Immigrant voices make democracy stronger | Sayu Bhojwani

86,379 views ・ 2016-10-25

TED


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Hüseyin ÖZKAY Gözden geçirme: Ramazan Şen
00:12
Good evening.
0
12840
1200
İyi akşamlar.
00:14
My journey to this stage
1
14600
1976
Benim bu sahneye yolculuğum
00:16
began when I came to America
2
16600
1616
Amerika'ya 17 yaşındayken
00:18
at the age of 17.
3
18240
1840
geldiğimde başladı.
00:21
You see, I'm one of the 84 million Americans
4
21240
3416
Anlayacağınız, ben bir göçmen çocuğu
00:24
who are immigrants
5
24680
1296
veya göçmen olan
84 milyon Amerikalı'dan biriyim.
00:26
or children of immigrants.
6
26000
2416
00:28
Each of us has a dream when we come here,
7
28440
3816
Buraya geldiğimizde her birimizin bir hayali vardır,
00:32
a dream that usually has to be rewritten
8
32280
3016
genelde yeniden yazılması
00:35
and always has to be repurposed.
9
35320
2320
ve hep değiştirilmesi gereken bir hayal.
00:38
I was one of the lucky ones.
10
38560
1896
Ben şanslı olanlardandım.
00:40
My revised dream led me to the work I do today:
11
40480
3816
Değiştirmiş olduğum hayalim beni bugün yaptığım işe yöneltti:
00:44
training immigrants to run for public office
12
44320
2936
göçmenleri devlet dairesinde çalışmak için eğitmek
00:47
and leading a movement for inclusive democracy.
13
47280
3160
ve kapsayıcı demokrasi için bir harekete öncülük etmek.
Ama bunu Amerika'nın kollarını açıp beni karşıladığı
00:51
But I don't want you to think it was a cakewalk,
14
51080
2376
00:53
that America opened its arms wide and welcomed me.
15
53480
3280
gibi bir çocuk oyuncağı olduğunu düşünmenizi istemem.
00:57
It's still not doing that.
16
57360
1480
Hâlâ da böyle bir şey olmuyor.
Ve bu yol boyunca sizinle paylaşmak istediğim
01:00
And I've learned a few lessons along the way
17
60120
2136
01:02
that I wanted to share with you,
18
62280
1616
birkaç ders öğrendim,
01:03
because I think that together
19
63920
1976
çünkü bence birlikte
01:05
we can make American democracy
20
65920
2696
Amerikan demokrasisini
01:08
better and stronger.
21
68640
1640
daha iyi ve daha güçlü yapabiliriz.
01:11
I was born in India,
22
71400
1576
Hindistan'da doğdum,
dünyanın en büyük demokrasisinde.
01:13
the world's largest democracy,
23
73000
2976
Ve dört yaşındayken
01:16
and when I was four,
24
76000
1256
01:17
my family moved to Belize,
25
77280
1816
ailem Belize'ye taşındı,
belki de dünyanın en küçük demokrasisine.
01:19
the world's smallest democracy perhaps.
26
79120
2440
01:23
And at the age of 17,
27
83400
1736
Ve 17 yaşındayken,
ABD'ye taşındım,
01:25
I moved to the United States,
28
85160
1856
dünyanın en harika demokrasisine.
01:27
the world's greatest democracy.
29
87040
2560
01:30
I came because I wanted to study English literature.
30
90480
2880
Buraya geldim çünkü İngiliz edebiyatı okumak istiyordum.
Çocukken kafamı kitaplardan kaldırmazdım
01:34
You see, as a child, I buried my nose in books,
31
94040
2896
01:36
and I thought, why not make a living doing that as an adult?
32
96960
3656
ve düşündüm, yetişkin olarak neden hayatımı böyle sürdürmeyeyim ki?
01:40
But after I graduated from college
33
100640
2456
Ama üniversiteden mezun olup
yüksek lisans diplomamı aldıktan sonra,
01:43
and got a graduate degree,
34
103120
2136
01:45
I found myself moving from one less ideal job to another.
