Charles Elachi: The story of the Mars Rovers

Charles Elachi, Mars gezginleri hakkında

59,288 views ・ 2008-11-13

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Faruk Cumhur SENDAN Gözden geçirme: Sancak Gülgen
00:16
I thought I'd start with telling you or showing you the people who started [Jet Propulsion Lab].
0
16160
4000
Sizlere JPL [Jet İtiş Laboratuvarı]'nı başlatan insanları tanıtarak başlamak istiyorum.
00:20
When they were a bunch of kids,
1
20160
2000
Onlar daha küçük birer çocukken,
00:22
they were kind of very imaginative, very adventurous,
2
22160
3000
çok hayalperest, maceraperest çocuklardı,
00:25
as they were trying at Caltech to mix chemicals
3
25160
2000
okulda kimyasalları karıştırıp
00:27
and see which one blows up more.
4
27160
2000
hangisinin daha çok patlama yaratacağını görmeye çalışırlardı.
00:29
Well, I don't recommend that you try to do that now.
5
29160
3000
Tabii, şuan bunu denemenizi tavsiye etmiyorum.
00:32
Naturally, they blew up a shack, and Caltech, well, then,
6
32160
2000
Doğal olarak, bir barakayı havaya uçurdular, madem öyle,
00:34
hey, you go to the Arroyo and really do all your tests in there.
7
34160
4000
İşin özü, Arroyo'ya gider, bütün testlerinizi orada yaparsınız.
00:38
So, that's what we call our first five employees
8
38160
3000
Evet, işte bizim ilk beş çalışanımız diye adlandırdığımız
00:41
during the tea break, you know, in here.
9
41160
3000
çay molasındayken, malum, burada.
00:44
As I said, they were adventurous people.
10
44160
2000
Söylediğim gibi, onlar maceraperest insanlardı.
00:46
As a matter of fact, one of them, who was, kind of, part of a cult
11
46160
4000
Aslında, onlardan biri, buradan çok uzak olmayan Orange Grove bölgesinde
00:50
which was not too far from here on Orange Grove,
12
50160
4000
bir çeşit tarikat üyesi gibi birşeydi
00:54
and unfortunately he blew up himself because he kept mixing chemicals
13
54160
4000
ve maalesef kendini havaya uçurdu, çünkü kimyasalları karıştırıp duruyordu
00:58
and trying to figure out which ones were the best chemicals.
14
58160
2000
ve hangi kimyasalların en iyi olduğunu bulmaya çalışıyordu.
01:00
So, that gives you a kind of flavor
15
60160
2000
Evet, burada ne tür insanların çalıştığına dair,
01:02
of the kind of people we have there.
16
62160
1000
bir fikir edinmişsinizdir.
01:03
We try to avoid blowing ourselves up.
17
63160
2000
Kendimizi havaya uçurmamaya çalışıyoruz.
01:05
This one I thought I'd show you.
18
65160
2000
Bunu size göstermem gerektiğini düşündüm.
01:07
Guess which one is a JPL employee in the heart of this crowd.
19
67160
3000
Bu kalabalığın içindeki bir JPL çalışanın hangisi olduğunu tahmin edin bakalım.
01:10
I tried to come like him this morning,
20
70160
3000
Bu sabah onun gibi gelmeyi denedim,
01:13
but as I walked out, then it was too cold,
21
73160
2000
fakat çıkar çıkmaz, çok soğuk olduğunu farkettim,
01:15
and I said, I'd better put my shirt back on.
22
75160
2000
ve dedimki, en iyisi üstümü tekrar giyeyim.
01:17
But more importantly, the reason I wanted to show this picture:
23
77160
3000
Fakat daha önemlisi, bu resimi göstermem istememin sebei:
01:20
look where the other people are looking,
24
80160
2000
diğer insanların nereye baktığına bakın,
01:22
and look where he is looking.
25
82160
3000
bir de onun nereye baktığına bakın.
01:25
Wherever anybody else looks, look somewhere else,
26
85160
2000
Herkes nereye bakıyorsa, siz başka biryere bakın,
01:27
and go do something different, you know, and doing that.
27
87160
3000
ve gidip farklı şeyler yapın, bilirsiniz, ve o da bunu yapıyor.
01:30
And that's kind of what has been the spirit of what we are doing.
28
90160
3000
Ve bu da Yaptığımız işin ruhunun ne çeşit bir şey olduğudur.
01:33
And I want to tell you a quote from Ralph Emerson
29
93160
3000
Sizlere meslektaşım Ralph Emerson'dan bir alıntı yapmak istiyorum
01:36
that one of my colleagues, you know, put on my wall in my office,
30
96160
3000
ofisimin duvarında asılı,
01:39
and it says, "Do not go where the path may lead.
31
99160
3000
der ki,"Yolun seni götürebileceği yerlere gitme.
01:42
Go instead where there is no path, and leave a trail."
32
102160
2000
Aksine yol olmayan bir yere git, ve ardında bir iz bırak."
01:44
And that's my recommendation to all of you:
33
104160
2000
Ve benim hepinize tavsiyem:
01:46
look what everybody is doing, what they are doing;
34
106160
2000
herkesin neler yaptığına bakın, her ne yapıyorlarsa;
01:48
go do something completely different.
35
108160
2000
gidip tamamen farklı birşey yapın.
01:50
Don't try to improve a little bit on what somebody else is doing,
36
110160
3000
Başka birinin yaptığı işi biraz geliştirmeye çalışmayın,
01:53
because that doesn't get you very far.
37
113160
2000
çünkü bu sizi fazla ileriye taşımaz.
01:55
In our early days we used to work a lot on rockets,
38
115160
3000
İlk günlerimizde roketler üzerinde çok çalışırdık,
01:58
but we also used to have a lot of parties, you know.
39
118160
2000
ama ayrıca bol bol parti yapıyorduk, bilirsiniz.
02:00
As you can see, one of our parties, you know, a few years ago.
40
120160
4000
Görüyorsunuz, birkaç yıl önceki bir eğlencemiz.
02:04
But then a big difference happened about 50 years ago,
41
124160
3000
Fakat yaklaşık 50 yıl önce Sputnik'in fırlatılmasının ardından,
02:07
after Sputnik was launched. We launched the first American satellite,
42
127160
4000
büyük bir değişim yaşandı. ilk Amerikan uydusunu fırlattık,
02:11
and that's the one you see on the left in there.
43
131160
2000
şurada solda görebilirsiniz.
02:13
And here we made 180 degrees change:
44
133160
2000
Burada tam 180 derecelik bir dönüş yaptık:
02:15
we changed from a rocket house to be an exploration house.
45
135160
4000
Bir roket evinden araştırma evine dönüştük.
02:19
And that was done over a period of a couple of years,
46
139160
3000
Ve bu birkaç yıl içerisinde yapıldı.
02:22
and now we are the leading organization, you know,
47
142160
2000
bildiğiniz gibi şuan önde gelen organizasyonuz, bilirsiniz
02:24
exploring space on all of your behalf.
48
144160
3000
hepinizin adınıza uzayı keşfediyoruz.
02:27
But even when we did that, we had to remind ourselves,
49
147160
3000
Üstelik bu işi yaparken, kendimize sürekli
02:30
sometimes there are setbacks.
50
150160
2000
bazı aksilikler olabileceğini hatırlatıyoruz.
02:32
So you see, on the bottom, that rocket was supposed to go upward;
51
152160
3000
İşte, alttada gördüğünüz gibi, bu roketin yukarı gitmesi lazımken;
02:35
somehow it ended going sideways.
52
155160
2000
bir şekilde yana doğru gitt.
02:37
So that's what we call the misguided missile.
53
157160
3000
İşte yolunu şaşırmış füze dediğimiz bu.
02:40
But then also, just to celebrate that,
54
160160
2000
Fakat ardından, sırf bunu kutlamak için,
02:42
we started an event at JPL for "Miss Guided Missile."
55
162160
3000
JPL'de "Yolunu Şaşırmış Füze" için bir etkinlik düzenledik
02:45
So, we used to have a celebration every year and select --
56
165160
3000
Her sene bir kutlama ve seçim yapmaya,
02:48
there used to be competition and parades and so on.
57
168160
3000
geçit törenleri ve yarışmaları gelenek haline getirdik.
02:51
It's not very appropriate to do it now. Some people tell me to do it;
58
171160
3000
Bunu şimdi yapmak pek doğru değil. Bazıları yapmamı söylüyor;
02:54
I think, well, that's not really proper, you know, these days.
59
174160
4000
Bence de bugünlerde bunu yapmak pek doğru değil.
02:58
So, we do something a little bit more serious.
60
178160
2000
Bu yüzden, biz de biraz daha ciddi bir şeyler yaptık.
03:00
And that's what you see in the last Rose Bowl, you know,
61
180160
3000
Ve bu son balomuzdan gördüğünüz manzara,
03:03
when we entered one of the floats.
62
183160
2000
yürüyüş ekiplerinden birindeki gidişimizi gösteriyor.
03:05
That's more on the play side. And on the right side,
63
185160
2000
Bu daha çok işin oyun tarafı, ve sağdaki ise
03:07
that's the Rover just before we finished its testing
64
187160
3000
Gezgin, tam testleri bitirip
03:10
to take it to the Cape to launch it.
65
190160
2000
kalkış için Cape'e götürmeden hemen önce.
03:12
These are the Rovers up here that you have on Mars now.
66
192160
3000
Bu Gezginler şu an Mars'takiler.
03:15
So that kind of tells you about, kind of, the fun things,
67
195160
3000
Böylelikle yapmaya çalıştığımız işlerdeki eğlenceli denebilecek
03:18
you know, and the serious things that we try to do.
68
198160
2000
ve ciddi denebilecek şeyleri anlatmıştır denebilir.
03:20
But I said I'm going to show you a short clip
69
200160
2000
Ama size söylediğim gibi, nasıl yeteneklere
03:22
of one of our employees to kind of give you an idea
70
202160
3000
sahip olduğumuzla ilgili fikir verebilmek için,
03:25
about some of the talent that we have.
