Richard Pyle: Exploring the reef's Twilight Zone

Richard Pyle resiflerin "Alacakaranlık Kuşağı"na dalıyor.

56,686 views

2009-02-26 ・ TED


New videos

Richard Pyle: Exploring the reef's Twilight Zone

Richard Pyle resiflerin "Alacakaranlık Kuşağı"na dalıyor.

56,686 views ・ 2009-02-26

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Some Anon Gözden geçirme: b s
00:12
This is the first of two rather extraordinary photographs
0
12160
3277
Bu, size bugün göstereceğim iki oldukça sıradışı fotoğrafın birincisi.
00:15
I'm going to show you today.
1
15461
1350
00:16
It was taken 18 years ago.
2
16835
1578
18 sene önce çekilmişti.
00:18
I was 19 years old at the time.
3
18437
1501
Ben o zaman 19 yaşındaydım.
00:19
I had just returned
4
19962
1151
O zamanlar yaptığım en derin dalışların birinden yeni dönmüştüm;
00:21
from one of the deepest dives I'd ever made at that time --
5
21137
2786
60 metreden biraz daha derine.
00:23
a little over 200 feet.
6
23947
1158
Ve bu küçük balığı yakalamıştım;
00:25
And I had caught this little fish.
7
25129
1945
ve öyle görünüyor ki bu fotoğraf bu türün canlı çekilmiş ilk fotoğrafı.
00:27
It turns out that particular one was the first of its kind
8
27098
2770
00:29
ever taken alive.
9
29892
1154
Ben sadece bir ihtiyolojist (balık bilimci) değilim, ben hakiki bir balık delisiyim.
00:31
I'm not just an ichthyologist, I'm a bona fide fish nerd.
10
31070
2674
00:33
And to a fish nerd, this is some pretty exciting stuff.
11
33768
2697
Ve bir balık delisi için bunlar oldukça heyecan verici şeyler.
Ve daha da heyecan verici olan, bu fotoğrafı çeken kişinin
00:36
More exciting was the fact that the person who took this photo
12
36489
2921
Jack Randall olması,
00:39
is a guy named Jack Randall,
13
39434
1336
00:40
the greatest living ichthyologist on earth --
14
40794
2783
dünyanın en büyük ihtiyolojisti,
balık delilerinin en büyüğü, bir anlamda.
00:43
the Grand Poobah of fish nerds, if you will.
15
43601
2540
Yani, böyle bir anı yaşamış olmak benim için çok heyecan vericiydi;
00:46
And so, it was really exciting to me to have this moment in time.
16
46165
4902
bu gerçekten hayatımın geri kalanının yönünü belirledi.
00:51
It set the course for the rest of my life.
17
51091
2100
Ama gerçekten bu fotoğrafla ilgili en önemli şey, en yoğun şey,
00:53
But really, the most significant, most profound thing about this picture
18
53215
3447
boynumdan aşağıya tamamen felç inmesinden
00:56
is it was taken two days before I was completely paralyzed
19
56686
2739
iki gün önce çekilmiş olması.
00:59
from the neck down.
20
59449
1162
Çoğu 19 yaş erkeğinin kendini ölümsüz sanarken yaptığı
01:00
I made a really stupid kind of mistake
21
60635
2349
gerçekten aptalca bir hatayı yapmıştım.
01:03
that most 19-year-old males do when they think they're immortal,
22
63008
3040
Kötü bir vurgun yemiştim
01:06
and I got a bad case of the bends and was paralyzed,
23
66072
2571
ve felç olmuştum ve tedavi için uçakla geri dönmem gerekiyordu.
01:08
and had to be flown back for treatment.
24
68667
2071
O gün, çok önemli iki şey öğrendim.
01:12
I learned two really important things that day.
25
72316
2450
01:14
The first thing I learned -- well, I'm mortal. That's a really big one.
26
74790
3390
Öğrendiğim birinci şey -- tamam, ben ölümlüyüm, bu gerçekten büyük bir şey.
Ve öğrendiğim ikinci şey ise hayatımın geri kalanında yapacağım şeyin
01:18
And the second thing I learned was that I knew, with profound certainty,
27
78204
3449
01:21
that this is exactly what I was going to do for the rest of my life.
28
81677
3240
bu olduğunu büyük bir kesinlikle biliyor olmamdı.
01:24
I had to focus all my energies
29
84941
1628
Tüm enerjimi, derin mercan resiflerindeki yeni
01:26
towards going to find new species of things
30
86593
3119
türleri bulmaya yöneltmeliydim.
01:29
down on deep coral reefs.
31
89736
1748
Şimdi, bir mercan resifini düşünecek olursanız, çoğu insanın aklına bu gelir--
01:31
When you think of a coral reef, this is what most people think of:
32
91508
3117
tüm o büyük, sert, süslü mercanlar ve bir sürü parlak, renkli balıklar vb.
01:34
these big, hard, elaborate corals,
33
94649
1770
01:36
lots of bright, colorful fishes and things.
34
96443
2019
Ama bu sadece buzdağının ucudur.
01:38
But this is really just the tip of the iceberg.
35
98486
2206
Bir mercan resifini gösteren böyle bir diyagrama bakarsanız,
01:40
If you look at this diagram of a coral reef,
36
100716
2091
01:42
we know a lot about that part up near the top.
37
102831
2150
tepeye yakın olan bölümle ilgili birçok şey biliyoruz,
ve bunun nedeni
01:45
The reason we know so much about it
38
105005
2331
scuba dalgıçlarının kolayca aşağı inip buraya erişebilmeleridir.
01:47
is scuba divers can very easily go down there and access it.
39
107360
2840
Scubayla ilgili bir problem vardır oysa ki,
01:50
There is a problem with scuba, though,
40
110224
2112
o da şudur ki sizin ne kadar derine gidebileceğinize bir sınır getirir,
01:52
in that it imposes some limitations on how deep you can go.
41
112360
2768
ve bu derinlik de yaklaşık 60 metredir.
01:55
It turns out that depth is about 200 feet.
42
115152
2015
Bunun neden böyle olduğuna birazdan gireceğim.
01:57
I'll get into why that is in just a minute,
43
117191
2317
01:59
but the point is, scuba divers generally stay less than 100 feet deep,
44
119532
3526
Ama, önemli olan nokta şu ki scuba dalgıçları genelde 30 metrenin üzerinde kalırlar
ve çok nadir bundan daha derine inerler, en azından aklıselim sahibilerse böyledir.
02:03
and very rarely go much below this, at least, not with any kind of sanity.
45
123082
3524
02:06
So to go deeper, most biologists have turned to submersibles.
46
126630
3532
Yani, daha derine gitmek için çoğu biyolog küçük denizaltılara yönelmişlerdir.
