Addiction is a disease. We should treat it like one | Michael Botticelli

220,890 views ・ 2017-04-21

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Nihal Aksakal Gözden geçirme: Figen Ergürbüz
00:12
Twenty-eight years ago, I was a broken man.
0
12820
2840
Yirmi sekiz yıl önce çökmüş bir adamdım.
00:16
And you probably wouldn't be able to tell that if you met me.
1
16580
2880
Beni tanımış olsaydınız da muhtemelen bu durumumu fark edemezdiniz.
00:20
I had a good job at a well-respected academic institution.
2
20060
3880
Saygın akademik bir kurumda iyi bir işim vardı.
00:24
I dressed well, of course.
3
24660
1280
Elbette iyi giyiniyordum.
00:27
But my insides were rotting away.
4
27580
1720
Ancak içim çürüyordu.
00:30
You see, I grew up in a family riddled with addiction,
5
30460
2960
Bağımlılıkla dolu bir ailede yetiştim
00:34
and as a kid, I also struggled
6
34460
1460
ve bir çocuk olarak,
00:35
with coming to terms with my own sexuality.
7
35944
2772
kendi cinsiyetimle uzlaşma mücadelesi verdim.
00:38
And even though I couldn't name it then,
8
38740
2336
O zaman onu adlandıramasam da
00:41
growing up as a gay kid
9
41100
2016
eşcinsel bir çocuk olarak büyümek
00:43
just compounded my issues of isolation and insecurities.
10
43140
3760
yalnızlık ve güvensizlik sorunlarımı yoğunlaştırdı.
00:48
But drinking took all of that away.
11
48340
1690
Ancak içmek, tüm bunları yok etti.
00:52
Like many, I drank at an early age.
12
52660
3120
Çoğu gibi, ben de erken yaşta içmeye başladım.
00:56
I continued to drink my way through college.
13
56660
2200
Üniversiteye kadar içmeye devam ettim.
00:59
And when I finally did come out in the early 1980s,
14
59660
2816
Nihayet 1980'lerin başlarında ortaya çıktığımda,
01:02
about the only places to meet other gay people,
15
62500
2816
sosyalleşmek, kendiniz olmak ve diğer eşcinsel insanlarla
01:05
to socialize,
16
65340
1200
buluşmak için gidilecek
01:07
to be yourself, were gay bars.
17
67340
1680
tek yer, eşcinsel barlarıydı.
01:10
And what do you do in gay bars?
18
70180
1480
Eşcinsel barlarında ne yapılır?
01:12
You drink.
19
72300
1576
İçersiniz.
01:13
And I did --
20
73900
1616
Ben de öyle yaptım --
01:15
a lot.
21
75540
1200
çok içtim.
01:17
My story is not unique.
22
77580
1360
Hikâyem benzersiz değil.
01:19
Like millions of Americans, my disease progressed undiagnosed.
23
79780
3680
Milyonlarca Amerikalı gibi, benim hastalığıma da tanı konulamadı.
01:24
It took me to people and places and things
24
84220
1976
Beni, asla tercih etmeyeceğim
01:26
that I never would have chosen.
25
86220
1480
yerlere ve insanlara götürdü.
01:29
It wasn't until an intersection with the law
26
89020
2816
Kanunla tanışmam bana
01:31
gave me an "opportunity" to get care,
27
91860
3200
ilgilenilme "olanağı" sağlamıştı
01:35
that I began my journey of recovery.
28
95700
1920
ve ben de iyileşme sürecine girdim.
01:38
My journey of recovery has been filled with love and with joy,
29
98820
4000
İyileşme yolculuğum sevgi ve mutlulukla doluydu
01:43
but it hasn't been without pain.
30
103780
1976
ama ağrısız değildi.
01:45
Like many of you, I've lost too many friends and family to this disease.
31
105780
3976
Çoğunuz gibi, ben de bu hastalıkla çoğu arkadaşımı ve ailemi kaybettim.
