Tiny robots with giant potential | Paul McEuen and Marc Miskin

Translator: Joseph Geni Reviewer: Camille Martínez

Çeviri: Beyza Çınar Gözden geçirme: Ozay Ozaydin

Mark Miskin: This is a rotifer.

Mark Miskin: Bu bir rotator.

It's a microorganism about a hair's width in size.

Saç teli kalınlığında bir mikroorganizma.

They live everywhere on earth -- saltwater, freshwater, everywhere --

Bu mikroorganizmalar tuzlu suda, tatlı suda ve dünyanın her yerinde yaşarlar.

and this one is out looking for food.

Buradaki rotator yiyecek aramaya çıkmış.

I remember the first time I saw this thing,

Bu şeyi ilk gördüğüm zamanı hatırlıyorum.

I was like eight years old and it completely blew me away.

Sekiz yaşlarındaydım. Beni çok şaşırtmıştı.

I mean, here is this incredible little creature,

Yani bu inanılmaz küçük yaratık

it's hunting, swimming,

avlanıyor, yüzüyor ve hayatını

going about its life,

böyle sürdürüyor.

but its whole universe fits within a drop of pond water.

Ama bu yaratığın tüm hayatı bir havuzdaki damlaya sığabiliyor.

Paul McEuen: So this little rotifer shows us something really amazing.

Paul McEuen: Bu küçük rotator bize inanılmaz bir şey gösteriyor.

It says that you can build a machine

Gözle görünmesi imkansız,

that is functional, complex, smart,

işlevsel, karmaşık, akıllı

but all in a tiny little package,

fakat bir o kadar da küçük

one so small that it's impossible to see it.

bir makine yapabileceğimizi gösteriyor.

Now, the engineer in me is just blown away by this thing,

Şimdi bu makine içimdeki mühendisi hayran bıraktı,

that anyone could make such a creature.

herkes böyle bir şey yapabilir.

But right behind that wonder, I have to admit, is a bit of envy.

Fakat kabul etmeliyim ki bu harikanın arkasında biraz imrenme var.

I mean, nature can do it. Why can't we?

Yani demek istediğim doğa bunu yapabiliyorsa, biz neden yapamayalım?

Why can't we build tiny robots?

Biz neden küçük robotlar yapamayalım?

Well, I'm not the only one to have this idea.

Bu fikir sadece benim değil.

In fact, in the last, oh, few years,

Aslında son birkaç yıldır

dünyanın her yerinden araştırmacılar

researchers around the world have taken up the task

görülemeyecek kadar küçük

of trying to build robots

robotlar icat etme görevini üstlendiler.

that are so small that they can't be seen.

And what we're going to tell you about today

Bugün sizinle paylaşacağımız konu da

is an effort at Cornell University

Cornell Üniversitesi'nde, hatta artık

and now at the University of Pennsylvania

Pennsylvania Üniersitesi'nde

to try to build tiny robots.

küçük robot yapma uğraşlarıyla ilgili.

Amaçları bu.

OK, so that's the goal.

But how do we do it?

Ama bunu nasıl yaparız?

How do we go about building tiny robots?

Bu küçük robotları yapmaya nasıl başladık?

Well, Pablo Picasso, of all people, gives us our first clue.

Herkesten önce Pablo Picasso, bize ilk ipucunu veren kişiydi.

Picasso said --

Picasso der ki:

["Good artists copy, great artists steal."]

''İyi sanatçılar kopya çeker, mükemmel sanatçılar ise çalar.''

(Laughter)

"Good artists copy. Great artists steal."

(Gülüşmeler)

''İyi sanatçılar kopya çeker. Mükemmel sanatçılar ise çalar.''

(Laughter)

(Gülüşmeler)

OK. But steal from what?

Fakat kimden çalarlar?

İnanın ya da inanmayın,

Well, believe it or not,

most of the technology you need to build a tiny robot already exists.

küçük robotlar yapmak için gereken teknolojinin çoğu zaten mevcut.