Bu denizaltılar müthiş, harika şeylerdir,
02:10
Now, submersibles are great, wonderful things,
47
130186
2150
fakat böyle bir şeyi kullanmak için günlüğüne 30 bin dolar veriyorsanız
02:12
but if you're going to spend 30,000 dollars a day to use one of these things
48
132360
3655
ve 600 metre derinliğe inebiliyorsa
02:16
and it's capable of going 2,000 feet,
49
136039
1794
02:17
you're not going to go farting around up here in a couple of hundred feet,
50
137857
3479
yukarılarda bir yerlerde aptalca dolaşmazsınız;
çok çok çok daha derine gidersiniz.
02:21
you're going to go way down deep.
51
141360
1774
Sonuç olarak, bu denizaltılar kullanılarak yapılan araştırmalar
02:23
So the bottom line is, almost all research using submersibles
52
143158
2869
hep 150 metreden daha derinlerde olmuştur.
02:26
has taken place well below 500 feet.
53
146051
1740
02:27
Now, it's pretty obvious at this point
54
147815
1822
Bu nokta da gayet aşikâr ki ortada bir alan var
02:29
there's a zone here in the middle.
55
149661
1628
ve işte bu alan da benim kendi mutluluk arayışımın merkezinde konumlanıyor.
02:31
That's the zone
56
151313
1271
02:32
that centers around my own personal pursuit of happiness.
57
152608
2706
Bu alanda ne olduğunu bulmak istiyorum.
02:35
I want to find out what's in this zone; we know almost nothing about it.
58
155338
3398
Burasıyla ilgili neredeyse hiçbir şey bilmiyoruz.
02:38
Scuba divers can't get there, submarines go right on past it.
59
158760
2977
Scuba dalgıçları buraya inemiyor; denizaltılar burayı es geçip gidiyor.
02:41
It took me a year to learn to walk again after my diving accident in Palau.
60
161761
3547
Palau'daki dalış kazamdan sonra tekrar yürümeyi öğrenmem bir senemi aldı
ve o bir sene boyunca dalış fiziğini, fizyolojisini ve
02:45
During that year,
61
165332
1151
02:46
I spent a lot of time learning about the physics and physiology of diving
62
166507
3439
bu sınırlamaların nasıl aşılabileceğini
öğrenmek için çok zaman harcadım.
02:49
and how to overcome these limitations.
63
169970
1813
Size basit bir düşünce göstereceğim.
02:51
I'm just going to show you a basic idea.
64
171807
1922
Şu anda hepimiz hava soluyoruz, hava oksijen ve nitrojenin(azot) bir karışımıdır;
02:53
We're all breathing air right now.
65
173753
1631
02:55
Air is a mixture of oxygen and nitrogen,
66
175408
1912
yaklaşık yüzde 20 oksijen, yüzde 80 nitrojen. Bu, akciğerlerimizdedir.
02:57
20 percent oxygen, 80 percent nitrogen.
67
177344
2079
02:59
It's in our lungs.
68
179447
1150
Ve Henry Kanunu diye adlandırılan bir olgu vardır,
03:00
And there's a phenomenon called Henry's law,
69
180621
2064
der ki: Gazlar, maruz kaldıkları kısmi basınç
03:02
that says gases will dissolve into a fluid
70
182709
2006
oranında sıvılaşırlar.
03:04
in proportion to the partial pressures you're exposing them to.
71
184739
2974
Yani, basitçe, gaz vücudumuzda çözünür.
03:07
So, basically the gas dissolves into our body.
72
187737
2159
03:09
The oxygen is bound by metabolism, we use it for energy.
73
189920
2628
Oksijen metabolizma tarafından tutulur; enerji için kullanırız.
03:12
The nitrogen sort of floats around in our blood and tissues.
74
192572
2821
Nitrojen, kanımızda ve dokularımızda bir nevi dolanır
ve bu normaldir, bu şekilde tasarlanmışızdır.
03:15
That's fine, it's how we're designed.
75
195417
1919
Sorun, siz su altına inmeye başladığınızda oluşur.
03:17
The problem happens when you go underwater.
76
197360
2011
Ne kadar derine inerseniz, basınç o kadar artar.
03:19
The deeper you go underwater, the higher the pressure is.
77
199395
2803
40 metreye inecek olursanız,
03:22
If you were to go down to a depth of about 130 feet,
78
202222
2541
03:24
which is the recommended limit for most scuba divers,
79
204787
2525
ki bu çoğu scuba dalgıcı için tavsiye edilen limittir,
bir basınç etkisine girersiniz.
03:27
you'd get this pressure effect.
80
207336
1498
03:28
The effect of that pressure is you have an increased density of gas molecules
81
208858
3683
Bu da şudur ki aldığınız her nefeste gaz molekülleri
yoğunluğu artmıştır.
03:32
in every breath you take.
82
212565
1216
03:33
Over time, those gas molecules dissolve into your blood and tissues
83
213805
3839
Ve zamanla, bu gaz molekülleri kanınıza ve dokularınıza geçerek çözünür
03:37
and start to fill you up.
84
217668
1413
ve sizi doldurmaya başlar.
03:39
Now, if you were to go down to, say, 300 feet,
85
219105
2643
Eğer, diyelim ki 90 metreye inmişseniz,
03:41
you don't have five times as many gas molecules in your lungs,
86
221772
2938
akciğerlerinizde normalin beş katı gaz molekülü değil,
10 katı gaz molekülü bulunur.
03:44
you've got 10 times as many gas molecules in your lungs.
87
224734
2628
Ve, kesinlikle bu da, kanınızda ve dokularınızda çözünür.
03:47
And, sure enough, they dissolve into your blood and tissues as well.
88
227386
3281
03:50
And if you were to go down to where there's 15 times as much --
89
230691
3081
Ve tabii ki normalin 15 katı gaz molekülü olacak bir derinlikteyseniz--
03:53
the deeper you go, the more exacerbating the problem becomes.
90
233796
3009
ne kadar derine giderseniz problem o kadar kötüleşir.
03:56
The limitation of diving with air is all those dots in your body,
91
236829
4489
Ve problem yani havayla dalmanın sınırlaması
vücudunuzdaki tüm o noktalarla ilgilidir -- tüm nitrojen ve oksijen.
04:01
all the nitrogen and all the oxygen.
92
241342
1769
Scuba dalışının üç temel sınırlayıcısı vardır.
04:03
There are three basic limitations of scuba diving.
93
243135
2700
Birincisi oksijendir --
04:05
The first limitation is the oxygen --
94
245859
1835
oksijen zehirlenmesi.
04:07
oxygen toxicity.
95
247718
1327
Hepimiz şu şarkıyı biliriz: "Aşk oksijen gibidir.
04:09
Now, we all know the song: "Love is like oxygen.
96
249069
2254
Fazla alırsanız, fazla uçarsınız.
04:11
You get too much, you get too high. Not enough, and you're gonna die."
97
251347
3295
Yeteri kadar almazsınız ölürsünüz."
04:14
Well, in the context of diving, you get too much, you die also.
98
254666
2988
Evet, dalış bağlamında, fazla alırsanız gene ölüyorsunuz.