01:49
I've heard too many heartbreaking stories
32
109780
1936
Bağımlılık yüzünden sevdiklerini kaybeden
01:51
of people who've lost loved ones to addiction.
33
111740
2160
insanlardan birçok üzücü hikâye duydum.
01:54
And I've also lost countless friends to HIV and AIDS.
34
114580
3360
Birçok arkadaşımı da HIV ve AIDS yüzünden kaybettim.
01:58
Our current opioid epidemic and the AIDS epidemic
35
118980
3536
Mevcut opioid salgın hastalığımızla AIDS salgınının
02:02
tragically have much in common.
36
122540
1760
birçok ortak noktası var.
02:05
Right now, we are in the midst of one of the greatest health crises of our time.
37
125860
3840
Şu an, günümüzün en büyük sağlık krizlerinden birinin ortasındayız.
02:11
During 2014 alone, 28,000 people
38
131100
4336
Sadece 2014'de, 28.000 kişi
02:15
died of drug overdoses associated with prescription drugs and heroin.
39
135460
4440
reçeteli ilaçlar ve eroinlerle bağlantılı aşırı dozdan öldü.
02:21
During the 1980s, scores of people were dying from HIV and AIDS.
40
141980
4600
1980'lerde, HIV ve AIDS yüzünden çok sayıda insan ölüyordu.
02:27
Public officials ignored it.
41
147620
1640
Resmi yetkililer bunu umursamadı.
02:30
Some wouldn't even utter the words.
42
150340
1920
Bazıları, kelimeleri söylemiyordu.
02:33
They didn't want treatment.
43
153620
1640
Tedavi istememişlerdi.
02:36
And tragically, there are many parallels with our current epidemic.
44
156100
3280
Trajik olarak, bugünkü salgınla da pek çok paralel durum var.
02:40
Some called it the gay plague.
45
160540
1640
Bazıları buna "gey vebası" dedi.
02:43
They called for quarantines.
46
163340
1560
Karantina talep ettiler.
02:46
They wanted to separate the innocent victims from the rest of us.
47
166260
3120
Masum kurbanları, diğer insanlardan ayrı tutmak istediler.
02:51
I was afraid we were losing this battle
48
171940
2336
Bu savaşı kaybediyor olmaktan korkuyordum
02:54
because people were blaming us for being sick.
49
174300
2960
çünkü insanlar hepimizi hasta olmakla suçluyordu.
02:58
Public policy was being held hostage by stigma and fear,
50
178620
3320
Kamu düzeni, damgalanma ve korkunun esaretindeydi,
03:03
and also held hostage
51
183700
1256
merhamet, ilgi,
03:04
were compassion, care, research, recovery and treatment.
52
184980
5600
araştırma, iyileştirme ve tedavi de esir tutulmaktaydı.
03:11
But we changed all that.
53
191460
1200
Fakat hepsini değiştirdik.
03:14
Because out of the pain of those deaths,
54
194300
2576
Çünkü tüm o ölümlerin acısının ötesinde
03:16
we saw a social and political movement.
55
196900
2720
sosyal ve siyasi bir hareket gördük.
03:20
AIDS galvanized us into action;
56
200620
3360
AIDS farkındalık yaratmamızı,
03:24
to stand up, to speak up and to act out.
57
204740
4240
sesimizi duyurmamızı ve harekete geçmemizi sağladı.
03:30
And it also galvanized the LGBT movement.
58
210020
2560
Aynı zamanda LGBT hareketini de itekleyen güç oldu.
03:34
We knew we were in a battle for our lives
59
214340
1936
Yaşamak için savaşmakta olduğumuzun farkındaydık
03:36
because silence equaled death,
60
216300
1560
çünkü sessizlik ölüme eş değerdi.
03:38
but we changed, and we made things happen.
61
218780
3000
Ama bir şeyler yaptık ve bunu değiştirmeyi başardık.