35
105280
4520
benim için ideal olmayan işler arasında gidip gelir oldum.
01:51
Maybe it was the optimism that I had about America
36
111680
3336
Belki de Amerika hakkındaki iyimserliğim
işlerin değişmeyeceğini anlamada
01:55
that made me take a while to understand
37
115040
2896
01:57
that things were not going to change.
38
117960
2256
gecikmeme neden olmuştur.
02:00
The door that I thought was open
39
120240
2896
Açık olduğunu düşündüğüm kapı
aslında birazcık aralıkmış.
02:03
was actually just slightly ajar --
40
123160
2896
Bu Amerika kapısı
02:06
this door of America
41
126080
1936
eğer siz doğru isme,
02:08
that would open wide if you had the right name,
42
128040
3096
doğru ten rengine,
02:11
the right skin color,
43
131160
1616
02:12
the right networks,
44
132800
1856
doğru bağlantılara sahipseniz açılır,
02:14
but could just slam in your face
45
134680
2736
ama yüzünüze de çarpabilir,
02:17
if you had the wrong religion,
46
137440
2096
eğer yanlış dine,
02:19
the wrong immigration status,
47
139560
1840
yanlış göçmen statüsüne,
02:22
the wrong skin color.
48
142199
1721
yanlış ten rengine sahipseniz.
02:25
And I just couldn't accept that.
49
145840
2616
Ve ben bunu kabul edemedim.
02:28
So I started a career as a social entrepreneur,
50
148480
2920
Böylece benim gibi genç insanlar için bir dernek kurup
02:32
starting an organization for young people like myself --
51
152240
3256
sosyal girişimci olarak kariyerime başladım.
02:35
I was young at the time that I started it --
52
155520
2120
Buna başladığım zamanlar kendi köklerini
02:38
who traced their heritage to the Indian subcontinent.
53
158560
3280
Hindistan alt kıtasına doğru araştıran bir gençtim.
02:42
In that work, I became and advocate for South Asians and other immigrants.
54
162480
4360
Bu işte, Güney Asyalı ve diğer göçmenlerin haklarının savunucusu oldum.
02:47
I lobbied members of Congress on policy issues.
55
167440
3160
Politik sorunlar hakkında kongre üyeleriyle kulis faaliyetleri yürüttüm.
02:51
I volunteered on election day to do exit polling.
56
171480
3440
Seçim gününde sandık çıkış anketleri yapmak için gönüllü oldum.
Ama oy veremedim ve adaylığımı koyamadım.
02:56
But I couldn't vote, and I couldn't run for office.
57
176000
3800
2000'de, vatandaşlık başvuru ücretinin
03:01
So in 2000, when it was announced
58
181000
2816
03:03
that the citizenship application fee was going to more than double
59
183840
3816
iki katından daha fazla
03:07
from 95 dollars to 225 dollars,
60
187680
3696
yani 95 dolardan 225 dolara çıkacağı duyurulduğunda,
03:11
I decided it was time to apply before I could no longer afford it.
61
191400
4160
şimdi imkânım varken başvurmanın tam zamanı olduğuna karar verdim.
03:16
I filled out a long application,
62
196680
1856
Şimdiki ve geçmişteki ilişkilerim hakkında
03:18
answering questions about my current and my past affiliations.
63
198560
4320
sorular cevapladığım uzun bir başvuru formu doldurdum.
03:23
And once the application was submitted,
64
203880
2696
Ve başvuru ibraz edildiğinde,
03:26
there were fingerprints to be taken,
65
206600
2256
parmak izi alınması gerekiyordu,
03:28
a test to study for,
66
208880
2176
geçilmesi gereken bir sınav,
sırada beklenecek sonsuz saatler vardı.
03:31
endless hours of waiting in line.
67
211080
2600
03:34
You might call it extreme vetting.