Gene ölüyorsunuz çünkü oksijen zehirlenmesi bir nöbete neden olabilir --
04:17
You die because oxygen toxicity can cause a seizure.
99
257678
3000
04:20
It makes you convulse underwater -- not a good thing to happen underwater.
100
260702
3548
bu da su altında şiddetle kasılmanıza neden olur; su altında olabilecek pek iyi bir şey değil.
Böyle olur çünkü kanınızdaki oksijen konsantrasyonu çok yüksektir.
04:24
It happens because there's too much concentration of oxygen in your body.
101
264274
3507
04:27
The nitrogen has two problems.
102
267805
1642
Nitrojenin iki problemi vardır.
04:29
One of them is what Jacques Cousteau called "rapture of the deep."
103
269471
4373
Biri Jacques Cousteau'nun "derinlik sarhoşluğu" dediği şeydir.
Nitrojen narkozu.
04:33
It's nitrogen narcosis.
104
273868
1342
Sizi "kafanız iyi" yapar.
04:35
It makes you loopy; the deeper you go, the loopier you get.
105
275234
2787
Ne kadar derine giderseniz, kafanız da o kadar iyi olur.
04:38
You don't want to drive drunk, you don't want to dive drunk.
106
278045
2869
Sarhoşken araba kullanmak istemezsiniz, sarhoşken dalmak da istemezseniz, yani bu gerçekten büyük bir problemdir.
04:40
So that's a real big problem.
107
280938
1398
Ve tabii ki, üçüncüsü benim Palau'da zor yoldan öğrendiğim
04:42
And of course, the third problem
108
282360
1543
04:43
is the one I found out the hard way in Palau,
109
283927
2143
vurgunlardır.
04:46
which is the bends.
110
286094
1158
Değinmeyi unuttuğum bir nokta,
04:47
One thing I forgot to mention
111
287276
1391
04:48
is that to obviate the problem of nitrogen narcosis --
112
288691
2533
nitrojen narkozu probleminin önüne geçmek için
vücudunuzdaki tüm o mavi noktaları
04:51
all of those blue dots in our body --
113
291248
1786
yok ediyorsunuz ve helyumla değiştiriyorsunuz.
04:53
you remove the nitrogen and replace it with helium.
114
293058
2400
Helyum bir gaz, helyumun neden iyi olduğuyla ilgili bir sürü şey söylenebilir;
04:55
Helium's a gas; there're a lot of reasons why helium's good,
115
295482
2833
küçük bir molekül, tepkimeye girmiyor,
04:58
it's a tiny molecule, it's inert, it doesn't give you narcosis.
116
298339
2987
ve narkoz etkisine neden olmuyor.
05:01
So that's the basic concept we use.
117
301350
1702
Yani kullandığımız ana konsept bu.
05:03
But the theory's relatively easy.
118
303076
1579
Ama, teori oldukça basit.
05:04
The tricky part is the implementation.
119
304679
1833
Zor olan kısmı uygulaması.
05:06
So this is how I began about 15 years ago.
120
306536
2109
15 sene önce işte böyle başladım.
05:08
I'll admit, it wasn't exactly the smartest of starts,
121
308669
2706
Ve itiraf ediyorum ki çok akıllıca bir başlangıç değildi,
05:11
but you've got to start somewhere.
122
311399
1666
ama, bilirsiniz, bir yerden başlamanız gerekir.
05:13
(Laughter)
123
313089
1008
Ve, o zamanlar, ne yaptığını bilmeyen tek kişi ben değildim,
05:14
At the time, I wasn't the only one who didn't know what I was doing.
124
314121
3198
neredeyse kimse bilmiyordu.
05:17
Almost nobody did.
125
317343
1159
05:18
This rig was actually used for a dive of 300 feet.
126
318526
2340
Ve bu ekipman aslında 90 metrelik bir dalış için kullanıldı.
05:20
But over time we got better at it,
127
320890
1635
Ama, zamanla, bunda biraz daha iyileştik
05:22
and we came up with this really sophisticated-looking rig
128
322549
2692
ve gerçekten sofistike görünümlü bu ekipmanla ortaya çıktık,
dört scuba tüpü, beş regülatör,
05:25
with four scuba tanks, five regulators and all the right gas mixtures,
129
325265
3307
tüm doğru gaz karışımlarıyla...
05:28
all that good stuff.
130
328596
1151
Ve mükemmeldi,
05:29
It was fine and dandy, it allowed us to go down and find new species.
131
329771
3277
bizim aşağı gitmemizi ve yeni türler bulmamızı olanaklı kıldı.
Bu fotoğraf 90 metrede çekildi, yeni balık türleri yakalarken.
05:33
This picture was taken at 300 feet, catching new species of fish.
132
333072
3052
Ama problem bize fazla zaman vermemesiydi.
05:36
The problem was it didn't allow us much time.
133
336148
2103
Tüm cüssesine ve büyüklüğüne rağmen
05:38
For all its bulk and size, it only gave us about 15 minutes at most
134
338275
3202
bize o derinliklerde çoğunlukla sadece 15 dakika verdi.
05:41
down at those sorts of depths.
135
341501
1512
Daha fazla zamana ihtiyacımız vardı.
05:43
We needed more time. There had to be a better way.
136
343037
2337
Daha iyi bir yol olmalıydı.
05:45
And indeed, there is a better way.
137
345398
1674
Ve gerçekten daha iyi bir yol vardı.
05:47
In 1994, I was fortunate enough to get access
138
347096
2160
1994'te prototip aşamasındaki kapalı devre rebreather'lara
05:49
to these prototype closed-circuit rebreathers.
139
349280
2600
ulaşabilecek kadar şanslıydım.
Tamam, kapalı devre rebreather (Ç.N."tekrarsolutucu") --
05:52
Closed-circuit rebreather: what makes it different from scuba,
140
352687
3017
Bunun scubadan farkı nedir,
05:55
and why is it better?
141
355728
1161
ve neden daha iyidir?
05:56
Well, there are three main advantages to a rebreather.
142
356913
2851
Rebreather'ın üç ana avantajı vardır.
05:59
One, they're quiet, they don't make any noise.
143
359788
2160
Bir, sessizdirler, hiç gürültü oluşturmazlar.
06:01
Two, they allow you to stay underwater longer.
144
361972
2165
İki, su altında daha fazla kalmanıza izin verirler.
Üç, daha derine gitmenize izin verirler.
06:04
Three, they allow you to go deeper.
145
364161
1873
Peki bunları nasıl yaparlar?
06:06
How is it that they do that?
146
366058
1357
06:07
In order to really understand how they do that,
147
367439
2207
Gerçekten bunu nasıl yaptıklarını anlamak için
06:09
you have to look underneath the hood and see what's going on.
148
369670
2889
kapağını açıp içine bakmanız ve ne olduğunu görmeniz gerekir.
06:12
There are three basic systems to a closed-circuit rebreather.