71
205160
2000
çalışanlarımızdan birine ait kısa bir klip göstereceğim
03:39
Video: Morgan Hendry: Beware of Safety is
72
219160
2000
Video: Morgan Hendry: "Beware of Safety"
03:41
an instrumental rock band.
73
221160
2000
sözsüz bir rock grubu.
03:43
It branches on more the experimental side.
74
223160
3000
Daha çok deneysel tarafa doğru dallanmış durumda.
03:46
There's the improvisational side of jazz.
75
226160
3000
Jazz'ın doğaç tarafı var.
03:49
There's the heavy-hitting sound of rock.
76
229160
3000
Rock'ın sert vuruşlu sesi var.
03:52
Being able to treat sound as an instrument, and be able to dig
77
232160
5000
Sesi bir müzik aleti olarak davranabilmek ve daha soyut
03:57
for more abstract sounds and things to play live,
78
237160
2000
sesler için kazı yapmak ve canlı çalmak,
03:59
mixing electronics and acoustics.
79
239160
2000
elektronik ve akustiği birleştirmek.
04:01
The music's half of me, but the other half --
80
241160
4000
Benim bir yarım müzik, ama diğer yarım --
04:05
I landed probably the best gig of all.
81
245160
3000
belki de en iyi işe sahibim.
04:08
I work for the Jet Propulsion Lab. I'm building the next Mars Rover.
82
248160
3000
Jet İtiş Laboratuvarları için çalışıyorum. Yeni Mars Gezgini'ni inşa ediyorum.
04:11
Some of the most brilliant engineers I know
83
251160
3000
Tanıdığım en parlak mühendislerden bazıları
04:14
are the ones who have that sort of artistic quality about them.
84
254160
4000
kendilerinde bir çeşit sanatçı kalitesi taşıyanlardı.
04:18
You've got to do what you want to do.
85
258160
2000
Yapmak istediğini yapmak zorundasın.
04:20
And anyone who tells you you can't, you don't listen to them.
86
260160
3000
Ve sana hep yapamayacağını söyleyenleri, onları siz dinlemeyin.
04:23
Maybe they're right - I doubt it.
87
263160
3000
Belki haklılar - bu konuda şüphem var.
04:26
Tell them where to put it, and then just do what you want to do.
88
266160
2000
Onların söylediklerini nereye koyacağınızı söyleyin, ve sadece yapmak istediğinizi yapın.
04:28
I'm Morgan Hendry. I am NASA.
89
268160
3000
Ben Morgan Henry'yim. Ben NASA'yım.
04:34
Charles Elachi: Now, moving from the play stuff to the serious stuff,
90
274160
3000
Charles Elachi: Şimdi, oyun işlerinden ciddi işlere hareket ediyoruz,
04:37
always people ask, why do we explore?
91
277160
2000
İnsanlar her zaman soruyor, neden keşfediyoruz?
04:39
Why are we doing all of these missions and why are we exploring them?
92
279160
3000
Neden bütün bu görevleri yapıyoruz ve neden onları keşfediyoruz.
04:42
Well, the way I think about it is fairly simple.
93
282160
2000
Aslında, düşüncem aslında oldukça basit.
04:44
Somehow, 13 billion years ago there was a Big Bang, and you've heard
94
284160
3000
Yaklaşık 13 milyar yıl önce bir "Büyük Patlama" oldu, hakkında
04:47
a little bit about, you know, the origin of the universe.
95
287160
3000
az çok birşeyler duymuşsunuzdur, bilirsiniz, evrenin kaynağı.
04:50
But somehow what strikes everybody's imagination --
96
290160
3000
Ama bir şekilde herkesin hayal gücünü etkileyen şey --
04:53
or lots of people's imagination -- somehow from that original Big Bang
97
293160
3000
ya da birçok kişinin hayal gücünü -- bir şekilde o kaynak "Büyük Patlama"dan
04:56
we have this beautiful world that we live in today.
98
296160
3000
bugünkü yaşadığımız güzel dünyamıza sahibiz.
04:59
You look outside: you have all that beauty that you see,
99
299160
3000
Dışarıya bakıyorsunuz: gördüğünüz bütün güzellikler,
05:02
all that life that you see around you,
100
302160
2000
etrafınızda gördüğünüz bütün o hayat,
05:04
and here we have intelligent people like you and I
101
304160
2000
ve bu zeki konuşmayı yapan
05:06
who are having a conversation here.
102
306160
2000
buradaki sizin ve benim gibi zeki insanlar.
05:08
All that started from that Big Bang. So, the question is:
103
308160
2000
Herşey o Büyük Patlama ile başladı. O zaman, soru şu:
05:10
How did that happen? How did that evolve? How did the universe form?
104
310160
5000
Nasıl oldu? Nasıl gelişti? Evren biçimini nasıl aldı?
05:15
How did the galaxies form? How did the planets form?
105
315160
2000
Galaksiler nasıl oluştu? Gezegenler nasıl oluştu?
05:17
Why is there a planet on which there is life which have evolved?
106
317160
3000
Üzerinde hayatın geliştiği bir gezegen neden var?
05:20
Is that very common?
107
320160
2000
Buna çok mu sık rastlanır?
05:22
Is there life on every planet that you can see around the stars?
108
322160
4000
Yıldızların etrafında gördüğümüz her gezegende hayat var mı?
05:26
So we literally are all made out of stardust.
109
326160
2000
Yani aslında hepimiz bu yıldız tozundan yapılmışızdır.
05:28
We started from those stars; we are made of stardust.
110
328160
3000
O yıldızlardan başladık; yıldız tozundan yapıldık.
05:31
So, next time you are really depressed, look in the mirror
111
331160
2000
Aslında, bir daha gerçekten moral çöküntüye uğradığınızda, aynaya bakın
05:33
and you can look and say, hi, I'm looking at a star here.
112
333160
2000
ve kendinize bakıp, merhaba, burada bir yıldıza bakıyorum diyebilirsiniz.
05:35
You can skip the dust part.
113
335160
2000
Toz kısmını da es geçebilirsiniz.
05:37
But literally, we are all made of stardust.
114
337160
2000
Ama gerçekten, biz hepimiz yıldız tozlarından meydana geldik.
05:39
So, what we are trying to do in our exploration is effectively
115
339160
4000
Aslında, keşfimizde yapmaya çalıştığımız şey, bugün gördüğümüz
05:43
write the book of how things have came about as they are today.
116
343160
5000
şeylerin nasıl olduğunun kitabını etkili bir şekilde yapmak.
05:48
And one of the first, or the easiest, places we can go
117
348160
3000
Ve ilk, ya da en kolay, gidip keşfedebileceğimiz
05:51
and explore that is to go towards Mars.
118
351160
2000
yer de Mars'tır.
05:53
And the reason Mars takes particular attention:
119
353160
3000
Mars'ın özellikle dikkat çekmesinin sebebi ise:
05:56
it's not very far from us.
120
356160
2000
Bizden çok uzak olmamasıdır.
05:58
You know, it'll take us only six months to get there.
121
358160
2000
Bilirsiniz, oraya gitmek sadece 6 ay alır.
06:00
Six to nine months at the right time of the year.
122
360160
3000
Yılın doğru zamanında 6 ila 9 ay arasında.
06:03
It's a planet somewhat similar to Earth. It's a little bit smaller,
123
363160
2000
Bir şekilde Dünya'ya benziyor. Biraz daha ufak,
06:05
but the land mass on Mars is about the same
124
365160
3000
ama okyanusları hesaba katmazsanız
06:08
as the land mass on Earth, you know,
125
368160
1000
Mars'ın yer kütlesi bilirsiniz, Dünya'nın yer kütlesi ile
06:09
if you don't take the oceans into account.
126
369160
2000
yaklaşık olarak aynı büyüklükte.
06:11
It has polar caps. It has an atmosphere somewhat thinner than ours,
127
371160
5000
Kutup bölgeleri var. Bizimkinden ince bir atmosferi var,
06:16
so it has weather. So, it's very similar to some extent,
128
376160
3000
bu nedenle hava olayları var. Yani, bir noktaya kadar oldukça benziyor,
06:19
and you can see some of the features on it,
129
379160
2000
ve üstünde Mars'daki Büyük Kanyon gibi,
06:21
like the Grand Canyon on Mars,
130
381160
1000
ya da bizim Mars'ın Büyük Kanyon'u olarak adlandırdığımız,
06:22
or what we call the Grand Canyon on Mars.
131
382160
2000
bazı özellikler görebilirsiniz.
06:24
It is like the Grand Canyon on Earth, except a hell of a lot larger.
132
384160
5000
Dünya'daki Büyük Kanyon'a benziyor, sadece çok fazla büyük.
06:29
So it's about the size, you know, of the United States.
133
389160
3000
Aslında, bilirsiniz, Birleşik Devletler kadar büyük.
06:32
It has volcanoes on it. And that's Mount Olympus on Mars,
134
392160
5000
Volkanları var. Ve şu da Mars'taki Olympus Dağı,
06:37
which is a kind of huge volcanic shield on that planet.
135
397160
4000
gezegen üstünde büyük volkanik bir katman.
06:41
And if you look at the height of it
136
401160
2000
Ve yüksekliğine bir bakarsanız
06:43
and you compare it to Mount Everest, you see, it'll give you
137
403160
4000
ve Everest Dağı ile karşılaştırırsanız,
06:47
an idea of how large that Mount Olympus, you know, is,
138
407160
4000
Olympus Dağı'nın, Everest'e göre
06:51
relative to Mount Everest.
139
411160
2000
kadar büyük olduğunu görürsünüz.
06:53
So, it basically dwarfs, you know, Mount Everest here on Earth.
140
413160
3000
Bu yüzden,bilirsiniz, aslında Everest Dünya'da bodur kalır.
06:56
So, that gives you an idea of the tectonic events or volcanic events
141
416160
4000
Bu da size o gezegen üzerinde meydana gelen tektonik veya
07:00
which have happened on that planet.
142
420160
2000
volkanik olaylarla ilgili bilgi verir.