03:42
And right now, we have the potential
62
222580
2296
Şimdi ise, kendi ömürümüz süresince HIV/AIDS'in
03:44
to see the end of HIV/AIDS in our lifetime.
63
224900
3000
sonunu görme imkanına sahibiz.
03:50
These changes came in no small part
64
230300
2816
Bu değişimler insanların
03:53
by the courageous, yet simple decision
65
233140
3120
cesareti ve dışarı çıkma kararlarıyla,
03:56
for people to come out
66
236980
1440
komşuları, arkadaş,
03:59
to their neighbors, to their friends, to their families
67
239260
4920
aile ve iş arkadaşları için
04:05
and to their coworkers.
68
245300
1200
büyük bir adımdı.
04:08
Years ago, I was a volunteer for the Names Project.
69
248380
2840
Yıllar önce, Names Projesi için gönüllüydüm.
04:12
This was an effort started by Cleve Jones in San Francisco
70
252020
3376
Bu Celeve Jones tarafından San Fransisco'da AIDS'li
04:15
to show that people who died of AIDS
71
255420
1976
insanların da bir ismi, yüzü, aileleri ve
04:17
had names
72
257420
1200
onları seven insanlar
04:19
and faces and families
73
259380
2800
olduğunu göstermek için
04:23
and people who loved them.
74
263140
1480
çabalayan bir hareketti.
04:26
I still recall unfolding the AIDS memorial quilt
75
266940
4839
1988'in Ekim ayının muhteşem bir gününde
04:32
on the National Mall on a brilliant day in October, 1988.
76
272740
5560
Ulusal Alışveriş Merkezinde yapılan AIDS anıtının açılışını hâlâ hatırlıyorum.
Şimdi 2015'e hızlıca ileri saralım.
04:43
So fast forward to 2015.
77
283260
1680
04:46
The Supreme Court's decision to strike down the ban on same-sex marriage.
78
286300
4280
Yargıtay'ın aynı cinsten kişilerin evliliği yasağının düşürme kararı.
04:51
My husband, Dave, and I walk over to the steps of the Supreme Court
79
291580
3176
Eşim, Dave, ve ben diğer insanlarla bu kararı kutlamak için
04:54
to celebrate that decision with so many other people,
80
294780
2936
Yüksek Kurul'un merdivenlerini çıktık
04:57
and I couldn't help but think how far we came around LGBT rights
81
297740
5376
ve LGBT hakları konusunda ne kadar yol aldığımızı farketmeden edemedim
05:03
and yet how far we needed to go around issues of addiction.
82
303140
4800
ve bağımlılık meselesi konusunda ne kadar ilerlemeye ihtiyacımız olduğunu.
05:09
When I was nominated by President Obama
83
309940
1856
Başkan Obama tarafından
05:11
to be his Director of Drug Policy,
84
311820
2176
Uyuşturucu Politikaları Müdürlüğüne aday gösterildiğimde
05:14
I was very open about my recovery and about the fact that I was a gay man.
85
314020
3640
ben kendi iyileşme sürecim ve eşcinselliğimle alakalı oldukça açıktım.
05:18
And at no point during my confirmation process --
86
318540
2336
Ve doğrulama sürecimdeki hiç bir anda--
05:20
at least that I know of --
87
320900
1536
en azından bildiğim kadarıyla--
05:22
did the fact that I was a gay man come to bear on my candidacy
88
322460
3976
gey bir adam olduğum gerçeği adaylık sürecimde veya bu işe uygunluğum
05:26
or my fitness to do this job.
89
326460
1800
konusunda baskı yapmadı.
05:29
But my addiction did.
90
329580
1200
Fakat bağımlılığım yaptı.