The semiconductor industry has been getting better and better

Yarı iletken endüstrisi küçük cihaz üretiminde

gün geçtikçe daha da gelişiyor,

at making tinier and tinier devices,

so at this point they could put something like a million transistors

artık öyle bir noktaya gelindi ki

milyonlarca transistör, tek hücreli paremezyum boyutundaki

into the size of a package that is occupied by, say,

bir pakete sığabiliyor.

a single-celled paramecium.

Ayrıca bu sadece elektronik değil.

And it's not just electronics.

They can also build little sensors,

Aynı zamanda küçük sensörler de üretebiliyorlar.

LEDs,

LED'ler,

whole communication packages that are too small to be seen.

gözle görülemeyecek kadar küçük iletişim paketleri.

So that's what we're going to do.

Yapacaklarımız bunlar.

We're going to steal that technology.

Bu teknolojiyi çalacağız.

Here's a robot.

Burada bir robot var.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Robot's got two parts, as it turns out.

İki bölümden oluşurlar.

It's got a head, and it's got legs.

Bir kafası, ve bacakları var.

[Steal these: Brains]

[Şunu çalıyoruz: beyin]

(Laughter)

(Gülüşmeler)

We're going to call this a legless robot,

Bunu bacaksız robot olarak adlandıracağız,

ilginç gelebilir, fakat zaten onlar

which may sound exotic,

but they're pretty cool all by themselves.

yeterince havalılar.

In fact, most of you have a legless robot with you right now.

Aslına bakılırsa birçoğunuzda şu an bacaksız robotlar var.

Your smartphone is the world's most successful legless robot.

Akıllı telefonlarınız dünyanın en başarılı bacaksız robotları.

Sadece 15 yılda tüm dünyayı etkisi altına aldılar.

In just 15 years, it has taken over the entire planet.

Peki neden olmasın?

And why not?

It's such a beautiful little machine.

Çok güzel, küçük bir makine.

It's incredibly intelligent,

İnanılmaz derecede akıllı,

it's got great communication skills,

mükemmel iletişim becerileri var

and it's all in a package that you can hold in your hand.

ve tamamı, elinizde tutabileceğiniz kadarcık bir pakette.

So we would like to be able to build something like this,

Biz bunun gibi bir şey yapabilmeyi isteriz,

only down at the cellular scale,

yalnızca hücresel boyutlarda,

the size of a paramecium.

bir paramezyum boyutunda.

And here it is.

İşte karşınızda.

This is our cell-sized smartphone.

Bu bizim hücresel boyutlardaki akıllı telefonumuz.

Hatta akıllı telefon gibi görünüyor,

It even kind of looks like a smartphone,

yalnızca 10000 kat daha küçük.

only it's about 10,000 times smaller.

We call it an OWIC.

Ona OWIC diyoruz.

[Optical Wireless Integrated Circuits]

[Optik Kablosuz Birleştirilmiş Devre]

OK, we're not advertisers, all right?

Ama reklamcı değiliz, tamam mı?

(Gülüşmeler)

(Laughter)

Fakat zaten o oldukça havalı.

But it's pretty cool all by itself.

Aslında, bu OWIC'in birçok parçası var.

In fact, this OWIC has a number of parts.

So up near the top,

Tepesine yakın noktasında

cihazınızda ışık açabileceğiniz ve ortada küçük bir devre

there are these cool little solar cells that you shine light on the device

başlatan bu güneş hücreleri var.

and it wakes up a little circuit that's there in the middle.

bu devre, küçücük bir LEDi çalıştırabilir

And that circuit can drive a little tiny LED

ve bu LED sizi görüp, OWIC'in sizinle iletişime geçmesini sağlayabilir.

that can blink at you and allows the OWIC to communicate with you.