07:02
Recently from one of our satellites, this shows that it's Earth-like --
143
422160
3000
Kısa bir süre önce, uydularımızdan, Dünya'dakine benzyen
07:05
we caught a landslide occurring as it was happening.
144
425160
4000
bir toprak kaymasını olurken yakaladık.
07:09
So it is a dynamic planet,
145
429160
2000
Yani hareketli bir gezegen,
07:11
and activity is going on as we speak today.
146
431160
3000
ve faaliyet bugün biz konuşurken de devam ediyor.
07:14
And these Rovers, people wonder now, what are they doing today,
147
434160
3000
Ve bu Gezginler, insanlar şimdi, bugün ne yaptığını merak ediyor,
07:17
so I thought I would show you a little bit what they are doing.
148
437160
4000
bu yüzden size kısaca ne yaptıklarını göstermeyi düşündüm.
07:21
This is one very large crater. Geologists love craters,
149
441160
3000
Burası çok büyük bir krater. Jeologlar kraterleri çok sever,
07:24
because craters are like digging a big hole in the ground
150
444160
2000
çünkü kraterler yeryüzünde gerçekten üzerinde çalışmadan
07:26
without really working at it,
151
446160
2000
açılmış büyük çukurlardır,
07:28
and you can see what's below the surface.
152
448160
2000
ve yüzeyin altında ne olduğunu görebilirsiniz.
07:30
So, this is called Victoria Crater,
153
450160
2000
Pekala, şunun adı Victoria Krateri,
07:32
which is about a few football fields in size.
154
452160
2000
birkaç futbol sahası büyüklüğünde.
07:34
And if you look at the top left, you see a little teeny dark dot.
155
454160
4000
Ve sol üste bakarsanız, ufak minik koyu noktayı görürsünüz.
07:38
This picture was taken from an orbiting satellite.
156
458160
2000
Bu resim yörüngedeki bir uydudan çekildi.
07:40
If I zoom on it, you can see: that's the Rover on the surface.
157
460160
3000
Eğer ona yaklaşırsam, yüzeydeki şeyin Gezgin olduğunu görebilirsiniz.
07:43
So, that was taken from orbit; we had the camera zoom on the surface,
158
463160
3000
Aslında bu yörüngeden çekildi; kameranın yüzeye doğru yakın çekim yapmasını sağladık
07:46
and we actually saw the Rover on the surface.
159
466160
3000
ve gerçekte yüzeyde Gezgin'i görüyoruz.
07:49
And we actually used the combination of the satellite images
160
469160
4000
Ve Aslında uydu görüntülerin birleşimini
07:53
and the Rover to actually conduct science,
161
473160
3000
Gezgin'in gerçekte bilim yapması için kulandık,
07:56
because we can observe large areas
162
476160
2000
çünkü büyük bölgeleri gözlemleyebiliriz
07:58
and then you can get those Rovers to move around
163
478160
2000
ve ardından o Gezginleri etrafta dolandırabilir
08:00
and basically go to a certain location.
164
480160
2000
ve temelde belli bir yere gönderebilirsiniz.
08:02
So, specifically what we are doing now is
165
482160
3000
Yani, aslında şu anda burada yaptığımız şey
08:05
that Rover is going down in that crater.
166
485160
2000
o Gezgin'i şuradaki kraterin içine gidiyor.
08:07
As I told you, geologists love craters.
167
487160
2000
Söylediğim gibi, jeologlar kraterleri çok severler.
08:09
And the reason is, many of you went to the Grand Canyon,
168
489160
3000
Ve bunun sebebi de, birçoğunuz Büyük Kanyon'a gitmişsinizdir,
08:12
and you see in the wall of the Grand Canyon, you see these layers.
169
492160
4000
ve Büyük Kanyon'un duvarlarını görmüşsünüzdür, ve o katmanları da görürsünüz.
08:16
And what these layers -- that's what the surface used to be
170
496160
3000
Ve bu katmanlar nelerdir -- bir milyon, on milyon
08:19
a million years ago, 10 million years ago,
171
499160
3000
yüz milyon yıl önceki yeryüzü o katmanlardı,
08:22
100 million years ago, and you get deposits on top of them.
172
502160
2000
şimdi de birbiri üzerine birikmiş halde onlara sahipsiniz.
08:24
So if you can read the layers it's like reading your book,
173
504160
3000
Aslında bu katmanları okuyabilirseniz, kitap okumak gibidir,
08:27
and you can learn the history of what happened in the past
174
507160
3000
ve o bölgeninin geçmişinde neler olduğunun
08:30
in that location.
175
510160
2000
tarihini öğrenebilirsiniz.
08:32
So what you are seeing here are the layers on the wall
176
512160
3000
Böylelikle, krater duvarının üstündeki katmanlardan gördüğünüz şey,
08:35
of that crater, and the Rover is going down now, measuring, you know,
177
515160
4000
ve şimdi Gezgin aşağıya iniyor, ölçüyor, bilirsiniz,
08:39
the properties and analyzing the rocks
178
519160
2000
özelliklerini ve kayaları inceliyor
08:41
as it's going down, you know, that canyon.
179
521160
3000
ve kanyondan inerken, bilirsiniz,
08:44
Now, it's kind of a little bit of a challenge driving
180
524160
2000
Şimdi, böyle bir eğimden aşağıya inerken
08:46
down a slope like this.
181
526160
2000
biraz meydan meydan okuma gibi oluyor.
08:48
If you were there you wouldn't do it yourself.
182
528160
2000
Eğer orada olsaydınız, siz kendi başınıza bunu yapmazdınız.
08:50
But we really made sure we tested those Rovers
183
530160
2000
Ama göndermeden önce, biz gerçekten o Gezginler'i
08:52
before we got them down -- or that Rover --
184
532160
3000
test ettiğimizden emin olduk -- ya da o Gezgin'i--
08:55
and made sure that it's all working well.
185
535160
2000
ve herşeyin doğru çalıştığından emin olduk.
08:57
Now, when I came last time, shortly after the landing --
186
537160
3000
En son geldiğimde, inişten kısa bir süre sonraydı --
09:00
I think it was, like, a hundred days after the landing --
187
540160
2000
Sanırım, inişten 100 gün sonra gibi birşeydi --
09:02
I told you I was surprised that those Rovers
188
542160
2000
Size o Gezginler'in 100 gün bile dayandıklarını
09:04
are lasting even a hundred days.
189
544160
3000
görmenin beni şaşırttığını söylemiştim.
09:07
Well, here we are four years later, and they're still working.
190
547160
2000
İşte, 4 yıl sonra buradayız, ve onlar hala çalışıyor.
09:09
Now you say, Charles, you are really lying to us, and so on,
191
549160
3000
Şimdi diyebilirsiniz ki, Charles, sen bize yalan söylüyorsun ve falan filan,
09:12
but that's not true. We really believed they were going to last
192
552160
2000
ama doğru değil. Gerçekten 90 ile 100 gün dayanacağını
09:14
90 days or 100 days, because they are solar powered,
193
554160
4000
tahmin ediyorduk, çünkü güneş enerjisi ile çalışıyorlar,
09:18
and Mars is a dusty planet, so we expected the dust
194
558160
3000
ve Mars da tozlu bir gezegen, yani biz tozun
09:21
would start accumulating on the surface, and after a while
195
561160
3000
araç yüzeyinde birikeceğini bekliyorduk, ve bir süre sonra
09:24
we wouldn't have enough power, you know, to keep them warm.
196
564160
3000
yeterli miktarda enerjimiz olmayacaktı, bilirsiniz, onları yeteri kadar güneşli tutmak için.
09:27
Well, I always say it's important that you are smart,
197
567160
2000
Aslında, akıllı olmanın her zaman önemli olduğunu söylerim,
09:29
but every once in a while it's good to be lucky.
198
569160
3000
ama arada bir de şanslı olmak güzel.
09:32
And that's what we found out. It turned out that every once in a while
199
572160
3000
Ve bulduğumuz da oydu. Şurada gördüğünüz üzere, arada bir
09:35
there are dust devils which come by on Mars, as you are seeing here,
200
575160
4000
Mars'ta gezen toz şeytanları geliyordu,
09:39
and when the dust devil comes over the Rover, it just cleans it up.
201
579160
3000
ve bu toz şeytanları Gezgin'in üstüne gelince, temizlik yapıyor.
09:42
It is like a brand new car that you have,
202
582160
3000
Yeni aldığınız bir araba gibi oluyor,
09:45
and that's literally why they have lasted so long.
203
585160
3000
ve aslında bu kadar uzun süre devam etmelerinin sebebi budur.
09:48
And now we designed them reasonably well,
204
588160
2000
Şimdi biz bu araçları oldukça iyi tasarım yaptık
09:50
but that's exactly why they are lasting that long
205
590160
4000
ama asıl bu kadar uzun süre çalışmalarının asıl sebebi bu
09:54
and still providing all the science data.
206
594160
2000
ve hala bilimsel veri sağlıyorlar.
09:56
Now, the two Rovers, each one of them is, kind of, getting old.
207
596160
3000
Şimdi, iki Gezgin, her birisi de, bir şekilde, yaşlanıyor
09:59
You know, one of them, one of the wheels is stuck, is not working,
208
599160
3000
Bilirsiniz, birisinin bir tekerleği sıkıştı ve çalışmıyor,
10:02
one of the front wheels, so what we are doing,
209
602160
2000
ön tekerleklerden birisi, Bu nedenle şunu yapıyoruz,
10:04
we are driving it backwards.
210
604160
2000
onu geri geri sürüyoruz.
10:06
And the other one has arthritis of the shoulder joint, you know,
211
606160
2000
Ve diğerinin de omuz eklemlerinden birinde artirit var, b,lirsiniz,
10:08
it's not working very well, so it's walking like this,
212
608160
3000
düzgün çalışmıyor, dolayısıyla şu şekilde yürüyor,
10:11
and we can move the arm, you know, that way.
213
611160
2000
ve biz diğer kolu, bilirsiniz, şu şekilde hareket ettirebiliyoruz.
10:13
But still they are producing a lot of scientific data.
214
613160
3000
Ama hala birçok bilimsel veri üretiyorlar.