05:32
At one point, a congressional staffer said that there was no way
91
332500
3456
Bir noktada, bir kongre elemanı yirmi yılı aşkın bir süredir temiz
05:35
that I was going to be confirmed by the United States Senate
92
335980
2856
olduğum gerçeğine ve bu işi yapmanın bağımlılık konusunda
05:38
because of my past,
93
338860
1576
bilgi gerektirmesine rağmen
05:40
despite the fact that I had been in recovery for over 20 years,
94
340460
3416
geçmişim yüzünden,
05:43
and despite the fact
95
343900
1216
Birleşmiş Milletler Senatosu tarafından
05:45
that this job takes a little bit of knowledge around addiction.
96
345140
2976
onaylanacak olmamın başka bir yolu olmadığını söyledi.
05:48
(Laughter)
97
348140
1480
(Kahkahalar)
05:51
So, you know, this is the stigma
98
351460
2936
Yani, bildiğiniz gibi, bu her madde kullanımı hastasının
05:54
that people with substance use disorders
99
354420
2056
her gün yüzleştiği
05:56
face every single day,
100
356500
1400
bir damga
05:58
and you know, I have to tell you
101
358700
1576
ve şunu söylemek zorundayım
06:00
it's still why I'm more comfortable coming out as a gay man
102
360300
3456
bu yüzden bağımlılık geçmişi olan biri olarak görünmektense
06:03
than I am as a person with a history of addiction.
103
363780
2520
gey bir adam olarak görünmek daha rahat.
06:07
Nearly every family in America is affected by addiction.
104
367460
3400
Neredeyse Amerika'daki her aile bağımlılıktan etkileniyor.
06:11
Yet, unfortunately, too often, it's not talked about openly and honestly.
105
371580
5520
Fakat, ne yazık ki, genellikle, açıkça ve dürüstçe konuşulmuyor.
06:17
It's whispered about.
106
377980
1656
Hakkında fısıldanıyor.
06:19
It's met with derision and scorn.
107
379660
2360
Alay ve aşağılama ile karşılanıyor.
06:23
We hear these stories, time and time again, on TV, online,
108
383140
4640
Zaman zaman, TV'de , internette, bu hikâyeleri duyuyoruz,
06:28
we hear it from public officials, and we hear it from family and friends.
109
388580
3440
kamu görevlilerinden, aile ve arkadaşlardan duyuyoruz.
06:33
And those of us with an addiction, we hear those voices,
110
393540
2800
Ve bağımlılığı olanlar olarak, bunları duyuyoruz
06:37
and somehow we believe that we are less deserving of care and treatment.
111
397380
4120
ve her nasılsa daha az ilgi ve tedaviyi hakettiğimize inanıyoruz.
06:42
Today in the United States, only one in nine people
112
402860
3376
Bugün Birleşmiş Milletler'de, sadece dokuz kişiden biri
06:46
get care and treatment for their disorder.
113
406260
2536
rahatsızlıkları için gerekli olan tedavi ve bakıma ulaşıyor.
06:48
One in nine.
114
408820
1576
Dokuzda biri.
06:50
Think about that.
115
410420
1200
Bunu bir düşünün.
06:52
Generally, people with other diseases get care and treatment.
116
412420
3056
Genellikle, diğer hastalık sahipleri, tedavi ve bakım görüyor.
06:55
If you have cancer, you get treatment,
117
415500
1976
Eğer kanserseniz, tedavi görüyorsunuz,
06:57
if you have diabetes, you get treatment.
118
417500
2016
diyabetiniz varsa, tedavi görüyorsunuz,
06:59
If you have a heart attack,
119
419540
1336
Eğer kalp krizi geçirirseniz,
07:00
you get emergency services, and you get referred to care.
120
420900
2700
acil yardım hizmetleri ve bakımdan yararlanıyorsunuz.
Fakat her nasılsa bağımlı insanlar tedavi için beklemek zorunda
07:05
But somehow people with addiction have to wait for treatment
121
425020
3216
07:08
or often can't get when they need it.
122
428260
2120
veya bazen ihtiyaçları olduğunda tedavi olamıyorlar.
07:11
And left untreated, addiction has significant, dire consequences.