Telefonunuzun aksine,

So unlike your cell phone,

the OWIC communicates with light,

OWIC, ışık ile iletişim kurar,

sort of like a tiny firefly.

tıpkı minik bir ateş böceği gibi.

Now, one thing that's pretty cool about these OWICs

Bu OWIC'lerle ilgili havalı olan şey

is we don't make them one at a time,

aynı anda tüm parçaları

soldering all the pieces together.

lehimleyerek bir araya getirmiyoruz.

We make them in massive parallel.

Büyük ölçekte paralel yapıyoruz.

For example, about a million of these OWICs

Örneğin, bu OWIC'lerden yaklaşık bir milyon tanesi

dört inçlik bir levhaya sığabilir.

can fit on a single four-inch wafer.

And just like your phone has different apps,

Tıpkı telefonunuzda farklı uygulamalar olduğu gibi

you can have different kinds of OWICs.

farklı OWIC çeşitleri de olabilir.

There can be ones that, say, measure voltage,

Bazıları voltajı, bazıları da

sıcaklığı ölçer

some that measure temperature,

or just have a little light that can blink at you to tell you that it's there.

ya da bazıları sadece orada olduğunu anlamanız için küçük bir ışık yakar.

So that's pretty cool, these tiny little devices.

Bu küçük cihazlar oldukça havalı.

And I'd like to tell you about them in a little more detail.

Onları biraz daha detaylı anlatmak istiyorum.

But first, I have to tell you about something else.

Ama önce, başka bir şey anlatmam gerek.

I'm going to tell you a few things about pennies that you might not know.

Penilerle ilgili bilmiyor olabileceğiniz bir şey.

So this one is a little bit older penny.

Bu biraz eski bir peni.

It's got a picture of the Lincoln Memorial on the back.

Arkasında Lincoln anıtının bir fotoğrafı var.

Fakat bilmiyor olabileceğiniz ilk şey,

But the first thing you might not know,

yakınlaştırdığınızda, tam ortasında

that if you zoom in, you'll find in the center of this thing

Abraham Lincoln'ü görmeniz.

you can actually see Abraham Lincoln,

Buraya da çok uzak olmayan gerçek Lincoln anıtında olduğu gibi

just like in the real Lincoln Memorial not so far from here.

Bilmediğinizden emin olduğum şey ise

What I'm sure you don't know,

that if you zoom in even further --

daha da yakınlaştırdığınızda --

(Gülüşmeler)

(Laughter)

you'll see that there's actually an OWIC on Abe Lincoln's chest.

Aslında Abe Lincoln'un göğsünde OWIC olduğunu görüyorsunuz.

(Gülüşmeler)

(Laughter)

But the cool thing is,

Havalı olan şey ise

you could stare at this all day long and you would never see it.

buna tüm gün boyunca baksanız da onu asla göremezdiniz.

It's invisible to the naked eye.

Çıplak gözle görülmesi imkansız.

These OWICs are so small,

Bu OWIC'ler çok küçük

and we make them in such parallel fashion,

ve biz onları öyle bir paralel şekilde yapıyoruz ki

that each OWIC costs actually less than a penny.

bir OWIC aslında bozuk paradan bile daha ucuz.

Aslında, bu tanıtımdaki en pahalı şey,

In fact, the most expensive thing in this demo is that little sticker

OWIC diyen bu küçük çıkartma.

that says "OWIC."

(Gülüşmeler)

(Laughter)

That cost about eight cents.

Yaklaşık sekiz sent.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

Her türlü sebepten, bu küçük şeyler için çok heyecanlıyız.

Now, we're very excited about these things for all sorts of reasons.

For example, we can use them as little tiny secure smart tags,

Örneğin, onları küçük akıllı etiket olarak kullanabiliriz,

more identifying than a fingerprint.

parmak izinden daha tanımlayıcı.