149
372583
2871
Kapalı devre rebreatherda üç ana sistem vardır.
Bunların en temel olanı solunum devresidir.
06:15
The most fundamental is called the breathing loop.
150
375478
2588
Solunum devresidir çünkü bundan nefes alırsınız
06:18
It's a breathing loop because you breathe off of it;
151
378090
2442
ve kapalı bir devredir ve aynı gazı tekrar, tekrar, tekrar solursunuz.
06:20
it's a closed loop, and you breathe the same gas around and around.
152
380556
3157
Ağzınıza koyduğunuz bir ağızlık vardır
06:23
There's a mouthpiece that you put in your mouth,
153
383737
2344
ve bir de counterlung (Ç.N. "ters akciğer")
06:26
and there's a counter lung, or in this case, two counter lungs.
154
386105
3025
ya da bu örnekte iki counterlung.
Counterlung'lar yüksek teknolojili değil, sadece basit esnek torbalardır.
06:29
The counter lungs aren't high tech, they're simply flexible bags.
155
389154
3064
Sizin mekanik olarak nefes almanızı ya da mekanik olarak havalanmanızı sağlarlar.
06:32
They allow you to mechanically breathe, mechanically ventilate.
156
392242
2977
Nefes verdiğiniz zaman, nefesiniz, nefes verme counterlung'ına gider,
06:35
When you exhale, it goes in the exhale counter lung;
157
395243
2451
nefes aldığınız zaman, bu, nefes alma counterlung'ından gelir.
06:37
when you inhale, it comes from the inhale counter lung.
158
397718
2585
Bu tamamen mekanik bilimidir, sizin havayı solunum devresinde döndürmenizi sağlar.
06:40
It's just pure mechanics, allowing you to cycle air through this breathing loop.
159
400327
3785
Nefes alma devresindeki diğer bir bileşen de
06:44
The other component on a breathing loop is the carbon-dioxide-absorbent canister.
160
404136
4204
karbondioksit absorbe eden kutudur.
06:48
Now, as we breathe, we produce carbon dioxide,
161
408364
2872
Solunum sırasında karbondioksit üretiriz
ve bu korbondioksidin sistemden temizlenmesi gerekir.
06:51
and that carbon dioxide needs to be scrubbed out of the system.
162
411260
3001
Bu yüzden içinde karbondioksidi
06:54
There's a chemical filter in there
163
414285
1648
06:55
that pulls the carbon dioxide out of the breathing gas,
164
415957
2581
solunan gazdan alan kimyasal bir filtre vardır
06:58
so that when it comes back to us, it's safe to breathe again.
165
418562
3388
öyle ki tekrar nefes alırken güvenli bir nefes almış oluruz.
07:01
That's the breathing loop in a nutshell.
166
421974
2218
Evet, kısaca solunum devresi budur.
07:04
The second main component of a closed-circuit rebreather
167
424216
2944
Şimdi, kapalı devre rebreather'ın ikinci temel bileşeni de gaz sistemidir.
07:07
is the gas system.
168
427184
1342
Bunun birincil amacı
07:08
The primary purpose of the gas system is to provide oxygen,
169
428550
3450
oksijen sağlamaktır, vücudunuzun tükettiği oksijeni tazelemektir.
07:12
to replenish the oxygen that your body consumes.
170
432024
2616
07:14
So the main tank, the main critical thing,
171
434664
2091
Yani ana tüp, ana kritik şey,
07:16
is this oxygen gas supply cylinder we have here.
172
436779
2841
buradaki oksijen besleme tüpüdür.
07:19
But if we only had an oxygen gas supply cylinder,
173
439644
2357
Ama, sadece oksijen beslememiz olsaydı
çok derine gidemezdik,
07:22
we wouldn't be able to go very deep,
174
442025
1716
07:23
because we'd run into oxygen toxicity very quickly.
175
443765
2425
çünkü oksijen zehirlenmesine çok çok erken girerdik.
Bu yüzden başka bir gaza ihtiyacımız var, oksijeni seyreltebileceğimiz bir gaz,
07:26
So we need another gas, something to dilute the oxygen with.
176
446214
3122
bu da uygun olarak seyreltici gaz beslemesi olarak adlandırılmıştır.
07:29
And that, fittingly enough, is called the diluent gas supply.
177
449360
3262
07:32
In our applications, we generally put air inside this diluent gas supply,
178
452646
4436
Şimdi, kendi uygulamalarımızda genelde bu seyreltici gaz beslemesinin
içine hava koyuyoruz çünkü hava ucuz ve kolay bir nitrojen kaynağı.
07:37
because it's a very cheap and easy source of nitrogen.
179
457106
2700
07:39
So that's where we get our nitrogen from.
180
459830
1977
İşte bu da nitrojenimizi nerden aldığımızdı.
07:41
But if we want to go deeper, of course, we need another gas supply,
181
461831
3469
Ama daha da derine inmek istersek, tabii ki, başka bir gaz beslemesi gerekiyor.
Helyuma ihtiyacımız oluyor ve helyum, derine gitmek için gerçekten ihtiyacımız olan şey.
07:45
and helium is what we really need to go deep.
182
465324
2111
Ve genelde biraz daha büyük bir tüpümüz olur,
07:47
Usually we'll have a slightly larger cylinder,
183
467459
2148
rebreather'ın dışına monte edilir, bu şekilde.
07:49
mounted exterior on the rebreather, like this.
184
469631
2167
07:51
That's what we use to inject, as we start to do our deep dives.
185
471822
3023
Ve derin dalışlarımıza başlarken doldurmak için kullandığımız budur.
07:54
We also have a second oxygen cylinder, solely as a backup;
186
474869
3166
Ve sadece yedek olarak kullandığımız ikinci bir oksijen tüpümüz daha olur;
şayet ilk oksijen beslememizde bir problem olursa nefes almaya devam edebiliriz.
07:58
if there's a problem with our first oxygen supply,
187
478059
2339
08:00
we can continue to breathe.
188
480422
1309
08:01
The way you manage all these different gases and different gas supplies
189
481755
3461
Ve tüm bu farklı gazları ve beslemeleri kontrol etmek için gerçekten
yüksek teknolojili, sofistike bir gaz bloğumuz var ön tarafta,
08:05
is this really high-tech, sophisticated gas block up on the front here,
190
485240
3391
08:08
where it's easy to reach.
191
488655
1208
kolayca ulaşılabilen bir yerde.
08:09
It's got the valves and knobs and things you need
192
489887
2292
Doğru zamanda, doğru gazı enjekte etmeniz için her türlü
08:12
to inject the right gases at the right time.
193
492203
2059
valf, düğme vb. şeyleri bulunuyor.
08:14
Normally, you don't have to do that,
194
494286
1719
Şimdi, normal olarak bunu yapmanız gerekmiyor çünkü hepsi otomatik olarak
08:16
because all of it's done automatically
195
496029
1813
08:17
with the electronics, the third system of a rebreather.