10:16
Now, during that whole period, a number of people got excited,
215
616160
3000
Aslında bütün bu süreçte, bilirsiniz, Gezgin'lerle ilgili
10:19
you know, outside the science community about these Rovers,
216
619160
4000
bilim toplumunun dışında birçok insan heyecanlandı,
10:23
so I thought I'd show you a video just to give you a reflection
217
623160
3000
o nedenle size bilim toplumdan farklı toplulukların Gezginler'i
10:26
about how these Rovers are being viewed by people
218
626160
3000
nasıl gördüklerine ilişkin bir yansımasının
10:29
other than the science community.
219
629160
3000
nasıl olduğunu göstermeyi düşündüm.
10:32
So let me go on the next short video.
220
632160
2000
Şimdi benim bir sonraki videoya geçmeme izin verin.
10:34
By the way, this video is pretty accurate of how the landing took place, you know,
221
634160
5000
Bu arada, inişin nasıl meydana geldiğini gösteren oldukça gerçekçi bir video, bilirsiniz
10:39
about four years ago.
222
639160
1000
yaklaşık olarak 4 yıl önce
10:40
Video: Okay, we have parachute aligned.
223
640160
2000
Video: Tamam, paraşüt kullanıma hazır.
10:42
Okay, deploy the airbags. Open.
224
642160
3000
Tamam, hava yastıklarını harekete geçir. Aç.
10:46
Camera. We have a picture right now.
225
646160
3000
Kamera. Görüntü şu an geldi.
10:51
Yeah!
226
651160
2000
Evet!
10:53
CE: That's about what happened in the Houston operation room. It's exactly like this.
227
653160
5000
Bu Houston'daki operasyon odasınada olanlar gibi. Tam da böyle.
10:58
Video: Now, if there is life, the Dutch will find it.
228
658160
5000
Şimdi, eğer hayat varsa Dutch onu bulur.
11:09
What is he doing?
229
669160
2000
Ne yapıyor?
11:12
What is that?
230
672160
2000
O ne?
11:24
CE: Not too bad.
231
684160
1000
Fena değil.
11:34
So anyway, let me continue on showing you a little bit
232
694160
3000
CE: Evet her neyse, devam edip size biraz da gezegenin
11:37
about the beauty of that planet.
233
697160
1000
güzelliklerini göstermeme izin verin.
11:38
As I said earlier, it looked very much like Earth,
234
698160
3000
Öncede söylediğim gibi, Dünya'ya çok benziyordu,
11:41
so you see sand dunes.
235
701160
2000
işte toprak kum tepeciklerini görüyorsunuz.
11:43
It looks like I could have told you these are pictures taken
236
703160
2000
Size bu resimlerin Sahra Çölü'nden veya başka yerden çekildiğini
11:45
from the Sahara Desert or somewhere, and you'd have believed me,
237
705160
3000
söyleyebilirdim, ve öyle görünüyor ki siz de bana inanırdınız,
11:48
but these are pictures taken from Mars.
238
708160
1000
ama bu resimler Mars'ta çekildi.
11:49
But one area which is particularly intriguing for us
239
709160
3000
Ancak, bizim ilgimizi özellikle çeken bir kısım,
11:52
is the northern region, you know, of Mars, close to the North Pole,
240
712160
3000
kuzey kısmı, bilirsiniz, Mars'ın Kuzey Kutup'una yakın bölgelerde,
11:55
because we see ice caps, and we see the ice caps shrinking
241
715160
3000
çünkü burada buz tabakaları görüyoruz, ve bu buz tabakaları küçülüyor
11:58
and expanding, so it's very much like you have in northern Canada.
242
718160
4000
ve büyüyor, yani burada kuzey Kanada'dakine çok benzer bir şey.
12:02
And we wanted to find out -- and we see all kinds of glacial features on it.
243
722160
3000
Ve ortaya çıkarmak istedik -- ev her türlü buzul özelliğini görebiliyoruz.
12:05
So, we wanted to find out, actually,
244
725160
2000
Dolayısıyla, gerçekte, buzun neden yapılmış olduğunu,
12:07
what is that ice made of, and could that have embedded in it
245
727160
4000
ve içinde biraz organik, bilirsiniz, maddenin
12:11
some organic, you know, material.
246
731160
3000
gömülü olabileceğini bulmak istedik.
12:14
So we have a spacecraft which is heading towards Mars,
247
734160
2000
Bu nedenle Phoenix adında bir uzay aracımız Mars'a doğru
12:16
called Phoenix, and that spacecraft will land
248
736160
3000
yol alıyor ve şu andan itibaren
12:19
17 days, seven hours and 20 seconds from now,
249
739160
4000
17 gün, 20 saat 20 saniye sonra iniş yapacak
12:23
so you can adjust your watch.
250
743160
2000
dolayısıyla saatlerinizi ayarlayabilirsiniz.
12:25
So it's on May 25 around just before five o'clock our time here
251
745160
4000
Mayısın 25'inde, buradaki batı sahili saatine göre tam da 5 civarlarında,
12:29
on the West Coast, actually we will be landing on another planet.
252
749160
3000
gerçekte diğer bir gezegene iniş yapmış olacağız.
12:32
And as you can see, this is a picture of the spacecraft put on Mars,
253
752160
4000
Ve gördüğünüz üzere, bu da Mars yüzeyine bıraktığımız bir uzay aracı,
12:36
but I thought that just in case you're going to miss that show, you know,
254
756160
3000
ama düşündüm de bütün bu gösteriyi kaçırma ihtimalinize karşı, bilirsiniz,
12:39
in 17 days, I'll show you, kind of,
255
759160
2000
17 gün içinde, size bir şekilde
12:41
a little bit of what's going to happen.
256
761160
2000
neler olacağının bir kısmını göstereceğim.
12:43
Video: That's what we call the seven minutes of terror.
257
763160
3000
Video: Bu bizim "Yedi Dakikalık Terör" diye adlandırdığımız birşey.
13:00
So the plan is to dig in the soil and take samples
258
780160
2000
Yani plan toprağı kazmak ve örnekler almak ve
13:02
that we put them in an oven and actually heat them
259
782160
3000
bu örnekleri fırına koymak ve gerçekte onları ısıtmak
13:05
and look what gases will come from it.
260
785160
2000
ve hangi gazların çıkacağına bakmak.
13:07
So this was launched about nine months ago.
261
787160
3000
Aslında bu yaklaşık olarak dokuz ay önce fırlatıldı.
13:13
We'll be coming in at 12,000 miles per hour, and in seven minutes
262
793160
4000
Saate yaklaşık 12,000 mil hıza yaklaşacağız ve yedi dakikada
13:17
we have to stop and touch the surface very softly
263
797160
3000
durup yüzeye çok yumuşak bir şekilde dokunacağız
13:20
so we don't break that lander.
264
800160
2000
böylelikle iniş takımlarına zarar vermemiş olacağız.
13:38
Ben Cichy: Phoenix is the first Mars Scout mission.
265
818160
2000
Ben Cichy: Phoneix ilk Mars Gezgin görevi.
13:40
It's the first mission that's going to try to land
266
820160
2000
Mars'ın Kuzey Kutup'unun yakınlarına yapılacak
13:42
near the North Pole of Mars, and it's the first mission
267
822160
2000
çalışacak ilk görev bu olacak, ve aslında
13:44
that's actually going to try and reach out and touch water
268
824160
3000
başka bir gezegen yüzeyinde suya erişip
13:47
on the surface of another planet.
269
827160
2000
dokunmaya çalışacağımız ilk görev olacak
13:49
Lynn Craig: Where there tends to be water, at least on Earth,
270
829160
3000
Lynn Craig: Nerede su olma olasılığı varsa, orada hayat olma olasılığı
13:52
there tends to be life, and so it's potentially a place
271
832160
3000
da vardır, en azından Dünya öyle ve orası potansiyel olarak
13:55
where life could have existed on the planet in the past.
272
835160
4000
gezegenin üstünde bir zamanlar hayatın var olmuş olabileceği bir yer.
14:03
Erik Bailey: The main purpose of EDL is to take a spacecraft that is traveling
273
843160
3000
Erik Bailey: EDL'in temel amacı, saatte 12.500 mil hızla hareket eden
14:06
at 12,500 miles an hour and bring it to a screeching halt
274
846160
6000
uzay aracını kısa bir süre içinde yumuşakça
14:12
in a soft way in a very short amount of time.
275
852160
3000
acı bir frenle durdurmak.
14:16
BC: We enter the Martian atmosphere.
276
856160
2000
BC: Mars atmosferine giriyoruz.
14:18
We're 70 miles above the surface of Mars.
277
858160
2000
Mars yüzeyinden 70 mil yukarıdayız.
14:20
And our lander is safely tucked inside what we call an aeroshell.
278
860160
3000
Ve iniş cihazı hava-dolmuşu diye tabir ettiğimiz cihazın içine tıkıştırılmış durumda.
14:23
EB: Looks kind of like an ice cream cone, more or less.
279
863160
2000
EB: Az çok dondurmaya benzeyen bir koni gibi görünüyor.
14:25
BC: And on the front of it is this heat shield,
280
865160
2000
BC: Ve önünde de şu ısı kalkanı,
14:27
this saucer-looking thing that has about a half-inch
281
867160
3000
bu uzay gemisi gibi görünen şey, özellikle ön taraftaki
14:30
of essentially what's cork on the front of it,
282
870160
2000
bizim ısı kalkanımız olan
14:32
which is our heat shield.
283
872160
1000
yaklaşık yarım inç kadar olan mantar.
14:33
Now, this is really special cork,
284
873160
2000
Aslında bu çok özel bir mantar,
14:35
and this cork is what's going to protect us
285
875160
2000
ve bu mantar bizi deneyimlenecek olan
14:37
from the violent atmospheric entry that we're about to experience.
286
877160
3000
vahşi atmosfer girişinden koruyacak olan şey.
14:41
Rob Grover: Friction really starts to build up on the spacecraft,
287
881160
3000
Rob Grover: Sürtüne uzay gemisinin üstüne birikmeye başlıyor,
14:44
and we use the friction when it's flying through the atmosphere
288
884160
3000
ve sürtünmeyi atmosferde uçup avantajımıza kullanarak
14:47
to our advantage to slow us down.