We're actually putting them inside of other medical instruments

Başka bilgiler vermesi için onları

diğer tıbbi cihazların içine koyuyoruz.

to give other information,

Hatta nöronları birer birer dinlemek için

and even starting to think about putting them in the brain

to listen to neurons one at a time.

beyne bile yerleştirmeyi düşünüyoruz.

In fact, there's only one thing wrong with these OWICs:

Aslında bu OWIC'lerle ilgili tek bir yanlış var:

it's not a robot.

Bu bir robot değil.

It's just a head.

yalnızca bir kafa.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And I think we'll all agree

Bence hepimiz yarım robotun gerçekten bir robot olmadığı

that half a robot really isn't a robot at all.

konusunda hemfikiriz.

Without the legs, we've got basically nothing.

Bacakları olmadan hiçbir şey ifade etmez.

MM: OK, so you need the legs, too, if you want to build a robot.

MM: Robot yapmak istiyorsanız bacaklara da ihtiyacınız var.

Buradan anlaşılıyor ki zaten var olan

Now, here it turns out you can't just steal

some preexisting technology.

bir teknolojiyi çalamazsınız.

If you want legs for your tiny robot, you need actuators, parts that move.

Robotunuzun bacakları olsun istiyorsanız hareket eden uyarıcılara ihtiyacınız var.

They have to satisfy a lot of different requirements.

Farklı gereklilikleri karşılamaları gerek.

They need to be low voltage.

Düşük voltajda olmalılar.

Aynı zamanda düşük güçte.

They need to be low power, too.

But most importantly, they have to be small.

Ama en önemlisi, küçük olmaları gerek.

Hücresel boyutlarda bir robot yapmak istiyorsanız, o boyutlarda bacaklar lazım.

If you want to build a cell-sized robot, you need cell-sized legs.

Now, nobody knows how to build that.

Şu anda kimse bunun nasıl yapılacağını bilmiyor.

There was no preexisting technology that meets all of those demands.

Tüm bu istekleri karşılayan ve önceden var olan bir teknoloji yok.

To make our legs for our tiny robots,

Küçük robotlarımıza bacak yapmak için

we had to make something new.

yeni bir şey bulmamız lazım.

So here's what we built.

Yaptığımız şey işte burada.

This is one of our actuators, and I'm applying a voltage to it.

Bu uyarıcılarımızdan biri, voltaj veriyorum.

Voltaj verdiğimde, uyarıcının kıvrıldığını görüyorsunuz.

When I do, you can see the actuator respond by curling up.

Now, this might not look like much,

Bu çok görünmeyebilir

fakat ekrana koysaydık, tam olarak kırmızı bir kan hücresi boyutunda olurdu,

but if we were to put a red blood cell up on the screen, it'd be about that big,

bunlar inanılmaz küçük kıvrımlar.

so these are unbelievably tiny curls.

İnanılmaz küçükler,

They're unbelievably small,

and yet this device can just bend and unbend, no problem, nothing breaks.

buna rağmen bu cihaz bükülüp düzelebiliyor, hiçbir şey kırılmıyor.

Bunu nasıl yapıyoruz?

So how do we do it?

Well, the actuator is made from a layer of platinum

Uyarıcılar bir platin tabakasından yapılıyor

just a dozen atoms or so thick.

sadece bir düzine atom kalınlığında.

Now it turns out, if you take platinum and put it in water

Şimdi anlıyoruz ki, bir platini suya koyup

voltaj uygularsanız,

and apply a voltage to it,

atoms from the water will attach or remove themselves

sudaki atomlar platinin yüzeyine yapışırlar

from the surface of the platinum,

veya yüzeyden ayrılırlar,

bu ne kadar voltaj kullandığınıza bağlı.

depending on how much voltage you use.

Bu işlem kuvvet üretir

This creates a force,

ve bu kuvveti voltaj kontrollü uyarılar için kulanabilirsiniz.

and you can use that force for voltage-controlled actuation.

The key here was to make everything ultrathin.

Burada önemli nokta her şeyi çok ince yapmaktır.