123
431620
3960
Ve tedavisiz, bağımlılığın büyük ve çok kötü sonuçları oluyor.
07:16
And for many people that means death or incarceration.
124
436180
3320
Ve birçok insan için bu ölüm veya hapsedilmek demek.
07:20
We've been down that road before.
125
440820
1587
Daha önce de bu durumda bulunduk.
07:23
For too long our country felt
126
443220
1416
Çok uzun zaman ülkemiz
07:24
like we could arrest our way out of this problem.
127
444660
2320
bu problemi engelleyebileceğimizi düşündü.
07:27
But we know that we can't.
128
447700
1280
Fakat yapamayacağımızı biliyoruz.
07:30
Decades of scientific research has shown
129
450500
2376
Bilimsel araştırmalarla geçen yıllar gösterdi ki
07:32
that this is a medical issue --
130
452900
2136
bu medikal bir problem--
07:35
that this is a chronic medical condition
131
455060
2576
bu, insanların kalıtsal olarak aldığı ve geliştirdiği
07:37
that people inherit and that people develop.
132
457660
2880
kronik bir medikal durum.
07:41
So the Obama administration has taken a different tack on drug policy.
133
461820
3400
Obama yönetimi uyuşturu konusunda farklı bir önlem aldı.
07:46
We've developed and implemented a comprehensive plan
134
466380
2936
Önlem ve tedavi servislerini, erken müdahale ve iyileşme
07:49
to expand prevention services, treatment services,
135
469340
3376
desteğini yaymak için
07:52
early intervention and recovery support.
136
472740
2640
kapsamlı bir plan geliştirip uyguladık.
07:56
We've pushed criminal justice reform.
137
476620
1785
Ceza yargılaması reformunu kabul ettirdik.
07:59
We've knocked down barriers to give people second chances.
138
479460
2720
İnsanlara ikinci bir şans vermek için engelleri yıktık.
08:02
We see public health and public safety officials working hand in hand
139
482700
3416
Toplum sağlığı ve toplum güvenliği çalışanlarını toplum seviyesinde
08:06
at the community level.
140
486140
1200
el ele çalışırken gördük.
08:08
We see police chiefs across the country guiding people to treatment
141
488300
3176
Polis şeflerinin her yerde insanlara, hapsetmek veya tutsak etmek
08:11
instead of jail and incarceration.
142
491500
1640
yerine tedavi için yol gösterdiğini gördük.
08:14
We see law enforcement and other first responders
143
494220
2896
Hukuki yaptırım ve ilk yardım ekibinin insanlara tedavi için
08:17
reversing overdoses with naloxone to give people a second chance for care.
144
497140
4840
ikinci bir şans vermek için nalokson dozaşımını geri çevirdiğini gördük.
08:23
The Affordable Care Act is the biggest expansion
145
503460
2656
Uygun bakım yasası, madde kullanımı rahatsızlığı tedavisinin
08:26
of substance use disorder treatment in a generation,
146
506140
3256
bir nesil içindeki en büyük gelişmesi ve tedavi servislerinin
08:29
and it also calls for the integration of treatment services within primary care.
147
509420
4040
ve temel bakımın birleşmesini gerektirmektedir.
08:36
But fundamentally, all of this work is not enough.
148
516100
4040
Fakat esasen, bütün bunlar yeterli değil.
08:40
Unless we change the way that we view people with addiction
149
520660
4016
Birleşik Devletler'de bağımlı insanlara bakış açımızı
08:44
in the United States.
150
524700
1200
değiştirmediğimiz sürece.
08:47
Years ago when I finally understood that I had a problem
151
527220
3576
Yıllar önce, sonunda bir problemim olduğunu anladım
08:50
and I knew that I needed help,
152
530820
2135
ve yardıma ihtiyacım olduğunu biliyordum,
08:52
I was too afraid to ask for it.
153
532979
1640
Yardım istemekten çekiniyordum.