289
887160
2000
yavaşlamada kullanıyoruz.
14:50
BC: From this point, we're going to decelerate from 12,500 miles an hour
290
890160
3000
BC: Bu noktadan sonra, saatte 12,500 milden, saatte yaklaşık 900
14:55
down to 900 miles an hour.
291
895160
2000
mile kadar hıza yavaşlayacağız.
14:57
EB: The outside can get almost as hot as the surface of the Sun.
292
897160
2000
EB: Dışı Güneşin yüzeyi kadar sıcak olabilir.
14:59
RG: The temperature of the heat shield can reach 2,600 degrees Fahrenheit.
293
899160
4000
RG: Isı kalkanınn sıcaklığı 2,600 Fahrenheit'a kadar ulaşabilir.
15:05
EB: The inside doesn't get very hot.
294
905160
2000
EB: İçerisi çok ısınmaz.
15:07
It probably gets about room temperature.
295
907160
3000
Muhtemelen oda sıcaklığında olur.
15:10
Richard Kornfeld: There is this window of opportunity
296
910160
3000
Richard Kornfeld: İçerisinden paraşütün harekete geçirilebilme
15:13
within which we can deploy the parachute.
297
913160
2000
olasığımız olan bir penceremiz var.
15:16
EB: If you fire the 'chute too early, the parachute itself could fail.
298
916160
3000
EB:Eğer paraşütü çok erken açarsak, paraşütün kendisi başarısız olabilir.
15:19
The fabric and the stitching could just pull apart.
299
919160
3000
Kumaş yırtılabilir ve dikiş yerleri ayrılabilir.
15:24
And that would be bad.
300
924160
2000
Ve bu da kötü olurdu.
15:26
BC: In the first 15 seconds after we deploy the parachute,
301
926160
3000
BC: Paraşütün harekete geçirilmesinden sonraki ilk 15 saniyede,
15:29
we'll decelerate from 900 miles an hour
302
929160
2000
saatte 900 milden, izafi olarak daha yavaş
15:31
to a relatively slow 250 miles an hour.
303
931160
3000
denebilecek saatte 250 mile kadar yavaşlayacağız.
15:34
We no longer need the heat shield to protect us
304
934160
2000
Bu noktadan sonra ısı kalkanının bizi atmosfere giriş kuvvetinden
15:36
from the force of atmospheric entry, so we jettison the heat shield,
305
936160
4000
korumasına ihtiyacımız yok, bu nedenle iniş aracını ilk defa
15:40
exposing for the first time our lander to the atmosphere of Mars.
306
940160
3000
Mars atmosferine maruz bırakarak ısı kalkanını yükten atıyoruz.
15:43
LC: After the heat shield has been jettisoned and the legs are deployed,
307
943160
4000
LC: Isı kalkanı yükten atılınca ve ayakları harekete geçmeye başladıktan sonra,
15:47
the next step is to have the radar system begin to detect
308
947160
4000
bir sonraki adım radar sisteminin Phoneix'in yeryüzünden
15:51
how far Phoenix really is from the ground.
309
951160
4000
gerçekte ne kadar uzak olduğunu taraması gerekiyor.
15:55
BC: We've lost 99 percent of our entry velocity.
310
955160
3000
BC: Atmosfere giriş hızımızın %99'unu kaybettik.
15:58
So, we're 99 percent of the way to where we want to be.
311
958160
3000
Bu nedenle, ulaşmak istediğimiz noktaya %99 varmış durumdayız.
16:01
But that last one percent, as it always seems to be, is the tricky part.
312
961160
3000
Ama bu son %1, her zaman olduğu gibi, en zorlu kısım.
16:04
EB: Now the spacecraft actually has to decide
313
964160
3000
EB: Şimdi uzay aracının aslında paraşütten ne zaman
16:07
when it's going to get rid of its parachute.
314
967160
2000
kurtulması gerekeceğine karar vermesi gerekiyor.
16:09
BC: We separate from the lander going 125 miles an hour
315
969160
2000
BC: İniş yapıcak olan parçayı saatte 125 mille hareket ederken,
16:11
at roughly a kilometer above the surface of Mars: 3,200 feet.
316
971160
4000
kabaca Mars'ın yüzeyinden bir kilometre (3.200 feet) yukarıda ayıracağız.
16:15
That's like taking two Empire State Buildings
317
975160
2000
Şuna benziyor, İki tane Empire State binasını alıp
16:17
and stacking them on top of one another.
318
977160
1000
birbirinin üstüne istifleyin.
16:18
EB: That's when we separate from the back shell,
319
978160
2000
EB: İşte o an arka kalkandan ayıracağız,
16:20
and we're now in free-fall.
320
980160
2000
ve şimdi serbest düşüşteyiz.
16:24
It's a very scary moment; a lot has to happen
321
984160
2000
Çok korkunç bir an: çok kısa bir zaman diliminde
16:26
in a very short amount of time.
322
986160
2000
birçok şey olabilir.
16:30
LC: So it's in a free-fall,
323
990160
2000
LC: İşte şimdi serbest düşüşte,
16:32
but it's also trying to use all of its actuators
324
992160
4000
aynı zaman da bütün uyarıcılarını kullanarak
16:36
to make sure that it's in the right position to land.
325
996160
3000
doğru yere ineceğinden emin olma gayretinde.
16:39
EB: And then it has to light up its engines, right itself,
326
999160
4000
EB: Bundan sonra motorlarını kendi başına ateşleyip
16:43
and then slowly slow itself down and touch down on the ground safely.
327
1003160
5000
yavaş yavaş alçalıp yere güvenli bir şekilde iniş yapmak zorunda.
16:53
BC: Earth and Mars are so far apart that it takes over ten minutes
328
1013160
4000
BC: Dünya ve Mars biririnden o kadar uzak mesafedeki, bir sinyalin
16:57
for a signal from Mars to get to Earth.
329
1017160
2000
Mars'tan Dünya'ya ulaşması için 10 dakikadan fazla süre alıyor.
16:59
And EDL itself is all over in a matter of seven minutes.
330
1019160
3000
Ve EDL de yaklaşık olarak 7 dakikalık bir mesafede.
17:02
So by the time you even hear from the lander that EDL has started
331
1022160
3000
Yani iniş cihazından EDL'in çalışmaya başladığını duyduğunuzda
17:05
it'll already be over.
332
1025160
1000
zaten herşey bitmiş oluyor.
17:06
EB: We have to build large amounts of autonomy into the spacecraft
333
1026160
3000
EB Aracın kendi kendini güvenli bir şekilde indirebilmesi için, büyük oranda
17:09
so that it can land itself safely.
334
1029160
3000
kendi kendini yönetebilecek şekilde inşa etmeniz gerek.
17:12
BC: EDL is this immense, technically challenging problem.
335
1032160
2000
BC: EDL büyük oranda teknik olarak meydan okuyan bir sorun.
17:14
It's about getting a spacecraft that's hurtling through deep space
336
1034160
3000
Derin uzayda son sürat giden ve elinde olan her türlü imkanı kullanarak
17:17
and using all this bag of tricks to somehow figure out
337
1037160
2000
bir şekilde Mars yüzeyine saatte sıfır kilometreyle
17:19
how to get it down to the surface of Mars at zero miles an hour.
338
1039160
3000
nasıl ineceğini hesaplayabilen bir uzay aracı.
17:22
It's this immensely exciting and challenging problem.
339
1042160
3000
Yoğun derecede heyecan verici ve meydan okuyan bir sorun.
17:33
CE: Hopefully it all will happen the way you saw it in here.
340
1053160
4000
CE: Umarım herşey burada gördüğünüz gibi gerçekleşir.
17:37
So it will be a very tense moment, you know,
341
1057160
2000
Bilirsiniz, bu neden uzay gemisinin başka bir gezgene
17:39
as we are watching that spacecraft landing on another planet.
342
1059160
4000
iniş yapmasını izlemek oldukça gergin anlara yaşatacak.
17:43
So now let me talk about the next things that we are doing.
343
1063160
2000
Şimdi size yapacağımız sonraki işler hakkında bilgi vereyim.
17:45
So we are in the process, as we speak, of actually designing
344
1065160
3000
Aslında, konuştuğumuz sıralarda, Mars'a göndereceğimiz
17:48
the next Rover that we are going to be sending to Mars.
345
1068160
2000
diğer Gezgin'in tasarımlarını geliştirme sürecindeyiz.
17:50
So I thought I would go a little bit and tell you, kind of,
346
1070160
2000
Bu nedenle, düşündüm ki, size bir şekilde, nasıl basamaklardan
17:52
the steps we go through.
347
1072160
2000
geçtiğimiz hakkında kısaca bahsedeyim.
17:54
It's very similar to what you do when you design your product.
348
1074160
3000
Sizin projeinizi tasarlarken neler yaptığınıza çok benziyor.
17:57
As you saw a little bit earlier,
349
1077160
2000
Az önce de gördüğünüz üzere,
17:59
when we were doing the Phoenix one,
350
1079160
1000
Phoenix'i inşa ederken
18:00
we have to take into account the heat that we are going to be facing.
351
1080160
3000
nelerle karşılaşabileceğimiz ısının hesabını yapıyoruz.
18:03
So we have to study all kinds of different materials,
352
1083160
2000
Bu nedenle her çeşit malzeme, yapmak istediğimiz
18:05
the shape that we want to do.
353
1085160
2000
şekil üzerinde çalışmalar yapıyoruz.
18:07
In general we don't try to please the customer here.
354
1087160
2000
Genelde müşteri memnuniyeti için çalışmıyoruz.
18:09
What we want to do is to make sure we have an effective, you know,
355
1089160
3000
Yapmak isteiğimiz şey, etkili, bilirsiniz, ve verimli bir
18:12
an efficient kind of machine.
356
1092160
2000
makine yapımından emin olmaya çalışıyoruz.
18:14
First we start by we want to have our employees
357
1094160
2000
İlk önce çalışanlarımızdan, olabildikleri kadar
18:16
to be as imaginative as they can.