Then your actuator is flexible enough

Böylece uyarıcı kırılmadan bu küçük boyutlarda

to bend to these small sizes without breaking,

bükülmek için yeterince esnek olur

and it can use the forces that come about

ve yalnızca atomların bir tabakasından gelen

from just attaching or removing a single layer of atoms.

birleşme veya ayrılma ile oluşan kuvveti kullanabilir.

Bunları birer birer yapmak zorunda da değiliz.

Now, we don't have to build these one at a time, either.

In fact, just like the OWICs,

Aslında tıpkı OWIC'ler gibi,

bunları da büyük ölçekte paralel yapabiliriz.

we can build them massively in parallel as well.

So here's a couple thousand or so actuators,

Burada birkaç bin civarı uyarıcı var

and all I'm doing is applying a voltage,

ve tek yaptığım voltaj uygulamak,

böylece hepsi dalgalanıyor,

and they all wave,

looking like nothing more than the legs of a future robot army.

gelecekteki robot ordusunun bacaklarına benziyor.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

şimdi hem beynimiz var hem de kas gücümüz.

So now we've got the brains and we've got the brawn.

We've got the smarts and the actuators.

Zekamız ve uyarıcılarımız var.

The OWICs are the brains.

OWIC'ler beyindir.

They give us sensors, they give us power supplies,

Bize sensorleri ve güç kaynaklarını verirler

ayrıca ışık yoluyla iki yönlü iletişim sistemi sunarlar.

and they give us a two-way communication system via light.

Platin tabakalar kaslardır.

The platinum layers are the muscle.

They're what's going to move the robot around.

Robotu hareket ettirmeye yararlar.

Now we can take those two pieces, put them together

Bu iki parçayı bir araya getirip

minik robotlarımızı yapmaya başlayabiliriz.

and start to build our tiny, tiny robots.

The first thing we wanted to build was something really simple.

İlk yapmak istediğimiz çok basit.

Bu robot kullanıcı kontrolü ile yürür.

This robot walks around under user control.

In the middle are some solar cells and some wiring attached to it.

ortasında güneş hücrelerine bağlı kablolar var.

That's the OWIC.

Bu OWIC.

They're connected to a set of legs which have a platinum layer

Platin tabakası olan bacaklara ve bacaklara nasıl katlanacağını

and these rigid panels that we put on top

hangi şekli alacağını söyleyen

that tell the legs how to fold up, which shape they should take.

bu üste koyduğumuz sert panellere bağlılardır.

Bu fikirde, lazer ışığını farklı güneş hücrelerine tutarak

The idea is that by shooting a laser at the different solar cells,

hangi bacağı hareket ettirmek istediğinizi seçebilir

you can choose which leg you want to move

ve robotu yürütebilirsiniz.

and make the robot walk around.

Now, of course, we don't build those one at a time, either.

Tabi ki bunları birer birer üretmiyoruz.

Bunları da büyük ölçüde paralel olarak üretiyoruz.

We build them massively in parallel as well.

We can build something like one million robots on a single four-inch wafer.

Dört inçlik tek bir levha üzerine bir milyon robot inşa edebiliriz.

Örneğin bu soldaki fotoğrafta

So, for example, this image on the left, this is a chip,

and this chip has something like 10,000 robots on it.

bir çip var ve üzerinde 10.000 kadar robot var.

Makro dünyamızda bu,

Now, in our world, the macro world,

yeni bir mikro işlemci gibi görünüyor.

this thing looks like it might be a new microprocessor or something.

Ama eğer bu çipi mikroskop altına koyarsanız,

But if you take that chip and you put it under a microscope,

binlerce küçük robot göreceksiniz.

what you're going to see are thousands and thousands of tiny robots.

Bu küçük robotlar hala sıkışık.

Now, these robots are still stuck down.

They're still attached to the surface that we built them on.

Hala inşa ettiğimiz yüzeye yapışıklar.