196
497866
2628
elektronik bir sistemle yapılıyor, rebreather'ın üçüncü sistemi.
Rebreather'ın en kritik parçası oksijen sensörleridir.
08:20
The most critical part of a rebreather are the oxygen sensors.
197
500518
2925
Üç taneye ihtiyacınız vardır öyle ki bir tanesi bozulursa hangisi olduğunu bilirsiniz.
08:23
You need three, so if one goes bad, you know which one it is.
198
503467
2866
"Voting logic"e (Ç.N. mühendislik terimi) ihtiyacınız vardır.
08:26
You need voting logic.
199
506357
1154
08:27
You also have three microprocessors.
200
507535
1905
Aynı zamanda üç mikroişlemciniz de vardır,
08:29
Any one of those computers can run the entire system,
201
509464
2480
bunların her biri tüm sistemi çalıştırabilir,
08:31
so if you have to lose two of them,
202
511968
1678
yani ikisini kaybedebilirsiniz.
08:33
there's back-up power supplies.
203
513670
1492
Yedek güç desteği de var.
08:35
And there are multiple displays, to get the information to the diver.
204
515186
3273
Ve tabii ki, bilgiyi dalgıca aktarmak için birkaç ekran var.
08:38
This is the high-tech gadgetry that allows us to do what we do
205
518483
3492
Bu tür derin dalışlarda yaptıklarımızı yapmamıza izin veren
08:41
on these deep dives.
206
521999
1234
yüksek teknolojili ekipmanlar bunlar.
08:43
I can talk about it all day -- just ask my wife --
207
523257
2407
Ve bununla ilgili bütün gün konuşabilirim, karıma sorun.
08:45
but I want to move on to something much more interesting.
208
525688
2679
Ama çok daha ilginç olan bir şeye geçmek istiyorum.
Sizi bir derin dalışa götüreceğim.
08:48
I'm going to take you on a deep dive,
209
528391
1766
Bizim yaptığımız bu dalışları yapmanın neye benzediğini size göstereceğim.
08:50
and show you what it's like to do one.
210
530181
1811
Burada botta başlıyoruz ve tüm bu pahalı, yüksek teknolojili ekipmanlara rağmen
08:52
We start up on the boat,
211
532016
1151
08:53
For all this high-tech, expensive equipment,
212
533191
2105
hala bu suya girmenin en iyi yolu -- sadece pfffff ! --
08:55
this is still the best way to get in the water,
213
535320
2209
botun kenarından aşağıya yuvarlanırsınız.
08:57
just flop over the side of the boat.
214
537553
1739
Şimdi, size önceki diyagramda gösterdiğim gibi
08:59
Now, as I showed you in the earlier diagram,
215
539316
2227
09:01
these reefs that we dive on start out near the surface
216
541567
3365
daldığımız bu resifler yüzeye yakın başlıyor
09:04
and they go almost vertically, completely straight down.
217
544956
2648
ve neredeyse düşey olarak, tamamen aşağıya doğru gidiyor.
09:07
So we drop in the water and go over the edge of this cliff,
218
547628
2881
Yani, suya giriyoruz ve bu falezin kenarından geçiyoruz
09:10
and then we start dropping, dropping, dropping.
219
550533
2214
ve sonra inmeye başlıyoruz, iniyoruz, iniyoruz.
09:12
People ask if it takes a long time to get there.
220
552771
2310
İnsanlar bana o derinliğe inmenin çok zaman alacağını düşündüklerini söylediler;
hayır, sadece birkaç dakika sürüyor tamamen aşağıya gitmeniz,
09:15
No; it only takes a couple minutes to get down to three or four hundred feet,
221
555105
3693
90-120 metre arasına, bizim hedeflediğimiz aralık.
09:18
which is what we're aiming for.
222
558822
1492
Biraz yavaş çekimde serbest atlayış yapmaya benziyor.
09:20
It's like skydiving in slow motion. It's really very interesting.
223
560338
3066
Gerçekten çok ilginç --
09:23
You ever see "The Abyss,"
224
563428
1288
Ed Harris'in duvarın kenarı boyunca indiği "The Abyss"i
09:24
where Ed Harris is sinking down along the side of the wall?
225
564740
2786
hiç izlediniz mi?
09:27
That's what it feels like. Amazing.
226
567550
1723
Ordaki gibi bir his oluyor. Oldukça heyecanlı.
09:29
And down there, you find that the water is very clear, extremely clear,
227
569297
3397
Ve aşağı indiğinizde suyun çok çok berrak olduğunu görüyorsunuz.
İnanılmaz bir berraklıkta oluyor çünkü neredeyse hiç plankton yok.
09:32
because there's hardly any plankton.
228
572718
1723
Ama ışığınızı açıp, etraftaki oyuklara bakıyorsunuz
09:34
When you turn on your light and look around the caves,
229
574465
2537
ve birden inanılmaz miktarda bir çeşitlilikle karşı karşıya kalıyorsunuz,
09:37
you're confronted with a tremendous amount of diversity,
230
577026
2633
herkesin sandığında çok daha fazla.
09:39
much more than anyone used to believe.
231
579683
1813
Şimdi bunun hepsi yeni türler değil,
09:41
Now, not all of it is new species --
232
581520
1734
09:43
that fish you see with the white stripe, that's a known species.
233
583278
3701
gördüğünüz beyaz çizgili balık gibi,
bu bilinen bir tür.
09:47
But if you look carefully into the cracks and crevices,
234
587003
3326
Ama çatlak ve oyuklara dikkatle bakarsanız,
her tarafta telaşla koşuşturan küçük şeyler görüyorsunuz.
09:50
you'll see little things scurrying all over the place.
235
590353
3080
09:53
There's a just unbelievable diversity.
236
593457
2463
Orada gerçekten inanılmaz bir çeşitlilik var.
09:55
It's not just fish, either.
237
595944
1326
Sadece balık da değil hem.
09:57
These are crinoids, sponges, black corals. There're some more fishes.
238
597294
3478
Deniz lâleleri, süngerler, siyah mercanlar -- biraz daha balık.
10:00
Those fishes that you see now are new species.
239
600796
2262
Tam şu anda gördüğünüz balıklar yeni türler.
Hala yeniler çünkü bu dalışta ağım yerine video kameram vardı,
10:03
They're still new species,
240
603082
1350
10:04
because I had a video camera instead of my net,
241
604456
2222
10:06
so they're still waiting down there for someone to go find them.
242
606702
3043
yani hala aşağılarda birinin gelip kendilerini bulmasını bekliyorlar.
10:09
But this is what it looks like.
243
609769
1520
Ama bunun gibi görünüyor
10:11
And this kind of habitat just goes on and on and on for miles.
244
611313
3134
ve bu tip bir habitat kilometrelerce devam ediyor.
10:14
This is Papua, New Guinea.
245
614471
1934
Burası Papua Yeni Gine.
10:16
Now little fishes and invertebrates aren't the only things we see down there.