68
214600
2000
Buna aşırı güvenlik incelemesi diyebilirsiniz.
Ve sonra 2000 yılının Aralık ayında,
03:38
And then in December of 2000,
69
218080
2936
Brooklyn'de büyük bir salonda, uzun süredir
03:41
I joined hundreds of other immigrants
70
221040
2976
kendi evi gördükleri ülkeye
03:44
in a hall in Brooklyn
71
224040
2136
03:46
where we pledged our loyalty
72
226200
2336
bağlılık yemini eden
03:48
to a country that we had long considered home.
73
228560
3656
diğer yüzlerce göçmen arasına katıldım.
03:52
My journey from international student to American citizen took 16 years,
74
232240
4616
Yabancı bir öğrenciden Amerikan vatandaşlığına yolculuğum 16 yıl sürdü,
03:56
a short timeline when you compare it to other immigrant stories.
75
236880
4320
diğer göçmen hikayeleriyle karşılaştırınca kısa bir zaman dilimi.
04:01
And soon after I had taken that formal step
76
241880
3296
Amerikalı olmak için attığım resmi adımdan
04:05
to becoming an American,
77
245200
1936
kısa bir süre sonra,
11 Eylül 2001 saldırıları,
04:07
the attacks of September 11, 2001,
78
247160
2856
yıllarca sürecek göçmenlik durumunu değiştirdi.
04:10
changed the immigration landscape for decades to come.
79
250040
4160
04:15
My city, New York City,
80
255880
1936
Benim şehrim, New York,
04:17
was reeling and healing,
81
257840
2376
yalpalıyor ve yaralarını sarıyordu
04:20
and in the midst of it,
82
260240
1376
ve bu esnada
04:21
we were in an election cycle.
83
261640
1800
bir seçim turundaydık.
04:24
Two things happened
84
264640
1256
New York'ta
04:25
as we coped with loss and recovery in New York City.
85
265920
3680
kayıplar ve toparlanmalarla uğraşırken iki şey oldu.
04:30
Voters elected Michael Bloomberg mayor of New York City.
86
270560
3840
Seçmenler, Michael Bloomberg'ü New York valisi seçti.
04:35
We also adopted by ballot referendum
87
275520
4256
Ayrıca yapılan referandumla
04:39
the Office of Immigrant Affairs for the City of New York.
88
279800
3000
New York için Göçmen İlişkileri Ofisi'ni hayata geçirdik.
04:43
Five months after that election,
89
283520
1840
O seçimden beş ay sonra,
04:46
the newly elected mayor
90
286360
1560
yeni seçilen vali
04:48
appointed me the first Commissioner of Immigrant Affairs
91
288680
4216
bu yeni kurulmuş ofis için beni ilk Göçmen İlişkileri Müdürü
04:52
for this newly established office.
92
292920
2280
olarak atadı.
04:56
I want you to come back to that time.
93
296480
1840
O zamana dönmenizi istiyorum.
04:59
I was a young immigrant woman from Belize.
94
299200
2600
Belize'den gelmiş genç göçmen bir kadındım.
05:02
I had basically floundered in various jobs in America
95
302480
3816
Queens'te bir kilisenin bodrumunda
05:06
before I started a community-based organization
96
306320
3536
toplum temelli bir dernek kurmadan önce
05:09
in a church basement in Queens.
97
309880
2200
Amerika'da çeşitli işlerde debelenip durdum.
05:13
The attacks of September 11 sent shock waves through my community.
98
313720
3640
11 Eylül saldırıları toplumumda şok etkisi yarattı.
05:18
People who were members of my family, young people I had worked with,
99
318320
4976
Ailemden insanlar, daha önceleri birlikte çalıştığım gençler,
05:23
were experiencing harassment
100
323320
1816
okullarda, iş yerlerinde ve havaalanlarında,
05:25
at schools, at workplaces and in airports.
101
325160
3400
tacize uğruyorlardı.