358
1096160
2000
yaratıcı olmalarını istiyoruz.
18:18
And we really love being close to the art center, because we have,
359
1098160
4000
Ve gerçekten sanat merkezi gibi olmayı çok seviyoruz, çünkü, aslında,
18:22
as a matter of fact, one of the alumni from the art center,
360
1102160
2000
bir tane sanat merkezi mezunumuz bile var.
18:24
Eric Nyquist, had put a series of displays,
361
1104160
2000
Eric Nyquiest, bir dizi sunuş yaptı,
18:26
far-out displays, you know,
362
1106160
2000
çok farklı sunuşlar, bilirsiniz,
18:28
in our what we call mission design or spacecraft design room,
363
1108160
3000
bizim görev tasarım ya da uzay gemisi tasarım odası diye adlandırdığımız odada,
18:31
just to get people to think wildly about things.
364
1111160
2000
insanları sadece çılgın düşünmeye itmek için.
18:33
We have a bunch of Legos. So, as I said,
365
1113160
3000
Birçok Lego'muz var. Yani, söylediğim gibi,
18:36
this is a playground for adults, where they sit down and try to play
366
1116160
3000
burası oturup, farklı şekiller tasarımlarla oynamaya çalışan
18:39
with different shapes and different designs.
367
1119160
4000
yetişkinler için bir oyun alanı.
18:43
Then we get a little bit more serious, so we have
368
1123160
3000
Ondan sonra biraz daha fazla ciddileşiyoruz, bu nedenle
18:46
what we call our CAD/CAMs and all the engineers who are involved,
369
1126160
3000
CAD/CAM diye adlandırdığımız, bütün mühendislerimizin veya
18:49
or scientists who are involved, who know about thermal properties,
370
1129160
3000
bilim adamlarımızın müdahil olduğu, sıcaklık özelliklerini bilen,
18:52
know about design, know about atmospheric interaction, parachutes,
371
1132160
3000
tasarım bilen, atmosfer etkileşimlerini bilen, paraşütler ve
18:55
all of these things, which they work in a team effort
372
1135160
3000
bütün bunları bilien, bir takım gayretiyle çalışan,
18:58
and actually design a spacecraft in a computer to some extent,
373
1138160
4000
ve aslında bilgisayarda bir yere kadar uzay gemisinin tasarımını yapan,
19:02
so to see, does that meet the requirement that we need.
374
1142160
3000
yani ne ihtiyacımız varsa onu yapanlar.
19:05
On the right, also, we have to take into account
375
1145160
2000
Sağ tarafta, gezegende nereye doğru
19:07
the environment of the planet where we are going.
376
1147160
2000
gittiğimize dikkat da etmemiz gerekiyor.
19:09
If you are going to Jupiter, you have a very high-radiation,
377
1149160
3000
Jupiter'e gidiyorsanız, çok yüksel bir radyasyona maruz kalırısnız,
19:12
you know, environment. It's about the same radiation environment
378
1152160
2000
bilirsiniz, çevre. Burada yaklaşık olarak Jupiter'e yakın bir yerdeki radyasyon
19:14
close by Jupiter as inside a nuclear reactor.
379
1154160
3000
bir nükleer bir reaktörün içindekine eşit.
19:17
So just imagine: you take your P.C. and throw it into a nuclear reactor
380
1157160
3000
Yani düşünün: bilgisayarınızı alıp nükleer bir reaktöre atıyorsunuz
19:20
and it still has to work.
381
1160160
2000
ve hala çalışmak zorunda.
19:22
So these are kind of some of the little challenges, you know,
382
1162160
2000
Aslında bunlar, yüzyüze gelmek zorunda olduğunuz,bilirsiniz,
19:24
that we have to face.
383
1164160
3000
çeşitli ufak meydan okumalar.
19:27
If we are doing entry, we have to do tests of parachutes.
384
1167160
2000
Eğer giriş yapacaksak, paraşütleri test etmek zorundayız.
19:29
You saw in the video a parachute breaking. That would be a bad day,
385
1169160
3000
Videoda paraşütün yırtıldığını gördünüz. Olsaydı kötü bir gün olurdu olurdu,
19:32
you know, if that happened, so we have to test,
386
1172160
3000
bilirsiniz, eğer olursa diye test etmek zorundayız,
19:35
because we are deploying this parachute at supersonic speeds.
387
1175160
3000
çünkü bu paraşütü ses hızının üstünde hızlarda açıyoruz.
19:38
We are coming at extremely high speeds, and we are deploying them
388
1178160
3000
Aşırı yüksek hızlara yaklaşıyoruz, ve bizi yavaşlatsın diye
19:41
to slow us down. So we have to do all kinds of tests.
389
1181160
2000
onları açıyoruz. Bu nedenle her türlü testi yapmak zorundayız.
19:43
To give you an idea of the size, you know, of that parachute
390
1183160
3000
Size o paraşütün boyutları ile ilgili orada ayakta duran insanlarla
19:46
relative to the people standing there.
391
1186160
2000
oransal bir bir bilgi vermek gerekirse, bilirsiniz.
19:48
Next step, we go and actually build some kind of test models
392
1188160
4000
Bir sonraki adım, gidip gerçekten test modellerini inşa ediyoruz
19:52
and actually test them, you know, in the lab at JPL,
393
1192160
3000
ve onları gerçekten test ediyoruz, bilirsiniz Mars Bahçesi adını verdiğimiz
19:55
in what we call our Mars Yard.
394
1195160
2000
JPL laboratuarlarında.
19:57
We kick them, we hit them, we drop them,
395
1197160
2000
Tekmeliyoruz, dövüyoruz, düşürüyoruz,
19:59
just to make sure we understand how, where would they break.
396
1199160
4000
nasıl, nerede çalışmayacaklarını anladığımızdan emin olmak istiyoruz.
20:03
And then we back off, you know, from that point.
397
1203160
6000
Ve sonra geri çekiliyoruz, bilirsiniz, bu noktadan sonra.
20:09
And then we actually do the actual building and the flight.
398
1209160
4000
Ve ondan sonra asıl inşa ve uçuşu yapıyoruz.
20:13
And this next Rover that we're flying is about the size of a car.
399
1213160
4000
Ve bu da bir sonraki uçuracağımız yaklaşık bir araba büyüklüğündeki Gezgin.
20:17
That big shield that you see outside,
400
1217160
2000
Dışıda gördüğünüz o büyük kalkan,
20:19
that's a heat shield which is going to protect it.
401
1219160
2000
onu koruyacak olan ısı kalkanı o.
20:21
And that will be basically built over the next year,
402
1221160
3000
Ve aslında gelecek yıl boyunca inşaa edilecek,
20:24
and it will be launched June a year from now.
403
1224160
3000
ve bu yıldan bir yıl sonra Hazian ayında fırlatılacak.
20:27
Now, in that case, because it was a very big Rover,
404
1227160
3000
Şimdi, bu durumda, çok büyük bir Gezgin olduğu için,
20:30
we couldn't use airbags.
405
1230160
2000
hava yastığı kullanamıyoruz.
20:32
And I know many of you, kind of, last time afterwards said
406
1232160
2000
Ve birçoğunuzun, bir şekilde, son geldiğimde,
20:34
well, that was a cool thing to have -- those airbags.
407
1234160
3000
o hava yastığı olması çok iyi olurdu demiştiniz.
20:37
Unfortunately this Rover is, like, ten times the size of the, you know,
408
1237160
3000
Aslında bu Gezgin, bilirsiniz, boyut bakımından diğer Gezgin'in
20:40
mass-wise, of the other Rover, or three times the mass.
409
1240160
3000
10 katı büyüklüğünde, ve kütle bakımından 3 katı büyüklüğünde.
20:43
So we can't use airbags. So we have to come up with
410
1243160
2000
Dolayısıyla, hava yastığı kullanamayız. Bu nedenle inişle ilgili
20:45
another ingenious idea of how do we land it.
411
1245160
2000
çok daha zekice bir fikirle geldik.
20:47
And we didn't want to take it propulsively all the way to the surface
412
1247160
4000
Ve itiş gücüyle yüzeye kadar gitmek istemedik
20:51
because we didn't want to contaminate the surface;
413
1251160
2000
çünkü yüzeyin kirlenmesini istemiyorduk,
20:53
we wanted the Rover to immediately land on its legs.
414
1253160
3000
Gezgin'in o an ayakları üstüne iniş yapmasını istedik.
20:56
So we came up with this ingenious idea,
415
1256160
2000
Dolayısıyla Dünya'da helikopterlerde kullandığımız
20:58
which is used here on Earth for helicopters.
416
1258160
4000
bu müthiş fikri bulduk.
21:02
Actually, the lander will come down to about 100 feet and hover
417
1262160
4000
Aslında, inişten sorumlu bölüm yerden 100 feet kadar yukarıya gelip
21:06
above that surface for 100 feet, and then we have a sky crane
418
1266160
3000
yüzeyin 100 feet yukarısında asılı duracak, ve bundan sonra
21:09
which will take that Rover and land it down on the surface.
419
1269160
2000
Gezgin'i alıp yüzeye iniş yapmasını sağlayacak bir bir gökyüzü vincimiz var.
21:11
Hopefully it all will work, you know, it will work that way.
420
1271160
3000
Umarım herşey yolunda gider, bilirsiniz, çalışması gerektiği gibi.
21:14
And that Rover will be more kind of like a chemist.
421
1274160
3000
Ve bu Gezgin daha çok bir kimyacıya benzeyecek.
21:17
What we are going to be doing with that Rover as it drives around,
422
1277160
3000
Etrafta gezerken o Gezgin'le yapacağımız şey şu ki,
21:20
it's going to go and analyze the chemical composition of rocks.
423
1280160
3000
gidip kayaların kimyasal bileşimlerini analiz edecek.
21:23
So it will have an arm which will take samples,
424
1283160
3000
Bu nedenle örnek toplayan, onları fırına koyan,
21:26
put them in an oven, crush and analyze them.
425
1286160
2000
parçalayan ve analiz eden bir kolu var.