Yürümeleri için serbest bırakmamız gerekiyor.

In order for them to walk around, we have to release them.

Bunu nasıl yaptığımızı, robot ordusunu nasıl serbest bıraktığımızı size

We wanted to show you how we do that live, how we release the robot army,

göstermek istedik ama bu süreç çok zararlı kimyasalları barındırıyor,

but the process involves highly dangerous chemicals,

like, really nasty stuff,

çok kötü şeyler,

and we're like a mile from the White House right now?

şimdi Beyaz Saray'dan 1,6 km uzaktayız, değil mi?

Yeah. They wouldn't let us do it.

Evet. Bunu yapmamıza izin vermezlerdi.

So --

Bu yüzden --

(Laughter)

(Gülüşmeler)

bunun yerine size bir film göstereceğiz. (Gülüşmeler)

so we're going to show you a movie instead. (Laughs)

Burada gördüğünüz, robot konuşlanmasının aşamaları

What you're looking at here are the final stages of robot deployment.

Robotların altını aşındırmak için

We're using chemicals

to etch the substrate out from underneath the robots.

kimyasallar kullanıyoruz.

Çözündüğünde artık robotlar son şekillerini almaya hazır.

When it dissolves, the robots are free to fold up into their final shapes.

Now, you can see here, the yield's about 90 percent,

Gördüğünüz gibi verim yaklaşık yüzde 90,

ürettiğimiz 10.000 robottan neredeyse her birini

so almost every one of those 10,000 robots we build,

that's a robot that we can deploy and control later.

konuşlandırabilir ve daha sonra kontrol edebiliriz.

And we can take those robots and we can put them places as well.

Bu robotları yerlerine de koyabiliriz.

So if you look at the movie on the left, that's some robots in water.

Sağdaki filme bakarsanız, suda birkaç robot var.

Bir pipet getireceğim

I'm going to come along with a pipette,

ve hepsini vakumlayacağım.

and I can vacuum them all up.

Şimdi bu robotları pipetten geri çıkarırsanız,

Now when you inject the robots back out of that pipette,

gayet iyiler.

they're just fine.

Aslında bu robotlar o kadar küçük ki,

In fact, these robots are so small,

alabileceğiniz en ince şırıngadan

they're small enough to pass through the thinnest hypodermic needle

geçebilecek kadar küçükler.

you can buy.

Yeah, so if you wanted to,

İsterseniz, kendinize robot

you could inject yourself full of robots.

enjekte edebilirsiniz.

(Gülüşmeler)

(Laughter)

I think they're into it.

Bence buna yatkınlar.

(Gülüşmeler)

(Laughter)

Sağda göl suyuna koyduğumuz bir robot var.

On the right is a robot that we put in some pond water.

I want you to wait for just one second.

Bir saniye beklemenizi istiyorum.

Ooop!

Hoop!

You see that? That was no shark. That was a paramecium.

Gördünüz mü? Köpek balığı değil. Bu bir paramezyum.

So that's the world that these things live in.

Bu şeylerin yaşadığı dünya bu.

OK, so this is all well and good,

Tamam bu çok iyi

ama bu noktada bir şey merak ediyor olabilirsiniz.

but you might be wondering at this point,

"Well, do they walk?"

''Yürüyorlar mı?''

Right? That's what they're supposed to do. They better. So let's find out.

Doğru mu? Onlardan beklenen bu. Yapsalar iyi olur. Bir bakalım.

So here's the robot and here are its solar cells in the middle.

Bu robot ve bu ortadakiler de güneş hücreleri.

Those are those little rectangles.

Şu küçük dikdörtgenler.

Üst kısımdaki güneş hücrelerine daha yakından bakmanızı istiyorum.

I want you to look at the solar cell closest to the top of the slide.

See that little white dot? That's a laser spot.

Küçük beyaz noktayı gördünüz mü? O bir lazer noktası.