246
616429
4535
Şimdi, küçük balıklar ve omurgasızlar gördüğümüz tek şey değil burada.
Köpek balıkları da görüyoruz,
10:20
We also see sharks,
247
620988
1274
beklediğimden çok daha düzenli olarak.
10:22
much more regularly than I would have expected to.
248
622286
2381
10:24
We're not quite sure why.
249
624691
1201
Ve neden olduğundan da çok emin değiliz.
10:25
What I want you to do now is imagine yourself 400 feet underwater,
250
625916
3109
Ama şimdi sizden istediğim, kendinizi 120 metre su altında hayal etmeniz,
tüm bu yüksek teknolojik ekipman sırtınızda,
10:29
with all this high-tech gear on your back,
251
629049
2008
Papua Yeni Gine'nin uzak bir resifindesiniz,
10:31
you're in a remote reef off Papua, New Guinea,
252
631081
2148
en yakın basınç odasından binlerce mil uzaktasınız,
10:33
thousands of miles from the nearest recompression chamber,
253
633253
2761
ve tamamen köpek balıklarıyla çevrelenmiş vavziyettesiniz.
10:36
and you're completely surrounded by sharks.
254
636038
2411
10:38
(Video) Diver 1: (In squeaky voice) Look at those ...
255
638473
2485
Video: Şunlara bak.....
10:40
Diver 2: Uh, oh ...
256
640982
1163
Oo-oo!....O-ooo!
10:42
Uh, oh!
257
642169
1151
Sanıyorum dikkatlerini çektik.
10:43
Audience: (Laughter)
258
643344
1214
10:44
(Video) Diver 1: I think we have their attention ...
259
644582
2525
Richard Pyle: Donald Duck gibi konuşmaya başlarsanız
10:47
Richard Pyle: When you start talking like Donald Duck,
260
647131
2530
10:49
there's no situation in the world that can seem tense.
261
649685
2573
dünyada gerilimli görünebilecek bir durum olamaz.
(Kahkaha)
10:52
(Laughter)
262
652282
1934
10:54
So we're down there -- this is at 400 feet.
263
654240
2914
Yani, aşağıdayız -- ve derinlik 120 metre,
10:57
That's looking straight up, by the way, to give a sense of how far the surface is.
264
657178
3874
yukarı bakıyor bu arada ki
yüzeyin ne kadar uzakta olduğuna dair bir fikriniz olsun.
Ve bir biyologsanız ve köpek balıklarını biliyorsanız,
11:01
And if you're a biologist and know about sharks,
265
661076
2248
ve nasıl bir tehlikenin içinde olduğunuzu değerlendirmek istiyorsanız,
11:03
and you want to assess, how much jeopardy am I really in here,
266
663348
3250
11:06
there's one question that sort of jumps to the forefront of your mind immediately,
267
666622
4102
aklınıza hemen gelen bir soru olur,
o da --
11:12
which is --
268
672534
1156
Video: Hangi tür köpek balıkları?
11:13
(Video) Diver 1: What kind of sharks?
269
673714
2452
Gümüş uçlu köpekbalıkları.
11:16
Diver 2: Silvertip sharks.
270
676190
1762
11:17
Diver 1: Oh.
271
677976
1166
Ooo.
Gümüş uçlu köpekbalıkları -- burada aslında üç tip köpek balığı var.
11:19
RP: There are actually three species of sharks here.
272
679166
2497
Gümüş uçlular, yüzgeçlerinin uçları beyaz olanlar,
11:21
The silvertips are the ones with the white edges on the fins,
273
681687
2888
ve aynı zamanda gri resif köpek balıkları ve uzakta çekiç başlı köpek balıkları da var.
11:24
and there're also gray reef sharks and hammerheads off in the distance.
274
684599
3484
Ve evet, biraz sinir bozucu.
11:28
And yes, it's a little nerve-racking.
275
688107
1937
Video: Hooo!
11:31
(Video) Diver 2: Hoo!
276
691964
1396
Şu küçük eleman yerinde duramıyor.
11:34
That little guy is frisky!
277
694686
1835
11:36
Audience: (Laughter)
278
696545
1626
Şimdi, TV'de bunun gibi bir sürü video gördünüz,
11:39
Now, you've seen video like this on TV a lot, and it's very intimidating.
279
699842
4475
ve çok korkutuculardı, ve ben bunların köpek balıklarıyla ilgili yanlış bir izlenim verdiğini düşünüyorum.
11:44
I think it gives the wrong impression about sharks;
280
704341
2393
Köpek balıkları aslında çok tehlikeli hayvanlar değildir;
11:46
they're actually not very dangerous animals.
281
706758
2086
bundan dolayı çok endişelenmemiştik ve aşağıda şakalar yapıp duruyorduk.
11:48
That's why we weren't worried much and were joking around.
282
708868
2734
Daha fazla insan domuzlar tarafından, yıldırım düşmesinden ölüyor;
11:51
More people are killed by pigs, by lightning strikes,
283
711626
2677
İngiltere futbol maçlarında daha fazla insan ölüyor.
11:54
more people are killed at soccer games in England.
284
714327
2335
11:56
There's a lot of other ways you can die.
285
716686
2047
Ölebileceğiniz başka bir sürü şey var.
11:58
And I'm not making that stuff up.
286
718757
1774
Ve bunları kafamdan uydurmuyorum.
12:00
Coconuts! You can get killed by a coconut more likely than killed by a shark.
287
720555
3702
Hindistan cevizleri! Bir hindistan cevizi yüzünden ölmeniz bir köpek balığı yüzünden ölmenizden daha mümkün.
Yani köpek balıkları bir çok insanın düşündüğü kadar tehlikeli değil.
12:04
So sharks aren't quite as dangerous as most people make them out to be.
288
724281
3977
Şimdi, "U.S. News and World Report" alanınız var mı bilmiyorum --
12:08
Now, I don't know if any of you get US News and World Report --
289
728282
3055
Ben son sayısını aldım.
12:11
I got the recent issue.
290
731361
1198
12:12
There's a cover story about the great explorers of our time.
291
732583
2817
Kapak konusu zamanımızın büyük kâşifleriyle ilgiliydi.
Son makale, başlığı "Keşfedilecek Yeni Alan Yok" olan bir makaleydi.
12:15
The last article is entitled, "No New Frontiers."
292
735424
3700
Keşfedilecek yeni bilimsel alanların olup olmadığını,
12:19
It questions whether or not there really are any new frontiers out there,
293
739148
3445
12:22
whether there are any true, hardcore discoveries that can still be made.
294
742617
3404
hala yapılabilecek gerçek, esaslı, çetin ceviz keşiflerin olup olmadığını tartışıyordu.
Ve makaledeki en sevdiğim cümle buydu. (Slayt:"Bilimde...'keşif', sırt yüzgecinde fazladan omurgası olan bir gupi (Ç.N.süs balığı; lepistes) bulmak anlamına gelebilir")
12:26
My favorite line from the article:
295
746045
1625
12:27
[... 'discovery' can mean finding a guppy with an extra spine in its dorsal fin."]
