How do animals see in the dark? - Anna Stöckl

1,252,185 views ・ 2016-08-25

TED-Ed


Videoyu oynatmak için lütfen aşağıdaki İngilizce altyazılara çift tıklayınız.

Çeviri: Sumeyra Gulsun Gözden geçirme: Yunus ASIK
00:06
To human eyes, the world at night is a formless canvas of grey.
0
6979
4580
İnsan gözü için, karanlıkta Dünya, şekilsiz gri bir perde gibidir.
00:11
Many nocturnal animals, on the other hand,
1
11559
2754
Ancak gece aktif pek çok hayvan,
00:14
experience a rich and varied world bursting with details, shapes, and colors.
2
14313
5286
geceleri dünyayı zengin, şekil ve renk detaylarıyla görürler.
00:19
What is it, then, that separates moths from men?
3
19599
3891
O halde, insanları, gece görüşü olan hayvanlardan ayıran nedir?
00:23
Moths and many other nocturnal animals see at night
4
23490
2908
Güveler ve diğer gece aktif hayvanlar karanlıkta görürler.
00:26
because their eyes are adapted to compensate for the lack of light.
5
26398
3750
Çünkü gözleri ışık yetersizliğini telafi etmeye adapte olmuştur.
00:30
All eyes, whether nocturnal or not,
6
30148
2761
Gece gözlü olsun olmasın tüm gözler,
00:32
depend on photoreceptors in the retina to detect light particles,
7
32909
3848
retinadaki foton adı verilen ışık parçacıklarını
00:36
known as photons.
8
36757
2181
fotoreseptörle algılarlar.
00:38
Photoreceptors then report information about these photons to other cells
9
38938
4031
Daha sonra fotoreseptör algılanan bu fotonlarla ilgili bilgiyi retina ve
00:42
in the retina and brain.
10
42969
1900
beyindeki diğer hücrelere aktarırlar.
00:44
The brain sifts through that information and uses it to build up an image
11
44869
3560
Beyin bu bilgiyi tarar ve bu bilgiyi gözün algıladığı her şeyin
00:48
of the environment the eye perceives.
12
48429
2262
görüntüsünü oluşturmak için kullanır.
00:50
The brighter the light is, the more photons hit the eye.
13
50691
3708
Işık ne kadar yoğunsa, o kadar foton göze çarpar.
00:54
On a sunny day,
14
54399
1330
Güneşli bir günde,
00:55
upwards of 100 million times more photons are available to the eye
15
55729
4530
karanlık, bulutlu ve ayın görünmediği bir geceye oranla
01:00
than on a cloudy, moonless night.
16
60259
2391
100 milyonu geçkin foton göz ile temas kurar.
01:02
Photons aren't just less numerous in darkness,
17
62650
2770
Fotonlar sadece karanlıkta azalmazlar,
01:05
but they also hit the eye in a less reliable way.
18
65420
3470
aynı zamanda göze pek de güvenilir olmayan bir şekilde çarparlar.
01:08
This means the information that photoreceptors collect
19
68890
2949
Bunun anlamı; fotoreseptörlerin topladığı bilgiler
01:11
will vary over time,
20
71839
1611
zamanla farklılaşacaktır,
01:13
as will the quality of the image.
21
73450
2150
görüntü kalitesindeki farklılaşma gibi.
01:15
In darkness, trying to detect the sparse scattering of randomly arriving photons
22
75600
5020
Karanlıkta gelişigüzel dağılan fotonların belirlenmesi
01:20
is too difficult for the eyes of most daytime animals.
23
80620
3390
gün ışığında aktif pek çok hayvan için çok zor olacaktır.
01:24
But for night creatures, it's just a matter of adaptation.
24
84010
3831
Fakat gece aktif olan canlılar için bu durum sadece adaptasyondan ibarettir.
01:27
One of these adaptations is size.
25
87841
3550
Bu adaptasyonlardan biri beden boyutudur.
01:31
Take the tarsier, whose eyeballs are each as big as its brain,
26
91391
4589
Örneğin göz bebekleri beyinleri kadar büyük tarsierları ele alalım;
01:35
giving it the biggest eyes compared to head size of all mammals.
27
95980
4010
tüm memeliler içinde en büyük göz tarsierlara aittir.
01:39
If humans had the same brain to eye ratio, our eyes would be the size of grapefruits.
28
99990
5471
İnsanlarda aynı oran geçerli olsaydı, gözlerimiz bir greyfurt kadar olurdu.
01:45
The tarsier's enlarged orbs haven't evolved to make it cuter, however,
29
105461
3369
Tarsierların gözleri daha şirin olsunlar diye değil,
01:48
but to gather as much light as possible.
30
108830
3051
olabildiğince fazla ışık toplasın diye bu şekle bürünmüştür.
01:51
Bigger eyes can have larger openings, called pupils,
31
111881
3160
Büyük gözler gözbebeği adı verilen daha büyük açınımlara
01:55
and larger lenses,
32
115041
1520
ve daha büyük lense sahip olup,
01:56
allowing for more light to be focused on the receptors.
33
116561
3270
ışığa daha fazla odaklanmayı sağlar.
01:59
While tarsiers scan the nocturnal scene with their enormous peepers,
34
119831
4392
Tarsierlar gece görüşlerini kocaman gözbebekleriyle sağlarken,
02:04
cats use gleaming eyes to do the same.
35
124223
4209
kediler ışıl ışıl parlayan gözlerini kullanırlar.
02:08
Cats' eyes get their shine from a structure called the tapetum lucidum
36
128432
3920
Kediler, gözlerinin parlamasını fotoreseptörlerin arkasındaki
02:12
that sits behind the photoreceptors.
37
132352
2439
tapetum lucidum adlı bir yapıdan alır.
02:14