21:28
But also, if there is something that we cannot reach
426
1288160
3000
Ama aynı zamanda, çok yüksek bir uçurumda olup
21:31
because it is too high on a cliff, we have a little laser system
427
1291160
3000
ulaşamayacağımız birşeyler olursa, kayaya enerji gönderip,
21:34
which will actually zap the rock, evaporate some of it,
428
1294160
3000
bir kısmını buharlaştırdıktan sonra, aslında kayanın
21:37
and actually analyze what's coming from that rock.
429
1297160
2000
nelerden oluşacağını analiz edecek ufak lazerli bir sistemimiz var.
21:39
So it's a little bit like "Star Wars," you know, but it's real.
430
1299160
3000
Aslında, biraz Yıldız Savaşları gibi, bilirsiniz, ama bu gerçek.
21:42
It's real stuff.
431
1302160
2000
Bu gerçeği.
21:44
And also to help you, to help the community
432
1304160
2000
Ve bir de size yardımcı olması için, topluma faydası olsun diye
21:46
so you can do ads on that Rover, we are going to train that Rover
433
1306160
4000
onunla reklam yapabilmeniz için yaptıklarının yanısıra,
21:50
to actually in addition to do this, to actually serve cocktails,
434
1310160
3000
koktail sunması konusunda onu eğiteceğiz,
21:53
you know, also on Mars.
435
1313160
2000
bilirsiniz, Mars yüzeyinde de.
21:55
So that's kind of giving you an idea of the kind of, you know,
436
1315160
3000
Dolayısıyla Mars yüzeyinde yapacağımız eğlenceli
21:58
fun things we are doing on Mars.
437
1318160
1000
şeyler hakkında bir çeşit bilgi veriyor.
21:59
I thought I'd go to "The Lord of the Rings" now
438
1319160
3000
Şimdi "Yüzüklerin Efendisi"ne gitmeliyim diye düşünüyorum
22:02
and show you some of the things we have there.
439
1322160
2000
ve orada bulduğumuz bazı şeyleri göstermeliyim.
22:04
Now, "The Lord of the Rings" has two things played through it.
440
1324160
3000
Şimdi, Yüzüklerin Efendisi'nin iki önemli özelliği var.
22:07
One, it's a very attractive planet --
441
1327160
3000
Birincisi, çok çekici bir gezegen --
22:10
it just has the beauty of the rings and so on.
442
1330160
2000
halkaları çok güzel falan filan.
22:12
But for scientists, also the rings have a special meaning,
443
1332160
3000
Ama bilim insanları için, halkaların özel bir anlamı da var,
22:15
because we believe they represent, on a small scale,
444
1335160
3000
Çünkü biz onların, ufak boyutta, Güneş sisteminin aslında
22:18
how the Solar System actually formed.
445
1338160
3000
nasıl oluştuğunu temsil ettiğine inanıyoruz.
22:21
Some of the scientists believe that the way the Solar System formed,
446
1341160
4000
Bazı bilim insanları Güneş Sistemi'nin şu şekilde oluştuğuna inanıyor,
22:25
that the Sun when it collapsed and actually created the Sun,
447
1345160
4000
Güneş üzerine çoküp aslında Güneş'i oluşturunca
22:29
a lot of the dust around it created rings
448
1349160
2000
etrafındaki tozların birçoğu halkaları oluşturdu,
22:31
and then the particles in those rings accumulated together,
449
1351160
3000
ardından bu parçacıklar biraraya gelip bütünleştiler,
22:34
and they formed bigger rocks, and then that's how the planets,
450
1354160
3000
ve daha büyük kayaları oluşturdular, ve bu şekilde gezegenler,
22:37
you know, were formed.
451
1357160
1000
bilirsiniz, oluştu.
22:38
So, the idea is, by watching Saturn we're actually watching
452
1358160
3000
Dolayısıyla, Satürn'ü izleyerek aslında güneş sistemimizin
22:41
our solar system in real time being formed on a smaller scale,
453
1361160
3000
gerçek zamanda nasıl oluştuğunu ufak ölçekte izlemiş oluyoruz,
22:44
so it's like a test bed for it.
454
1364160
2000
yani bir test ortamı gibi görülebilir.
22:46
So, let me show you a little bit
455
1366160
2000
Yani, size şimdi bu Satürn sisteminin
22:48
on what that Saturnian system looks like.
456
1368160
3000
neye benzediği hakkında ufak birşeyler göstereyim.
22:51
First, I'm going to fly you over the rings.
457
1371160
3000
İlk önce, sizi halkaların üzerinden uçuracağım.
22:54
By the way, all of this is real stuff.
458
1374160
2000
Bu arada, bütün bu gördükleriniz gerçek .
22:56
This is not animation or anything like this.
459
1376160
2000
Bunlar animasyon veya benzer başka birşey değil.
22:58
This is actually taken from the satellite
460
1378160
2000
Bu aslen Saturn etrafında yörüngede bulunan
23:00
that we have in orbit around Saturn, the Cassini.
461
1380160
3000
Cassini adlı uydumuzdan alınmıştır.
23:03
And you see the amount of detail that is in those rings,
462
1383160
3000
Ve oradaki halkalardaki detayın boyutunu görüyorsunuz ki
23:06
which are the particles.
463
1386160
1000
onlar da parçacıklardır.
23:07
Some of them are agglomerating together to form larger particles.
464
1387160
3000
Bazıları birleşerek büyük parçacıkları oluştururlar.
23:10
So that's why you have these gaps, is because a small satellite, you know,
465
1390160
4000
O yüzden buradaki boşluklar mevcut, sebebi de, bilirsiniz,
23:14
is being formed in that location.
466
1394160
3000
o bölgede ufak bir uydu oluştuğundandır.
23:17
Now, you think that those rings are very large objects.
467
1397160
2000
Şimdi, bu halkaların çok büyük nesneler olduğunu düşünüyorsunuz.
23:19
Yes, they are very large in one dimension;
468
1399160
2000
Evet, çok büyükler ama bir boyutta;
23:21
in the other dimension they are paper thin. Very, very thin.
469
1401160
3000
diğer boyutta bir kağıt kalınlığındadırlar. Çok, çok ince.
23:24
What you are seeing here is the shadow of the ring on Saturn itself.
470
1404160
4000
Burada gördüğünüz şey, halkaların Satürn'ün kendi üstüneki gölgesidir.
23:28
And that's one of the satellites
471
1408160
1000
Ve şu da tam da üstünde oluşan
23:29
which was actually formed on that one.
472
1409160
3000
uydularından birininkidir.
23:32
So, think about it as a paper-thin,
473
1412160
2000
Aslında, kağıt kalınlığında,
23:34
huge area of many hundreds of thousands of miles, which is rotating.
474
1414160
5000
yüzlerce binlik millik geniş bir arazi boyutlarında, dönen ince bir kağıt olarak düşünün.
23:39
And we have a wide variety of kind of satellites which will form,
475
1419160
3000
Ve pekçok çeşitli nitelikte uydularımız var,
23:42
each one looking very different and very odd, and that keeps
476
1422160
3000
herbiri de çok farklı ve garip görünüyor, ve bunu da açıklamaya
23:45
scientists busy for tens of years trying to explain this,
477
1425160
3000
çalışmak için bilim insanlarını onyıllardır uğraşıyor,
23:48
and telling NASA we need more money so we can explain
478
1428160
3000
ve neye benzedikleri veya neden bu şekilde oluştuklarını
23:51
what these things look like, or why they formed that way.
479
1431160
2000
açıklayabilmek için NASA'ya daha çok paraya ihtiyacımız olduğunu söylüyorlar.
23:53
Well, there were two satellites which were particularly interesting.
480
1433160
3000
Aslında, özellikle ilginç olan iki uydu var.
23:56
One of them is called Enceladus.
481
1436160
2000
Birisinin adı Enceladus.
23:58
It's a satellite which was all made of ice,
482
1438160
3000
Bu tamamen buzdan meydana gelmiş bir uydu,
24:01
and we measured it from orbit. Made of ice.
483
1441160
2000
ve bunu da yörüngesinde dolaşırken ölçtük. Buzdan yapılmış.
24:03
But there was something bizarre about it.
484
1443160
2000
Ama onun hakkında garip birşey vardı.
24:05
If you look at these stripes in here, what we call tiger stripes,
485
1445160
4000
Şurada gördüğünüz şeritler ki biz onlara kaplan şeritleri diyoruz,
24:09
when we flew over them, all of a sudden we saw
486
1449160
2000
üstlerinden geçerken, bir anda sıcaklığın arttığını
24:11
an increase in the temperature, which said that those stripes
487
1451160
3000
tespit ettik ki bu da o şeritlerin gezegenin diğer bölgelerinden
24:14
are warmer than the rest of the planet.
488
1454160
2000
daha sıcak olduğunu söyler.
24:16
So as we flew by away from it, we looked back. And guess what?
489
1456160
5000
Biraz uzaklaştıktan sonra, geriye baktık. Ve tahmin edin ne oldu?
24:21
We saw geysers coming out.
490
1461160
2000
Yüzeyden dışarıya doğru püsküren Gayzerleri gördük
24:23
So this is a Yellowstone, you know, of Saturn.
491
1463160
2000
Yani burası Satürn'ün "Yellow Stone" parkı gibiyidi.
24:25
We are seeing geysers of ice which are coming out of that planet,
492
1465160
4000
O gezegenden çıkan buz gayzerleri görüyoruz,
24:29
which indicate that most likely there is an ocean, you know,
493
1469160
2000
bunlar da okyanusun varlığını işaret ediyor, bilirsiniz,
24:31
below the surface.
494
1471160
2000
yüzeyin altında.
24:33
And somehow, through some dynamic effect, we're having these geysers
495
1473160
3000
Ve bir şekilde, dinamik bir etki sayesinde, bilirsiniz, ondan püsküren
24:36
which are being, you know, emitted from it.
496
1476160
3000
bu gayzerleri görüyoruz.
