletten de büyük ilgi görüyoruz.
13:53
the energy minister of this country, was invited to come to our recent conference
301
833330
4000
Bu ülkenin enerji bakanı Ed Miliband'ı konferansımıza
13:57
as a keynote listener.
302
837330
2000
açılış dinleyicisi olarak davet ettik.
13:59
Which he did --
303
839330
2000
O da geldi.
14:01
(Laughter)
304
841330
1000
(Gülüşmeler)
14:02
(Applause) --
305
842330
3000
(Alkış)
14:05
and has since become a great advocate of the whole idea.
306
845330
4000
Ve o zamandan beri fikrin savunucusu oldu.
14:09
There are now two local authorities in this country
307
849330
3000
Bu ülkede iki yerel iktidar kendilerini
14:12
who have declared themselves transitional local authorities,
308
852330
2000
geçiş iktidarları olarak belirledi:
14:14
Leicestershire and Somerset. And in Stroud,
309
854330
2000
Leicestershire ve Somerset.
14:16
the transition group there, in effect, wrote the local government's food plan.
310
856330
5000
Ve Stroud'daki geçiş grubu yerel yönetimin yiyecek planını yazdı.
14:21
And the head of the council said,
311
861330
2000
Konseyin yöneticisi şöyle dedi:
14:23
"If we didn't have Transition Stroud, we would have to invent
312
863330
2000
"Eğer Stroud Geçişi olmasaydı
14:25
all of that community infrastructure for the first time."
313
865330
4000
bütün bu altyapıyı baştan yaratmamız gerecekti."
14:29
As we see the spread of it, we see national hubs emerging.
314
869330
3000
Biz bunun yayıldığını gördükçe ulusal merkezlerin ortaya çıktığını görüyoruz.
14:32
In Scotland, the Scottish government's climate change fund
315
872330
3000
İskoçya'da İskoç hükümetinin küresel ısınma fonu
14:35
has funded Transition Scotland
316
875330
2000
fikrin yayılmasını destekleyen ulusal bir kurum olarak
14:37
as a national organization supporting the spread of this.
317
877330
3000
İskoçya Geçişi'ne para sağladı
14:40
And we see it all over the place as well now.
318
880330
3000
Şimdi de her yerde görüyoruz bunu.
14:43
But the key to transition is thinking not that we have to change everything now,
319
883330
3000
Fakat geçişin anahtarı her şeyi şimdi değiştirmemiz gerektiğini düşünmek değil,
14:46
but that things are already inevitably changing,
320
886330
3000
ama durumun her şekilde değiştiğini
14:49
and what we need to do is to work creatively with that,
321
889330
3000
ve bizim de doğru soruları sorarak durumu
14:52
based on asking the right questions.
322
892330
3000
yaratıcı bir şekilde karşılamamız gerektiğini düşünmektir.
14:55
I think I'd like to just return at the end
323
895330
2000
Sanırım sonunda hikaye fikrine
14:57
to the idea of stories.
324
897330
2000
geri dönmek istiyorum.
14:59
Because I think stories are vital here.
325
899330
2000
Çünkü bence hikayeler hayati önem taşıyorlar.
15:01
And actually the stories that we tell ourselves,
326
901330
2000
Ve aslında kendimize söylediğimiz hikayeler arasında
15:03
we have a huge dearth of stories about how to move forward creatively from here.
327
903330
5000
bundan sonra nasıl hareket etmemiz gerektiği konusunda çok büyük bir hikaye kıtlığı var.
15:08
And one of the key things that transition does
328
908330
2000
Ve geçişin yaptığı en önemli şeylerden biri
15:10
is to pull those stories out of what people are doing.
329
910330
2000
insanların yaptıklarının hikayelerini ortaya çıkartmak.
15:12
Stories about the community that's produced
330
912330
3000
Örneğin, kendi 21 pound kağıt parasını üreten
15:15
its own 21 pound note, for example,
331
915330
3000
topluluk hakkındaki hikayeler,
15:18
the school that's turned its car park into a food garden,
332
918330
3000
araba parkını yiyecek bahçesine dönüştüren okul hakkında
15:21
the community that's founded its own energy company.
333
921330
3000
kendi enerji şirketini kuran topluluk hakkında.
15:24
And for me, one of the great stories recently
334
924330
2000
Ve benim için son zamandaki en muhteşem hikayelerden biri
15:26
was the Obamas digging up the south lawn of the White House
335
926330
3000
Obama'ların Beyaz Saray'ın güneyindeki çimlerde
15:29
to create a vegetable garden. Because the last time that was done,
336
929330
2000
sebze bahçesi yaratması. Çünkü aynısını en son
15:31
when Eleanor Roosevelt did it,
337
931330
2000
Eleanor Roosevelt yaptığında
15:33
it led to the creation of 20 million vegetable gardens across the United States.
338
933330
5000
Amerika Birleşik Devletleri'nde 20 milyon sebze bahçesinin oluşumunu tetikledi.
15:38
So the question I'd like to leave you with, really,
339
938330
2000
Benim de size bırakacağım soru aslında şu:
15:40
is -- for all aspects of the things that your community needs
340
940330
4000
zenginleşmek için topluluğunuzun ihtiyacı olan şeyler
15:44
in order to thrive,
341
944330
2000
nasıl bir şekilde yapılabilir ki
15:46
how can it be done in such a way
342
946330
2000
karbon emisyonlarını azaltsın
15:48
that drastically reduces its carbon emissions,
343
948330
3000
ve aynı zamanda
15:51
while also building resilience?
344
951330
2000
dayanıklılığı geliştirsin?
15:53
Personally, I feel enormously grateful
345
953330
2000
Kişisel olarak ben ucuz benzin çağında
15:55
to have lived through the age of cheap oil.
346
955330
3000
yaşadığım için çok minnettarım.
15:58
I've been astonishingly lucky, we've been astonishingly lucky.
347
958330
4000
Şaşırtıcı derecede şanslıydım, şaşırtıcı derecede şanslıydık.
16:02
But let us honor what it has bought us,
348
962330
2000
Ama bize sağladıklarını onurlandırıp
16:04
and move forward from this point.
349
964330
2000
bu noktadan devam edelim.
16:06
Because if we cling to it, and continue to assume
350
966330
2000
Çünkü eğer buna bağlanırsak ve
16:08
that it can underpin our choices,
351
968330
3000
tercihlerimizin temelini oluşturmasına izin verirsek
16:11
the future that it presents to us is one which is really unmanageable.
352
971330
3000
bize sunduğu gelecek idare edilemez bir gelecek olacak.
16:14
And by loving and leaving all that oil has done for us,
353
974330
3000
Petrolün ve petrol çağının bizim için yaptıklarını
16:17
and that the Oil Age has done for us,
354
977330
2000
severek ve bunlardan vazgeçerek
16:19
we are able to then begin the creation
355
979330
2000
daha dayanıklı,
16:21
of a world which is more resilient,
356
981330
3000
daha besleyici, içinde kendimizi
16:24
more nourishing,
357
984330
2000
daha zinde, daha yetenekli ve
16:26
and in which, we find ourselves fitter, more skilled
358
986330
3000
birbirimize daha bağlı hissedeceğimiz
16:29
and more connected to each other.
359
989330
2000
bir dünyayı yaratmaya başlayacabileceğiz.
16:31
Thank you very much.
360
991330
2000
Çok teşekkürler.
16:33
(Applause)
361
993330
4000
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7