This structure is made from layers of mirror-like cells containing crystals
38
134791
3942
Bu yapılar, gelen ışığın gerisin geriye sıçrayarak ışığın fotoreseptörlere
02:18
that send incoming light bouncing back towards the photoreceptors
39
138733
3603
ve göz dışına gönderilmesini sağlayan cama benzer kristal hücreler
02:22
and out of the eye.
40
142336
1726
barındıran tabakalardan oluşur.
02:24
This results in an eerie glow,
41
144062
1750
Oluşan bu muazzam bir parıltılar,
02:25
and it also gives the photoreceptors a second chance to detect photons.
42
145812
4530
aynı zamanda fotoreseptörlere fotonları algılaması için ikinci bir şans verir.
02:30
In fact, this system has inspired the artificial cats' eyes we use on our roads.
43
150342
5631
Araba farlarındaki sistem, kedilerin gece görüşünden esinlenerek yapılmıştır.
02:35
Toads, on the other hand, have adapted to take it slow.
44
155973
3680
Diğer yandan, kurbağalarda bu süreç çok daha yavaştır.
02:39
They can form an image
45
159653
1723
Saniyede sadece tek bir foton
02:41
even when just a single photon hits each photoreceptor per second.
46
161376
4325
fotoreseptöre çarpsa bile görüntü oluşturabilirler.
02:45
They accomplish this with photoreceptors
47
165701
2145
Bunu insan gözüyle kıyaslandığında
02:47
that are more than 25 times slower than human ones.
48
167846
3507
yirmi beş kat daha yavaş çalışan fotoreseptörle başarırlar.
02:51
This means toads can collect photons for up to four seconds,
49
171353
3133
Yani kurbağalar, fotonları yaklaşık dört saniyede toplarlar.
02:54
allowing them to gather many more than our eyes do
50
174486
2876
Bu da görüntünün oluştuğu her aralıkta insan gözüne oranla
02:57
at each visual time interval.
51
177362
2381
çok daha fazla foton topladıkları anlamına gelir.
02:59
The downside is that this causes toads to react very slowly
52
179743
4019
Bunun kötü yanıysa kaplumbağaların çok daha yavaş tepki vermesine yol açmasıdır.
03:03
because they're only receiving an updated image every four seconds.
53
183762
4272
Çünkü her dört saniyede yenilenen bir görüntü algılıyorlar.
03:08
Fortunately, they're accustomed to targeting sluggish prey.
54
188034
3440
Neyse ki avlarını ağırbaşlı hayvanlardan seçiyorlar.
03:11
Meanwhile, the night is also buzzing with insects,
55
191474
3319
Bu sırada, gece, böcek uğultularıyla çınlıyor,
03:14
such as hawk moths,
56
194793
1999
örneğin alacakaranlıkta bile
03:16
which can see their favorite flowers in color, even on a starlit night.
57
196792
4462
en sevdiği çiçekleri normal renkleriyle görebilen atmaca güveleri.
03:21
They achieve this by a surprising move -
58
201254
2129
Bunu şaşırtıcı bir hareketle başarıyorlar-
03:23
getting rid of details in their visual perception.
59
203383
2830
görsel algılarındaki detaylardan kurtuluyorlar.
03:26
Information from neighboring photoreceptors is grouped in their brains,
60
206213
3541
Komşu fotoreseptörlerden gelen bilgi beyinlerinde toplanır,
03:29
so the photon catch of each group is higher
61
209754
2490
böylelikle her grubun yakaladığı fotonlar
03:32
compared to individual receptors.
62
212244
2501
tek tek foton toplayan reseptörlerden daha fazladır.
03:34
However, grouping photoreceptors loses details in the image,
63
214745
3677
Ancak, gruplaşmış fotoreseptörler, görüntüdeki detayları kaybeder.
03:38
as fine details require a fine grid of photoreceptors,
64
218422
3592
Çünkü detayların doğru aktarımı için havadaki küçük bir noktadan
03:42
each detecting photons from one small point in space.
65
222014
3770
fotonları belirleyen fotoreseptör toplulukları gerekir.
03:45
The trick is to balance the need for photons with the loss of detail
66
225784
3790
Atmaca güvesinin çiçeği bulabilmesindeki püf nokta
foton ihtiyacıyla detay kaybının dengelenmesinde saklıdır.
03:49
to still find their flowers.
67
229574
1669
03:51
Whether eyes are slow, enormous, shiny, or coarse,
68
231243
2951
Gözlerin şekli yavaş, devasa büyüklükte, parlak ya da iri olsun;
03:54
it's the combination of these biological adaptations
69
234194
3051
gece gören hayvanlara bu özel görüş açılarını
03:57
that gives nocturnal animals their unique visual powers.
70
237245
3711
kazandıran biyolojik adaptasyonlardır.
04:00
Imagine what it might be like to witness through their eyes
71
240956
2951
Dünyaya onların gözleriyle baktığınızı hayal edin;
04:03
the world that wakes up when the Sun goes down.
72
243907
2769
Güneş batınca uyanan bir dünyaya..
Bu web sitesi hakkında

Bu site size İngilizce öğrenmek için yararlı olan YouTube videolarını tanıtacaktır. Dünyanın dört bir yanından birinci sınıf öğretmenler tarafından verilen İngilizce derslerini göreceksiniz. Videoyu oradan oynatmak için her video sayfasında görüntülenen İngilizce altyazılara çift tıklayın. Altyazılar video oynatımı ile senkronize olarak kayar. Herhangi bir yorumunuz veya isteğiniz varsa, lütfen bu iletişim formunu kullanarak bizimle iletişime geçin.

https://forms.gle/WvT1wiN1qDtmnspy7