Now watch what happens when we start switching that laser

Şimdi bu lazeri robotun farklı güneş hücrelerinde hareket

between different solar cells on the robot.

ettirmeye başladığımızda neler olduğuna bakın.

Off it goes!

İşte hareket ediyor!

(Applause)

(Alkışlar)

Yeah!

Evet!

(Applause)

(Alkışlar)

Robot mikro dünyasında yürüyor.

Off goes the robot marching around the microworld.

Now, one of the things that's cool about this movie is:

Bu film ile ilgili havalı olan şeylerden biri de

ben aslında bu filmde robota pilotluk yapıyorum.

I'm actually piloting the robot in this movie.

In fact, for six months, my job was to shoot lasers at tiny cell-sized robots

Altı aydır benim işim robotları mikro dünyalarında yürütmek

için onlara lazer tutmak.

to pilot them around the microworld.

Aslında bu, benim işim.

This was actually my job.

As far as I could tell, that is the coolest job in the world.

Anlatabildiğim kadarıyla bu, dünyadaki en havalı iş.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

It was just the feeling of total excitement,

Bu tam olarak heyecan verici bir şey,

like you're doing the impossible.

sanki imkansızı başarıyorsunuz gibi.

It's a feeling of wonder like that first time I looked through a microscope

Küçükken mikroskopla bu rotatora

ilk baktığımda hissettiğim merak duygusu gibi.

as a kid staring at that rotifer.

Now, I'm a dad, I have a son of my own, and he's about three years old.

Ben bir babayım, üç yaşında bir oğlum var.

Ama bir gün bunun gibi bir mikroskoptan bakacak.

But one day, he's going to look through a microscope like that one.

And I often wonder:

Sıkça şunu merak ederim:

What is he going to see?

Acaba ne görecek?

Instead of just watching the microworld,

Yalnızca mikro dünyayı izlemek yerine,

we as humans can now build technology to shape it,

insanlar olarak biz, artık onu şekillendirecek, iletişime geçecek,

planlayıp düzenleyecek olan teknolojiyi üretebiliriz.

to interact with it, to engineer it.

30 yıl içerisinde, oğlum benim yaşlarımdayken bu yetenekle ne yapacağız?

In 30 years, when my son is my age, what will we do with that ability?

Mikro robotlar bakteriler gibi

Will microrobots live in our bloodstream,

kanımızda mı dolaşacak?

as common as bacteria?

Will they live on our crops and get rid of pests?

Mahsullerimizde yaşayıp bizi haşerelerden mi kurtaracaklar?

Will they tell us when we have infections, or will they fight cancer cell by cell?

Enfekte olduğumuzda bize söyleyecekler, hücre hücre kanserle mi savaşacaklar?

PM: And one cool part is,

PM: Ayrıca bir havalı özelliği de

you're going to be able to participate in this revolution.

bu devrimde siz de rol alacaksınız.

On yıl gibi bir sürede,

Ten years or so from now,

when you buy your new iPhone 15x Moto or whatever it's called --

yeni iPhone 15x Moto'nuz ya da adı her ne olursa-

(Laughter)

(Gülüşmeler)

it may come with a little jar with a few thousand tiny robots in it

içinde telefonunuzdan bir uygulama ile kontrol edebileceğiniz

binlerce küçük robot olan bir kavanozda gelebilir.

that you can control by an app on your cell phone.

So if you want to ride a paramecium, go for it.

Eğer bir paramezyuma binmek istiyorsanız, buyrun.

If you want to -- I don't know -- DJ the world's smallest robot dance party,

Eğer dünyanın en küçük robot dans partisinde DJ olmak istiyorsanız,

haydi yapın.

make it happen.

(Laughter)

(Gülüşmeler)

And I, for one, am very excited about that day coming.

Ben o günün için çok heyecanlıyım.

MM: Thank you.

MM: Teşekkürler.

(Applause)

(Alkışlar)