296
747694
3869
Bir balık delisi olarak gülmem lâzım çünkü ,biliyorsunuz, bize boşuna "balık delisi" demiyorlar.
Biz gerçekten gupide yeni bir sırt omurgası bulmakla ilgili heyecanlanırız.
12:31
I have to laugh; they don't call us fish nerds for nothing.
297
751587
2767
12:34
We actually do get excited about finding a new dorsal spine in a guppy.
298
754378
3340
Ama bundan çok daha fazlası var.
12:37
But it's much more than that.
299
757742
1397
Ve size yıllardır bulduğumuz gupilerden bazılarını göstermek istiyorum.
12:39
I want to show you a few of the guppies we've found over the years.
300
759163
3576
Bu -- ne kadar çirkin görüyorsunuz.
12:42
This one -- you can see how ugly it is.
301
762763
2126
12:44
(Laughter)
302
764913
1025
Bu olayın bilimsel değerini göz ardı etseniz bile
12:45
Even if you ignore the scientific value of this thing,
303
765962
3049
sadece parasal değerine bir bakın.
12:49
look at the monetary value of this thing.
304
769035
1977
Bunlarda birkaçı akvaryum ticaretiyle Japonya'ya satıldı,
12:51
A couple of these were sold through the aquarium trade to Japan,
305
771036
3053
ve bir tanesini 15 bin dolara sattılar.
12:54
where they sold for 15,000 dollars apiece.
306
774113
2113
Yani yarım kilosu yarım milyon dolar demektir.
12:56
That's half a million dollars a pound.
307
776250
2632
Keşfettiğimiz başka bir melek balığı.
12:59
Here's another new angelfish we discovered.
308
779485
2023
Bunu ilk "havalı günler"imizde keşfetmiştik, kötü eski "havalı günler"de,
13:01
This one we first discovered back in the air days -- the bad old air days,
309
781532
3486
hava ile daldığımız günler için böyle derdik,
13:05
when we were doing these kind of dives with air.
310
785042
2389
110 metredeydik.
13:07
We were at 360 feet.
311
787455
1158
13:08
I remember coming up from one of these deep dives and I had this fog,
312
788637
3258
Ve bu derin dalışların birinden çıkışımızı hatırlıyorum, biraz donuklaşmıştım,
13:11
and the narcosis takes a little while to fade away, sort of like sobering up.
313
791919
4237
narkoz etkisinin geçmesi biraz zaman alır,
Ayılmak gibi bir şey.
13:16
I had this vague recollection of seeing this yellow fish with a black spot,
314
796180
3706
Ve gördüğüm siyah noktalı sarı bir balığı hayal meyal hatırladım,
ve "Kahretsin, bir tane yakalamalıydım,
13:19
and thought, "Damn, I should have caught one --
315
799910
2347
sanırım yeni bir tür." diye aklımdan geçirdim.
13:22
I think that's a new species."
316
802281
1442
13:23
Eventually, I looked in my bucket.
317
803747
1627
Ve sonra, son olarak, dönüp kovama baktım.
13:25
Sure enough, I had caught one, I just completely forgot.
318
805398
2981
Belli ki bir tane yakalamışım -- Yakaladığımı tamamen unutmuşum.
Ve buna "Centropyge narcosis" (Ç.N. narkoz melek balığı) adını vermeye karar verdik.
13:28
So this one, we decided to give the name Centropyge narcosis to.
319
808403
3854
Yani bu, resmi bilimsel adı,
13:32
That's its official scientific name,
320
812281
1963
derinde konaklama özelliğine referans veriyor.
13:34
in reference to its deep-dwelling habits.
321
814268
1962
Bu da başka bir harika balık.
13:36
This is another neat one.
322
816254
1193
13:37
When we first found it,
323
817471
1159
İlk bulduğumuzda hangi familyadan olduğundan bile emin değildik;
13:38
we weren't even sure what family it belonged to,
324
818654
2259
böylece sadece Dr. Seuss balığı dedik;
13:40
so we just called it the Dr. Seuss fish,
325
820937
1913
çünkü o kitapların birindeki bir şey gibiydi.
13:42
since it looked like something from one of those books.
326
822874
2578
Şimdi, bu oldukça başarılı.
13:45
Now, this one's pretty cool.
327
825476
1350
13:46
If you go to Papua, New Guinea and go down 300 feet,
328
826850
2442
Papua Yeni Gine'ye gidip 90 metre su altına inerseniz
bu büyük tepecikleri görürsünüz.
13:49
you'll see these big mounds.
329
829316
1356
13:50
This may be hard to see, but they're a couple meters in diameter.
330
830696
3247
Burada görmek zor olabilir fakat
çapları birkaç metreyi bulur.
13:53
If you look closely, you'll see there's a little white and gray fish
331
833967
3337
Daha yakından bakarsanız, küçük beyaz bir balık olduğunu görecekseniz,
yakınlarda takılan küçük, beyaz ve gri bir balık.
13:57
that hangs out near them.
332
837328
1207
13:58
It turns out this little white fish builds these giant mounds,
333
838559
3011
Öyle görünüyor ki bu büyük tepecikleri bu balık yapıyor.
Her seferinde bir çakıl taşıyla.
14:01
one pebble at a time.
334
841594
1524
Böyle bir şey bulmak gerçekten olağandışı.
14:03
It's extraordinary to find something like this.
335
843142
2194
Sadece yeni bir tür değil, yeni bir davranış, yeni bir ekoloji, bir sürü yeni şey.
14:05
It's not just new species, it's new behaviors, new ecology,
336
845360
2771
Şimdi size çok hızlıca göstereceğim şey
14:08
all kind of new things.
337
848155
1151
14:09
What I'm going to show you now, quickly,
338
849330
1925
bulduğumuz yeni türlerden bazılarının örnekleri.
14:11
is a sampling of the new species we've discovered.
339
851279
2397
14:13
What's extraordinary is not just the number of species we're finding --
340
853700
3357
Sıradışı olan bulduğumuz türlerin sadece sayısı değil,
--gördüğünüz gibi bunun da oldukça şaşırtıcı olmasına rağmen, bu bulduklarımızın sadece yarısı--
14:17
though as you can see, that's pretty amazing;
341
857081
2146
14:19
this is only half of what we've found --
342
859251
1913
asıl sıradışı olan bunları ne kadar çabuk bulduğumuz.
14:21
what's extraordinary is how quickly we find them.
343
861188
2896
O derinlikte geçirdiğimiz sürede saatte yedi yeni türe kadar çıkıyoruz.
14:24
We're up to seven new species per hour of time we spend at that depth.
344
864108
3335
Şimdi, Amazon ormanlarına gider ve bir ağacı ilaçlarsanız bir sürü böcek elde edebilirsiniz
14:27
If you go to an Amazon jungle and fog a tree, you may get a lot of bugs,
345
867467
4320
14:31
but for fishes, there's nowhere in the world
346
871811
2097
ama balıklar için, dünyada saatte
14:33
you can get seven new species per hour of time.