05:29
And now I was going to represent their concerns
102
329320
2880
Ve şimdi ben onların endişelerini hükümette
temsil edecektim.
05:33
in government.
103
333000
1200
05:35
No job felt more perfect for me.
104
335560
2920
Hiçbir iş kendimi daha iyi hissettirmemişti.
05:39
And here are two things I learned when I became Commissioner.
105
339640
2960
Ve müdür olduğumda öğrendiğim iki şey oldu.
05:43
First, well-meaning New Yorkers
106
343920
3136
İlki, şehir yönetiminde mevki sahibi olan
iyi niyetli New Yorkluların
05:47
who were in city government holding government positions
107
347080
3136
05:50
had no idea how scared immigrants were
108
350240
3480
göçmenlerin hukuki yaptırımlardan ne kadar korktukları hakkında
05:54
of law enforcement.
109
354720
1200
hiçbir fikirlerinin olmamasıydı.
05:56
Most of us don't really know the difference, do we,
110
356640
2416
Çoğumuz şerif, yerel polis ve FBI arasındaki farkları
05:59
between a sheriff and local police and the FBI.
111
359080
3360
gerçekten de bilmeyiz, değil mi?
06:03
And most of us, when we see someone in uniform
112
363400
2496
Ve birçoğumuz, üniformalı birinin
06:05
going through our neighborhoods
113
365920
1896
mahallemizden geçtiğini görünce
06:07
feel curiosity, if not concern.
114
367840
3400
endişelenmesek bile merak ederiz.
Eğer kaçak bir ebeveynseniz,
06:12
So if you're an undocumented parent,
115
372120
2896
her gün çocuğunuza güle güle derken,
06:15
every day when you say goodbye to your child,
116
375040
3016
onları okula gönderip işe giderken,
06:18
send them off to school and go to work,
117
378080
2736
06:20
you don't know what the chances are
118
380840
1976
onları günün sonunda
06:22
that you're going to see them at the end of the day.
119
382840
2576
görüp göremeyeceğinizin olasılığını bilemezsiniz.
06:25
Because a raid at your workplace,
120
385440
2320
Çünkü iş yerinize yapılan bir baskın,
06:28
a chance encounter with local police
121
388560
2576
yerel polisle şans eseri karşılaşma
hayatınızın yönünü sonsuza kadar değiştirebilir.
06:31
could change the course of your life forever.
122
391160
2680
06:35
The second thing I learned is that when people like me,
123
395480
2736
İkinci öğrendiğim şey, benim gibi
06:38
who understood that fear,
124
398240
1560
bu korkuyu anlayan,
yeni bir dil öğrenmiş, yeni sistemleri izleyen
06:41
who had learned a new language, who had navigated new systems,
125
401000
3816
06:44
when people like us were sitting at the table,
126
404840
3336
bizim gibi insanlar bir masaya oturduklarında kimsenin yapmayacağı,
06:48
we advocated for our communities' needs in a way that no one else could or would.
127
408200
5120
yapamayacağı bir şekilde topluluğumuzun ihtiyaçlarını savunduğumuzda anladım.
06:54
I understood what that feeling of fear was like.
128
414200
3240
Korku hissinin nasıl bir şey olduğunu anladım.
Ailemdeki insanlar bunu bizzat yaşıyorlardı.
06:58
People in my family were experiencing it.
129
418040
2336
07:00
Young people I had worked with were being harassed,
130
420400
2416
Beraber çalıştığımız gençler
07:02
not just by classmates,
131
422840
1976
sadece sınıf arkadaşları tarafından değil
07:04
but also by their teachers.
132
424840
1760
öğretmenlerince de tacize uğruyorlardı.
07:07
My husband, then boyfriend,
133
427520
1816
Kocam, sonra erkek arkadaşım çok seyahat ettiği için
07:09
thought twice before he put a backpack on or grew a beard
134
429360
4216
sakal bırakmadan ya da sırt çantası takmadan önce
07:13
because he traveled so much.