24:39
And the reason I showed the little arrow there,
497
1479160
2000
Ve buradaki bu ufak oku göstermemin sebebi ise
24:41
I think that should say 30 miles,
498
1481160
2000
Sanırım 30 mil diyor,
24:43
we decided a few months ago to actually fly the spacecraft
499
1483160
3000
aslında birkaç ay önce bir uzay aracını bir
24:46
through the plume of that geyser
500
1486160
2000
gayzerin çıkış ağzının üzerinden uçurmaya karar verdik
24:48
so we can actually measure the material that it is made of.
501
1488160
5000
böylelikle neden yapıldığını ölçebiliriz.
24:53
That was [unclear] also -- you know, because we were worried
502
1493160
3000
Bu da aslında -- bilirsiniz, çünkü riskten endişelendik,
24:56
about the risk of it, but it worked pretty well.
503
1496160
2000
ama herşey yolunda gitti.
24:58
We flew at the top of it, and we found that there is a fair amount of
504
1498160
3000
Tam üstünde uçtuk, ve fırlatılan ince buzun içinde
25:01
organic material which is being emitted in combination with the ice.
505
1501160
4000
oldukça tatmin edici miktarlarda organik madde bulduk.
25:05
And over the next few years, as we keep orbiting, you know, Saturn,
506
1505160
4000
Ve birkaç yıl içinde, Satürn etrafında yörüngeyken, bilirsiniz,
25:09
we are planning to get closer and closer down to the surface
507
1509160
3000
yüzeye daha da yakınlaşmayı
25:12
and make more accurate measurements.
508
1512160
2000
ve daha keskin ölçümler yapmayı planlıyoruz.
25:14
Now, another satellite also attracted a lot of attention,
509
1514160
2000
Şimdi, epey bir ilgimizi çeken bir diğer bir uydu,
25:16
and that's Titan. And the reason Titan is particularly interesting,
510
1516160
3000
ve o Titan. Ve ilgi çekmesinin özellikli sebebi, bizim uydumuz
25:19
it's a satellite bigger than our moon, and it has an atmosphere.
511
1519160
5000
Ay'dan daha büyük, ve atmosferi var.
25:24
And that atmosphere is very -- as dense as our own atmosphere.
512
1524160
3000
Ve bu atmosfer çok -- bizim atmosferimiz kadar yoğun.
25:27
So if you were on Titan, you would feel the same pressure
513
1527160
3000
Aslında eğer Titan'da olsaydınız, yaklaşık olarak buradakiyle
25:30
that you feel in here. Except it's a lot colder,
514
1530160
4000
aynı basıncı hissedebilirdiniz. O atmosferin çok soğuk olması ve
25:34
and that atmosphere is heavily made of methane.
515
1534160
3000
yoğunlukla metandan oluşması dışında
25:37
Now, methane gets people all excited, because it's organic material,
516
1537160
3000
Şimdi, metan birçok insanı heyecanlandırıyor, çünkü organik bir madde,
25:40
so immediately people start thinking,
517
1540160
2000
bu nedenle insanlar hemen düşünmeye başlıyor,
25:42
could life have evolved in that location,
518
1542160
3000
birçok organik maddenin olduğu
25:45
when you have a lot of organic material.
519
1545160
2000
o bölgede hayat evrimleşmiş olabilir mi.
25:47
So people believe now that Titan is most likely what we call
520
1547160
4000
Bu nedenle insanlar Titan'ın daha çok bir biyoloji öncesi
25:51
a pre-biotic planet, because it's so cold organic material did not get
521
1551160
6000
gezegen olduğuna inanıyor, çünkü o kadar soğuk ki organik madde
25:57
to the stage of becoming biological material,
522
1557160
2000
biyolojik madde evresine gelememiş,
25:59
and therefore life could have evolved on it.
523
1559160
2000
ve bu nedenle üzerindeki hayat evrimleşebilir.
26:01
So it could be Earth, frozen three billion years ago
524
1561160
4000
Yani 3 milyar yıl önceki, gerçekte hayatın başlamasından
26:05
before life actually started on it.
525
1565160
2000
önceki donmuş Dünya olabilir.
26:07
So that's getting a lot of interest, and to show you some example
526
1567160
3000
Bu nedenle çok ilgi çekiyor, ve size orada ne yaptığımıza dair
26:10
of what we did in there, we actually dropped a probe,
527
1570160
4000
bir örnek göstermek gerekirse, aslında Avrupa'daki meslekdaşlarımızın geliştiriği
26:14
which was developed by our colleagues in Europe, we dropped a probe
528
1574160
2000
bir keşif aracı gönderdik, Saturn etrafında yörüngedeyken bu
26:16
as we were orbiting Saturn.
529
1576160
3000
keşif aracını bıraktık.
26:19
We dropped a probe in the atmosphere of Titan.
530
1579160
2000
Titan'ın atmosferine bıraktık.
26:21
And this is a picture of an area as we were coming down.
531
1581160
3000
Bu resimde inerken çekilen bir bölgenin fotoğrafı.
26:24
Just looked like the coast of California for me.
532
1584160
2000
Bana göre tam da Kaliforniya sahillerine benziyor.
26:26
You see the rivers which are coming along the coast,
533
1586160
3000
Kıyı boyunca uzanan nehirleri görüyorsunuz,
26:29
and you see that white area which looks like Catalina Island,
534
1589160
2000
ve Catalina Adası'na benzeyen beyaz bölgeyi görüyorsunuz,
26:31
and that looks like an ocean.
535
1591160
2000
ve şu da okyanusa benziyor.
26:33
And then with an instrument we have on board, a radar instrument,
536
1593160
3000
Ve aracın üzerinde bulunan bir cihazla, radar cihazıyla,
26:36
we found there are lakes like the Great Lakes in here,
537
1596160
3000
Buradaki Büyük Göller'e benzeyen göller bulduk,
26:39
so it looks very much like Earth.
538
1599160
1000
yani Dünya'ya oldukça benziyor.
26:40
It looks like there are rivers on it, there are oceans or lakes,
539
1600160
4000
Öyle görünüyor ki, üzerinde nehirler, okyanuslar ve göller var,
26:44
we know there are clouds. We think it's raining also on it.
540
1604160
3000
bulutların olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda yağmur da yağdığını düşünüyoruz.
26:47
So it's very much like the cycle on Earth except
541
1607160
2000
Aslında çok soğuk olmasının haricinde Dünya'daki
26:49
because it's so cold, it could not be water, you know,
542
1609160
3000
döngüye çok benziyor, orada su da olmayabilir, bilirsiniz,
26:52
because water would have frozen.
543
1612160
2000
çünkü su donmuş olmalı.
26:54
What it turned out, that all that we are seeing, all this liquid,
544
1614160
2000
Aslında iş şuna dönüşüyor ki orada bütün gördüklerimiz, o sıvı,
26:56
[is made of] hydrocarbon and ethane and methane,
545
1616160
3000
hidrokarbon, etan ve metan,
26:59
similar to what you put in your car.
546
1619160
2000
arabanıza koyduğunuza benzer birşey.
27:01
So here we have a cycle of a planet which is like our Earth,
547
1621160
4000
İşte burada bizim Dünya'mız gibi bir döngüsü olan bir gezegen var,
27:05
but is all made of ethane and methane and organic material.
548
1625160
4000
ama tamamen etan, metan ve organik maddeden oluşmuş
27:09
So if you were on Mars -- sorry, on Titan,
549
1629160
3000
Yani eğer Mars'ta olsaydınız -- pardon Titan'da,
27:12
you don't have to worry about four-dollar gasoline.
550
1632160
2000
4 dolarlık benzin fiyatı ile ilgili endişelenmek zorunda olmazdınız.
27:14
You just drive to the nearest lake, stick your hose in it,
551
1634160
2000
En yakın göle gider, hortumunuzu sokar,
27:16
and you've got your car filled up.
552
1636160
3000
ve aracınızın deposu tamamen doldurmuş olurdunuz.
27:19
On the other hand, if you light a match
553
1639160
2000
Diğer bir yandan, eğer bir kibrit çakarsanız
27:21
the whole planet will blow up.
554
1641160
4000
tüm gezegen havaya uçar.
27:25
So in closing, I said I want to close by a couple of pictures.
555
1645160
3000
Kapanışta, birkaç fotoğrafla kapatmak istediğimi söylemiştim.
27:28
And just to kind of put us in perspective,
556
1648160
3000
Sadece bize bir bakış açısı vermesi için,
27:31
this is a picture of Saturn taken with a spacecraft
557
1651160
3000
bu fotoğraf Saturn'ün arka tarafındaki bir uzay aracından
27:34
from behind Saturn, looking towards the Sun.
558
1654160
2000
çekilen Saturn'ün bir fotoğrafı, Güneş'e bakıyor.
27:36
The Sun is behind Saturn, so we see what we call "forward scattering,"
559
1656160
4000
Güneş Saturn'ün arkasında, gördüğümüz "öne saçılma" olarak adlandırdığımız birşey,
27:40
so it highlights all the rings. And I'm going to zoom.
560
1660160
3000
bu da bütün halkaları parlaklaştırıyor. Ve şimdi yakınlaştıracağım.
27:43
There is a -- I'm not sure you can see it very well,
561
1663160
3000
Burada -- çok iyi görebiliyor musunuz emin değilim,
27:46
but on the top left, around 10 o'clock,
562
1666160
2000
sol üstte, saat 10 konumunda,
27:48
there is a little teeny dot, and that's Earth.
563
1668160
3000
ufak minik bir noktacık var, ve o da Dünya.
27:51
You barely can see ourselves. So what I did, I thought I'd zoom on it.
564
1671160
4000
Kendimizi ancak görebiliyorsunuz. Yani yaptığım şey şuydu, düşündüm ki yakınlaşmalıyım.
27:55
So as you zoom in, you know, you can see Earth, you know,
565
1675160
4000
Yani yakınlaştıkça, bilirsiniz, dünyayı görebilirsiniz,
27:59
just in the middle here. So we zoomed all the way on the art center.
566
1679160
3000
tam da şurada ortalarda. Bu nedenle biz de sanat merkezine kadar yakınlaştık.
28:06
So thank you very much.
567
1686160
2000
Çok teşekkür ederim.
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7