347
873932
2857
yedi yeni tür bulabileceğiniz başka bir yer yok.
14:36
Now, we've done some back-of-the-envelope calculations,
348
876813
2587
Şimdi, yuvarlak bir hesap yaptık
ve tahmin ediyoruz ki sadece Hint Pasifiği'nde kabaca 2000 ilâ 2500 arasında
14:39
and we're predicting there are probably about 2,000 to 2,500 new species
349
879424
3424
14:42
in the Indo-Pacific alone.
350
882872
1349
yeni tür bulunmakta.
14:44
There are only five to six thousand known species,
351
884245
2654
Bilinen türlerin sayısı ise beş bin altı bin arasında.
14:46
so a very large percentage of what is out there isn't really known.
352
886923
3572
Yani varolan türlerin büyük bir yüzdesi bilinmiyor.
14:50
We thought we had a handle on all the reef fish diversity -- evidently not.
353
890519
3580
Tüm resif balığı çeşitliliğinde biraz durumu kontrolümüze aldığımızı düşünüyorduk aslında öyle değilmiş.
Çok iç karartıcı bir notla kapayacağım konuşmamı.
14:54
I'm going to just close on a very somber note.
354
894123
2222
Hatırlarsanız başlarken size iki sıradışı fotoğraf göstereceğimi söylemiştim.
14:56
At the beginning, I said I'd show you two extraordinary photographs.
355
896369
3960
15:00
This is the second extraordinary photograph I'm going to show you.
356
900353
3159
Bu, göstereceğim ikinci sıradışı fotoğraf.
Bu fotoğraf, tam ben aşağıda köpek balıklarını filme alırken çekildi.
15:03
This one was taken at the exact moment I was down there filming those sharks.
357
903536
4188
15:07
This was taken exactly 300 feet above my head.
358
907748
2324
Kafamın tam 90 metre üzerinde.
Ve bu fotoğrafın sıradışı olmasının nedeni
15:11
The reason this photograph is extraordinary
359
911236
2100
bir insanın hayatının en son dakikasını yakalıyor olması.
15:13
is because it captures a moment
360
913360
1518
15:14
in the very last minute of a person's life.
361
914902
2434
Fotoğraf çekildikten 60 saniye geçmeden bu kişi ölmüştü.
15:17
Less than 60 seconds after this picture was taken, this guy was dead.
362
917360
3569
Bedenini bulduğumuzda neyin yanlış gitmiş olduğunu anladık;
15:21
When we recovered his body, we figured out what had gone wrong.
363
921778
3163
15:24
He had made a very simple mistake;
364
924965
1640
Çok basit bir hata yapmıştı.
15:26
he turned the wrong valve when he filled his cylinder.
365
926629
2532
Tüpünü doldururken yanlış valfi çevirmişti.
Yüzde 40 olması gerekirken tüpünde yüzde 80 oksijen vardı.
15:29
he had 80 percent oxygen in his tank when he should have had 40.
366
929185
3005
Bir oksijen zehirlenmesi geçirmiş ve boğulmuştu.
15:32
He had an oxygen toxicity seizure and he drowned.
367
932214
2656
Bunu göstememin nedeni --her şeye acı bir tecrübe katmak değil amacım--
15:34
The reason I show this -- not to put a downer on everything --
368
934894
2924
ama sadece genel olarak hayatla ilgili felsefemi özetlemek için kullanmak istedim,
15:37
but I just want to use it to key off my philosophy of life in general,
369
937842
3889
15:41
which is that we all have two goals.
370
941755
1738
o da şu ki: Hepimizin iki amacı vardır.
15:43
The first goal we share with every other living thing on this planet,
371
943517
3244
Bu gezegendeki tüm canlılarla paylaştığımız birincisi,
hayatta kalmak. Ben buna devamlılık diyorum.
15:46
which is to survive.
372
946785
1160
15:47
I call it perpetuation: the survival of the species and survival of ourselves,
373
947969
3880
Türlerin hayatta kalışı ve kendimizin hayatta kalışı,
15:51
And those are both about perpetuating the genome.
374
951873
2466
çünkü bunların ikisi de genomun devamlılığıyla ilgili.
15:54
The second goal, for those of us who have mastered the first goal --
375
954363
3244
Ve ikinci amaç, birinci amacın hakkından gelebilenlerimiz için,
bilirsiniz, adına ruhsal tamamlanma diyebilirsiniz, finansal başarı diyebilirsiniz,
15:57
call it spiritual fulfillment, call it financial success,
376
957631
4379
bir sürü farklı şey söyleyebilirsiniz,
16:02
you can call it any number of different things.
377
962034
2327
Ben bunu haz arayışı olarak adlandırıyorum,
16:04
I call it seeking joy, this pursuit of happiness.
378
964385
2685
bu mutluluk arayışı.
16:07
So, I guess my theme on this is this guy lived his life to the fullest,
379
967094
3639
Yani, sanıyorum benim bununla ilgili düşüncem şu: Bu kişi hayatını en dolu şekilde yaşadı,
16:10
he absolutely did.
380
970757
1170
kesinlikle yaşadı.
16:11
You have to balance those two goals.
381
971951
1786
Bu iki amacı dengelemeniz gerekiyor.
16:13
If you live your whole life in fear --
382
973761
1867
Tüm hayatınızı korkarak yaşarsanız--
16:15
I mean, life is a sexually transmitted disease with 100 percent mortality.
383
975652
4549
yani, hayat cinsel yolla bulaşan ölüm oranı yüzde yüz olan bir hastalıktır.
Yani, hayatınızı korku içinde geçiremezsiniz.
16:20
So you can't live your life in fear.
384
980225
2160
16:22
(Laughter)
385
982409
2220
(Kahkaha)
16:24
I thought that was an old one!
386
984653
2244
Bu bilinir sanıyordum.
16:26
(Applause)
387
986921
1051
(Alkış)
16:27
But at the same time, you don't want to get so focused on rule number two,
388
987996
4141
Ama, aynı zamanda birinciyi ihmal edecek kadar iki numaralı kurala
ya da iki numaralı amaca odaklanmak istemezsiniz.
16:32
goal number two,
389
992161
1452
16:33
that you neglect goal number one.
390
993637
1699
Çünkü eğer ölmüşseniz, sonrasında gerçekten hiçbir şeyin tadını çıkaramazsınız.
16:35
Because once you're dead, you really can't enjoy anything after that.
391
995360
3245
Gelecekteki uğraşlarınızda bu dengeyi korumanız için bol şans dilerim.
16:38
So I wish you all the best of luck in maintaining that balance
392
998629
2976
16:41
in your future endeavors.
393
1001629
1192
Teşekkürler.
16:42
Thanks.
394
1002845
1150
(Alkış)
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7