135
433600
1640
iki kere düşünüyordu.
07:18
What I learned in 2001 was that my vote mattered
136
438560
3696
2001'de öğrendiğim şey benim oyumun önemli olduğuydu
07:22
but that my voice and vantage point also mattered.
137
442280
3280
fakat sesim ve bakış açım da önemliydi.
07:26
And it's these three things --
138
446680
1656
Şu üç şey
07:28
immigrants' votes, voices and vantage points --
139
448360
3136
- göçmenlerin oyları, sesleri ve bakış açıları -
07:31
that I think can help make our democracy stronger.
140
451520
2960
bence demokrasimizin daha güçlü olmasına yardımcı olabilecek.
Aslında seçimlerin sonuçlarını değiştirebilme,
07:36
We actually have the power
141
456040
2016
politik tartışmalara yeni meseleler katma,
07:38
to change the outcome of elections,
142
458080
2976
bugün ülkemizde olan
07:41
to introduce new issues into the policy debate
143
461080
4136
07:45
and to change the face of the pale, male, stale leadership
144
465240
4896
soluk, erkek, bayat liderlik yüzlerini
değiştirme gücümüz var.
07:50
that we have in our country today.
145
470160
1800
07:53
So how do we do that?
146
473880
1296
Peki bunu nasıl yaparız?
07:55
Well, let's talk first about votes.
147
475200
2576
İlk olarak oylardan bahsedelim.
07:57
It will come as no surprise to you
148
477800
1656
Amerika'daki seçmenlerin çoğunun
07:59
that the majority of voters in America are white.
149
479480
2760
beyaz olduğu şaşılacak bir şey değil.
Fakat sizi şaşırtabilecek olan şey her üç seçmenden birinin
08:03
But it might surprise you to know
150
483160
1776
08:04
that one in three voters are black, Latino or Asian.
151
484960
4040
siyahi, Latin ve Asyalı olduğudur.
08:09
But here's the thing:
152
489840
1536
Fakat burada önemli olan şey şu:
08:11
it doesn't just matter who can vote, it matters who does vote.
153
491400
4280
kimin oy verebildiği önemli değil, kimin oy verdiği önemlidir.
08:16
So in 2012, half of the Latino and Asian-American voters
154
496440
4416
2012'de Latin ve Asya kökenli Amerikalıların yarısı
08:20
did not vote.
155
500880
1240
oy kullanmadı.
08:24
And these votes matter not just in presidential elections.
156
504400
3296
Ve bu oylar sadece başkanlık seçimlerinde değil,
08:27
They matter in local and state elections.
157
507720
2080
yerel ve eyalet seçimlerinde de önemliler.
08:30
In 2015, Lan Diep,
158
510600
2856
2015'te Lan Diep,
08:33
the eldest son of political refugees from Vietnam,
159
513480
3320
Vietnamlı bir politik sığınmacının en büyük oğlu,
08:37
ran for a seat in the San Jose City Council.
160
517760
2560
San Jose şehir meclisi seçimlerinde yarıştı.
08:41
He lost that election by 13 votes.
161
521480
3160
O, bu seçimi 13 oy farkla kaybetti.
08:45
This year, he dusted off those campaign shoes
162
525880
2976
Bu yıl o seçim kampanyasının tozunu üzerinden silkeledi
08:48
and went back to run for that seat,
163
528880
2840
ve o koltuk için tekrar yarıştı
08:52
and this time he won, by 12 votes.
164
532760
3720
ve bu kez 12 oy farkla kazandı.
Her bir oy çok önemli.
08:58
Every one of our votes matters.
165
538120
2800
09:02
And when people like Lan are sitting at the policy table,
166
542640
3176
Lan gibi politika masasında oturanlar olduğunda
09:05
they can make a difference.
167
545840
1336
bir fark yaratabilirler.
09:07
We need those voices.