08:56
I felt that people would think I was stupid, that I was weak-willed,
154
536140
4200
İnsanların aptal olduğumu, iradesiz olduğumu, ahlâken kusurlu
09:01
that I was morally flawed.
155
541340
1730
olduğumu düşüneceklerini hissettim.
09:05
But I talk about my recovery because I want to make change.
156
545700
3520
Fakat iyileşmem hakkında konuşuyorum, çünkü bir değişiklik yapmak istiyorum.
09:10
I want us to see that we need to be open and candid about who we are
157
550060
5936
Kim olduğumuz ve neler yapabileceğimiz hakkında samimi ve açık olmamız
gerektiğini görmemizi istiyorum.
09:16
and what we can do.
158
556020
1200
09:18
I am public about my own recovery
159
558140
2376
Kendi kendime kutlama yapmamak için
09:20
not to be self-congratulatory.
160
560540
1920
iyileşmem hakkında açığım.
09:23
I am open about my own recovery to change public opinion,
161
563260
3856
Kamu düzenini değiştirmek, kamu görüşünü değiştirmek
09:27
to change public policy
162
567140
1896
ve bu salgın hastalığın seyrini değiştirmek
09:29
and to change the course of this epidemic and empower the millions of Americans
163
569060
3896
ve bu yolculukla boğuşan milyonlarca Amerikalıyı kim oldukları hakkında
09:32
who struggle with this journey
164
572980
1856
güçlendirmek için
09:34
to be open and candid about who they are.
165
574860
1960
kendi iyileşmem hakkında açığım.
09:38
People are more than their disease.
166
578460
2320
İnsanlar hastalıklarından ötedir.
09:41
And all of us have the opportunity to change public opinion
167
581700
3296
Hepimizin kamuoyundaki yargıları ve kamuoyu düzenini
09:45
and to change public policy.
168
585020
1640
değiştirme şansı var.
09:47
All of us know someone who has an addiction,
169
587820
2280
Hepimiz bağımlılıkla yaşayan birisi tanıyoruz,
09:51
and all of us can do our part
170
591100
1936
hepimiz Amerika'da insanların bağımlılığa
09:53
to change how we view people with addiction in the United States.
171
593060
4160
olan görüşünü değiştirmek için kendi görevimizi yapabiliriz.
09:58
So when you see someone with an addiction,
172
598220
2416
Bir daha bağımlılıkla yaşan bir insan gördüğünüzde
10:00
don't think of a drunk or a junkie or an addict or an abuser --
173
600660
5680
onu alkolik veya keş olarak düşünmeyin --
10:07
see a person;
174
607500
1200
bir insan görün;
10:09
offer them help;
175
609860
1496
yardım eli uzatın;
10:11
give them kindness and compassion.
176
611380
1720
sevgi ve nezaket gösterin.
10:14
And together, we can be part
177
614180
2216
Hep birlikte, Amerika'da insanların bağımlılığa
10:16
of a growing movement in the United States
178
616420
2056
olan görüşünü değiştirerek büyüyen
10:18
to change how we view people with addiction.
179
618500
2080
bir hareketin parçası olabiliriz.
10:21
Together we can change public policy.
180
621300
2120
Hep birlikte kamu düzenini değiştirebiliriz.
10:24
We can ensure that people get care when they need it,
181
624260
3896
İnsanların diğer hastalıklarda olduğu gibi ihtiyaç duydukları
10:28
just like any other disease.
182
628180
1680
bakımı almalarını sağlayabiliriz.
10:30
We can be part of a growing, unstoppable movement
183
630860
3696
Bizler milyonlarca Amerikalının iyileşmesi
10:34
to have millions of Americans enter recovery,
184
634580
3016
ve bu salgına bir son verilmesi için büyümekte olan,
10:37
and put an end to this epidemic.
185
637620
2096
durdurulamaz bir hareketin parçası olabiliriz.
10:39
Thank you very much.
186
639740
1216
Çok teşekkür ederim.
10:40
(Applause)
187
640980
2376
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7