168
547200
1776
Bizim bu seslere ihtiyacımız var.
Bizim bu seslere kısmen ihtiyacımız var
09:09
We need those voices
169
549000
1256
09:10
in part because American leadership
170
550280
4096
çünkü Amerikan liderliği
09:14
does not look like America's residents.
171
554400
2840
Amerika'da ikamet edenlere benzemiyor.
Amerika'da 500 binin üzerinde yerel ve eyalet kurumu var.
09:18
There are over 500,000 local and state offices in America.
172
558040
3840
09:22
Fewer than 2 percent of those offices are held by Asian-Americans or Latinos,
173
562960
5176
Bunlardan sadece yüzde 2'si Amerika'daki en büyük göçmen grupları olan
Asyalılar ve Latinler tarafından idare ediliyor.
09:28
the two largest immigrant groups in our country.
174
568160
2760
09:32
In the city of Yakima, Washington,
175
572600
2336
Nüfusunun yüzde 49'u
09:34
where 49 percent of the population is Latino,
176
574960
3616
Latin kökenlilerin oluşturduğu Yakima, Washington'da
09:38
there has never been a Latino on the city council until this year.
177
578600
4560
bu yıla kadar hiç bir Latin kökenli meclis üyesi olmamıştı.
09:43
Three newly elected Latinas joined the Yakima City Council in 2016.
178
583880
5616
2016'da üç yeni seçilen Latin kökenli Yakima Şehir Meclisine girdi.
09:49
One of them is Carmen Méndez.
179
589520
2696
Onlardan biri Carmen Méndez.
09:52
She is a first-generation college student.
180
592240
2736
Kendisi ilk üniversite mezunu nesilden.
Kendisi biraz Colimo, Meksika'da,
09:55
She grew up partly in Colima, Mexico,
181
595000
2816
09:57
and partly in Yakima, Washington.
182
597840
2416
biraz da Yakima, Washington'da büyüdü.
10:00
She's a single mother, a community advocate.
183
600280
2440
Kendisi bekar bir anne ve toplulukların avukatı.
10:03
Her voice on the Yakima City Council
184
603360
2656
Onun Yakima Şehir Meclisi'ndeki sesi
Latin toplumunu ve bütün Yakima sakinlerini
10:06
is advocating on behalf of the Latino community
185
606040
2576
10:08
and of all Yakima residents.
186
608640
2256
savunuyor.
10:10
And she's a role model for her daughter
187
610920
2576
Ve o, kızı ve diğer Latin kökenliler için
10:13
and other Latinas.
188
613520
1280
tam bir rol modeli.
Fakat Amerikan demokrasisindeki üçüncü en kullanılmayan kaynak
10:16
But the third most untapped resource in American democracy
189
616160
3800
10:20
is the vantage point that immigrants bring.
190
620680
2600
göçmenlerin getirdiği bakış açısıdır.
Burada olmak için bir savaş verdik.
10:24
We have fought to be here.
191
624080
2160
10:26
We have come for economic and educational opportunity.
192
626920
3496
Ekonomik ve eğitim fırsatları için geldik.
10:30
We have come for political and religious freedom.
193
630440
3336
Siyasi ve dini özgürlük için geldik.
10:33
We have come in the pursuit of love.
194
633800
2160
Buraya aşkın peşinden geldik.
Bu fedakarlığı,
10:37
That dedication,
195
637160
1856
Amerika için olan bu özveriyi
10:39
that commitment to America
196
639040
1800
10:41
we also bring to public service.
197
641880
2440
kamunun hizmetine biz sunuyoruz.
10:45
People like Athena Salman,
198
645520
2136
Geçen hafta Arizona Hükümet Binasında
10:47
who just last week won the primary
199
647680
4496
bir koltuk kazanan
Athena Salman gibi insanlar.
10:52
for a seat in the Arizona State House.
200
652200
3376
10:55
Athena's father grew up in the West Bank
201
655600
2096
Athena'nın babası West Bank'te büyüdü
10:57
and moved to Chicago,
202
657720
1216
ve annesiyle karşılaştığı
10:58
where he met her mother.
203
658960
1456
Şikago'ya taşındı.
11:00
Her mother is part Italian,
204
660440
2056
Annesi biraz İtalyan,
11:02
part Mexican and part German.
205
662520
2416
biraz Meksikalı ve biraz da Alman'dı.
11:04
Together they moved to Arizona and built a life.
206
664960
2640
Hep birlikte Arizona'ya taşınıp yeni bir hayat kurdular.
Athena hükümet binasına girince
11:08
Athena, when she gets to the statehouse,
207
668080
2856
11:10
is going to fight for things like education funding
208
670960
2536
hepimizin aradığı ekonomik düzene
11:13
that will help give families like hers a leg up
209
673520
3536
bizi ulaştıracak,
onunki gibi ailelere destek olacak olan
11:17
so they can achieve the financial stability
210
677080
2016
eğitim fonları gibi şeyler için savaşacak.
11:19
that we all are looking for.
211
679120
1840
11:22
Immigrants' votes, voices and vantage points
212
682920
3456
Göçmenlerin oyları, sesleri ve bakış açıları
11:26
are what we all need to work to include in American democracy.
213
686400
3896
Amerikan demokrasisine dâhil etmemiz gereken şeyler.
11:30
It's not just my work. It's also yours.
214
690320
2600
Bu sadece benim işim değil. Sizin de işiniz.
11:33
And it's not going to be easy.
215
693680
1816
Ve bu kolay olmayacak.
11:35
We never know
216
695520
1656
Denkleme yeni bir faktör daha eklersek
11:37
what putting a new factor into an equation will do.
217
697200
3200
ne olacağını hiç bir zaman bilmiyoruz.
11:41
And it's a little scary.
218
701440
1320
Ve bu biraz korkutucu.
11:43
You're scared that I'm going to take away your place at the table,
219
703960
3736
Masada sizin yerinizi alacağımdan korkuyorsunuz
11:47
and I'm scared that I'm never going to get a place at the table.
220
707720
3480
ve ben masada hiç bir zaman yer alamayacağımdan korkuyorum.
11:52
And we're all scared
221
712400
1216
Ve hepimiz bildiğimiz
11:53
that we're going to lose this country that we know and love.
222
713640
3080
ve sevdiğimiz bu ülkeyi kaybetmekten korkuyoruz.
11:58
I'm scared you're going to take it away from me,
223
718320
2376
Onu benden almanızdan korkuyorum,
12:00
and you're scared I'm going to take it away from you.
224
720720
3480
ve siz de benim onu sizden almamdan korkuyorsunuz.
Bakın zor bir seçim yılı oldu,
12:07
Look, it's been a rough election year,
225
727000
2576
12:09
a reminder that people with my immigration history
226
729600
4376
benim göç hikayemdeki insanların hatırası
bir liderin hevesiyle yok edilebilir.
12:14
could be removed at the whim of a leader.
227
734000
2400
12:17
But I have fought to be in this country
228
737320
3416
Fakat ben bu ülkede olmak için bir savaş verdim
12:20
and I continue to do so every day.
229
740760
2936
ve her gün aynı şeyi yapmaya devam ediyorum.
12:23
So my optimism never wavers,
230
743720
3096
İyimserliğimi hiç bir zaman kaybetmem
12:26
because I know that there are millions of immigrants just like me,
231
746840
4536
çünkü biliyorum ki benim gibi milyonlarca göçmen var,
12:31
in front of me, behind me and all around me.
232
751400
2960
önümde, arkamda, her yanımdalar.
Burası bizim de ülkemiz.
12:35
It's our country, too.
233
755000
1880
12:37
Thank you.
234
757920
1216
Teşekkür ederim.
(Alkış)
12:39
(Applause)
235
759160
2600
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7